Manşetler
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 10036
Son yerel seçimlerde Bağımsız Alanya Belediye Başkan Adayı olan Anastasia Petrova Çetinkaya, yerel seçim sonrası Alanya'nın potansiyelinin doğru kullanılması noktasında uyarılarda bulundu
Çetinkaya mesajında "31 Mart sonrası halkımız bir karar vererek yeni Belediye Başkanı ve meclis üyelerini seçti. Artık bundan sonra seçimler üzerinde konuşmaya gerek yok. Görev alan arkadaşlarımızın Alanya halkının istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda çalışacağından eminim. Şimdi yapılması gerekenleri konuşmanın zamanı geldi. Ben ilk günden bu yana, her zaman 'Kimseye karşı değilim' dedim ve Alanya'ya geldiğim ilk günden bu güne Alanya için çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. Buradan Alanya Belediye Başkanı Sayın Adem Murat Yücel ve şehir idarecilerine, ALTAV, ALTİD ve diğer turizm ve ticaret derneklerine, kurumlara seslenmek istiyorum. Alanya'nın potansiyelinin farkına varın. Bu potansiyeli doğru kullanmak ve doğru pazarlayabilmek adına, Alanya'da yaşayan yeni Alanyalıları, yerel uzman isimleri kullanmak, onlarla birlikte hareket etmenin zamanı geldi. 'Sen, ben, biz' diyerek iş yapmaya çalışmanın devri kapandı. Hepimiz Alanyalıyız. Alanya'nın tarım ve turizm sektörlerinin canlandırılması ve şehrimizin yeni yatırımcıların ilgisini çekmesi için bu hareket etme birlikteliği şarttır. Ayrıca özellikle bazı ülkelerde devam eden Türkiye hakkındaki yanlış haber ve algı operasyonlarının önüne geçilmesi için de bir fırsattır. Biz aylardır söylediğimiz gibi Alanya'nın lehine olan her çalışmaya destek vereceğimizi tekrar söylüyor ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" ifadelerini kullandı.
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 8564
Turistlerin hangi ülkede ne kadar harcama yaptığı belli olurken, yabancı turistlerin 2017 yılında Türkiye’de 22,5 milyon dolar harcama yaptığı görüldü.
Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, yabancı turistlerin en çok harcama yaptığı ülkeleri konu alan araştırmayı inceledi. Ajans Press’in Visual Capitalist verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, yabancı turistlerin 2017 yılında Türkiye’de 22,5 milyon dolar harcama yaptığı görüldü. Bu rakam en yüksek ABD’de de görülürken, yabancı turistlerin burada 210,7 milyar dolar harcadığı kaydedildi. Yabancı turistlerin en çok harcama yaptığı diğer ülkelerde; İspanya, Fransa, Tayland, İtalya ve Birleşik Krallık olarak belirlendi. Yabancı turistlerden 22,5 milyon dolar elde eden Türkiye’nin ise bu listenin 14’üncü sırasına yerleştiği kayıtlara geçti.
PRNet ve Ajans Press’in gerçekleştirdiği medya araştırmasında, konu ile ilgili yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. 2017 yılından bugüne kadar turizm başlığı altında 379 bin 67 haber çıkışı tespit edilirken, son zamanlarda artan turist ziyaretinin haber çıkışlarını da etkilediği saptandı. Sadece yabancı turistlerle alakalı yazılı basına konu olan haber adedi ise 10 bin 283 olarak görüldü.
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 5728
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, çeyiz hesabı ödemeleri için bankalara müracaatların 17 Nisan'da başlayacağını, ilk ödemelerin ise mayıs ayı içerisinde yapılacağını bildirdi.
Zehra Zümrüt Selçuk, yazılı açıklamasında, 15 bankada 22 bin 344 katılımcının çeyiz hesabı açtığını belirtti.
Hesabı açanların evlilik tarihinden önce en az 3 yıl düzenli ödeme yapmaları gerektiğine işaret eden Selçuk, kişilerin 27 yaşını doldurmadan ilk evliliklerini yaptıkları takdirde devlet katkısı ödemelerini alabileceğini kaydetti.
Selçuk, 18 yaşından küçükler adına veli veya yasal vasi tarafından çeyiz hesabı açılabileceğini ifade etti.
Çeyiz hesabına 2019 için katılımcıların yatıracağı aylık alt limitin 155 lira 26 kuruş, üst limitin ise bin 552 lira 65 kuruş olduğunu belirten Selçuk, 3 aylık ödemeyi seçenlerin bu rakamların 3 katını yatırabileceğinin altını çizdi.
