Türkiye Haberleri
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 416939
Emniyet’ten WhatsApp dolandırıcılığına ilişkin yapılan açıklamada “Mesajı gönderen kişi önce şikayet edilmeli, sonra da engellenmelidir” uyarısında bulundu...
Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (Siberay), vatandaşları WhatsApp dolandırıcılarına karşı uyardı. Dolandırıcılardan gelebilecek örnek mesajı paylaşan Siberay, “Böyle bir durumda panik yapılmamalı, mesajı gönderen kişi önce şikayet edilmeli, sonra da engellenmelidir” dedi.
“ŞİKAYET EDİLMELİ SONRA ENGELLENMELİ” ...
Sosyal medyadan mesaj örneğini paylaşan Siberay'ın iletisinde, ''WhatsApp dolandırıcılığına dikkat! Telefonunuza görseldeki türde gelebilecek mesajlar aldatıcıdır ve dikkate alınmamalıdır. Böyle bir durumda panik yapılmamalı, mesajı gönderen kişi önce şikayet edilmeli, sonra da engellenmelidir.'' ifadeleri kullanıldı.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 216032
Ege Denizi'nde 4,3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi...
Urla ilçesi açıklarındaki sarsıntı, İzmir genelinde hissedildi.
AFAD verilerine göre depremin büyüklüğü 4,3; derinliği ise 5,18 kilometre olarak kaydedildi.
Başta İzmir olmak üzere çevre illerde de hissedilen deprem kısa süreli paniğe yol açtı.
İlk belirlemelere göre can ya da mal kaybı yok.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 479843
Borç yapılandırmada 31 Aralık 2020'de sona erecek başvuru süresi 31 Ocak 2021'e ertelendi...
Devlete olan borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemenin son başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri bir ay uzatıldı.
Söz konusu Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Karara göre, yeniden yapılandırma için son başvuru tarihi 31 Aralık 2020'den, 31 Ocak 2021'e uzatıldı.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 306971
İçişleri Bakanlığı, 'Evlendirme İşlemleri' konulu bir genelge yayımladı. Yeni düzenleme ile evlilik başvurularında ikamet yeri zorunluluğu kaldırıldı...
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü 81 il valiliğine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun imzasıyla 'Evlendirme İşlemleri' konulu genelge gönderdi.
Evlenme işlemlerinin, evlenecek erkek ve kadından birinin oturduğu yerdeki evlendirme memurluğu tarafından yürütüldüğü hatırlatılan genelgede, bu durumun, yerleşim yeri adresi farklı il veya ilçelerde bulunan vatandaşlar açısından zorluklar yaşanmasına ve gerçeğe aykırı adres beyanında bulunulmasına neden olduğu belirtildi.
Genelgede, kişilerin evlenmelerinde engel hallerinin bulunup bulunmadığına ilişkin tespitin, Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) ve Kimlik Paylaşımı Sistemi (KPS) üzerinden yapıldıktan sonra evlendirme memurlukları tarafından 'Evlenme Ehliyet Belgesi' ve evlenmeye ilişkin diğer belgelerin düzenlediği ifade edildi.
"Günümüzde iletişim, ulaşım, şehir içi ve şehirler arası nüfus hareketliliği göz önüne alındığında, kişilerin bulunduğu yerdeki evlendirme memurluğuna müracaat ederek evlenme işlemlerinin yapılmasında herhangi bir sakınca görülmemektir" ifadesi kullanılan genelgede, istenilen il ve ilçeye evlenme başvurusunun yapılabileceği kaydedildi.
Yeni düzenlemeye göre, artık kadın veya erkeğin evlenme müracaatları, birinin oturduğu yerdeki evlendirme memurluğu sınırlarına bağlı olarak gerçekleşmeyecek.
Evlenmek isteyen çiftler, yerleşim yeri ve adres şartı aranmaksızın evlenme müracaatlarını herhangi bir evlendirme memurluğuna (muhtarlıklara yapılan evlendirme başvuruları hariç) yapabilecek.
Evlenme başvuru işlemlerinin, herhangi bir evlendirme memurluğu tarafından yürütülmesiyle bürokrasi ve vatandaşın yükü azalacak, hizmet sunum süreçleri kolaylaşacak.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 214031
İstanbul ve Malatya’dan gelen iki kadın cinayeti haberine Aytemiz Alanyaspor Kulübü’de tepki göstererek “Artık yeter” dedi...
İstanbul’da Aylin Sözer isimli kadın eski sevgilisi tarafından yakılarak öldürülürken, Malatya’da Selda Taş ise uyuşturucu bağımlısı kocası tarafından vurularak öldürüldü. Gelen üzücü kadın cinayeti haberlerine bir tepki de Süper Lig ekibimiz Aytemiz Alanyaspor’dan geldi. Türkiye’deki birçok futbol kulübü aynı paylaşımları yaparak kadın cinayetlerine dikkat çekerken, Aytemiz Alanyaspor’da ‘artık yeter’ diyerek bu cinayetlere tepki gösterdi.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 194678
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinden en çok zarar gören meslek mensupları arasında gazeteciler ilk sıralarda yer alıyor...
KGK COVID-19 RAPORU...
KÜRESEL Gazeteciler Konseyi (KGK) tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de 2020 yılında koronavirüs enfeksiyonuna yakalanan 300’den fazla gazeteciden 20’sinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Dünyada ise kesin rakamlar tam bilinmemekle birlikte uluslararası kuruluşların derlediği bilgiler ışığında, 20 binden fazla gazetecinin koronavirüse yakalandığı, bunlardan 600’ünün hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. 93 gazetecinin virüsten can verdiği Peru’nun ilk sırayı aldığı listede, Türkiye 20 gazetecinin vefatı ile dünyada 8’inci sırada yer alıyor.
KAYBETTİĞİMİZ GAZETECİLER...
Hacı Bozkurt (Adıyaman–DHA), Ferhat Koç (Ankara–Milli Gazete), Hikmet Bakan (Van–ATV–Show TV), Yılmaz Tarancı (Diyarbakır–Dokuzhaber), Cengiz Koncuk (Gaziantep–Amatörce Gazetesi), Ahmet Kekeç (İstanbul–Star), Hasan Can (TRT–Konya Ereğli), Süleyman Usta (Rize–Sarıyer Gazetesi, Çay TV), İbrahim Toru (Şanlıurfa–Kanal Urfa TV), İlhan Erk (Adana–Spor Yazarı), Tevfik Fazlı Doğan (Hatay–Zafer Gazetesi) Akif Çelik (Malatya–ASYMD), Yakup Kocabaş (Antalya Gazipaşa Gündem Gazetesi), Süleyman Şah Gökcan (Muğla-Şah Medya) Hıdır Keleş (Kars-Halk Gazetesi), Sabahattin Kaya (Mardin AA Ömerli Muhabiri), Fethi Şimşek (Burdur-Hürriyet-Burdur FM) İsmail Has (Osmaniye-Haber 80), Ahmet Özcan (Rize-Ardeşenin Sesi) ve Muhammet Arbağ (Osmaniye-TRT).
DÜNYA SIRALAMASI
1. Peru 93
2. Hindistan 51
3. Brezilya 43
4. Ekvador 41
5. Bangladeş 39
6. Meksika 33
7. ABD 25
8. Türkiye 20
9. Pakistan 12
10. Panama 11
11. İngiltere 10
12. Bolivya 9
13. Nijerya 8
14. Afganistan, Dominik, Honduras 7
15. Arjantin, Nikaragua, Venezuela 6
16. Kolombiya, Fransa, Rusya, İspanya 5
17. İtalya 4
DİM: GAZETECİLER SAHADA ÇALIŞMAK ZORUNDA...
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, yazılı açıklamasında gazetecilerin en riskli meslek grupları arasında olduğunu belirterek, “Sağlık çalışanlarından sonra tıpkı güvenlik güçleri ve kurye ve benzeri lojistik işler yapanlar gibi gazeteciler de sahada çalışmak, haber kovalamak ve toplumsal görevini yerine getirmek zorundadırlar. Bu nedenle, sadece Ankara gazetecilerinin öncelikle aşılanması yetmez, tüm gazetecilerin aşılanma programında öncelikli olmasını talep ediyoruz. Kaldı ki, 2020 yılında kaybettiğimiz gazetecilerin büyük çoğunluğu Anadolu’da görev yapan gazetecilerdir. Kaybettiğimiz meslektaşlarımızı rahmet ve saygıyla anıyoruz" dedi.
