MATEMATİKSEL AKILDAN yoksunsak ne çalışacak İŞ ne de yiyecek AŞ olacak...
YKS sonuçları açıklandı. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 2019 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’yla (YKS) ilgili sayısal verileri açıkladı. Buna göre, öğrenciler Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) en iyi performans Türkçede; en düşükse ise fen bilimlerinde gösterildi. Alan Yeterlilik Testleri’nde (AYT) en yüksek ortalamalar coğrafya testlerinde yakalandı.
Adaylar fizik, kimya ve biyolojide 10 sorudan birini bile doğru yanıtlayamadı. AYT matematik testinde ise soruların yaklaşık yüzde 88’i doğru işaretlenemedi. 2 milyon 390 bin 491 adayın girdiği TYT’ de 15 bin aday sıfır çekti.
Sınav sonuçları kimseyi memnun etmedi. Biz bugün15 bin öğrenci neden başarısız oldu ya da neden sayısal derslerde başarılı olamıyoruz konuşmayacağız.
Sınavlarda başarılı öğrencilere bazı önerilerde bulunacağız. Görüşlerine başvuracağımız kişi ise bir eğitimci değil. Tam aksine YKS sınavında dereceye giren başarılı öğrencilerin okumayı düşledikleri Tıp Fakültesini bitirip, zorlu TUS sınavını geçip, alanında Alanya’nın da yakından tanıdığı biri. Farklı ameliyatlara imza atan biri; Op. Dr. Ali DULUM.
--YKS sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde neredeyse her iki senede eğitim öğretim sistemi/ müfredatı değişir. Ülkemizde eğitim nedir, öğretim neyi amaçlar bunları yıllardır yerine oturtamadık. Okula başlama yaşı ile ilgili bile bir kararlılığımız yok. Çocuklarımız uygulanan deneme yanılma projeleri ve uygulamalarla okuldan soğutuldu. Fakat bütün bu eksikliklere rağmen Türk çocukları oldukça akıllı ve aynı zamanda zeki.
--Tercih Dönemi ile ilgili sizin önerileriniz var mı?
Gazete yazılarımda da sık sık değindiğim gibi yepyeni bir dünyanın içerisinde yaşıyoruz. Çocuklarımız hem algılarının hızlı olması hem de öğrenme şekli açısından bizlere benzemiyor. Duyguları, düşünceleri, olayları ele alışları farklı. Evet, bu çocukları biz yetiştirmeye çalıştık ama artık dijital dünyanın bir üyesi haline geldiler. Bizlerden çok dijital ortamdan etkileniyorlar.
Her şeyin kısa bir süre içinde 50 yıl gibi(Hawking'e göre Dünyamızın yüzyılı yok) bambaşka bir şeye evirileceğini düşünürsek meslek seçimi konusunda gençlere belirleyici bir meslek önermek, dikte etmek doğru olmaz.
Ama yine de...
Bence gelecek sürprizlerle dolu. Kimse öngörüde bulunamaz. Gençler özelliklerini artırsınlar. Kendilerini iyi tanısınlar. Neyi yaparken ne ile uğraşırken keyif alıyorlarsa o alana yönelsinler. Biri iyi senaryo yazabilir, biri saatlerce ekran karşısında kalabilir, biri değişik tasarımlar yapabilir, birileri iyi iş fikirleri geliştirebilir, bir iyi sporcu olabilir... gibi. İşini kim iyi yapıyorsa o kişinin aç kalması mümkün değildir. Birey bir konuda kendini iyi yetiştirmişse mutlaka işe girer ama mutlaka. Önce o işin pratiğini öğreneceğiz, uzmanlaşacağız ondan sonra mutlaka para kazanırız.
Gençlerimizin hemen okulu bitirir bitirmez iyi ücretli iş bulacağım diye bir beklentileri var. Bu beklenti gerçek değil. Birincisi gençlerin istediği gibi dolgun ücretli ve kariyerli bir meslek yok. İkincisi öngörülere göre bugün mevcut işlerin yüzde ellisi yakın gelecekte olmayacak. Bu nedenle spesifik/ belirli bir meslek söylemek yanlış.
--Ülkenin ihtiyacı olan alanlar/meslekler var mıdır?
Ülkemizin çok iyi matematikçiye, çok iyi fizikçiye, çok iyi kimyacı... gibi temel alanlarda eğitim alacak öğrencilere ihtiyacı var. İyi bir matematikçiniz yoksa hizmet sektörü dışında bir şey üretemezsiniz, işsizlik sorununu çözemezsiniz. İyi matematikçiniz olmazsa iyi mühendisiniz, doktorunuz, kaymakamınız, savcınız hatta tarihçiniz bile olamaz. Bugün Apple 1trilyon $, Ali Baba 800 milyar$lık işlem hacmi olan şirketler. Bizim böyle şirket kuracak girişimci gençlere ihtiyacımız var. Bu da ancak iyi matematik eğitimi ile olur. Savunma şirketleri, tekloji şirketleri, ilaç şirketleri kuracak akıllara ihtiyaç var.
--Ya sağlık, Tıp?
İnsanlık var oldukça hastalıklar var olacak diye düşünüyorum.İnsan varsa Doktora da ihtiyaç olacak.Ama Tıp Doktoru Space X, Tesla Motor, Bayer gibi şirketleri kurup yönetmekten ziyade çalışan konumundadır.Biz hekimler hasta bakıyorsak bir araştırma yapmıyorsak bilim adamı değilizdir."Klinisyenizdir" bu tabir Prof.Dr.Ahmet Rasim USTA'ya ait. Bence de doğru.Bir hekim olarak bilim adına ne yapıyoruz? Birileri ilaçları buluyor, birileri tahlil isteyeceğimiz makine ve şeyleri yapıyor. Biz o ilaçlar olmadan tedavi uygulayamıyoruz ve tahliller olmadan da teşhise gidecek süreçte emin olamayız.
Ülkelerin kalkınması için bilim adamlarına ihtiyaç var. İkinci Dünya Savaşı sonrası büyüyen bir Alman ekonomi mucizesi anlatılır. Peki, mucize nasıl gerçekleşti? Ona bakıldığı zaman matematik, fizik ve kimyaya dayalı mühendislik ürünlerini görürüz.1980lere kadar bizimle aynı sosyo ekonomik kulvarda olan Güney Kore, bugün gelişmiş ülkelerden biri. Hyundai, Kia, Samsung gibi markaları üreten ülke. Nasıl yaptı bunu? Matematik ve fiziğe dayalı bir ekonomik gelişme ile sözü edilen markaları üretti.
Gelişip kalkınmak istiyorsak evrenin dili MATEMATİĞİ öğrenmek ve öğretmek zorundayız. Türkiye’nin çok iyi matematikçilere ihtiyacı var. Gençler özellikle ilk 1000 yer alan gençler Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji alanlarını seçsin. Devlet ve üniversiteler de bu gençlerin önünü açsın.
Bilim Yoksa Matematiksel akıl yoksa İŞ yok, AŞ yok. Matematik yoksa CEHALET var, YOKSULLUK var...