Bakan Selçuk, çeyiz hesabına yapılan devlet katkısı oranlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"3 yıllık birikim sonucunda alınacak devlet katkısı oranı yüzde 10'dan yüzde 20'ye, verilebilecek en yüksek tutar 4 bin liradan 6 bin 500 liraya, 4 yıllık birikim sonucunda alınacak devlet katkısı oranı yüzde 15'ten yüzde 22'ye, verilecek en yüksek tutar 4 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya, 5 yıl ve üzerindeki sürede alınacak devlet katkısı oranı yüzde 20'den yüzde 25'e, verilebilecek en yüksek tutar 5 bin liradan 9 bin liraya çıkarılmıştır."
Selçuk, çeyiz hesabıyla yuva kurmayı düşünen gençleri tasarruf etmeye teşvik etmek ve biriktirdiği meblağa belirli bir oranda devlet katkısı sağlamayı amaçladıklarını vurguladı.
Çeyiz hesabı ödemeleri için bankalara müracaatların 17 Nisan'da başlayacağını, ilk ödemelerin ise mayıs ayı içerisinde yapılacağını aktaran Selçuk, 3 yıllık süreyi doldurarak evlenen katılımcıların işlemlerini, hesaplarının bulunduğu bankalardan gerçekleştirebileceklerini sözlerine ekledi.
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 8095
Teknoloji perakendeciliği sektörünün öncüsü Teknosa’nın kesintisiz müşteri deneyimini hedefleyen ‘Everest, Müşteri Deneyiminde Zirve Yolu’ dijital altyapı projesi, IDC Türkiye tarafından düzenlenen CIO Ödülleri’nde ‘Müşteri Deneyimi’ kategorisinde ödüle layık görüldü.
Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa’nın müşterilerine kesintisiz bir çoklu kanal deneyimi sunmak amacıyla geliştirdiği dijital altyapı projesi “Everest, Müşteri Deneyiminde Zirve Yolu”, bir ödülün daha sahibi oldu. Bilgi teknolojileri sektörünün en önemli organizasyonlarından International Data Corporation (IDC) Türkiye tarafından daha önce Dijital Dönüşüm Ödülleri'nde 'En İyi Çoklu Deneyim Mucidi Projesi' seçilen Everest, CIO Ödülleri’nde de “Müşteri Deneyimi” kategorisinde ödül aldı.
Omnichannel (çoklu kanal) stratejisi kapsamında envanter yönetiminden lojistik süreçlere kadar tüm ekosistemini birbiriyle entegre ve daha verimli hale getiren Teknosa, teknosa.com’un dünya çapında bir e-ticaret platformu olan Hybris’e geçişini 2018’de Everest projesi kapsamında tamamladı. İş süreçlerinde veri analitiğini merkeze koyan Teknosa, müşterilerinin doğru ürüne doğru zamanda, doğru noktada, doğru fiyatla erişebilmesi adına akıllı, bugünü takip eden, geleceği tahminleyen yepyeni bir yapı ile çoklu kanalda kesintisiz ve kişiselleştirilmiş hizmet sunmayı sürdürüyor.
50’den fazla firmanın 100’ü aşkın proje başvurusuyla bu yıl rekor kıran IDC Türkiye CIO Ödülleri’nde, üst düzey BT yöneticisi ve CIO’lardan oluşan jüri, tüm projeleri değerlendirerek yılın fark yaratan projelerini ödüllendirdi.
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 10467
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında ortaya konulan hedefler doğrultusunda "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u açıkladı. Yeni Ekonomi Programı'nda tarım, emeklilik, kıdem tazminatı, finans sistemi, ihracat, üretim ve turizm başlıkları altında değişiklikler bulunuyor.
"Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomi politikaları açısından önemli bir gündem için bir araya gelindiğini belirtti.
Albayrak, bugün açıklayacağı paketin Türkiye’ye, millete, iş dünyasına ve vatandaşlara hayırlı olmasını dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu paketin hazırlanmasında, ağustos ayından bugüne odalarımızın, iş dünyamızın, TÜSİAD, MÜSİAD başta olmak üzere geniş yelpazede STK’larımızın katkılarını, raporlarını alarak bu çerçeveyi hazırlamaya çalıştık. Tüm bu görüşler ışığında paketimize son halini verdik. Göreve geldiğimiz ilk günden beri, ortaya koyacağımız ekonomik vizyonu, izleyeceğimiz politikaları şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşacağımızı söyledik. Politikalarımızı ve stratejilerimizi tüm paydaşlarımızın katkıları ile ortaya koyacağımızı ilan ettik. İşte bu şekilde de önce ağustos ayında Yeni Ekonomi Yaklaşımımızı paylaştık. O gün, küresel gelişmeler ne olursa olsun, ekonomimizi tüm sınamalardan etkilenmeden çıkacak, güçlü temeller üzerine inşa edeceğimizi söylemiştik.”
