Türkiye gündemi bebek ve çocuk ölümleri ile sarsılmaya devam ediyor. İstanbul'da bir bebeğin 45 günlük yaşa savaşından sonra ortaya çıkan detay kan dondurdu. Ölen bebeğe annesi tarafından vahşice tiner içerildiği, iç organlarının parçalandığı tespit edildi...
Esenler'de Dilek Ç., 2 yaşındaki bebeğinin biberonuna tiner koyup içirdi. Hastaneye kaldırılan bebek 2 ay sonra hayatını kaybetti. Anne ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, 26 Eylül Perşembe günü Esenler'de meydana geldi. İddialara göre, Kırıkkale'de yaşayan Dilek Ç. (23) sevgilisi Y.E. ile evlilik dışı çocukları oldu. Baba Y.E.nin kendisine ve çocuğuna sahip çıkmaması üzerine Dilek Ç., İstanbul'a akrabalarının yanına geldi. Olay günü Bağcılar'da bir parkta olan anne bebeğin biberonuna tiner koydu. 2 yaşındaki Emre Ç. biberondaki tineri içti. Anne bebekle birlikte Esenler'deki akrabalarının evine gitti. Bebek evde fenalaşınca Fatih'te bir hastaneye götürüldü. Yoğun bakımda 2 ay kalan çocuk dün hastanede hayatını kaybetti.
ANNE TUTUKLANDI
Çocuğun kimyasal zehirlenme ile hastaneye götürülmesi üzerine polis ekipleri anne ve babayı gözaltına aldı. Polis merkezinde yapılan sorguda annenin çocuğunun evlilik dışı dünyaya geldiğini ve babasının sahip çıkmadığı için bunalıma girdiğini ve bu olayı gerçekleştirdiğin söylediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen anne tutuklanarak cezaevine gönderilirken baba adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Uşak'ta korkunç bir cinayet yaşandı. Oğlu tarafından bıçaklanan anne hastanede can verdi...
Uşak'ta ailesiyle birlikte yaşayan Ramazan Yıldırım (21), henüz belirlenemeyen nedenle annesi Asiye Yıldırım'ı (46) bıçakla yaraladı.
Eve gelen baba Refik Yıldırım, eşinin bıçakla yaralandığını, oğlunun da kaçtığını görünce durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi.
KAÇAN OĞLU YAKALANDI...
Hastaneye kaldırılan Asiye Yıldırım, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Öte yandan şüphelinin yerini tespit eden Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, bölgeye hareket etti. Polisleri fark edince kaçmaya çalışan zanlı, kovalamaca sonucu yakalanarak gözaltına alındı.
İzmir'de yangın faciasında yaşamını yitiren 5 çocuğun cenazesine baba Hasan Akcan, kelepçeli getirilmişti. Akcan'ın kelepçesi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan gelen telefon sonrası çıkarıldı...
İzmir Selçuk'ta barakadan bozma evdeki yangın faciasında kaybettiği beş çocuğunun cenazesine baba Hasan Akcan’ın kelepçeli getirilmesi kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. ,
Jandarma, defin işlemi sırasında baba Hakan Akcan’ın bileklerindeki kelepçeleri çıkardı. Kelepçe krizinin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un telefonu sonrası çözüldüğü öğrenildi.
27 yaşındaki anne Melisa Sinem Akcan, para kazanmak için hurda toplamaya gitmişti. Anne Akcan, barakadan bozma evinin kapısını kilitleyip çıkmıştı.
Evde ısınmak için bırakılan elektrikli soba faciaya sebep olmuştu. Evde tek başlarına kalan bir yaşındaki Aras Bulut Akcan, iki yaşındaki Masal Işık, üç yaşındaki Aslan Miraç, dört yaşındaki Funda Peri ve beş yaşındaki Fadime Nefes, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında ölmüştü.
Akcan’ın eşinin de bir suçtan dolayı cezaevinde olduğu öğrenilmişti.
ADALET BAKANI DEVREYE GİRMİŞ...
Çocukların cenazesinde baba Hasan Akcan başta kelepçe ile getirildi. Akcan’ın kelepçesi defin işlemleri öncesinde çıkarıldı.
Halk TV’de İsmail Küçükkaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kendisine ulaştığını ve kelepçenin Tunç’un talimatı ile çıkarıldığını söyledi.
"AKRABAMIN YANINDA KALIYORUM"...
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Melisa Akcan, DHA muhabirine telefonda yaptığı açıklamada, "Olaydan sonra bir akrabamın yanına geldim. Şu an ilaçlarla ayakta kalıyorum. Kimseyle görüşmek istemiyorum, acımı yaşamak istiyorum. Çocuklarım gözümün önünden gitmiyor" dedi.
Ayrıca Melisa Akcan'ın babasının emekli felsefe öğretmeni, kendisinin ise lise mezunu olduğu öğrenildi. Hakkında 'Hayvan hırsızlığı' ve 'Yaralama' gibi suçlardan kaydı olduğu öğrenilen Melisa Akcan ile 'Uyuşturucu kullanma', 'Yaralama', 'Hırsızlık' gibi çeşitli suçlardan yaklaşık 10 suç kaydı bulunan Hakan Akcan'ın ailelerin rızası olmadan evlendiği ileri sürüldü.
Şişli'de 31 Ekim tarihinde kaybolan 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi, tüm çabalara rağmen gece saatlerinde Feriköy Mezarlığı'nda ölü bulundu. Ailesinin televizyon programlarına çıkarak aradığı minik Şirin'in cansız bedenine ulaşan polis ekipleri, yapılan arama çalışmalarını ihbar üzerine mezarlık ve çevresinde yoğunlaştırdı. Acı haberi alan aile ve tüm Türkiye yasa boğuldu...
Minik Şirin'in katil zanlısı olarak gözaltına alınan kağıt toplayıcısı M.Ö., sorgusunda suçunu itiraf etti. Zanlının ifadesine göre, Şirin’in para istemek amacıyla yanına gelmesi üzerine aralarında bir diyalog başladı. M.Ö., Şirin’in "peşini bırakmadığını ve canını sıktığını" iddia ederek onu boğduğunu ve cesedini mezarlıkta sakladığını söyledi. Zanlı, ifadesinde olay anını şu cümlelerle anlattı: “Peşimi bırakmadı, canımı çok sıktı. Ben de onun boğazını sıktım, öldürdüm. sonra mezarlığa attım, üstünü çalı çırpıyla örttüm.”
Soruşturma Sürüyor...
Minik Şirin'in ölümüyle ilgili soruşturma tüm yönleriyle devam ederken, polis ekipleri olayın tüm detaylarını araştırıyor. Zanlının emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildiği öğrenildi. Türkiye’yi derinden sarsan bu olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması için güvenlik güçleri kapsamlı bir soruşturma yürütüyor.
Antalya’da yaşanan bir olayda, sosyal medyada paylaşılan bir çiçek buketi fotoğrafının izinsiz kullanılmasına öfkelenen Kıvanç Şensöz (31), çiçekçi Eşref Yunus Yıldırıcı'yı (29) öldüresiye dövdü. Hastanede tedavi altına alınan Yıldırıcı’nın beyin ölümü gerçekleşti...
Olay, Kıvanç Şensöz'ün eşinin sosyal medya hesabında paylaştığı bir çiçek fotoğrafının başka bir işletme tarafından izinsiz kullanıldığını fark etmesiyle başladı. Şensöz, bu duruma tepki göstererek, Eşref Yunus Yıldırıcı'nın çalıştığı çiçek deposuna gitti. İddiaya göre, Şensöz'ün "Neden karımın fotoğrafını paylaşıyorsunuz, emek hırsızısınız" diyerek Yıldırıcı'ya saldırdığı belirtildi.
Özür Yetmedi, Ölümle Sonuçlandı...
Firdevs Yıldırıcı, yaptığı paylaşımda hata yaptığını kabul etti ve yüzü net olmayan bir fotoğraf paylaştığı için özür diledi. Ancak Kıvanç Şensöz, öfkesi dinmeyerek çiçek deposuna gitti ve burada Yıldırıcı’ya yumruk atarak yere düşürdü. Yere düştükten sonra da defalarca tekmeleyen Şensöz, Yıldırıcı’nın ağır yaralanmasına sebep oldu.
Güvenlik Kamerası Görüntüleri Ortaya Çıktı...
Olay anı, çiçek deposunun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, Kıvanç Şensöz'ün Eşref Yunus Yıldırıcı'ya aniden yumruk atıp yere düşürdüğü ve ardından tekmelediği görülüyor. Olay yerine gelen Yıldırıcı’nın dayısı Ali Okur, Şensöz’ü durdurmaya çalıştı. Ancak Şensöz, "Karımın fotoğraflarını paylaşırsa, böyle olur" diye karşılık verdi.
Beyin Ölümü Gerçekleşti...
Hastaneye kaldırılan Eşref Yunus Yıldırıcı’nın beyin kanaması geçirdiği ve beyin ölümünün gerçekleştiği bildirildi. Doktorlar, ailesiyle Yıldırıcı’nın organlarının bağışı konusunda görüşmelere başladı. Kıvanç Şensöz ise gözaltına alınarak tutuklandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından alınan yeni kararlara göre, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcunu ödeyemeyenler için 60 aya kadar yapılandırma imkanı getirildi. Kredi kartlarında asgari ödeme oranında da limite göre değişikliğe gidildi...
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından bireysel kredi kartlarına ilişkin eş güdümlü adımlar atıldı.
TCMB'nin Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de, BDDK'nın konuya ilişkin kurul kararı da internet sitesinde yayımlandı.
60 AYA KADAR YAPILANDIRMA İMKANI...
Buna göre, BDDK, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcunu ödeyemeyenler için 60 aya kadar yapılandırma imkanı getirdi.
Bireysel kredi kartlarında dönem borcunun asgari tutarını ödeyemeyenler, mevcut kredi kartı borç bakiyelerini 60 aya kadar yapılandırabilecek. Her aya düşen taksit tutarı, ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenecek. Yapılandırılan kredi kartı borcunun en az yarısı ödeninceye kadar ilgili bankadaki kredi kartı limiti artırılamayacak.
TCMB de bireysel kredi kartlarında yapılandırmada kullanılacak azami faiz oranını referans faiz olan yüzde 3,11 ile sınırlandırdı.
İhtiyaç kredileri ise anapara ve faiz ödemelerinin 30 günden fazla gecikmesi halinde ilave kredi olmadan 60 aya kadar yapılandırılabilecek. Borçlunun 1 yıl içinde yapılandırma için başvurması gerekiyor.
ASGARİ ÖDEME ORANINDA LİMİTE GÖRE DEĞİŞİKLİK...
BDDK, kredi kartlarında asgari ödeme oranında da değişikliğe gitti.
Dönem borcunun yüzde 20'si olan asgari ödeme oranında sınır tutar, 25 bin liradan 50 bin liraya çıkarıldı. 50 bin lira ve altında olan kredi kartları için asgari ödeme oranı dönem borcunun yüzde 20'si olurken, 50 bin lira ve üzerinde olanlarda yüzde 40 olarak uygulanacak.
BDDK'nin adımlarıyla uyumlu şekilde TCMB, bireysel kredi kartlarına uygulanan azami akdi faiz oranlarını kredi kartı dönem borcuna göre referans orana bağlı olarak farklılaştırdı. Bu kapsamda belirlenecek oranlar 24 Ekim'de açıklanacak ve 1 Kasım'da yürürlüğe girecek.
Referans oranın aynı kalması halinde azami akdi faiz oranları; dönem borcu 25 bin liranın altında olan kredi kartları için yüzde 3,50, 25 bin-150 bin lira olan kredi kartlarında yüzde 4,25 ve 150 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarında yüzde 4,75 olacak.
Kredi kartları vasıtasıyla nakit çekim/kullanım azami akdi faiz oranı ise yüzde 5 seviyesinde korundu.
Defne ilçesi Harbiye Mahallesi'nde saat 18.00 sıralarında yokuş aşağı seyir halindeki kum yüklü hafriyat kamyonu, freni tutmayınca önündeki 7 araca çarparak, devrildi.
Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine çok sayıda polis, jandarma, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri, araçlarda sıkışan 5 yaralıyı çıkarttı.
İlk müdahaleleri yapılan yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Yaralıların içinde hayati tehlikesi olan bulunmadığı öğrenildi.
Ekipler, kazaya karışan araçlar nedeniyle kapanan yolda güvenlik önlemi aldı.
Mersin'de çöplük alandaki bir varilde cesedi bulunan Selahattin Doludeniz'in oğlu tutuklandı...
Mersin'in Bozyazı ilçesinde, emekli öğretim görevlisinin 2 gün önce ölü bulunmasıyla ilgili gözaltına alınan oğlu tutuklandı.
Emekli öğretim görevlisi Selahattin Doludeniz'in (77) cesedinin, 14 Eylül'de Gürlevik Mahallesi'ndeki çöplük alana bırakılan varilde bulunmasının ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince dün gözaltına alınan oğlu Orkun Doludeniz'in (33) emniyetteki işlemleri tamamlandı.
'CESEDİ TİCARİ TAKSİYLE TAŞIDI' İDDİASI...
Zanlının ifadesinde, babasını evde hareketsiz yatarken bulduğunu, daha sonra cesedi ticari taksiyle alana götürdüğünü iddia ettiği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Selahattin Doludeniz'in kesin ölüm nedeni, Adana Adli Tıp Kurumu tarafından yapılacak otopsinin ardından belli olacak.
Mersin'de yaşayan emekli Prof. Dr. Selahattin Doludeniz, çöplükte bir plastik fıçı içerisinde elleri ve ayakları bağlı halde ölü bulundu...
Mersin Bozyazı ilçesi Ustalar Mahallesi’ndeki çöplüğe sabah saatlerinde giden belediye işçileri, plastik fıçı içerisinde elleri ve ayakları bağlı çıplak bir erkek cesedi buldu.
İhbar üzerine olay yerine jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. İlk incelemede çürümeye başladığı görülen ceset, Mersin Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
Yapılan otopside cesedin, Selçuk Üniversitesinden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Doludeniz’e ait olduğu belirlendi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
Cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın babası Arif Güran, cinayetle ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. Baba Arif Güran, "Hepsi akraba bile olsa vazgeçmem. Ciğersiz oldukları için gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar" dedi...
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan ve arama çalışmalarının 19'uncu gününde cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın defnedildiği Tavşantepe Mahallesi'ndeki ziyaretinin ardından iş insanı Ferit Kaya ile Narin’in babası Arif Güran arasındaki görüşme, cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
"GELİP ÖCÜNÜ BENDEN ALSAYDILAR"...
Kaya ile sohbet eden baba Arif Güran, "Akraba olmuş, dayı-yeğen olmuş. Akraba olduğu zaman diyor 'Dayımdır, yeğenimizdir'. Hepsi akraba bile olsa vazgeçmem. Bunu herkes de biliyor. Kimin parmağı bu işte, kimin parmağı varsa da devlet delillerle çıkardıktan sonra. Ciğersiz oldukları için gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar" dedi.
"O ÇOCUĞUN YERİ MEZAR DEĞİL, OKUL"...
Kaya ise Narin’in yerinin okul olduğunu belirterek, "Ağabey, o çocuğun yeri mezar değil, o çocuğun yeri şu anda okul. Böyle bir şey yok. 8 yaşındaki bir çocuk" diye konuştu.
"KENDİ ARALARINDA TOPLANTI YAPIYORLAR"...
Görüşmede bulunan Narin'in amcası Erhan Güran ise "20 nüfuslu bir yer, 90- 100 nüfusluk değil. Onların da hepsi akraba. Kendi aralarında toplantı yapıyorlar, şey yapıyorlar ki. O namussuzluk yaptı, çocuğu öldürdü, bu süreçte bütün çocuklarımızı okuldan etti. Kimse okula gitmiyor. İşte böyle bir toplumuz" dedi.
İstanbul Beyoğlu'nda Ercan Yıldız, aynı evde yaşadığı annesi Aysel Yıldız'ı bıçaklayarak öldürdü. Annesinin cesediyle iki gün aynı evde kalan Yıldız, komşuların şüphesi üzerine eve gelen polis ekiplerince yakalandı...
11 Eylül Çarşamba günü İstanbul Beyoğlu Fetihtepe Mahallesi Okçular Yolu Sokak üzerinde bulunan 3 katlı binanın 1’inci katındaki dairede iddialara göre, oğlu Ercan Yıldız (22) ile beraber yaşayan Aysel Yıldız 2 gündür işe gitmeyince yakınları ve komşuları sabah saatlerinde eve geldi. Kapıyı açan Ercan Yıldız, annesinin içeride olduğunu söyledi. Ancak anneden ses çıkmayınca olay yerine polis ekibi çağrıldı.
MAHALLELİ LİNÇ ETMEYE ÇALIŞTI...
Eve giren ekipler, annenin yerde hareketsiz yattığını gördü. Yapılan incelemede Aysel Yıldız’ın bıçaklanarak öldürüldüğü ve yüzünde yastık olduğu tespit edildi. Mahalle sakinleri tarafından linç edilmeye çalışılan Ercan Yıldız, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından ceset, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
"ANNESİNİ ÖLDÜRMÜŞ, 2 GÜN BERABER YAŞAMIŞ"...
Mahalle sakini İlhan Ataç, olayla ilgili şunları söyledi:
* "Burada 22-23 yaşlarında madde bağımlısı bir genç vardı. Annesini evde ölü buldular. 2-3 gün olduğu söyleniyor. Çocuk bıçaklamış daha sonra ağzına yastık koymuş. Bu çocuk daha önce de mahallede yabancı madde kullanıyordu. Mahallede bağırıyor, çocuklar korkuyordu. Bu çocuklar böyle değildi. Burada bunun gibi çocuklar var. Böyle olayların yaşanmasından korkuyoruz. Çocuk burada annesiyle beraber yaşıyor.
O gece de komşulardan görenler olmuş. Annesi işe gitmeyince şüphelenmişler. ‘Annen nerede’ diye sormuşlar. Daha sonra annesini görünce polise haber vermişler. Adli Tıp'tan geldiler. İnceleme yaptılar. Sonra cenazeyi kaldırdılar. Çocuğu da götürdüler. Annesini bıçakladıktan sonra ağzına yastık bastırtmış. Daha sonra da kanları silmiş. Boğuldu süsü vermeye çalışmış."
Milyonlarca vatandaşın Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcu bulurken SGK’dan borçlulara dikkat çeken o mesaj gönderildi. Mesajda borçlu konumda olan milyonlarca vatandaşın Genel Sağlık Sigortası prim borçlarının ödenmesi istendi...
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından milyonlarca vatandaşa gönderilen kısa mesaj dikkat çekti.
SGK tarafından gönderilen mesajda prim borcu olan vatandaşların borçlarının ödenmesi gerektiği ifade edildi.
Borçların kısa süre içerisinde ödenmemesi durumunda yasal takip başlatılacağı belirtilen uyarı mesajında, mevcut borç durumunun e-Devlet üzerinden sorgulanabileceği belirtildi.
YASAL TAKİP BAŞLAYACAK...
Geçtiğimiz yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yapılan düzenlemeler ile bu borçlara kısmen af getirilmiş ancak şimdilerde işsiz geçirilen sürenin ardından biriken prim borçlarının tekrar ödenmesi istendi.
SGK tarafından vatandaşlara gönderilen mesajda şu ifadeler yer aldı, "Değerli sigortalımız, Genel Sağlık Sigortası kapsamında prim borcunuz bulunmaktadır. Borcunuzu e-Devlet üzerinden sorgulayabilir ve yine e-Devlet üzerinden veya anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödeyebilirsiniz. Aksi takdirde yasal takip başlatılacaktır. Borcunuzu ödemiş olmanız halinde bu mesajı dikkate almayınız.
Yeni okul döneminin başlamasıyla birlikte gözler ortak sınav uygulamasına çevrildi. Milli Eğitim Bakanlığı 6, 7, 8, 9 ve 10. Sınıflar için yeni kararını duyurdu...
Milli Eğitim Bakanlığı, geçtiğimiz yıl başlattığı ortak sınav uygulamasını bu yıl da sürdüreceğini duyurdu.
Okulların açılmasıyla yapılan açıklamaya göre 2024-2025 eğitim öğretim yılında da 6, 7, 8, 9 ve 10. sınıf öğrencileri için ortak sınavlar yapılacak.
Toplamda 12 ortak yazılı sınav gerçekleşecek ve bu sınavlar, belirlenen derslerde uygulanacak.
Tüm Türkiye genelinde aynı anda yapılacak sınavların tarihleri de belli oldu.
İşte ortak sınav tarihleri…
2024-2025 ORTAK SINAV TARİHLERİ...
Yeni eğitim öğretim yılında da ortak sınavlar devam edecek. Bu yıl, 6 ve 9. sınıfların yanı sıra 7 ve 10. sınıflar da bu uygulamaya dahil olacak.
· 1. Dönem 1. Sınavlar: 30 Ekim - 8 Kasım 2024
· 1. Dönem 2. Sınavlar: 30 Aralık 2024 - 10 Ocak 2025
· 2. Dönem 1. Sınavlar: 17 - 28 Mart 2025
· 2. Dönem 2. Sınavlar: 26 Mayıs - 13 Haziran 2025 HABER: Uğur AKDAĞ
Serik’te spor yapmak için evinden ayrılan 17 yaşındaki genç kızdan haber alınamıyor...
Alınan bilgiye göre, üç gün önce spor yapmak için evden ayrılan ve daha sonra bir daha haber alınamayan genç kız için ailesi çağrı yaptı.
ÜÇ GÜNDÜR ARANIYOR...
Serik'te, "Spora gidiyorum" diyerek evden çıkan ve 3 gündür kendisinden haber alınamayan 17 yaşındaki Ezo Çamlı'nın ailesi, kızlarının bulunması için yetkililere kayıp başvurusu yaptı. Ezo Çamlı'nın annesi Kibar Çamlı, gözyaşları içinde kızına geri dönmesi için çağrıda bulundu.,
Aile, kayıp ilanı verdikten sonra kızlarının en son Antalya'da kız arkadaşıyla birlikte görüldüğünü öğrendi.
Ezo'nun spora gitmek için evden çıktığını belirten anne Kibar Çamlı, “Kızımla evde oturuyorduk, bir telefon geldi arkadaşından. Kendisine sorduğumda 'Spora gideceğim' dedi. Evden çıktı, ama bir daha geri dönmedi. Her zaman spora giderdi, geri gelirdi. Bu kez geri dönmedi” diyerek endişelerini dile getirdi.
‘GERİ DÖN’ ÇAĞRISI...
Ezo Çamlı'nın bir süredir börekçide çalıştığını belirten anne, "Kızım en son Sude isminde bir arkadaşıyla telefonda görüştü. O görüşmeden sonra eve dönmedi. Hemen emniyete gidip kayıp başvurusunda bulunduk. Kızım hayatta bir yere gitmezdi, okuldan bile eve dönerdi. Daha önce ev de tutmuştu, işe gidip geliyordu. Son olarak Antalya’da bir alışveriş merkezinde polisleri görünce arkadaşlarıyla kaçmışlar. Nerede kaldığını bilmiyorum" dedi.
Ziyaretçi trafik ek göstergelerinde yapılan değişiklikler kapsamında internet haber sitelerinden kategorilerine ait asgari fikir işçisi sayısının en az 2 katını istihdam eden ve asgari tekil ziyaretçi sayısı 2 katının üzerinde olanlara yüzde 50, en az 3 katını istihdam eden ve asgari tekil ziyaretçi sayısı 3 katının üzerinde olanlara ise yüzde 100 oranında ek gösterge verilmesi kararlaştırıldı. Bir diğer düzenleme de sayfada kalma sürelerine ilişkin oldu. 1., 2., 3., 4. ve 5. Kategoriler’de yer alan internet haber sitelerinin ziyaretçilerinin günlük ortalama sayfada kalma süresinin en az 30 saniye; Genel Kategori’de ise en az 1 dakika olmasına karar verildi. Mevzuat değişiklikleri, Resmî Gazete’de yayımını müteakip 1 Ekim 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.
Basın İlan Kurumu Genel Kurulu, internet haber siteleri için asgari ziyaretçi trafik şartlarının yeniden düzenlenmesini öngören değişiklik tekliflerini kabul etti...
Düzenlemeler, haber sitelerini 'Tık' odaklı yayıncılık yerine ‘Nitelikli’ yayıncılık yapmaya teşvik edecek. Basın İlan Kurumu 32. Dönem 7. Genel Kurul Toplantısı, 4-6 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Genel Kurul Toplantısı’nın son oturumunda Yönetim Kurulu’nun teklif olarak sunduğu ve gündeme alınan maddeler görüşüldü. İlan İşleri, Hukuk İşleri ve Mali İşler komisyonlarında değerlendirilen gündem maddelerine ilişkin hazırlanan raporların okunmasının ardından oylamaya geçildi. Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliği ile Basın İlan Kurumu Yönetmeliği’nin bazı maddelerine ilişkin değişiklik teklifleri Genel Kurul tarafından kabul edildi.
EK GÖSTERGE ÖNEMLİ...
Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliği’nde internet haber siteleri için asgari ziyaretçi trafik şartlarının belirlendiği 61 ve 67. maddelerinde değişikliğe gidildi. BİK Analitik ölçüm sisteminden elde edilen verilerin değerlendirilmesi neticesinde, ziyaretçi trafiklerinde yaşanan değişimlerin mahsup, müeyyide ve resmî ilan yayımlama hakkının durdurulması gibi uygulamaları doğurduğu belirlendi. Bunun yanı sıra, haber sitelerinin okurun merakını gidermek ve haber alma hakkını temin etmek yerine okurun haber içeriğini tıklamasına odaklandığı ve SEO haberciliğine yoğunlaştığı gözlemlendi. Bu bilgiler doğrultusunda asgari ziyaretçi trafik sayılarının azaltılarak trafiği fazla olan internet haber sitelerine uygulanan ek gösterge oranlarının artırılması kararlaştırıldı. İnternet haber sitelerini daha nitelikli yayıncılık yapmaya teşvik etmesi beklenen düzenlemeye göre, günlük asgari tekil ziyaretçi ve sayfa görüntüleme sayıları yüzde 50 oranında düşürüldü.
Mersin'de bir kişi nedeni bilinmeyen bir sebeple 2 kadınla tartışmaya başladı. İki kadına silahla ateş eden zanlı, birini öldürdü, diğerini ise yaraladı. Olay yerinden 100 metre ilerleyen şahıs, aynı silahla başına ateş ederek intihar etti...
Edinilen bilgiye göre, Tarsus Yeni Mahalle'de Çetin G. (36), henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı Feriye Gözüala (25) ve H.G. isimli kadınlarla tartışmaya başladı.
BİRİNİ ÖLDÜRDÜ, DİĞERİNİ YARALADI... Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Çetin G., yanında taşıdığı silahla iki kadına ateş etti. Feriye Gözüala olay yerinde yaşamını yitirirken, ağır yaralanan H.G. ambulansla hastaneye kaldırıldı.
İNTİHAR ETTİ Olay yerinden uzaklaşan Çetin G., 100 metre ilerde aynı silahla başına ateş ederek intihar etti. Polis ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, başlatılan soruşturma sürüyor.
Tokat'ın Niksar ilçesinde, fındık işçilerini taşıyan minibüsün dereye uçması sonucu 5 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybetti, 25 kişi yaralandı...
Kaza, saat 17.30 sıralarında Niksar ilçesi Kayapaşa Mahallesi, Derebağ girişi mevkiinde meydana geldi.
ARALARINDA ÇOCUKLAR DA VARDI...
Cengiz Gezi yönetimindeki 02 ABZ 139 plakalı minibüs, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu dereye devrildi. Minibüste bulunan, aralarında çocukların da olduğu 26 kişi yaralandı.
5 YAŞINDAKİ ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ...
Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralıları Niksar Devlet Hastanesi'ne kaldırarak tedavi altına aldı.
Yaralılardan durumu ağır olan ve ismi henüz öğrenilemeyen 5 yaşındaki çocuk, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu için gece yarısı tahliye kararı çıktı. Dilruba'nın annesi tahliyenin kendisine ve avukata bildirilmediği söyleyerek, "Ya başına bir şey gelseydi" sözleriyle tepkini dile getirdi. Aile konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacak...
Sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu avukatı ve ailesine haber verilmeden gece saatlerinde tahliye edildi. Kayserilioğlu, bulduğu telefondan ailesine haber verdi. Anne Kayserilioğlu, "Ya başına bir iş gelse orada. Tenha bir yer. Orası suçluların olduğu bir yer. Avukatlarıyla görüştük. Bu konuda da bir suç duyurumuz olacak" dedi.
Gece saatlerinde tahliye edilen Dilruba cezaevinden çıktıktan sonra evine gitmek için belediye otobüsü bekledi ancak otobüs gelmeyince bir vatandaşın cep telefonunu alıp annesini aradı. Akrabaları cezaevi önüne gelerek Dilruba’yı aldı. Genç kızın avukatına bile haber verilmeden tahliye edilip gece vakti ıssız bir bölgede bırakılması eleştirildi.
"ELİNDE SİYAH BİR POŞETLE BİR ANDA TAHLİYE ETMİŞLER"
Dilruba’nın tahliyesini sevinçle karşıladıklarını ancak haber verilmemesine tepkili olduklarını kaydeden Aysel Kayserilioğlu, ''Dün akşam saatlerinde tahliye edilmiş kızım. Ama ne benim ne de avukatının bundan haberi yok. Avukatı ya da ailesi aranır. Elinde siyah bir poşetle bir anda tahliye etmişler. O saatte bir genç, annesine ya da avukatına haber verilmeden tahliye ediliyor." açıklamasını yaptı.
İstanbul'da metrobüslerin çarpıştığı kazada bir kişi yaşamını yitirdi. İkisi ağır 50 kişi ise yaralandı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı...
İstanbul Küçükçekmece'de seyir halindeki metrobüsün başka bir metrobüse çarpması sonucu bir kişi yaşamını yitirdi. Kazada ikisi ağır 50 kişinin yaralandığı öğrenildi. Kazayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 2 şoför ve 1 denetim amiri gözaltına alındı.
ÖLEN KİŞİNİN KİMLİĞİ BELLİ OLDU...
Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi'de olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Ekiplerden adlığı bilgilerle açıklamalarda bulunan Çebi, 22 yaşındaki Ferhat Uçar'ın öldüğünü açıkladı.
Kemal Çebi, "Maalesef hastaneye götürülen yaralılardan bir tanesinin kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini öğrendik. Allah rahmet eylesin. Ailesine, ülkemize baş sağlığı diliyorum." ifadelerini kullandı.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA...
İstanbul Valiliği, Küçükçekmece'deki metrobüs kazasında yaralananların sayısının 50'ye yükseldiğini, bunlardan tedavisi tamamlanan 7 kişinin de taburcu edildiğini bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, "Küçükçekmece'de meydana gelen metrobüs kazasında an itibarıyla 1 kişi hayatını kaybetmiş, 2'si ağır 50 kişi de yaralanmıştır. Yaralıların, kaldırıldıkları hastanelerde tedavileri devam etmekte olup, tedavileri tamamlanan 7 kişi taburcu edilmiştir." bilgisi paylaşıldı.
İzmir'in Bornova ilçesinde psikolojik sorunları olan 45 yaşındaki Vesih Şimşek, cinnet geçirerek kızları Cemre, Ceylin, Nira ve Hiranur Şimşek'i silahıyla kendilerine ait zeytinlikte vurdu. 3 çocuk yaşamını yitirirken, Vesih ile kızı Hiranur ağır yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınırken, Cinayet Büro Amirliği ekipleri soruşturma başlattı.
Olay bu sabah saat 08.30 sıralarında Bornova Merkez Mahallesi'nde bulunan dağlık alanda meydana geldi. Elde edilen bilgiye göre inşaat işçisi olduğu tespit edilen 45 yaşındaki Vesim Şimşek , karısı Naciye Şimşek'in 3 ay önce kendisinden boşanma kararı alması üzerine bunalıma girdi.
Vesim Şimşek'in bu sabah saatlerinde kendileriyle birlikte yaşayan çocukları Ceylin (2), Cemre (4), Nira (14) ve Hira Nur'u alarak (11) 'Sizi annenize götüreceğim' diyerek evden çıktığı ve oturdukları mahallenin yakınında bulunan dağlık alana götürdüğü öğrenildi.
Burada yanındaki tabancayı çıkartan Vesim Şimşek, çocuklarına ateş etmeye başladı. Vücuduna mermiler isabet eden çocuklar kanlar içerisinde yere yığılırken, 11 yaşındaki Hira Nur, yaralı olarak aşağı doğru kaçmaya başladı. Son olarak kendisine de ateş eden baba da yere yığılırken, olaydan yaralı olarak kurtulan Hira Nur, durumu yakınlarına bildirdi.
Adil Türkiye Partisi (ATP) Genel Başkanı Ata Barlas Aşkar, Diyarbakır’da yaşanan kaçırılma vakalarına karşı Diyarbakır ve Doğu halkını duyarlılığa davet etti...
Aşkar, özellikle 3 çocuk annesi Gloria Maria Güleç’in 15 Temmuz 2024’ten bu yana kayıp olduğunu ve bu durumun artık son bulması gerektiğini belirterek, halktan destek istedi.
Aşkar, Gloria Maria Güleç’in Emrullah Bayram tarafından kaçırıldığı ve alıkonulduğu iddialarının ardından, Gloria'nın akıbetinin belirsiz olduğunu, hasta çocuklarının ise annelerine kavuşmayı beklediğini vurguladı.
--Gloria yaşıyor mu?
--Diyarbakır halkı ne zaman destek olacak?
--Hasta çocuklar annelerine kavuşacak mı?
Bu sorular artık cevap bekliyor," diyen Aşkar, halkın sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti.
Aynı bölgeden başka bir kayıp olan Narin’in durumuna da dikkat çeken Aşkar,
"AYNI BÖLGE YİNE DİYARBAKIR... NARİN NEREDE?..
Diyarbakır halkı, silkelensin artık! Bu namussuzlara prim vermeyin. Narin de Gloria da ailelerine kavuşsun!" diyerek sert bir mesaj verdi.
Ata Barlas Aşkar, bu tür olayların son bulması ve suçluların cezalandırılması için toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.
"Diyarbakır ve tüm Doğu halkı, bu olaylara duyarsız kalmamalı. Hep birlikte, namussuzlara prim vermeden, bu insanların ailelerine kavuşması için elimizden geleni yapmalıyız," ifadelerini kullanan Aşkar, tüm vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya ve destek vermeye çağırdı.
Aşkar’ın bu çağrısı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde toplumun birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan önemli bir mesaj olarak öne çıkıyor.
Balıkesir'de yaşanan feci olay sonrası gözaltına alınana baba Murat Sevilen, emniyetteki ilk ifadesinde kızını arkadaşının doğum gününe gitmek istediği ve bir erkek arkadaşı olduğundan şüphelendiği için elleriyle boğarak öldürdüğünü itiraf etti.
Balıkesir'in Gönen ilçesinde 18 yaşındaki Eylem Sevilen, tartıştığı babası Murat Sevilen tarafından boğularak öldürüldü. Olayla ilgili itirafta bulunan ve tutuklanan cani babanın ilk ifadesi ortaya çıktı.
Polis ekipleri, Karşıyaka Mahallesi 4016 Sokak'ta yaşayan Hafize Sevilen'in, kızı Eylem Sevilen'in (18) gün içinde eve gelmediği ihbarı üzerine araştırmalara başladı. Ardından başka bir aile yakınının Sevilen'in evindeki kanepenin içinde hareketsiz yattığı bilgisini vermesi üzerine, ekipler Sevilen'i burada buldu. Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde yaşamını yitirdiği belirlenen Eylem Sevilen'in cenazesi, incelemelerin ardından Gönen Devlet Hastanesi morguna gönderildi.
ERKEK ARKADAŞI OLDUĞU İÇİN ÖLDÜRMÜŞ...
Konuyla ilgili şüpheli baba Murat Sevilen (44), gözaltına alındı. Sevilen'in emniyetteki ilk ifadesinde, kızını arkadaşının doğum gününe gitmek istediği ve bir erkek arkadaşı olduğundan şüphelendiği için elleriyle boğarak öldürdüğünü itiraf ettiği öğrenildi.
İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı Sevilen, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Manisa'da hamile bir kadın, eşi tarafından sokak ortasında sopa ve yumruklarla dövüldü...
Olayı bir süre izleyen vatandaşlar sonrasında şahsı linç etmek istedi. 3 yaşındaki oğlunun gözü önünde eşini darbeden Yılmaz A. tutuklandı.
Manisa'nın Akhisar ilçesinde bir kişi eşini sokak ortasında öldüresiye dövdü. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan şahıs çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay 16 Ağustos günü Manisa'nın Akhisar ilçesi Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi'nde meydana geldi. S.N.A. (19), eşi Yılmaz A. (37) tarafından sokakta yumruk, tekme ve sopayla darp edildi. Tüm bunlar 3 yaşındaki çocuklarının gözü önünde gerçekleşti.