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 408505
Emniyet Genel Müdürlüğü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamındaki sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili denetimlerde, gidecek yeri olmadığını söylediği halde ceza kesilen vatandaştan özür diledi...
Emniyet Genel Müdürlüğünün (EGM), sosyal medya hesabı Twitter'dan, sokağa çıkma kısıtlaması denetimlerine ilişkin fotoğraf paylaşıldı.
Alanya Güneşi Gazetesi olarak, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Antalya İl Emniyet Teşkilatının hatasını kabul edip düzelttiği bu ulvi davranışını alkışlıyor ve kutluyoruz.
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 283124
İki asker çığ altında kalarak şehit oldu...
Hakkâri'de bir üs bölgesinin kar nedeniyle kapalı yolunun açılması için yürütülen çalışmalar sırasında çığ düşmesi sonucu iki asker çığ altında kalarak şehit oldu...
Bir askerimizin naaşına ulaşıldı,diğer şehit askerimizin naaşına ulaşılmaya çalışılıyor.
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde kar nedeniyle kapalı yolu açma çalışmaları esnasında iki asker çığ altında kaldı. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
– Hakkâri Şemdinli bölgesinde bulunan bir üs bölgemizin kar nedeniyle kapalı yolunun açılması için yürütülen çalışmalar sırasında çığ düşmesi sonucu iki personelimiz çığ altında kalmıştır.
Çığ düşmesi sonucu şehit olan Uzman Çavuş Mehmet Özbent’in acı haberi, İzmir'in Torbalı ilçesinde yaşayan ailesine ulaştı.
BİR ASKERİ ARAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR...
– Bir personelimiz yaralı olarak Yüksekova Devlet hastanesine kaldırılmış, bir personelimizi arama/kurtarma çalışmaları devam etmektedir. Yaralanan personelimiz Yüksekova Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 26 Aralık 2020 tarihinde şehit olmuştur.
– Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 315286
--Elazığ’da 5.3,
--Muğla’da 4.2…
Sabah saatlerinde art arda depremler...
Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki deprem Malatya, Şanlıurfa ve Diyarbakır'da da hissedildi. Süleyman Soylu Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, şu ana kadar olumsuz bir durum olmadığını belirtti.
Elazığ'da gerçekleşen depremden yaklaşık yarım saat sonra Muğla da 4.2'lik depremle sarsıldı.
AFAD, saat 09.37’de Elazığ’da 5.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu. Yerin 16 km derinliğinde meydana gelen sarsıntı Elazığ’ın yanı sıra Malatya, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da hissedildi. Yaklaşık yarım saat sonra Muğla’nın Dalaman ilçesi açıklarında saat 10.13’te 4.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU: ŞU ANA KADAR OLUMSUZ DURUM YOK...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ merkezde saat 09.37’de meydana gelen depremin büyüklüğünü AFAD’ın açıkladığı büyüklük olan 5.3 olarak duyurdu. Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Soylu, 15,94 km. derinlikte meydana gelen depremle ilgili “Şu ana kadar olumsuz bir durum yok. Tüm ekiplerimiz sahada taramalarına devam ediyor. Bilgilendirmeye devam edeceğiz.” dedi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 215672
Yayın hayatına 30 Kasım'da başlayan Olay TV son yayınını yaptı. Kanalın sahibi Cavit Çağlar, "Lisans elimde uygun bir zamanda yeni bir ekiple tekrar başlayabilirim" dedi...
30 Kasım'da yeniden yayın hayatına başlayan Olay TV kapatıldı. Nevşin Mengü'nün sunduğu Ana Haber Bülteni'nde konuşan Olay TV Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar "Olay TV'nin bütün yayın hakları, lisansı Cavit Çağlar'da. Cavit bey, 'Bana iktidardan büyük baskı var. Çok ağır baskı altındayım devam edemeyeceğim' dedi. Hüseyin Köksal buraya yeniden yayın hayatına başlaması için bir sermaye koydu ve birlikte yola çıktılar. Hüseyin Bey, Cavit Bey ile ortaklığını sonlandırma kararı aldı. Çünkü bu yayıncılığı daha fazla sürdüremeyeceğimizi anladık.” dedi.
Nevşin Mengü'nün sunduğu bültende kanalın Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, "Zannediyorum habercilik anlayışımızla ve yaptığımız yayınla bir takım mahfileri rahatsız ettik" dedi.
CAVİT ÇAĞLAR: YENİ BİR EKİPLE TEKRAR BAŞLAYABİLİRİM...
Cavit Çağlar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, kanalın kapanmasını iş ortağı ile aralarında yaşadığı yayın politikasından kaynaklandığını ifade etti. Merkez sağda siyaset yaptığını hatırlatan işadamı Çağlar, kanalın yayın politikasının HDP yayınlarına ağırlık vermesinden duyduğu rahatsızlığı ortağı ile paylaştığını ancak ortak bir noktada buluşamadıklarını kaydetti.
Çağlar şunları söyledi:
Kanalın lisansı elimde uygun bir zamanda yeni bir ekiple tekrar başlayabilirim. NTV'yi kuran benim.
Bursa'da Olay Gazetesi'ni kuran ve 35 yıldır kesintisiz yayın yapan benim. Ben de Olay TV'nin kapanmış olmasından dolayı çok üzgünüm. Yollarımızı ayırdığımız tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum ve başarılar diliyorum.
SOSYAL MEDYA HESAPLARI DEĞİŞTİ...
Kapanan kanalın resmi Twitter hesabının "TVhaberi.com" olarak güncellendiği görüldü.
KILIÇDAROĞLU: ÜLKEMİZ BU KARANLIĞI HAK ETMİYOR...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Olay TV’nin kapanmasına ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden gösterdiği tepkide siyah ekran paylaşarak şu ifadeleri kullandı:
Ülkemiz bu karanlığı hak etmiyor. Aydınlığı mutlaka getireceğiz! #Olaytv
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 216659
Sigaraya vergi ayarı geldi. Maktu vergiler 2021 ilk 6 ay için sabit tutulurken ÖTV yüzde 63'e düşürüldü...
Sigara ve bazı tütün ürünlerinde asgari maktu ve maktu vergi tutarları 2021 yılının ilk 6 ayı için yeniden değerleme oranında artış yapılmazken ÖTV oranı ise yüzde 67'den 63'e düşürüldü.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan bazı mallara uygulanacak ÖTV oranlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararına göre, sigara ve bazı tütün ürünlerinde asgari maktu vergi tutarı 0.4883 TL, maktu vergi tutarı ise 0.42 TL olarak 3 Temmuz 2020'de açıklanan bir önceki tutarlar ile aynı tutuldu.
Yine sigara ve bazı tütün ürünlerinde Temmuz 2020'de yüzde 67 olarak belirlenen ÖTV oranı ise 2021 ilk 6 ay için yüzde 63 olarak belirlendi.
TÜİK verilerine göre tütün ürünleri ve sigara, enflasyon sepetinde ağırlığı yüzde 6.06 olan alkollü içecekler ve tütün kalemi altında yer alıyor. Bu kalemdeki ağırlığın büyük bölümü sigaraya ait.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 517312
İBB UKOME toplantısından, İstanbul'da toplu ulaşıma zam kararı çıktı. Alınan kararla birlikte, taksi, minibüs ve dolmuş ücretlerine yüzde 11 zam yapıldı...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısı, Yenikapı'daki Avrasya Gösteri Merkezi'nde düzenlendi.
2020 yılının son UKOME toplantısının en önemli gündem maddeleri minibüs, taksi ve taksi dolmuş ücret tarifesi ile dolmuş ve minibüsten taksiye dönüşmek isteyen bin taksi plakası teklifi oldu.
TAKSİ, MİNİBÜS VE DOLMUŞ ÜCRETLERİNE ZAM...
