head
2183026 810x458 75f08
Perşembe, 18 Nisan 2024

Türkiye Haberleri

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "kimileri" dediği bir kesimin "AK Parti bundan sonra ne yaparsa yapsın artık dikiş tutturamaz" dediğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu için AK Parti'ye çağrı da yapan Dilipak "Onu görevden alırsanız, partisi ona sahip çıkar, saldırırlar, İmamoğlu AK Parti’nin başına bela olur ve bir takım yolsuzluk dosyaları açılır ki, ortalık çamur deryasına döner" dedi.

Dilipak: Kimilerine göre AK Parti bundan sonra ne yaparsa yapsın artık dikiş tutturamaz
© Tempo24 Basin Yayin ve Produksiyon Limited Sirketi tarafından sağlanmıştır Dilipak: Kimilerine göre AK Parti bundan sonra ne yaparsa yapsın artık dikiş tutturamaz
Dilipak, "Ve İmamoğlu" başlığıyla yayımlanan yazısında iş adamları için "Güvenmeyin. Onlar için 'gelen ağam, giden paşam.' Mühür kimdeyse onların aşkı onadır" ifadesini kullandı.

Dilipak yazısında şunları kaydetti:

Ve İmamoğlu mazbatasını aldı. Böylece seçimlerle ilgili artık sandık sayılmayacak. Ama ben bu sürecin gerçekten tamamlandığını zannetmiyorum. YSK’da karar bekleyen başvurular var. Henüz YSK son sözü söylemedi. YSK eğer seçimlerin yenilenmesine karar verecek olursa süreç yeniden başlayacak. Gerilim devam edecek. Onun da şu günlerde sonuçlanmasını bekliyorum. Bazı AK Partililer bu kararı şöyle okuma eğiliminde “Mazbatanın verilmesine, seçimlerin yenilenmesine”..

İlk açıklanan sonuçlara göre kazanan İmamoğlu idi. Buna itiraz edildi ve sonunda il seçim kurulu kararını verdi ve İmamoğlu mazbatasını aldı. Ardından İBB’de devir teslim töreni yapıldı. Bakalım bundan sonra o sandık usulsüzlükleri ile ilgililer hakkında nasıl bir işlem yapılacak. Bu rezaletin sorumlularının ortaya çıkartılıp cezalandırılması gerek ki, bundan sonra bir başkası böyle bir şeye teşebbüs etmesin.

Bazı CHP’liler şimdi “Devri Sabık” beklentisi içinde.. İmamoğlu da bu yönde mesajlar verdi.

Bana kalırsa bu işe daha Ocak başından itibaren ecinniler karışmış. Yani bu işin bu hale getirilmesinde büyük bir ihtimalle içimizdeki bir takım kriptolar aktif görev yapmışlardır. Bazıları AK Partici, bazıları CHP’ci gibi gözükmüşlerdir. Birileri günah keçisi olarak deşifre edilmiş, bazıları gizlenmiştir. Bu işin gerçeğinin ortaya çıkartılması en az seçimi kimin kazandığı kadar önemli. Bu kararın verildiği gün ilginçtir AK Parti’nin serveri hacklendi ve internette yayınlandı. Aynı gün AK Partisi seçimlere ilişkin 2 saat süre ile usulsüzlükleri sıralayan bir açıklama yaptı. MHP olağanüstü itirazda bulundu. Bakın aynı gün Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, 31 Mart seçimlerinde belediye başkanı seçilen ancak daha önce KHK ile kamudaki görevlerinden atılmış olmaları dolayısıyla mazbata verilmeyen belediye başkanlarının durumuna ilişkin YSK Başkanı Sadi Güven’e bir mektup yazarak hukukun üstünlüğü ilkesinin demokrasinin en temel şartlarından olduğuna atıf yaparak seçilen adaylara mazbatalarının verilmesi çağrısı yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İBB seçiminin “usulsüzlük” gerekçesiyle yenilenmesi gerektiğini söyleyen AKP’li yetkililere tepki gösterdi. Geçmiş seçimlerden örnekler veren Erkek, “AK Parti’nin açıklamaları böyle devam ederse Erdoğan’ın mazbatası da iptal edilebilir” dedi.

 

Kimilerine göre AK Parti bundan sonra ne yaparsa yapsın artık dikiş tutturamaz. O zaman birileri de yeni bir siyasi oluşum için düğmeye basacaktır. Yani AK Parti içinde bir çözülme için birileri yolsuzluk dosyalarını masaya yatıracaktır. Yeni bir siyasi oluşum için AK Parti’den gidecek isimler, yeni partinin adı ve kurucularının telefonla arandığı gibi haberler ortalıkta dolaşmaya başladı. Birileri sanki “yar bana bir eğlence” der gibi, adeta yangına körükle gidiyor. Bu işin bu kadar uzamasının asıl sebebi bu.

Türkiye’deki belirsizlik süreci içeriden-dışarıdan birilerini umutlandırdı. Mesela, ne alakası var diyeceksiniz ama ABD basını, Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 hava savunma sistemleriyle ilgili tehditler savurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘çok ileri gittiğini’ ileri süren Amerikan medyası “Türkiye’nin bu son hamlesi yanıtsız kalmamalıdır. Cüretkâr bir biçimde Rus hava savunma sistemi alan Erdoğan çok ileri gitti” dedi. Bloomberg ise şunları yazdı:“NATO, yalnızca bir üyesinin güvenliği yerine birliğin ortak güvenliğinin daha önemli olduğunu anlamalıdır. Türkiye F-35 programından çıkarılmalı ve onun üreteceği parçalar diğer proje ortakları tarafından üstlenilmelidir. Donald Trump yönetimi, geçen yıl Rus savaş uçağı ve füze sistemleri alan Çin’e uyguladığı yaptırımların aynılarını Türkiye’ye de uygulamalıdır.” Bloomberg’e göre “Gerekirse ABD İncirlik’ten çekilmeli ve alternatif olarak Ürdün’deki Muvaffak Salti Hava Üssü’nü kullanmalıdır.”

Bu süreç iyi yönetilmedi. Erdoğan sessiz kalmaya çalıştı. Ama artık bu saatten sonra konuşmalı ve sürece müdahale etmeli. Öfkeye gerek yok. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Halkın nabzını iyi tutmak gerek. Bana kalırsa bu süreçte de AK Parti sözcüleri çok konuştular ama “kendilerini halka iyi anlatamadılar”. Sorun şu: Çok şey söylüyorsunuz ama insanların aklında oluşan sorulara cevap vermiyorsunuz. Yani, eski deyimle suali mukadderlere cevap vermezseniz, ağzınızla kuş tutsanız fayda vermez. Eliniz ayağınız boş kalmaz ama tuttuğunuz bir iş de olmaz.

Bir de şu herkese ağzının payını veren, tehdit eden, hakaret eden trollerinizi bir susturun. Bunların sözleri kulağınıza hoş gelse, yüreğinizi soğutsa da bir faydası yok. Bu keskin sirke politikaları küpüne zarar verir. AK Partililer için kabul edilmesi çok zor ve ağır bir sonuç bu. Sonuçta kazanan sadece CHP değil, HDP ve İyi Parti.

Ama artık bunun acısı ile öfkeli tepkiler vermek yerine, hukuk mücadelesi devam ederken, AK Parti biz nerede yanlış yaptık sorusunu sormalı. Parti, genel merkez, teşkilatlarına bakmalı. Grubuna bakmalı, bürokratına bakmalı, çevresindeki iş adamlarına bakmalı, bakanlarına bakmalı.

Bir gözlem: AK Parti konuşarak kaybetti, CHP daha az konuşarak kazandı. Öfke dozu yükselince “etraftaki insanlar dağıldı gitti.” Eğer AK Parti öfkesine yenik düşmezse, bundan sonra CHP’de deprem yaşanacak. Ama AK Partililerin öfkesi CHP’nin zamkı olabilir. Bir tesbit daha, Refah döneminde insanlar oy kullanmak için uçaklarla akın akın İstanbul’a gelirlerdi. Bu seçimde ne havaalanlarında ne de otogarlarda öyle büyük bir hareketlilik yaşanmadı. Bunun bir anlamı yok mu? AK Parti, kendine yakın vakıflara ait öğrenci yurtlarında kalanların oy kullandığı sandıklardaki oylara baksın bakalım, ne görecek. Herkes bu seçimden milletin verdiği dersi almak istiyorsa, bu sonuçlardan karşı tarafı suçlu/sorumlu göstermekten biraz soluklanıp, keşke biraz da “Biz nerede yanlış yaptık” deseler ne iyi ederler.

Bakın, İmamoğlu bir ilçenin belediye başkanı idi. Dün İBB seçimini kazanan bir belediye başkanı idi. Bugün yaşanan süreçten sonra mazbatasını alırken zafer kazanır gibi aldı. Yarın seçim yenilenir ve yine kazanırsa CHP’de liderliğe giden yol açılır. Mazbatası iptal edilir ve tekrar seçilemezse, dün yaşanan sayım tartışması tekrar yaşanır ve İmamoğlu “mağdur” olarak görülür ve yine öne çıkar. İmamoğlu seçim kazanan biri olarak, orada oturursa CHP’de yıldızı parlar. Kılıçdaroğlu’na rakip olur ve partisi yönetimin başını ağrıtır. Sonra bir açığını yakalarsanız görevden alırsınız, kimse de size ses çıkartmaz, partisi de sahip çık(a)maz. Ama onu görevden alırsanız, partisi ona sahip çıkar, saldırırlar, İmamoğlu AK Parti’nin başına bela olur ve bir takım yolsuzluk dosyaları açılır ki, ortalık çamur deryasına döner. İmamoğlu’nun ilk mesajlarının satır aralarında aba altından sopa gösterimi vardı sanki. “Deme derim ha” der gibi idi. Yani, bir “günah dengesi”nden söz eder gibi idi. İmamoğlu geçmiş dönemdeki işleri hakkında kendisinden hesap sorulmasın diye, İBB dosyalarından işine yarayacak bir şeyler bulmaya çalışacaktır. Bu iş adamlarına da güvenmeyin. Onlar için “gelen ağam, giden paşam.” Mühür kimdeyse onların aşkı onadır. Onların satmayacakları kimse yoktur.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, "Arka planda kalma gibi bir durum söz konusu olamaz. Benim yapıma uymaz zaten" dedi. Eşi İmamoğlu'nun Beylikdüzü Başkanlığı sürecinde çalışmalara birebir katkıda bulunduğunu söyleyen Dilek İmamoğlu, "Bu durum Büyükşehir Belediye Başkanı eşi olarak devam edecek. Sorumluluğum çok fazla, bunun farkındayım" diye konuştu.

 

Odatv'den Ayşe Baykal’ın sorularını yanıtlayan Dilek İmamoğlu'nun açıklamalarının bir kısmı şöyle:

Dilek İmamoğlu, nasıl bir “başkan eşi” olacak?