ÖNCE İZLEDİLER, SONRA LİNÇ ETTİLER... Sokaktaki bir vatandaş tarafından cep telefonuyla çekilen olayda, çevredekilerin bir süre müdahale etmediği görüldü. Sonrasında vatandaşlar tarafından linç edilmek istenen Yılmaz A. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yılmaz A., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı.
Karşıyaka ilçesi Yamanlar Dağı'nda 15 Ağustos'ta saat 21.00 sıralarında çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Yerleşim yerlerinin de etkilendiği yangında 17 ev yandı, 105 ev ile 44 iş yeri tahliye edildi. 3 mahallenin boşaltılmasına neden olan yangın, yaklaşık 1600 hektarlık alanda etkili oldu.
Karşıyaka ilçesi Yamanlar Dağı'nda 15 Ağustos'ta saat 21.00 sıralarında çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Yerleşim yerlerinin de etkilendiği yangında 17 ev yandı, 105 ev ile 44 iş yeri tahliye edildi. 3 mahallenin boşaltılmasına neden olan yangın, yaklaşık 1600 hektarlık alanda etkili oldu.
Karşıyaka'da başlayan ve Bayraklı ile Çiğli ilçesine yayılan orman yangını nedeniyle kentin birçok noktası duman altında kaldı. Yangın dün saat 12.30 sıralarında kontrol altına alındı.
Başlatılan soruşturmada yangının mangal ateşinden çıktığı belirlendi. Olayla ilgili, bölgede mangal yaktığı tespit edilen 1 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelinin işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
Öte yandan Yamanlar Dağı'nda meydana gelen yangın, geçen yıl 3 Eylül'de İzmir'in Urla ilçesi Demircili Mahallesi'nde makilikte yaktığı mangal ateşinin çalılıklara sıçraması sonucu çıkan yangını akıllara getirdi.
Kocaeli'de dün kalp krizi geçirdiği belirtilerek hastaneye getirilen Nuhbe Yılmaz, hayatını kaybetti. Ölümün şüpheli bulunması üzerine yapılan otopside, kadının boğularak öldürüldüğü anlaşıldı...
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde kalp krizi geçirdiği belirtilerek hastaneye getirilen Nuhbe Yılmaz (36), doktorların müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Ölümün şüpheli bulunması üzerine yapılan otopside, kadının boğularak öldürüldüğü anlaşıldı. Bunun üzerine gözaltına alınan erkek arkadaşı emniyetteki sorgusunda cinayeti itiraf etti.
Olay, dün Kocaeli’nin Körfez ilçesinde meydana geldi.
Nuhbe Yılmaz’ın Atalar Mahallesi’ndeki evinde fenalaşarak kalp krizi geçirdiği ihbarını alan acil sağlık ekipleri, adrese giderek kadını Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı.
Bilinci kapalı halde hastaneye getirilen Nuhbe Yılmaz, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
Doktorların, kadının ölümünü şüpheli bulmaları üzerine Nuhbe Yılmaz’ın cenazesine detaylı otopsi yapıldı.
Otopside kadının kalp krizi sebebiyle değil, boğazının sıkılması sonucu boğulma sebebiyle hayatını kaybettiği tespit edildi.
Durumun bildirilmesi üzerine harekete geçen polis ekipleri tarafından, kadının erkek arkadaşı C.Y.E. gözaltına alındı.
Emniyetteki sorgusunda Nuhbe Yılmaz ile kavga ettiklerini ve kadının boğazını sıktığını itiraf eden C.Y.E, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
3 çocuk annesi olduğu öğrenilen Nuhbe Yılmaz’ın cenazesi, bugün Körfez İlimtepe Mezarlığı’nda toprağa verildi.
TBMM'deki "Can Atalay" konulu olağanüstü toplantı mahalle kavgasına döndü. AKP'li Alpay Özalan, TİP'li Ahmet Şık'a kürsüde konuşma yaptığı sırada saldırdı. Bu, Özalan'ın ilk vukuatı değil!
TBMM, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararını görüşmek üzere olağanüstü toplandı. TİP Milletvekili Ahmet Şık, AKP'li vekillere "Sizde utanma yok, haysiyet yok" dedi. AKP'li Alpay Özalan, kürsüye koşarak Ahmet Şık'a yumruk attı. Şık diğer AKP'li vekiller tarafından neredeyse linç edilmek istendi.
Meclis'teki skandal görüntülerin işaret fişeğini ateşleyen AKP'li Alpay Özalan, daha önce de benzer olaylara imza attı.
2018: TBMM Genel Kurulu dün akşam yeni yasama yılının ilk kavgasını yaşandı. AKP'li milletvekilleri ile HDP milletvekilleri torba yasa teklifinin görüşülmesi sırasında birbirine girdi. HDP'li Ahmet Şık'ın konuşmasından sonra çıkan tartışmada AKP milletvekilleri ile HDP milletvekilleri kavgaya tutuştu. Kavgada eski futbolcu yeni milletvekili Alpay Özalan AKP saflarında başı çekti.
2020: TBMM Genel Kurulu'nda 'hak ihlalleri' konusundaki meclis araştırma önergesi görüşülürken kavga çıktı. Milletvekilleri yumruklarını sıkarak birbirlerinin üzerine yürüdü. Tartışma sırasında AKP’li Alpay Özalan "Hadi lan, Sen Cumhurbaşkanımıza, Genel Başkanımıza laf ediyorsun, ayıp be, terbiyesiz" dedi.
2021: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yanıt vermek üzere kürsüye gelen Özgür Özel, “Şehitleri alkışlatıyormuş gibi kendini ayakta alkışlatma çakallığına kapılmasın” ifadesini kullanınca AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Özel’in üzerine yürüdü. Diğer vekiller de araya girince tartışma büyüdü ve yumruklaşmaya varan kavga yaşandı.
Sivas'ta, bisiklet sürerken dengesini kaybeden 11 yaşındaki Gürkan Koç, bahçe duvarında açıkta duran inşaat demirinin üzerine düştü. Demir, Koç'un kalbine yakın bir noktaya saplandı. Koç'un göğsünde oluşan 8 santimetre derinliğindeki yaraya 15 dikiş atıldı...
Olay, 3 gün önce kent merkezine 5 kilometre uzaklıktaki Paşabahçe Mesire Alanı’na giden Niksar Caddesi’nde meydana geldi. Arkadaşlarıyla bisiklet yolunda bisiklet süren Gürkan Koç, dengesini kaybedip, yol kenarındaki beton bahçe duvarına doğru savruldu. Duvarda, açıktaki inşaat demiri, Koç'un göğsüne saplandı. Yoldan geçenler durumu sağlık ekiplerine haber verdi. Koç, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan kontrolde Koç’un göğsüne saplanan demirin 8 santimetre vücuda girdiği belirlendi. Koç, hastanedeki tedavisinin ardından ise evde kontrol edilmek üzere taburcu edildi.
'O İSTİNAT DUVARINI YAPAN FİRMADAN ŞİKAYETÇİYİM'...
Oğlunun ölümden döndüğünü söyleyen Uğur Koç, "Bisiklet sürerken dengesini kaybedip istinat duvarındaki demirlere takılmış. Yaklaşık 8-9 santimetre vücuduna darbe almış. Vücudunda kesikler oluşmuş. Yoldan geçenler ambulansı aramışlar. Bana da çocuğun telefonundan ulaştılar. Ben de olay yerine gittim. Ambulansla Numune Hastanesi'ne götürdük. Hemen orada müdahale ettiler. Daha sonra kontrolleri yapıldı. Derin bir yarası vardı. 15 tane dikiş attılar. Şu anda sağlık durumu iyi ama orada tedbirlerin yetersiz olduğundan duvardaki demirlerden kaynaklı yaralanma oluştu. O duvarı yapan firmadan şikayetçiyim. Karakola ve savcılığa suç duyurusunda bulundum" dedi.
'ÇOK ŞÜKÜR UCUZ ATLATTI'...
Duvar inşaatı bittikten sonra demirlerin kesilmediğini belirten Koç, "Bizim çocuğumuzun başına geldi. Başkalarının çocuğunun başına gelmesin. Burada bir ihmal var. Bu ihmalkarlığın giderilmesini istiyorum. Başka bir çocuğun başına gelmesin. Başka aileler üzülmesin. Demir biraz derine girmiş olsaydı, kalbine de gelebilirdi. Göğüs kafesinin altında baya bir yarası var. Allah'a çok şükür ucuz atlattı. Rabbim çocuğumuzu bizlere bağışladı. İstinat duvarı yapılmış ama ihmal ile o demirler öylece bırakılmış" diye konuştu.
Manisa'nın Soma ilçesinde, iş yerinin önünde husumetlisi tarafından silahlı saldırıya uğrayan çiçekçi İsmail Yalçın, hayatını kaybetti...
Çiçekçilik yapan İsmail Yalçın, dükkanın önünde beklerken, aralarında anlaşmazlık bulunduğu ileri sürülen Alper S.'nin silahlı saldırısına uğradı.
Alper S.'nin tabancasından çıkan kurşunlarla yığılan Yalçın, silah seslerini duyan çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Yalçın, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından kaçan Alper S. ise polis tarafından yakalanıp, gözaltına alındı.
Hatay'da yolcu ve minibüs şoför arasında ‘lan' kelimesi yüzünden yaşanan kavga güvenlik kamerasına yansırken olayda şoförün kulağını ısırarak koparan H.T. adli makamlarca tutuklandı...
Görüntülerde, minibüs şoförüne saldıran yolcunun, şoförün cebinden düşen parayı alıp cebine koyduğu anlarsa hayrete düşürdü.
Erzin ilçesinde minibüsçülük yapan Şefik Vural, aracıyla saat 16.00 Erzin-Adana seferine çıkacağı esnada aracına son anda bir yolcu bindi. Yolcudan ücretini vermesini isteyen Vural, ‘al lan' cevabıyla karşılık buldu. Bunun üzerine ‘lan' kelimesine tepki gösteren Vural, ‘hayırdır' cevabını verdi ve yolcunun küfürleriyle karşı karşıya kaldı.
Duruma kızan H.T. isimli şahıs, Vural'a saldırarak minibüs şoförünü yaklaşık 9 yerinden ısırdı ve darbetti. Boğuşma esnasında kulağı kopan Vural'ın yardımına meslektaşları yetişti. Vural'ın yolcunun saldırısına uğradığı ve H.T. isimli şahsın minibüs şoförünün cebinden düşen parayı alarak cebine koyduğu anlarsa güvenlik kamerasına yansıdı.
5 GÜN ÖNCE DE BAŞKASINI ISIRMIŞ...
Adana'da gittiği hastanede sürenin geçtiği için kulağı dikilemeyen Vural, 10 gün sonra yeniden ameliyat olacak. Olayı gerçekleştiren şahıs çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanırken aynı şahsın birkaç gün önce de başka bir kişiyi yüzünden ısırdığı ve 5 dikiş atıldığı öğrenildi.
“CEBİMDEN DÜŞEN PARAYI DA ALIP CEBİNE KOYDU”...
Minibüs şoförü Şefik Vural, kulağının bir kısmını koparan şahsın cebinden düşen parayı da aldığını belirterek, "Adana'ya saat 4'te seferim vardı. 5 dakika kala arabayı çalıştırdım, hareket etmeden önce bir kişi daha geldi. Kapıyı açtım ve Adana'ya gideceğini söyleyerek bindi. Ücreti sorduğumda ‘al lan' diyerek parayı verdi. Ben de ‘hayırdır' deyince küfür etti. Boş bulunduğum anda çok süratli şekilde yumruk attı. Ondan sonra üstüme çullandı. Vücudumun 8-9 yerinden ısırdı ve yumrukladı. Kulağımı ısırarak kopardı. En sonunda arkadaşlarım geldi. Arkadaşlarım aşağı indirirken benim elimdeki para düştü, o parayı da alıp cebine koydu. Kameralarda kayıtlı, sonuna kadar davacıyım" dedi.
Erzin Minibüs Kooperatif Başkanı Caner Erçökük, meslektaşına yapılan saldırıyı kınayarak, "Olayı yatıştırmaya çalışsak da Şefik Vural isimli şoför arkadaşımızın kulağı kopuyor. Isırarak kulağını koparıyor, şoförün kafasını direksiyona vuruyor. Hastanede kulağı dikemediler, Adana'ya gitti orada da zaman geçtiği için kulağı dikemediler. 10 gün sonra kulağından ameliyat olacak. Arkadaşımız bu talihsiz olayı yaşadı" dedi.
Kırşehir'de bir polis memuru, iddiaya göre alacak verecek meselesi yüzünden evine gittiği alacaklısını eşinin gözleri önünde vurdu...
Kırşehir'de iddiaya göre bir polis memuru, alacak-verecek meselesi yüzünden tartıştığı şahsı eşinin gözleri önünde silahla vurarak öldürdü. Şüpheli, olayın ardından polis ekiplerine teslim oldu.
Edinilen bilgiye göre, Batman'dan Kırşehir'e gelen polis memuru R.K., alacak-verecek meselesi yüzünden aralarında husumet bulunan S.A.'nın Medrese Mahallesi'ndeki evine gitti. R.K., evde S.A. ile tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede alevlenirken, R.K. yanındaki silahla eşinin gözleri önünde alacaklısını vurdu. Silah sesleri üzerine komşuları durumu polise bildirdi. S.A. olay yerinde hayatını kaybederken, şüpheli polis memuru olayın ardından teslim oldu.
Sokak hayvanlarına ötanazi yapılmasına yol açacak kanun olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda kabul edildi.
Kamuoyunda "katliam yasası" olarak bilinen ve sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda tüm eleştirilere rağmen AKP ve MHP'li komisyon üyelerinin oylarıyla kabul edildi.
Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenecek.
SAHİPLİ-SAHİPSİZ HAYVAN TANIMI...
Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.
HAYVAN BAKIMEVLERİ...
Uygulamada tereddüde mahal verilmemesi amacıyla ve Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılacak. Hayvan bakımevinin tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek.
Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir" ifadesi yürürlükten kaldırılacak.
Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları sahiplenmek isteyen ve Kanun'da öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eş güdüm sağlanması esas olacak.
Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak.
Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.
ÖTANAZİ...
Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır" hükümleri uygulanacak.
Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.
Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkan sağlanacak.
YEREL YÖNETİMLERİN GÖREVLERİ...
"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.
İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.
Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.
HAYVANINI TERK EDENE PARA CEZASI...
Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.
Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.
Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.
Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.
Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.
Teklifle, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.
Muhalefet milletvekilleri teklifin kabul edilmesine tepki gösterdi.
İzmir'in Gaziemir ve Buca ilçeleri arasında orman yangını çıktı. Yangın nedeniyle bölgede tahliyeler başladı. Öte yandan İzmir'in Foça ilçesinde de çıkan orman yangını kısa sürede bölgeye yayıldı...
İzmir'de Zafer Mahallesi'nde ormanlık alanda çıkan yangına müdahale için Orman Genel Müdürlüğüne bağlı;
--7 uçak,
--16 helikopter,
--35 arazöz,
--11 su ikmal aracı,
--4 dozer,
--4 yer ekibi ile çok sayıda itfaiye görevlisi sevk edildi.
Yangının kontrol altına alınması için Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 5 helikopter ile İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne bağlı TOMA'lar da görev yapıyor.
TAHLİYELER BAŞLADI...
Yangın nedeniyle bölgede bulunan arı kovanları ile küçükbaş hayvan ağılları tahliye edildi.
Rüzgarın yönünü değiştirmesi nedeniyle farklı yönlerde yayılan yangın, Sarnıç Piknik Alanı civarında yerleşim birimlerine yaklaştı.
Alevlerin yerleşim birimlerine yakın noktada etkili olması üzerine Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiye ekipleriyle TOMA'lar, bu bölgeye yoğunlaştı.
VATANDAŞLAR DA KATILDI...
Evlere yaklaşık 100 metre mesafedeki alevlere karşı vatandaşlar da müdahaleye katıldı. Hortumlarla ağaçları ve evlerini ıslatan vatandaşların, yoğun duman nedeniyle zor anlar yaşadığı gözlendi.
"OLAĞANÜSTÜ MÜCADELE VERİLİYOR"...
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, yangın bölgesinde yaptığı incelemenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ekiplerin olağanüstü bir mücadele verdiğini, rüzgarın sürekli yön değiştirmesi nedeniyle zorluk yaşandığını söyledi.
Yangının bazı yönlerde durduğunu, soğutma yapıldığını aktaran Duman, belediye arama kurtarma ekiplerinin de çalışmalara katıldığını aktardı.
Bölgede çimento fabrikası olduğunu belirten Başkan Duman, buna yönelik bir risk bulunduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını sözlerine ekledi.
"HER ŞEYİM YANDI ÜZGÜNÜM"...
Sarnıç'ta arıcılık yapan Kemal Korkmaz ise yangında 80 kovanının yandığını, 20-30 kovanı kurtarabildiğini belirterek, "Yapacak bir şey yok. Masrafım 500 bin liradan aşağı yoktur. Kovanlarım yandı, her şeyim yandı. Üzgünüm." dedi.
Bu bölgede yangından etkilenen bir köpek ise çevredeki vatandaşlar tarafından motosiklete alınarak kurtarıldı.
HAVA TRAFİĞİ DE ETKİLENDİ...
Yangının Adnan Menderes Havalimanı'na yakın konumda olması ve yükselen duman nedeniyle aksamalar yaşanan hava trafiği normale döndü.
Havalimanında yaşanan aksamalar nedeniyle yolcu yoğunluğu yaşandığı öğrenildi.
ELEKTRİK KESİNTİLERİ UYGULANIYOR...
Sarnıç Mahallesi'nde tedbiren elektrik kesintisi uygulandı.
Alevlerin çevredeki evleri tehdit etmesi nedeniyle polis ve jandarma ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırdı.
Alevlerin evlere sıçramaması için Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiye araçlarıyla TOMA'larla yangın ile evler arasına set kuruldu.
EVLER TAHLİYE EDİLİYOR...
Güvenlik güçleri, alevlerin yakın olduğu Sarnıç Mahallesi Çamlık Caddesi üzerindeki evleri tahliye etmeye başladı.
Yangına gece görüşlü helikopterlerle müdahale yapılıyor.
İl Emniyet Müdürü Celal Sel ve İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Osman Kılıç ekiplerinden bilgi aldı.
Bölgede Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi sürüyor.
FOÇA'DA DA YANGIN ÇIKTI...
Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki ormanlık ve makilik alanda henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.
Rüzgarın etkisiyle yayılan yangın Jandarma Komando Teröristle Mücadele Harekatı Okul Komutanlığı kampüsünde de etkili oldu.
Yangına Orman Genel Müdürlüğüne ait hava ve kara araçlarıyla müdahale edilirken, çalışmalara askeri personelin de destek sağladığı belirtildi.
MAKİLİK ALANA YAYILDI...
Yangın, askeri bölgenin arkasındaki Koca Mehmetler Mahallesi'nde makilik alana yayıldı.
Bu bölgede yer alan Hayat Foça Sitesi, tedbir amaçlı boşaltıldı. Sitenin yöneticisi Can Koktekin, jandarmanın uyarısıyla siteyi boşalttıklarını, itfaiye ve AFAD ekiplerinin çalışmasıyla site çevresinde alevlerin kontrol altına alındığını belirtti.
Van'ın Tuşba ilçesinde Van Gölü merkezli 4.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi...
AFAD, Van'da bu akşam geç saatler de 4.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu.
AFAD Van İl Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, deprem Van'ın Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi'nin 8 kilometre açıklarında, Van Gölü'nde meydana geldi.
Ekiplere şu ana kadar olumsuz yönde bir ihbar gelmedi. AFAD İl Müdürlüğü ekipleri sahada inceleme çalışmaları başlattı.
Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 4.4 olarak açıkladı.
Kandilli verilerine göre Malatya'nın Akçadağ ilçesinde 3.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Gece saatlerinde gerçekleşen 4.2 büyüklüğündeki depremin ardından sarsıntılar devam ediyor.
Malatya'da gece saatlerinden itibaren peş peşe sallantılar meydana geldi. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisi bölgede devam ederken sarsıntılar paniğe neden oldu.
PEŞ PEŞE DEPREMLER...
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde gece 00.41 saatinde gerçekleşen 4.2 büyüklüğünde deprem çevre illerden de hissedildi. Bugün yine 12.54'te meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki deprem bölgede paniğe neden oldu.
Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre 20.35'te Malatya'nın Akçadağ ilçesinde 3.2 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Depremin derinliği 5 km olarak belirlendi.
Malatya'nın Arguvan ilçesinde cinnet getiren 61 yaşındaki baba eşini, kızını ve torununu silahla vurdu. Cani adam cinayetin ardından intihara kalkıştı...
Malatya'nın Arguvan ilçesinde İsmet Budak (64), eşini, kızını ve torununu tabancayla öldürdükten sonra aynı silahla yaşamına son vermeye çalıştı. Yaralanan Budak, hastaneye kaldırıldı.
Arguvan'ın Güveçli Mahallesi'nde meydana gelen olayda, Cansu Aslan, eşinden ayrılarak baba evine geldi.Cansu Aslan'ın tekrar barışmasını isteyen baba İsmet Budak, olumsuz cevabı alması üzerine, cinnet getirerek eşi Songül kızı Cansu Aslan ve 5 yaşındaki torunu Buğlem Aslan'ı silahla vurduktan sonra intihara kalkıştı.Sağlık ekipleri yaptıkları kontrolde Songül Budak, Cansu Aslan ve Buğlem Aslan'ın hayatını kaybettiğini belirledi.
Önde götürdüğü maçta Hollanda'ya 2-1 yenilerek EURO 2024'e çeyrek finalde veda eden A Milli Takımımız'da maç sonu üzüntü hakimdi. Milli futbolcular gözyaşlarını tutamadığı görüldü...
Hollanda'ya 2-1 mağlup olan ve EURO 2024'e çeyrek finalde veda eden A Milli Takımımız'da maç bitimi büyük üzüntü yaşandı.
Samet Akaydin'in 35. dakikada attığı golle öne geçen ve ilk yarıyı önde tamamlayan Milli Takımımız, 70. dakikada De Vrij ve 76. dakikada Mert Müldür'ün kendi kalesine attığı gole engel olamadı ve mücadeleyi 2-1 kaybetti.
Bu sonucun ardından Milli Takımımız, EURO 2024 'e çeyrek finalde veda ederken maçı kazanan Hollanda, yarı finalde İngiltere'nin rakibi oldu.
FUTBOLCULARIMIZ GÖZYAŞLARINA ENGEL OLAMADI...
Son bölümde gol pozisyonlarına giren ancak Hollanda kalecisi ve savunmasını geçemeyen Milli Takımımız'da son düdükle beraber duygu boşalması yaşandı.Tüm takımda maç sonu büyük üzüntü hakimdi. Futbolcularımız, maçın ardından 90 dakika boyunca kendilerini destekleyen taraftarlarımızın yanına gitti.
Başta kaptan Hakan Çalhanoğlu ve genç yıldızımız Arda Güler olmak üzere milli futbolcularımız gözyaşlarını tutamadı.
Pençe-Kilit Harekat bölgesinde yürütülen operasyonda teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan İs. Uzman Çavuş Cebrail Acar’ın (33) Konya’da yaşayan ailesine acı haber ulaştı...
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Irak'ın Kuzeyinde sürdürülen Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan İs. Uzman Çavuş Cebrail Acar tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Acar'ın Konya'nın Ereğli ilçesi Cahı Mahallesinde yaşayan ailesine acı haber ulaştı. Şehidin evine Türk bayrakları asıldı. 6 yıllık asker olduğu belirtilen Acar'ın evli ve 2 çocuk babası olduğu belirtildi.
Rize'nin Ardeşen ilçesi Tunca beldesi eski Belediye Başkanı Ahmet Naci Aytemiz, sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna 5 kurşun isabet ede Aytemiz kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi...
Rize’nin Ardeşen ilçesinde meydana gelen olayda Tunca beldesinin AKP'li eski Belediye Başkanı Ahmet Naci Aytemiz uğradığı silahlı saldırı sonrasında ağır yaralandı.
Sağlık ekiplerinin müdahalesi sonucu hastaneye kaldırılan Aytemiz, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Saldırıyla ilgili soruşturma başlatılırken, olay yerinde yapılan incelemelerde Naci Aytemiz'in vücuduna beş kurşun isabet ettiği belirlendi.
2 KİŞİ YAKALANDI, 1 KİŞİ ARANIYOR...
Konuyla ilgili açıklama yapan Ardeşen Kaymakamlığı, soruşturma başlatıldığını ve 2 şüpheli şahsın yakalandığını, 1 şahsın ise yakalanmasına yönelik işlemlerin sürdüğünü bildirdi. Kaymakamlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
* "Daha önce husumetli oldukları bilinen ve Ardeşen ilçemiz Atatürk Caddesi üzerinde özel bir iş yerinde başlayan tartışma sonucu olayın caddeye taşmasıyla Akbank önünde karşılıklı silahlı çatışmaya dönüşmüş olup, taraflardan Tunca Eski Belediye Başkanı Ahmet Naci Aytemiz’in ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldığı, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı anlaşılmıştır.
* Olaya ilişkin Pazar Cumhuriyet Başsavcılığı adli soruşturma başlatmıştır. Şüpheli şahıslar güvenlik güçlerimiz tarafından hızla tespit edilmiş olup iki kişi yakalanmış, bir kişinin yakalanma çalışmaları devam etmektedir."
EURO 2024 F Grubu son maçında Çekya karşısına çıkan A Milli Futbol Takımımız 2-1'lik skorla adını son 16'ya yazdırdı. Ay yıldızlıların bir üst turdaki rakibi Avusturya olacak...
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası F Grubu'nda gruptan çıkmayı başardık. Grubun son maçında Çekya ile karşılaşan ay yıldızlılar 10 kişi rakibi karşısında 2-1'lik skoru ve 3 puanı alarak adını bir üst tura yazdırdı.
Sinop'ta meydana gelen kazada hafif ticari araç ile otomobil çarpıştı; 2'si doktor 4 kişi can verirken 2 kişi de yaralandı...
Ender Çoraklı'nın kullandığı hafif ticari araç ile karşı yönden gelen Selahattin Bulut idaresindeki otomobil kafa kafaya çarpıştı.
Kazada hafif ticari araçta bulunan Sinop Atatürk Devlet Hastanesi'nde görevli Dr. Mehmet Turan Yazlak ile Dr. Sena Sakin ve Ender Çoraklı ile diğer otomobildeki Beyhan Bulut, hayatını kaybetti.
Dr. Beyza Nur Çetin ile otomobil sürücüsü Bulut yaralandı.
Yaralılar, hastanede tedavi altına alındılar. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de uyarılarda bulundu. Sıcaklıklar normalin 8 ila 12 derece üzerinde olacak. Bazı illerde sıcaklıklar 40 derecenin üzerine çıkacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyredeceği ülkemizde, çarşamba gününden itibaren hava sıcaklıklarında yer yer 8 ila 12 derece artış olacağı tahmin edilmektedir" dedi.
Bazı illerde sıcaklıklar 40 derecenin üzerine çıkacak...
Türkiye’de bu hafta genel itibarıyla mevsim normallerinin üzerinde seyredecek sıcaklıklara dair açıklamada bulunan Bakan Özhaseki; Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu ile Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimlerinde 8 ila 12 derece, diğer bölgelerde ise 4 ila 8 derece artış olması beklendiğini dile getirdi.
Bazı illerdeki sıcaklıkların 40 derecenin üzerine çıkacağının tahmin edildiğini belirten Bakan Özhaseki, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hava tahmin raporu verilerini de paylaştı.
Özhaseki; sıcaklık artışıyla birlikte bu hafta;
--Aydın’da 42-45,
--Antalya’da 37-45,
--Balıkesir’de 39-42,
--Adana’da 37-42,
--İzmir’de 37-40,
--Ankara’da 34-36,
--Kayseri’de 31-35,
--İstanbul’da 32-34,
--Bursa’da 37-39,
--Sakarya’da 36-39,
--Bolu’da 32-35,
--Malatya’da 33-36,
--Diyarbakır’da 36-40,
--Şanlıurfa’da ise 36-40 derece sıcaklık beklendiğini dile getirdi.
CHP lideri Özel, çiftçinin Yunan ya da İsrail sermayeli bankalardan daha uygun kredi alabildiğine dikkati çekerek "Amaç toprağımızı ipotek altına almak. Bu toprakları ordularıyla işgal edemeyenler topla, tüfekle zapt edemeyenler şimdi ipotekle toprak kazanmaya, topraklarımızı İsrail'e, Yunanistan'a katmaya gayret gösteriyorlar" dedi...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bornova Kiraz Festivali’nde; Yunan ya da İsrail sermayeli firmaların Ziraat Bankası’ndan çok daha uygun koşullarda çiftçiye kredi verdiğini belirterek “Amaç toprağımızı ipotek altına almak. Esas beka sorunu budur" uyarısı yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir temaslarının ikinci gününde Beşyol köyünde düzenlenen Bornova Kiraz Festivali’ne katıldı.
Programda Özel’e CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, CHP’li ilçe belediye başkanları ve CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper eşlik etti.
Programda yaptığı konuşmada tarımsal üretimin son 20 yılda geldiğini noktaya değinen Özel, tarımsal üretimin yıllar içerisinde yaşadığı gerilemeye dikkat çekti.
"500 BİN ÇİFTÇİ KAYIP"...
Özel, sözlerine şu şekilde devam etti:
- Ülkemiz, dünya kiraz üretiminde birinci sırada. Kirazın Türkiye’de en çok üretildiği iller arasında İzmir ve Manisa en ön sıralarda yer alıyor. Ancak kiraz üreticisi artan gübre, mazot, ilaç ve işçi fiyatlarından dolayı zor zamanlar geçiriyorlar. Hem üreticimizin sorunlarını çözmek hem verimi artırmak hem de ihraçları artırarak herkesin yüzünü güldürecek tarım uygulamaları mümkün. Bunun için politikasız, üretici lehine kalıcı düzenlemeler yapmak gerekiyor.
- 2003 yılında 2,8 milyon çiftçimiz varken 21 yıl sonra bugün 2,3 milyon çiftçisi var. Yani 500 milyon çiftçi kayıp. Sanayide asgari ücretli işçi, işsiz, sokakta geçimini arayan gündelikçi çalışanlara dönüşmüş. Soma madeninde işçi olmuş, günü gelmiş canını vermiş. O yüzden dikkat etmek gerekir. Türkiye’nin 20 yılda nüfusu 20 milyon artıyorsa 20 yılda 500 bin çiftçi kayboluyorsa…
- İşte her şeyden beka sorunu çıkaranlar var ya şuraya baksınlar. Bugün Türkiye’de yarım milyon çiftçi kayıp. Oysa ki orana göre çiftçi sayısının değil kaybolmuş olması o orana göre artması gerekirdi. Memlekette her dört çiftçiden üçü ‘bu işi yapmak istemiyorum’ diyor. Çiftçilerin yaş ortalaması 58 olmuş. Yani sadece yaşlıların yaptığı bir süreç oldu.”
KREDİ UYARISI: BEKA SORUNU...
Tarımsal kredilerde çiftçilerin yabancı sermayeli bankalara muhtaç edildiği mesajını veren Özel, şöyle devam etti:
- Türkiye son 20 yılda Hollanda kadar tarım toprağını kaybetti. Her yerde Yunan sermayeli ya da İsrail sermayeli firmalar en uygun tarım kredisini veriyorlar bu son dere stratejik bir adım. Ziraat Bankası kötü yönetiliyor. Zenginlere düşük faizli kredi veriyor, çiftçiye gelince kuyruk var. Birkaç kişi ya faydalanıyor ya da faydalanamıyor. Hal böyle olunca krediler Ziraat Bankası'ndan uyguna Yunan Bankası ya da İsrail sermayeli bankalar tarım kredileri veriyorlar. Diğer yerli bankalardan ucuz. Amaç toprağımızı ipotek altına almak.
- Bu toprakları ordularıyla işgal edemeyenler topla, tüfekle zapt edemeyenler şimdi ipotekle toprak kazanmaya, topraklarımızı İsrail'e, Yunanistan'a katmaya gayret gösteriyorlar. Buradan Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum… Kendi çiftçine sahip çıkmazsan, ona uygun kredi vermezken, borçlarını ödeyemeyecek duruma gelenlerin faizini silmezsen, günü geldiğinde onu başkalarına ipotek ettirirsen esas beka sorunu budur. Biz bu beka sorununu görüyoruz ve çözmek için de kolları sıvayacağız.
"ÇİFTÇİNİN BORCU BİR YILDA YÜZDE 88 ARTTI"...
CHP iktidarında çiftçilere verilecek desteklere ilişkin de söz veren Özel, şunları kaydetti:
- Çiftçilerimizin toplam borcu son bir yılda yüzde 88 artmış ve 652 milyar liraya ulaşmış durumda. Bir yılda neredeyse iki katına çıkmış durumda. Çiftçi geçen seneye kadar ne kadar zor durumdaysa geçen senden bugüne bir o kadar daha zor duruma gelmiş. Çare, tarımsal üretimi desteklemekte. Kanuna göre Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 1’i çiftçilere destek olarak verilmesi lazım. Ama binde 2’sini bile vermiyorlar. Tam 20 senedir verdikleri sözü tutmuyorlar Çiftçimizin 2024’te GSMH’nın yüzde 1’i 410 milyar lira. Eğer bu miktar destekleme olarak sizlere dağıtılacak olsa sorunlarının çok büyük bir kısmı çözülür.
"KITLIK OLMAMASI İÇİN KANUNA UYUN"...
- İktidara sesleniyorum. Çiftçinin yüzünü güldürmek için, Türkiye’nin yeniden kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olması için, ülkede kıtlık olmaması, tarımda dışa bağımlısı olmaması için çıkardığınız kanuna uyun yeter. Biz CHP olarak tarımsal sulamada kullanılan elektrikten bütün vergileri kaldırmayı, tarımsal sulamaya elektrik desteği sağlamayı, sulamada kullanılan elektrik borçlarının birikmiş faizlerini silmeyi, yıl içindeki ödemeleri faizsiz şekilde ürün hasadından sonra yapmayı, çiftçiden ÖTV’siz KDV’siz mazot kullanabilmesi için gerekli düzenlemeyi yapmayı, sübvansiyon destekleme uygulamayı, çiftçinin elinde kalan malların tamamının devlet tarafından alınmasını öneriyoruz.
Biz 31 Mart seçimine giderken ‘Destek verin, başkanlarımızı seçin. Bu bir yerel seçim. Hem dürüst başkanlar seçim hem de iktidara tepkinizi gösterin’ dedik. Emekliler, atanamayan öğretmenler, işçiler, çiftçiler 47 yıl sonra CHP’yi birinci parti yaptılar. Türkiye’nin yüzde 65’ini CHP’li belediye başkanlarına emanet ettiler. Biz o günlerde bir söz vermiştik. Siz bize destek verirseniz biz sizin sesinizi Türkiye’ye duyuracağız dedik.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı'nda olduğu gibi Kurban Bayramı tatilinin de 9 güne çıkarıldığını duyurdu...
Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Beştepe'de gerçekleştirildi.
Ekonomi başta olmak üzere birçok konunun ele alındığı toplantıda gündemde, bir de bayram tatili vardı.
Toplantı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı tatilinin 9 güne uzatıldığını duyurdu.
Bayram tatili 9 gün oldu...
16-17-18-19 Haziran (pazar- pazartesi- salı- çarşamba) tarihlerini kapsayan bayram tatili, 20-21 Haziran (perşembe-cuma) ve hafta sonlarının da dahil edilmesiyle toplamda 9 gün oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Kamu çalışanlarımız için 16 Haziran Pazar günü başlayacak Kurban Bayramı sonrasındaki iki günlük süreyi de idari izin kapsamına aldık. Böylelikle dokuz günlük bir tatil imkanı sağlamış oluyoruz.
Milyonlarca kişi tatile çıkacak
14 Haziran Cuma günü okulların kapanmasıyla milyonlarca kişinin tatile çıkması bekleniyor.
Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenler Edirne’de insan kaçakçıları tarafından fidye uğruna rehin alınıp işkence edildi...
Aralarında kadınların da olduğu işkence görüntüleri kan dondurdu.
Edirne üzerinden Avrupa’ya kaçma hayali kuran yaklaşık 15 kişi, “İranlı Apo” isimli şahsın liderliğindeki bir insan kaçakçılığı çetesinin tuzağına düştü. Rehin alınan bu kişiler, fidye amacıyla çeşitli işkencelere maruz kaldı ve işkence görüntüleri ailelerine gönderildi.
AVRUPA HAYALİ KÂBUSA DÖNDÜ...
Irak ve Suriyeli oldukları belirtilen grup, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitme umuduyla yola çıktı. Ancak bu kişiler, insan kaçakçıları tarafından kandırılarak Edirne’de rehin alındı.