Minibüs, taksi, dolmuş ücretlerine yüzde 11 zam önerildi. En kısa mesafenin 2.50'den 2,75 TL'ye, en uzun mesafenin 3.70 TL'den 4 TL'ye çıkması teklif edildi.
Taksi, minibüs ve dolmuş ücretlerine yüzde 11 zam yapılması oy çokluğu ile kabul edildi.
Minibüs ücretlerinde en kısa mesafe 2,50'den 2,75 TL'ye çıktı.
İBB'NİN TAKSİ TEKLİFİ REDDEDİLDİ...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İstanbul’da taksiye dönüşmek isteyen 1000 minibüs ve dolmuş için hazırladığı teklif, UKOME toplantısında reddedildi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 363032
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Yılbaşında uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamalarında otel ve konaklama tesislerinin yılbaşı kutlama programı icra edilmesine, eğlence/balo düzenlenmesine kesinlikle müsaade edilmeyecek" denildi...
İçişleri Bakanlığı, 81 İl Valiliğine Otel/ Konaklama Tesislerinde Yılbaşı Programları konulu genelge gönderdi. Genelgede, daha önce illere gönderilen genelge ile otel ve konaklama tesisleri içerisinde bulunan lokanta, restoranların sadece konaklama yapan müşterilerine hizmet verebilecekleri ve bu faaliyetin devamı sırasında uyulması gereken kuralların belirlendiği hatırlatıldı.
TANITIMLARI YAPILIYORDU...
Genelgede, yaklaşan yılbaşı öncesinde bazı otel/konaklama tesislerince, alınan tedbirlere aykırı şekilde içerisinde yemekli/müzikli eğlence programları da bulunan yılbaşı paketlerinin reklamlarının yapıldığı, satışa sunulduğu, bu durumun da salgınla mücadele amacıyla alınan diğer tedbirlerin sorgulanmasına neden olduğu ifade edildi.
EK TEDBİRLER AÇIKLANDI...
Genelgede, sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanacağı 31 Aralık 2020 Perşembe günü 21.00'den 4 Ocak 2021 Pazartesi günü 05.00'e kadar otel/konaklama tesisleri için alınan ek tedbirler şu şekilde sıralandı:
*Belirtilen süre ve günlerde konaklama amaçlı müşteri kabul edebilecek olan oteller ve/veya konaklama tesislerinde; sosyal izolasyon ile başta fiziki mesafe olmak üzere temizlik ve maske kurallarına aykırı olması nedeniyle yılbaşı kutlama programı icra edilmesine, eğlence/balo düzenlenmesine kesinlikle müsaade edilmeyecek.
*Bu doğrultuda oteller ve konaklama tesisleri, yılbaşında yemekli-müzikli kutlama/eğlence programları yapılacağı yönünde kampanya veya reklam faaliyetlerinde bulunamayacak.
KAYITTAN DAHİ MÜZİK YAYINI YAPILAMAYACAK...
*Bu süre/günlerde oteller ve konaklama tesislerinde disk jokey performansı dahil canlı müzik icra edilmeyecek. Saat 22.00'den itibaren ise otel ve konaklama tesislerinde bulunan restoran, lokanta ve diğer otel salonlarında kayıt dinletilmesi de dahil olmak üzere hiçbir şartta müzik yayınına izin verilmeyecek.
*Yine bu günlerde; otel/konaklama tesislerinde konaklayan müşterilerin kalabalık şekilde bir araya gelmemelerine yönelik tedbirler alınacak. Yemek saatlerinde bu hususa özellikle dikkat edilecek.
*Otel veya konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlarda, Konaklama Tesislerinde Uygulanacak Standartlar ve Tedbirler konulu daha önce illere gönderilen genelge ve Sağlık Bakanlığı Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi ile getirilen tüm tedbir ve kuralların eksiksiz uygulanmasının temin edilmesine yönelik denetim faaliyetleri yoğunlaştırılacak.
KOLLUK KUVVETLERİ OTELLERİ DENETLEYECEK...
*Kolluk kuvvetlerince yürütülecek denetim faaliyetlerinde, Kimlik Bildirme Kanununun ilgili maddesi hükmü doğrultusunda oteller ve konaklama tesisleri tarafından kendilerine yapılan bildirimlerin doğruluğuna ve güncelliğine dikkat edilecek. Otel ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlarda bulunan müşterilerin konaklama için bildirimde bulunulan kişiler arasında olup olmadığı kontrol edilecek.
*Vali ve kaymakamlarca Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27'nci ve 72'nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınacak ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek.
*Belirlenen esaslara aykırı uygulama yaptığı veya eğlence yeri şeklinde faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen otel ve konaklama tesislerine Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ve Turizmi Teşvik Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilecek ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 342849
Elektrik faturasını ödemekte zorluk çeken ve bunun için faturası geciken vatandaşlara müjde EPDK’dan geldi. Elektrik borcu olanın elektriği dini bayramlar ve Cuma günleri kesilmeyecek...
Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz;
--65 yaş üstü,
--Engelli,
--Şehit aileleri ve muharip/malul gazilerin evlerinin elektriğinin 3 ay boyunca kesilemeyeceğini açıkladı.
EPDK Başkanı Yılmaz konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “65 yaş üstü tüketiciler, engelli tüketiciler ve şehit aileleri ve muharip/malul gazilerin elektriği, borcundan ötürü 3 ay boyunca kesilemeyecek.
Mağduriyet oluşmaması için cuma günleri, resmi ve dini bayramlarda ve bu bayramların bir önceki gününde yani arifesinde- elektrik kesme işlemi yapılamayacak.
Bir inşaat bittiğinde, elektrik altyapısını hazır hale getirmeyen dağıtım şirketine ceza verilecek. Kesinti sayı ve sürelerinde iyileştirme yapamayan elektrik dağıtım şirketlerine ceza verilecek."
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 408264
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 yoğun bakım ünitesinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan yangında 9 hasta yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, "Hastanede tedavi görmekte olan 8 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, olayda yaralanan 14 vatandaşımızın tedavilerine çevre hastanelerde devam edilmektedir" açıklamasında bulundu.
Gaziantep Valisi ise olayda kimsenin yaralanmadığını duyurdu...
Gaziantep'te bir hastanede patlama meydana geldi.
Gaziantep'te SANKO Üniversitesi Hastanesi Covid-19 yoğun bakım ünitesinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan yangında 9 hasta hayatını kaybetti.
SANKO Üniversitesi Hastanesinden yapılan açıklamaya göre, hastanenin yeni tip corona virüs (Covid-19) yoğun bakım ünitesinde sabah saatlerinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan ve oksijen sisteminin etkilenmesi sonucu yangın çıktı.
"VEFAT SAYIMIZ 9 OLDU"...
Sağlık Bakanı, Fahrettin Koca sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda hayatını kaybedenlerin sayısının dokuza yükseldiğini açıkladı.
Koca, paylaşımında "Gaziantep’te yoğun bakım ünitesinde meydana gelen elim olay hepimizi üzmüştür. Vefat sayımız 9 oldu. Yangından etkilenen diğer hastalar 112 acil ekiplerimiz tarafından civar hastanelere nakledildi. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Olayı yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. Koca'nın ayrıca Gaziantep'e gittiği bildirildi.
Yangından etkilenme sonucu Mehmet Reşit Saydanoğlu (75), Fethiye Kırca (78), Naciye Ulukütük (56), Abdi Hamzaoğlu (68), Elif Akgül (85), Ökkaş Akbulut (69), Kahraman Taş (71) ve Ali Saffet Kanpolat (64) hayatlarını kaybetti.
GAZİANTEP VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA...
Gaziantep valiliği olaya ilişkin basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, "Özel Sani Konukoğlu Hastanesi yoğun bakım servisinde saat 04.45’te oksijen verilen solunum cihazının patlaması sonucu yangın meydana gelmiştir. Olayın ardından 20 kişilik yoğun bakım servisinde yatan toplam 19 hastadan 8’i hayatını kaybetmiş, 11 hasta çevredeki diğer hastanelere nakledilmiştir. Olayda yangın kaynaklı yaralı bulunmamaktadır.
Olay yerinde ilgili ekiplerimiz gerekli önlemleri almış olup, incelemeler devam etmektedir.
Olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz" ifadeleri kullanıldı.
VALİDEN AÇIKLAMA...
Gaziantep Valisi Davut Gül "Hastalarımız başka hastanelere nakledildi. Vefat edenlerle ilgili savcılık soruşturma yapıyor. Teknik olarak cihazlardan çıkan yangından meydana geldiği görülüyor. Denetimlerde herhangi bir aksaklığın olmadığı bir hastane. Olayda yaralı yok. Söz konusu 14 kişi zaten hastanede hasta olarak yatan kişiler" dedi.
SORUMLULARIN TESPİTİNE YÖNELİK İNCELEMELER SÜRÜYOR...
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili yayınladığı açıklamada "19.12.2020 günü saat 04:45 sıralarında Özel Sani Konukoğlu Hastanesi yoğun bakım servisinde meydana gelen yangın sonucunda hastanede tedavi görmekte olan 8 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, olayda yaralanan 14 vatandaşımızın tedavilerine çevre hastanelerde devam edilmektedir.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığımızca iki Cumhuriyet savcısı adli soruşturmayı yürütmekle görevlendirilmiş olup, olayın çıkış nedeni ve sorumluların tespitine yönelik olarak bilirkişi heyetiyle birlikte olay mahalinde gerekli incelemeler yapılmaktadır.
Cumhuriyet Başsavcılığımızca adli soruşturmaya titizlikle devam edildiği hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerini kullandı.
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gaziantep Valisi Davut Gül," Cihazdan çıkan yangından dolayı patlama oldu. Olayla ilgili incelemelesi savcılığımız ve ilgili makamlar sürdürüyor. Hastalarımız tahliye edildi, tedaviler devam ediyor. Yoğun bakım sıkıntısı çeken herhangi bir hastamız yok" açıklamasında bulundu.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 362304
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, daha önce 4 Ocak 2021'e kadar yapılacağı açıklanan uzaktan eğitimin 22 Ocak 2021' e kadar devam edeceği belirtildi.
Ayrıca okullarda yarıyıl tatili de 25 Ocak 2021 de başlayacak ve üç hafta sürecek.
KARNELER OKULLARDA VERİLECEK...
* 22 Ocak 2021 tarihinden itibaren karne dağıtımları eğitim kurumu yönetimlerince, farklı gün ve zaman dilimlerine yayılarak yoğunluk oluşturmayacak şekilde planlanacaktır.
YARI YIL TATİLİ ÜÇ HAFTA OLACAK...
* 25 Ocak 2021 Pazartesi günü başlayacak yarıyıl tatil süresine ikinci dönemdeki bir haftalık ara tatil süresi de eklenmiştir. 2020 – 2021 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi 15 Şubat 2021 Pazartesi günü başlayacaktır.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 216314
AFAD'ın yaptığı son dakika açıklamasına göre Antalya'nın Manavgat ilçesinde 3.7 büyüklüğünde korkutan bir deprem meydana geldi...
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 133569
Ünlü yazar JK Rowling'in The Ickabog isimli kitabının Türkiye baskısında kullanılacak resimler belli oldu. Binlerce resim arasından seçilen 13 resim ise Alanya BİLSEM öğrencilerinden çıktı...
Alanya BİLSEM'den büyük başarı...
Harry Potter serisinin yaratıcısı JK Rowling, 10 Kasım 2020'de yayınlanan The Ickabog kitabında yer almaları için ömür boyu bir kez The Ickabog'u resmetmek için 7-12 yaşları arasındaki genç sanatçıları davet etti.
Türkiye'deki basılacak olan kitabında kullanılacak olan resimler ile ilgili yarışma ise sonuçlandı.
Binlerce resim arasından "The Ickabog" kitabında kullanılacak olan 34 resimden 13 tanesi Alanya Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencilerinin resimlerinden seçildi.
Başarıyı Alanya medyası ve kamuoyu ile paylaşan , Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yılmaz : " Bu başarıda emeği geçen öğrencilerimizi tebrik eder, Alanya BİLSEM Öğretmenlerimizi kutlarım"dedi.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 596761
Esnafa destek ödemesi altında sadaka dağıtılacak...
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan esnaf destek ödemesi için bekleyiş sürüyor. Corona salgını nedeniyle işverenlere yardımcı olmak amacıyla yapılacak destek ödemeleri ne zaman yapılacak?
umhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısının ardından koronavirüs salgını nedeniyle büyük kriz içerisinde olan esnafa üç ay süreyle kira desteği yapacağı açıklamıştı.
Desteğin ilginç ayrıntıları da belli oldu.
Erdoğan’ın açıkladığı pakete göre, 806 bin 871 gerçek kişi ve 432 bin 567 esnafa 3 ay, ayda 1.000 TL yardım yapılacak. Esnafa yapılacak destek miktarı toplam 5 milyar TL.
Esnaf destek ödemesinden faydalanacak sektörler bir bir sıralarken yardımın büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira olacağı kaydedildi.
Erdoğan yaptığı açıklamada "Esnafımıza kira desteği ile gelir kaybı desteği için hazırlıklara başladık. Ülkemizde basit usule tabi 806 bin 871 vatandaşımız ile kısıtlamalar sebebiyle salgından doğrudan etkilenen 432 bin 567 esnafımız bulunuyor.
Toplam sayısı 1 milyon 239 bin 438 kişiyi bulan bu kesime üç ay süreyle ayda bin lira destek ödemesi yapacağız." demişti.
ESNAF DESTEK ÖDEMESİ KİMLERE YAPILACAK?
Hibe şeklinde verilecek destek ödemesinden taksi, dolmuş ve servis işletmecisi, pazarcı, terzi, oto tamircisi, lokantacı, pastaneci, kadın ve erkek kuaförü, pansiyon, yurt, kreş, düğün salonu işletmecisi gibi kesimler faydalanacak.
DESTEK DEĞİL SADAKA DAĞITILIYOR...
Erdoğan kabine toplantısı sonrası Turizm destekleri için "Hazine taşınmazları üzerindeki turizm tesisleri ile deniz turizmi tesislerinin kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma ve hasılat payları ile ecri misillerin ödeme sürelerini başvuru şartı aramaksızın 1 yıl süreyle erteliyoruz." açıklamasında bulundu.
KDV VE STOPAJ YERİNDE SAYACAK...
Yıl sonuna kadar yüzde 20’den yüzde 10’a indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranının uygulanma süresini 1 Haziran’a kadar uzatıldı.
Benzer şekilde yüzde 18’den yüzde 8’e indirilen iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını da 1 Haziran’a kadar yüzde 8 olarak uygulanmaya devam edilecek.
Öte yandan konaklamadan yeme içmeye, yolcu taşımacılığından bakım onarıma kadar birçok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin süreleri de yine 1 Haziran’a kadar uzatıldı.
Buna göre KDV ve stopaj oranında bir sıfırlama olmayacak.
TÜRKİYE'Yİ KISKANAN ALMANYA'DA DURUM NASIL?
Almanya'da işyerleri 10 Ocak 2021’e kadar kapanacak.
Koronavirüs salgını nedeniyle kapanan iş yerlerinin sabit giderlerini ise yüzde 90 oranında devlet karşılayacak.
Banka, süper market ve eczane gibi önemli ve ihtiyaç duyulan yerler açık olacak.
Hükümet önlemlerden etkilenen şirketleri ayda toplam 11 milyar euroluk paketle destekleyecek.
İşyerlerinin ayda 500 bin euroya kadar sabit masraflarının yüzde 90’ını karşılayacak.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 512040
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısının ardından yaptığı son dakika açıklamasında yeni corona virüsü destek paketini duyurdu. Erdoğan, "İş yeri kira olan esnafımıza üç ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız" dedi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Aralık Perşembe saat 21'den 4 Ocak saat 5'e kadar 4 gün boyunca sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağını duyurdu...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından gündeme ve Coronavirüsle mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu. Yıl sonuna kadar yüzde yirmiden yüzde ona indirilen gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranının 1 Haziran'a kadar uzatıldığını ifade eden Erdoğan, “Esnafımıza kira ve gelir kaybı desteği için hazırlıklara başladık” dedi.