Tüm ekonomi politikalarındaki prensiplerin, yapısal reformların önceliklendirilmesi, serbest piyasa ilkeleri ile uyumluluk, ihracat ve istihdamın odaklı olmak, sürdürülebilir büyüme, sıkı maliye politikası, daha adaletli vergi sistemi, para ve mali politikalar arasında koordinasyon olduğunu anımsatan Albayrak, ekonomik dengelenme, istikrarlı büyüme, daha adaletli paylaşım ve nitelikli insan gücü ve güçlü toplum başlıklarında ekonomide dönüşüm hedeflerini belirtip, uygulamaya başladıklarını hatırlattı.
Berat Albayrak, bu yaklaşım doğrultusunda eylül ayında orta vadeli programı, “Yeni Ekonomi Programı” adı ile kamuoyu ile paylaştıklarını belirterek, “Dengelenme, Disiplin, Değişim başlıklarında, Yeni Ekonomi Yaklaşımımızın tüm hedef, ilke ve prensiplerini 3 yıllık bir program haline getirdik. Program süresi boyunca hedeflediğimiz makroekonomik göstergeleri ve bunlara nasıl ulaşacağımızı ortaya koyduk. Gerek Yeni Ekonomi yaklaşımımızda, gerek Yeni Ekonomi Programında ortaya koyduğumuz dönüşüm ve hedeflere ulaşmak için hayata geçireceğimiz politika ve stratejilerin yanında bir Reform Programını da hayata geçireceğimizi ilan etmiştik.” diye konuştu.
“Bu paket ile düzenleme ve adımların ilk aşamasını ele aldık”
Bakan Albayrak, ekonomide atılması gereken yapısal adımlar ya da reformların nasıl olması gerektiği sorusunu sorarak, “Öyle ki, bugün birçok ekonomistin, akademisyenin, birçok uzmanın farklı farklı önermeler ortaya koyduğuna şahit oluyoruz. Binlerce maddelik eylem planlarından başlayarak geniş yelpazede öneri ve tavsiyelere şahit oluyoruz. Kısa ve orta vadeli temel reformlar mı? Yoksa adım adım istediğiniz hedefe ulaşmak için atmamız gereken adımlar mı? Biz bu paket ile bugün ekonomimizin karşılaştığı en temel sorunlara yeterli çözüm sağlayacağını düşündüğümüz düzenleme ve adımların ilk aşamasını ele aldık.” şeklinde konuştu.
Yeni Ekonomi Programı’nda ortaya koydukları hedeflere ulaşmak için sadece 2019 yılında hayata geçirmeyi taahhüt ettikleri, düzenleme ve adımları paylaşacağını vurgulayan Albayrak, “2020 yılında, yani Yeni Ekonomik Programın ikinci yılında yine o yılı ilgilendiren, önümüzdeki yıl gerçekleştirmeyi planladığımız reformlarımızı seneye buluşup o adımları atacağımız programın tanıtımını yapacağız.” dedi.
Bu adımları hayata geçirecek iradeye ve uzun bir zamana sahip olunduğuna dikkati çeken Bakan Albayrak, şunları kaydetti:
“Ayrıca, 2018 yılında ortaya koyduğumuz bütçe disiplinimiz, türbülans döneminde tüm şartlara rağmen sağladığımız başarılı dengelenme süreci ve AK Parti iktidarlarının 17 yıllık başarılı ekonomi performansı bu adımları hayata geçireceğimizin teminatı durumundadır. Türkiye bir kez daha bir seçim dönemini geride bıraktı. Adeta bir demokrasi şöleni olarak bu süreçten çok başarılı çıktı. Seçimlere katılım oranı, Türkiye’nin, Türk toplumunun ne kadar demokrasiyi özümsemiş bir millet olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Sandıktan çıkan sonucun mesajını her parti, her siyasi hareket kendisine göre değerlendirecek ve ona göre yol haritasını çizecektir. Süreçler hukuk temelinde devam etmektedir.”
Albayrak, yüzde 52 oy oranı ile hem Cumhurbaşkanlığı Sistemi hem de Cumhur İttifakı vatandaşlardan güçlü bir güvenoyu aldığını ifade ederek, Türkiye’nin önünde yaklaşık 4,5 senelik seçimsiz bir dönem olduğunu kaydetti.
“Türkiye’nin gündemi ekonomide reform”
Bakan Albayrak, Türkiye’nin gündeminin ekonomide reform olduğuna işaret ederek, Büyük ve güçlü Türkiye idealine kavuşmak için ekonomide gerekli yapısal dönüşümleri hayata geçirmektir. Bugün başlatacağımız süreç, yalnızca bir paketin hayata geçirilmesinden ibaret olmayacak. Bugün sadece, 2019 yılında tamamlayacağımız bir dizi reformu sizlerle paylaşacağız. Ama bu değişim ve reform süreci önümüzdeki 4,5 yıl boyunca, yılmadan kararlılıkla devam edecektir.” diye konuştu.