Çete üyeleri, göçmenleri daha sonra İstanbul Esenler’de bir eve götürerek jiletle kesme, yakma ve sopayla darp etme gibi işkenceler yaptı.
İşkence anlarını videoya kaydeden çete, bu görüntüleri rehinelerin ailelerine gönderip 25.000 avro fidye talep etti.
‘BİZİ ÖLDÜRENE KADAR DÖVDÜLER’...
Rehinelerden biri olan bir kadın, Kürtçe konuşarak ailesine seslendi: “Parayı hemen yollayın. Bizi öldürene kadar dövdüler.”
REHİNELER KURTARILDI...
İstanbul ve Edirne Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ekiplerinin ortak operasyonu sonucunda rehineler kurtarıldı.
Ancak “İranlı Apo”nun yakalandığına dair henüz net bir bilgi yok.
Koç Holding, Yapı Kredi’nin paylarının satışına yönelik görüşmelerin sonlandırıldığını açıkladı...
Koç Holding'in, Yapı ve Kredi Bankası AŞ'de sahip olduğu payların satışına yönelik ön görüşmelerin sonlandırıldığı bildirildi.
Koç Holding'in Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklamasında, şunlar kaydedildi:
"Basın-yayın organlarında çıkan haberler üzerine Yapı ve Kredi Bankası AŞ'de sahip olduğumuz payların satışına yönelik ön görüşmeler yaptığımızı belirten bir özel durum açıklaması yapmıştık. Yapılan ön görüşmelerde bir sonuca ulaşılamadığı için görüşmelerin sonlandırılmasına karar verilmiştir."
Bursa'nın Nilüfer ilçesinde bir evde, 3, 6 ve 11 yaşlarındaki 3 kardeş ölü olarak bulundu...
Nilüfer ilçesi Odunluk Mahallesi'ndeki Bursa Emniyet Müdürlüğü Ek Hizmet Binasına giderek teslim olan Murat K. (39), çocuklarını evinde öldürdüğünü söyledi.
İtirafta verilen Çamlıca Mahallesi Bağlar Caddesi'ndeki eve giden polis, 3 çocuğun cesediyle karşılaştı.
112 Acil Sağlık ekiplerince yapılan incelemede, erkek çocuk M.A.K'nin (3) boğularak, ablaları Z.K. (11) ve A.K'nin (6) ise kesici aletle öldürüldüğü belirlendi.
CİNNET GETİRİP ÖLDÜRMÜŞ...
Çocukların cansız bedenleri, savcının, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ile Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin incelemesinin ardından otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.
Cinnet getirmesi sonucu çocuklarını öldürdüğünü savunan Murat K. gözaltına alındı. Çocukların annesinin ise bir süre önce Erzurum'a gittiği öğrenildi.
Mersin'de, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nda 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında 10 kişi öldü, 9'u ağır 40 kişi de yaralandı...
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kazayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Kazaya tanık olan görgü tanığı da, "Bir anda karşı taraftan otobüsün takla atarak geldiğini gördüm. Yolcular yolun sağına doğru savruldu. İki aracın üzerine düştü." diyerek yaşadığı dehşet anlarını anlattı.
TAG Otoyolu'nun Yenice mevkisinde, Star Diyarbakır firmasına ait bir yolcu otobüsünün sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybetti, Otobüs devrilerek çelik bariyerleri yıktı, ardından da karşı şeride geçerek 1 kamyon ve 2 otomobile çarptı.
İhbar üzerine bölgeye çok sayıda 112 Acil Sağlık, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi.
Kazada, 10 kişi hayatını kaybetti, 39 kişi yaralandı.
Sağlık bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Mersin-Adana Otoyolunda meydana gelen, yolcu otobüsünün karıştığı zincirleme trafik kazasında 10 kişi hayatını kaybetmiş, 9’u ağır olmak üzere 40 kişi yaralanmıştır. Yaralıların tedavilerine, Mersin Şehir Hastanesi, Mersin Tarsus Devlet Hastanesi ve Adana Çukurova Devlet Hastanesi başta olmak üzere, hastanelerimizde devam edilmektedir. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum." ifadelerini kullandı.
3 CUMHURİYET SAVCISI GÖREVLENDİRİLDİ... Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Tarsus ilçesi Yenice Mahallesi mevkisinde, TAG Otoyolu'nda meydana gelen zincirleme trafik kazasının, herkesi derinden üzdüğünü belirtti.
Kazayla ilgili Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatıldığını vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
"Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı koordinesinde 3 Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum."
Eski Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Kiraz Gülsün Bor Güner (50), 12'nci kattaki evinin balkonundan düşüp, hayatını kaybetti...
Angora Evleri G9 Blok 12'nci katta bulunan dairede oturan eski Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Kiraz Gülsün Bor Güner, balkondan sitenin bahçesine düştü.
Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde evli ve 1 çocuk annesi Kiraz Gülsün Bor Güner'in hayatını kaybettiği belirlendi.
Polis ekipleri, evde bulunan Güner'in ailesi ve hizmetçisinin olay yerinde ifadelerini aldı.
PSİKOLOJİK SORUNLARI OLDUĞU İDDİA EDİLDİ...
Güner'in yakınları cansız bedeninin başında gözyaşı dökerken, cenaze kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere Ankara Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Vertigo rahatsızlığı olan Güner'in bir süredir psikolojik sorunları olduğu iddia edildi.
2014'ten 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimlerine kadar Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Güner, 31 Mart'ta da CHP'den Çankaya belediye başkan aday adayı olmuştu.
Muğla'da yaşayan Uğur Kayalı, gece müşterisi olmadığı bir bankadan telefonuna gelen adına 350 bin liralık kredi çekildiğini bildiren mesajla hayatının şokunu yaşadı. Kimlik bilgilerinin çalındığını belirten Kayalı, hem dolandırıcılar hem de banka hakkında suç duyurusunda bulundu...
Kayalı, "Hesaplara bloke koydurmama rağmen para üçüncü kişilere, oradan da kripto hesaplara aktarılmış. Benim gibi mağdur olan insanlara ulaştım ve şu anda 150 kişiden oluşan bir WhatsApp grubumuz var." dedi. Muğla'nın Menteşe ilçesinde yaşayan ve Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı'nda görev yapan Uğur Kayalı(38), 3 Mayıs gecesi saat 01.51'de cep telefonuna gelen bir mesajla büyük bir şok yaşadı. Özel bir bankadan gelen mesajda, 350 bin liralık ihtiyaç kredisinin onaylandığı ve artı hesabının tanımlandığı belirtildi. Ancak Kayalı, bankanın müşterisi olmadığını ve böyle bir başvuruda bulunmadığını ifade etti.
BLOKEYE RAĞMEN EFT...
Mesajın ardından bankanın müşteri hizmetleriyle iletişime geçen Kayalı, işlemin mobil onay mesajıyla gerçekleştirildiğini ve iptal edilemeyeceğini öğrendi. Bunun üzerine hem kimlik bilgilerini çalan kişi ya da kişiler hem de banka hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Hesaplarına bloke koydurmasına rağmen, 350 bin TL'nin 190 bin TL'sinin Elektronik Fon Transferi (EFT) ile başka hesaplara aktarıldığını öğrendi.
MAĞDUR SAYISI 150'YE ÇIKTI...
Uğur Kayalı, yaşadığı mağduriyeti, "Banka konuyla ilgili sorumluluğunun olmadığını belirtiyor. Müşterisi bile olmadığım bankadan adıma hesap açılıp kredi kullanılmış. Hesaplara bloke koydurmama rağmen para üçüncü kişilere, oradan da kripto hesaplara aktarılmış. Benim gibi mağdur olan insanlara ulaştım ve şu anda 150 kişiden oluşan bir WhatsApp grubumuz var. Bu durumun mağdur ettiği çok daha fazla kişi olduğuna inanıyorum." sözleriyle anlattı.
'GÜVENLİK TEDBİRLERİ ARTIRILMALI'...
Kayalı'nın avukatı Şükriye Metin, müvekkilinin sadece dolandırılmadığını, aynı zamanda banka tarafından da mağdur edildiğini belirtti. Metin, "Banka elektronik bir sistem kurarak vatandaşa telefon aracılığı ile kredi çekme imkanı tanıyor. Teknolojinin gelişmesini, iyiye kullanıldığı sürece hepimiz destekliyoruz. Ancak bu sistemde boşluklar varsa, kaçak ya da casus yazılımların kullanılmasına izin veriyorsa, vatandaşın iradesinin dışında işlem yapıyorsa, bu durumda bu sistemin kapatılması ya da güvenlik tedbirinin artırılması gerekiyor." dedi.
Ev sahibiyle tartışan kiracı doğalgaz vanasını açtı, daire büyük hasar aldı...
Bursa'da ev sahibiyle tartışan kiracı Atakan Sencer, dairenin doğalgaz vanasını açtı. Sıkışan gaz nedeniyle meydana gelen patlamada Sencer yaralanırken, ev kullanılamaz hale geldi.
Bursa'nın Nilüfer ilçesi Kayapa Mahallesi 199. Sokak’ta saat 16.30 sıralarında, iddiaya göre, ev sahibiyle bilinmeyen nedenle tartışan kiracı Atakan Sencer, 3 katlı binanın giriş katındaki dairenin doğalgaz vanasını açtı.
Evde gaz sıkışması nedeniyle patlama meydana geldi. Kapı ve pencerelerin parçalandığı, eşyaların sokağa fırladığı olay sonrası adrese çok sayıda, sağlık, itfaiye ve polis ekibi gönderildi.
Yaralanan kiracı Sencer, ilk müdahalesinin ardından şehir hastanesinde tedaviye alındı. Yaralının hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Yerel seçimin ardından iktidar vatandaşın cebini yakacak ilk büyük zammı yaptı. Otoyol ve köprü geçiş ücretlerinde gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere artışa gidildi...
Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) kamuya ait otoyol ve köprülere yüzde 76, Yap-İşlet-Devret yöntemiyle yapılan otoyol ve köprülere ise yüzde 50 oranında zam yapmıştı. 15 Mayıs'tan geçerli olmak üzere bir kez daha zam yapıldı...
15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden otomobiller için geçiş ücreti 15 liradan 24 liraya çıkarıldı. Osmangazi Köprüsü'nde en ucuz geçiş 290 lirayken 399 lira oldu. 1915 Çanakkale Köprüsü'nde geçiş ücreti 295 liradan 419 liraya, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde ise 35 liradan 49 liraya çıktı.
En ucuz geçiş ücretlerindeki artış oranı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde yüzde 60, Osmangazi Köprüsü'nde yüzde 37.93, 1915 Çanakkale Köprüsü'nde yüzde 42.37, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde ise yüzde 40 oldu.
Elazığ’da öldürülen 25 yaşındaki Dilara Günana cinayetinde gözaltına alınan akrabası suçunu itiraf etti. Zanlı ifadesinde bir çocuk annesi Günana’yı ensesinden vurup cesedini eşeğe taşıttıktan sonra toprağa gömdüğünü söyledi...
Elazığ'ın merkezinden 6 Mayıs’ta akrabasının çağırdığı Sedeftepe köyüne giden bir çocuk annesi Dilara Günana’dan haber alamayan ailesi, kayıp ihbarında bulundu. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmada, 12 Mayıs’ta Günana’nın merkeze bağlı Sedeftepe köyünde toprağa gömülü cesedi bulundu.
Olayla ilgili başlatılan soruşturmada Günana’nın akrabaları olan S.K., N.K., Yaşar Kaplan ile Volkan Kaplan, olayda kullanıldığı değerlendirilen tabanca ile yakalanarak gözaltına alındı.
Gözaltına alınan Volkan Kaplan'ın İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ndeki sorgusunda, suçunu itiraf ettiği öğrenildi.
"TELEFONA BAKMAK İSTEDİ"...
Volkan Kaplan'ın sorgusunda Dilara Günana'nın telefonuna bakmak istediğini, bunu kabul etmemesi üzerine sinir krizi geçirerek, ensesine yanında getirdiği tabanca ile bir el ateş edip öldürdüğünü söylediği belirtildi.
CESEDİ EŞEĞE TAŞITTI, ÇUKURA GÖMDÜ...
Volkan Kaplan, Dilara’nın cansız bedenini battaniyeye sarıp eşek sırtında taşıyarak götürdüğü Armutlu mevkindeki bir çukura gömdüğünü itiraf etti.
Volkan Kaplan ile babası Yaşar kaplan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Annesi N.K. ve kardeşi S.K. ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Ölüm ve ölüm nedeni 2022 yılı istatistikleri açıklandı...
Türkiye'de ölüm sayısı 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 10,9 azalarak 504 bin 839 oldu. Hayatını kaybedenlerin yüzde 54,6'sını erkekler, yüzde 45,4'ünü kadınlar oluşturdu.
Türkiye'de 2022 yılında ölüm sayısı bir önceki yıla göre yüzde 10,9 azalarak 504 bin 839 olurken, söz konusu yılda yaşamını yitirenlerin yüzde 54,6'sını erkekler, yüzde 45,4'ünü kadınlar oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2022 yılına ilişkin ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerini açıkladı.
Buna göre, ölüm sayısı 2021'de 566 bin 485 iken 2022'de yüzde 10,9 azalarak 504 bin 839 olarak belirlendi. Ölen kişilerin yüzde 54,6'sını erkekler, yüzde 45,4'ünü kadınlar oluşturdu.
Bin kişi başına düşen ölüm sayısını ifade eden kaba ölüm hızı, 2021'de binde 6,7 iken 2022'de binde 5,9'a geriledi.
Kaba ölüm hızı en yüksek il, 2022'de binde 11,7 ile Sinop oldu. Bu ili binde 11,2 ile Kastamonu, binde 10,3 ile Edirne, binde 10,2 ile Kırklareli takip etti. Kaba ölüm hızı en düşük il ise binde 2,4 ile Şırnak olurken, bu ili binde 2,5 ile Hakkari, binde 2,9 ile Van ve binde 3 ile Batman izledi.
Ölümler nedenlerine göre incelendiğinde, 2022'de yüzde 35,4 ile dolaşım sistemi hastalıkları ilk sırada yer aldı. Bu ölüm nedenini yüzde 15,2 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, yüzde 13,5 ile solunum sistemi hastalıkları takip etti.
Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde, ölenlerin yüzde 42,3'ünün iskemik kalp hastalıklarından, yüzde 23,5'inin diğer kalp hastalıklarından, yüzde 19,2'sinin serebro-vasküler hastalıklardan kaynaklandığı belirlendi.
Dolaşım sistemi hastalıklarından ölenler illere göre incelendiğinde, 2022'de dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranı en yüksek il yüzde 47 ile Çanakkale oldu. Bu ili yüzde 46,4 ile Kırşehir, yüzde 44 ile Balıkesir, yüzde 43,8 ile Afyonkarahisar izledi.
Dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranı en düşük iller ise yüzde 25,5 ile Kilis, yüzde 27,5 ile Ağrı, yüzde 28,8 ile İstanbul, yüzde 29,8 ile Van şeklinde sıralandı.
Bebek ölüm hızı binde 9,2 oldu
İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde, ölenlerin yüzde 29,4'ünün gırtlak ve soluk borusu/bronş/akciğerin kötü huylu tümöründen, yüzde 7,9'unun kolonun kötü huylu tümöründen, yüzde 7,8'inin midenin kötü huylu tümöründen kaynaklandığı tespit edildi.
İyi ve kötü huylu tümörlerden ölenler illere göre incelendiğinde, 2022'de iyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranı en yüksek il yüzde 21,8 ile Ağrı oldu. Bu ili yüzde 18,8 ile Kars, yüzde 18,6 ile Iğdır ve Erzurum, yüzde 18,5 ile Bayburt ve Ankara izledi.
İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranı en düşük iller ise yüzde 8,5 ile Siirt yüzde 10 ile Kilis ve Gaziantep, yüzde 10,1 ile Şanlıurfa, yüzde 10,6 ile Hatay olarak tespit edildi.
Bebek ölüm sayısı, 2021'de 10 bin 89 iken 2022'de 9 bin 522'ye düştü. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade eden bebek ölüm hızı, 2021'de binde 9,3 iken 2022'de binde 9,2'ye geriledi. Diğer bir ifade ile 2022'de bin canlı doğum başına 9,2 bebek ölümü gerçekleşti.
Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2021'de 11,3 iken 2022'de binde 11,2 oldu.
Elazığ'da 6 gün önce kaybolan 1 çocuk annesi Dilara Günana, akraba ziyaretine gittiği köyde toprağa gömülü halde bulundu...
Elazığ’da 6 Mayıs’ta akrabasının çağırdığı merkeze bağlı Sedeftepe köyüne giden Dilara Günana’dan haber alamayan aile üyeleri kayıp ihbarında bulundu. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmada, Günana’nın Sedeftepe köyünde toprağa gömülü cesedi bulundu.
Günana’nın cansız bedeni otopsi için Fırat Üniversitesi morguna götürüldü. Olayla ilgili bazı şüpheliler gözaltına alındı.
Olayı haber alan Dilara Günana’nın annesi Zeycan ve ağabeyi Sidar Günana morga geldi. Yanlarında Dilara Günana’nın 7 yaşındaki kızı da bulunan anne Zeycan Günana, kızının katillerinin bulunmasını isteyerek ağıt yaktı.
"EŞİNDEN BOŞANMIŞTI"
Ağabeyi Sidar Günana da, “Kardeşim 1 çocuk annesiydi. Eşinden boşanmıştı. Eski eşi şu anda yurt dışında. Akrabamız olan kadın, yatalak olan kaynanasının bakımına yardım için kardeşimi çağırıyor. Kardeşim gittikten sonra haber alamayınca akşam saatlerinde polise ve jandarmaya bildirdik. Şu anda kardeşim öldürülmüş durumda. Aile gözaltında. Yapan şahıslar belli. S.K., Y.K. N.K. V.K., 4 kişi kardeşimi rehin alıp götürüyorlar, öldürüyorlar. Sebebi belirsiz. Yok yere kardeşimi katlettiler. Bunu yapanların cezasını en ağır şekilde almalarını istiyorum. Mayısın 6’sında evden ayrıldı. Sonra haber alamadık" dedi.
"EVLENMEZSEN ÖLDÜRÜRÜM"
Bundan 5 ay önce S.K.’nin bir konuşmasına tanık olduğunu söyleyen Günana, "Kardeşime, 'Ben seni seviyorum. Benimle evlenmezsen seni öldürürüm’ dedi.
Kardeşim, 'Ben evlenmiyorum’ dedi. Ben bunu zaten emniyetteki ifadem de söyledim. Olayın bu raddeye geleceğini bilmiyordum. Adalet yerini bulsun. Bunlar içeriden çıkmasın. Anneler Günü’nde anneye verilecek en büyük acıdır bu” dedi.
Bursa merkezli suç örgütü operasyonunda 33 şüpheli yakalandı. Tefecilik yapan çete üyelerinden T.A. ve senetle para verdiği kişi arasında geçen telefon konuşması teknik takibe takıldı. Görüşmede T.A. "Neden bağırıyorsun, neden celalleniyorsun?" sözü üzerine, "Tefeciyim oğlum ben, domates biber satmıyoruz" diyor.
Bursa merkezli 4 ilde tefecilik, yağma ve silah ticareti olaylarına karıştıkları iddia edilen suç örgütüne yönelik operasyonda 33 zanlı yakalandı.
60 KİŞİ MAĞDUR...
Yenişehir ilçesinde tefeciler tarafından mağdur edildiğini söyleyen 60 kişinin şikayeti üzerine Yenişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, şüphelileri takibe aldı. Ekipler, teknik ve fiziki takiple şüphelileri 3 ay boyunca izledi.
500 POLİSLE OPERASYON...
Sabah saatlerinde 500 polisin katılımıyla Bursa, Bilecik, İstanbul ve Ankara'da 43 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Özel Harekat polislerinin koçbaşıyla kapılarını kırıp girdiği evlerde 33 şüpheli gözaltına alındı.
Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda çek, senet, tapu ve yaklaşık 5 milyon lira değerinde ziynet eşyası ile nakit para, 12 tabanca ve 3 ruhsatsız tüfek ele geçirildi.
Gözaltına alınan 33 şüpheliden T.A.'nın, senet karşılığı para verdiği mağdur ile arasında geçen telefon konuşmasının da teknik takibe takıldığı belirtildi. Müştekiyi arayıp, bağırarak para isteyen T.A.'nın, karşısındaki kişinin, "Neden bağırıyorsun, neden celalleniyorsun?" demesi üzerine, “Tefeciyim oğlum ben. Domates, biber satmıyoruz" dediği öğrenildi.
Ayrıca şüphelilerin, başka bir mağdurun 50 bin liralık borcunu zorla 2 milyon lira olarak tahsil ettiği belirtildi.
KÂR PAYI ALIYORDU...
Şüphelilerden Y.K.'nin (25) ise Yenişehir'de bir gece kulübünde konsomatris olarak çalıştığı, parasını tefecilere vererek işlettiği ve kar payı aldığı öğrenildi.
İSTANBUL'DA DÜĞMEYE BASILDI...
Öte yandan şüphelilerle bağlantılı 5 kişinin de 15 Nisan'da Yenişehir'den İstanbul'a silah ticareti için gittikleri sırada yakalanıp tutuklandıkları belirtildi.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan 33 şüpheli, adliyeye sevk edildi.
Kocaeli'de kontrolden çıkan otomobilin yayaya ve elektrik direğine çarptığı kazada 1 kişi öldü,1 kişi yaralandı...
Kocaeli'nin Başiskele ilçesi D-130 Karayolu'nda sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobil önce kimliği henüz tespit edilemeyen yayaya ardından da beton elektrik direğine çarparak ikiye bölündü. Kazada yaya hayatını kaybederken, yaralanan otomobil sürücüsü ise hastaneye kaldırıldı. Kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, saat 20.00 sıralarında Başiskele ilçesi Sepetlipınar Mahallesi D-130 Karayolu Yalova istikametinde meydana geldi. Sefa T. idaresindeki 41 ST 138 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesinin ardından önce yol kenarındaki yayaya çarptı ardından da beton elektrik direğine çarparak ikiye bölündü. Çarpmanın etkisiyle ikiye bölünen otomobilin arka kısmı iş yerine çarparken çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.
YAYA HAYATINI KAYBETTİ
Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrollerde kimliği henüz tespit edilemeyen yayanın hayatını kaybettiği belirlendi. Yaralı sürücü Sefa T. ise ilk müdahalesi olay yerinde yapılmasının ardından ambulansla Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İtfaiye ekipleri ise araçta meydana gelecek herhangi bir olumsuzluğa karşı çalışma yaptı. Hayatını kaybeden yayanın cenazesi otopsi işlemleri için Kocaeli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kaza nedeniyle kara yolunda ulaşım bir süre kontrollü sağlandı.
Öte yandan kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Kameraya yansıyan görüntülerde yayanın yürüdüğü esnada otomobilin kayarak yayaya vurduğu, yaya savrulurken otomobilin ise beton elektrik direğine çarptığı anlar yer aldı. Sürücünün durumunun iyi olduğu öğrenilirken polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Gaziantep’in İslahiye ilçesinde beton mikseri karşı şeride geçip köy minibüsünü adeta biçti. Kazada ilk belirlemelere göre 9 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi de yaralandı...
İslahiye-Hatay kara yolunun Ağabey mevkiinde iddiaya göre aşırı hızlı olan çimento tankeri sürücünün kontrolünden çıkarak karşı şeride geçti.
Bu sıra içinde çok sayıda yolcunun bulunduğu köy minibüsü ile çarptı
Çarpışmanın etkisi ile hurdaya dönen minibüs şarampole devrildi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, olay yerine seyir halinde olduklarını belirterek, "Şu an için elimize ulaşan bilgiye göre kazada 8 vatandaşımız hayatını kaybetti, 11 yaralımız var." diye konuştu.
VALİ ÇEBER: ÖLENLERDEN 7’Sİ KADIN...
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, İslahiye ilçesinde TIR ile minibüsün çarpıştığı, 8 kişinin öldüğü kazanın ardından yaralıları tedavi gördükleri İslahiye Devlet Hastanesi’nde ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Vali Çeber, ölenlerden 7’sinin kadın olduğunu ifade etti. Vali Çeber, “İslahiye ilçesinden Yeşilyurt köyüne giden köy dolmuşumuz var. Şoför dahil 19 yolcusu ile beraber köye dönerken Beton mikseri karşı tarafa geçerek bu dolmuşa çarpıyor. Maalesef 8 vefatımız var. Bunların 7’si kadın, 1’i erkek, 2’si de aynı zamanda öğrenci. 11 de yaralımız var. 2 şoför de tabi haliyle yaralı ancak hafif yaralı” dedi.
‘YARALILARDAN 2’SİNİN DURUMU AĞIR’...
Yaralılardan 2’sinin durumunun ağır olduğunu belirten Vali Kemal Çeber, “Onların sevki görünüyor Gaziantep merkeze. 4 hastamızın Gaziantep’e sevki gerçekleştirildi. Süreçle ilgili adli ve idari soruşturmalar başladı. Rabbim vefat edenlere rahmet eylesin. Yaralılarımıza Allah acil şifalar versin. Şu anda gözaltı yok. Olayla ilgili herkes bizim gözetimimiz altında. Sürücüler yaralı tedavileri sürüyor. Bu süreçten sonra gözaltı işlemi olacak” diye konuştu.
ÖLÜ SAYISI ARTTI...
Feci kazada ölü sayısı arttı. Yapılan son açıklamaya göre kazada 9 kişi öldü, 11 kişi yaralandı.
BETON MİKSERİ KARŞI ŞERİDE GEÇMİŞ...
Yapılan ilk incelemede beton mikserinin karşı şeride geçip köy minibüsüne çarptığını belirten Vali Çeber, “Aracın hızı, tekerlek izleri hepsi arkadaşlarımız tarafından değerlendiriliyor. Ancak ilk kanaat TIR’ın oldukça hızlı olduğu yönünde, kontrolünü kaybettiği yönünde. Ama onun dışında yol hasarları ve yol kusurları da üzerinde durulacak. Kaza ile ilgili de Hatay’dan İslahiye’ye gelirken TIR, kaza yerinde kontrolü kaybediyor ve karşı şeride geçiyor. Bunların tekerlek izleri mevcut. Karşı şeritte kendi yolunda devam eden köy dolmuşuna çarpıyor’’ dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) paylaştığı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) sonrası gelecek zamlara dikkat çeken Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, "Akaryakıt, alkol ve sigara artışına hazır olun" ifadelerini kullandı...
X hesabı üzerinden paylaşım yapan Bingöl, "Galiba vergi zamları otomatik, maaş zamları manuel! Aksi bir karar alınmaz ise 3 Temmuz'da alkol, tütün ve akaryakıt ürünlerindeki ÖTV tutarları otomatik olarak en az yüzde 15,61 oranında artacaktır. Mayıs ve Haziran ayı ÜFE yaklaşık yüzde 2 gelirse artış oranı yüzde 20'yi de geçecektir" diye yazdı.
Almanya'dan kaçırdığı 'polis muhbirini' İspanya'daki lüks tatil köyünde işkence ile öldüren Türk uyuşturucu taciri Tolga Y., Türkiye’de yakalandı...
Altın saati ve gösterişli yaşamıyla dikkat çeken katil zanlısı Tolga Y., Türk polisi tarafından uçakla İspanya’ya götürülüp yetkililere teslim edildi.
İspanya ve Almanya’nın aradığı 34 yaşındaki Tolga Y. isimli katil zanlısı, iki yıl saklandığı Türkiye’de yakalanarak Türk polisi tarafından 'özel olarak' İspanya’nın Malaga kentine götürüldü. Tolga Y.'nin İspanya'dan Almanya'ya uyuşturucu ticaretini yönettiği ve son derece pahalı altın saati ve lüks yaşamı ile dikkat çektiği belirtildi.
Aslen Offenbachlı olan ve Hannover’deki Hells Engels rock kulübü üyeliği bulunan Tolga Y.‘nin, Frankfurt polisi için çalışan Aleksander K.‘yı (34), Marbella şehrinde tatil yaptığı lüks köye götürdüğü ve orada işkence yapıp öldürdüğü belirlenmişti.
LÜKS TATİL KÖYÜNDE VAHŞET...
'Gizli bir ajanın koruması altında' olduğu halde kaçırılıp Marbella götürülen 'polis muhbiri' Aleksander K.‘dan 30 bin Euro alacağını isteyen Tolga Y., 'muhbirin' parmaklarını kıran, bağlayan ve işkence yaparken Aleksander K.'nın cep telefonunu karıştırınca, polisle olan yazışmalarını gördü. Bunun üzerine Aleksander K.‘nın 'polis muhbiri' olduğunu anlayan Tolga Y., Golden Beach adlı tatil köyünde 'muhbiri' sandalyeye bağladı, kafasına plastik poşet geçirdi ve ardından da kafasından vurarak öldürdü. Tolga Y., yaşananların ardından Türkiye’ye kaçtı.
ÖZEL OPERASYONLA GÖTÜRÜLDÜ...
Yaklaşık iki yıldır uluslararası arama emri ile aranan Tolga Y.‘nin Türkiye’de olduğu tespit edildi ve yardım istendi. Türk polisi, Tolga Y.‘yi nisan ayı başında yakaladı ve özel bir operasyonla İspanya’nın Malaga kentine götürdü. Tolga Y., 8 Nisan’dan beri Malaga'da cezaevinde tutuluyor ve birinci derecede cinayetten yargılanmayı bekliyor.
Kütahya'da kuaföre gelen 80 yaşındaki kişi, salonun sahibi ve bir müşteriyi öldürdü...
Kütahya'da Yunus Emre Mahallesi Saba Sokak'ta faaliyet gösteren kuaför salonuna pompalı tüfekle gelen 80 yaşındaki R.K içeride rastgele ateş ederek olay yerinden kaçtı.
Silah seslerini duyanların 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulunması üzerine, bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Olay yerine gelen ekipler, silahla vurulan kuaför salonunun sahibi Necmi Aslan (50) ile içeride müşteri olarak bulunan Hüseyin Erden'in (60) olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi.
Olayı ardından evine giden zanlı R.K. polis ekiplerince gözaltına alındı.
Sağlık kontrolünden geçirilen R.K, işlemleri için Kütahya Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, "2 kişiyi eşi hakkında konuşup mahallede dedikodu yaptıklarını öğrendiği için vurduğunu" söyledi.
Kuafördeki cesetler, olay yeri incelemesinin ardından Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna götürüldü.
İstanbul Esenyurt'ta iki kardeş, internet üzerinden eve eskort kadın çağırdı. Kadının arkadaşlarıyla kavga eden kardeşlerden biri, diğerini yanlışlıkla bıçaklayarak öldürdü...
Olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı.
İstanbul'un Esenyurt ilçesine bağlı Sultaniye Mahallesi'ndeki bir rezidansta kalan U.Ş. ve E.Ş kardeşler, internetteki bir eskort sitesi üzerinden eve çağırdığı kadınla henüz belirlenemeyen neden tartışmaya başladı.
Tartışmanın büyümesiyle kadın, arkadaşlarını olay yerine çağırdı.
İki kardeş ile grup arasında çıkan kavgada, U.Ş'nin yanlışlıkla bıçakladığı kardeşi E.Ş. hayatını kaybetti.
İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Polis, U.Ş. dahil, olaya karışan 5 kişiyi gözaltına aldı.
Fenerbahçe sezonun kritik derbisinde Beşiktaş'ı 2-1 mağlup ederek 3 puanın sahibi oldu...
Şampiyonluk yarışında Galatasaray'ı yalnız bırakmak istemeyen sarı lacivertliler Kadıköy'de seyircisi önünde 'yarışa devam' dedi.
Trendyol Süper Lig'in 34. haftasındaki kritik derbide kazanan Fenerbahçe oldu... Şampiyonluk yarışında geçtiğimiz hafta Sivasspor deplasmanında takılan sarı lacivertliler, Galatasaray'ın 3 puanla başladığı haftada bu kez hata yapmadı.
Beşiktaş'ı Kadıköy'de 2-1'lik skorla mağlup eden ve 3 puanı alan Fenerbahçe bitime 4 hafta kala şampiyonluk umutlarını sürdürdü.
89 puana ulaşan Fenerbahçe, 93 puandaki Galatasaray ile aradaki puan farkını 4'te tuttu.
Adana’da yemek için eve dönen Ahmed el-Melhem (27), eşi S.Ç.’nin (26) kapıyı geç açmasından şüphelenip odaları aradı. El-Melhem, daha önce eşiyle görüşmesini istemediği arkadaşı Memduh S.’yi (25) mutfak tezgahının altında saklanmaya çalışırken bulup, bacak ve kalçasından bıçakladı...
Adana'da gerçekleşen olay, 22 Nisan’da saat 12.00 sıralarında Seyhan ilçesi Gülpınar Mahallesi’ndeki bir müstakil evde meydana geldi. Gündelik işlerde çalışan Suriye uyruklu Ahmed el-Melhem, yemek için evine döndü.
SAKLANMAYA ÇALIŞIRKEN BULDU...
El-Melhem, 2 çocuğunun annesi S.Ç.’nin, kapıyı geç açmasından şüphelenip, odaları aradı. Mutfağa giren el-Melhem, arkadaşı Memduh S.’yi tezgahın altında saklanmaya çalışırken buldu. El-Melhem, Memduh S.’yi darbedip, tezgahtan aldığı ekmek bıçağıyla bacak ve kalçasından bıçakladı.
İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi yapılan Memduh S., ambulansla Seyhan Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı devriye görevindeki ekipler, şüpheliyi olay yerinde bıçakla birlikte yakalayıp gözaltına aldı. Hastanede tedaviye alınan Memduh S.’nin, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.
GÖRÜŞMEMELERİ İÇİN UYARMIŞ...
Şüpheli Ahmed el-Melhem, eşi S.Ç. ve Memduh S.’nin sürekli telefonda konuştuğunu, ikisini de görüşmemeleri konusunda uyardığını söyledi. El-Melhem, polis merkezindeki ifadesinde, “Memduh’a, eşimden ve ailemden uzak durmasını söylemiştim. Evin kapısı, çaldıktan 10 dakika sonra açıldı. Eşimin üzerinde sadece tişört vardı ve iç çamaşırları yoktu. Memduh’u tezgahın altında görünce bir anlık öfkeyle bıçakladım” dedi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen el-Melhem, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Sakarya'da, yaylada cansız bedeni bulunan gen kızın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada genç kızın yaylaya birlikte çıktığı 3 arkadaşı gözaltına alındı...
Sakarya'nın Sapanca ilçesinde, yaylada bir evin önünde cansız bedeni bulunan Betül Kurt'un (27) ölümüyle ilgili yürütülen çalışmada genç kızın yaylaya birlikte çıktığı 3 arkadaşı gözaltına alındı.
1’i kadın, 3 şüpheli adliyeye sevk edildi.
Olay, geçen pazar günü Sapanca ilçesi Soğucak Yaylası'nda meydana geldi. Yaylaya kaldirik otu toplamak için giden Erhan Sofuoğlu (48), yayladaki bir evin önünde bir kadının hareketsiz yattığını görüp ihbarda bulundu. Olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.
Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin incelemesinde kadının hayatını kaybettiği belirlendi.
Jandarmanın kimlik kontrolünde ise kadının Betül Kurt olduğu tespit edildi. Yapılan incelemede Kurt’un cansız bedeninde kesici ya da delici alet izine rastlanmadı. Genç kızın cansız bedeni Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk Ön Otopsi Merkezi'ne sevk edildi. Burada yapılan incelemelerde de Betül Kurt'un ölümüne ilişkin açık bir sonuca ulaşılamazken, alınan numuneler İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildi.
Betül Kurt’un cenazesi, dün Sakarya’nın Serdivan ilçesinde toprağa verildi.
JANDARMA YANINDAKİLERİ TESPİT ETTİ...
Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında Sakarya il Jandarma Komutanlığı ve Sapanca İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Betül Kurt'un yaylaya M.D., Y.K. ve D.B. isimli 3 arkadaşıyla birlikte gittiğini belirledi. D.B. isimli kadın ile M.D. ve Y.K. dün gözaltına alındı. Şüpheliler, jandarmadaki sorguları sonrası adliyeye sevk edildi.
‘YANIMIZDAN AYRILIP GİTTİ’ SAVUNMASI...
Şüphelilerin jandarmadaki ifadelerinde, yaylada hep birlikte uyuşturucu kullandıklarını, ardından aralarında çıkan tartışma sebebiyle Betül Kurt'un yanlarından ayrıldığını; ölüm olayıyla alakaları olmadığını ve arkadaşlarının öldüğünü sonradan duyduklarını söylediği öğrenildi.
Betül Kurt ile gözaltına alınan 3 kişinin uyuşturucu kullanmak suçundan kayıtlarının olduğu öğrenildi. Şüphelilerin savcılık sorgusu sürüyor.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Medeni Kanun'da boşanma davası reddedildikten sonra 3 yıl beklenmesi zorunluluğunu kaldırarak, eşlerin evlilik birliğinin temelden sarsıldığını kabul etmesi halinde her zaman boşanma davası açabilmelerine imkan tanıdı...