Arka planda kalma gibi bir durum söz konusu olamaz. Benim yapıma uymaz zaten. Ekrem Bey’in Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sürecinde çalışmalara birebir katkılarda bulundum. Bu durum Büyükşehir Belediye Başkanı eşi olarak devam edecek. Sorumluluğum çok fazla, bunun farkındayım. İstanbul 24 saat yaşayan bir şehir. Ve bu canlı şehirde kadınların, çocukların ve engelli insanlarımızın; rahat, güvenli bir şekilde yaşaması ve hayata aktif olarak katılmaları gerekiyor. Bunun için 2015’te kadınların ve çocukların belediye hizmetlerinden eşit derecede hizmet alabilmelerini sağlamak için “Yaşamda eşitlik şartı” sözleşmesi imzalandı.

Çocuklarımızın eğitimi için özellikle kız çocuklarını maddi – manevi destekledik. Çocukların güvende olması için kreşler açtık.

Çocukların hayallerini ve isteklerini yerine getirmelerine olanak sağladık. Çocuk meclisi kurduk. Küçük çocuğu veya evdeki sorumluluğu açısından aktif çalışma hayatına katılamayan kadınlarımız için “İş’te Destek” projesini hayata geçirdik. Engelli vatandaşlarımız için Omurilik Felçliler Derneği’ndeki arkadaşların teklifi üzerine bir günümü tekerlekli sandalyede geçirdim, düşme tehlikesi de geçirdim. Tespit ettiğim tüm eksiklikleri raporlayıp Ekrem Bey’e ilettim. Engelli, kadınlar ve çocuklarla ilgili her projede elimi taşın altına koyarım.

Peki, size iletilen bir sorunu veya projeyi Ekrem Bey’e ilettiniz. O da sıcak bakmadı, ısrar eder misiniz?

Bugüne kadar kestirip attığına hiç şahit olmadım. Ekrem Bey’in şöyle bir özelliği vardır; kendisine proje sunulduğunda artıları ve eksilerini raporlar; iyi faydalı bir şeyse muhakkak destek olur.

Sorunları sizin iletmeniz, çözümlerin hızlı olmasında etkili oluyor mu?

Yok, zannetmiyorum. Ben olmasam da sorunların çözümünde Ekrem Bey aynı hassasiyeti gösterir.

Seçim süreci sizi ve çocuklarınızı nasıl etkiledi?

Yoğunluk açısından soruyorsanız eğer, alışmış bir aileyiz. Ekrem Bey; iş hayatında, ilçe başkanlığı ve belediye başkanlığı yaptığı dönemde de hep yoğunduk zaten. Güzel idare ediyoruz.

 

Çocuklar anneci mi, babacı mı?

Babaların yoğunluğundan dolayı benimle daha çok zaman geçiriyorlar. Erkekler anneci ama kız babacı. Kızımız toz kondurmaz babasına.

Kız çocukları babaya daha düşkün oluyor, sizde de öyle sanırım.

Biz on kardeşiz. Kız çocuğum olmasını çok isterdim. İki oğlumdan sonra başka çocuk düşünmüyorduk. Annem bir kızın olsun muhakkak, derdi bana. Üçüncü çocuğa öyle karar verdik. Ve Allah bize bir kız çocuğu nasip etti. Hiç unutmuyorum; kızım doğduğunda doktorumuz, Ekrem Bey’e dedi ki; “Bu kızı göğsünde büyüteceksin. Sevgiyi annesinden, güveni senden alacak.” Ekrem Bey’in gözleri dolmuştu. Çok başka bir duygu. Beren, hem beni hem babasını tamamladı. Babasının ve evimizin enerji kaynağı, Beren. Kendisi farkında olmasa da böyle bir rolü var. Çocuklarımızın sevgiyi benden, güveni babalarından aldığını söyleyebilirim.

BBW3Z0p 88f1c

Babalarının yoğun çalışma temposundan şikâyetçiler mi?

Bu hususta çok olgun davranıyorlar. “Babamız ülkemiz için güzel şeyler yapıyor, annemiz katkı sağlıyor” düşüncesiyle çok anlayışlı davranıyorlar. Haliyle benim de işimi kolaylaştırıyor bu durum.

Ekrem Bey, İstanbul gibi büyük bir şehrin belediye başkanı oldu. Bir kadın olarak bu durum sizi ürkütüyor mu?

Ekrem Bey’i tanıyorum, biliyorum. Ona olan inancım az olsaydı belki kaygılarım olurdu ama, inancım ve güvenim tam. Biz istediğimiz zaman kendimize özel zamanlar yaratacağımıza inanıyorum. Ülkemizin ve şehrimizin geleceği söz konusu. Ki bizim çocuklarımızın da geleceği bu ülkede. Şımarıklık yapma lüksümüz yok, sorumluluk duygusuyla hareket edeceğiz. Bir kişinin mutluluğu o kadar önemli ki; o bir kişi mutlu olursa herkes mutlu olur, herkes mutlu olursa biz de mutlu oluruz.

Beylikdüzü'nde mi oturacaksınız?

Şimdilik burada oturmayı düşünüyoruz. Burası çok huzurlu bir yer, çok da seviyoruz burada yaşamayı.

Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Hanım’la sizi kıyafet üzerinden karşılaştıran bir paylaşım olmuştu. Siz çok yerinde bir tepki verdiniz. Öncelikle başörtülü bir kadın olarak hassasiyetinizden dolayı tebrik ederim sizi.

Paylaşımı sosyal medyada görünce çok üzüldüm. İnsanları kıyafetine göre yargılamak ne benim, ne de başka birinin hakkı. Ekrem Bey de ben de insanları dış görünüşlerine göre değerlendirmeyiz. Kimsenin kıyafeti diğerini rahatsız etmemeli.

Semiha Hanım’la tanışma fırsatınız oldu mu?

Olmadı ama, bir gün kendisiyle kahve içmek ve sohbet etmek isterim.

Alanya Güneşi

İmamoğlu'ndan Biçer'e ziyaret

Hastanede İmamoğlu izdihamı: Hoş geldiniz hayatımıza!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İl Seçim Kurlu'ndan mazbata alımı sırasında çıkan arbedede cam kesiğiyle yaralanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca hastanede ziyaret etti. İmamoğlu'nu karşılarında gören hastane personeli, hastalar ve vatandaşlar kısa süreli şaşkınlığın ardından İBB Başkanı ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı. Bu sırada bir vatandaşın, ''Hoş geldiniz hayatımıza'' demesi ilginç anların yaşanmasına neden oldu.

PHOTO 2019 04 18 11 45 56 1 be537

ŞİŞLİ / İSTANBUL

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi içerisindeki İl Seçim Kurulu'nda mazbata alımı sırasında yaşanan arbedede kırılan cam nedeniyle elinden yaralandı. Adliyeye en yakın özel hastaneye kaldırılan Biçer, ameliyata alındı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Biçer'i yattığı hastanede ziyaret etti. İmamoğlu'nu karşılarında gören hastane personeli, hastalar ve vatandaşlar kısa süreli şaşkınlığın ardından İBB Başkanı ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı. Bir vatandaş İmamoğlu'na, ''Ben de oyumu verdim, bir fotoğraf hakkım'' deyince, İBB Başkanı'ndan, ''Oy vermesen de isteyebilirsin'' yanıtını aldı. Bir kadın vatandaş da kucağındaki bebeğini, ''Sizi Mustafa Kemal'le tanıştırayım'' diyerek İmamoğlu ile tanıştırdı. ''Başkan selfie'' diyerek İmamoğlu'na seslenen başka bir kadın vatandaş da amacına ulaştıktan sonra, ''Hoş geldiniz hayatımıza'' diyerek desteğini belli etti.

PHOTO 2019 04 18 11 45 57 2 1b27f

''Hepimizin yüzünü güldürdünüz''

İmamoğlu, Biçer'e ziyaretinden önce bir hastanın odasına girerek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kadın hasta da İmamoğlu'na teşekkür ederek, ''Hepimizin yüzünü güldürdünüz. Sizi, Cumhurbaşkanı olarak da görmek istiyoruz'' dedi. İmamoğlu, bu sözlere, ''Önce siz sağlığınıza kavuşun'' şeklinde karşılık verdi. İmamoğlu, daha sonra Biçer'i ziyaretini gerçekleştirdi. İmamoğlu'na ziyaretinden dolayı teşekkür eden Biçer, ''Bugün beni hiçbir şey üzemez'' dedi. Olayın oluş şeklini İmamoğlu ile paylaşan Biçer, ''Ben, en çok Saraçhane'ye beraber gidemememize üzüldüm'' diye konuştu. Aynı zamanda Denizli milletvekili olan Biçer, ''Honaz İlçemizde seçimi 1 oy farkla kazandık. Ancak seçim, yapılan itiraz nedeniyle tekrarlanacak. Siz gelirseniz seçimi kazanırız'' diyerek İmamoğlu'na davet yaptı. İmamoğlu, hastaneden çıkarken de yüzlerce vatandaşla fotoğraf çektirdi.

PHOTO 2019 04 18 11 45 57 1337bPHOTO 2019 04 18 11 45 57 1337bPHOTO 2019 04 18 11 45 57 1337bPHOTO 2019 04 18 11 45 57 1337bPHOTO 2019 04 18 11 45 57 1337b

Niğde’de hemzemin geçitte yük treninin vagonuna çarpan otomobilin sürücüsü Süleyman Küçük (43), hayatını kaybetti.
Kaza, sabahın ilk saatlerinde merkeze bağlı Amas mevkiinde meydana geldi. Süleyman Küçük yönetimindeki 51 HE 930 plakalı otomobil, hemzemin geçitte, yük treninin son vagonuna çarptı. Kazada, otomobilden fırlayan Küçük, yaşamını yitirdi.

kaza b3e74

Küçük’ün cansız bedeni, kaza yerine yapılan incelemenin ardından Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin morguna kaldırıldı.

 

Antalya'da son bir haftada 69 sürücüye modifiye egzozdan 345 bin 690 lira ceza kesildi. Ayrıca alkollü araç süren bin 190 sürücüye 1 milyon 307 bin 358 lira cezai işlem uygulandı.

Antalya'da yapılan denetimlerde modifiye ve alkollü araç kullanan sürücülere ceza kesildi.
Antalya Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, vatandaşın huzur ve güvenini bozacak şekilde modifiye edilmiş abartılı egzoz takılı araç kullanan sürücülere yönelik denetim yapıldı. Son bir haftada 69 araç sürücüsüne 345 bin 690 lira ceza uygulandı.
ARAÇLAR TRAFİKTEN MEN EDİLDİ
Sürücülerden 40'ının sürücü belgesi, ilgili kanun hükümlerince geri alındı. Araçlar da trafikten men edilerek, trafik otoparkına çekildi.
ALKOLDEN BİN 190 KİŞİYE İŞLEM YAPILDI
Denetimde bin 190 sürücüye, alkollü araç kullanmaktan 1 milyon 307 bin 358 liralık cezai işlem uygulandı, sürücü belgeleri ilgili kanun hükümlerince geri alınanlar araç sürmekten men edildi.