Paketin bütününü bir reform paketi olarak adlandırdıklarını, içerisinde tek başına ele alındığında bile başlı başına önemli birer reform olacak adımlar olduğu gibi, onları destekleyen, hedefleri yakalamayı sağlayacak maddelerin de olduğunu aktaran Albayrak, bu zamana kadar bu maddelerin teknik detayları ve içeriği ile ilgili de önemli çalışmaların bakanlıkların koordinasyonunda yapıldığını ve artık hayata geçirilmeye hazır hale getirildiğini, bu nedenle 2019 yılsonuna kadar diyerek tüm Türkiye’ye dünyaya ve ekonomideki paydaşlara net bir tarih verdiklerini vurguladı.
"Reform alanlarının başında finansal sektör geliyor"
Albayrak, reform alanlarının başında finansal sektör geldiğini belirterek, finansal sektör altındaki ilk alanın da bankacılık sektörü olacağını kaydetti.
Yeni Ekonomi Programı’nda “bankacılık sektörümüzün güçlü yapısını sürdürmesini ve reel sektörümüzü finanse etmeye devam etmesini temin etmek bu programın en önemli önceliklerinden bir tanesidir” dediğini anımsatan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geldiğimiz noktada, bankacılık sektörümüzün kredi hacmi, tahsili geçmiş alacaklar hariç 2 trilyon 513 milyar TL’dir. Geri ödemelerinde sorun beklenmeyen 1. gruptaki kredilerin toplam krediler içindeki oranı yüzde 89 seviyesindedir. 2. gruptaki yakın izlemedeki kredilerin payı ise 276 milyar TL, yani toplamda yüzde 11 seviyesindedir. Bu rakamın da 107 milyar TL’lik kısmı bugüne kadar yapılandırıldı. 3. grup, yani tahsili gecikmiş ya da takip hesabında izlenen alacakların miktarı Mart 2019 itibarıyla 106 milyar TL’dir. Tahsili gecikmiş alacakların kredilere oranı yüzde 4,2’dir. 106 milyar TL tutarındaki tahsili gecikmiş alacaklar için 72 milyar TL seviyesinde özel karşılık ayrılmıştır. Gerçekleştirdiğimiz mali bünye analizi sonucunda BDDK da NPL olarak adlandırılan bu kredilerin oranının en yüksek yüzde 6 seviyesine ulaşabileceğini ortaya koymuştu.”
Albayrak, bugün, dünyanın en önemli finans kuruluşlarının da raporlarında, NPL’lerle ilgili bu oranların burayı yakınsayacak şekilde revize edildiğini gördüklerini vurgulayarak, “Tahsili gecikmiş alacaklar için yüksek oranda karşılık ayrılması, birçoğunun teminatının bulunması, tahsilat oranlarının yüksek olması ve tahsili gecikmiş borcu bulunan işletmelerin büyük çoğunluğunun faaliyetlerine devam ediyor olması dikkate alındığında tahsili gecikmiş alacakların, bankacılık sektörümüz için bir risk oluşturmayacağını öngörüyoruz. Ancak, sektörümüzün daha dirençli hale getirilmesini ve sermaye yeterlilik oranlarının güçlendirmesini önemsiyoruz.” diye konuştu.
Bu kapsamda bir dizi önemli adımı devreye aldıklarını belirten Albayrak, "İlk adımımız kamu bankalarımızın sermayelerini güçlendirmek için olacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı ihraç edeceği 28 milyar TL'lik İkrazen Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senetlerini kamu bankalarına verecektir." dedi.
Özel bankalar tarafında Bankalar Birliği koordinasyonunda, BDDK ile birlikte sermayelerini güçlendirmek için 2018 yılı karlarının dağıtılmaması ve buna benzer bir dizi adımı içeren stratejinin devamlılığını sağlayacaklarını aktaran Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özel bankalarımız yeniden sermayelendirme planlarını halihazırda yürütüyorlar. İhtiyaç halinde bu planlamalar doğrultusunda sermayelendirmelerini yapacaklar ve yapmaya da başladılar. Ayrıca, mali sistemin gözetim ve denetiminin güçlendirilmesi ve veriye dayalı iktisadi politikalar geliştirilmesi amacıyla, Ulusal Veri Merkezi’ni kuracağız. Dünyadaki en iyi örneklerin uygulaması olacak bu merkez ile risk ve potansiyellerin çok daha erken ve etkili analiz edilmesi sağlanacak."
"Kredi yapılandırmalarında önemli ilerlemeler sağlandı"
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, bankacılık alanında bir diğer önem verdikleri başlığın bankaların aktif kalitesinin çok daha iyi bir düzeye taşınması olduğunu belirterek, "Bildiğiniz gibi bankacılık alanında, yeniden yapılandırma süreçlerine büyük önem veriyoruz. 2018 yılının son çeyreğinde 7 büyük banka, konkordatolu firmaların kredi borçlarının yapılandırılması konusunda çalışma başlatmış, 2019 yılı başında banka temsilcilerinden oluşan 'konkordato heyeti' kurulmuş ve heyet tarafından konkordatolu firmalarla görüşmelere başlanmıştı." diye konuştu.