AYM, Medeni Kanun'un 166. maddesinin dördüncü fıkrasını iptal etti. Bu madde, boşanma davasının reddedilmesinin ardından 3 yıl geçmesi ve ortak hayatın yeniden kurulamaması halinde evlilik birliğinin temelden sarsılmış sayılacağını ve eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verileceğini düzenliyordu.
'ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNİ İHLAL EDİYOR'...
Ankara 18. Aile Mahkemesi'nin iptal başvurusunu inceleyen AYM, 3 yıllık bekleme süresinin ölçülülük ilkesini ihlal etiğine karar verdi. AYM kararı, ortak hayatın yeniden kurulamadığı durumlarda 3 yılın boşanma kararı için uzun bir süre olduğunu ve "özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı ile aile kurumunun koruma amacı arasında makul bir denge sağlamayan kuralın orantılılık alt ilkesi yönünden ölçülülük ilkesini ihlal ettiği" gerekçesiyle gerekçelendirdi.
9 AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK...
Yüksek Mahkeme tarafından Anayasa'nın 13. ve 20. maddelerine aykırı bulunan bu düzenleme Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından 9 ay sonra yürürlüğe girecek.
Bu karar, boşanmak isteyen ancak 3 yıllık bekleme süresini doldurmayan kişiler için önemli bir hak kazanımı olarak değerlendiriliyor. AYM'nin bu kararıyla boşanma davalarında daha hızlı ve adil bir yargılama süreci sağlanması öngörülüyor.
Tokat'ın Sulusaray ilçesi merkezli 5,6 büyüklüğünde deprem oldu...
Deprem çevredeki birçok ilde hissedildi.
AFAD, deprem nedeniyle hasar gören binalara vatandaşların girmemesi konusunda uyarı yaptı. Tokat'ın Sulusaray ilçesinde 4,4 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 18.11'de merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 5,6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.
Sarsıntının 5,99 kilometre derinlikte olduğu belirlendi. Deprem çevre illerden de hissedildi.
AFAD, depreme ilişkin gelişmeleri takip ettiklerini bildirdi.
Sulusaray'da meydana gelen depremin ardından bölgede artçı sarsıntılar devam ediyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ramazan Bayramı tatilinin ilk 8 gününde meydana gelen trafik kazalarına ilişki bilgi verdi...
Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bayram tatilinin 8. gününde meydana gelen trafik kazalarına ilişkin bilgi verdi.
Bayram tatili için yurdun çeşitli illerine giden vatandaşların geri dönüş yolculuklarının başladığını, bundan dolayı da trafik yoğunluğunun tekrar artmaya başladığını vurgulayan Yerlikaya, şunları kaydetti:
Yerlikaya, 8 günde toplam 4 bin 998 trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazalarda 66 kişinin hayatını kaybettiğini ve 8 bin 352 kişinin ise yaralandığını açıkladı
Bayram tatilinin 8. günü 13 Nisan 2024 Cumartesi gününde; 628 trafik kazası meydana geldi. 382 bin 215 araç denetlendi. 25 bin 215 araca hız ve radar işlemi, 34 bin 407 araca ise diğer işlemler yapıldı.
İstanbul'da Bayram tatilini ve sıcak havayı fırsat bilen vatandaşlar, turistlerle birlikte Eminönü'nde insan trafiği oluşturdu...
Bölgede "İğne atsan yere düşmeyecek" türden bir insan kalabalığı oluşurken vatandaşlar yürümekte zorlandı.
Ramazan Bayramını ve havanın güzel olmasını fırsat bilen vatandaşlar kendini dışarı attı. Ulaşımında bedava olmasıyla turistlerinde bolca akın ettiği Eminönü’nde insan trafiği oluştu. Yoğun kalabalık Sirkeci Marmaray İstasyonu'nda izdiham yarattı.
"BURASI HİNDİSTAN MI?"
Bölgede "İğne atsan yere düşmeyecek" türden bir insan kalabalığı oluşurken vatandaşlar yolda yürümekte zorlandı.
Eminönü’nde yaşanan yoğun kalabalık kameralara yansıdı. Kalabalığı gören sosyal medya kullanıcıları “Burası Hindistan mı?” yorumunu yaptı.
Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı mühürsüz torba teslimi nedeniyle seçimleri iptal edip, 2 Haziran 2024 Pazar günü seçimin tekrarlanmasına karar verdi...
İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı, mühürsüz torba teslimi nedeniyle Pınarbaşı Belediye Başkanlığı ve İlçe Belediye Meclis Üyeliği seçimlerinin iptaline karar verdi. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı, seçimin 2 Haziran 2024 Pazar günü yenilenmesini kararlaştırdı.
MHP'Lİ İSİMDEN AÇIKLAMA...
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, itirazları sonucunda, İlçe Seçim Kurulunun, Pınarbaşı Belediye Başkanlığı ve Meclis Üyeliği seçimlerinin iptali ve yeniden yapılmasına 1 ret oyuna karşı, 6 kabul oyu ile karar verdiğini belirtti.
Pınarbaşı Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın adayı Menduh Uzunluoğlu ise herkesin büyük bir heyecanla katıldığı yerel seçim sürecinde beklenmedik gelişmelerle dolu bir dönemin geride bırakıldığını kaydetti.
Pınarbaşı'nın geleceğini şekillendirecek bu önemli karar anında, ortaya çıkan usulsüzlüğün tespit edildiğini dile getiren Uzunluoğlu, "Bunların sonucunda alınan yeniden seçim kararı, demokratik değerlerimizi ve birlikte yaşama arzumuzu sınamıştır. Ancak unutmayalım ki her zorluk, aynı zamanda yeni bir başlangıcın kapısını aralar. 2 Haziran'da yeniden yapılmasına karar verilen seçimler, Pınarbaşı için birlik, beraberlik ve ortak karar verme ruhumuzu yeniden pekiştirme fırsatı sunmaktadır." ifadelerini kullandı.
31 MART'TAKİ SONUÇLAR...
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde kesin olmayan sonuçlara göre,
İstanbul Beşiktaş'ta 16 katlı binanın altındaki tadilat yapılan eğlence merkezinde çıkan ve 29 kişinin öldüğü yangında görgü tanıkları yaşanan dehşeti anlattı...
İstanbul'da 29 kişinin hayatını kaybettiği yangında görgü tanıkları konuştu. Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Gönenoğlu Sokağı'ndaki binanın eksi 1 ve eksi 2. katlarında faaliyet gösteren eğlence merkezinde, tadilat esnasında çıkan yangına ilişkin esnaf Mehmet Cengiz, alevlerin dış cepheyi sardığını, o esnada apartman görevlilerinden birinin ilk müdahalede bulunduğunu söyledi.
"POLİSLERE SESLENDİK, ANONS GEÇTİLER"...
Cengiz, "Doğalgazı kestiler. Yangının daha da büyüyüp dış cepheyi komple sarmasını engellediler. Akabinde seçim bürosunda görevli polisler vardı. Onlara seslendik anons geçtiler." diye konuştu.
"İÇERİ GİRENLERİ SİMSİYAH ÇIKARDILAR"...
Binanın diğer tarafının otopark olduğunu ve bütün gazın oraya dolduğunu kaydeden Cengiz, "Otoparkın boşaltılması sağlandı. İçeride yaklaşık 60-70 kişinin olduğundan bahsedildi. Sedye üzerinde olan arkadaşları, ekipler sağlam bir şekilde çıkarttı, sonrası daha kötüydü. İçeriye giren arkadaşları, itfaiye ekiplerini simsiyah çıkarken gördük. Gaz inanılmaz derecede yoğundu. Burada ciddi şekilde bir duman akışı vardı. Alevleri burada çok az bir noktada gördük, onun dışında içeriye dolan gazla zehirlenme başladı." ifadelerini kullandı.
"SİNİRİM BOZULDU, AĞLAMAYA BAŞLADIM"...
Görgü tanıklarından Sema Soğancı ise şunları kaydetti:
"5-6 dakika geçmeden hemen itfaiye geldi. Patlamalar, çatlamalar, öyle sesler duydum. İçeride insanlar var mı diye merak ettim. İtfaiye geldikten sonra cesetler çıkmaya başladı. İnsanlar bağırış, çağırış gidiyordu. O kadar ani oluştu ki her şey. Deli gibi alevler vardı, ağlamaya başladım, sinirlerim bozuldu. Kimsenin bir şeyden haberi yok çünkü herkes bir yerlere koşturuyordu. Dışarı çıkmakta çok zorlanmışlardır. Daire kapısından çıktıktan sonra birisi 'hemen giysi odasına gidin, herkes orada toplansın' demiş çünkü ön kapıdan giriş yokmuş ya da kapı mı kilitliymiş bilmiyorum."
Türkiye'de Muhtar seçimlerinde ağır bilanço: 6 ölü, 62 yaralı...
Türkiye'de muhtarlık seçimi adeta meydan muharebesine dönüştü. 17 Mart'tan bu yana muhtarlık seçimiyle ilgili çıkan kavgalarda 6 kişi hayatını kaybetti, 1'i polis 62 kişi yaralandı.
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri ve öncesindeki süreçte muhtarlık yarışında üzücü olaylar yaşandı.
Yurt genelinde muhtarlık seçimiyle ilgili çıkan kavgalarda Şanlıurfa'da 2, Diyarbakır, Mardin, Siirt ve İstanbul'da 1'er kişi hayatını kaybetti.
2 KİŞİ ÖLDÜ, 1 KİŞİ YARALANDI...
Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde 17 Mart'ta iki grup arasında muhtarlık seçim süreciyle ilgili çıkan silahlı kavgada 2 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Kavgaya ilişkin gözaltına alınan 4 kişiden aralarında muhtar M.K'nin de bulunduğu 2'si tutuklandı, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Şanlıurfa'nın Eyyübiye, Bozova, Harran ve Halfeti ilçelerinde dün muhtarlık seçimi nedeniyle çıkan kavgalarda 16 kişi yaralandı.
DİYARBAKIR...
Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinin kırsal Ağaçlıdere Mahallesi'nde 31 Mart'ta iki grup arasında muhtarlık seçimi nedeniyle çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü, 14 kişi yaralandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan 19 şüpheliden 12'si güvenlik güçlerince gözaltına alındı, 6 kişinin hastanede tedavisi sürüyor. Firari 1 şüphelinin yakalanmasına çalışılıyor.
SİİRT...
Siirt'in Konacık köyünde dün iki grup arasında muhtarlık seçimi nedeniyle çıkan kavgada 1 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı. Kavgaya ilişkin 1 şüpheli gözaltına alındı.
Siirt'in Baykan ilçesinin Veyselkarani beldesinde ise dün iki grup arasında muhtarlık seçimi nedeniyle çıkan kavgada, 1'i polis 8 kişi yaralandı. Kavgaya ilişkin 5 kişi gözaltına alındı.
Burdur'da muhtarlık seçimi nedeniyle çıkan kavgada 3 kişi yaralandı.
Bayburt'ta merkeze bağlı Balca köyünde ise dün iki grup arasında muhtarlık seçimiyle ilgili başlayan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine 1 kişi yaralandı.
İSTANBUL...
Arnavutköy'de akraba oldukları öğrenilen taraflar arasında muhtarlık seçimi yüzünden çıkan silahlı kavga sırasında yoldan geçerken yaralanarak hastaneye kaldırılan vatandaş yaşamını yitirdi.
Polis ekipleri ise olayla ilgili 4 şüpheliyi gözaltına aldı. Yaralanan 1 kişinin ise tedavisi sürüyor.
Mardin’in Nusaybin ilçesinin kırsal Görentepe Mahallesi'nde de muhtarlık seçim sonuçları nedeniyle çıkan kavgada 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki muhtarlık seçimi nedeniyle çıkan kavgada ise 11 kişi yaralandı.
Isparta'nın Aksu ilçesinde AK Partili başkan adayı Veli Kahraman, sadece 1 oy farkla CHP'li rakibi Mehmet Çetin'i geçti ve seçimi kazandı...
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Isparta'nın Aksu ilçesinde AK Parti'nin adayı Veli Kahraman, bir oy farkla rakibine üstünlük kurarak Belediye Başkanlığını kazandı.
AK Parti'nin adayı Veli Kahraman 516,
CHP'nin adayı Mehmet Çetin ise 515 oy sayısına ulaştı.
YSK, 31 Mart'taki Mahalli İdareler Genel Seçiminin oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğini açıkladı...
YSK tarafından, 31 Mart'ta yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçiminin oy sayım ve döküm işlemleri esnasında iftar için ara verilip verilmeyeceği konuşulmuştu. YSK, oy sayımının aralıksız yapılması gerektiği belirtti. Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığınca YSK'ya gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak ramazanda sadece su ile orucun açılması durumunda "sağlıklı oy sayımının yapılamayacağı" ifade edildi ve "sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği" soruldu.
Konuyu inceleye n YSK, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un "Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü" başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır.' hükmü bulunduğu hatırlatıldı.
YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple "oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine" oy birliğiyle karar verdi.
Bursa'da bir sitede 6 yavru kedi vahşice katledildi. Yavru kedilerin başları kesilmiş halde bulunurken, anne kedinin de kuyruğunun kesildiği görüldü. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı...
Olay dün sabah saatlerinde Ertuğrulgazi Mahallesi Ulupınar Sokak’taki bir sitede meydana geldi. Bir sokak kedisi kısa süre önce bir sitedeki binanın girişinde doğum yaparak 6 yavru dünyaya getirdi. Yavruları gören bina sakinleri de kullanılmayan bir bebek arabasını kedilere yuva yaptı.
Dün sabah saatlerinde dairelerinden çıkanlar, yavru kedileri, farkı katların koridorlarında başları kesilerek öldürülmüş halde buldu. Öte yandan yavru kedilerin annelerinin de kuyruğunun kesildiği görüldü.İhbar üzerine adrese sevk edilen polis ekipleri, olayı gerçekleştiren şüpheli ya da şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı.
Kandilli Rasathanesi'nden yapılan açıklamaya göre depremin büyüklüğü 4.1 olarak ölçüldü.
Balıkesir, Dursunbeyli'de 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi tarafından yapılan açıklamaya göre depremin merkez üssü Dursunbey Adaören olarak belirtildi. Saat 22.20'de meydana gelen depremin derinliği 5.3 kilometre olarak ölçüldü.
Kocaeli'nin Darıca ilçesinde, işe giderken başından vurularak öldürülen 7 aylık evli Gülhan Esen'in (25) cinayet şüphelisi olarak eski erkek arkadaşı M.T. aranıyor...
Kocaeli'nin Darıca ilçesi Osmangazi Mahallesi'nde işe gitmek için evden çıkan Gülhan Esen, plakası alınamayan araçtan inen kimliği belirsiz kişi tarafından tabancayla vuruldu. Esen'e 3 el ateş eden şüpheli kaçtı.
Silah sesini duyanların ihbarıyla bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Sağlıkçıların kontrolünde başından vurulduğu anlaşılan Esen, ambulansla Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Gülhan Esen, doktorların müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Cenaze defnedilmek üzere Esen'in memleketi Erzurum'un Oltu ilçesine gönderildi.
Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde yerel seçimlerde muhtar adaylığı konusunda akraba iki aile fertleri arasında çıkan silahlı kavgada Ali Kiraz (46) hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı...
Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde mevcut muhtar Mehmet Göçer ile aynı mahallede oturan ve akraba olan Kiraz ailesi fertleri arasında 31 Mart'ta yapılacak seçimlerde muhtarlık adayı konusunda tartışma çıktı.
TAŞ, SOPA, SİLAH...
Taraflar arasındaki tartışma kısa sürede taş, sopa ve silahların kavgaya dönüştü. Yaşanan arbede sırasında tabancayla açılan ateş sonucu kurşunların isabet ettiği Ali Kiraz ve 4 kişi yaralandı. Mahalle sakinlerinin ihbarıyla olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.
1 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ...
Sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde Ali Kiraz’ın hayatını kaybettiği belirlenirken, yaralanan 4 kişi ise ilk müdahalenin ardından ambulanslarla Harran ve Şanlıurfa'daki hastanelere kaldırıldı. Olayda hayatını kaybeden Ali Kiraz'ın cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
EVLER ATEŞE VERİLDİ...
Yaşanan olayın ardından mahalledeki bazı evlerde yangın çıktı. Kundaklama sonucu çıktığı belirtilen yangınlar, itfaiye ekiplerince söndürüldü. Jandarma ekipleri iki aile arasında yeni bir olay yaşanmaması için bölgede güvenlik önlemi aldı. 1 kişinin yaşamını yitirdiği kavga ile ilgili sürdürülen soruşturmada mevcut muhtar Mehmet Göçer'in de aralarında bulunduğu 3 kişi jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
Türkiye karasularında görülen istilacı balon balığının avlanması için verilmekte olan destek tutarı adet başına 12,5 TL'den 25 TL'ye çıkarıldı...
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren karar ile birlikte balon balığı avcılığının desteklenmesi için ödenen miktar artırıldı.
Karara göre, balon balığı avlayan balıkçılara adet başına 25 lira, diğer türlerini avlayanlara da adet başına 10 lira destekleme ödemesi yapılacak.
Daha önceden bu miktar sırasıyla 2,5 lira ve 12,5 liraydı.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından balon balığıyla mücadeleye yönelik 2020 yılından beri uygulanan teşvik uygulamasıyla dört yılda yaklaşık 185 bin balon balığı teslim alındı.
Böylece yaklaşık 14 milyon balon balığının ekosisteme girişi önlendi.
Erzurum, Kars ve Ardahan'da dün akşam aralıkla başlayan karla karışık yağmur, gece kara dönüştü, kentler beyaza büründü...
Doğu Anadolu'da sabah saatlerinde etkisini artıran kar yağışı kentleri beyaza bürüdü. Erzurum'da karın ardından belediye ekipleri cadde ve sokaklarda kar temizleme çalışmalarına başladı.
KARS BEYAZA BÜRÜNDÜ...
Kars'ta dün başlayan ve sabah saatlerine kadar etkisini sürdüren kar şehir merkezini beyaza bürüdü.
Kars-Digor kara yolunda kar yağışı nedeniyle sürücüler ilerlemekte güçlük çekti. Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü ekipleri yollarda kar küreme çalışması başlattı.
Beyaza bürünen kentteki tarihi yapılar da güzel görüntü oluşturdu.
Bu arada karla kaplanan arazide yiyecek arayan tilkiler görüntülendi.
Sarıkamış ilçesinde etkili olan kar yağışının ardından ilçe merkezinde kar kalınlığı 30, Sarıkamış Kayak Merkezi'nde 165 santimetreye ulaştı.,
Ağaçlar, bitkiler karla kaplandı, bina çatılarında buz sarkıtları oluştu. Vatandaşlar ev ve iş yerlerinin önünde, biriken karları temizledi. Bazı esnaf da yaban kuşlarını yemledi.
Esnaf Sergen Kılıç, kar yağışının martta da devam ettiğini ifade ederek, "Soğuk kış günlerinde yaban kuşları için dükkanlarımızın önüne, bulgur, buğday ekmek kırıntısı bırakıyoruz." dedi.
Ardahan’da da kar yağışı etkili oldu.
Van, Hakkari ve Bitlis'te olumsuz hava koşulları nedeniyle 393 yerleşim birimine ulaşım sağlanamıyor.
İstanbul’da yaşayan emekli polis memuru Cengiz Bedir (54), boşanma aşamasında olduğu ve kayıp olarak aranan eşi Zeynep Bedir (45) ile oğulları Tarık Bedir'i (26) silahla öldürdükten sonra, Kırklareli'de tarlasına gömdü. Ortaya çıkan cinayetler sonrası gözaltına alınan Bedir'in yer göstermesiyle tarlaya gömülen anne ile oğlunun cansız bedeni bulundu...
İstanbul'da yaşayan emekli polis Cengiz Bedir ile boşanma aşamasında olan ve oğlu Tarık Bedir ile birlikte yaşayan Zeynep Bedir ve oğlundan bir süredir haber alamayan yakınları polise kayıp başvurusunda bulundu.
Polis, kayıp anne ile oğlunun bulunması için başlattığı çalışma kapsamında boşanma ve aşamasında olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Cengiz Bedir'i teknik ve fiziki takibe aldı.
Bedir'in, Kırklareli'nin Çeşmeköy'de evi ve tarlası bulunduğunu ve zaman zaman köye gidip geldiğini belirleyen polis, Kırklareli İl Jandarma Komutanlığı ile ortak çalışma başlattı.
Ekiplerin yaptığı çalışmada, Bedir'in dün akşam saatlerinde otomobiliyle köye geldiği ve hava karardıktan sonra tarlasının bulunduğu alana gidip geldiği tespit edildi.
İTİRAF ETTİ...
Yağmur nedeniyle araçların girip çıkmakta zorlandığı araziye gittiği belirlenen Bedir, İstanbul'da polis tarafından gözaltına alındı. Bedir'in eşi ve oğlunu silahla öldürdükten sonra Kırklareli'nin Çeşmeköy'deki tarlasına gömdüğünü itiraf ettiği öğrenildi.
Jandarma ve polis ekipleri, bugün yaptığı çalışmada Zeynep Bedir ile oğlu Tarık Bedir'in cansız bedenini gömülü olduğu tarladan çıkardı. Anne ile oğlunun cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor.
Adana'da Seçkin Ergü isimli astsubay, başhekim yardımcısı olan eski eşi Feray Balkan'ı öldürdü...
Adana’da Feray Balkan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde eski eşi Seçkin Ergü tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Balkan'ın Gaziantep'in Nizip ilçesinde bir hastanede başhekim yardımcılığı yaptığı, olayın ardından gözaltına alınan cinayet şüphelisi Ergü'nün ise astsubay olduğu öğrenildi.
Olay, saat 18.30 sıralarında merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde meydana geldi. Gaziantep'in Nizip ilçesinde acil tıp uzmanı ve başhekim yardımcılığı yapan Feray Balkan, ziyaret için Adana'daki annesinin evine geldi.
Balkan, yaklaşık 1 yıl önce boşandığı astsubay Seçkin Ergü ile annesinin evinin bulunduğu apartmanın girişinde karşılaştı ve tartışma başladı. Tartışma sırasında belindeki tabancayı çıkaran Ergü, eski eşi Balkan'a ateş etti.
Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Balkan kanlar içinde yığılırken, Ergü ise olay yerinden ayrıldı. Silah seslerini duyan apartman sakinlerinin ihbarda bulunması üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
YAKALANDI...
Polis ve savcının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Balkan'ın cansız, bedeni otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.
Şüpheli Ergü ise Çukurova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce olay yerinin yakınında, cinayette kullandığı değerlendirilen tabancayla birlikte yakalandı. Gözaltına alınan Seçkin Ergü'nün emniyetteki sorgusu devam ediyor.
Çanakkale'nin Yenice ilçesinde saat 21.38'de 4,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem İstanbul ve çevre illerde de hissedildi.
Saat 21.38'de meydana gelen deprem yerin 10,44 kilometre derinliğinde gerçekleşti.
Sarsıntı İstanbul ve çevre illerde de hissedildi.
Avrupa Akdeniz Sismoloji Merkezi ise depremin büyüklüğünü 4,8 merkezini ise Balıkesir Gönen olarak verdi.
İçişleri BakanI Ali Yerlikaya depremin ardından sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.
Depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini sunan Yerlikaya, paylaşımında şu ifadelere yer verdi;
"Çanakkale Yenice'de 4,9 büyüklüğünde meydana gelen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına başlamıştır. Çevre illerden de deprem hissedilmiştir. An itibari ile olumsuz bir durum yoktur. Gelişmeleri takip ediyoruz.
Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."
Balıkesir'de tır, aynı istikametteki koyun yüklü kamyona arkadan çarptı. Kazada bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi ise yaralandı. 52 koyun telef oldu...
Balıkesir'in Savaştepe ilçesinde, önündeki kamyona çarpan tırın sürücüsü Emin Er (35) yaralandı; yanında yolcu koltuğundaki eşi Serap Er (32) ise hayatını kaybetti. Kamyon sürücüsünün de yaralandığı kazada koyunların 52'si öldü.
Kaza, saat 12.30 sıralarında İzmir- İstanbul otoyolunun Balıkesir'in Savaştepe ilçesi Kurudere mevkisinde meydana geldi.
Balıkesir'den İstanbul yönüne giden Emir Er'in kullandığı 41 AAD 614 plakalı tır, aynı istikamete giden Tayfun Daran yönetimindeki 10 ET 454 plakalı koyun yüklü kamyona arkadan çarptı. Yoldan çıkan kamyon sulama kanalına devrildi. Tır ise sulama kanalına girerek, durabildi.
Kamyon sürücüsü Daran ile araçta sıkışan tır şoförü Er ve yanındaki eşi yaralandı. Yoldan geçen diğer araç sürücülerinin ihbarı üzerine olay yerine ambulans, itfaiye, jandarma ve otoyol polisi sevk edildi.
Kamyon şoförü Daran ile itfaiye ekipleri tarafından sıkıştıkları araçtan çıkartılan tır şoförü Emir Er ve eşi Serap Er' ambulansla Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.
Yaralılardan durumu ağır olan Serap Er, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Devrilen kamyonun metal kasası itfaiye ekipleri tarafından kesilerek koyunlar çıkarıldı. Kamyondaki 100 koyundan 52'sinin öldüğü belirlendi.
Osmaniye'de Erol Öztürk, arazi anlaşmazlığı nedeniyle tartıştığı ağabeyi Yusuf ile yengesi Rabia Öztürk'ü av tüfeği ile öldürdü, 3 aile üyesini de yaraladı. Polis, Erol Öztürk'ü av tüfeğiyle gözaltına aldı...
Osmaniye Gebeli Mahallesi 3518 Sokak'ta saat 15.30 sıralarında, aralarında uzun süredir arazi anlaşmazlığı olan Erol Öztürk ile ağabeyi Yusuf Öztürk tartışmaya başladı.
Tartışma kısa sürede kavgaya dönüşünce Erol Öztürk, elindeki av tüfeğiyle ağabeyi ile ailesine ateş açtı.
İhbarla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yusuf ile eşi Rabia Öztürk'ün hayatını kaybettiği belirlendi.
Yusuf Öztürk'ün yaralanan gelini Birgül ile torunları Çiğdem ve Soner Öztürk de Osmaniye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Şüpheli av tüfeği ile gözaltına alınırken, soruşturma başlatıldı.
Antalya ve Alanya'da altın çağını yaşayan emlak ve inşaat sektörü son yılların düşüş rekorunu kırdı. Yaşanan bu düşüş sektör temsilcilerinin umutlarını kaybetmesine neden olurken Türkiye'de de etkisi görülmeye başlandı...
ANTALYA VE ALANYA'DA KANUNLAR SEKTÖRÜ BİTİRDİ...
Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle bir anda büyük bir rağbet gören inşaat ve emlak sektörü özellikle yabancılar için çıkarılan ikamet yasalarıyla birlikte adeta yerle yeksan oldu. Yaşanan bu olumsuz durumdan sadece Antalya ve Alanya değil , Türkiye geniş çapta etkilendi. Hem konut satışlarının düşmesi, yeni projelerin üretiminin durması inşaata olan yatırımları durdurdu.
2023’DE EŞİTLİK GÖRÜLDÜ...
Merkez Bankası ödemeler dengesi içindeki yabancı doğrudan yatırım verilerine göre, şirketlerin tasfiye ettikleri tutarlar düşüldükten sonra, yurt dışına yapılan sermaye nitelikli tutar 2023 sonunda net 5 milyar 393 milyon dolar oldu.
Aynı nitelikte, Türkiye’ye gelen tutar ise 5 milyar 214 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’de 2023 sonu itibariyle kalıcı sermaye nitelikli net “kazanç” denilebilecek doğrudan yatırım ilk kez 179 milyon dolar “eksiye” düştü.
Bunda, yabancı yatırımcıların azalması kadar, Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışına yaptığı yatırımların artması da rol oynuyor.
BİRÇOK PLANLANMIŞ YATIRIM DURDU...
Türkiye’nin 2000’lerin başında hızla yükselen yabancı doğrudan yatırımları, siyasi ve güvenlik alanında yaşanan dalgalanmalar sonrası düşüşe geçti. Son yıllarda, başta elektrikli, hibrit otomotiv başta olmak üzere, bazı planlanmış yatırımların durması, bazıların da başka ülkelere gitmesi gibi örnekler görüldü...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından sonra Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) müfettişleri, denetimlerini sıklaştırmaya başladı. Tespit edilen kişilerin emekli maaşlarını kesme kararı alırken, ayrıca, bu kişilere ait paraların iadesi için çalışmalar başlatıldı.
SGK, teknolojinin ilerlemesinden yararlanarak 17 milyon emekliyi titizlikle inceleme altına aldı. Özellikle usulsüz şekilde emekli olanlar ve sahte boşanma yoluyla dul maaşı almaya çalışanlar mercek altına alındı. En büyük usulsüzlüklerin ise malulen emeklilik durumlarında gerçekleştiği belirtildi.
SGK, usulsüzlük cezaları konusunda adımlar attı. Özellikle malulen emekli olan ve dul maaşı alan kişiler titizlikle irdeleniyor. Her bireyin ayrıntılı bir şekilde incelendiği ve usulsüzlük belirlenmesi halinde emekli maaşlarının kesileceği vurgulanıyor. Ayrıca, geriye dönük alınacak olan emekli aylıklarıyla ilgili işlemler de gerçekleştirilecek.
Sahte boşanma yoluyla haksız maaş alanlar hakkında gelen şikayetlerin arttığı vurgulanıyor. Bu kişilerin maaşları anında kesilecek ve yasal faiziyle birlikte geri alınacak. Aynı şekilde, sahte sağlık raporu ile malulen emeklilik isteyenlere de aynı sıkı önlemler uygulanacak.
Kira gelirleri için ödenen vergi kayıplarının önüne geçmek için harekete geçen Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), kiracılardan Kira Bildirim Formu doldurmalarını istedi. Bu formla beraber kiracılar kaç yıldır kaç lira kira ödediklerini devlete bildirerek ev sahiplerinin düşük vergi ödemesine engel olabilecek.
Gelir İdaresi Başkanlığı, kiracı olarak oturan kişilerin adreslerine tek tek giderek yoklama usulü ile kiracılardan, ödedikleri kira miktarı, kaç yıllık kiracı olduklarına dair bilgiler alacak.
Kiracının evde olmaması halinde ise adrese bir yazı bırakılarak kiracılara belirli gün ve saatler içinde verilen adrese gelmeleri istenecek. Bu talebi yerine getiremeyen kiracılar ise internet üzerinden kirada oturdukları ev hakkındaki bilgileri verebilecek.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI EV SAHİPLERİNİ SIKI TAKİBE ALDI
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın aldığı sıkı önlemler nedeniyle artık ev sahipleri aldıkları kirayı düşük göstererek vergi ödemekten kaçamayacak. GİB, ev ile ilgili bilgileri ve alınan kira miktarlarını kiracıdan alma yolunu tuttu.
Gelir İdaresi Başkanlığı, ev sahiplerinin kiraları oldukça düşük göstererek o bedeller üzerinden vergi ödemeleri sebebi ile yüksek meblağlarda vergi kaybı olduğunu tespit etti.
VERGİ KAÇAĞI İÇİN ÜÇ AŞAMALI SİSTEM
GİB, vergi kaybının önüne geçmek amacıyla üç aşamalı bir sistemi devreye soktu.
1-) Vergi dairesi görevlileri yoklama usulü ile kira bilgilerinde tutarsızlık tespit ettiği adreslere giderek, kiracılar ile ödedikleri kira ve eve ait bilgileri yüz yüze alacak.
2-) Vergi dairesi görevlileri kiracıyı ev adreslerinde bulamaz ise, bir mektup bırakarak istenen gün ve saatte vergi dairesine gelerek bilgileri vermeleri istenecek.
3-) Vergi dairesine gidemeyen kiracılar ise internet üzerinden bir form doldurarak kira bilgilerini açıklayacak.
GİB ulaştığı kiracı bilgileri ile ev sahibinin beyanını karşılaştırarak vergi kaçaklarını tespit edecek.
KİRA BİLDİRİM FORMU NASIL DOLDURULUR?
GİB kira bilgilerine çabuk bir şekilde ulaşabilmek için kiracıların kira bildirim formunu nasıl dolduracağını da duyurdu. Eğer vergi dairesine giderek bilgilerini veremiyorsanız internet üzerinden kira bildirim formlarını doldurabilirsiniz.
Kirada oturan vatandaşlar kira ödemeleriyle ilgili bildirimlerini vergi dairesine gitmeden Dijital Vergi Dairesi Uygulaması'na girerek Kira Bildirim Formu’nu doldurarak yapabilecek. Kira bildirim formunu doldurmanız için Dijital Vergi Dairesine (https://dijital.gib.gov.tr) adresine giriş sağlayıp T.C. kimlik numaranız ve e-Devlet şifreniz ile giriş yapabilirsiniz.
Trabzon'un Tonya ilçesinde Cafer Latifoğlu (51), tartıştığı oğlu Ahmet Kaan Latifoğlu (26) tarafından tabancayla vurularak öldürüldü...
Aralarında bilinmeyen nedenle husumet olan Ahmet Kaan ile babası Cafer Latifoğlu, mezrada tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ahmet Kaan Latifoğlu, tabancayla babası Cafer Latifoğlu’na ateş etti.
SUÇ ALETİYLE TESLİM OLDU...
Latifoğlu, olay yerinde yaşamını yitirdi. Şüpheli Ahmet Kaan Latifoğlu da suç aleti silahla polis merkezine giderek teslim oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Edirne'de polis memuru Sevda K., boşandığı eski eşi komiser Ali Y. tarafından evinde tabancayla vurularak öldürüldü...
Edirne'de Süloğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli komiser Ali Y., bir süre önce boşandığı, İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru eski eşi Sevda K.'nın oturduğu lojmana gitti. Burada henüz bilinmeyen nedenle çıkan tartışmada Ali Y., üzerindeki tabancayla Sevda K.'ya ateş etti.
GÖĞSÜNE İKİ KURŞUN İSABET ETTİ...
Göğüs bölgesine iki kurşun isabet eden kadın kanlar içinde yere yığılırken, Ali Y. ise çıplak ayakla evden yaya olarak kaçtı.
Silah seslerini duyanların ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Sevda K., hastaneye kaldırıldı.
HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ...
1 çocuk annesi Sevda K., doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olaydan sonra kaçan Ali Y. ise polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde büyük bir göçük meydana geldi. Bakan Yerlikaya, 9 işçinin kayıp olduğunu bildirdi...
Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni'nde devasa bir göçük meydana geldi. Açık alanlarda taşın toprağın üstüne siyanür püskürtüldüğü liçleme sahasındaki siyanür ve sülfürik asit dağlarının çöktüğü bildirildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "667 çalışandan 9 kişiye ulaşılamıyor, 400 kişiyle arama yapılıyor." açıklamasında bulundu.
Çöpler Altın Madeni'ni Anagold Madencilik Şirketi işletiyor. Anagold'un yüzde 80'i Kanadalı altın maden şirketi SSR Mining'e, yüzde 20'si ise Çalık Grubu'na ait.
Adana Büyükşehir Belediyesi'nde uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanan Özel Kalem Müdürü Samet Güdük, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi...
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin merkez Seyhan ilçesi Atatürk Caddesi'ndeki hizmet binasında Özel Kalem Müdürlüğü’ne giren M.G., Özel Kalem Müdürü Vekili Samet Güdük'e tabancayla ateş etti.
Ağır yaralanan Güdük, kaldırıldığı özel hastanede doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Güdük'ün hastane önünde bekleyen yakınları gözyaşı döktü.
Polis ekipleri, belediyenin halk ekmek biriminde çalıştığı belirlenen zanlıyı gözaltına aldı.
Ekiplerin olayla ilgili soruşturması sürüyor.
Adana Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Güdük'ün ameliyata alındığı belirtilerek, "Olayın alacak verecek meselesi yüzünden Belediye Halk Ekmek çalışanı M.G. tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiş, şüpheli, suç aletiyle olay akabinde yakalanmıştır" ifadesi kullanılmıştı.
"PERSONEL OLDUĞU İÇİN ÜSTÜ ARANMAMIŞ"...
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da olayın ardından Güdük'ün kaldırıldığı hastaneye giderek yetkililerden bilgi almıştı.
Karalar, gazetecilere zanlının belediye personeli olduğunu belirterek, "Bizim işe aldığımız birisi. Karısı kovmuş evden, geldi bana yalvardı, 'Karımla konuş, beni işe aldır.' dedi. Karısıyla konuştum, işe aldık. Böyle bir şey aklımızın ucundan, hayalinden geçmez. Gelmiş orada konuşmuş, ayrılırken 'Kusura bakma' demiş, sıkmış. Personel olduğu için kimse üstünü arama gereği duymamış" diye konuşmuştu.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde, ailesi tarafından 9 gün önce kayıp ihbarı yapılan 7 aylık hamile Selma Abacı (37) ile çocukları Kerim (3) ve Azat'ın (2) cansız bedenleri bulundu. Yapılan incelemede, anne ve çocuklarının tüfekle vurulduğu belirlendi...