Yılbaşında uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Sokağa çıkma kısıtlaması 31 Aralık Perşembe saat 21'den 4 Ocak saat 5'e kadar kesintisiz uygulanacaktır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan şunları söyledi:
"Son dönemde ABD ve Avrupa'da ülkemize yaptırım söylemlerinin artmış olması üzüntü vericidir. Halbuki Türkiye, Avrupa'dan yıllardır söz verdiği tam üyelik sözünü yerine getirmeyi beklemektedir. Biz komşularıyla ya da herhangi bir ülkeyle çatışma içinde olmak isteyen bir ülke değiliz. Kimsenin hakkına el uzatmadığımız gibi kimsenin de hakkımıza el uzatmasına izin vermeyiz.
Nerede bir haksızlık ve ya zulüm varsa tepkimizi ortaya koyarak, adaletin tesisi için tavrımızı ortaya koyuyoruz. Ay yıldızlı al bayrağımız, dünyanın 4 bir köşesinde adalet, özgürlük ve hukuk mücadelesini temsil ediyor.
KARABAĞ ARTIK ŞANLI BİR ZAFERİ İFADE EDİYOR...
Türkiye ve Azerbaycan bu hissiyatla öz kardeş olarak selamlaşmış ve yepyeni bir köprü inşa etmiştir. Azerbaycan, 44 gündür süren vatan muharebesini zaferle taçlandırmıştır. Dağlık Karabağ'ın vatan hasreti son bulmuştur. Karabağ artık donmuş bir ihtilafı değil, hakkın batıla galip gelmesi sonucunda kazanılmış şanlı bir zaferi ifade ediyor.
Azerbaycan Bayrağı, 30 yıllık bir aranın ardından gururla dalgalanıyor. Bakü sokaklarında ellerinde, arabalarında ve balkonlarında Türkiye Azerbaycan bayrağı taşıyan Azerbaycanlı kardeşlerimizin coşkusuna biz de ortak olduk. Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı topraklarında yeniden imar ve kalkınma projelerini değerlendirdik. Artık pasaport yok, kimlikle Azerbaycan'a gidip geleceğiz. Değerli kardeşim Aliyev'e selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Vatan, bayrak uğruna hayatını kaybeden Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Boral tan faciasında, tek parti CHP'sinin tarihimize sürdüğü utanç lekesini temizlemeyi bahşettiği için hamd ediyorum.
TBMM'DE 2021 BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ...
TBMM'de sürmekte olan 2021 yılı bütçe kanunları görüşmelerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Her küresel kriz döneminde olduğu gibi ülkemiz ekonomisiyle ilgili olumsuz değerlendirmeler yapılırken, hep biz farklı yaklaşımlar içerisinde olduk.
Biz Türkiye olarak bu süreçten güçlü bir şekilde çıkacağımızı söylemiştik. Daha önce ülkemizle ilgili olumsuz tablolar çizen kurumlar, değerlendirmelerini bizim dediğimiz yere getirmeye başladılar. Üretimin ticaretin ve finansın tek merkezli hale dönüşmesinin sıkıntıları pandemide daha iyi göründü.
TL İLE TASARRUF İÇİN TEŞFİK...
Salgının ülkemizde görülmeye başladığı günden itibaren tüm vatandaşlarımızla birlikte, esnafımızın ,tüccarmızın, iş insanlarımızın yanında olduk. İstihdam ve üretimi desteklemek için kredi imkanlarını genişletmeye yönelik pek çok paketi hayata geçirdik.
Gençler ve kadınlar başta olmak üzere her kesimde istihdam oranlarını çok daha yukarı seviyelere çekecek politikalara öncelik vereceğiz. Halkımızın tasarruflarını Türk Lirası olarak değerlendirmesini teşfik etmek istiyoruz. Bu amaçla Türk Lirası mevduat stopaj oranlarını düşürmüştük. Bu oranlar Mart sonuna kadar uygulanmaya devam edecek. Salgın sürecinde bankacılık sektörümüz sağlıklı yapısını koruyarak çalışmaya devam etti.
Ülkemiz, güçlü bankacılık sistemi sayesinde tüm yatırımcılara ihtiyaçları olan desteği sağlayabilecek potansiyele sahiptir. Geçtiğimiz hafta itibarıyla bankalarımızın döviz açık pozisyonu bulunmadığı gibi sektörde 3,2 milyar dolarlık döviz pozisyonu fazlası vardır. Geçmişte enflasyonla nasıl baş ettik ve tek hanelere düşürdüysek şimdi bunu tekrar sağlayacağız. Faizlerin piyasa şartlarında makul seviyelere inmesi için çalışıyoruz.
ESNAFA DESTEK...
Yıl sonuna kadar yüzde yirmiden yüzde ona indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranını 1 Haziran'a kadar uzatıyoruz. Benzer şekilde yüzde on sekizden yüzde sekize indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranında 1 Haziran'a kadar yüz de sekiz olarak uygulamaya devam edeceğiz. Birçok sektörde yaptığımız KDV indiriminde de 1 Haziran'a kadar uzatmaya gitti. Esnafımıza kira ve gelir kaybı desteği için hazırlıklara başladık.
İş yeri kira olan esnafımıza büyükşehirlerde aylık 750 lira diğer şehirlerde ise 500 tl kira yardımı yapacağız. Önümüzdeki üç ay boyunca esnafımıza toplamda beş milyar tl bir hibe desteği vermeye planlıyoruz.
4 GÜNLÜK YILBAŞI KISITLAMASI KARARI...
Yerli aşı üretimiyle ilgili çalışmalarda yakından takip ediyoruz. İnşallah bahar aylarında kendi aşımıza ulaşarak çok daha yaygın bir aşılama dönemine geçeceğiz. Sokağa çıkma kısıtlaması 31 Aralık Perşembe saat 21'den 4 Ocak saat 5'e kadar kesintisiz uygulanacaktır.
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çoğunun bizden daha kötü durumda olması Türkiye'nin salgınla mücadelede ileride olmasının kanıtıdır."
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 408275
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ; yaklaşık 4 saat süren kabine toplantısının ardından Pandemi döneminde alınan tedbirlere dair açıklamalarda bulundu.
Bu tedbirlerden en belirgin olanından biri de sokağa çıkma kısıtlamasına dair idi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan : "Sokağa çıkma sınırlaması 31 Aralık perşembe saat 21.00'den, 4 Ocak saat 05.00'a kadar kesintisiz uygulanacaktır." dedi.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 283954
İki aylık buzağıya tecavüz ederken yakalandı, savcı ‘kovuşturmaya gerek yok’ dedi...
Sapıkları cesaretlendiren karar!
İki aylık buzağıya cinsel saldırıda bulunduğu DNA örnekleriyle kesinleşen G.E. hakkında, 'mala zarar verme' suçu oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Buzağının sahibi Abdulkerim Gürbüz, 67 yaşındaki zanlının ceza almasını isterken, Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Avukat Alev Arsan da kararın hatalı olduğunu ve suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Olay, geçen ağustos ayında Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde yaşandı. Hayvancılık yapan Abdulkerim Gürbüz, arkadaşıyla birlikte piknik için hazırlanırken hayvanlarına yem ve su vermek için ahıra gitti. Ahırın kapısının açık olmasından şüphelenen Gürbüz, içeri girdiğinde G.E.’nin iki aylık buzağıya cinsel saldırıda bulunduğunu gördü. Ahıra giren Gürbüz’ü gören G.E., panikleyerek pantolonunu çekmeye çalıştı.
ALINAN DNA’LAR UYUMLU ÇIKTI...
Jandarma ekipleri tarafından gözaltına G.E. suçlamayı kabul etmedi. Şüpheli, kümes hayvanlarına zarar veren köpeğe bakmak için ahıra girdiğini ileri sürdü. Şüpheli G.E’den ve buzağıdan alınan örnekler ise Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderildi. Gelen sonuçlarda G.E.’nin DNA’sıyla buzağıdan alınan DNA’nın uyumlu olduğu belirtildi.
CEZA VERİLMEDİ...
Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı, G.E.’nin ‘mala zarar verme’ suçunu işlemediğini, Hayvanları Koruma Kanunu’na göre idari para cezasıyla cezalandırılmasına, kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Karara, buzağının sahibi Abdulkerim Gürbüz ve hayvan severler tepki gösterdi.