İSTANBUL seçimlerinde finale doğru yaklaşıyoruz.

Ama hangi final olduğundan emin değilim. Maltepe İlçe Seçim Kurulu’ndaki sayımın bugün bitmesi bekleniyor. AK Parti’nin daha önce sayılan 400 sandığın Seçim Kurulu’nun gözetiminde sayılmadığı gerekçesiyle yeniden sayılması yönünde başvurusunun nasıl değerlendirileceğini bilemiyoruz. Kabul edilirse 400 sandık yeniden sayılacak, edilmezse tartışması sürecek.

Maltepe’de sayımın tamamlanması üzerine tutanaklar birleştirilecek. İstanbul İl Seçim Kurulu en fazla oyu alan adaya mazbatasını verecek. Şimdiye kadarki sayımlarda Ekrem İmamoğlu önde çıktığı için mazbatasının kendisine verilmesi bekleniyor. Bu arada AK Parti “YSK’ya yapılan olağanüstü itiraz” sonuçlanıncaya kadar mazbatanın düzenlenmemesi için İl Seçim Kurulu’na başvuruda bulundu. İl Seçim Kurulu bu başvuruyu dikkate alabilir ya da kazanan adaya mazbatasını verebilir. Beklenti İmamoğlu’na mazbatanın verilmesi yönünde. Mazbatanın ucu göründü diyebiliriz. Böylece futbol karşılaşmalarından sosyal medyaya kadar uzanan bir yelpazede yaşanan “mazbata” tartışması da sonuca kavuşmuş olacak. Belirsizlik bir ölçüde giderilecek.

 

ÖNCE BAŞKAN OLACAK

Bu arada “Yenilenecek seçime usulsüz seçilen başkanla gidilemez, o nedenle Ekrem İmamoğlu’na mazbata verilmeyecek” şeklinde iddialar gündeme getiriliyor. Konuştuğum hukukçular, bunun mümkün olmadığı görüşündeler. 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 44. maddesinde seçilme yeterliliğini kaybeden başkanın “Başkanlığı düşer” deniliyor. Başkanlığının düşebilmesi için, önce “başkan” olması gerekiyor. Yani Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının düzenlenip önce “başkan” olması gerekiyor. İptal kararı verildiği takdirde düşürülebilmesi için. Tabii YSK seçimleri iptal etmezse, o zaman görevine devam edecek.

YSK dün seçimlerin yenilenmesine karar verilen yerlerde mazbata alıp göreve başlayan yeni belediye başkanlarının başkanlığının düşürülmesine karar verdi. Bu karar Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde uygulandı. 2014’te seçimleri yenilenen Yalova’da da uygulanmıştı.

 

İPTAL TALEBİNİN GEREKÇELERİ

Beklendiği gibi AK Parti, dün İstanbul seçimlerinin yenilenmesi için YSK’ya başvuruda bulundu. AK Parti Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, itiraz dilekçesiyle birlikte üç valiz halinde getirdiği delilleri YSK’ya sundu.

AK Parti’nin YSK’ya sunduğu belgeler arasında neler yer alıyor?

 

1- 19 bin kişinin kamu görevlisi olmadığı halde sandık kurullarında görevlendirildiği öne sürülüyor. Erdoğan’ın milletvekili olduğu Siirt seçimleri, Doğan köyündeki sandıkların yasaya uygun teşekkül etmediği gerekçeyle yenilenmişti.

2- Kısıtlıların oy kullandığı iddiası. Mahkeme kararıyla kısıtlı durumunda olan 2300 kişinin seçimlerde oy kullandığı öne sürülüyor. Bu kişilerin isim, adres seçim bölgesi ve sandık numarası verilerek incelenmesi isteniyor. Kırıkkale’nin Keskin, Artvin’in Yusufeli, Denizli’nin Honaz ilçesindeki seçimler, “kısıtlı seçmen”lerin oy kullandığının tespit edilmesi üzerine iptal edildi.

3- 10 bin 240 tutuklunun hem cezaevinde hem kendi adreslerinde seçmen yazıldığı öne sürülüyor. “Örneğin Silivri Cezaevi’ndeki tutuklu hem orada seçmen görünüyor, hem Kadıköy’deki ikametgâh adresinde seçmen olarak yer alıyor” deniliyor. Cezaevinde oy kullanan tutukluların adına ayrıca ikametgâhlarında da oy kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi isteniyor.

4- AK Parti’nin iptal gerekçelerinden birini de hükümlüler oluşturuyor. 5287 hükümlünün ikametgâhlarına göre düzenlenen seçmen pusulalarında seçmen olarak yer aldıkları belirtiliyor. Örneğin “Isparta cezaevinde yatan hükümlü, ikametgâhındaki seçmen kütüğünde ise seçmen olarak görünüyor” deniliyor. Seçmen kütüklerinde hükümlülerin isimlerinin karşısında kısıtlı şerhinin yer alması gerekirken, herhangi bir şerhe rastlanmadığı ifade ediliyor. YSK’dan hükümlülerin adına oy kullanılıp kullanılmadığının tespiti isteniyor.

İstanbul seçimlerinde kritik bir aşamaya gelindi. YSK’nın vereceği kararın sadece hukuki boyutu olmayacağı artık belli. Çünkü 31 Mart gecesinden bu yana yaşanan itiraz süreciyle, İstanbul seçimleri amacının çok ötesinde bir anlam kazandı. YSK’nın kararı siyaseti yeniden şekillendirecek.

Muratpaşa Belediyesi’nin bir yönetişim sistemi olarak hayata geçirdiği Turunç Masa’da 2019 Mart ayı vatandaş memnuniyet oranı yüzde 86 olarak gerçekleşti.
Muratpaşa Belediyesi’nin alışılagelmiş halkla ilişkiler masalarından çok daha fazlasını sunan ve Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın bir yönetişimi modeli olarak en ince ayrıntısına kadar üzerinde çalıştığı Turunç Masa’da 2019 Mart rakamları belli oldu.
Aralık 2014’te resmen hizmete giren çağrı merkezi, gezici ekipler, sosyal medya, web, basın gibi araçlar üzerinden ilçenin nabzını tutan Turunç Masa, Mart ayında 7 gün 24 saat esasına göre çalışan çağrı merkezi üzerinden 16 bin 630 çağrı aldı, belediye fuayesinde bulunan başvuru masası 30 bin 74 kişiyle iletişime geçti. Koordinasyon merkezi ise aynı sürede 20 bin 54 görüşme gerçekleştirdi.

TURUNÇ MASA 2 3dde7


Bu görüşmeler ve çağrılarla birlikte farklı iletişim kanalları üzerinden Muratpaşa Belediyesi’ne ulaşan istek, öneri ve şikayetlerin 12 bin 950’si başvuru olarak kayıt altına alındı. Kayıt altına alınan başvuruların 194’ü Büyükşehir Belediyesi, CLK Akdeniz gibi kurumlara iletildi. Geri kalan başvurular ise değerlendirilmek üzere belediyenin ilgili birimlerine gönderildi.
Mart ayında en yoğun başvuru, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne oldu. Sadece bu müdürlüğü ilgilendiren 2 bin 494 başvuru alınırken başvuruların konu başlıklarına göre dağılımında evde bakım hizmetleri ve hasta nakil talepleri ön sıralarda yer aldı. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nü 1771 başvuru ile Fen İşleri Müdürlüğü takip etti. Mart ayında nüfusa oranla en fazla başvuru Elmalı Mahallesi’nden gelirken Balbey ve Kızılsaray Mahalleleri onu takip etti. Turunç Masa’da Mart ayı memnuniyet oranı ise yüzde 86 olarak gerçekleşti.

Porland, İstanbul Culinary Cup 2019’un Porselen Ana Sponsoru oldu!
Porland, Türkiye'nin köklü derneklerinden olan Aşçılar Derneği'nin 8. kez düzenlediği Geleneksel Aşçılar
ve Tedarikçiler Buluşması / İstanbul Culinary Cup 2019’un, bu yıl da Porselen ana sponsoru olmanın
heyecanını yaşadı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, çok fazla sayıda Executive Chef ile ulusal ve uluslararası
pek çok tedarikçi firmayı bir araya getiren etkinlik, 13-14 Nisan 2019 tarihlerinde Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın katkılarıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlendi.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul Culinary Cup 2019’un Yarışma Mutfakları Porselen Ana
Sponsorluğunu Porland üstlendi. Organizasyonda göz alıcı stantlarıyla yer alan Porland, Gastronomi
sektörü için en yeni koleksiyonlarından Reaktif Sırlı Özel ürünlerini sergiledi.
Porland, İstanbul Culinary Cup 2019’un Porselen ana sponsoru olmasının yanı sıra, canlı yarışma
kategorileri arasında yer alan Porland Grand Prix Üniversiteler yarışmasında büyük ödül sponsorluğuyla
1, 2 ve 3. olan katılımcılara hediyeler verdi. Tüm yarışmaların ve organizasyonun sunum ürünlerini
sağlayan Porland, Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması’na özel olarak tasarladığı porselen plaketleri ile de
etkinliğe ayrıcalıklı bir değer kattı.
Etkinliğin “Tema Mutfağı: Sokak Lezzetleri” kapsamında ise Porland’ın Executive Chef Cavit Ünal’ın
danışmanlığında düzenlediği “Sokak Lezzetleri Yemek Sergisi” Porland koleksiyonunun en özel tasarım
ürünleriyle sunuldu. Bu özel çalışma, katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü.
Porland, sadece tasarlayıp üretmekle kalmıyor, dünyanın önde gelen şeflerine ilham vermeye de
devam ediyor…

43’üncü Turizm Haftası kutlama programları kapsamında ALKÜ’de “Turizmde Kat Hizmetlerinde İstihdam” konulu bir panel gerçekleştirildi

ALANYA Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ALTSO Turizm Meslek Yüksekokulu tarafından 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası kapsamında “Turizmde Kat Hizmetlerinde İstihdam” konulu bir panel gerçekleştirildi. Düzenlenen panele, ALKÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Uçak, ALTSO Turizm MYO Müdürü Doç. Dr. Özgür Gölge, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Alanya Şubesi 2. Başkanı Kerim Yılmaz, Turizm Danışma Bürosu Temsilcisi İbrahim Saraç, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sirius Delux Otel Genel Müdürü İsmet Ergüleç, Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği (HOTED) Kurucusu, Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Halit Yeni ve HOTED Eğitim Sorumlusu Sema Yürütür’ün konuşmacı olarak katıldıkları programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Uçak, “Özel sektör temsilcileri ve özel sektörün Alanya’mızın gelişmesinde ve kalkınmasında öncü rol oynadığını düşünüyorum” sözleriyle konuşmasına başladı. Uçak konuşmasının devamında, “Tabi ki ülkelerin, milletlerin yüksek refah seviyesine ulaşmasında özel sektörün çok önemli bir rolü vardır. Bu bağlamda turizm sektörünün ülkemizin ekonomik büyümesinde ve kalkınmasında çok önemli bir payı olduğunu, ekonomiden turizmin istihdama da çok büyük katkısının olduğunu biliyoruz. Alanya’da okuyan öğrencilerimizin diğer bölgelere göre daha şanslı olduğunu düşüyoruz. Çünkü sektördeki çok önemli otellere, çok önemli işletmelere çok rahat bir şekilde ulaşabiliyor ve çok sayında kariyer imkânı yakalama fırsatı buluyor. Dolayısıyla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin şanlı olduğuna inanıyorum, çünkü Alanya turizmin önemli merkezlerinden bir tanesidir” diye konuştu.