Hatay'ın İskenderun ilçesinde, 9 gün önce bir anda ortadan kaybolan 7 aylık hamile Selma Abacı ile çocukları Kerim ve Azat'tan haber alamayan yakınları, kayıp ihbarında bulundu. İskenderun İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, ihbar üzerine harekete geçti.
Jandarma ekiplerince başlatılan çalışma kapsamında, İskenderun Bekbele Bitişik Yaylası'nda, su kanalına gizlenmiş halde anne ile 2 çocuğunun cansız bedeni bulundu. Anne ile çocuklarının cansız bedeni, savcılık ve ekiplerin incelemesinin ardından Antakya Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.
ESKİ KÖY KORUCUSU GÖZALTINDA...
Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında eski köy koruyucusu T.K., cinayet şüphelisi olarak jandarma ekiplerince gözaltına alındı. T.K.'nın 2 yıl önce görevine son verildiği öğrenildi. Şüphelinin jandarmadaki sorgusu devam ediyor.
İstanbul'da AKP Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay’ın Kanarya Mahallesi'nde seçim çalışması yaptığı sırada uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Cumhur İttifakı İBB Adayı Murat Kurum "Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum" derken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya "Saldırıda E.G.D. adlı kadın vatandaşımız yaralanmıştır" bilgisini paylaştı. Öte yandan, saldırı anı kameraya yansıdı...
Ankara'da FETÖ firarisi eski 1'inci sınıf emniyet müdürü H.İ.Y., yakalandı...
İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Ankara'nın Sincan ilçesinde 8 yıldır firari olarak aranan eski 1'inci sınıf emniyet müdürü H.İ.Y.'yi yakaladı.
Şüphelinin, 'FETÖ/PDY'ye üye olmak', 'görevi kötüye kullanma' ve 'Türk Ticaret Kanunu'na muhalefet' suçlarından arandığı belirtildi. Gözaltına alınan H.İ.Y.'nin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi yıkan depremlerin 1. yılı, depremlerin yıkıma neden olduğu illerde anıldı.
Saatler 04.17'yi gösterdiğinde dualar okundu. Başta depremzedeler olmak üzere vatandaşlar geceyi sokakta geçirdi...
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma neden olduğu ülkemizde hayatını kaybedenler için anma programı düzenlendi. Vatandaşlar, geceyi sokakta geçirirken, saatler 04.17yi gösterdiğinde salalar okundu, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
İstanbul'da, Çağlayan Adliyesi önünde silahlı saldırı düzenlendi. C Kapısı önündeki olayda üçü polis, altı kişi yaralandı. Adliyeye giriş çıkışlar kapatılırken biri kadın biri erkek iki DHKP-C'li terörist ölü olarak ele geçirildi.
Bir terörist de yaralı olarak yakalandı. Yaralılardan birinin hayatını kaybettiği öğrenildi.
İzmir'de soğukta üşümesin diye aracına aldığı kişi tarafından soğukkanlılıkla öldürülen taksi şoförü Oğuz Erge'nin vefatı tüm ülkeyi yasa boğdu. Zanlı Delil Aysal'ın ifadesi ortaya çıktı. Erge'nin kredi kartını kabul etmediğini iddia eden Aysal, "Üzerimde nakit para yoktu. Taksimetre ücretini kartla ödeyecektim. Ancak taksi şoförü 'pos cihazının şarjı yok' dedi. Kartı kabul etmedi. Ben de belimdeki silahı çıkartıp sıktım. Normalde kendime sıkacaktım." diye konuştu...
İzmir'in Gaziemir ilçesinde meydana gelen olayda, taksi şoförü Oğuz Erge (44), dün saat 03.30 sıralarında Buca Gediz Mahallesi'nde, kapüşon ve cerrahi maske takan Delil Aysal (19) tarafından aracına alındı. Delil Aysal'nın, arka koltuktan tabancayla 3 el ateş etmesi sonucu ağır yaralanan Oğuz Erge, kaldırıldığı İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Katil zanlısı Delil Aysal’ın ifadesi ortaya çıktı. Aysal, "Üzerimde nakit para yoktu. Taksimetre ücretini kartla ödeyecektim. Ancak taksi şoförü 'pos cihazının şarjı yok' dedi. Kartı kabul etmedi. Ben de belimdeki silahı çıkartıp sıktım. Normalde kendime sıkacaktım." dedi. Tutuklanan Aysal'ın emniyette çok sayıda suçtan kaydının olduğu öğrenildi.
Savcılık ifadesinde Aysal'ın şu bilgeleri verdiği belirtildi:
"Ailevi sıkıntılarım var. Annem babam kardeşime daha çok önem veriyor. Benimle kardeşimle ilgilendikleri gibi ilgilenmiyorlar. Bu sebeplerden dolayı psikolojim çok iyi değil. Bu yüzden Buca Evka-1 semtindeki Şahin Tepesi mevkiine intihar etmeye gidecektim. Taksiye de bu yüzden bindim. Şoföre 'Şahin Tepesi'ne gidelim' dedim. Bu saatte Şahin Tepesi'ne çıkamayacağımızı söyledi. Bunun üzerine 'Gaziemir'de eski çalıştığım fırının olduğu yere gidelim' dedim. Oraya doğru gidiyorduk."
"KARTI KABUL ETMEDİ SIKTIM"
Aysal, kamera kayıtları net olmasına rağmen, tamemen farklı bir cinayet gerekçesi de oluşturmaya çalıştı. Zanlı Delil Aysal, "Üzerimde nakit para yoktu. Taksimetre ücretini kartla ödeyecektim. Ancak taksi şoförü 'pos cihazının şarjı yok' dedi. Kartı kabul etmedi. Ben de belimdeki silahı çıkartıp sıktım. Normalde kendime sıkacaktım. Taksicinin cep telefonunu ve kulaklığını aldım. Telefon rehberinden kızının telefon numarasını buldum. Kızını arayıp, 'babanız Gaziemir'de kan kaybediyor. Ambulans çağırın' deyip kapattım. Daha sonra cep telefonunu tarlaya atıp gittim" diye konuştu.
Aysal'ın, maske, eldivenle intihar etmeye gittiğini iddia etmesi dikkat çekti. Olayın gelişimi ve kamera kayıtlarına göre, soğukkanlı planlanmış bir saldırı olduğu anlaşılıyor.
Gaziemir’de 31 Aralık 2023 günü saat 03.30 sıralarında evli ve 2 çocuk babası Oğuz Erge’nin kullandığı taksiye, yüzünde medikal maske ve başında kapüşon bulunan Delil Aysal, müşteri olarak bindi.
Taksi şoförü Erge’yi bir süre taksiyi çeşitli adreslere dolaştıran Delil Aysal, ineceğini söyleyip cebinden para alır gibi yaparak, yanındaki tabancayı çıkardı.
Tanınmamak için yüzünü medikal maske ile gizleyen ve başında kapüşonu bulunan, ellerine de eldiven takan katil zanlısının saldırı anı, araç kamerası tarafından kaydedildi. Zanlı araca arka kapıdan bindikten sonra normalde oturması gereken yere, arka koltuğun şoförün sağına gelen bölümüne oturmuyor. Zanlı, şoförün arkasına doğru ilerliyor ve oraya oturuyor.
Görüntülerde, taksi durduktan sonra cebinden para çıkarır gibi yapan Delil Aysal’ın tabancayla 3 el ateş ettiği ve kurşunların isabet ettiği taksi şoförü Erge’nin yan koltuğa doğru devrilip hareketsiz kalması yer aldı.
Zanlı Delil Aysal’ın tabancayla vurduğu Erge’ye ardından tokat atarak tepkisini ölçmeye çalıştığı, ardından üzerinde ve takside bir şeyler aradıktan sonra kaçtığı görüldü.
Silah sesini duyan çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekipleri, direksiyonun başında yaralı halde bulunan Erge’yi ambulansla İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı.
Burada tedaviye alınan Oğuz Erge, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamaya göre, Gaziantep Nurdağı’nda Emniyet’e ait helikopter düştü. İki pilot şehit oldu...
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gaziantep'te bir polis helikopterinin düştüğünü açıkladı. Kazada 2 pilot şehit olurken, 1 teknisyen yaralandı.
Bakan Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Milletimizin başı sağ olsun. Bu akşam Gaziantep Havalimanına gitmek için Hatay Havalimanından havalanan Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı envanterine kayıtlı EM 708 kuyruk numaralı helikopterimiz, Gaziantep'in Nurdağı ilçesi Kartal Köyü mevkiinde kaza kırıma uğramıştır.En son saat 22.49'da Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezinin temas ettiği helikopterimizde bulunan 2 pilotumuz şehit olmuş, teknisyenimiz yaralanmıştır. Kahraman pilotlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine, Aziz Milletimize ve Emniyet Teşkilatımıza başsağlığı diliyorum. Şehitlerimizin makamı âli olsun. Yaralı polisimize acil şifalar diliyorum.
" ŞEHİT PİLOTLARIN İSMİ BELLİ OLDU...
Emniyet Genel Müdürlüğü, Gaziantepte helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu şehit olan 2 pilot için taziye mesajı yayınladı. Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, kazada şehit olan Pilot Emniyet Amiri Cemil Gülen ve Sözleşmeli Pilot Levent Öztürk'e Allah'tan rahmet, ailelerine ise başsağlığı diledi. Açıklamada, "03.02.2024 tarihinde Havacılık Daire Başkanlığı kadrosunda görevli Pilot Emniyet Amiri Cemil Gülen ve Sözleşmeli Pilot Levent Öztürk, bulundukları helikopterin Gaziantep Nurdağı bölgesinde kaza kırıma uğraması sonucu şehit olmuşlardır. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabırlar dilerim" ifadeleri kullanıldı.
CHP lideri Özel, MB eski Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın ayrılığı hakkında "İstifası parti içi tartışmaların sonucu" yorumunda bulundu. Özel, Erdoğan'ın şeriat açıklamasına da dikkat çeken sözlerle yanıt verdi...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'da Aday Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Buradaki konuşmasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, Erdoğan'ın şeriat açıklaması ve Hafize Gaye Erkan'ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden istifasına değindi.
Özel, kurumda beş yılda beş başkan değişmesine vurgu yaparak sorumluluğun Cumhurbaşkanı Erdoğan'da olduğunu ifade etti. Özel "Erkan'ın istifası parti içi tartışmaların sonucu" ifadelerini kullandı.
"MUTFAKTAKİ YANGIN KONUŞULMASIN İSTİYOR"...
Özel, Erdoğan'ın şeriat açıklamasına da değindi. Söz konusu tartışmalara girmek istemediğini yeniden vurgulayan Özel, yine de yanıt verdi. CHP lideri, şunları söyledi:
- Bizi hedef gösterip, saldırtıyorlar, hiçbir şey olmasa yeni tartışmalar başlatmak istiyorlar. Ortaya bir şeriat tartışması atıyor. Türkiye bunu konuşsun da mutfaktaki yangını konuşmasın istiyorlar. Ya sen şeriat tartışmasından bu memlekete ne kazandıracaksın? Bu memleketi bölüp de ne elde edeceksin. Kavga ettirip de ne elde edeceksin. O şeriatı övecek, biz laf söyleyeceğiz. O da dönüp diyecek ki 'Şeriatın kelime anlamı dini kuralların bütünüdür, bunlar dinsiz' deyip bize saldıracak. Şeriatın bir İslam tarihindeki anlamı var, bir de kamuoyunda algılanan şeklindeki anlamı var.
- Buna laf söylemeyince 'Efendim şeriat hukukuna mı teslim olacağız...' 'Şeriat gelecek diyorlar onu mu konuşmayacağız' diyenler bir tarafta, bu konuda bir şey söylemeye kalkınca açlığı-yoksulluğu unutturmaya çalışanlar bir başka tarafta. Bütün Türkiye'ye söylüyorum; açlığın, yoksulluğun, işsizliğin olduğu yerde Recep Tayyip Erdoğan'ın suni gündemlerinin peşine takılmayacağız.
"ŞERİAT UYGULANIRSA PARMAĞIN, ELİN KALMAZ"...
- 'Bir şey söylemeyecek misin?' Söyleyeceğim... Şeriat diyorsun ve onun üzerinden tartışma bekliyorsun ya -bu ülkedeki kimsenin birbirinin diniyle, inancıyla, ibadetiyle, örtünmesiyle bir sorunu yok. O tartışmalar çok gerilerde kaldı. Geçmişte de o ayıpların içinde olmadık, bugün de bu oyuna gelmeyiz.- Şeriat, şeriat dediğin şeriat kuralları, şerri kurallar pozitif hukukun üstünde yer alsın dersen iyi düşün. Şeriat kurallarına, şerri hukuka göre hırsızlığın cezasının ne olduğunu biliyorsun. Yalanın cezasının ne olduğunu biliyorsun. Allah muhafaza uygulanırsa bir tane parmağın, bir tane elin, dilin kalmaz senin dilin... O yüzden şeriat, saltanat, hilafet deyip kendine 'Son halife' diye sloganlar attırıp kimsenin kafasını karıştırma...
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan "Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilk günden beri şerefle yürüttüğüm görevimden affımı talep etmiş bulunuyorum." açıklamasında bulundu. Erkan, "Ülkeme ve milletime hizmet etme imkanını bana sunan ve görev sürem boyunca desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımıza şükran ve minnetlerimi arz ediyorum." ifadelerini kullandı.
CHP'de 4'ü büyükşehir 103 belediye başkan adayı daha belli oldu. CHP'nin adayları Gaziantep'de Muzaffer Ertürk, Kahramanmaraş'ta Zeynep Özbaş Arıkan, Kocaeli'de Atasoy Bilgin, Mardin'de Ömer Durak oldu.
CHP'de 4'ü büyükşehir 103 belediye başkan adayını daha kamuoyuyla paylaştı. CHP'nin büyükşehirlerdeki adayları Gaziantep'de Muzaffer Ertürk, Kahramanmaraş'ta Zeynep Özbaş Arıkan, Kocaeli'de Atasoy Bilgin ve Mardin'de Ömer Durak oldu.
İşte 103 belediye başkan adayının yer aldığı tam liste:
15 yıldır CHP'nin Ataşehir Belediye Başkanı olan Battal İlgezdi, partisinden istifa etti...
İstifa sonrasında Ataşehir Belediye Başkanlığı'nda açıklama yapan İlgezdi, CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'na destek veren belediye başkanlarının tasfiye edildiğini söyledi.
CHP'den istifa eden Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, belediyede düzenlediği basın toplantısında CHP yönetimini eleştirdi. Battal İlgezdi, "Bildiğiniz gibi 15 senedir 3 dönemdir Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ataşehir belediye başkanıyım. Bugün itibariyle 1983 yılında üye olduğum partiden istifa etmiş bulunmaktayım. Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum; ben, belediye başkanı adayı olmadığım için istifa etmedim. Herkesin bunu böyle bilmesini istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir kıyım hareketi yapılıyor. Ben bu partide yıllardır kurultaylar yaşadım. Deniz Baykal döneminde yaşadım, Altan bey döneminde kurultaylar gördüm. Ama bu partinin bu sürecindeki bu kıyım, hiçbir dönemde olmadı. Kemal Kılıçdaroğlu'na destek veren Türkiye'de ve İstanbul'da tüm belediye başkanları tasfiye ediliyor. Bunun doğru olmadığını belirtmek istiyorum. İstifamın bir gerekçesi budur" dedi.
'ANKETLERDE BAŞARISIZ OLDUĞUM İDDİA EDİLDİ'...
Beni bugün sabah İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız çağırdı. Orada benimle bir saat görüşme yaptı. Kendisi neden aday olamayacağımı ifade ettiğinde anketlerde başarısız çıktığımı ifade eden şeyler söyledi. Şu ana kadar 6 firmaya anket yaptırdım. Yeni bir anket daha yaptırdım, yüzde 52 ile yüzde 58 arasında seçimi kazanıyorum. Bütün partiler aday çıkartmasına rağmen. Tabloda bir samimiyetsizlik gördüm. Partide çok açık bir şekilde Kürt ve Alevi tasfiyesi yapılıyor. Bu çok açık ve nettir.
'BİR KATLİAM YAPILIYOR'...
Şöyle bir anlayış var, çaldığım çaldık dediğim düdük havasında gidiyorlar. Şimdi ben başarısızım, 30 yıldır belediye başkanlığı yapan Hasan Akgün çok mu başarılı? Diğer belediye başkanları çok mu başarılı? Bir katliam yapılıyor. Parti içinde çok açık bir şekilde Kürt ve Alevi tasfiyesi yapılıyor. Bunun için istifa ettim. Bundan sonra da sahada bu arkadaşlarla görüşeceğim. Benim kimseyle kişisel bir meselem yoktur. Ama ne hikmetse bir Karadeniz lobisi İstanbul'da her tarafta belediye başkanı oluyor. Bir sayın bakalım kaç tane Trabzonlu var. Bürokratların belediye başkanı olduğu bir dönemi ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi yaşıyor. Bu hoş değil, seçim sonuçlarını hep beraber yaşayacağız. Ben Battal İlgezdi olarak sahadayım. Bu işlerin nasıl olduğunu herkes görecek. 1 Nisan sabahı hem Ataşehir'e hem de İstanbul'a bakacağız. Önümüzdeki günler güzel günler olacak " dedi.
Antalya'da sahile son 6 günde 8 cansız beden vurdu. 4 ilçenin sahillerinde bulunan cansız bedenlerin kimlikleri araştırılırken bir ceset de Muğla'nın Köyceğiz ilçesindeki sahilde bulundu. Serik ilçesinde sahilde bulunan cesedin, 4 Ocak’ta kaybolan Merve Şevval Elmas’a (18) ait olduğu belirlendi. Antalya Adli Tıp Kurumu’ndan gelen haberle yıkılan baba Osman Elmas, "Maalesef ciğerparem hakkın rahmetine kavuştu. İşlemleri yetişirse yarın götüreceğiz” dedi.
SAHİLLERE VURAN CESET SAYISI 9 OLDU...
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kıyıya vuran 8 cesetten birinin bir süre önce kaybolan Merve Şevval Elmas'a ait olduğunun değerlendirildiğini, diğer 7 cesetteki kıyafetlerin Suriye'de üretildiğinin tespit edildiğini, Muğla'da kıyıya vuran cesedin ise 6 Ocak 2024'te Kurtoğlu Burnu açıklarında kaybolan 3 düzensiz göçmenden birine ait olabileceğini açıklamıştı.
Akdeniz sahilinde ulaşılan cansız bedenlerin sayısı 9'a çıktı. Antalya'dan sonra Muğla'da da bir ceset bulundu.
Antalya'nın Serik ilçesinde sahilde bulunan cesedin, 4 Ocak’ta kaybolan Merve Şevval Elmas’a (18) ait olduğu belirlendi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, son 6 günde Antalya ve Muğla kıyılarına toplam 9 cansız bedenin vurduğunu duyurdu...
İçişleri Bakanı Yerlikaya, son 6 günde Antalya ve Muğla'da kıyılara vuran cesetlere ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Yerlikaya, son 6 günde Antalya kıyılarına 8, Muğla kıyılarına 1 olmak üzere toplam 9 cansız beden vurduğunu belirterek, "Antalya'da kıyıya vuran cansız bedenlerden birinin, bir süre önce kaybolan M.Ş.E.'ye ait olduğu değerlendirilmektedir. Kesin sonuç adli tıp incelemesi sonrası ortaya çıkacaktır. Antalya'da kıyıya vuran diğer cansız bedenlerin kıyafetlerinin üretim yerinin Suriye olduğu tespit edildi.
'KIYAFETLERİNİN ÜRETİM YERİ SURİYE'... Geçtiğimiz ay Lübnan ile Suriye arasındaki sahil bölgesinden yaklaşık 90 kişiyi taşıyan bir teknenin Kıbrıs’a doğru hareket ettiği, saatler sonra tekneyle bağlantının kesildiği ve müteakiben teknenin kaybolduğu belirlenmiştir. Meteorolojik veriler ise son bir haftadır hâkim rüzgârın Güney'den estiği; dalgaların güneydoğu yönünden geldiğini göstermektedir. Bahse konu cansız bedenlerin akıntı, rüzgâr ve dalga sebebiyle Antalya kıyı hatlarına sürüklenebileceği ihtimali değerlendirilmektedir. Muğla’da kıyıya vuran cansız bedenin ise 6 Ocak 2024 tarihinde Kurtoğlu Burnu 13 mil güneyinde kaybolan 3 düzensiz göçmenden biri olabileceği değerlendirilmiştir. Sahile vuran cansız bedenlerle ilgili kimlik tespit çalışmaları devam ediyor. Kolluk birimlerimiz Cumhuriyet Savcılıklarımızla koordineli bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir" dedi.
AK Parti yerel seçimlerde 7 ilde aday çıkarmadı. MHP'yi destekleyeceği açıklandı...
Yerel seçimlere 73 gün kala herkesin merakla beklediği AK Parti Belediye Başkan adayları listesinin bir kısmı daha bugün açıklandı. 17'si Büyükşehir olmak üzere 48 şehirde AK Parti'nin Belediye Başkan adaylarını Cumhurbaşkanı Erdoğan, aday tanıtım toplantısında açıkladı.
Daha önce İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun rakibi olarak Murat Kurum belirlenmiş, Ankara'da Mansur Yavaş'ın karşısına Turgut Altınok aday gösterilmişti. İzmir için ise Hamza Dağ AK Parti'den aday gösterilmişti.
7 İLDE MHP'YE DESTEK...
AK Parti'nin yedi ilde ise MHP’nin adaylarını destekleyeceği öğrenildi.
İşte MHP'nin destekleneceği 7 belediye;
Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Cengiz Ergün
Mersin Büyükşehir Belediyesi Serdar Soydan
Bartın Belediyesi Başkan Adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu
‘Teröre karşı bildiri’ konulu TBMM Tezkeresi, Meclis gündeminde okunarak oy çokluğuyla kabul edildi...
TBMM Genel Kurulunda "teröre karşı bildiri" konulu Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi.
Tezkere, DEM Parti hariç tüm siyasi partilerin ‘evet’ oyuyla kabul edildi. Tezkerede, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm terör örgütleriyle içeride ve dışarıda kararlılıkla mücadele edecek güç ve kudrete sahip olduğunu belirtildi.
TBMM Genel Kurulu’nun bugünkü terör gündemli toplantısının sonunda, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un imzasını taşıyan tezkere okundu.
Tezkerede, Irak'ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 12 Ocak 2024'te bir üs bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada, 9 kahraman asker Piyade Üsteğmen Gökhan Delen, Piyade Uzman çavuşlar Serkan Sayın, Ahmet Köroğlu ve Hakan Gün, Piyade Sözleşmeli erler Kemal Batur, Müslüm Özdemir ve Emrullah Gülmez, İstihkam Sözleşmeli erler Murat Atar ve Muhammed Tunahan Evcin'in vatan aşkıyla şehadet şerbetini içtikleri belirtildi.
Şehitlerin herkesin evladı ve bu memleketin gururu olduğu vurgulanan tezkerede, Gazi Meclisin, şehitlere Allah'tan rahmet, millete ve şehitlerin kederli ailelerine başsağlığı, saldırıda yaralanan kahraman askerlere acil şifalar dilediği bildirildi.
“TÜM DÜNYAYA İLAN EDİYORUZ…"...
Tezkerede, şunlar kaydedildi:
"Bu menfur terör saldırısını gerçekleştirenler bunun karşılığını kuşkusuz ki ağır bedellerle ödemişlerdir ve ödemeye devam edeceklerdir. Terör hiçbir zaman hedefine ulaşamayacaktır. Türk milletinin teröre asla boyun eğmeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğine tehdit oluşturan başta PKK/YPG/PYD ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle içeride ve dışarıda kararlılıkla mücadele edecek güç ve kudrete sahip olduğunu tüm dünyaya ilan ediyoruz. Kendi başkentlerinde Türkiye'yi hedef alan terör örgütlerinin propaganda araçlarına, elebaşlarının barınmasına, finans, eleman ve silah teminine sessiz kalan ve hatta destek olan devletlerin terörle mücadelede samimiyetlerini de sorguluyor, çifte standartlı yaklaşımlarını sona erdirmeleri gerektiğini bir kez daha önemle hatırlatıyoruz.
Başta komşu ülkeler olmak üzere diğer ülke parlamentoları ve uluslararası kuruluşlardan Türkiye'ye yönelik terör eylemlerine karşı net ve tavizsiz bir tutum sergilemelerini beklemekteyiz. Bütün dünya bilmelidir ki; son terörist etkisiz hale getirilinceye, terör kaynağında kurutuluncaya ve terörün arkasındaki tüm destekler ortadan kaldırılıncaya kadar mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir. Milli iradenin tecelligahı olan Gazi Meclisimiz bu sürecin yakından takipçisi olmaya devam edecektir."
KURTULMUŞ: "BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUKLA KABUL EDİLMİŞTİR"...
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'teki siyasi parti gruplarıyla da yapılan müzakere sonucunda tezkerenin Genel Kurul gündemine taşındığını belirterek tezkereyi oylamaya sundu.
Oylama sonucunda tezkerenin kabul edilmesi üzerine Kurtulmuş, "Büyük bir çoğunlukla kabul edilmiştir. Böyle bir iradeyi ortaya koyduğunuz için TBMM'ye şükranlarımı ifade ediyorum" diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, sadece parlamentoda grubu bulunan partiler değil, grubu bulunmayan partilere mensup milletvekillerinden de tezkereye "evet" oyu verenler olduğunu bildirerek onlara teşekkür etti.
CHP VE SAADET 'AYRI BİLDİRİDEN' VAZGEÇMİŞTİ...
Irak’ın kuzeyinde gerçekleşen saldırıların ardından hazırlanacak ortak bildiriye imza atmama kararı alan CHP ve SAADET, aynı konuyla ilgili TBMM Başkanlığı tezkeresine evet deme kararı almıştı. Böylece iki parti, ayrı bildiri yayımlama kararından vazgeçmişti.
İktidar partisiyle aynı bildiri altına imza atmak istemeyen CHP, hiçbir partinin imzasının olmadığı başkanlık tezkeresine evet diyeceğini ifade etmişti.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un birlik görüntüsü sağlaması için tezkerenin daha olumlu olacağı görüşünde olduğu belirtilmişti.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe Kilit operasyon bölgesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan askerlerin sayısının 9’a yükseldiğini, yaralı asker sayısının da 4 olduğunu açıkladı...
Hakkari'nin Çukurca ilçesinin karşısındaki Irak toprakları içinde yer alan Metina Vadisi ile Zap, Avaşin ve Basyan bölgelerinde 17 Nisan 2022 tarihinde başlatılan Pençe-Kilit hava destekli kara harekatı bölgesinden acı haber geldi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), bölgedeki bir askeri üsse sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan asker sayısının 9'a yükseldiğini, yaralı asker sayısının ise 4 olduğunu açıkladı.
"15 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞTİR"
MSB'den yapılan açıklamada şöyle denildi:
* Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 12 Ocak 2024 tarihinde bir üs bölgemize sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada ağır yaralanan bir silah arkadaşımız daha yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuş, şehit olan kahraman silah arkadaşlarımızın sayısı dokuza yükselmiştir.
23 TERÖRİST ETKİSİZ...
Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerinin hava harekatlarının yanı sıra kara ateş destek vasıtalarıyla vurulduğunu ve Irak'ın kuzeyinde etkisiz hale getirilen terörist sayısının ilk belirlemelere göre 23'e yükseldiğini bildirdi.
Ayrıca Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pençe-Kilit Harekat bölgesinde 9 Mehmetçiğin şehit olduğu terör saldırısının ardından Şırnak'a gitti. Bakan Güler'e Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları eşlik etti.
NİĞDE
Irak'ın kuzeyinde sürdürülen Pençe- Kilit Harekatı bölgesinde, bir üs noktasına sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Sözleşmeli Er Kemal Batur şehit oldu.
Şehidin acı haberi, Vali Yardımcısı Resul Özdemir ve beraberindeki askeri heyet tarafından Niğde merkeze bağlı İlhanlı Mahallesi'nde yaşayan baba Cuma ve anne Hatice Batur'a ulaştırıldı.
Oğullarının şehadet haberini aldıktan sonra fenalaşan Batur çiftine hazırda bekletilen sağlık ekibi müdahale etti. Şehidin baba evine Türk bayrakları asılırken, yakınları ve komşuları da taziye için eve akın etti.
Bekar ve 4 kardeşin en büyüğü olduğu öğrenilen Şehit Batur, memleketindeki törenle son yolculuğuna uğurlanacak.
GAZİANTEP
Irak'ın kuzeyinde sürdürülen Pençe- Kilit Harekatı bölgesinde, bir üs noktasına sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Uzman Çavuş Hakan Gün (28), şehit oldu. Günün şehadet haberi, Gaziantep'in Fatih Mahallesinde oturan ailesine askeri yetkililer tarafından verildi.
Şehidin babası Süleyman Gün ve diğer aile üyeleri acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Şehidin evine ve sokağa Türk bayrakları asıldı. Acı haberin ardından yakınları ve komşuları taziye için şehit evine akın etti. Bekar olan Şehit Hakan Günün cenazesi, düzenlenecek törenle toprağa verilecek.
ADIYAMAN
Pençe- Kilit Harekatı bölgesinde, bir üs noktasına sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Uzman Çavuş Serkan Sayın (27), şehit oldu.
Şehidin acı haberi, Adıyaman'ın Bahçelievler Mahallesinde oturan ailesine İl Jandarma Komutanı Albay Hikmet Uz, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Başkanı Hacı Erdengi ve askeri yetkililer tarafından verildi.
Şehit ailesi acı haberle üzüntüye boğulurken, baba evine Türk bayrakları asıldı. Emine ve Hacı Ali Sayın çiftinin 6 çocuğundan ortancası olan Uzman Çavuş Serkan Sayın'ın bekar olduğu öğrenildi.
KAHRAMANMARAŞ
Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki bir üs bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Müslüm Özdemir ve Emrullah Gülmez'in şehadet haberi Kahramanmaraş'taki ailelerine ulaştırıldı.
Pençe- Kilit Harekatı bölgesinde, bir üs noktasına sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Müslüm Özdemir'in acı haberi, Kahramanmaraş'taki anne ve babasına ulaştı.
Ailenin evinin 6 Şubat'taki depremlerde yıkıldığı, şehidin annesi Ümmihani ile babası Ali Özdemir çiftinin, yaşadıkları konteyneri ısıtamadıkları için çadırda kaldıkları öğrenildi.
Çiftin kaldığı çadıra acı haber sonrası 10 adet ısıtıcı bırakıldığı görüldü.
3 çocuklarından tek oğlu olan bekar Müslüm'ün şehadet haberiyle Özdemir çifti gözyaşlarına boğulurken, ailenin yaşadığı çadır bölgesine Türk bayrakları asıldı.
Emrullah Gülmez'in şehadet haberi Kahramanmaraş'taki ailelerine ulaştırıldı. Şehit Gülmez'in şehadet haberini Göksun ilçesindeki ailesine Kaymakam Ömer Faruk Duman verdi.
Acı haberi alan şehit yakınları büyük üzüntü yaşadı. Şehit ailelerinin yaşadıkları mahallelere Türk bayrakları asıldı.
İSTANBUL
Pençe Kilit Harekatı bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ahmet Köroğlu'nun acı haberi, İstanbul'un Tuzla ilçesindeki baba ocağına ulaştı.
Şehit Köroğlu'nun kuzeni Talha Köroğlu'nun da 2008 yılında Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde şehit olduğu öğrenildi.
Irak'ın kuzeyinde sürdürülen Pençe- Kilit Harekatı bölgesinde, bir üs noktasına sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Uzman Ahmet Köroğlu, şehit oldu.
Köroğlu'nun şehadet haberi, Tuzla, Şifa Mahallesi'nde oturan ailesine askeri yetkililer tarafından verildi.
AKSARAY
Irak'ın kuzeyinde sürdürülen Pençe- Kilit Harekatı bölgesinde, bir üs noktasına sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Üsteğmen Gökhan Delen, şehit oldu.
Üsteğmen Delen'in, memleketi Aksaray'ın Ereğli Kapı Mahallesi'nde oturan babası Bayram Delen'e acı haber, askeri yetkililer tarafından verildi.
2'si kız 4 kardeş olan Şehit Delen'in bekar olduğu öğrenildi. Acı haberin ardından baba evine Türk bayrağı asıldı.
ORDU
Şehit İstihkam Sözleşmeli Er Murat Atar’ın acı haberi, Ordu'nun İkizce ilçesine bağlı Bolluk Mahallesi’nde oturan ailesine ulaştı.
Aileye haberi, askeri yetkililer verdi. Oğlunun şehit olduğu haberini alan Selma Atar ve yakınları gözyaşlarına boğuldu.
Şehidin evine Türk bayrakları asıldı. Yakınları ve komşuları, taziye için şehit evine gelmeye başladı.
BABASI TRAFİK KAZASINDA YAŞAMINI YİTİRMİŞ
Bekar olan şehit Murat Atar’ın 8 aylık eğitimin ardından 2 ay önce göreve başladığı bildirildi.
4 kardeş olan şehit Atar'ın babası Vahip Atar'ın, 2021 yılında Ordu'nun Ünye ilçesinde meydana gelen motosiklet kazasında hayatını kaybettiği öğrenildi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe Kilit operasyon bölgesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada 6 askerin şehit olduğunu, 7 askerin ağır yaralandığını açıkladı...
Hakkari'nin Çukurca ilçesinin karşısındaki Irak toprakları içinde yer alan Metina Vadisi ile Zap, Avaşin ve Basyan bölgelerinde 17 Nisan 2022 tarihinde başlatılan Pençe-Kilit hava destekli kara harekatından acı haber geldi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), bir askeri üs bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada 6 askerin şehit olduğunu, 7 askerin ağır yaralandığını açıkladı.
"12 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞTİR"...
MSB'den yapılan açıklamada şöyle denildi:
* "Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 12 Ocak 2024 tarihinde bir üs bölgemize sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada beş kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, üçü ağır sekiz kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Yaralılarımız hastaneye sevk edilmiş ve tedavilerine başlanmıştır.
* Temasta ilk belirlemelere göre 12 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bölgede operasyonlar devam etmektedir. *Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar dileriz."
Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde bölücü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen taciz ve sızma girişimi neticesinde bir askerimiz şehit oldu, bir askerimiz de yaralandı...
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yurt içinde ve sınır ötesinde terör örgütleriyle mücadelesi devam ediyor.
Bu mücadelede maalesef acı haberler de geliyor.
Bir askerimiz şehit oldu
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde bir askerimizin şehit olduğunu, bir askerimizin de yaralandığını duyurdu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde, 11 Ocak 2024 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen taciz ve sızma girişimi neticesinde P. Uzm. Çvş. Samet Aslan şehit olmuş bir kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Yaralanan silah arkadaşımız derhal hastaneye sevk edilerek tedavisine başlanmıştır. Bölgede operasyonlar devam etmektedir.
Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet; kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır; yaralı personelimize de acil şifalar dileriz.
CHP, 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlerde 242 seçim çevresinde daha belediye başkanı adaylarını belirledi. Aydın, Hatay, Adana ve Mersin Büyükşehir Belediye başkanlarıyla yola devam kararı alındı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile ilgili de sürpriz bir gelişme yaşandı...
CHP MYK ve PM toplantısı Genel Başkan Özgür Özel başkanlığından toplandı. İki toplantının da gündem maddesi 31 Mart yerel seçimleri oldu. Toplantıda yaklaşık 242 seçim çevresin başkan adayları oylamaya sunuldu.
Hem MYK hem de PM'de yapılan oylama sonrasında;
--Hatay'da mevcut başkan Lütfü Savaş,
--Aydın'da mevcut başkan Özlem Çerçioğlu,
--Adana'da mevcut başkan Zeydan Karalar,
--Mersin'de mevcut Başkan Vahap Seçer, yeniden aday gösterildi.
Tekirdağ Büyükşehir'de eski milletvekili Candan Yüceer, Afyonkarahisar'da da Burcu Köksal aday olarak gösterildi.
BÜYÜKERŞEN SÜRPRİZİ...
Eskişehir'de ise önemli bir gelişme yaşandı. 25 yıldır Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yılmaz Büyükerşen, 2024 yılındaki seçimlerde de adaylığını açıklamıştı. Ancak Büyükerşen'in son anda adaylıktan çekildiği ve Ayşe Ünlüce'ye destek verdiği belirtildi.
MYK ve PM'nin de onayıyla Ayşe Ünlüce, CHP'den Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu.