CİNSEL SALDIRI AÇIK VE NET...
Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Avukat Alev Arsan ise kararın hatalı olduğunu belirterek şunları söyledi: Jandarma Kriminal Laboratuvarı tarafından alınan swap örneklerinde şüpheli G.E.’nin DNA örnekleriyle, buzağıdan alınan örneklerdeki DNA örnekleri eşleşiyor. Yani şüpheli tarafından buzağıya cinsel saldırıda bulunulduğu açık ve net olarak belgeleniyor. Biz bu hatalı karara, itiraz ettik, eksik yapılan nitelendirme nedeniyle de konut dokunulmazlığının ihlali ve hayasızca hareketler suçundan dolayı ek suç duyurusunda bulunduk.
Böyle bir olay yaşadığı için çok üzgün olduğunu belirten Abdulkerim Gürbüz, “Buzağıma G.E.’nin cinsel saldırıda bulunduğunu gördüm. Savcılık tarafından bunun cezasının olmadığı bildirildi. Şahsın, ceza almasını istiyorum ki kimseye bir daha bu eylemi yapamasın” dedi.
Alanya Güneşi Haber merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 598652
Samsun'da kahreden İntihar: Eline İŞ- AŞ Yazıp Yaşamına Son Verdi...
Ekonomik kriz vatandaşı içinden çıkılamaz hale getirirken, Samsun'da eline iş-aş yazan şahıs, kendini boynundan asarak intihar etti.
Samsun'un Canik ilçesi Kuzeyyıldızı Mahallesi Çiftlik Caddesi üzerinde işsizlik nedeniyle intihar olayı meydana geldi. İMKB lisesi önünde bir vatandaş eline iş-aş yazarak kendini asarak intihar etti. intihar eden şahsın 45 yaşındaki M.I olduğu öğrenilirken polis ekiplerinin yaptığı incelemelerde şahsın intihar etmeden önce bir eline "İŞ-AŞ" diğer eline ise 14 Nisan 2020 tarihinde hayatını kaybeden Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Haydar Baş'ın ismini yazdığı öğrenildi.
İNTİHAR'A SORUŞTURMA...
Şahsın üzerinden ayrıca intihar notu çıkarken, olay yerine sevk edilen 112 Acil Servis ekipleri tarafından Samsun Eğitim ve Aratşırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
2022'DE 47 MİLYONLUK UÇAK TESLİM ALINACAK...
Cengiz Holding, 2022'de teslim almak üzere 6X siparişi veren ilk Türk firma oldu. Koç Holding, Limak, Palmalı (2 tane), Socar, Sorena ve Acıbadem Holding halen Falcon 7X kullanıyor. Çift motorlu, uzun menzilli uçak projesi, Şubat 2018'de başlamıştı. İmalatçının 5X projesinde motor sorunu yaşaması üzerine Dassault mühendisleri gövdeyi bir metre uzatarak 6X uçağını geliştirmişti.
MEHMET CENGİZ'İN UÇAĞI 16 YOLCU ALABİLİYOR...
Yeni jet, 10 bin 186 kilometre menziliyle İstanbul'dan New York'a hatta Brezilya'ya kadar direkt uçabiliyor. 6X'in hızı saatte 1100 kilometreyi aşıyor. Dassault uzun menzilli uçak projesine 2018'de başladı. 5X'te yaşanan motor sorunun ardından gövde 1 metre daha uzatılarak 6X geliştirildi. 6X test uçuşlarına gelecek yıl başlayacak. Sınıfının en geniş kabinine sahip 6X, 16 kişiye kadar yolcu alabiliyor. Kabin yüksekliği 1.98 metre, genişliği ise 2.58 metre. 30 yan pencerenin yanında tavanda da sıradışı bir penceresi bulunuyor. Jetin fiyatı 47 milyon dolar (yaklaşık 368 milyon 118 bin TL
MEHMET CENGİZ KİMDİR..
Sözcü Yazarı Çiğdem Toker, Cumhuriyet'te “Miletin a…. koyacağız” sözüyle ünlenen ve son olarak Cerattepe’deki bakır madeni projesiyle şimşekleri üzerine çeken AKP döneminin ‘gözde’ işadamlarından Mehmet Cengiz’in önlenemeyen ‘yükseliş’ini bakın nasıl anlatmıştı?
Mehmet Cengiz’e dair yaygın kamuoyu farkındalığı, Sabah-atv satışı için oluşturulan 630 milyon dolarlık fona dair tapeler aracılığı ile oluşsa da, Cengiz’i AKP nezdinde vazgeçilmez kılan şirketokrasisinin en az on yıllık bir geçmişi var.
80’lerde kurulan şirketin, 90’larda Limak ile birlikte üstlendiği Karadeniz Otoyolu’ndan sonraki, palazlanma atağı özelleştirme ihaleleriyle başlıyor.
--2004’te Eti Bakır, 2005’te Eti Alüminyum,
--2006’da Ankara- İstanbul Hızlı Tren proje kesimleri,
--2007’de Ilısu Barajı, Ordu Havaalanı,
--2009’da Meram Elektrik Dağıtım,
--2010’da Uludağ, Çanakkale,
--2012’de Akdeniz,
--2013’te Eti Bakır Mazıdağı Fosfat, 3. havalimanı ve son olarak da -özel şirket ihalesi olarak- Akkuyu Nükleer Santralı’nın deniz hidroteknik yapılarının anahtar teslim ihalesi.
Cengiz şirketlerine yapılan devlet jestlerinin saymakla bitmez.
Yoksul üniversite öğrencilerine verdiği üç kuruşluk harcı, temerrüt faizi işlete işlete yıllarca takip eden, asgari ücretten vergi alan bu devletin Maliyesi, bir şirketin 422 milyon TL borcunu neden siler?
Ne karşılığında vazgeçer vergi alacağından?”
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 249318
Suriye’nin Rasulayn ilçesindeki yol kontrol noktasına bombalı araçla düzenlenen saldırıda şehit olan Yüzbaşı Yasin Kurt'un cenazesi Antalya’da toprağa verildi. Şehidin cenaze törenine, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı...
Rasulayn ilçesinde yol kontrol noktasına terör örgütü PKK/YPG tarafından düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt’un(34) naaşı, askeri uçakla Antalya'ya getirildi.
Şehidin Türk bayrağına sarılı naaşı, konvoyla önce helallik alınması için Muratpaşa ilçesi Yenigün Mahallesi’ndeki baba evine götürüldü. Şehidin naaşı daha sonra, askerlerin omuzlarında bir süre taşınarak Akdeniz Üniversitesi Camii'ne getirildi. Güçlükle ayakta duran şehidin annesi ve kız kardeşini askeri personel teskin etti.
Şehidin yüzbaşı olan kardeşi Ali Kurt’da annesinin omzuna başını uzun süre yasladı. Gözyaşlarına boğulan babaya ise sık sık kolonya verildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, şehidin ailesine taziyelerini iletti.
GEÇİCİ GÖREVDEYMİŞ...
Cenaze töreni yeni tip Korona virüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında maske takılarak sosyal mesafe kuralına uyularak düzenlendi. Şehidin kendisi gibi kardeşi Ali Kurt'un da yüzbaşı olduğu ve Suriye topraklarında görevli olduğu belirtildi.
Annesi Ömrüye Kurt'un ev hanımı, babası Ziya Kurt'un Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nde ziraat teknikeri olan şehidin, kız kardeşi Gonca Kurt'un ise öğrenci olduğu öğrenildi.
Bekar olan şehidin geçici görevle Rasulayn'da görevli olduğu belirtildi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 216275
İçişleri Bakanlığı sokağa çıkma yasağına saatler kala bir açıklama yaptı. Kuralların ve açık olacak yerlerin hatırlatıldığı açıklamada vatandaşların endişelenmemesi için her türlü tedbirin alındığı belirtildi...