0677e8da 8012 4cd3 ab8a 812005273c5e d3d72


‘ALKÜ’LÜ ÖĞRENCİLER DE BİZİMLE ÇALIŞYOR’
Ardından panelde “28 yıldır sektörün içeresinde olan birisiyim” diyerek sözlerine başlayan Sirius Delux Otel Genel Müdürü İsmet Ergüleç, “Otelimizde Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nden mezun öğrenciler var. Alanya’da olmak gerçekten büyük bir şans çünkü iş imkânlarına çok yakınsınız. Türkiye güçlü bir turizm ülkesidir. Ülkemizin turizmde çok fazla potansiyeli vardır. Türkiye son yılda ziyaretçi sayısı bakımında dünyada ilk 10 arasındadır” dedi. Ergüleç devamında, “Ülkemizin 2018 yılı verilerine göre 40 milyon turistten 30 milyar dolar gelir elde etti. Bunun yakın gelecekte iki haneler olarak büyümenin devam edeceğine inanıyorum. Ülkemizin alt yapısına baktığımızda sektörün büyümesinde ve gelişmesinde hiçbir engel yok. Ancak bu süreci de doğru yönetmemiz gerekiyor. Alanya Türkiye’nin önemli turizm destinasyonlarından birisidir. Alanya’da 150 bin yatak bulunuyor. Bu sayı Türkiye’de ise 1 milyon 200 bin civarındadır. Alanya’da 300 tesis bulunuyor. Burada yaklaşık 40 bin personel istihdam ediliyor ve yılda 3 milyon ziyaretçi alıyor. Alanya’da şu anda 70’in üzerinde 5 yıldızlı otel var. Bu çok önemli bir sayıdır. Bu aynı zamanda genç iş gücü açısından çok büyük bir potansiyeldir. Antalya genelinde 400 civarında 5 yıldızlı otel bulunurken İspanya’nın tamamında bu sayı 400 değildir” diye konuştu.
Salonda bulunan öğrencilere kendi kariyer süreçlerinden yola çıkarak bilgiler veren Ergüleç, başarılı bir kariyer sürecinde kişinin sahip olması gerektiği özellikleri çalışkanlık, güler yüzlülük, sabır, yenilikçilik, özgünlük, araştırmacılık ve en az bir adet ileri düzey yabancı dil bilmek olarak sıraladı.

ebb91ea4 1d8a 45e3 b407 158b36b31fae dbf17


‘KAT HİZMETLERİ GÖREVLİSİ ÖNCELİKLE GÜVENİLİR OLMALI’
Ardından söz alan HOTED Eğitim Sorumlusu Sema Yürütür ise “Kat Hizmetleri” departmanı hakkında bilgiler vererek bir kat görevlisinin öncelikle güvenilir bir kişiliğe sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Yürütür, “Bizler çalışanlarımız arasından terfi verirken o kişinin kim olduğu, fiziki yapısı, akrabalık dereceleri gibi özelliklere göre değil kişinin işinde ve ahlakında en iyi olanına dikkat ederek önünü açarız” diye konuştu. Yürütür, “Emeklemeden yürünmez” diyerek kariyer merdiveninin basamak basamak çıkılması gerektiğini vurguladı. Yürütür konuşmasının devamında, “Hedefiniz olmalı ama bu hedefinize ulaşmada temelinizi sağlamlaştırarak ilerlemeniz kariyer yolunda sizler için çok önemlidir” dedi.
‘HOUSEKEEPİNG YÜKSELMEK İÇİN ELVERİŞLİ BİR İŞ KOLUDUR’
Son olarak söz alan Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği (HOTED) Kurucusu, Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Halit Yeni ise derneğin faaliyetlerinden bahsederek Housekeeping departmanının açılımı ve avantajları hakkında salonda bulunanlara detaylı bilgiler verdi. Turizmde tercih edilmesi gereken ve yükselme konusunda kolaylık sağlayabilen bir bölüm olduğundan bahseden Yeni, “Housekeeping daha çok kadınların yaptığı bir meslek gibi görünse de hiçbir meslek cinsiyete endeksli değildir. Her mesleği herkes yapabilir” diye konuştu.
Panelin sonunda öğrenciler merak ettikleri soruları panelistlere yönelterek bilgiler aldı. Ardından katılımcılara plaket takdimi yapıldı.

Emirates Havayolları, Türkiye'ye kabin görevlisi alımına geliyor. 19 Nisan tarihinde Antalya'da düzenlenecek işe alım etkinliğinde başvurusu kabul edilenlerin ortalama maaşı 2 bin 660 dolar (15 bin 428 TL) olacak.

 

Bi̇rleşi̇k Arap Emirlikleri'nin havayolu şirketi olan Dubai merkezli Emirates Havayolları uçuş ekibi ihtiyacını karşılamak adına dünya genelinde işe alım etkinlikleri düzenliyor. O işe alım etkinliklerinden biri de Antalya'da kabin görevlisi alımıyla ilgili olacak. Emirates, Antalya Lara'da bir otelde 19 Nisan'da işe alım etkinliği düzenleyecek. Başvurusu kabul edilenler 7 aşamalı eğitimden geçtikten sonra Emirates filosunda yerlerini alacak. Emirates, adayların değerlendirme günü giymesi gerektiği kıyafeti de web sitesi aracılığı ile duyurdu. İşe alım süreci de CV inceleme ve değerlendirme, grup değerlendirmesi, erişim değerlendirmesi, online İngilizce değerlendirmesi ve davranış anketi, web tabanlı final görüşmesi olmak üzere 5 aşamalı olacak.

15 BİN LİRA MAAŞ İLE BAŞLAYACAKLAR, DUBAİ'DE KONAKLAMA DA ÜCRETSİZ

Emirates Havayolları başvurusu kabul edilenlere ekonomi 2 sınıfında işe başladıklarında ortalama 2 bin 660 dolar(15 bin 428 TL) maaş verecek. Çalıştığı uçak tipi büyümesi ve kabin sınıfının değişmesi halinde kabin görevlisinin alacağı maaş da katlanacak. Başvurusu kabul edilenlere Dubai de su, elektrik hizmetleri de dahil olmak üzere mobilyalı konaklama ücretsiz sağlanacak.

Emirates uçuş ekiplerini, Dubai'nin çeşitli yerlerinde yerleştireceği 50'den fazla bina yer alırken, iki / üç meslektaş iki ya da üç yatak odalı bir daireyi paylaşacak. Yılda 30 gün ücretsiz izin hakkı da olacak. Kabin görevlisine bir yıllık ücretsiz yıllık izin bileti de verilecek. Görev uçuşlarında otel konaklama ve havaalanına gidiş ve dönüş şirket tarafından sağlanacak.

Başvuru şartları şöyle:

- Katılma anında en az 21 yaşında olmak

- Ayak uçlarında dururken 212 cm'lik kol erişimi

- Minimum 160 cm yükseklik

- Lise mezunu

- İngilizcede akıcılık (yazılı ve sözlü)

- Emirates kabin görevlisi üniforması içindeyken görünür dövmeler olmayacak

- Sağlıklı bir Vücut Kitle İndeksi (BMI)

BAŞVURUSU KABUL EDİLENLER 7 AŞAMALI EĞİTİM SÜRECİNDEN GEÇECEK

1. Aşama: 8 gün sürecek alıştırma haftasında adayın Dubai'deki ve eğitimi boyunca yeni ortama geçiş sırasında yardımcı olacak ve destek olacak bilgiler sağlanacak

2. Aşama: 13 gün sürecek eğitim boyunca Güvenlik ve Acil Durum Prosedürü Eğitimi, uçak ve yolcuların her zaman güvende olmalarını sağlamak için bilgi ve becerileri sağlayacak eğitimler alacak. Eğitim, Uçak ekipmanı, yangınla mücadele, uçuş sırasında acil durumları ve tahliyeyi kapsayacak.

3. Aşama: 5 gün sürecek eğitim boyunca adaylar Grup Medikal eğitimi, gemideki herhangi bir tıbbi olayı güvenle yönetebilmesi eğitimler alacak. Kanama, yanıklar, acil doğum ve çeşitli tıbbi durumlar gibi konularla ilgili eğitim verilecek.

4. Aşama: 2 gün sürecek eğitimlerde Güvenlik Eğitimi, asılsız davranış, kaçırma ve sabotaj gibi yasa dışı müdahaleleri önlemek ve yönetmek ve ayrıca kişisel güvenlik kaygılarını ele almak için kılavuzlar, beceriler ve teknikler sağlayacak bilgiler verilecek.

5. Aşama: 1 gün süresince İmaj eğitimi verilecek. Adaylar, üniforma standartları, cilt bakımı, makyaj, saç bakımı, tırnak bakımı ve sağlıklı bir yaşam tarzını kapsayacak eğitimler alacak.

6. Aşama: 1 gün süresince adayın uçmaya hazır olup olmadığı test edilecek

7. Aşama: 14 gün süresince aday hizmet eğitimi alacak.14 gün Hizmet Eğitimi, 4 aya kadar bilgi ve becerileri kazandırmak adına iş öğrenme ve geliştirme eğitimi ve 3 gün Hizmet Değerlendirmesi olacak.

Bursa’nın İnegöl ilçesindeki Boğazköy Barajı'nın suları çekilince milyonlarca balık kıyıya vurdu. Vatandaşlar da kıyıya gelerek, çuval çuval balık topladı.
İnegöl’ün Boğazköy Barajı'nda suyun anieden çekilmesiyle balıklar kıyıya vurdu. Kıyıya vuran milyonlarca balık can çekişirken, vatandaşlar çuvallarla balık topladı.

Bazı sürücüler de araçlarını park ederek, balık toplayıp, bölgeden ayrıldı.

8b410b59234c49deeedc1bb734c69aa2 42db5

'MİLYONLARCA BALIK VAR'

Balık toplayan İslam Ahmet, “Sabah işe gidiyorduk. Arkadaşlar aradı 'Balıklar ölüyor' diye. Biz de ellerimizle topluyoruz. Duyanlar buraya geliyor. Bu sabah barajın suyu bir anda azalınca böyle olmuş. milyonlarca balık var” dedi.