Şubat ayından itibaren de 7 büyük bankaya ilave olarak diğer bankaların da bu sürece katılarak müzakereleri devam ettirdiğini anımsatan Albayrak, "Sürece diğer bankaların da destek vermeye başlaması, borçlu firmalara sunulan çözümleri hızlandırdı, kredi yapılandırmalarında önemli ilerlemeler sağlandı. Konkordato ve kredi yapılandırma meselesini, çok daha iyi, herkesin çıkarına olan yeni bir yasal çerçeve ile ele alacağız." şeklinde konuştu.
Albayrak, yeni yasal çerçeve ile yeniden yapılandırma ve alacak tahsil süreçlerini hızlandıracak, özellikle, borç ödeme kabiliyetini yitirmiş şirketlerin hızlı şekilde tasfiyesini sağlayacak bir çerçeve oluşturacaklarını aktararak, şu bilgileri verdi:
"Arkadaşlarımız bu konuda, dünyadaki en iyi ülke örnekleri taradı. Dünyada bugün en başarılı modeli ülkemize uyarlayacağız. Bu sayede, icra-iflas ve ipoteklerin nakde çevrilmesinin de daha kolay olacağı bir yapıyı oluşturmuş olacağız. Bu başlıkta önem verdiğimiz bir diğer adımımız sorunlu krediler ile ilgili olacak. Bankalarımızın NPL’leri ile ilgili tabloyu ortaya koyduk. Yüzde 4,2’lik bir oran var ve bu oranın oldukça iyi bir seviye olduğunu tüm paydaşlarımız ve sektörümüz kabul ediyor. Sektörümüzün aktif kalitesini daha da iyileştirecek bir adım atıyoruz.
Bankalar Birliği öncülüğünde, kamunun olmadığı bir yapıda, buranın altını çiziyorum, kamu yok, Enerji ve inşaat gibi NPL’ler noktasında önem teşkil eden iki sektörde, sorunlu varlıkların borç-hisse takası ile dışarı çıkaracak ve bankalarımızın bilançolarını daha iyi bir hale getireceğiz. Bunun için Enerji Girişim Sermaye Fonu ve Gayrimenkul Fonu Kurulması’nı gündeme aldık. Bu yeni finansal model ile sorunlu varlıkların ayrılıp, bankaların, yerli ve yabancı yatırımcıların iştirak edebileceği fonlarla yönetilmesini sağlayacağız."
"Tasarruflarımız, kırılganlıkları gidermedeki en önemli araç"
Berat Albayrak, finansal sektör başlığında hayata geçirecekleri reform alanlarından bir diğerinin de 'tasarruf ve sigorta' alanı olduğunu belirterek, "Bu dönem etkin ve sağlıklı bir tasarruf sistemi oluşturmayı çok ama çok önemli görüyoruz. Devletten başlayarak, bireye kadar her alanda tasarrufları önceliklendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Tasarruflarımızın, ekonomimizin kırılganlıklarını gidermedeki en önemli araç olduğuna inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Bu kapsamda, emeklilik sisteminin reforme edilmesinin en önemli yapısal reformlardan birini oluşturduğunu dile getiren Albayrak, "YEP kapsamında, emeklilik sistemini daha sürdürebilir hale getirmek önümüzdeki dönemde en öncelikli konularımızdan birini oluşturacak." dedi.
Albayrak, daha sürdürülebilir bir emeklilik sisteminin vatandaşa ve ekonomiye birçok açıdan fayda sağlayacağını dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tamamlayıcı emeklilik sistemi vatandaşlarımıza emekliliklerinde ek gelir oluşturarak çalışma dönemlerindeki hayat standartlarını korumalarını sağlayacak. Artık vatandaşlarımız, emekli olunca nasıl geçinirim kaygısı taşımayacaklar. Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle birlikte ülkemizde tasarrufları artırarak dış finansman bağımlılığını azaltacağız. Bu da ekonomimizi dış müdahalelere karşı çok daha güçlü hale getirecek.
Sistemde biriken fonların sermaye piyasaları üzerinden reel sektöre ve ülkemizin sürdürülebilir büyümesine kanalize edilmesini sağlayacağız. Artık şirketlerimiz çok daha kolay, ucuz ve uzun vadeli bir biçimde yeni yatırımlarını finanse edebilecekler. Aynı zamanda, ülkemizi ileriye götürecek stratejik sektörlerdeki projeleri için ek kaynak oluşturmuş olacağız."