İçişleri Bakanlığı sokağa çıkma yasağına saatler kala vatandaşları bilgilendirmek amacıyla bir açıklama paylaştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Hafta sonlarına yönelik uyguladığımız sokağa çıkma kısıtlamasının ikinci uygulama bugün saat 21:00’de başlayıp Pazartesi sabah 05.00’de sonlanacaktır" denilerek şunlar kaydedildi:
MARKET VE BAKKALLAR 7 SAAT AÇIK OLACAK...
1. Sokağa çıkma kısıtlaması süresindeki uygulamayı genel hatlarıyla hatırlatmak gerekirse;
• Market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler bugün saat 20.00’ye kadar, Cumartesi ve Pazar günleri ise 10.00-17.00 saatleri arasında açık olacaktır. Yine belirtilen süre içerisinde marketler ve bakkallar telefonla ya da online olarak aldıkları siparişleri teslim edebileceklerdir.
PASTANELER 24.00'E KADAR AÇIK...
• Lokanta/restoran, pastane ve tatlıcı tarzı işyerleri ise bugün saat 20.00’ye kadar açık olacaklardır. Bu işyerleri Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 10.00-24.00 saatleri arasında paket servis faaliyetlerini sürdüreceklerdir.
• Cumartesi ve Pazar günleri ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri açık olacaktır.
ONLINE SİPARİŞLER DE SERBEST...
• Online sipariş firmaları da Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerinde 10.00-24.00 saatleri arasında siparişleri teslim edebileceklerdir.
• Vatandaşlarımız sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan günlerde (Cumartesi-Pazar) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçi ve fırın ya da ekmek satış bayine yürüyerek gidip gelebileceklerdir.
2. Yukarıda getirilen açıklamalardan da anlaşılacağı üzere vatandaşlarımızın temel ihtiyaç malzemelerine ulaşmaları noktasında herhangi bir zorlukla karşı karşıya kalmamaları için her türlü tedbir alınmıştır.
Bu nedenle vatandaşlarımızdan sokağa çıkma kısıtlamasının başlayacağı saat olan 21.00’den önce evlerinde/ikametlerinde olacak şekilde hareket etmelerini, başta büyükşehirlerimiz olmak üzere diğer illerimizde trafikte oluşabilecek yoğunluklar göz önünde tutarak gerekli tedbirleri almaları hususunu istirham ediyoruz."
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 205713
Yeni pandemi dönemi önlemleri kapsamında restoranlar sadece evlere servis hizmeti vermeye başladı. Büyüklü küçüklü birçok restoran paket servise geçerken daha fazla müşteriye ulaşmak adına Google reklam ve harita kullanımları da bu dönemde arttı. Bu yoğunlaşmayı fırsat bilen dolandırıcılar “Google harita kaydınız ödeme yapmaz iseniz silinecek” diyerek yeni kurbanlarını arıyor. Tamamen ücretsiz olan bu uygulamada dolandırıcılara göz açtırmamalıyız diyen Dijital Pazarlama & E-ticaret Danışmanı, Google Partners Yılmaz BOZAN; “ Öncelikle bilinmelidir ki, Google‘ın Türkiye de herhangi bir hizmet için para isteyebileceği bir çağrı merkezi yoktur. Bu şekilde Google Türkiye’den arayan kişilere itibar edilmemelidir.” Dedi...
Hiç şüphesiz insanların sipariş vermek istediklerinde ilk başvurdukları yol Google gibi arama motorları. Bu açıdan firmaların konum bildirmeleri, iletişim bilgilerinin ilk sıralarda yer alması müşteriye ulaşma açısından büyük önem taşıyor diyen BOZAN; “Google’ın ücretsiz verdiği, firma ve şirketleri haritalarda görünmesine yönelik hizmet için para talep eden dolandırıcılar, vatandaşları mağdur ediyor. Google adına faaliyet gösterdiğini iddia eden dolandırıcılar, internetle yapılan işlemlerin yoğunlaştığı koronavirüs sürecinde arama motorunun haritalarında kaydı bulunan işletmelere telefonla ulaşıyor. Gün geçmiyor ki bu konu hakkında telefonum çalmasın, müşteriler, eş dost veya bu konuda internette araştırma yaparak bize ulaşan insan sayısı son aylarda oldukça arttı. Hatta beni bile 0800’lü hatlar üzerinden taciz edermişçesine arayarak Google harita kaydınız ödeme yapmaz iseniz silinecek tarzında tehdit vari arıyorlar. O kadar inandırıcı konuşuyorlar ki bir zamanlar yine insanların başına dert olan “kredi kartınız terör suçuna karışmış, bankadan paranızı şu hesaba havale edin sizi kurtaralım…” tarzındaki aramalara benzetmeye başladım.
Dolandırıcıların izledikleri yolu da paylaşan Bozan; “0800, 850 li hatlar üzerinden size otomatik bir çağrı geliyor, bu aramada size bir robot şunları söylüyor, “İşletme hesaplarınızın Google da kalıcı olarak kalması, haritalardan silinmemeniz için 1 tuşuna basınız” 1 tuşuna bastıktan sonra arama sonlanıyor ve 2. Bir arama geliyor, bu arama içeriği de aynen şöyle “Merhabalar efendim sizi Google Cloud ekibinden arıyorum, işletmenizin kayıtlı olduğu Google haritalarından silinmemesi için ödeme yapmanız gerekmekte, 500 TL karşılığında işletmenizin kalıcı olarak kaydını yapmaktayız, silinmemesi için bu işlemi yapmak zorundasınız…” Bu hizmetin ücretsiz olduğunu söyleyince, hayır efendim isterseniz birlikte bakalım diyerek Google arama motorunda kendi markanızın adını yazmanızı istiyorlar ve önceden sizin markanıza Google Ads Reklamı vererek ilk sayfada reklam gösterimi yapıyorlar. Bu reklam gösterimini yaptıktan sonra eğer ödeme yapmazsanız ilk sayfadan silineceksiniz ve haritalarda da çıkmayacaksınız uyarısı yaparak sizi köşeye sıkıştırıyorlar. Gerçekten bu konuda ikna kabiliyetleri yüksek insanlar sizinle telefonda görüşüyor. Bu işte tecrübeli olmasanız inanma olasılığınız bir hayli yüksek.” Açıklamalarında bulundu.
HABER: Mertcan YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 361562
Suriye'nin Resulayn kentinde, PKK/YPG’li teröristlerce Suriye Milli Ordusu üyelerinin kontrol noktasına bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda şehit düşen Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt’un şehadet haberi Antalya’nın Muratpaşa ilçesindeki ailesine verildi...
ŞEHİT HABERİ ANTALYA'YA DÜŞTÜ...
Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesi karşısında bulunan Suriye'nin Resulayn kentinde, bugün PKK/YPG'li teröristlerce Suriye Milli Ordusu üyelerinin kontrol noktasına bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi.
Saldırıda şehit olan Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt'un acı haberi, Antalya'da oturan ailesine verildi.
Evin önüne belediye ekipleri tarafından taziye çadırı kurulurken, şehidin ailesinin evine Türk bayrağı asıldı.
Bekar olan Şehit Yüzbaşı'nın 2 kardeşi olduğu, erkek kardeşinin de kendisi gibi yüzbaşı, kız kardeşinin ise öğrenci olduğu kaydedildi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 414370
Suriye'de Barış Pınarı bölgesinde bulunan Resulayn'da PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu 2 askerimiz şehit oldu, 6 Jandarma personeli ile 2 yerel kolluk görevlisi de yaralandı...
Suriye'nin Resulayn kentinden acı haber geldi. Teröristlerin saldırısnda 2 askerimiz şehit oldu.
Şanlıurfa Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Barış Pınarı bölgesinde bulunan Resulayn’daki bir yol kontrol noktasına, PKK/YPG’li teröristlerce bombalı araçla saldırı düzenlendi.
2 ŞEHİT 8 YARALI...
Patlamada, 2 jandarma personeli şehit oldu, 2 yerel kolluk görevlisi hayatını kaybetti. 6 Jandarma personeli ile 2 yerel kolluk görevlisi de yaralandı.
Genel sağlık durumları iyi olan yaralılar, Resulayn Hastanesi ile Ceylanpınar Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
MSB'den yapılan Açıklamada, "Terör örgütünün gerçekleştirdiği hain saldırıda şehit olan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz." denildi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 453788
4. Altın Marka Ödülleri'ne katılan iş insanı Şahin Kırbıyık, 'Kendi kendine yeten ve enerji üreten' okul projesi ile 'yılın altın adamı' ödülünü aldı...