Ziyaetttin Murat da, “Duyan geliyor. Biz de geldik, topladık. Sonuçta balıklar ölecek. Bu duruma önlem alınması gerekiyor. Birkaç güne ölürler. Geldik, balık tutuyoruz” diye konuştu.

balik 0478f

 

Artvin'de, Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında 270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise 3'üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nda 85 metre gövde yüksekliğine ulaşıldı.
Türkiye sınırları içerisinde 410 kilometrelik uzunluğa sahip Kuzeydoğu Anadolu’nun en büyük nehirlerinden olan Artvin’deki Çoruh Nehri üzerinde 26 Şubat 2013 tarihinde dönemin Başbakan’ı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından telekonferans bağlantısı ile temeli atılan Yusufeli Barajı ve HES Projesi inşaatı sürüyor.

270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise Çin’deki 292 ve Gürcistan’daki 272 metre yüksekliğindeki barajlardan sonra çift eğrilikli ince kemer baraj tipi kategorisinde 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nda, 558 megawatt kurulu güce sahip santral ile 650 bin nüfuslu bir şehrin elektrik ihtiyacı karşılanabilecek. Türkiye’nin kendi öz kaynakları ile tamamı Türk mühendisleri tarafından inşa edilen baraj projesinde, 85 metre gövde yüksekliğine ulaşıldı.

baraj 1555145509 e224b

100 KATLI GÖKDELENE EŞDEĞER OLACAK

Baraj inşaatında 440 metre temel kotundan başlanarak 710 metre kotuna yükselecek olan 270 metrelik gövde inşa edilecek. Gövde yüksekliği 100 katlı bir gökdelene eş değer olacak Yusufeli Barajı'nda, Artvin'den Edirne'ye 13 metre platform genişliğinde beton yol veya 120 metrekarelik 60 bin adet konutun inşa edilebileceği 4 milyon metreküp beton kullanılacak.

Günde 6 bin 500 metreküp beton dökümünün 3 hava hattı ile taşımalı olarak sürdüğü baraj projesinde gelecek yılın yarısından itibaren su tutulmaya başlanacak, 2020 yılında ise elektrik üretimine geçilecek. 2130 milyon metre küp su depolanacak ve 2.5 milyar liraya mal olması planlanan proje ile günlük 3 milyon lira elektrik enerjisi geliri elde edilecek. Baraj inşaatı nedeniyle sular altında kalacak olan ve 1950 yılında kurulan Yusufeli ilçe merkezi ile 4 köy, yeni yerleşim alanına taşınacak.

dfebff41c109627f57eb6deadefdf507 60991

Artvin’in Yusufeli ilçesinde baraj inşaatında incelemelerde bulunan Devlet Su İşleri (DSİ) Artvin 26’ıncı Bölge Müdürü Celal Tokalak, Yusufeli Barajı’nda 85 metre yüksekliğe ulaşıldığını söyleyerek, 2020 yılının sonunda barajın elektrik üretimine başlayacağını açıkladı. Tokalak, “Yusufeli Barajı’nın gövde yüksekliği 85 metreye çıktı. 2020 haziran ayında, baraj inşaatı tamamlanmış olacak. 2020’nın sonunda ise elektrik üretimine başlanacak. Şu anda baraj inşaatında, karayolları ekipleri ile birlikte 4 bin 500 kişi ve bin 500 iş makinası çalışıyor. 24 saat vardiya sistemi ile Yusufeli Barajı’nda yapım çalışmaları tüm hızıyla sürüyor” dedi.

 017071f51a6c505dbec8d37452e72378 89e02

ÇORUH HAVZASI'NA 143 PROJE PLANLANDI

Bayburt ilindeki Mescit Dağları'ndan doğan ve Gürcistan'ın Batum ilinden Karadeniz'e dökülen Çoruh Nehri, Türkiye'nin en hızlı akan nehridir. Çoruh Nehri'nin Türkiye sınırlarını terk etmeden önceki ortalama debisi saniyede 192 metre küp, yıllık ortalaması ise 6.3 milyar metreküptür. 431 kilometre uzunluğundaki Çoruh Nehri'nin 410 kilometresi Türkiye sınırlarında, 21 kilometresi ise Gürcistan sınırlarında yer almaktadır.

3b3bdaaa3a68e3a4827db12b5183fbe1 2339d

Çoruh Nehri'nin Türkiye sınırları içerisindeki menba kısmındaki Laleli Barajı ile mansap kısmındaki TBMM 85'inci Yıl Muratlı Barajı arasında kurulan santrallerde toplam 2632 megawatt kapasiteyle yılda 8.631 giga watt elektrik üretilecek. Çoruh Havzası'nın yan kolları ile birlikte toplamda 143 adet baraj ve HES projesi ile yılda 14 bin 552 giga watt elektrik üretimi gerçekleştirilmiş olacak.

 

 

31 Mart seçimlerinin ardından AK Parti İzmir İl Başkanı Şengül istifa etti. Şengül "Kimseye kırgın değilim, kimseden bir şey de beklemiyorum. Alkış da beklemiyorum, başarı varsa başarı herkesin olsun, başarısızlık benim olsun" dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül istifasını açıklayarak, "Kimseye kırgın değilim, kimseden birşey de beklemiyorum. Alkış da beklemiyorum." dedi.

Şengül, İzmir AK Parti İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, seçimin ardından gittiği Ankara'da görüşme ve değerlendirmeler sonucunda bir karar aldıklarını, bu kararı paylaşmak için açıklama yaptığını belirtti.

Kurulduğu günden bu yana teşkilatın her kademesinde görev aldığını 14 aydır da partisinin İzmir il başkanı görevinde bulunduğunu dile getiren Şengül, hiçbir kişisel hırs ve beklenti olmadan başarı için mücadele ettiğini vurguladı.

 

"YÜZDE 50'Yİ GEÇMEK GEREKİYOR"

 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi'ne ilişkin nasıl bir çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Şengül, "Daha önce 7 olan belediye sayımız 4'e düştü. Bu son seçimde yüzde 36'yla aldığımız belediyemizi yüzde 46'ya çıkmamıza rağmen kaybettik. Sistem öyle bir hale geldi ki yüzde 50'yi geçmemiz gerekiyor. O yüzden de eski neticeyi sağlayamadık. İlişkilerimizi yürütürken samimiyetle, herkesin dertleriyle dertlenirken yardımcı olmaya ulaşmaya çalıştık." değerlendirmesinde bulundu.

"Kimseye kırgın değilim, kimseden bir şey de beklemiyorum. Alkış da beklemiyorum." diyen Şengül, şöyle devam etti:

"Sosyal medyada bizle ilgili olumlu düşünceleri olan arkadaşlar var. Teşekkür ediyorum. Kendine göre eleştiri yapan arkadaşlar da var. Onları da kendileriyle baş başa bırakıyorum. Kimseye de kızmıyorum. Allah çıktığımız yolda bizi mahcup etmesin. Bu süreç içerisinde beraber olduğum arkadaşlarımdan haklarını helal etmelerini istiyorum."

 

"BAŞARIZLIK BENİM OLSUN"

Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şengül, bir soru üzerine şunları söyledi:

"Hep söylediğim bir şey vardır. İzmir'le ilgili başarı varsa başarı herkesin olsun, başarısızlık benim olsun. Bunu laf olarak söylememiştim. İzmir başarılıdır, başarısızdır ona göre istifa etti, etmedi bunu sorgulamıyorum. Benim kafamda böyle bir şey vardı. Çok zor bir süreçte görev yaptık. Siyasette herkesin kendine göre belli hesabı olabilir. Allah'ın da hesabı var. Başarısızlık varsa ben kendi adıma görevimi yaptım. Tek başımaysa başarısızlık sorun yok. Herkes görevine devam eder. Sadece bana ait değilse devamı gelir. İzmir'le ilgili başarı başarısızlık nereden baktığınıza bağlı. Biz ciddi bir oy artışı sağladık. Tek başına Aydın Şengül almadı. Süreç içerisinde bizim bir sorunumuz olmadı."

Şengül, artık aktif siyaset içinde yer almak istemediğini vurgulayarak, "Dinleneceğiz. Özel iş hayatıma döneceğim. Aktif siyaset istemiyorum. Teklif edilse de affımı isteyeceğim. Genel merkeze ya da başkanımıza kırgınlığımdan değil, onlarla siyaset yapmaktan onur ve gurur duydum." ifadelerini kullandı.

Kütahya'da, aralarında husumet bulunan 2 komşusunu öldürüp, 2 komşusunu da yaralayan Azmi Ö.'nün (61), polisteki ifadesinde, "Hızlı davranmasaydım o, eşimi ve beni öldürecekti" dediği öğrenildi.

Lala Hüseyin Paşa Mahallesi Çinili Çeşme Sokak'ta dün akşam, aralarında husumet bulunan komşularından Hatice Çetin (41) ve Hasan Çetin'i (37) tüfekle vurarak öldüren, Hasret Gezgin (39) ve İsmail Çetin'i (42) yaralayan Azmi Ö., polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.

 

"HIZLI DAVRANMASAYDIM, EŞİMİ VE BENİ ÖLDÜRECEKTİ"

Adliyeye götürülürken çelik yelek giydirildiği gözlenen Ö.'nün polise verdiği ifadesinde, "Olaydan önce park meselesinden tartıştık. Olay günü evimin bodrum katında odun kırıyordum, komşularım araçlarını park etmeye çalışırken, evimin duvarına ve park halinde duran 2 aracıma çarptılar. Dışarı çıktım tartışmaya başladık. Olay kavgaya dönüşünce eşimin darbedildiğini, Hasan'ın da araçtan tüfek almaya çalıştığını gördüm. Ben de aracımın bagajından tüfek alıp ateş ettim. Hızlı davranmasaydım o, eşimi ve beni öldürecekti" dediği öğrenildi.

Çağrı Merkezleri Derneği tarafından açıklanan 2018 Türkiye Çağrı Merkezi Pazar Verilerine göre sektör, ülke genelinde 67 ilde yaptığı yatırım ile istihdama katkı sağlamaya devam ediyor.

Sektörünün bilgi merkezi ve referans noktası olan Çağrı Merkezleri Derneği, her yıl güncelleyerek yayınladığı, Türkiye’de çağrı merkezi sektörüne ışık tutan kaynak niteliğindeki 2018 Türkiye Çağrı Merkezi Pazar Araştırmasının sonuçlarını, 11 Nisan 2019 tarihinde, Raffles Hotel İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı. Müşteri hizmetleri alanında faaliyet gösteren firmaların yanı sıra tüm markaları yakından ilgilendiren bu rapor, sektörün son bir yılını detaylı analizlerle mercek altına alıyor. Çağrı merkezi sektöründe faaliyet gösteren 118 farklı firmayla yapılan anket çalışmaları ve 20 sektör lideriyle gerçekleşen birebir görüşmeler neticesinde oluşturulan rapor, iç kaynak (in-house) ve dış kaynak (outsource) sistemiyle çalışan şirketlerin yanı sıra iki sistemi birlikte kullanan kuruluşları da kapsıyor.