Belirlenen diğer illeri ise şöyle;
Artvin: Bilgehan Erdem Bilecik: Melek Mızrak Subaşı Çankırı: İlhan Tekin Giresun: Fuat Köse Kırklareli: Mehmet Siyam Kesimoğlu Kilis: Hakan Bilecan Niğde: Hulusi Özen Osmaniye: Serkan Karayiğit Sinop: Mehmet Gürbüz Tunceli: Ali Mustafa Çelik Uşak: Özkan Yalım Yalova: Mehmet Gürel Yozgat: Özkan Şengül Zonguldak: Tahsin Erdem
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU ETİMESGUT ADAYI OLDU...
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdal Beşikçioğlu ile ilgili soruya Yücel şu yanıtı verdi;
"Erdal Beşikçioğlu adaylaşmıştır. Herhangi bir kriz söz konusu değildir. Bugün belirlenen 242 adayımız ve geçmişte PM’de belirlediğimiz adaylarımız MYK’nın ve PM’nin süzgecinden geçilerek, örgütlerimizden görüşler alınarak belirlenmiş ve PM kararıyla adaylaşmış arkadaşlarımızdır. Herhangi bir kriz söz konusu değil. Başka adaylar farklı iddialar ortaya koymuş olabilirler. PM kararıyla Erdal Beşikçioğlu, Etimesgut adaylığına uygun görülmüştür."
MUHATTİN BÖCEK AÇIKLAMASI...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhttin Böcek'in adaylığıyla ilgili de Yücel, şunları söyledi;
"Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayımız bir kısım merkez ilçelerle beraber değerlendirilecek olduğundan PM’de gündeme alınmadı, önümüzdeki hafta yapacağımız PM toplantısında gündeme geleceğini düşünüyorum. Bunun başka bir sebebi yok."
Hatay'ın Samandağ ilçesinde 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 7 kilometre derinliğinde gerçekleşen sarsıntı Hatay'ın yanı sıra çevre illerde de hissedildi...
AFAD, Hatay'ın Samandağ ilçesinde 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.
HATAY'DA 4,2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM...
6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde ağır hasar alan Hatay'da korkutan bir deprem meydana geldi. Hatay'ın Samandağ ilçesi 4,2 büyüklüğünde depremle sarsıldı.
AFAD'tan yapılan son dakika açıklamasına göre, Çorum'da gece yarısı 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Mecitözü olan deprem yerin 16 km altında gerçekleşti...
AFAD'ın paylaştığı veriye göre Çorum'da 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Çevre illerden de hissedilen sarsıntı yerin 16.81 KM derinliğinde gerçekleşirken henüz yetkililere ulaşan bir ihbar olmadı.
KAHRAMANMARAŞ DA SALLANMIŞTI AFAD’dan alınan bilgilere göre, saat 22.00’da merkez üssü Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesi olan 4.1 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Deprem yerin 6.97 kilometre derinliğinde gerçekleşmişti.
Aydın'da bir kadını tabancayla öldüren, bir kişiyi de ağır yaralayan şahıs daha sonra kendi hayatına son verdi...
Aydın Balıkköy Mahallesi'ndeki bir sitenin otoparkında silah seslerini duyan vatandaşlar polise ve sağlık ekiplerine haber verdi.
3 KİŞİ KANLAR İÇİNDE YERDE BULUNDU...
Olay yerine gelen ekipler, 1'i kadın 3 kişinin yerde yattığını gördü.
Ekipler, Şule K. ile Aydın A'nın hayatını kaybettiğini belirledi. Yaralı Mustafa K, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı.
YARALININ DURUMU AĞIR...
Tedavi altına alınan Mustafa K'nin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Şule K. ve Aydın A'nın cesetleri, aynı hastanenin morguna götürüldü.
Aydın A'nın bir süre birlikte yaşadığı Şule K'yi tabancayla öldürdüğü, o esnada otoparkta olan Mustafa K'yi yaraladıktan sonra aynı silahla intihar ettiği üzerinde duruluyor.
İzmir Körfezi'nde bir yolcu vapuru, kontrolden çıkarak Konak İskelesi yakınlarında karaya çarptı, 2 kişi hafif şekilde yaralandı...
İzmir'de taşeron hizmet veren bir kooperatife ait olan ve körfez içi yolcu taşımacılığı yapan "Mustafa Günay" isimli vapur, yaklaşık 85 yolcusuyla Konak İskelesi'ne yanaştığı sırada kontrolden çıktı.
Kıyıdaki kayalara ve sahil bandına vuran vapurun ön bölümü karaya çıktı. Olay yerine sağlık, itfaiye ve Sahil Güvenlik ekipleri sevk edildi.
Hafif şekilde yaralanan 2 kişiye ambulans ekipleri ayakta müdahale etti. Diğer yolcular tahliye edildi. Vapur, başka bir vapur tarafından çekilerek kurtarıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, kaptanın geçirdiği ani rahatsızlık sonucu vapurun kontrolden çıkarak sahil bandına çarptığı belirtildi.
Başrollerini Özgü Namal ve Özcan Deniz'in paylaştığı 'Kızıl Goncalar' dizisine RTÜK'ün verdiği yayın durdurma kararını mahkeme de onayladı...
Yapımcı Faruk Turgut, tarikat ve cemaatlerin ele alındığı 'Kızıl Goncalar' dizisine yayın yasağı geldiğini duyurdu.
Bazı cemaatlerin hedef göstermesinin ardından RTÜK tarafından verilen yayın durdurma kararı mahkeme tarafından onayladı.
SOSYAL MEDYADAN DUYURDU...
Kararı Yapımcı Faruk Turgut, sosyal medya hesabından duyurdu.
Turgut, "Bu Akşam yayın yok. İdare mahkemesi ve Bölge idare mahkemesi ,RTÜK verdiği yayın durdurma kararını onayladı.Kızıl Goncalar'ın yayınını yapamıyoruz" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Seküler Atatürkçü Levent (Özcan Deniz) ve tarikat gölgesinde çocuk yaşta evlendirilen Meryem'in (Özgü Namal) hikayesini anlatan 'Kızıl Goncalar' dizisi tarikat ve cemaatlerin hedefi haline gelmiş ve RTÜK inceleme başlatmıştı. Dizinin afişlerine de boyalı saldırı düzenlenmişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin TİP milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı tanımaması sonrası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklama yaptı. "Gezi Davası, Erdoğan'ın siyasi kin davasıdır. Anayasa yoksa devlet yoktur" diyen Özel, 9 Ocak'ta Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırarak, "14 Ocak Pazar günü herkesi Tandoğan Meydanı'nda yapılacak olan mitinge davet ediyoruz" şeklinde konuştu...
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması hakkında konuştu.
Gezi davası sonucu verilen hapis cezasını anımsatan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “AVM yapılmasın diyenden darbeci olur mu? Onlar o gün bunları istemeseydi, bugün orada övündükleri Atatürk Kültür Merkezi değil bir yandaşın AVM’si yükselecekti” dedi.
Özgür Özel, “Demokrasiye sahip çıkacağımız, anayasaya sahip çıkacağımız, geleceğimize, emeğimize, ekmeğimize, ülkemize, vatanımıza sahip çıkacağımız büyük miting için 14 Ocak Pazar günü saat 13.00’te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri, tüm meslek örgütlerini, tüm sivil toplum örgütlerini ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen her ferdini, bilhassa gençlerini Tandoğan meydanında geleceğimize, adalete, hukuka ve ülkemize sahip çıkan mitingimize davet ediyoruz” dedi.
“ÜLKEMİZ OLAĞANÜSTÜ GÜNLERDEN GEÇİYOR”...
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, toplantıların ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
* CHP’nin Parti Meclisi toplantısının son kısmını basına açarak ve toplantımızda aldığımız kararları halkımızla, milletimizle paylaşarak sonlandırmak istedik. Bugün Parti Meclisimiz toplanarak, yaklaşan yerel seçimlere ilişkin belediye başkan adaylarımızın belirlenme sürecinde yeni adayların açıklanmasına yönelik gündemle toplanacaktı.
* Neredeyse her hafta yaptığımız gibi. Ancak ülkemiz olağanüstü günlerden geçiyor ve dün ortaya çıkan bir karar bugün bizim yerel seçim gündemiyle aday belirlememiz ve bunun üzerinden gündemi takip etmemizi olanaklı kılmadı. Bu toplantımızı önümüzdeki hafta, tahminen çarşamba gününe aldık. Bugün beklenen kararlar ve o güne kadar belirginleşecek adaylıkları sizlerle paylaşacağız.
* Ancak ilk bilgi olarak temel prensip olarak ön seçim yaptığımız bölgelerdeki adayları sandık sonuçlarına aynen uyarak adaylaştırıyoruz, geçtiğimiz hafta ön seçimi tamamlanan arkadaşlarımızın aday olarak bildirilmesini bugün karara bağladık. O konuda herhangi bir gecikme yaşamamak adına…
“GEZİ DAVASI BAŞTAN AŞAĞIYA HUKUKSUZ BİR DAVADIR”...
* Parti Meclisimiz tamamen karşı karşıya olduğumuz yargı eliyle Anayasa’yı askıya alma, yok sayma ve anayasasızlaştırma süreciyle bir sivil darbe girişimini gündeme almış durumda. Öncelikle şunu söyleyelim. Dün Yargıtay 3. Ceza Dairesinin aldığı karar, Hatay halkı tarafından milletvekili seçilmiş olan Can Atalay’ın salıverilmemesine, dokunulmazlık hakkından yararlanmamasına, yargılamasının durdurulmasına ve gereğinin yapılmasına yönelik bir karar ve kriz olarak görünmekle beraber, bunu çok aşan bir noktaya gelmiş durumdadır.
* Öncelikle şunu söyleyelim, bugün Can Atalay serbest kalmış olsaydı onunla birlikte aynı koğuş ve hücrede esir tutulan Tayfun Kahraman, bir başka hücrede esir tutulan Osman Kavala, Bakırköy Kadın Cezaevinde esir tutulan Mine Özerdem, Çiğdem Mater, yargılandıkları ve delil olmadığı için ikişer kez beraat ettikleri bu davada birileri onları beraat ettirmek istedi ancak ‘Ben bunu kabul etmiyorum’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın açık talimatıyla yeniden yargılanıp, yine hiçbir delil olmadan, delillerin olmadığı bir ortamda tamamen hukuka aykırı şekilde, bir kişinin husumeti sonucunda cezalandırıldıkları gerçeğini değiştirmezdi.
"BUNUN NERESİ DARBEDİR"...
* Gezi davası baştan aşağıya hukuksuz bir davadır. Gezi davası, Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi kin davasıdır. Gezi davası, kan davasıdır. Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi davası, kendisini meşrulaştırmak için suçsuz insanları meşrulaştırdığı bir davadır. Bugün içeride tutulan o suçsuz insanlar, Gezi olayları sırasında temsil ettikleri meslek örgütleri adına katıldıkları platformlarda ara buluculuk rolü üstlenmişler, o günlerde yapılan görüşmelerde ‘Eğer şunlar yapılırsa Gezi parkı boşalır’ şartları ortaya sunulurken örneğin hükümetin istifasını istememişlerdir.
* Dönemin Başbakanının yurda gelmesini talep etmemişlerdir. O zaman yurtdışındaydı. Bakanların görevden uzaklaştırılmasını istememişlerdir. Onlar şartları çok basittir. Şu anda internete girip bakan tüm gençler, vatandaşlarımız görebilir. Bu güzel insanlar, ‘Ağaçlar kesilmesin, bu parkın yerine topçu kışlası yapılmasın, Atatürk Kültür Merkezi yıkılıp yerine AVM yapılmasın ve haksız yere gözaltına alınan üniversite, lise öğrencisi gençler, haksız yere gözaltında tutulan arkadaşlar bırakılsın’ demişlerdir. Bunun neresi darbedir?
* Darbe Başbakana karşı, bakanlara, milletvekillerine karşı yapılır. Yönetimi ele geçirmek, devleti ele geçirmek için yapılır. Ağaç kesilmesin diyenden darbeci olur mu? AVM yapılmasın diyenden darbeci olur mu? Onlar o gün bunları istemeseydi, bugün orada övündükleri AKM değil bir yandaşın AVM’si yükselecekti. Hepimiz biliyoruz, kimi kandırıyorsunuz? O gün orada bir AVM niyeti olmasa Taksim Platformu neden ‘AKM yıkılıp AVM yapılmasın’ desin? ‘Neden ağaçlar kesilmeyip topçu kışlası yapılmasın’ desin? Bir büyük yalanı tarih önünde, milletin vicdanında mahkum etmek boynumuzun borcudur.
* Orada haksız yere yargılananlardan bir tanesi de Can Atalay’dır. Can Atalay milletvekili adayı olmuştur. Memleketi Hatay’dan milletvekili seçilmiştir. Kararı kim vermiştir? Hataylılar vermiştir. Can Atalay milletvekilliği için başvurduğunda ona ‘Milletvekili olabilirsin’ diye evrak verilmiştir. O evrakla Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmuştur, ilgili seçim kuruluna başvurmuştur. Onun ismi birleşik oy pusulasına yazılmıştır, devlet tarafından. Daha sonra seçilince adına düzenlenen mazbata avukatına, vekiline verilmiştir.
* O mazbata Millet Meclisi’ne verilmiş, kayda sokulmuş, milletvekili olarak işlem yapılmış, yemin töreninde herkes gibi sırası gelince oturumu yöneten en yaşlı üye sıfatıyla Sayın Bahçeli tarafından, en genç üye, katip üyeye verilen talimatla ‘Hatay, okuyun’ denmiş, Can Atalay’ın ismi okunmuş ama kürsüye gelmemiştir. Çünkü birileri Can Atalay’ı Hatay halkına, ‘Siz milletvekili seçebilirsiniz ama siz bilmezsiniz, o bilir. Onun talimatıyla biz biliriz’ demiştir. Birileri Can Atalay’a mazbata düzenleyenlere, ‘Siz bilmezsiniz, onun talimatıyla biz biliriz’ demiştir.
* Birileri, TBMM’ye ve hepimiz adına yöneten Bahçeli’ye ‘Sen bilmezsin, onun talimatıyla biz biliriz’ demiştir. Daha sonra Can Atalay 600 milletvekilinin oylarıyla İnsan Hakları Komisyonuna seçilmiştir. Birileri 600 milletvekiline ‘Hadi oradan, siz bilmezsiniz. Birilerinin talimatıyla biz biliriz’ demiştir. Mesele bu kadar açık ve nettir. Kimsenin ağrına gitmiyorsa, Meclis’in geçici başkanı sıfatıyla Devlet Bahçeli’nin ağrına gitmiyorsa, bu milletin ağrına gidiyordur. 600 milletvekilinin ağrına gitmiyorsa, bu milletin ağrına gidiyordur.
* Mahkemede tarafsız davranacağına yemin etmişlerin ağrına gitmiyorsa, bu milletin ağrına gidiyordur. Mesele öyle Can Atalay meselesi falan filan değildir. Mesele birilerinin kin ve kan davası uğruna kendi yetkilerini aldığı bu Anayasa’nın bir maddesini hiçe sayma meselesidir. O madde bugün 153’üncü maddedir. Açıp, okuyan görür ki Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeli olarak yayınlanır. Yayınlandığı anda ‘Anayasa Mahkemesi kararları yürütme, yasama ve yargı organları için bağlayıcıdır’ demektedir. Ama birileri… O Erdoğan. Yani anayasalar her doğan için yapılması gerekirken, kendisi için anayasa yaptıran Erdoğan.
* Kendini bu anayasanın da üstünde görmektedir. ‘Nasılsa ben istedim diye bazı maddelerini OHAL’de elde sopa, bazı yerde döve döve, bazı yerde devletin imkanlarını kullana kullana değiştirttim. Bilseydim bunu da değiştirirdim. Keyif beni değil mi? 153 benim için yok hükmündedir’ deyip, 153’üncü maddeyi yırtıp atmıştır. Onun adına 5 hakim yapmıştır ama sonra gelip o karara sahip çıkınca Recep Tayyip Erdoğan Anayasa’yı ortadan kaldırmaya çalışan bu darbe girişiminin başında olduğunu itiraf etmiştir.
“YILMAZ TUNÇ DARBE GİRİŞİMİNİN YAVERİ OLDUĞUNU İTİRAF ETMİŞTİR”...
* Bugün de Yılmaz Tunç, Erdoğan’ın atadığı Adalet Bakanı. Kararı hatırlatıp, ‘Meclis’in önündedir’ diyerek darbe girişiminin yaverliğine, darbenin komutanının yaveri olduğunu itiraf etmiştir. Buradaki tehlike şudur, bugün 153’üncü maddenin yırtılıp atılmasına ses çıkarmazsanız, bir gün gelirler 75’inci maddeyi yırtıp atarlar. Artık biz milletvekili, Sayın Bahçeli milletvekili, MHP’liler milletvekili, AK Parti grubu milletvekili filan olmaz. Bugün Anayasa Mahkemesi yok hükmündeyse, yarın 75’i yırtıp atarlar, Millet Meclis’i yok hükmündedir.
* Bir gün sen bunu yaptın diye bundan cesaret alan biri, bence de 101 yok hükmünde der, Cumhurbaşkanı yok hükmündedir. Yapılan iş bindiği dalı kesmektir. Yapılan iş hepimizin meşruiyetini tartışmaya açmaktır. Yapılan iş varlığımızı borçlu olduğumuz ve bakmayın bunlar değiştirince turkuazını da bastılar da, kafalarına atınca rengini düzelttiler, rengini bayraktan alan Anayasa’yı tartışmaya açmaktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bu toplumun, ortak toplum sözleşmesidir. Sınırları korumak da o sınırları koruyan Mehmetçik, silahlı kuvvetler de ülke savaşa girse, ülkeyi koruyan asker de asayişimizi sağlayan polis de öğrencimizi ve evladımızı okutan öğretmen de hastamıza bakan doktor da ilacını veren eczacı da bizi günü gelince savunan avukat da yetkisini bu Anayasa’dan almaktadır. Anayasa yoksa, devlet yoktur.
* Devlet yoksa düzen yoktur. Bir ülkede iktidar ama en çok iktidar, devleti ve düzeni savunmak zorundadır. Devleti inkar etmek, devleti yönetmekle görevlendirilmiş birine ve onu destekleyen Devlet Beye düşmez. Onların görevi devleti korumak, devleti savunmaktır. Ama ne var ki gücün zehirlediği bu şahıs ve güç zehirlenmesindeki bu şahsa kayıtsız destek veren bu yapı, memleketi artık yönetilemez bir hale getirmiştir.
* Memleket muz cumhuriyetine dönmüştür. Muz cumhuriyetlerinde bile kurallar vardır, o muz ticareti bile o kurallara göre yapılmaktadır. Siz burada yazan kuralları terk ederseniz, muz ticareti bile yapamazsınız. Çünkü koyduğunuz kurala neye göre diye sorarlar. Neye göre diye…
VATANDAŞLARA UYARI...
* Bugün vatandaşlarımızı uyarmak isterim. Bu Anayasa aynı zamanda senin babandan kalmış 80 metrekarelik dairenin de güvencesidir. Çünkü bu Anayasa’da yazıyor, mülkiyet hakkı. Elindeki paranın, malının ve canının güvencesi bu Anayasa’dır. ‘Bu Anayasa’nın bir maddesi artık yok’ diyen, yarın ‘Senin malın da yok, senin canını da korumam, canın da bana emanet’ der. O yüzden Anayasa’ya sahip çıkmak, bu ülkenin geleceğine, kendi çoluğunun çocuğunun geleceğine, güvencesine sahip çıkmaktır.
* Anayasa’yı savunmayan üyesi olduğu sendikayı savunamaz. Anayasa’yı savunmayan üyesi olduğu meslek örgütlerini, bu memleketi savunamaz. Bu Anayasa bu memleketin Anayasasıdır. Anayasalar bu ülkedeki herkesin, bu ülkenin iyiliğini isteyen herkesin canı gibi savunması, malı gibi savunması, gözü gibi bakması gereken belgelerdir. Hepimizin üzerinde uzlaştığı yapılardır. Buraya nasıl geldik? Bu tartışmalar nereden çıktı, uzun uzun hatırlatmayacağım. Ama bir gerçek var ki neyi unutturmaya çalışıyorlar?
“GENCECİK ÇOCUK OKULUNDAN KOPARILIYORSA BİR MESAJ VARDIR”...
* Birincisi ‘Yapmayın, etmeyin’ dediğimiz halde Suudi Arabistan’a gidip Cumhuriyet’in 100’üncü yılında, Cumhuriyetten önce kurulmuş iki kulübünün yaptığı Türkiye’nin onuru ve gururu bir müsabakayı Atatürk ve Cumhuriyete saygısı olmayan, geldiğinde Anıtkabir’e gitmeyen, askerimizi Türkçe selamlamaktan imtina eden Suudi Arabistan’a götürenler, orada Atatürk’ü pazarlık konusu yapanlar, bu milletin tamamından, CHP’lisinden, İYİ Partilisine, MHP’lisinden AK Partilisine, HDP’lisinden bu Meclis’te bulunmayan partilerine herkesi utandırmışlardır.
* O ayıplarını örtemeden 1 Ocak günü sabah erken saatlerde bir miting tertip etmişler, bir yüksek tansiyondan ve sürtüşmeden, yılbaşı gecesinden dönenlerle sabah namaza gidenleri sürtüştürmeden bir tansiyon beklentisine girmişlerdir. Sonunda hiç tasvip etmediğimiz bir sonuç ortaya çıkmıştır. Elinde bir bayrak taşıyan vatandaşı, bir gencimiz arasındaki sürtüşmeden, karşılıklı yumruklaşmaya ve bir yaralanmaya sebebiyet vermiştir.
* Olayı duyduğumda ‘Olacağı buydu’ demekten kendimi alıkoyamadım. Ardından yaşananları dikkatle takip ettik. Ege’nin babası Zafer Beyi aradım, ilk söz şunu söyledim: ‘Zafer Bey biz şiddete karşıyız. Ege’nin attığı yumruğu savunamayız. Ama bir basit yumruklama Türkiye’nin neresinde, geçmişinde hiçbir sabıkası olmayan basit müessir fiil. Geçmişinde sabıkası olmayan, adresi belli. 22-21 yaşındaki bir genci nerede tutuklamışlar? Bırakın genci, basit müessir fiilden hangi sabıkasızı tutuklamışlar.’
* Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, darbe komutanın yaveri Yılmaz Tunç açıklasın bakalım. Dedik ki ‘Yumruğun karşısındayız ama Ege’nin tutuklanmasının da karşısındayız.’ Babası dedi ki ‘Ege 4 üzerinde 3,5 not ortalamalı. Pırıl pırıl bir çocuktur. Hiç böyle bir şey olmaz. Nasıl oldu biz de anlamadık.’ Sonra Ege’nin savunmasını okuduk, pişman olmuş, üzgün olduğunu ve ilave yaşananların üzerine üzüntülerini dile getirmiş. Ama tutup cezaevine koydular Ege’yi.
* Arkadaşımız gitti ve ziyaret etti. İlk sözü şu oldu, ‘Genel Başkanımızın selamı var, yumruk yanlış ama senin burada tutulman da yanlış.’ Biz yumruğu savunmayız ama yumruk Türkiye’nin dört bir yanında, 81 ilde, 1000 ilçede her gün binlerce basit müessir fiil… Al ifadesini yolla. Tutup savcıya götürsen ‘Niye getirdiniz bana’ diyeceği bir husustan, bir gencecik çocuk okulundan, ailesinden koparılıyorsa orada başka bir husumet ve mesaj var. Bunu da görmemezlik etmedik ve etmeyeceğiz.
* Bundan sonraki süreçte, son grup toplantımızda açıkça söylemiştik. Biz söylerken köpürüyorlardı, şimdi soruşturma açıldı. Cumhurbaşkanının ifadelerinden belli ki dile getirdiğimiz sorular son derece haklı. Gencecik evlatlarımızın şehit edilmesinde ‘At imzayı, geç kenara, sorgulama’ diyorlar ya, biz ona artık yeter dedik o gün. ‘Milletin yolundan değil kendi çıkarlarının yolundan yürüyenlere artık yeter’ dedik. ‘Vatandaşı yoksulluğa mahkum edip, sürekli kendi çevrelerini zenginleştirenlere artık yeter’ dedik.
* ‘Devletin temel niteliklerinden olan hukuk devletini ayaklar altına alanlara artık yeter’ dedik. ‘Seçilmiş bir milletvekilini salmayan, bırakmayan, Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen, dediğim dedik, aldığım talimat budur, başkasını tanımam’ diyenlere yeter dedik. Artık ister Gezi’den, ister attığı tweetten, ister Furkan gibi aleni mahkeme tutanaklarını haberleştirmekten dolayı saray rejiminin esir tuttuğu herkesin durumuna, ‘Artık yeter’ dedik ve bundan sonra da ‘Artık yeter’ demeye devam edeceğiz.
“BİRLİK VE BERABERLİĞE SAHİP ÇIKIYORUZ”...
* CHP olarak halkımızın birlik ve beraberliğine sahip çıkıyoruz. Anayasal düzen içinde bir hukuk devleti olarak Anayasal düzene sahip çıkıyoruz. Demokrasiye, adalete hep birlikte refah ve huzura, bu ülkenin refah ve huzur içinde zenginleşme umuduna sahip çıkıyoruz. Halkın iradesine, Meclis iradesine sahip çıkıyoruz. Sözün özü biz demokrasiye, biz memlekete, biz Hatay ve Türkiye’ye, bu ülkenin geleceğine sahip çıkıyoruz.
* Bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak için bundan sonra atacağımız adımları sizlerle paylaşmak isterim. Birincisi, Anayasa’nın 153’üncü maddesi açıktır. Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme, yargı organlarının, irade makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamamak, Anayasa’yı fiili olarak askıya almaya teşebbüs etmek, Anayasal düzene karşı bir kalkışmadır.
* Bu sebeple Anayasal düzene karşı işlenen suçla mücadele etmeleri için hukuki ve siyasi hiçbir adımdan kaçınmayacağız. İlk olarak CHP tüzel kişiliği olarak bu suçu işleyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında Hakimler, Savcılar Kurulu’na, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin ilgili üyeleri hakkında Yargıtay’ın birinci basamak kuruluna kurumsal başvurularımızı yapıyoruz. Yargıtay Birinci Basamak Başkanlık Kurulu’nun görevden el çektirme, bu 5 hakim için görevden el çektirme kararını bir an önce almalarını kendi Anayasal görevleri olduğunu hatırlatıyoruz.
* Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu kararı bu şekilde 5 hakimin uygulamasının Yargıtay’daki ilgili dairedeki diğer 13 hakim ve Yargıtay’daki görev yapan tüm hakimler açısından bir suçta ortaklaşma zarureti gibi algılatılıp, bunun bir Yargıtay kararı olarak dayatılması, bu hukuk insanlarının her birinin mesleki gelecek ve onurlarına lekedir. Bu yüzden cımbızla üçüncü daireden çekilen bu 5 celladın bu kararına diğer 13 hakimin iştirak etmediğini biliyoruz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı bu kararı, görüşülmek üzere Ceza Genel Kurulu’na götürmeye davet ediyoruz.
* Götürün Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na çıkalım bakalım oradan Anayasa Mahkemesi kararı uygulanır mı, uygulanmaz mı? Bu ayıba, rezalete, hukuk tanımazlığa, saraydan cesaretle adalet cellatlığına Yargıtay’ın bütün üyelerinin ortak edilmesini asla kabul etmiyoruz. Ceza Genel Kurulu’nun bu dosyayı görüşmesini, evet ilk örnek mi? Bu yol hep açık ama böyle bir hukuk tanımazlığa ilk kez birileri başvuruyor.
* Nerede itiraz edilecek? İşte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz edecek. Neresi karara bağlayacak? Yargıtay Genel Kurulu karara bağlayacak. Yapın bakalım, güveniyorsanız kendinize, Yargıtay Genel Kurulu çıksın ve ‘Bu karar hukukidir. Anayasa’ya uygundur’ desin. 5 tane, 3’ü saraydan, 2’si ortağından talimatlandırılmış, 5 celladın hukuku katletmesine, geleceğimizi karartmasına sessiz kalmayacağız.
“14 OCAK PAZAR GÜNÜ GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ”...
* Ayrıca tüm muhalefet partilerinin toplandığında katılacaklarını bildirdikleri, CHP ve Gelecek Partisi, Saadet Partisi, TİP, Demokrat Parti tarafından imzalanan, DEVA Partisi tarafından imzalanan, İYİ Parti ve DEM tarafından da toplandığında oturuma katılacakları ifade edilen 9 Ocak 2024 Salı günü saat 15.00’te Genel Kurulu toplantıya çağırdığımız başvurumuz burada. TBMM’yi kendi iradesine karşı yapılan bu darbe girişimi için önümüzdeki Salı günü saat 15.00’te olağanüstü toplantıya çağırıyoruz.
* Ayrıca CHP olarak toplumda, sivil toplumda bu darbe girişimine karşı hangi demokratik çağrı varsa o demokratik çağrılara en yürekten katkıyı katılımı sağlayacağımızı ifade ediyoruz ve gelecek hafta 14 Ocak Pazar günü ‘Geleceğimize sahip çıkıyoruz’ diyeceğimiz, demokrasiye sahip çıkacağımız, anayasaya sahip çıkacağımız, geleceğimize, emeğimize, ekmeğimize, ülkemize, vatanımıza sahip çıkacağımız büyük miting için 14 Ocak Pazar günü saat 13.00’te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri, tüm meslek örgütlerini, tüm sivil toplum örgütlerini ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen her ferdini, bilhassa gençlerini Tandoğan meydanında saat 13.00’te geleceğimize, adalete, hukuka ve ülkemize sahip çıkan mitingimize davet ediyoruz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum, sağ olun var olun.”
Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde bir çiftçi, küçükbaş hayvanlarının sürekli ölmesinden şüphelenerek ahıra kamera taktırdı. Korkunç gerçek böyle ortaya çıkarken, komşusunun ahıra gelerek hayvanların anüs bölgesinden sopa soktuğu görüldü. O anlarda hayvanların sahibi kadının feryatları yürek dağladı.
Balıkesir'in Aşağı Akçaalan Köyü'nde yaşayan Şeref Karabulut isimli vatandaşın küçükbaş hayvanları sürekli ölmeye başladı. 15 civarı koyunun hamilelikte düşük yaptığı, bazılarının kanaması olduğu için durumdan şüphelenen Karabulut ailesi ahıra kamera yerleştirdi. Görüntüleri izleyen aile gözlerine inanamadı.
Komşuları E. C. isimli kişinin bahçelerine girdiğini ve hayvanlara değnekle eziyet ettiklerini gördüler. O anları izleyen kadın kendi can güvenlikleri olmadığını da söyledi. Şeref Karabulut ise yaşadığı üzüntüyü dile getirerek adalete güvendiğini söyledi.
E. C. isimli şahıs suçlamaları ilkin kabul etmezken, görüntüler üzerine ölen ve çalınan düvelerinden Şeref Karabulut'u sorumlu tuttuğu için bunu yaptığını itiraf etti.
Memur maaş zammı, 6 aylık enflasyon farkı ile belli oldu...
En düşük memur maaşı 22.017 TL'den yüzde 49,25 zam ile 32 bin 860 TL'ye yükseldi.
Memur emeklisi maaşları da 9.876 liradan yüzde 49,25 artış ile 14 bin 739 TL oldu.
İşte enflasyon ve toplu sözleşme farkı sonrası meslek meslek 2024 memur maaş zammı tablosu...
Memurlar Ocak 2024 zam oranlarını merak ederken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık ayı enflasyonunu bugün saat 10.00’da açıkladı! Buna göre enflasyon aylık bazda yüzde 2,93, yıllık ise yüzde 64,77 oldu. TÜFE rakamlarının açıklanmasının ardından memur enflasyon farkı ve yüzde 15 toplu sözleşme zammı ile nihai oran yüzde 46,25 olarak hesaplandı.
Memur ve memur emeklileri her 6 aylık dönemin enflasyon farkı ile bu döneme ait toplu sözleşme zammını maaşlarına yansıtılmış bir şekilde görüyor.
Ağustos ayında yapılan 2024-2025 dönemi Toplu Sözleşme Görüşmelerinde zam oranı yüzde 15 oldu.
En düşük memur maaşı ne kadar oldu? Memur emeklisi Ocak zammı kaç TL?
TÜİK verileri ışığında hesaplanan yüzde 46,25 ’lik zam sonrası en düşük memur maaşı 22.017 liradan 32 bin 860 liraya yükseldi.
En düşük memur emeklisi maaşı ise 9.876 liradan 14 bin 739 liraya çıktı.
Öğretmen, polis, hemşire, doktor ve mühendis de dahil olmak üzere memur maaşı hesaplaması evli ve 2 çocuklu bir memura göre yapıldı.
Bu kapsamda bekar bir memurun şu anda 20.377 TL olan maaşının 30.414 liraya yükselmesi bekleniyor.
Nihai zam oranı ve maaşlar Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Genelgesi ile belli olacak.
Memur, sözleşmeli ve memur emeklileri zamlı maaşlarını ve enflasyon farkını 15 Ocak'ta alacak.
15 Ocak 2023 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 3600 ek gösterge düzenlemesi ile çalışan ve emekli 5,3 milyon kamu personeli ve bunların hak sahiplerinin ek göstergeleri yeniden düzenlenmişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamasında 1. derecedeki memura 3600 ek gösterge verilmesine ilişkin yeni çalışmadaki son durumu aktardı.
Bakan Işıkhan, “Birinci dereceye yükselen devlet memurlarımız için 3600 ek gösterge düzenlemesini de hükümet olarak en kısa sürede hayata geçireceğiz” diye konuştu.
MEMUR MAAŞLARI (TEMMUZ 2023 – OCAK 2024 YÜZDE 49,25)
Türkiye'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının bulunduğu Anıtkabir'e giden bir kişi, cumhuriyete lanet okuyarak şeriat çağrısında bulundu. Olayın ardından gözaltına alınan Y.T. isimli şahıs, tutuklandı...
30 Aralık 2023 tarihinde Anıtkabir'de meydana gelen olayda, Y.T. isimli şahıs "Şeriat gelecek" şeklinde bağırmaya başladı.
Sözcü TV'nin haberine göre, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahında 'şeriat' sloganları atıp cumhuriyete "lanet" okuyan şahıs, Anıtkabir Komutanlığı'nda görevli askerler tarafından yakalandı.
TUTUKLANDI... Şüpheli Y.T., ihbar üzerie olay yerine gelen polis ekiplerine teslim edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Y.T., çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Ocak 2024 itibariyle şehirlerarası yolcu otobüslerinde yeni dönem başladı...
Son dönemde yaşanan otobüs kazalarının önlenmesi amacıyla kısa adı U-ETDS olan Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi bugünden itibaren zorunlu hale geldi. Yeni sistemle, şehirlerarası yolcu otobüslerinde aracın hızı, şoförün dinlenip dinlenmediği, yolcularla ilgili birçok bilgi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından adım adım takip edilecek.
1 Ocak 2024 itibarıyla şehirlerarası yolcu otobüslerinde yeni dönem başladı..
Son dönemde yaşanan otobüs kazalarının önlenmesi amacıyla kısa adı U-ETDS olan Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi bugünden itibaren zorunlu hale geldi.
Yeni sistemle, şehirlerarası yolcu otobüslerinde aracın hızı, şoförün dinlenip dinlenmediği, yolcularla ilgili birçok bilgi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından adım adım takip edilecek.
İstanbul'daki otobüslerin 4 binine takıldı...
Tüm Otobüsçüler Federasyonu'ndan alınan bilgiye göre, sistem İstanbul'da 8 bin 500 otobüsün yaklaşık 4 binine takıldı.
Sistem, İstanbul'daki yolcu otobüslerinin yüzde 40'ında aktif. 2024 yılının bahar aylarına kadar yeni sistemin şehirlerarası yolcu otobüslerinin yüzde 80'ine takılması hedefleniyor. Araç içindeki kameralar yardımıyla şoförün kaç saat dinlendiği, aracın hız sınırı, yolcu bilgileri gibi pek çok bilgi elde edilebilecek.
Yeni sistemle hedeflenen, yolcu güvenliği ve otobüslerin karıştığı trafik kazalarının önüne geçebilmek.
"Aracı kullanma süreniz bitmeden sistem uyarı veriyor"
Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa maçının öncesinde yaşanan Atatürk pankartı krizinin ardından takımlar sahaya çıkmadı ve karşılaşma iptal edildi...
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da oynanması planlanan 2023 Turkcell Süper Kupa maçı öncesi Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün pankartı ve tişörtlerine izin verilmemesi üzerine kriz yaşandı.
Suudi yetkililer, Süper Kupa maçı öncesi Atatürk posterine, 'Yurta Sulh, Cihanda Sulh' pankartına ve Atatürk tişörtlerine izin vermediler.
Kararın ardından Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Süper Kupa'nın oynanıp oynanmayacağına yönelik toplantıda Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ile toplantıda bir araya geldi.
MAÇ İPTAL EDİLDİ...