"Kesintiler BES ile entegre Kıdem Tazminatı Fonu’nda toplanacak"
Bakan Albayrak, gelecek süreçte, ekonomiye bahsedilen faydaları sağlayacak güçlü bir tamamlayıcı emeklilik sistemini hızla hayata geçirmeyi planladıklarını dile getirerek, "Vatandaşlarımızın kazançlarına göre, azdan az çoktan çok, belirleneceği zorunlu bir bireysel emeklilik sistemini yani tamamlayıcı emeklilik sistemini yeniden ele alacağız. Bu sistemle birlikte Kıdem Tazminatı Reformunu da hayata geçireceğiz. Tüm paydaşlarımızın katılımı ile tıpkı çalışanlardan olduğu gibi iş verenden de yapılacak kesintiler BES ile entegre Kıdem Tazminatı Fonu’nda toplanacak." diye konuştu.
Hedeflerinin; her iki reformu da bu yıl hayata geçirmek ve 2020 yılından itibaren fiilen bu fonları hayata geçirmek olduğunu vurgulayan Albayrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu yeni yapıyla birlikte 5 yılda, burada sistemde biriken fonların milli gelirin yüzde 10'unun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Oluşturacağımız sistem tüm ana paydaşlara, yani çalışanlara, işverenlere ve devletimize katma değeri en yüksek olacak şekilde oluşturulacaktır. Finansal sektördeki bir diğer değişim alanımız sigortacılık sektörü olacak.
Sigortacılık, BES ve Kıdem Tazminatı sonrasında hepimiz için çok önemli bir yeni finansman kaynağı olacak. Sigortacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu kurarak sektörü izlenmesi ve denetlenmesini daha yakından takip edeceğiz. Sektörün çok daha hızlı bir şekilde güçlenmesine destek olacağız. Ayrıca Milli Reasurans şirketi ile birlikte sigorta şirketlerimizi destekleyecek, sigortalanmayan sektörlerin sigortalanmasına imkan sağlayacağız."
Albayrak, bir diğer yapısal adımlarının, sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin dayanağı olan ihracat ve katma değerli ürün üretimini, yerlileştirmeyi sağlayan sektörlerin kredi arzından daha fazla yararlanmasını sağlamak olacağını anlattı.
Bu kapsamda Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi (FİKKO) bünyesinde bir kurul ile bu stratejik alanlara daha fazla kredi sağlanması için teşvik mekanizmalarının devreye alınacağını dile getiren Albayrak, şu ifadeleri kullandı:
"Finansal sektördeki atacağımız adımların son başlığı reel sektör olacak. Ağustos ayında yaşadığımız türbülans reel sektörümüzü, dolaylı olarak da bankacılık sektörümüzü etkiledi.
Finansal sektörün daha sağlıklı işleyişini sağlamak için reel sektör alanında da bazı adımlar atacağız. BDDK 2019 başında 500 milyon ve üzeri riski bulunan gruplar için bir düzenleme hayata geçirmişti. Bunu bir adım ileriye taşıyoruz.
Bankacılık sektöründe toplam 100 milyon TL ve üzeri riski olan şirketlerin, mali yılın kapanmasının ardından 120 gün içerisinde bankalarına bağımsız denetimden geçmiş finansal tablolarını ve borç ödeme kapasitesi, likidite riski, kur riski, ve karlılık gibi unsurları da içeren bir mali denetim raporu sunmak zorunda olacak. Aksi halde sektörden ek kredi alamayacak."
Ayrıca, BDDK koordinasyonunda, mali şeffaflığın artırılması, kurumsal yönetim standartlarının yükseltilmesi, finansal yönetim kalitesinin artırılması için gerekli tedbirleri de hayata geçireceklerini belirterek, "Daha önce duyurmuş olduğumuz ulusal kredi derecelendirme kuruluşu işlemlerini bu yıl içinde tamamlayacağız. Bu şekilde reel sektörün kredi taleplerinde çok daha gerçekçi ve sağlıklı değerlendirme imkanı sağlanmış olacak." bilgisini verdi.
Enflasyonda en önemli sorunun gıda alanında yaşanmasından dolayı yapısal reformların da en önemli ayağını gıda alanında hazırladıklarını belirten Albayrak, "Bu alandaki adımları Tarım Bakanlığımız ile Gıda Komitesi koordinasyonunda takip edeceğiz. Gıda enflasyonu ile mücadele için en önemli yapısal reformumuz "Tarımda Milli Birlik Projesi" olacak. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından çalışılan bu kapsamlı strateji mayıs ayında tüm kamuoyumuzla paylaşılacak." ifadelerini kullandı.
"Sera A.Ş bünyesinde ilk etapta 2 bin hektar teknolojik sera inşa edilecek"
"Sağlıklı beslenme temel bir insan hakkıdır felsefesinden hareket edeceklerini dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:
"Buna bağlı olarak da bölge ve ürün bazında bir makro arz, talep ve ticari planlama sürecinin kurumsal alt yapıları tesis edilecek. Tohumdan sofraya daha hakkaniyetli bir değer zinciri dizayn edilecek. Sahada operasyonel yetkinliğimizi kooperatif yapısının merkezde olduğu güçlü kurumsal alt yapılarla sağlayacağız. Bu kurumsal altyapı ürün ve bölge bazında sözleşmeli tarımın daha da yaygınlaştırılmasını sağlayacak. Tarımda Milli Birlik projesinin detaylarını da hep birlikte projenin lansmanında Tarım Bakanlığımızdan dinleyeceğiz."