İstihdama katkı devam ediyor

2018 verilerine göre sektörün pazar büyüklüğünün geçen yıla oranla yüzde 21,5’lik bir büyüme ile 6.2 Milyar TL’ye ulaştığı görülüyor. Türkiye genelindeki müşteri temsilcisi sayısının yüzde 5,5 oranında artarak 96 bin kişiye ulaştığı, yönetici ve destek kadrolarla birlikte ise toplamda sağlanan istihdamın 108 bin kişi olduğu açıklandı. 2019 yılına ilişkin çağrı merkezi sektörü istihdam öngörüsü ise toplamda 112 bin kişi olarak açıklandı.

İstihdamın %50’si telekomünikasyon, finans ve kamu çağrı merkezlerinde

Ülke genelindeki istihdam oranlarında birincilik yüzde 26’lık bir oranla telekomünikasyon firmalarına, ikincilik ise yüzde 13’lük bir oranla finans sektörüne gidiyor. İki sektörün sıralaması geçen yıldan bu yana sabit kalırken kamu kurumları ise onunculuktan üçüncülüğe yükseliyor. Yüzde 11’lik bir oran ile finans sektörünü yakından takip eden kamu kurumlarının ardından yüzde 10’luk bir oran ile gıda, tekstil ve beyaz eşya üreticilerinden oluşan tüketim ürünleri sektörü geliyor. Listenin devamında bulunan firmalar ise sırasıyla bilişim (%8), taşımacılık/ lojistik (%6), e-ticaret (%6), enerji/altyapı (%5), sağlık (%5), eğlence/medya (%4), perakende noktaları (%3), konaklama/acente/turizm (%1) ve diğer (%2) olarak sıralanıyor.

1554982831 CMD2 b65ad

Ülkemizde 67 ilde en az 1 çağrı merkezi yatırımı mevcut

3 büyük şehrin dışında kalan diğer Anadolu illerinde çağrı merkezlerine yapılan yatırım oranı yüzde 44 iken, bu yıl yüzde 56’ya yükselmiş durumda. Geçtiğimiz yıl sektörün yüzde 39’unu bünyesinde bulunduran İstanbul’un bu seneki istihdam oranı yüzde 26. Ankara ve İzmir ise sıralamada yer değiştiriyor. Ankara’nın istihdamı yüzde 7, İzmir’in ise yüzde 11 oranında. Ortaya çıkan bu tablo sektördeki istihdam dağılımının, üç büyük şehirden başlayarak diğer bölgelere doğru yayıldığını gösteriyor.

Dijitalleşme ile birlikte çağrı merkezi hizmetleri de sosyal mecralara entegre oluyor

Çağrı merkezlerinde geçtiğimiz yıl 2,5 milyar olan gelen/giden aramaların sayısı, 2018’de 3,2 milyar adete yükseliyor. Gelen aramaların büyük çoğunluğunu ürün/hizmet bilgisi almayı amaçlayan aramalar oluştururken, giden aramaların ise satış/pazarlama amacıyla yapıldığı görülüyor. Gelen aramaların yüzde 38’i ürün veya hizmetler hakkında bilgi almak için yapılırken, yüzde 14’ü teknik destek, yüzde 12’si sipariş ve satın alma, yüzde 16’sı işlem, yüzde 11’i de şikayet yönetimi maksadıyla yapılıyor. Çağrı merkezlerinin hizmet sunduğu geleneksel hizmet kanalı olan telefon ve SMS’in yanısıra, e-mail, sosyal medya, online chat, ve chatbot gibi yeni dijital kanalların kullanımında da her geçen yıl bir artış gözleniyor. Teknoloji hızla gelişirken vatandaşın bilgi alma ihtiyacı değişmiyor ve bu noktada çağrı merkezleri de markalar için en kritik rolü üstleniyor.
Sektördeki ortalama çalışma süresi 3 yıla uzadı
Çağrı merkezlerinde çalışan müşteri temsilcilerinin yüzde 66’sını geçtiğimiz yıl da olduğu gibi kadınlar oluşturuyor. Çalışanların yaş ortalamasının 27 olduğu sektörde, personellerin yüzde 62’si üniversite mezunu; bu sayının geçtiğimiz yıldan bu yana yüzde 12 oranında arttığı görülüyor. Sektörün yüzde 46’sının ortalama çalışma süresinin 3 yıla uzaması ve nitelikli personel sayısının artması da önemli ve sevindirici bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Yabancı dilde verilen çağrı merkezi hizmetleri potansiyelini koruyor
Yabancı dilde hizmet veren müşteri temsilcisi sayısı, önceki yıla oranla yüzde 49 artış göstererek 8500 kişiye ulaştı. Almanca, geçen yıl da olduğu gibi bu sene de çağrı merkezlerinde en çok ihtiyaç duyulan yabancı dillerin başında geliyor. Yaklaşık 8 bin 500 müşteri temsilcisi, tüketicilere yabancı dilde hizmet veriyor. Çalışanların yüzde 41’i Almanca, yüzde 35’i İngilizce, yüzde 8’i Fransızca, yüzde 8’i ise Arapça dillerinde hizmet veriyor.

 

Çağrı merkezi sektörünün güçlü olduğu alanlar şöyle sıralanıyor: Sektör, genç nüfus ve kadın istihdamına öncülük ediyor. Bölgesel ve ulusal ekonomiye katkı sunuyor. Müşteri deneyimini ileri teknolojiyle yönetiyor. Yabancı dilde çağrı merkezi hizmeti potansiyeli taşıyor. Sektörün gelişime açık olan yönleri ise istihdam teşviğinin artarak sürekli hale gelmesi, çağrı merkezi hizmet ihracatının desteklenmesi ve telefon dolandırıcılığı olaylarına karşı alınan tedbirlerin artırılması olarak sıralanıyor.

Çağrı Merkezleri Derneği hakkında:

Çağrı Merkezleri Derneği, Türkiye’de çağrı merkezleri sektörünün gelişimini sağlamaya, faaliyet ve etki alanını genişletmeye yönelik iş/güç birliğini hedefleyen referans kuruluş olmak üzere, Kasım 2008 tarihinde 9 kuruluşun ortak girişimiyle kurulmuştur. Çağrı Merkezleri Derneği, kısa sürede toplam 52 kurumun üyeliğiyle sektörün yaklaşık yüzde 90’ınını temsil eder konuma gelmiştir. Çağrı Merkezleri Derneği, çağrı merkezlerinin faaliyet alanlarını kamuoyuna daha iyi tanıtmayı, sunulabilecek katma değerleri iş dünyasına anlatmayı, mesleki sorunları paylaşmayı, değişik paydaşlar arasında bir iletişim ve uzlaşı platformu olmayı ve sektör problemlerine çözüm getirmeyi amaçlamaktadır. Çağrı Merkezleri Derneği hakkında daha ayrıntılı bilgiyi www.cagrimerkezleridernegi.org adresinden edinebilirsiniz.

 

Xsights Araştırma ve Danışmanlık (www.xsights.co.uk) hakkında

2004 yılında Londra’da kurulan XSIGHTS, analitik düşünce ve sadeliğe inanan bir araştırma şirketidir. Xsights’ın önerileri en sade ve uygulanabilir olmasıyla öne çıkmaktadır. Yapılan tüm analizler, müşterilerimize en faydalı iç görüleri sağlamak için, en uygun istatiksel yöntemlerden faydalanarak yapılmaktadır. Xsights elde edilen verilerden maksimum faydayı sağlamak için, toplanan verilerin dışında, sektör şartları ve makro seviyedeki değişkenleri de hesaba katarak, veriye dayanan önerilerde bulunur. Ulusal ve uluslararası deneyimine dayanarak mevcut gereken eksikliklerin giderilmesi ve güçlü yanların daha fazla öne çıkarılması için yol haritası çıkarmaktadır. Xsights, ulaşılan sonuçların farklı paydaşlara iletilmesi noktasında müşterilerine destek vermekte, araştırma sonuçlarının uygulanabilmesi için çözüm önerileri sunmaktadır.

 

Daha fazla bilgi için:

Selin Oran – PİAR İletişim
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Perakende elektrik sektörüne getirdiği yeniliklerle müşterilerinin hayatını kolaylaştıran CK Enerji Akdeniz Elektrik, ‘e-Devlet’ üzerinden abonelik, borç ve başvuru sorgulama işlemlerini sunmaya başladı. Elektrikle ilgili birçok işlem artık e-Devlet üzerinden çok kolay, hızlı ve güvenli.

CK Enerji Akdeniz Elektrik, tüm kamu hizmetlerine tek bir noktadan erişim imkânı sağlayan e-Devlet Kapısı’ndan müşterilerine hizmet vermeye başladı. e-Devlet uygulaması ile entegrasyon sürecini tamamlayan CK Enerji Akdeniz Elektrik, artık bu sistem üzerinden de abonelik başlatma, abonelik iptali, borç ve başvuru sorgulama hizmetlerini çok daha kolay, hızlı ve güvenli bir şekilde sunuyor.

Erol Değerli 1 f0f08

ELEKTRİKLE İLGİLİ İŞLEMLER E-DEVLET’TE
Müşterilerine en iyi ve en hızlı hizmeti sunmak için çalıştıklarını, toplumun her kesimi için değer yarattıklarını, doğaya ve çevreye saygılı bir şirket olduklarını vurgulayan CK Enerji Akdeniz Elektrik Genel Müdürü Erol Değerli, “Çağımızda zaman kavramı çok değerli. Biz de müşterilerimize hızlı, kaliteli, kolay erişilebilen uçtan uca hizmet deneyimi sunmak adına bir adım daha attık ve elektrikle ilgili birçok işlemi e-Devlet’e de taşıdık.
Bu hizmetimizle birlikte CK Enerji Akdeniz Elektrik müşterileri abonelik başvurusu ya da abonelik iptali gibi işlemleri e-Devlet üzerinden 1-2 dakika içinde yapabilecek. Bu platformdan abonelik yapan ve ödeme bilgilerini görüntülemek ya da borç durumunu sorgulamak isteyen müşterilerimiz de söz konusu işlemlerini e-Devlet üzerinden gerçekleştirebilecek” diye konuştu.