Yapılan toplantının ardından Galatasaray ve Fenerbahçe karşılaşmaya çıkmama kararı aldı. İki takım arasında oynanacak mücadele iptal edildi.
İki takımın futbolcuları ve teknik heyet ile yöneticileri gece geç saatlerde Türkiye'ye döndü ve havalimanında muhteşem bir kalabalık sporsever tarafından karşılandı.
Türkiye'de milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren karar 27 Aralıkta açıklandı ve Ocak 2024’ten geçerli olacak net asgari ücret 17.002 TL olarak belirlendi...
Mevcut asgari ücrete göre artış oranı %49,1 olurken Ocak 2023'te belirlenen asgari ücrete göre artış oranı ise %99,9 ise olarak gerçekleşti.
VE MAAŞLAR ASGARİ...
Asgari ücret Türkiye'de birçok çalışanın ödemelerinde referans değer olması açısından önem taşıyor.
Fakat yıllar içinde asgari ücret giderek daha fazla çalışanı doğrudan etkileyen bir ücret haline geldi.
Asgari ücretle çalışan kişi sayısına dair resmi bir veri olmamakla birlikte Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) derlediği TÜİK verilerine göre 2022’de asgari ücretin %110’u ve altında ücret alan çalışan oranı %38,4. 2002’de ise çalışanların üçte biri bu seviyelerde ücret kazanıyordu.
Asgari ücretin iki katından fazla ücret alan çalışan oranı ise 2002’de %40,1 iken 2022’de %18,1’e geriledi. Yani, çalışanların ücretleri giderek asgari ücret seviyelerine yaklaşıyor.
Şehit haberlerinin ardından TBMM'de terörle mücadele konusundaki ortak bildiriye imza atmayan CHP'nin lideri Özgür Özel, şehitlerle ilgili birtakım soru ve iddiaları dile getirip "Bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım" dedi. CHP'nin yayımladığı bildiride terörün "lanetlendiğini", 4 siyasi partinin ortak bildirisinde ise terörün "kınandığına" değinen Özel, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in tepkisine de yanıt verdi.
Cuma ve cumartesi günleri kahreden haberler peş peşe geldi. 12 Mehmetçiğin Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde hainler tarafından şehit edildiği açıklandı. Bunun üzerine TBMM Genel Kurulunda siyasi partiler terörle mücadele konusunda ortak bir bildiriye imza attı. Bildiride CHP ve DEM Parti'nin imzaları yer almadı. Özgür Özel, partisinin bildiriye imza atmamasına gelen eleştirilere yanıt verirken şehitlerimizle ilgili dikkat çeken bazı iddiaları da gündeme getirdi.
ÖZGÜR ÖZEL; "TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ELİNDE BAŞKA MEHMETÇİĞİMİZ, ŞEHİDİMİZ VAR MI?"...
Şehit ateşi düşen illerimizden Manisa'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Soruyoruz, Pençe Kilit operasyonu bölgesinde kaç Mehmetçiğimiz var? Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde ilan edilen şehitlerin dışında şehit var mı ya da bazı şehitlerimiz terör örgütünün elinde mi ya da canlı olup olmadığını bilmediğimiz bir grup askerimiz terör örgütünün elinde mi? Bu soruları yanıtlamasını istiyoruz. Ve yeni şehitlerin gelmemesi için asgari alandaki tartışmaları sormak istiyoruz.
Lojistik dezavantajlar olduğu söyleniyor, askerlere zaman zaman yiyecek bile ulaştıramadığımız söyleniyor. Bu sorulara cevap verilmesini istemek suç değil, hata değil, hakkımızdır, görevimizdir. Hataları yapan, soruları yanıtlamayan bir iktidarla aynı A4 kağının üzerinde buluşup ona meşruiyet kazandırmayacağız.
Sorulara cevap versinler, üzerimize ne düşüyorsa yapalım. O metinde terörü kınıyorlar. Bizim yayınladığımız metinde açıkça lanetliyoruz.
"BİLDİRİ YAYINLIYORUZ, MESELE KAPANIYOR, BİR DAHAKİ ŞEHİDE KADAR"...
Şehit veriyoruz, yoksul evlere koca koca bayraklar asıyoruz, sonra Mecliste bildiri yayınlıyoruz, sonra Cumhurbaşkanı şehidimizin tabutuna elini koyup öbür elinde mikrofonla siyaset yapıyor ve mesele kapanıyor, bir dahaki şehide kadar. Ben artık burada yokum, biz artık burada yokuz. Bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım.
Bir öncekinden ne farkı var da siz imza attınız? O günden bugüne ne değişti de imza attınız? Bizlerle birlikte çok daha etkili bir muhalefet yapmak yerine neden imza atıp iktidara güç veriyorsunuz? Onlar bu sorunları çözüyor mu?
AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK'E YANIT... Ömer Çelik çok kolay bir siyasete alışmış. Ömer bey bir bizim attığımız bildiriye bak bir de senin grubunun imza attığı bildiriye bak. Senin şaşırdığın, ana muhalefet olarak kolayca arkana dizilmemiş olmamız. Senin şaşırdığın, bizim sorumluluğunu hatırlatmış olmamız. Milli Savunma Bakanından bilgi istiyoruz.
"TERÖRLE MÜCADELEDE EN UFAK TAVİZİMİZ YOK"... CHP'nin terörle mücadelede en ufak bir sıkıntısı, tavizi, eksikliği olmaz. Ama terörle mücadele ederken silahlı kuvvetlere destek vermek başka, hatalarını yapan iktidarı tartışmak başka bir şey."
Hakkari'nin Çukurca ilçesinin karşısındaki Irak toprakları içinde yer alan Metina Vadisi ile Zap, Avaşin ve Basyan bölgelerinde 17 Nisan 2022 tarihinde başlatılan Pençe-Kilit hava destekli kara harekatında dün PKK'lı teröristlerin saldırısında 6 askerin şehit olmasından sonra bugün de aynı bölgeden şehit haberleri geldi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bir askeri üs bölgesine sızmaya çalışan PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada 6 askerin şehit olduğunu, 1 askerin yaralandığını duyurdu.
Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırıda 6 asker şehit oldu...
Saldırı sonrası, terör örgütü PKK hedeflerine yönelik düzenlenen hava harekatında 7 terörist etkisiz hale getirildi.
MSB-- Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Irak’ın Kuzeyi’nde terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırıda 3 askerin şehit olduğu, 4 askerin de yaralandığı bildirildi. Bakanlık'tan yapılan açıklamanın devamında ilk belirlemelere göre 4 teröristin de etkisiz hale getirildiği belirtildi. Milli Savunma Bakanlığı, yaralanan 4 askerimizden 3'ünün kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı.
İzmir'in Bayraklı ilçesinde, uyuşturucu madde bağımlısı Metin A. (21), halası Gurbet A.'nın (43) boğazını sokak ortasında satırla keserek öldürdü. Olay sonrası suç aleti ile birlikte kaçan Metin A., yaşadığı evde kendi boynunu da satırla keserek ağır yaralandı...
İzmir'in Bayraklı ilçesi Gümüşpala Mahallesi 7007 sokakta saat 03.10 sıralarında, iddiaya göre, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan ihbar üzerine bölgeye polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri, adının Gurbet A. olduğu öğrenilen bir kadını hareketsiz şekilde yatarken buldu.
Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince yapılan kontrolde, Gurbet A.'nn boğazının satırla kesildiği ve yaşamını yitirdiği belirlendi. Yapılan incelemede Gurbet A.'nın 'kasten yaralama', 'tehdit', 'hakaret' ve 'mala zarar' verme gibi suçlardan kaydının olduğu öğrenildi. Gurbet A.'nın cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
YEĞENİ ÖLDÜRMÜŞ...
Gurbet A.'nın ölümüne ilişkin geniş çaplı çalışma başlatan polis ekipleri, cinayeti Gurbet A.'nın yeğeni Metin A.'nın gerçekleştirdiğini tespit etti. Suç aleti ile birlikte olay yerinden kaçan Metin A.'nın, yaşadığı eve gittiği saptandı.
Adrese giden ekipler, eve girdiklerinde Metin A.'yı kanlar içerisinde yatarken buldu. Halası Gurbet A.'yı öldüren ve satırla kendi boynunu da kesen Metin A., sağlık ekipleri tarafından özel bir hastaneye kaldırıldı.
Uyuşturucu bağımlısı olduğu ileri sürülen ve 'kasten yaralama' suçundan kaydı bulunan Metin A.'nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor.
Çankırı'da Karatekin Mahallesi Tahtaköprü Caddesi'ndeki bir evde yaşayan 40 yaşındaki İ.D. ile 68 yaşındaki babası Hasan D. arasında 2 gün önce henüz belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı.
Tartışmanın büyümesi üzerine İ.D, babasını bıçakla öldürüp cesedini baltayla parçalayarak evdeki sobada yakmaya çalıştı.
Hasan D'den bir süre haber alamayan yakınlarının ihbarı üzerine evin olduğu bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi.
Polisin evde yaptığı aramada, sobada Hasan D’ye ait olduğu değerlendirilen ceset parçaları bulundu.
Olayla ilgili ifadesi alınan İ.D, babasını öldürdüğünü itiraf etti.
Bursa'da alzehimer hastası annesi A.S. ve sevgilisi F.O. (43) ile birlikte yaşadığı eve çağırdığı mahalle arkadaşı Recep Özaslan’ı (47) sevgilisi ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle 3 kurşunla öldürüp, cesedini önce çarşafa sonra da streç filme sarıp bantlayan İlyas Sarıkaya (49), 7 kurşunla yaraladığı sevgilisine de pansuman yapıp, 21 gün boyunca cinsel saldırıda bulundu.
Olay, F.O.'nun, Sarıkaya’nın sehpa üzerinde unuttuğu telefondan annesine mesaj yazıp yardım istemesiyle ortaya çıktı.
İlyas Sarıkaya, mahalle arkadaşı olan Recep Özaslan'ı, Alzheimer hastası annesi A.S. ve sevgilisi F.O. ile birlikte yaşadığı eve çağırdı. İddiaya göre uyuşturucu madde etkisi altında olan Sarıkaya, sevgilisi ile ilişkisi olduğunu düşündüğü Özaslan’ı tabanca ile vurdu. Sevgilisi F.O.’ya da aynı silahla ateş açtı. Ardından da vücuduna isabet eden 7 kurşunla yaralanan kadına, cinsel saldırıda bulundu. Arkadaşı Özaslan’ın cesedini önce çarşafa sonra da streç filme sarıp bantlayan Sarıkaya, eczaneden aldığı sargı bezi ve ilaçlarla pansumanını yaptığı sevgilisine ise yaralı haldeyken 21 gün boyunca cinsel saldırıda bulunmaya devam etti.
SEHPA ÜZERİNDE UNUTTUĞU TELEFONLA GERÇEK ORTAYA ÇIKTI...
Recep Özaslan’ın cesedinin çürümesi sonucu çıkan koku, komşuları rahatsız edince ihbarla olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Sarıkaya, eve gelen polisleri ise silah zoruyla tehdit ettiği sevgilisini pencereye çıkartıp, sorun olmadığını söyleterek geri gönderdi. Olay, F.O.'nun, 12 Temmuz’da, Sarıkaya’nın sehpa üzerinde unuttuğu telefondan annesine mesaj yazıp yardım istemesiyle ortaya çıktı. F.O., annesine yazdığı mesajda, “Odada ceset var. Telefon dinleniyor. Diafon açık, mesaj yazma. Bana 8 el ateş etti. Yaralıyım. Polisi görürse önce beni öldürecek. Onu para ile kandırıp evden çıkartın. Sonra da beni alın” dedi. F.O.’nun annesi bu mesaj sonrası polise giderek şikayette bulundu.
YAKALANARAK GÖZALTINA ALINDI...
Polis, yaralı haldeki F.O. ile mesajla irtibata geçti. Sarıkaya’yı, F.O.'nun annesinin evinden para alması için eve yönlendirdi. F.O.’nun annesinin evinin önüne otomobilini park ettiği sırada karşısında gördüğü polis ekiplerini, silahını doğrultup tehdit eden İlyas Sarıkaya etkisiz hale getirilip gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen İlyas Sarıkaya hakkında, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianameye göre 21 Haziran saat 07.00 sıralarında uyanan F.O., salonda uyuşturucu kullanmaya devam eden Recep Özaslan ile karşılaştı. Yaklaşık 20 dakika sonra salona gelen Sarıkaya ise sevgilisi ve arkadaşı arasında ilişki olduğunu düşünerek, “Siz ne terane çeviriyorsunuz” dedi. Özaslan’ın, “Birader sen beni bilmiyor musun? Terane yok, inanmıyorsan sık” demesi üzerine Sarıkaya, tabanca ile Özaslan'ı, önce beline ardından da göğsüne ateş ederek öldürdü. Sarıkaya, ardından da F.O.'ya 7 el ateş etti.
CESEDİ STREÇ FİLME SARMIŞ...
Olay sonrası 5 gün boyunca yaralı olarak yerde yatan ve Recep Özaslan’ın cesediyle aynı odada yaşam mücadelesi veren F.O.’nun, kendisini hastaneye getirmeyeceğini bildiği Sarıkaya'dan, ilaç ve bandaj gibi malzemeler alarak yaralarını tedavi etmesini istediği, teklifi kabul eden Sarıkaya’nın, eczaneden aldığı sargı bezi ve ilaçlarla pansuman yaptığı kadına yaralı haldeyken, defalarca cinsel saldırıda bulunduğuna da yer verilen iddianamede, Sarıkaya’nın, Recep Özaslan’ın cesedini ise öldürdükten 5 gün sonra, önce çarşafa ardından da streç filme sarıp bantlayarak odanın köşesine koyduğu belirtildi.
2 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSİ İSTENDİ...
Hazırlanan iddianame sonrası İlyas Sarıkaya hakkında, 'kasten öldürme', 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme', 'cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma', 'beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı silahlı yağma', 'nitelikli cinsel saldırı' ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sarıkaya'nın yargılanmasına ağır ceza mahkemesinde ileriki günlerde başlanacak.
Bolu'da aralarında husumet bulunan iki grup arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı...
Olay, saat 15.00 sıralarında İzzet Baysal Küçük Sanayi Sitesi'ndeki bir oto yıkama dükkanında meydana geldi.
Ekrem Üreten ile oğulları Erhan ve Ersan Üreten, otomobillerini yıkatmak için oto yıkama dükkanına gitti.
Baba ve 2 oğlu, burada borç nedeniyle husumetli oldukları Kenan Ü. ile karşılaştı.
Taraflar arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Kenan Ü., otomobilinden aldığı pompalı tüfekle baba ile 2 oğluna ateş açtı.
Baba ile oğulları kanlar içinde yere yığılırken, bu sırada bölgeden geçen, olay ile ilgisi bulunmayan Mehmet Osman G.'ye de saçma isabet etti.
Kenan Ü. ile yanındaki kişi kaçarken, bölgeye çok sayıda ekip gönderildi. Yaralılar, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Yaralılardan Erhan Üreten, kurtarılamadı. Baba ile diğer oğlunun durumunun ağır olduğu, Osman G.'nin ise hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.
Polis, olayın ardından kaçan şüpheliyi Siyama köyü mevkisinde yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli, sorguya alındı.
Olayın borç nedeniyle çıkan husumet sonucu meydana geldiği öğrenildi.
Cumhuriyet Halk Partisi, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, Balıkesir, Bursa ve Bolu'da gösterilecek adayları açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, bugünkü MYK toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasında, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde 5 şehirde aday gösterilecek isimlerin kesinleştiğini duyurdu.
--İstanbul,
--Ankara,
--Balıkesir,
--Bursa,
--Bolu için CHP'de adayların netleştirildiğini belirten Yücel, şu ifadeleri kullandı:
"İMAMOĞLU VE YAVAŞ YENİDEN ADAY"
Parti Meclisimizde bazı belediye başkan adaylarımız belirlendi.
Bugün 4’ü Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak üzere, 227 seçim çevresinde parti meclisimizde aldığımız kararla Belediye Başkan Adaylarımızı belirledik. Açıklayacağımız 4 Büyükşehirden 2’si zaten önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel tarafından ilan edilmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız; İstanbul’u AKP’nin talancı belediyecilik anlayışından kurtaran ve halkçı belediyecilik anlayışıyla tanıştıran, Sayın Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız ise, Ankara’yı parsel parsel satanlardan kurtaran, Ankara’yı sosyal belediyecilik anlayışıyla tanıştıran Sn. Mansur Yavaş. Bursa ve Balıkesir İllerimizde de daha önce partimizin ve örgütümüzün, üzerinde mutabakata vardığı, ayrıca anketlerde de kazandığını gördüğümüz isimler parti meclisimizin kararıyla adaylaştı.
Yücel, MYK'dan çıkan karara göre Balıkesir için Ahmet Akın, Bursa için Mustafa Bozbey ve Bolu için Tanju Özcan isimlerinde mutabık kalındığını belirtti.
Amasya'da mezbaha çalışanı Kadir Bilen (58), boğanın saldırısı sonucu hayatını kaybetti. O anlar ise güvenlik kameralarınca kaydedildi...
Kesim için mezbahaya getirilen boğa, araçtan indirildikten sonra görevli Kadir Bilen'e saldırdı. Boğanın boynuzlarıyla ağır yaralanan Bilen kanlar içerisinde yerde kaldı. Diğer mezbaha çalışanlarının müdahalesiyle sakinleştirilen boğa kesim alanına götürüldü.
HASTANEDE TÜM MÜDAHALELERE RAĞMEN KURTARILAMADI...
Ağır yaralanan Bilen olay yerine çağrılan sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Bilen, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
Kocaeli'de Kuzey Marmara Otoyolu'nda, şüphe üzerine durdurulan cipin yakıt deposuna gizlenmiş 111 kilo 400 gram metamfetamin ele geçirildi...
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Kuzey Marmara Otoyolu'nda, şüphe üzerine cipi durdurdu. Özel eğitimli narkotik köpeğinin tepki verdiği cip, detaylıca arandı. Cipin sökülen yakıt deposunun içine gizlenmiş 42 kilo 150 gram likit, 69 kilo 250 gram kristal halde olmak üzere toplam 111 kilo 400 gram metamfetamin ele geçirildi.
YAKIT DEPOSUNDA 111 KİLO 400 GRAM METAMFETAMİN...
Polis ekiplerinin gözaltına aldığı cip sürücüsü, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Şüpheli , çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından, 'Uyuşturucu madde ticareti yapmak' suçundan tutuklandı.
TBMM Genel Kurulunda fenalaştıktan sonra hastanede tedavi altına alınan Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez vefat etti...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Genel Kurulunda fenalaştıktan sonra hastanede tedavi altına alınan Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez'in vefat ettiğini bildirdi. Hasan Bitmez'in vefatı TBMM çatısı altında milletvekili ölümüyle sonuçlanan dördüncü vaka Koca, Bilkent Şehir Hastanesi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'mizde iki gün önce rahatsızlanarak Bilkent Şehir Hastanemize getirilen Kocaeli Milletvekilimiz Sayın Hasan Bitmez'in genel durumu dün geceden itibaren bozulmaya başlamıştı. Bugün yoğun bakım servisinde yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak saat 11.50 gibi vefat etti. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun."
Meclis'te bütçe görüşmelerine ara verildi Genel Kurulda, Kültür ve Turizm ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri üzerinde CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın konuşması sırasında Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'e, Hasan Bitmez'in vefat haberi verildi.
Önder, Özkan'ın konuşmasını keseceğini belirterek, "Acı haber geldi, grup başkanvekillerini arkaya davet ediyorum." dedi. Önder, birleşime 20 dakika ara verdi.
Aranın ardından Meclis Başkanvekili Önder, Bitmez'in vefat haberini büyük bir teessürle öğrendiğini, kendisi için bugün TBMM'de bir cenaze töreni düzenleneceğini duyurdu. Önder, Bitmez'in naaşının, yarın İstanbul Fatih Camisi'nde kılınacak cenaze namazını müteakip Merkezefendi Mezarlığı'nda defnedileceğini bildirerek, Saadet Partisi camiasına ve TBMM'ye başsağlığı dileklerini iletti.
Genel Kurulda bakanlar, partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleri de Bitmez'in vefatına ilişkin duygularını dile getirdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Hasan Bitmez'e Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve Saadet Partisi Grubu'na başsağlığı diledi.
Bitmez'e, rahatsızlığı sırasında hekim ve sağlıkçıların müdahale ettiğini anlatan Usta, "Ama zannediyorum TBMM'de de bu tür durumlarda tedbirlerin yetersiz olduğu bu vesileyle anlaşılmış oldu. Daha tedbirli olmak gerekir. Çünkü burası temposu yüksek bir yer. O anlamda bu tedbirlerin artırılması gerekiyor." diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Hasan Bitmez'in vefatını büyük bir teessürle öğrendiklerini ifade ederek, Bitmez'e Allah'tan rahmet diledi. Bitmez'in ailesine ve Saadet Partisi'ne başsağlığı dileyen Akçay, çok üzgün olduklarını söyledi.
HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Hasan Bitmez'in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Hakikaten çok üzgünüz. Sanıyorum TBMM tarihinde ilk defa kürsüde kalp krizi geçiren ve yaşama tutunamayan bir kayıp yaşadık." diye konuştu. Beştaş, Bitmez'e Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, milletin verdiği yetkiyle milleti temsil ederken tam da Meclis kürsüsünde geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırılan Bitmez'in vefatını derin bir üzüntüyle öğrendiklerini, acılarının büyük olduğunu söyledi. Kendisinden güzel haber almayı beklerken ebediyete intikal ettiğini öğrendiklerini anlatan Köksal, ailesine, yakınlarına, başta Saadet Partisi camiası olmak üzere bütün TBMM mensuplarına başsağlığı dileklerini iletti. Köksal, "Diliyorum bu son vefat olur Meclisimizde. Çünkü gerçekten birçok kayıp yaşadık biz. Ama Sayın Vekilin kaybı belki de dünya tarihinde bir ilktir. Son sözlerini kürsüde söyledikten sonra geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden vekil olarak tarihe geçti. Verdiği mücadeleyi asla unutmayacağız." ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Allah'tan geldik, dönüş de onadır." ifadesiyle sözlerine başladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklaması ile Bitmez'in vefat haberini büyük bir teessürle aldıklarını anlatan Gül, "AK Parti Grubu olarak Hasan Bitmez'e, Allah'tan rahmet diliyoruz, yakınlarına, sevenlerine, ailesine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Saadet Partisi camiasının, teşkilatının ve bütün sevenlerinin, Gazi Meclisimizin başı sağ olsun. Rabbim mekanını cennet eylesin." diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda bütçeleri görüşülen bakanlıkların bakanları da Bitmez için taziye dileklerini iletti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Hasan Bitmez'in vefatını üzüntüyle öğrendiğini ifade ederek, "Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine, sevenlerine başsağlığı mesajımı iletmek istiyorum. Mekanı cennet olsun. Gerçekten çok üzüldüm. Allah böyle acılar yaşatmasın. Yüce Meclisimizin başı sağ olsun." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bitmez'in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Başta ailesi olmak üzere tüm yakınlarına başsağlığı, kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Bütün Meclisimizin, milletimizin başı sağ olsun. Ailesine sabırlar diliyorum."
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, şunları kaydetti:
"Biraz önce aldığımız çok üzücü bir haber neticesinde kendisinin rahmeti rahmana ruhunu teslim ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Çok üzgünüz. AK Parti Grubu adına Hasan Bitmez vekilimize Allah'tan rahmet diliyorum, Saadet Partisi grubuna, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Meclisimizde kısa bir dönem milletvekilliği yapmıştı ama kendisinin aziz milletimizin verdiği yetki kapsamı içerisindeki kısa dönemde de çalışmasına şahitlik ettik. Kürsüdeki son konuşmasıyla ruhunu, Rabb'imize teslim etmiş oldu. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, sevenlerine, ailesine, Saadet Partisi camiasına da başsağlığı diliyorum."
TBMM Başkanvekili Önder, taziye mesajlarının ardından birleşime ara verdi.
Karamollaoğlu: Davasına sadıktı. Bütün ömrünü bu davaya hasretmişti Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Bilkent Şehir Hastanesi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Bitmez'e Allah'tan rahmet diledi.
Bitmez'i uzun zamandır tanıdığını söyleyen Karamollaoğlu, "Türk siyasi tarihinde de bir ilk vuku bulduğu gibi. Kendisi görüşlerini, düşüncelerini güzel bir tarzla Meclise arz ettikten hemen sonra maalesef bir kalp kriziyle karşı karşıya kaldı. Ondan sonra da şuurunu toparlayamadı." diye konuştu.
Karamollaoğlu, Bitmez'in nadir bulunan insanlardan biri olduğunu vurgulayarak, "Davasına da sadıktı. Bütün ömrünü bu davaya hasretmişti. Bu konuda bir vazife ifa ederken ruhunu teslim etmesi de bunun bir nişanesidir." dedi.
Hastane yönetimi ve çalışanlarına Bitmez'e gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür eden Karamollaoğlu, "Hamdolsun imkanlar da vardı ama Hasan Bey kardeşimizin ömrü bu kadarmış. Ecel tecelli edince onun önüne başka bir şey geçemiyor. Allah kendisine rahmet eylesin. Ailesine, yakınlarına ve bütün kardeşlerimize başsağlığı diliyorum." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu da TBMM kürsüsünde konunun Filistin olduğunu anımsatarak, "Hasan Bitmez kardeşimiz hayatını geçirdiği şekilde vuslatına ulaştı. Onun güzel hayatına şahidiz." açıklamasını yaptı.
TBMM grup başkanvekillerinden taziye ziyareti Hastaneye gelen TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder de bugünkü birleşimi yönetirken acı haberi aldıklarını belirterek, Meclis'teki siyasi partilerin grup başkanvekilleri, Başkanlık Divanı olarak Bitmez'in ailesi ve parti camiasına başsağlığı dilediklerini iletti.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ise Meclis çalışmaları devam ederken milletvekili Hasan Bitmez'in vefatını öğrendiklerini söyledi. Çok üzgün olduklarını dile getiren Güler, Bitmez'in ailesi, sevenleri ve partisine sabır ve başsağlığı dileğinde bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, CHP Grup Başkanvekilleri Burcu Köksal ve Ali Mahir Başarır ile eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek de hastaneye geldi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan başsağlığı mesajı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulunda geçirdiği rahatsızlık sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez için başsağlığı mesajı yayımladı.
Çorum’dan İstanbul’a giden otobüsteki muavin, tartıştığı yolcuyu darp etti. Saldırı anı terminalin güvenlik kamerasına yansıdı.
Çorum’dan İstanbul’a hareket eden şehirlerarası otobüs seferinde muavin Mehmet T. ile yolcu Ahmet C. arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine şoför, yolcuyu indirmek için Çorum Şehirler Arası Otobüs Terminali’ne geri döndü.
Yolcunun valizini otobüsün bagajından çıkaran muavin, otobüsten inen yolcuyu tekrar araca binmeye çalıştığını esnada yere fırlatarak darp etti. Diğer yolcuların müdahalesiyle muavin uzaklaştırıldı.
Yaralanan yolcu, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yolcunun şikayeti üzerine, muavin hakkında adli işlem başlatıldı.
Ankaragücü-Rizespor maçının hakemi Halil Umut Meler'e saldıran ve tutuklanan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, görevinden istifa etti. Koca, basın açıklamasında Halil Umut Meler'den özür dilerken, karıştığı olayın Türk futbolunun şiddetten arınması için vesile olmasını diledi...
Türk futbolunda infial yaratan saldırıyı gerçekleştiren ve tutuklanan MKE Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca görevinden istifa etti.
Rizespor maçının bitiş düdüğüyle birlikte sahaya giren ve maçın hakemi Halil Umut Meler'i yumruklayan eski AKP milletvekili Faruk Koca, partisinden de ihraç edilmişti.
Futbol sahasında yaşanan skandal görüntülerin ardından, kalp rahatsızlığı nedeniyle geceyi hastanede geçiren Faruk Koca, sonrasında adliyeye sevk edildi.
Mahkemeye çıkan ve Meler'e yumruk atmadığını ve tokat attığını iddia eden Koca, "Benim amacım hakeme sözlü tepki gösterip, yüzüne tükürmekti, bu esnada hakemin yüzüne bir tokat attım. Benim atmış olduğum tokat kırığa sebebiyet vermez." diyerek kendisini savundu.
Elmacık kemiği kırılan hakem Halil Umut Meler'de başka ciddi bir hasar bulunmazken, hastanede tedavisi süren deneyimli hakemin, ailesinin yanına döndükten sonra kariyeriyle ilgili kararı vereceği öğrenildi.
Faruk Koca, 2021 yılında Ankaragücü'nde gerçekleştirilen olağan genel kurulda 1058 oyun 802'sini alarak, başkanlığa seçilmişti.
FARUK KOCA'DAN BASIN AÇIKLAMASI...
İstifa kararının duyulmasının ardından, Faruk Koca'nın basın açıklaması da yayınlandı:
Dün akşam Çaykur Rizespor ile oynadığımız müsabaka sonrası maçı yöneten hakem Halil Umut Meler’e karşı sergilediğim tavır nedeniyle başta Sayın Meler ve ailesi olmak üzere; Türk hakem camiasından, spor kamuoyundan ve milletimizden özür diliyorum.
Konunun nasıl ve neden buraya geldiği yaşanan olaydan bağımsızdır. Nasıl büyük bir haksızlık ya da yanlışlık olursa olsun hiçbir şey, kesinlikle arzu etmediğim şekilde faili olduğum şiddet olayını ne meşrulaştırır ne de bir açıklama getirir.
Spor sahaları centilmen müsabakanın mekanı olması gerekir. Benim tavırım da dahil olmak üzere fairplaye gölge düşüren hiçbir tavırın statlarda, salonlarda olmaması gerekir.
MKE Ankaragücü Başkanlığına geldiğim günden bugüne her zaman bu yönde yapıcı inisiyatifler almış biri olarak, tam aksi bir ortamın oluşmasına vesile olduğum için büyük bir mahcubiyet duyuyorum.
Ankaragücü kulübüne, Ankaragücü taraftarına, içinde bulunduğum camiaya ve aileme daha fazla zarar gelmemesi için an itibariyle MKE Ankaragücü Başkanlığından istifa ettiğimi de kamuoyuna duyurmak isterim.
Umarım ki herkesten çok benim kabul edemeyeceğim bu olay, başta futbol camiamız olmak üzere spor hayatımızın yanlışlardan, eksiklerden, şiddet kültüründen arınması için bir sebep teşkil eder.
Aynı zamanda, benim sebep olduğum bu vahim olay dolayısıyla Türkiye futbolunun yapısal sorunlarının da daha gerçekçi bir şekilde konuşulmasını temenni ediyorum.
Bu vesile ile tekrar özellikle Ankaragücü taraftarları olmak üzere üzdüğüm herkesten özür diliyorum.
Gerek başında bulunduğum kulübümün, gerek futbol camiamızın, gerekse de ülkemizin böyle bir olay ve görüntü ile anılmasından derin üzüntü duyduğumu bilinmesini isterim.
Konya'da A.O. (16) adlı genç kız, sosyal medyada tartıştığı aynı yaştaki iki kız tarafından bıçaklı saldırı sonucu göğsünden yaralandı. A.O. hastaneye kaldırılırken, polis kaçan iki şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı...
Konya merkez Selçuklu ilçesi Feritpaşa Mahallesi Nene Hatun Parkı'nda saat 17.30 sıralarında A.O., arkadaşlarıyla parkta oturduğu sırada yanına daha önce sosyal medyada tartıştığı iki kız geldi.
Aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine A.O., göğsünden bıçakla yaralandı. Kanlar içinde kalan A.O., arkadaşları tarafından yakındaki özel sağlık kabinine getirildi.
Sağlık kabinindeki görevlilerin ilk müdahalesinin ardından A.O. çağrılan ambulansla Meram Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Polis, kaçan iki saldırgan kızın yakalanması için çalışma başlattı.
"SAĞLIK DURUMU İYİ"...
A.O.'ya ilk müdahaleyi yapan hemşire Hilal Ekiz, sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek, ''Bir anda bir çığlık sesi oldu. İki kız koşarak sağlık kabinimize geldi. Kızlardan biri kavga sırasında göğsünden bıçakla yaralanmıştı ve kan akıyordu. Hemen içeri aldık, tamponunu yaptık. Oksijeni düşüktü, oksijen verdik. Kanı durdurup, gerekli ilk müdahaleyi yaptıktan sonra, polis ve sağlık ekiplerine haber verdik. Ardından yaralıyı, 112 Acil Sağlık Hizmetleri ekibine teslim ettik. Şu an yaralının sağlık durumu iyi" dedi.
Ankara'nın Çankaya ilçesinde M.A. isimli kadın, eski eşi E.A. tarafından bir taksinin içinde boğazı kesilerek öldürüldü...
Ankara'nın Çankaya ilçesi İmrahor Caddesi'nde saat 14.30 sıralarında E.A. isimli erkek, eski eşi M.A. ile bir taksinin içinde henüz bilinmeyen nedenle tartışmaya başladı. Tartışma büyüyünce E.A., yanındaki bıçakla M.A.'nın boğazını keserek öldürdü.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Şüpheli E.A., polis ekiplerince olay yerinde yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Adıyaman'ın Kahta ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu 3 kişi öldü, 3 kişi yaralandı...
Adıyaman'da Hasan Kömür idaresindeki 63 YY 734 plakalı otomobil, Kahta Siverek kara yolunun Kahta Çayı civarında Mahmut Orman'ın kullandığı 34 BAV 262 plakalı otomobille çarpıştı.
3 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ...
Kazada, sürücü Hasan Kömür, eşi Fadile Kömür ve diğer araçta bulunan Gülizar Orman olay yerinde hayatını kaybetti.
Kaza yerine çok sayıda sağlık, jandarma, AFAD ve itfaiye ekibi sevk edildi.
Ağır yaralanan Mahmut, Cemal ve Rukiye Orman ambulanslarla Kahta Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Muğla'nın Bodrum ilçesinde paralı asker olan eşi Andrej Kuslevic tarafından katledilen Irina Dvizova ile 15 yaşındaki kızı Dayana Dvizova'nın cenazeleri 7 gündür teslim alınmadı...
Muğla'nın Bodrum ilçesinde, Litvanyaya kaçtığı belirlenen Rus paralı asker Andrej Kuslevic'in (42) öldürüp cesetlerini çarşafa sararak sarp araziye attığı, eski eşi Rus uyruklu Irina Dvizova (42) ile kızı Dayana Dvizova'yanın (15) Adli Tıp Kurumu'ndaki cenazeleri 7 gündür teslim alınmadı. Maddi durumu iyi olmadığı belirtilen yakınları tarafından sosyal medyada cenazelerin alınabilmesi için Rusya'da başlatılan yardım kampanyası devam ediyor.
KOLTUKTA KAN LEKESİ...
Bodrum'da yaşayan ve gayrimenkul alım-satım işi yapan Irina Dvizova ile kızı Dayana'ya yakınları 23 Kasım'da ulaşmayınca Konacık Mahallesi'ndeki evlerine gitti. Kapı açılmayınca kırarak içeri giren yakınları, koltukta anne-kıza ait olduğunu düşündükleri kan lekesi gördü. Yakınlarının ihbarı üzerine Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri anne-kızı bulmak için çalışma başlattı.
CESETLER YAMAÇTA BULUNDU...
Ekipler, bölgedeki kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Adresin önünde tespit edilen bir aracın izini takip eden polis, aramayı İçmeler mevkisinde Tavşanburnu yolu civarında yoğunlaştırdı. 28 Kasım saat 16.00 sıralarında yol kenarındaki dik yamaçta, anne ve kızın 3 metre arayla çarşafa sarılmış cesetleri bulundu.
Savcının incelemesinin ardından cesetler, Bodrum Devlet Hastanesi'ne, oradan da kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Anne ve kızının, Irina Dvizova'nın eski eşi Andrej Kuslevic tarafından öldürüldüğü belirlendi. Kuslevic'in olayın ardından küçük erkek çocuğunu da yanına alıp Litvanya'ya kaçtığı belirtildi.
CENAZELER İÇİN KAMPANYA...
Anne- kızın otopsi işlemleri tamamlandı. Ancak cenazeleri yakınları tarafından henüz teslim alınmadı. 3 çocuğundan en büyüğü olan David Dvizova ve diğer yakınları, annesi ve kardeşinin cenazelerinin alınıp, ülkelerine götürülebilmesi için Rusya'da yardım kampanyası başlattı. Anne-kızın maddi durumu iyi olmayan yakınları tarafından kampanyayla ilgili olarak sosyal medya hesaplarından paylaşım yapıldı.
KATİL ZANLISI LİTVANYA'DA...
Öte yandan çifte cinayetin şüphelisi olarak aranan Irina Dvizova'nın eski eşi Andrej Kuslevic'in Litvanya'da olduğu belirlendi. Kuslevic'in yakalanması için Litvanya güvenlik birimleriyle gerekli yazışmaların yapıldığı bildirildi.