Albayrak, bu nokta atılacak bir diğer adımın da Sera AŞ'nin kurulması olduğuna dikkati çeken Albayrak, "Özellikle mevsimsel dalgalanmalarla enflasyonla mücadelede önemli yer tutan taze meyve sebze pazarında dengeleyici unsur olması amacıyla Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla Sera AŞ kurulacak. Sera AŞ bünyesinde 2019 yılında ilk etapta 2 bin hektar teknolojik sera inşa edilecek. Orta vadede 5 bin hektar üretim alanına ulaşılırken uzun vadede örtü altı sebze üretiminin yüzde 25’inin karşılanması hedeflenecek." dedi.
Küçükbaş hayvancılık ve hal yasası alanında atılacak adımlar
Bir diğer önemli adımında da küçükbaş hayvancılık ve hal yasası alanlarında atılacağı bilgisini veren Bakan Albayrak, şunları kaydetti:
"Ülkemiz coğrafi gerçeklerine uygun şekilde kırmızı et fiyat istikrarını Küçükbaş Hayvancılık Hamlesi ile destekleyeceğiz. İhracat kapasitesi, yerli yem ve coğrafi şartlara uygunluk gibi özellikleri dikkate aldığımızda, küçükbaş hayvancılıkta potansiyelimizin gerisindeyiz. Bu kasamda verilecek desteklerle 47 milyon olan küçükbaş hayvan varlığımız 4 yıl içinde 100 milyona yükseltilecektir.
Son olarak, hal yasası kapsamında üretici kooperatiflerinin haller içerisindeki payının artırılması hedeflenerek toptan, perakende ve lojistik alanlarında daha rekabetçi bir yapının oluşturulmasını sağlayacağız. Bu kapsamda tarladan sofraya daha kısa, daha etkin, daha rekabetçi ve daha denetlenebilir bir değer zinciri oluşturacağız. Ayrıca, üretimde rekabeti, toptan, perakende ve lojistikte denetim ve gözetimi sağlayacak bir regülasyon çerçevesi de devreye alacağız."
"Bütçe hedeflerini tutturacak tasarruf adımlarımız devam edecek"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, atılacak bir diğer adımında bütçe disiplini alanında olacağını bildirdi.
Sıkı maliye politikasının en temel politikaların başında geldiğini vurgulayan Albayrak, şunları söyledi:
"Bildiğiniz gibi, Yeni Ekonomi Programında 76 milyar TL’lik tasarrufu ve gelir artırıcı önlemleri devreye alacağımızı ifade etmiştik. Şu ana kadar, 2019 bütçesinde bu rakamın 44 milyar TL’lik kısmını uygulamaya aldık. Bütçe ile ilgili spekülasyonlara karşı tüm vatandaşlarımızın bu güçlü tablonun farkında olmalarını arzu ediyoruz. Bundan sonra da bu adımlarımız devam edecek. Bütçe hedeflerini tutturacak tasarruf adımlarımız devam edecek. Mali tarafta da güçlü, uyumlu ve koordineli bir süreç devam edecek. Seçimden önce nasıl bu mali disiplinden vazgeçmediysek, seçimden sonra da vazgeçmeyeceğiz. Büyümeyi ve istihdamı desteklemek amacıyla sorun yaşayan bazı sektörlere bir kısım vergi teşvikleri sağladık.
Çok dengeli yönetmemiz lazım. Hem bütçe hem büyüme ve istihdam. Birinden vazgeçmemizi hiçbir zaman kimse bizden beklemesin dedik. Bunu yaparken yılsonu bütçe hedeflerimizi de bu manada koordineli bir şekilde hep yürüttük, yürütmeye de devam edeceğiz. Bundan sonra da gelirlerimizi daha da arttırmak için, toplumun genelini etkilemeyen ve yüksek vergi noktasında bakıldığında yüksek gelir gruplarının daha adil vergilendirilmesini sağlayacak ve enflasyona etkisi minimumda olacak bazı adımları atmakta projeksiyonlarımız arasında önümüzdeki süreçte hayat geçirilecek."
Vergi dönüşümü reformları
Albayrak, 2019 yılı içerisinde hayata geçirecekleri en önemli reformlardan birisinin de vergi dönüşümü olacağını kaydederek, detaylarını süreç tamamlanınca daha net bir şekilde ortaya koyacaklarını söyledi.