HİÇBİR EK ÜCRET YOK
e-Devlet üzerinden işlem yapan müşterilerinin elektrik hizmetlerinden aynı gün içinde faydalanmaya başlayacağını da kaydeden Erol Değerli, “Bu sistem üzerinden yapılan abonelik başvurularında müşterilerimizin sözleşmelerini kurye ile adreslerine gönderiyoruz. e-Devlet üzerinden hiçbir ek ücret ödemeden, güvenilir bir şekilde elektrik hizmeti alacak olan müşterilerimiz, güvence bedelini de taksitli olarak buradan yatırabilecek” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

Daha fazla bilgi için:
Tolga Meriç
CK Enerji Akdeniz Elektrik Kurumsal İletişim
T: 0242 339 7777
M: 0507 182 5240
@: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

CK Enerji Akdeniz Elektrik hakkında:
CK Enerji Akdeniz Elektrik, 28 Mayıs 2013 tarihinden itibaren “Her an sizinle” sloganıyla Akdeniz bölgesinde perakende elektrik satış şirketi olarak faaliyetlerine başlamıştır. Antalya, Burdur ve Isparta illerini kapsayan Akdeniz bölgesinde yaklaşık 1,7 milyon aboneye hizmet veren CK Enerji Akdeniz Elektrik görevli perakende satış şirketi olarak Türkiye’deki tüm serbest tüketicilere ikili anlaşmalar yolu ile serbest olmayan tüketicilere ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından verilen lisans doğrultusunda ulusal tarifeden perakende elektrik satışı yapmaktadır. www.ckakdeniz.com.tr

Ankara'da masaj salonu tabelalı iş yerlerinde fuhuş yaptıran çeteye yönelik düzenlenen operasyonda, 4'ü polis memuru, 1'i adliye, 1'i de belediye çalışanı 22 kişi gözaltına alındı. Olayla ilgili 4 polis memurunun da arandığı bildirildi.

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca, gelen şikayetler üzerine başlatılan soruşturmada, kentin farklı noktalarında masaj salonu tabelası altından açılan iş yerlerinde fuhuş yaptırıldığı belirlendi. Başsavcılık, bu salonların organize bir şekilde aynı kişiler tarafından işletildiğini ve suç şebekesinin içinde kamu görevlilerinin de olduğunu tespit etti.

 

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Merhum Sakıp Sabancı, vefatının on beşinci yıldönümünde kabri başında yapılan törenle anıldı.

Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki törene merhum Sakıp Sabancı'nın eşi Türkan Sabancı, kızları Sevil Sabancı ve Dr. Dilek Sabancı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ile Sabancı Topluluğu üst düzey yöneticileri ve dostları katıldı. Dilek Sabancı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi ve Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu öğrencileri de törende hazır bulundu.

1554888325 s14 be24c

Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen törende yaptığı konuşmada, “Sakıp Bey aramızdan ayrılalı bugün 15 yıl oluyor. Aradan geçen yıllara rağmen onun hatırası, bizde ve toplumda hala tazeliğini koruyor. Bugün kime sorarsak, Sakıp Bey hakkında değişmeyen ortak kanı, başarılı bir iş insanı olmasının ötesinde, her zaman pozitifliğiyle, güler yüzüyle, çalışma azmiyle, samimi ve dürüst kişiliği ile herkese örnek olduğudur. Tam da bu yüzden, o bugün hala “Türkiye’nin Sakıp Ağası” olarak anılıyor. Sakıp Bey, çalışmanın, üretmenin önemini her fırsatta vurgulardı. “İşinize sahip çıkın. Hangi işi yapıyorsanız, o işin en iyisi olmaya çalışın. İşin büyüğü küçüğü yoktur. ‘İşin en iyisi ve diğerleri vardır’” derdi. Biz de bu anlayışla, bütün gücümüzle Topluğumuza sahip çıkıyoruz ve her zaman iyiyi hedefliyoruz.

1554888353 s2 75a8c
İş hayatından, sosyal kalkınmaya her alanda örnek çalışmalara liderlik eden Sakıp Bey, yeni fikirlere önem veren, çağının ötesini görebilen vizyoner bir liderdi. Bizler de onun bize öğütlediği şekilde, çağımızın gereklerini yakalamak için her zamankinden daha çok çalışıyoruz. Sakıp Bey, pozitif enerjisi, hayata bakış açısı, ileri görüşlülüğü ve liderliği ile bize çok kıymetli bir miras bıraktı. Onun mirasını değerlerimizde yaşatıyoruz ve Sabancı Topluluğu olarak başarıyla yolumuza devam ediyoruz. Bu mirası gelecek nesillere de aktaracağımıza söz veriyoruz” dedi.

 1554888337 s13 393221554888337 s13 393221554888337 s13 393221554888337 s13 393221554888337 s13 393221554888337 s13 393221554888337 s13 393221554888337 s13 393221554888337 s13 39322

Her yıl yayınlanan We Are Social araştırması Türkiye’deki internet kullanımına ilişkin önemli detaylar ortaya koyuyor. 2018 yılında online kanallar üzerinden 11, 5 milyar dolar para harcayan Türkiye’de internetten en çok satın alınan şeylerin başında, 5,1 milyar dolarla seyahat harcamaları geldi. Yine aynı araştırmaya göre ülke nüfusunun yüzde 93'ü yani 76,3 milyonu bir mobil cihaza sahip. Online seyahat pazarındaki büyümede en fazla etkisi olan faktörlerin başında mobil cihaz kullanımının geldiğini belirten biletall.com Ceo’su Yaşar Çelik, mobilden bilet alım oranının yüzde 80 oranına ulaştığını vurguladı.

1554796606 bilet 3 96b35

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2018 itibariyle Türkiye'de internet kullanan bireylerin oranı yüzde 72,9 oldu. Araştırmaya göre her 10 evden 8'i internete erişebiliyor. Türkiye'de internet kullanımı da internetten alışveriş alışkanlığı da artıyor. Bu artış davranışlarımızı da etkiliyor. Eskiden seyahat biletleri için terminallere giderken şimdi ise cebimize giriyor. Rakamlarda bunu gösteriyor. Türkiye’de e-ticaretin yüzde 30’unu oluşturan online seyahat pazarının büyüklüğü Dünya’da 2020 yılında 800 milyar doları aşacağı öngörülüyor. E ticaret arttıkça, alışverişlerimizin mobilleştiğinin altını çizen Çelik,” Önümüzdeki 5 yıl içerisinde seyahat harcamalarının yüzde 40’ı online platformlardan yapılacak. Dijitalleşen dünyada alışverişten giyime, gıdadan mobilyaya kadar hemen hemen tüm sektörler için online kanallardan işlem yapıyoruz. Tüketicilerin internet üzerinden alışveriş yapma noktasında duydukları güvenin artması, bu sektörün büyümesinde en büyük etken” ifadelerini kullandı.

1554796897 IMG 1356 2 3c66f

Avrupa Birliği ülkelerinden en fazla vatandaşlık alan ülkeler sıralaması belli olurken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu sıralamada dördüncü oldu.
Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, Avrupa Birliği vatandaşlık haritasını inceledi. Ajans Press’in Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinden derlediği bilgilere göre, 2017 yılında 825 bin 400 kişi AB vatandaşlığı alırken, bu rakamın içerisinde Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna sahip 29 bin 900 kişi tespit edildi. Bu rakamın yüzdesel bazda karşılığı ise yüzde 3,6 oldu. Türklerin vatandaşlık aldığı ülkelerin başında ise yüzde 50 ile Almanya geldi. Fransa yüzde 17,8, Hollanda yüzde 9,9 , İngiltere yüzde 5,3 ile Türklerin vatandaşlıkta en çok tercih ettiği diğer ülkeler olarak sıralamada yer aldı.AB’den en fazla vatandaşlık alan ilk beş ülke sırasıyla; yüzde 8,2 ile Fas, yüzde 7,1 ile Arnavutluk, yüzde 3,8 ile Hindistan, yüzde 3,6 ile Türkiye ve yüzde 3 oranla da Romanya oldu.


Ajans Press ve PRNet’in yaptığı medya incelemesinde, konuyla ilgili yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. Gerçekleştirilen yazıl basın incelemesinde, vatandaşlık ile ilgili 2017 yılında 20 bin 293 haber yanması tespit edilirken, bu rakam 2018 yılında 21 bin 598 olarak kayıtlara geçti. 2019 yılının içinde bulunduğumuz dilimi itibariyle medyaya yansıyan haber sayısı ise 6 bin 629 oldu.

İzmir'in Çiğli ilçesinde, Mehmet C. boşanma aşamasında olduğu ve ayrı yaşadığı eşi Gülden C.'nin kaldığı kayınpederinin evini pompalı tüfekle bastı. Mehmet C., silahından çıkan saçmaların isabet ettiği kayınpederi ve kayınvalidesi hayatını kaybederken, eşi de yaralandı.
Olay, bugün saat 19.20 sıralarında Çiğli 8790/1 Sokak'ta meydana geldi.

Hatay'da oturan Gülden C. (26), bir süredir anlaşmazlık yaşadığı eşi Mehmet C.'yi terk ederek (32), İzmir'de oturan babasının evine geldi. Hatay'da oturan Mehmet C., iddiaya göre çift boşanma aşamasında oldukları eşi Gülden C. ile barışmak için İzmir'e geldi. Ailesi ile birlikte yaşayan Gülden C.'nin oturdukları evin yakınına gelen Mehmet C., bu sırada evlerine girmekte olan Gülden C., annesi Ayşe (53) ve babası Süleyman Demir'e(40) pompalı tüfekle ardı ardına ateş açtı.

Silahlı saldırıda saçmaların isabet ettiği Ayşe ve Süleyman Demir çifti ile kızları kanlar içerisinde yere yığılırken, Mehmet C. ise hızla olay yerinden uzaklaştı. Silah seslerini duyan çevredeki vatandaşlar, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. 

moz 4bdb5


İhbar üzerine üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Ayşe ve Süleyman Demir'in hayatını kaybettiğini belirledi. Ağır yaralanan Gülden Ceyhan. ise ambulansa alınarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Gülden C.'nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Süleyman Demir ile Ayşe Demir'in cansız bedenleri ise savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, saldırıdan sonra kaçan Mehmet C.'yi yakalamak için çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Mehmet C.'nin yakalanması için polis ekiplerinin çalışmalarını sürdüyor.

Simit satan Ali Kaklıkkaya'nın araba çarpması sonucunda yaşamını yitirmesinin ardından sürücü serbest bırakılınca, oğlu Emre adaletin bu olamayacağını vurgulayarak, karara itiraz edeceklerini açıkladı.
Eskişehir'de S. T.'nin kullandığı otomobil, Şarhöyük Mahallesi Yücel Sokağı'nda Ali Kaklıkkaya'nın kullandığı bisiklete çarptı. Ağır yaralanan Kaklıkkaya, Eskişehir Şehir Hastanesinde müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan sürücü bugün serbest bırakıldı.