OĞLUNDAN DUYGUSAL PAYLAŞIM...
Irina Dvizova ile kızı Dayana Dvizova'yanın Muğla Adli Tıp Kurumu'ndaki cenazeleri 7 gündür yakınları tarafından teslim alınmadı. Maddi durumu iyi olmadığı belirtilen yakınları tarafından sosyal medyada cenazelerin alınabilmesi için Rusya'da başlatılan yardım kampanyası sürerken, Irina Dvizova'nın oğlu David Dvizova sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Şu an en önemlisi onları Rusya'ya getirmek. Bu dünya çok temiz kalpli, dünya güzeli 2 kadın kaybetti" dedi.
SON BİR HAFTA: YOKSA TÜRKİYE'DE GÖMÜLECEKLER...
David Dvizova'nın Rusya'da olduğu belirtilirken, olayda yaşamını yitiren anne Dvizova'nın Rusya'da yaşayan annesinin de hasta olduğu belirtildi. Cenazelerin 1 hafta içerisinde teslim alınmaması durumunda kimsesizler mezarlığına defnedileceği belirtildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesindeki dağlık bölgede bir kız çocuğu ile İrina Dvizova isimli bir kadına ait cesetler çarşafa sarılmış halde bulundu...
Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı İçmeler Mevkii'nde vatandaşların ihbarı üzerine dağlık bölgede biri çocuk diğeri yetişkin olmak üzere iki ceset bulundu.
Cesetlerden birinin bir çarşafa sarılmış, iple bağlanmış ve kayaların aralarına sıkıştırılmış; diğerinin ise çalıların arasında bulunması dikkat çekti.
Arama kurtarma ekipleri bölgede çalışma yaptı.
Bulunan iki cesedin yaklaşık 5 gün önce kayıp ihbarı yapılan ve polisin aradığı 6 yaşındaki bir kız çocuğu ile annesi İrina Dvizova’ya ait olduğu belirlendi.
İrina Dvizova'nın Bodrum, İstanbul ve Kapadokya'da lüks mekanların ve kıyafet markaların çekimlerine katılarak modellik yaptığı ortaya çıktı.
İddiaya göre, Bodrum’da villa kiralayıp kalan kadının eşi olduğu iddia edilen Finlandiyalı bir kişinin arandığı belirtildi.
Anne kızın cesedi ön otopsi için Bodrum Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturmanın başlatıldığı belirtildi.
Ankara’nın Keçiören ilçesinde aynı gün içerisinde iki farklı adreste komşular arasında ‘gürültü’ sebebiyle kavgalar çıktı. Son üç günde başkentte çıkan 'gürültü' kavgalarında ölü sayısı 8'e yükseldi...
Ankara'nın Keçiören ilçesinde komşular arasında tadilat nedeniyle çıkan gürültü kavgasında 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.
Ankara'da 3 gün önce komşular arasında yaşanan gürültü kavgasında ise 5 kişi hayatını kaybetmişti.
Bugün kü olay, saat 19.00 sıralarında Sancaktepe Mahallesi 1586/1'inci sokakta bulunan bir apartmanda meydana geldi. Recep Öztürk, gürültü yaptıkları gerekçesiyle komşusu Kerim Tokgöz'ün evine giderek tartışmaya başladı. Tartışma, Kerim Tokgöz'ün aynı apartmanda oturan akrabalarının da dahil olmasıyla kavgaya dönüştü. Yaşanan arbedenin ardından R.C.Ö., evine gidip ruhsatsız tabancasını alarak Kerim Tokgöz ve akrabaları E.T., Z.T., M.T., H.T., F.Ö.'ye ateş etti.
MOTOSİKLETİYLE OLAY YERİNDEN KAÇTI...
Recep Öztürk, daha sonra tabancasını olay yerinde bırakıp, üzerine kayıtlı motosikletiyle kaçtı.
Silah seslerini duyan komşuların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan yaralılar çevre hastanelere kaldırılırken, polis, şüpheli Recep Öztürk'ün yakalanması için çalışma başlattı. Başına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Kerim Tokgöz, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Diğer yaralıların tedavileri devam ediyor.
Olaya ilişkin başlatılan soruşturma sürdürülüyor.
3 GÜN ÖNCE DE 5 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ...
Ankara'nın Sincan ilçesinde 3 gün önce yaşanan gürültü kavgasında ise 72 yaşındaki T.Ü., üst katta oturan komşularına pompalı tüfekle ateş açmıştı. Yaşanan bu olayda saçmaların isabet ettiği aileden babaanne B.T. (71), baba H.T. (41), anne S.T. (40) ve çocukları M.T. (13) ile C.T. (11) hayatını kaybetmişti.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kurupelit Kampüsü Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Münevver Ayaşlı Kız Öğrenci Yurdu D Blok 5. katta 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Elif Coşkun öğrenci yurdundaki banyoda ölü bulundu...
Ülkemizde herkesi üzüntüye boğan Olay, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kurupelit Kampüsü Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Münevver Ayaşlı Kız Öğrenci Yurdu D Blok 5. katta meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, OMÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü 1. sınıf öğrencisi Elif Coşkun (18), kampüs içindeki kaldığı yurttaki banyoda bornoz ipi ile asılı halde bulundu.
Olay yerine gelen polis ve savcının incelemesinin ardından genç kızın cansız bedeni otopsi için Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayı haber alan yurtta kalan diğer öğrenciler büyük üzüntü yaşadılar. Elif Coşkun'un Çorumlu olduğu öğrenildi.
Giresun'da yıkama fabrikasına bırakılan bir halının içinden 600 bin TL değerinde altın ve ziynet eşyası çıktı. Firma sahipleri halıyı bırakan kişiyi arayarak durumu bildirdi. Halının müşterinin vefat eden annesinden kaldığı ortaya çıktı...
Giresun'da bir kişi, vefatından bir süre önce annesinden aldığı halıyı yıkatmak için Teyyaredüzü Mahallesi'ndeki firmaya getirdi. İşletme sahibi Hatice Özdemir, müşterinin bıraktığı halıyı yıkamak için açtığında içinde çanta buldu.
HALIDAN ÇIKAN ALTIN DOLU ÇANTAYI ÖNCE ÇÖPE ATMIŞ... Çantada çeşitli ziynet eşyalarının olduğunu gören Hatice ve eşi Yılmaz Özdemir, müşteriye cep telefonundan ulaşarak durumu anlattı. Müşteri, kısa süre sonra halı yıkama firmasına gelerek içinde altın olan çantayı teslim aldı. Hatice Özdemir halıyı yıkamak için açtığında bulduğu bel çantasını önce çöpe attığını söyledi.
Sonra çantanın içine bakmaya karar vererek çöpten geri aldığını belirten Özdemir, "Ziynet eşyalarını görünce çok şaşırdık. Müşterimizi arayarak bilgilendirme yaptık, 'Sizden halı almıştık, içerisinden bel çantası çıktı' dedim. Bana, 'Hiçbir bilgim yok ama ben halıyı annemden almıştım, annem de bir yıl önce vefat etti' dedi." ifadelerini kullandı.
SAHİBİNE TESLİM EDİLDİ... Özdemir, müşterisine, annesinin ziynet eşyası olup olmadığını sorduğunu anlatarak, "Müşterimiz, 'Vardı ama bulamadık' dedi. 'Emanetiniz bizde, gelip alabilirsiniz' dedim, müşteri de şaşırdı." diye konuştu.
ESNAFA PLAKET VERİLDİ... Çantada, mendile sarılı bilezik, küpe ve kolye gibi çeşitli ziynet eşyaları olduğunu aktaran Özdemir, "Yaklaşık 600 bin liralık ziynet eşyası vardı. O paranın yarısı kadar ihtiyacımız vardı, rabbim iki katını yolladı ama haramdı bu. Belki Allah'ım bizi sınadı, denedi. Bir an bile almayı düşünmedik, belki alsaydık o kişilerin haberi bile yoktu. Benim 4 çocuğum var, Allah hep helal lokma yedirmek nasip etsin." dedi.
Öte yandan Giresun Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ali Kara, Hatice ve Yılmaz Özdemir çiftine duyarlı davranışlarından dolayı plaket verdi.
Fırtına, sağanak ve kar yağışının etkili olduğu kentlerde yaşamını yitirenlerin sayısı 9’a çıkarken, 11 kişinin halen kayıp olduğu açıklandı...
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hafta sonu meydana gelen sel ve aşırı yağışlar nedeniyle 9 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Batan Türk gemisindeki 11 kayıp mürettebat ile ilgili arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Karadeniz Ereğli’de Kafkametler gemisinin battığı mendirekte ve zarar gören bölgelerde incelemelerini sürdüren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, batan geminin mürettebatıyla ilgili süren arama kurtarma çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulundu. Mürettebattan 1 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını belirten Bakan Yerlikaya, “Dün rüzgar hızı zaman zaman 70 knotun üzerine çıktığı, dalga boyunun da 8-9 metreyi bulduğu bir ortamda, Zonguldak ili Karadeniz Ereğli ilçemizdeki bu olumsuz hava ve deniz koşulları nedeniyle İzmir’e gitmek üzere limandan ayrılan Türk bayraklı Kafkametler adlı kuru yük gemisi sürüklenerek mendireğe çarpmak suretiyle maalesef batmıştır. Gemide bulunan 12 Türk mürettebattan 1 vatandaşımızın cansız bedenine ulaşılmıştır” dedi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bütçe görüşmeleri sırasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a 15 Temmuz'la ilgili dikkat çeken sorular yöneltti...
Dışişleri Bakanlığı'nın 2024 yılı bütçe teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katılımıyla görüşülüyor. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba komisyonda şunları söyledi:
“SİZ Mİ GELMEDİNİZ YOKSA SAYIN ERDOĞAN MI GİRMENİZE İZİN VERMEDİ?”
*Sayın Bakan, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde MİT Müsteşarı idiniz, bu kapsamda birkaç soruyu sormak istiyorum: 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu’na gelmediniz, Komisyona siz mi gelmediniz yoksa sayın Recep Tayyip Erdoğan mı gitmenize izin vermedi? Komisyon size darbeyle ilgili yazılı sorular sordu, siz de yazılı olarak cevap verdiniz.
*Şimdi, bir soru soruluyor, deniliyor ki: ‘Darbeyle ilgili istihbaratı nasıl almadınız?’ diye soru soruluyor; dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ‘Darbe girişiminin başladığını biz hemen hemen on beş dakika sonra öğrendik.
*Kimden öğrendik? Yakın korumamızdan, vatandaştan, eşimizden, dostumuzdan öğrendik’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Darbeyi eniştemden öğrendim’ dedi. Böyle köklü bir kurum nasıl olur da darbe yapılacağına yönelik bir istihbarat almaz, hakikaten kafamıza çok takılıyor.
*MİT’in Komisyona gönderdiği raporda, MİT Müsteşarı’nın saldırı ihbarında bulunduğu belirtiliyor, şöyle bir bölüm daha var: MİT tarafından daha önce dış makamlarla paylaşılan not da FETÖ/PYD’nin darbe girişiminde bulunabileceği bildirilmiş. Acaba Başbakan, Cumhurbaşkanı ‘Haberimiz yok’ dediğine göre, dış makamlar neresidir, bunu sizlere sormak istiyorum.
“ADİL ÖKSÜZ’Ü KİM YAKALADI, KİM SALIVERDİ?”
*Bir de darbenin belki Fetullah Gülen’den sonra en önemli ismi Adil Öksüz ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Adil Öksüz, biliyorsunuz, Türkiye’de tanınan biri, sizin raporlarınıza giren biri. Adil Öksüz ile ilgili Ankara çatı iddianamesinde darbe öncesi…
*’Darbe öncesi’ diye yazıyor, bu çatı iddianamesi, 6 Haziran 2016, darbeden bir buçuk ay önce tam bin 200 sayfalık bir iddianame, tam 800 sayfasında Öksüz’ün Hava Kuvvetleri imamı olduğu iddia ediliyor ve yazılıyor.
*Allah aşkına, yani gözünüzü seveyim diyeceğim de… Bu adam Sakarya’da yardımcı doçent, altı ay boyunca Ankara’da bir villa tutmuş; generallerle, askerlerle toplantı yapıyor, darbe planı yapıyor, çıktı alıyor, faks çekiyor, mesaj gönderiyor, hatta bu adam Amerika Birleşik Devletleri’ne gidip geliyor, Fetullah Gülen’den talimat alıyor; Allah aşkına, bu işin farkına siz nasıl varmazsınız?
*Acaba MİT ne iş yapıyordu? O zaman biliyorsunuz, çok da dile getiriliyor, bunu da sormuş olayım, acaba CHP’yi mi dinliyordunuz?
*Adil Öksüz’ü tanımayan yok. Adil Öksüz’ü bence siz daha çok tanıyorsunuz çünkü o zaman teşrikimesainiz vardı bu FETÖ örgütüyle, biz tanımayız ama sizin bilmeniz lazım, Ak Parti milletvekillerinin de bilmesi lazım.
*Allah aşkına, bu soruların mantıklı cevabı var mı? Adil Öksüz’ü, bunları kim korudu, kim kolladı, kim yakaladı, kim salıverdi bunun cevabını merakla bekliyoruz.
“DARBEDEN İKİ GÜN ÖNCE…”
*Yine Kara Havacılık İddianamesi’nde darbeden bir iki gün önce Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın yemin töreninde Genelkurmay Başkanı sayın Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı sayın Hakan Fidan’ın gözlerden uzak sohbet ettiği söyleniyor. Acaba ne konuştunuz? Darbe konuşuldu mu, darbeyi konuşmak hiç aklınıza geldi mi, bunu da merak ediyorum.
*MOSSAD’ın dünyanın en gelişmiş, en güçlü istihbarat örgütü olduğu söyleniyor. Hamas nasıl girdi, bunu da meraktan size soruyorum; siz daha biliyorsunuz, bizden çok iyi biliyorsunuz bu işleri. Akıl sır ermiyor, bu Hamas oraya nasıl girdi, bunu da merak ediyorum.
*Bir başka konu daha var, biliyorsunuz, bu FETÖ ile Ak Parti’nin çatışması Oslo görüşmelerinin sızdırılmasıyla başladı, MİT’in PKK ile Oslo’da görüşmesiyle birlikte bu çatışma açığa çıktı daha doğrusu.
*Doğru da bir karar, sayın Başbakan size sahip çıktı, sizi mahkemeye göndermedi. Peki bundan sonra, hele hele 17-25 Aralık’tan sonra ordunun üst kademelerine yerleşen generaller var, paşalar var, hatta bu Meclis'in bombalanma emrini veren, Boğaz Köprüsü’nde insanları katleden insanlar nasıl atandı? Hiç istihbaratınız yok muydu ya da yol mu açtınız, bunu da merak ediyorum.
*Şimdi Mehmet Partigöç, Mehmet Dişli gibi Fetullahçı çetenin önemli isimlerinin Fetullahçı olduğunu TSK içinde bilmeyen kimse yok.
*Ben CHP’nin Cezaevi Komisyonu üyesiydim, vallahi gittiğimiz komutanlar bile söylüyordu bunların Fetullahçı olduğunu. ‘Bizi tasfiye ettiler, o yurtsever subayları tasfiye ettiler yerine bunlar geliyor’ dendi.
*Hatta Mehmet Dişli’nin darbe girişiminden önceki Yüksek Askerî Şura'da mutlaka emekli edilmesi konusunun gündeme geldiğini, bunun devlet tarafından engellendiği konusu da var. Bu adam daha sonra Genelkurmay Başkanı’nın Özel Kalem Müdürü yapılıyor.
*Bu konuda söylenecek bir şey var mı? Bu insanların bu makamlara gelmesiyle ilgili kimse cezalandırıldı mı, bunlara referans olan ya da bunların yükselmesi sağlayanlar cezalandırıldı mı, onu da merak ediyorum.
“TÜRKİYE’Yİ ADETA BİR MÜLTECİ AMBARINA ÇEVİRMİŞİZ”
*Sayın Cumhurbaşkanı ya da o zamanki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘Bir cuma günü gidip namaz kılacağız’ dedi, istihbarat sizde, siz niye yanlış yönlendirdiniz? Yoksa biliyorsunuz sayın Cumhurbaşkanı ya ‘kandırıldık’ diyor ya ‘aldatıldık’ diyor ya suçu başkalarına atıyor. Allah aşkına Suriye’de bir cuma namazı nasıl kılacaktık, onu sormak istiyorum.
*Bakın Türkiye’nin bu hâle gelmesinde Türkiye’nin de büyük rolü var, o zaman ya ikaz ettik ‘Biz komşumuzun ateşine benzinle gidersek o ateş bize de sıçrar’ dedik ve o ateş bize sıçradı ve 100 yıl çözemeyeceğimiz bir sorunla karşı karşıyayız, bu mülteci meselesi, göç meselesi. Maalesef, burada da yanlış politikalar uygulanıyor, hâlâ uygulanıyor.
*Bir taraftan Van’da vesairede sınırlarımız ardına kadar açık ama Avrupa’ya sınırlarımız kapalı. Bangladeş’ten, Pakistan’dan, Irak’tan, Suriye’den gelen insanlar burada kalmaya gelmiyor, ne için geliyor? Avrupa’ya gitmek için geliyor.
*Biz sınırlarımızı kapatmışız, Avrupa’dan üç beş kuruş kuruş para almak uğruna ne yapmışız? Türkiye’yi adeta bir mülteci ambarına çevirmişiz.
*İsveç meselesinde ne dediniz? ‘İsveç’e nasıl güveneceğiz? ‘Evet’ diyemeyiz. Kur’an yakanlara tepkimizi en yüksek sesle göstereceğiz. İsveç’e kapılar kapandı, bundan sonra onlara selam bile verilmez’ dediniz, sonra TBMM’ye İsveç’in NATO’ya girişiyle ilgili belgeyi gönderdiniz. Acaba neden, bilmiyorum.
“HEMEN HER HAFTA GİDİP PARA İSTİYORLAR”
*Şimdi, bir başka şey: ‘Şerefsiz bunlar. 15 Temmuzu finanse ettiler’ Kimdi bunları haykıran? Sizlerdiniz. Kim bu ülke? Birleşik Arap Emirlikleri. Peki, ne oldu? ‘FETÖ’nün finansörü’ dediğimiz, 251 şehidimizin kanında eli olduğunu iddia ettiğimiz bu ‘şerefsiz’ manşetini attıktan sonra turkuaz halılarla karşılayıp onurlarına yemek verdik.
*Elçi göndere göndere bir hâl olduk. Şimdi, ‘şerefsiz’ dedikleri ülkeye sağ olsun sayın Cevdet Yılmaz, sayın Mehmet Şimşek hemen hemen her hafta gidip para istiyorlar.
*Şimdi biz o zaman dedik ki bu darbe olduğu zaman, darbeyi kınadık: ‘Darbeyi şiddetle kınayalım, yüksek sesle kınayalım ama koca Mısır ile Türkiye’nin ilişkisini kesmeyelim. Koca Mısır ile Türkiye diplomatik ilişkisini bitirmesin, onun maliyetleri olur bize’ Maliyetleri oldu mu? Oldu; Akdeniz’de oldu, ihracatta oldu, birçok alanda oldu.
*İsrail’in yapmış olduğu insanlık dışı eylemi çok sert şekilde eleştiriyoruz ama bizim ülkemizin görevi sadece eleştirmek değil; bu katliamın, bu büyük katliamın önüne geçmektir; maalesef, bu konuda da çok ileri gidemedik.
*Yine bu İsrail melesi… Hani bir ara Netanyahu’ya meydan okuyorduk, ‘Bir daha sokmayız’ diyorduk; bir baktık, sarmaş dolaşız, bir baktık, yine Büyükelçi göndermişiz.
*Suriye, bizim açımızdan 100 yıl boyunca çözemeyeceğimiz bir sorunla karşı karşıya bıraktı Türkiye’yi maalesef ve maalesef o savaşın o kadar büyümesinde, iç savaşın artmasında da Türkiye’nin o açık sınır kapısı politikası büyük bir…
*Nerede Cihadist katil terörist varsa bizim açık bıraktığımız sınırlardan Suriye’ye giderek Suriye’de savaştı. Şimdi biz Avrupa’nın mülteci ambarıyız, bunun hepimizin gururuna dokunması lazım, özellikle milliyetçiliği kimseye bırakmayan siyasi partilerin bu mülteci meselesi konusunun ciddiyetle üzerinde durması lazım.
“BİZ MALATYA OLARAK BU KONUDA TECRÜBELİYİZ”
*Bir vize meselesi var sayın Bakan, bu vize meselesini çözemediniz. Benim bir önerim var: Biz Malatya olarak bu konuda tecrübeliyiz. Bizim bir Yeşilyurt Belediyesi var, gri pasaport veriyor, hizmet pasaportu; vizeye gerek kalmadan gidiyor ama geri gelmiyorlar.
*Bu konuyu siz de değerlendirin; bu gri pasaportla insan kaçırma yöntemi var, VIP insan kaçırma yöntemi var. Sağ olsun, geçen yıl o Belediye Başkanımıza da ‘Yılın Belediye Başkanı’ ödülünü verdik. Haklı mı? Vallahi haklı.
*Bunu dünyada düşünecek bir belediye başkanı var mı, bir siyasetçi var mı? O konuda sizi de Ak Parti Grubu’nu da tebrik ediyorum.
“HÂLÂ ÇÖZÜLMESİNİ BEKLİYORUZ”
*Bu vize meselesi… Öğrenciler mağdur, iş adamları mağdur. 2013 yılında sayın Erdoğan demişti ki: ‘Bu, 3-3,5 yılda çözülecek’ Hâlâ çözülmesini bekliyoruz. Bize vize sözünü vererek Türkiye’ye mültecileri gönderdiler ‘Bize göndermeyin, biz size vize serbestisi getireceğiz’ diye ama maalesef, hâlâ vizede büyük problemler var.
*Almanya geçen sene 48 bin vatandaşımıza, Fransa 15 bin vatandaşımıza, şu yanımızdaki Yunanistan 16 bin vatandaşımıza maalesef vize vermemiş.
“ŞU ANDA AİHM KARARLARI TANINMIYOR”
*Erdoğan geçmişte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yapmıştı. Erdoğan, Türkiye’yi AİHM’ye mahkûm ettirdi; bu kararla 10 bin Euro tazminat aldı, Türkiye’nin üzerine bir de 15 bin euro mahkeme masrafı yüklendi.
*Maalesef, şu anda AİHM kararları tanınmıyor. Açıklanan verilere göre AİHM’e 2022 yılında yapılan başvuruların yüzde 26,9’u Türkiye’den; mahkemede bekleyen tam 20.015 dava var.
*Bunun bizim utancımız olması lazım, maalesef Anayasa Mahkemesi bile yetişemiyor. En son AİHM’nin Can Atalay kararından sonra mahkemenin ‘AYM kararlarını tanımıyoruz’ demesi bir darbe girişimidir. Bu hem siyasetimizi etkileyecek hem de ekonomimizi etkileyecek, bunu söylemek istiyorum.
*Avrupa Birliği’nin (AB) en temel kriteri yargı bağımsızlığı, hukuk güvenliği, bu sağlanmadığı sürece Türkiye için de AB’nin bir hayal olduğunu söylemek istiyorum. Türkiye mutlaka AB hedeflerine dönmelidir.
Gaziantep'te su tadilatı için binanın dışına kurulan yük asansörü ile apartmanın 5'inci katına çıkan Oktay Arı ve kuzeni Volkan Arı, asansörün kapağının açılmasıyla yaklaşık 15 metre yükseklikten düştü. Oktay Arı (21) yaşamını yitirirken yaralanan kuzeni ise tedavi altına alındı...
Binada su tadilatı yapmak için evden eve taşımacılık firmasından asansör çağrıldı. Binanın garajına kurulan asansör ile Oktay Arı ve kuzeni Volkan Arı, 5'inci kata çıktı.
İki kuzen burada çalışırken, iddiaya göre asansörün kapağının açılması sonucu yaklaşık 15 metre yükseklikte düştü.
Olayı görenler durumu sağlıki ekiplerine bildirdi. Sağlık görevlileri yaptıkları ilk kontrolde Oktay Arı’nın yaşamını yitirdiğini belirledi.
Ağır yaralanan kuzeni Volkan Arı ise ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Manisa'da Devrim Güler (48) ile kızı Doğa Etyemez (18), oturdukları binanın asansöründe ölü bulundu.
Bina sakinleri, saat 08.00 sıralarında apartmanda oturan Devrim Güler ile kızı Doğa Etyemez'i asansörde hareketsiz buldu. İhbarla bölgeye çok sayıda ekip gönderildi. İncelemede, anne ile kızının hayatını kaybettiği belirlendi.
Cenazeler, Salihli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren yasa TBMM'de kabul edildi; eleştirilerin odağında ise mülkiyet hakkının ihlali var. İşte tepki çeken yasanın detayları...
Kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen kanun teklifi dün gece TBMM’de kabul edildi. Ancak riskli alanların dönüştürülme sürecini hızlandırmayı amaçlayan yasanın, rezerv alanlara ilişkin maddeleri ‘mülkiyet hakkının ihlali’ gerekçesiyle eleştirileri de beraberinde getirdi.
Eleştirilerin odağında ise, meskun alanların maliklerin rızası aranmadan rezerv alanı ilan edilebilecek olmasının yanı sıra, rezerv alan olarak belirlenen yerlerdeki ev sahiplerine eski konutlarının yerine daha düşük kıymetli bölgelerden konut verilebilecek olması yer alıyor.
Kanunla ayrıca, daha önce maliklerin üçte ikisinin rızası gereken kentsel dönüşüm çalışmalarına, bundan sonra yüzde 50 artı bir çoğunluğa ulaşıldığında başlanabilecek.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi dün gece TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Kanunla 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, hasarlarla bağlantılı yargı süreçlerinin hızlandırılması amaçlanıyor.
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı Adil Karaismailoğlu, Anadolu Ajansı’nda yer alan açıklamasında, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı eliyle tüm Türkiye’de kentsel dönüşüm çok daha hızlanacak. Kentsel dönüşüm sırasında yaşadığımız sorunlarla ilgili önemli çözümler getiriyoruz” dedi ve ekledi:
‘MAHKEME SÜRECİ 160 GÜNDE BİTEBİLECEK’...
“Riskli yapı tespitinden sonra binaların boşaltılmasıyla ilgili yaşadığımız çokça sorun vardı, bu kanunla ortadan kalkacak. Maliklere, varislere ulaşmakta zorluklar yaşanıyordu, tebligatla ilgili önemli düzenlemeler var, çok hızlandırılacak. Kentsel dönüşüme uğrayacak binaların sahiplerine, ‘Yarısı Bizden’ kampanyası gibi maddi destek ve uzun dönem krediler gibi mali avantajlar sağlanacak.”
Kanunla kentsel dönüşüm süreçlerinin hızlandırılacağını belirten Karaismailoğlu, 750 güne varabilen mahkeme süreçlerinin bu kanunla birlikte 160 günde bitebileceğine dikkat çekti.
Ancak teklif yasalaşmadan önce de kamuoyunda tartışmalara neden olan “rezerv alan” düzenlemesi, yasanın TBMM’de kabul edilmesinin ardından da eleştirilerin odağında bulunuyor.
Kanun kapsamında “rezerv yapı alanı” tanımında değişikliğe gidilirken; tanımda yer alan “yeni yerleşim alanı olarak” ibaresi metinden çıkarıldı. Bu düzenlemenin gerekçesinde, uygulamada açılan davalarda, herhangi bir taşınmazın rezerv yapı alanı olarak belirlenebilmesi için meskun alanlar dışında olması gerektiği yönünde değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu, yerleşim yerlerinde yer alan parsellerin de rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin mümkün olmasının amaçlandığı belirtildi.
Ancak eleştirilere göre, söz konusu düzenleme mülkiyet hakkının ihlali riskini de beraberinde getiriyor.
Buna göre, bakanlık istediği yeri rezerv alan ilan edebilecek, mevcut binalar maliklere sorulmadan rezerv alan kapsamına alınabilecek. Rezerv alana alınan yerlerdeki konut sahiplerine ise başka yerlerden konut verilebilecek.
‘YASADA MÜLKİYET HAKKI GÖZ ARDI EDİLİYOR’...
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 2. Başkanı Nusret Suna Reuters’a yaptığı değerlendirmede, “Kentlerimizi dirençli kentlere dönüştürmek için bu çalışmaların yapılması lazım. Ama anladığımız kadarıyla burada mülkiyet hakkı göz ardı ediliyor” dedi ve ekledi:
“Süreci kısaltacak bir adım olduğu doğru ama herkesin anayasal hakları var. Bunları gözardı etmek haksızlık. Hakkaniyetli çözümler bulunmalı. Mülkiyet hakkını yok sayarsınız, istediğiniz her yeri kamulaştırma hakkına sahip olursunuz. Bu da elinizden malınız alınıyor demek. Burada hakkaniyet diye birşey aramak çok zor.”
Rezerv alan kapsamına alınan yerlerdeki ev sahiplerine başka bir bölgeden ev vermenin hak kayıpları yaratabileceğine dikkat çeken Suna, “Elbette kentlerimizin afetlere karşı dirençli kentlere dönüştürülmesi lazım. Ama bunların doğru yapılması gerekir. Geçtiğimiz senelerde bunların örneklerini hep yaşadık. Hiçbir riskli alan olmayan yerler kıymetli olduğu için riskli bölge ilan edildi ama oralar sonradan imara açıldı. Şimdi hükümet ‘işlemleri hızlandıracağım’ diye bu kanunu çıkarıyor ama burada mülkiyet hakkını gözardı etmemek gerek” diye konuştu.
Suna, yasanın TBMM’de kabul edilmiş olmasına karşın, ilgili kısmın tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
KANUN BAŞKA NELER GETİRİYOR?
Öte yandan, TBMM’de kabul edilen kanun kapsamında kentsel dönüşüm ile ilgili süreçlerin yürütülmesi için kanun ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın altında Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulurken; riskli yapı tespiti Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya idarece resen yapılabilecek.
Uygulamada bazı maliklerce veya kiracılarca riskli yapı tespiti yapılmasının engellendiği ve kendi bağımsız birimlerinden tespit için numune alınmasına müsaade edilmediği görüldüğünden, riskli yapı tespitinin, gerekmesi halinde mülki idare amiri tarafından verilecek yazılı izne istinaden yeterli kolluk kuvveti marifetiyle kapalı kapılar veya alanların açtırılması suretiyle yapılabilmesine imkan sağlanacak.
Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince mülkiyetlerindeki taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi talebinde bulunulabilmesi için; bu taşınmazların yapılaşmaya esas arsa metrekaresinin yüzde 30’unun mülkiyetinin devrine muvafakat edilmesi veya aynı miktarın değerinin dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na verilmesi gerekecek.
Alanlarda uygulama süresince imar ve yapılaşma haklarının kısıtlanması ve alandaki yapılara verilen elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetlerin durdurulması konularında Bakanlığa verilen görev ve yetkiler Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından kullanılacak.
Kanunla, dış finansman imkanlarının Cumhurbaşkanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na, krediye ilişkin anlaşmadaki amaca sadık kalınarak kullandırılmasını sağlamak üzere düzenleme de yapıldı.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, özel bütçeli idare olarak teşkilatlandırılırken, Dünya Bankası tarafından finanse edilen kredinin Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na tahsisli olarak kullandırılmaya devam edilmesine yönelik düzenleme yapıldı.
İstanbul Pendik'te giysi toplama kutusuna kıyafet almak için giren çocuk, kutunun içinde mahsur kaldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, çocuğu kutudan kurtararak ailesine teslim etti...
8 yaşındaki Zeynep Sepetçi, kıyafet almak için giysi toplama kutusuna girdi. Kutudan çıkamayan çocuk içerde mahsur kaldı. Sesleri duyan çocuğun annesi Özlem Sepetçi, kızının kutuda mahsur kaldığını fark etti. Anne Özlem Sepetçi'nin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.
SESİNİ ANNESİ DUYDU...
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, çocuğu bulunduğu yerden çıkarmak için çalışma başlattı. Ekipler, kutunun kapağını kırarak mahsur kalan çocuğu bulunduğu yerden çıkardı. Sağlık durumu iyi olan çocuk daha sonra ailesine teslim edildi.
Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Erol Dündar, JTI grubu sigaralara 5 lira zam geldiğini açıkladı. Gelen zamla en düşük sigara 50 lira oldu...
NEREDEN NEREYE; 5 TL'DEN 50 TL'YE ÇIKTI...
Sosyal medya hesabından zam gelen grubun yeni sigara fiyatlarını paylaşan Dündar, "Hayırlı olsun sigaraya bir zam geldi" notunu düştü. Bu zamla birlikte en ucuz sigara 50 lira oldu.
Öte yandan Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, geçtiğimiz ay sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada zammı, "Bir grup sigara çeşidine 5 lira zam geçişi oldu. Diğer gruplara da zam yolda" diyerek duyurmuştu.
Bursa'da bir ev sahibi, yedek anahtar bırakan kiracısının evinden aralıklarla toplamda 400.000 TL değerinde döviz ve ziynet eşyası çaldı. Ev sahibi Ayşegül K. (42), savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı...
5 Eylül'de Kızılcık Sokak'taki bir binada daire kiralayan Ecem Gökçe Seyhan, taşındığı günden itibaren birikimi olan altın ve dövizlerinin azaldığını fark etti. Bu süreçte Seyhan, aynı binada oturan ev sahibinin sürekli eşya yenilediğini görünce durumdan şüphelendi. Durumu erkek arkadaşına anlatıp, yatak odasına kamera koyan Seyhan, daha sonra ev sahibi Ayşegül K.'yi çay içmek için eve çağırdı. Bir süre ev sahibi ile sohbet eden Seyhan ile erkek arkadaşı, kirayı ödemek istediklerini söyledi. Bunun üzerine çift, yüklü miktarda döviz çıkarıp, ev sahibinin görmesini sağlayarak ödedi.
PROGRAM KURAN ÇİFT EV SAHİBİNİ YAKALADI... Çift, daha sonra dışarıya çıkacaklarını belirtti ve Ayşegül K., da evden ayrıldı. Dışarıdaki çiftin cep telefonuna, güvenlik kamerası programından 'Evinize biri girdi' bildirim geldi. Çift, görüntülerden evlerine Ayşegül K.'nin girdiğini ve hırsızlık yaptığını gördü.
TUTUKLANDI... Seyhan'ın ihbarı sonrası Ayşegül K., Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alındı. İfadesinde, kapıyı 'maymuncuk' diye tabir edilen anahtar ile açtığını itiraf eden şüphelinin polisteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Öte yandan Ayşegül K.'nin toplamda 400 bin lira değerinde döviz ile ziynet eşyası çaldığı belirlendi. Ev sahibi Ayşegül K.'nın savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Mersin'de M.T. (50) tartıştığı kardeşi Serap (47), eniştesi Murat (50) ve yeğeni Ferhat Mücahit Akdağ'ı (21) av tüfeği ile öldürüp, kaçtı. Polis ekipleri, kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı...
Dehşete düşüren olay, Anamur ilçesi Göktaş Mahallesi’ndeki Elemanlar Sitesi’ndeki meydana geldi.
M.T. daha önce aralarında husumet olan kız kardeşi Serap Akdağ’ın evine geldi. Burada 2 kardeş arasında başlayan tartışma, kavgaya dönüştü.
M.T., yanındaki av tüfeği ile kardeşi Serap’a, eniştesi Murat ve yeğeni Ferhat Mücahit Akdağ’a ateş etti.
Silah sesini duyanların ihbarı üzerine eve sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. M.T. olay yerinden kaçarken, ekipler 3 kişinin öldüğünü belirledi.
Cenazeler, inceleme sonrası Anamur Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Polis, kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
İstanbul Beyoğlu'nda eşini öldüren kişi aynı silahla kendini de vurarak yaşamına son verdi...
Beyoğlu’nun Yenişehir Mahallesi Direkçibaşı Sokak’ta meydana gelen olayda, psikolojik rahatsızlıklarından ötürü hastanede tedavi gördüğü belirtilen Mehmet B., akşam saatlerinde eve geldi.
Kısa bir süre sonra eşi Şerife B’yi silahla vuran Mehmet B., aynı silahla yaşamına son verdi.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiyenin çalışmasının ardından eve giren sağlık ekipleri, Şerife B. ile Mehmet B’nin hayatını kaybettiğini belirledi.
Olay yerinde yapılan savcılık incelemesinin ardından cenazeler Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerin 1 günlüğüne tatil edildiğini duyurdu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Cumhuriyet Bayramı'mızı Cumhuriyet'imizin 100. yılına yaraşır bir coşkuyla kutladık. Bu coşkuyu paylaşan milletime teşekkür ediyorum. Bu vesileyle 30 Ekim Pazartesi okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerimizin 1 günlüğüne tatil edilmesi kararı aldığımızı bildirmek isterim." ifadesini kullandı.