Vergi Konseyi gibi toplumun tüm kesimlerinin içinde olduğu çok kapsamlı bir ekiple bu reform çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Albayrak, reformun temel detaylarını üç başlıkta paylaşmak istediğini, birincisinin yeni mimari olduğunu anlattı.
Albayrak, "Yeni vergi mimarimizde istisna ve muafiyetleri artık azaltacağız. Kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürüp daha rekabetçi bir noktaya taşıyacağız. Daha adaletli bir vergi sistemi için, gelire göre artan oranlarda vergilendirmeyi daha etkin hale getireceğiz. Özellikle beyannameyi yaygınlaştırarak gelir artışlarının sağlayacağı potansiyelle dolaylı vergileri azaltıp, dolaysız vergileri artırarak verginin daha da fazla tabana yayılmasını sağlayacağız." diye konuştu.
Yeni Vergi Mimarisinin dünyada çağdaş vergi reformlarının önceliklerinden olan "istihdam oluşturma" hedefine oturacağını aktaran Albayrak, ayrıca iş yapma kolaylığı endeksinde bulundukları seviyeyi, atacakları adımlarla daha da yukarıya çıkacaklarını, girişimciliğin ve yeni iş kurmanın kolaylaştırılmasını sağlayacaklarını anlattı.
Albayrak, vergi dönüşümündeki ikinci başlıklarının "Kayıtdışılık ile Mücadele" olacağını belirterek, gönüllü uyum adı verilen yeni bir sistemle mükelleflerin beyanlarının esas olduğu ve ilk inceleme sonrasında sorun görülmediği takdirde süreçlerin tamamlandığı sadeleştirilmiş bir süreci hayata geçireceklerini söyledi.
Bakan Albayrak, "Ayrıca sahte ve yanıltıcı belge ile mücadele için, etkin yaptırım, teknik çözüm, e-fatura ve e-faturanın eş zamanlı takibi, benzersiz kodlu mal hareketi takip sistemi ile kayıtdışılığa karşı etkin bir yapıyı devreye almış olacağız." ifadesini kullandı.
"Yüksek katma değer ve teknolojik üretimi önceleyen ekonomi tesis edeceğiz"
Albayrak, vergi dönüşümünde önemli gördükleri bir diğer alanın da "mükellef hakları" olacağını belirterek, mükellef dostu bir vergi sistemiyle, süreçlerin başarısını daha da artıracaklarını, bu kapsamda Mükellef Hakları İcra Kurulu kuracaklarını söyledi.
Bu kapsamda mükelleflerin, vergi süreçlerindeki beyanları ile ilgili yazılı destekleri devreye alacaklarını dile getiren Albayrak, mükellef memnuniyetini düzenli ve sürekli olarak ölçeceklerini, süreçlerdeki eksikleri anında tespit edeceklerini bildirdi.
Albayrak, ayrıca mükellef hakları bildirgesinin bağlayıcı hale gelmesini sağlayacaklarını ifade etti.
Açıkladığı tüm reformlarla aslında bir hedefin de alt yapısını çok sağlam adımlarla hayata geçirmiş olacaklarını vurgulayan Albayrak, ulaşmak istedikleri noktanın sürdürülebilir bir büyüme ve istihdam olacağını, ihracata dayalı, yüksek katma değer ve teknolojik üretimi önceleyen bir ekonomiyi tesis edeceklerini bildirdi.
"Reformlarla iş yapma kolaylığı endeksinde sıçramayı hedefliyoruz"
Albayrak, geçen yıl iş yapma kolaylığı endeksinde 17 basamak atlayarak 43. sıraya yükseldiklerini anımsatarak, bu yıl işe başlama, vergi ödemesi, kredi temini, sözleşmelerin icrası, tapu ve şirket tasfiyesi alanlarında gündemlerine aldıkları reformlarla daha fazla sıçramayı hedeflediklerini söyledi.
Gelecek dönem için geçici beyanname sayısının 4'ten 3'e düşürülmesi ve elektronik çeklerin ücretten muafiyet konusu üzerinde çalıştıklarını dile getiren Albayrak, inşaat izinlerinde, elektrik bağlamada, işe başlamada belediyeler ile SGK, belediyeler, ticaret sicil müdürlükleri gibi ilgili kamu kuruluşları arasındaki elektronik imzanın sürece dahil edilmesi için mevcut sistemlerin entegre edilmesini gerçekleştireceklerini anlattı.
Albayrak, "Vergi dönüşümü ile süreçleri kolaylaştıracak, kayıt dışılık ile mücadele ile gelirleri daha da artıracağız. 7 stratejik sektör olarak ifade ettiğimiz enerji, maden, petrokimya, turizm, bilişim, otomotiv ve ilaç sanayilerine yönlendirilmesini daha etkin kılacağız. Biz bunları yaparken diğer bakanlıklarımız ve kurumlarımızla farklı stratejik dönüşümleri de eş zamanlı gerçekleştireceğiz." diye konuştu.