EMRE KAKLIKKAYA: DELİLLER YETERİNCE İNCELENMEDİ, ADALET BU OLAMAZ

Yaşananları anlatan Ali Kaklıkkaya'nın oğlu Emre Kaklıkkaya, ''Babam her zaman gittiği yolda giderken, 22 yaşında işe geç kalan bir sürücü çarpıyor. Çarptığı yer ana cadde ya da dört yol falan değil. Sokakta oluyor. En az 80 km hızla gidiyor. Kafatasının arkası kırlıyor, iç organları birbirine giriyor. Maalesef hastanede kaybettik. Biz tüm delilleri sunduk. Yeterli delil toplanmadı dediler. Deliller hakkıyla incelenmedi. Keşif yapılsın dendi. Babamın aracında reflektör yok dediler ancak iki tane vardı. Ayrıca araba kırmızı, çok ilgi çekici. Resmen babamı suçlu çıkarmaya çalıştılar. Böyle bir adalet sistemi olmaz. İnsanlar çok kötü durumda. Bugün karar çıkınca kendimi tutamayıp sosyal medyadan paylaştım. Herkes duysun istedim. Karara itiraz edeceğiz'' dedi.

19-04/09/baba-2.jpg

 baba 1


'BU ÜLKEDE HER NE OLUYORSA HEP GARİBANLARA OLUYOR'

Hayatını kaybeden Ali Kaklıkkaya'nın oğlu Emre Kaklıkkaya, babasına çarpan kişinin serbest bırakılmasına sosyal medyadan yaptığı açıklama ile tepki göstererek, "Benim babam her gün sabahtan kalkar simit satmaya giderdi. 22 yaşında bir çocuk babama sokakta giderken arkadan arabasıyla çarptı ve bugün tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Allah rızası için sesimizi duyurun. Babama vuran şahıs Sabri Türe yalan ifadeler vererek serbest kaldı ben ve kardeşlerim somut deliller vermemize rağmen yeteri kadar ciddiye alınmadı ve yine adalet kötünün yanında oldu. En çokta neye üzülüyorum bu ülkede her ne oluyorsa hep garibanlara oluyor garip babam kazadan hemen sonra acil serviste hayatını kaybetti.. Babama vuran zanlı ise bugün serbest bırakıldı" dedi.

31 Mart Yerel seçimlerinde kazanan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Ak Parti Kepez İlçe Teşkilatı’nı ziyaret ederek, seçim kampanyasını birlikte yürüttüğü teşkilat mensuplarına ve gönüllülere teşekkür etti

31 Mart Yerel seçimlerinde kazanan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Ak Parti Kepez İlçe Teşkilatı'nı ziyaret ederek, seçim kampanyasını birlikte yürüttüğü teşkilat mensuplarına ve gönüllülere teşekkür etti.

Başkan Hakan Tütüncü, 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'ni kazanmasının ardından seçim kampanyasını yürüten Ak Parti Kepez İlçe Teşkilatı Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) görevlileriyle parti binasında bir araya geldi. Başkan Hakan Tütüncü, yaptığı konuşmada, “Teşkilatımızla çok güzel, bereketli bir seçim kampanyasını uyum içerisinde, kardeşliğimizi, dostluğumuzu, yol arkadaşlığımızı güçlendirici bir şekilde tamamladık. Seçim kampanyamıza emek veren, alın teri döken gece-gündüz bizimle birlikte çalışan bütün teşkilat mensuplarımıza ve gönüllülerimize yürekten, gönülden teşekkür ederim. Allah hepsinden binlerce kez razı olsun. Rabbim, bu seçimde bizleri mahcup etmedi. Gayret ettik, çalıştık ve son derecede güzel bir neticeyi elde ettik. Yüzde 50,5 oy oranıyla bu seçimi almış olmanın mutluluğu içerisindeyiz” ifadesini kullandı.

“İlk kez ittifakla yerel seçime gidildi”

Her seçimin, kendi atmosferi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Tütüncü, “Türkiye, demokrasi tarihinde ilk defa bir yerel seçime ittifakla girdi. Yani partilerin yarıştığı değil, ittifakların yarıştığı, 2 kutuplu, 2 bloklu bir seçim sistemini Kepez'de, Türkiye'de ilk defa yaşadık. Seçim değerlendirmemizi, ittifak sistemi üzerinden yaptığımız zaman sağlıklı noktalara ulaşabiliriz.”görüşünü dile getirdi.

“Seçim kampanyasında üzerimize düşeni yaptık”

Ak Parti siyasetinin temelinde milli iradeye saygının olduğunu anımsatan Başkan Tütüncü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla her şeyden evvel bizim, milletimizin ortaya koyduğu tercihe saygı duymak gibi bir sorumluluğumuz var. İkincisi, seçim neticelerinden alınacak dersler de var. Cenabı Allah, Kuran'ı Kerim'de biz müminlere şöyle buyuruyor; ‘Sizin hayır sandığınız şer; Şer sandığınız şeyde hayır vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.' Cenabı Hakk, Tekvir suresi, ayet 29'da ise ‘Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz.' buyuruyor. Biz üzerimize düşeni en güzel şekilde yapacağız. Biz, neticeye tesir edemeyiz. Netice, Cenabı Hakk'ın kader kalemi ile yazdığındadır. Kaderde ne varsa o tecelli edecektir. Bunu asla hatırdan çıkarmayalım. Antalya Büyükşehir Belediyesinde ve bazı ilçelerde alınan seçim neticeleri Ak Partimize gönül vermiş arkadaşlarımızı, bizleri müteessir etmiştir. Hüzünlendik ancak dönüp şuna bakmamız lazım; üzerimize düşeni elimizden geldiğince yaptık mı? Ben yaptığımız kanaatindeyim. Teşkilatımızdaki arkadaşlarımız, adaylarımız, gönüllü kardeşlerimiz ellerinden geleni en iyi şekilde yapmaya gayret ettiler.”

“Niyetimiz halisti, hikayemiz de güzel bitti”

Başkan Hakan Tütüncü, niyeti iyi olanın hikâyesinin iyi bittiğini hatırlatarak, şunları kaydetti. “Bizim de niyetimiz halisti, Allah'ın izniyle hikâyemiz de güzel bitti. Muhalefet, kuyumuzu kazımaya çalıştıkça Cenabı Allah bize başka yerlerde, başka güzellikler nasip etti. Seçimler artık geçmişte kaldı. Biz, asla geriye değil, ileriye doğru bakacağız. Geçmişteki birtakım olumsuzluklarla keyfimizi, huzurumuzu kaçırıp, gelecek motivasyonumuzu da dağıtacak değiliz. Geçmişte bize yapılan birtakım ihanetleri, saygısızlıkları bizden görünüp de başkalarına çalışan bazı kimseleri, onları da zaten zaman ayan beyan gösterecek. İnadına kardeşlik diyeceğiz. Birbirimize daha sıkı sarılacağız. Birbirimizi daha çok seveceğiz ve geleceğe birlikte yürümekten dolayı büyük bir mutluluk duyacağız.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener yaptıkları görüşmenin ardından basın açıklaması yaptı. İkilinin gündeminde İstanbul başta olmak üzere yerel seçimler vardı.
İlk olarak açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

''Türkiye tarihinin en ciddi sorunlarıyla karşı karşıya. Türkiye'nin bir an önce seçim atmosferinden çıkıp kendi temel sorunlarına odaklanması lazım. Çok ciddi sorunlarımız var Türkiye'nin seçim sürecinden süratle çıkması lazım. 31 Mart'ta yerel seçim yaptık belediye başkanı seçtik muhtarları seçtik. Bugün 8. gündeyiz ama hala yerel seçimlerle tartışmalar devam ediyor. YSK kararlarını hukuk güvenliği içinde almak zorundadır. YSK kanunlara uymak zorundadır. İtirazlar oldu. Oyların yeniden sayılmasına yönelik bizim hiçbir itirazımız olmadı. Delil göstermesi lazım gerekçe göstermesi lazım. Kişi itiraz ettim diyor neye itiraz ediyorsun? YSK sandık güvenliğini seçim güvenliğini bozar bir sürecin içine girmiştir. Hakimin tarafsızlığı önemlidir.

İBB adayı, AK Parti Genel Başkanı, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı gizli toplantı yapıyorlar. Niçin? YSK'nın yargıçlarından isteğim ıslak imzalı tutanakların tamamını önünüze koyacaksınız. Seçim yapıldı. Yukarıdan aşağıya seçiyorlar Ekrem İmamoğlu aşağıdan yukarıya Ekrem İmamoğlu. 38 ilçede niçin yeniden sayım? Bu olay bir CHP İYİ Parti Saadet olayı değil bir demokrasi olayıdır. En son bugün aldığımız veriler sandıkların yüzde 92,30'u açıldı ve sayıldı. Saat 08.54 itibariyle 15 bin 722 oyla İmamoğlu yine İBB Başkanı seçilmiş vaziyette.''

itiraz 2


MİLLET AFFETMEZ

Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından söz alan Meral Akşener'in açıklamalarından satır başları:

“1950’den bu yana bu ülkede 2019’a kadar bir birikim sağlandı. Kendisi muhtar olamaz demişti. Bu millet kendisini başbakan seçti. Sonra Cumhurbaşkanı seçti bu sandıktan çıktı. Milli iradeye saygısızlığı bu millet affetmez. Bugün çok vahim bir iş olmaktadır o da şudur biz kazanamazsak sandığın bir anlamı yoktur. Sayın Erdoğan İstanbul’dan çıkan sonuçları kabul etmemekle milletin iradesini yok saymıştır. Bu millet Kenan Evren’i dinledi gitti sandıkları patlattı sayın Özal’ı seçti. Daha sonra Evren ne yapacak endişesi yaşanan Türkiye ve darbenin başını ziyaret ettiği zaman Özal’a başarılar dilemiş bir Evren’den bahsediyorum. Buradan kendisini uyarmak isterim, gidilen yol yol değil. Bu millet kendi iradesiyle alay edene kendisinin iradesini sorgulayana gerçekten sandıkta sağlam bir tokat atar. Bu sefer o kulağı sandıkta koparır. AK Parti kazanıncaya kadar seçim yenilenmesi ancak Güney Afrika cumhuriyetinde olur. Bizim itirazlarımız reddedildi, AKP’den hangi itiraz varsa kabul edildi. Bu heyecanlı arkadaşlarınıza lütfen gem vurun. Türkiye tersi bir durumla karşılaştığında demokrasi perdesini kapatır. Hakimlere sesleniyorum siz AKP’nin SKM ofisi değilsiniz. Erdoğan’ın sözlerini de izmedik. Bir adalet bakanı hislerine göre bir problem var diyor. Türkiye’nin bir an önce normalleşmesi lazım”

Malatya'nın Arguvan ilçesinde 4.0 şiddetinde deprem meydana geldi...

AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, Malatya Arguvan'da saat 20.38'de 4,0 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

DEPREM YERİN 7 KİLOMETRE ALTINDA GERÇEKLEŞTİ

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'nın merkez üssünü Arguvan ilçesi olarak belirlediği 4.0 büyüklüğündeki deprem, saat 20.38'de meydana geldi. Yerin 7 kilometre derinliğinde olan deprem, Arguvan'ın yanı sıra çevre ilçelerde de hissedildi. Kısa süreli paniğe neden olan depremde, ilk belirlemelere göre can ve mal kaybı yaşanmadı.

Gazeteler