Yaptığı yatırımlar ile bir çok ödül alan Şahin Kırbıyık, 'Kendi kendine yeten ve enerji üreten' okul projesi ile Altın Marka Ödül töreninde de 'yılın altın adamı' ödülünü aldı.
Bu proje ile ödül alabilmenin sevindirici olduğunu belirten Kırbıyık, "Türkiye'de bugüne kadar ihmal edilen otistik kardeşlerimiz için Antalya Aksu'da yaptığımız eğitim merkezi, yine örnek bir proje olacak umarım bu merkezimizin açılışına ilgili bakanlarımız katılacaktır" dedi.
BABA VE KIZI ALTIN ÖDÜLE LAİK GÖRÜLDÜ...
Özellikle Antalya bölgesinde yaptığı hayır işleri,okullar ve spora verdiği desteklerle adından sıkça söz ettiren, Kırbıyık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Kırbıyık; eğitimde öncü projesi ile yılın altın adamı seçilirken, Kırbıyık Resort otel'in yönetim kurulu başkanı ve Şahin Kırbıyık'ın kızı Busem Kırbıyık ise, yılın başarılı turizmcisi ödülüne laik görüldüler.
--Yılın Turizmcisi: Busem Kırbıyık
--Yılın Altın Adamı: Şahin Kırbıyık
Kırbıyık Resort Otel--Alanya
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 316978
İçişleri Bakanlığı'nın aldığı yeni karara göre, lokantalar hafta içi ve hafta sonu saat 10.00 ila 00.00 arası paket servis yapabilecek...
İçişleri Bakanlığı, Yeni Kısıtlama ve Tedbirler Genelgeleri hakkında sıkça sorulan sorulara cevap verdi. Bakanlık, aldığı yeni karara göre, lokantaların hafta içi ve hafta sonu saat 10.00 ila 00.00 arası paket servis yapabileceğini belirtti.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Yeni Kısıtlama ve Tedbirler Genelgeleri hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları şöyle açıklandı:
"Vatandaşlarımızın dışarıya çıkma ihtiyacını/zorunluluğunu azaltması açısından önemli bir role sahip olan online satış firmalarının servis/dağıtım yapabilecekleri saat aralığı, vatandaşlarımızın bu yöndeki talepleri doğrultusunda hafta içi ve hafta sonlarında 10:00- 24.00 saatleri olarak belirlenmiştir.
Lokanta, restoran, pastane, tatlıcı gibi yerlerde, hafta içi ve hafta sonlarında 20.00-24.00 saatleri arasında paket servis yapabileceklerdir.
Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde servis/dağıtım faaliyetlerinde olanlar (dağıtıcı, kurye vb.) bu durumu belgelemek ve sadece yaptıkları işle ilgili güzergahlarla sınırlı kalmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacaklardır."
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 298375
Alanya Güneşi Gazetesi, www.alanyagunesi.com haber portalı, Alanya Güneşi Tv imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmeni ibrahim AKDAĞ ; 26 Eylül 2019 da Deprem ile ilgili bir yazı kaleme almıştı.
Gazetemize gelen yoğun istek üzerine bu yazıyı haber bültenimizde tekrar yayınlıyoruz...
DEPREM TOPLANMA ALANLARINI BİLEN VAR MI, ALANYA DA VE ÜLKEMİZ DE?
10 Eylül 2019 tarihinde,Alanya Güneşi Tv facebook sayfamızda,canlı yayın ile Deprem Toplanma Alanlarının yeri ve önemi hakkında konuşmuştum.
26 Eylül 2019 da ise,İstanbul da 5.8 şiddetinde bir deprem oldu ;iki yüzden fazla bina hasar gördü,cami minaresi yıkıldı ve bazı vatandaşlar yaralandı.
HERKESE GÜNAYDINLAR...
Herkese günaydın diyorum çünkü,yetkili ve etkili kişiler ,daha yeni yeni çıkmış Televizyonlar da deprem toplanma alanlarının yerini ve önemini konuşuyor..
Günaydınlar canlarım!
ALANYA GÜNEŞİ GAZETEMİZ ADINA SORUYOR VE DİYORUZ Kİ;
--Alanya da ve ülkemiz de vatandaşlar deprem toplanma alanlarının yerini biliyor mu?
--Devletimizi yönetenler ve Mülki amirler ile Belediye başkanları bu konular da ne tür çalışmalar yapıyor?
--Muhtarlar bu konuda ne kadar bilgili?
--Ve halkın her bireyi bu konuda ne kadar bilinçli ve bilgili?
İŞTE ÇÖZÜMLER...
1--Binalardan uzak alanlar da,Stadyumlar da,binalardan uzak ve açık alanlar da yapılmış parklar da; Deprem toplanma alanları oluşturulmalıdır.
2--Bu alanlar da,
--Tuvaletler,
--Değişik noktalar da çeşmeler,
--Koruma içerisinde Jeneratör ve yakıtı,
--Çelikten yapılmış baraka tipi yapı içinde; yangın tüpleri-Sular-Gıdalar ve Tıbbi malzemeler olmalı..
--Bu baraka da Çadırlar,giyinme ve uyku gereksinimi için malzemeler,ışıldaklar,radyolar v.s. olmalı..
3--Bu Alanların kontrolü Mülki amir-Belediye ve muhtarlarda olmalı..
4--Burada ki malzemelerin korunduğu yerin anahtarı Muhtar da,itfaiye de ve en yakın güvenilir konut sahibinde olmalıdır..
5--Burada ki malzemeler son tüketim tarihine göre yenilenmelidir..
6--Kentsel dönüşüm ile bazı binaların yerine parklar yapılmalı ve her aile bu konuda bilgilendirilmelidir.
HER EVDE DEPREM ÇANTASI HAZIR BULUNDURULMALIDIR...
--Deprem Çantasında olması gerekenler;
--Yüksek kalorili, vitamin ve karbonhidrat içeren, su kaybını önleyen ve dayanıklı (çabuk bozulmayan) gıdalar (Konserve, kuru meyveler, tahin–pekmez, meyve suyu, vb.)...
--Önemli belge fotokopileri;Kimlik kartları (nüfus cüzdanı, ehliyet vb.)...
--Tapu, sigorta, ruhsat belgeleri,Zorunlu Deprem Poliçesi...
--Diplomalar,Pasaport, banka cüzdanı vb...
--Diğer (evcil hayvan sağlık karnesi, vb.)...
--Giyecekler,İç çamaşırı,Çorap,Yağmurluk;İklime uygun giysiler...
--Su ve meyve suları gibi içecekler;Her bir aile üyesi düşünülerek yeterli içme suyu alınmalı...
--Sabun ve Dezenfektanlar...
--Diş fırçası ve macunu,Islak mendil ve Tuvalet kâğıdı...
--Hijyenik ped ve diğer malzemeler...
--İlk yardım çantası...
--Uyku tulumu veya battaniye...
--Çakı, düdük, küçük makas,Kâğıt, kalem ve kalemtraş...
--Pilli radyo, el feneri ve yedek piller (dayanıklı/uzun ömürlü pil seçilmeli)
Depremsiz ve mutlu sağlıklı-yarınlara...
Saygılarımla
İbrahim AKDAĞ
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Facebook: TC İbrahim Akdağ
Twıtter: @akdagloveyou
İnstagram:akdag9099
Whatsup:0 533 6252558
OFİS: 0 242 5143399
ALANYA GÜNEŞİ GAZETESİ
www.alanyagunesi.com Haber Portalı
Ve
Alanya Güneşi Tv
İmtiyaz sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 107998
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Aslan, “The Lancet” isimli tıp dergisinde gerçek dışı yazılan makalenin yayından çekilmesi için bir yazı kaleme aldı. Aslan, editöre hitaben yazılan yazıda; söz konusu makalenin hayal kırıklığı yaratığını belirterek, derin bir kızgınlığın doğmasına sebep olduğunu ifade etti.
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Aslan, 27 Kasım 2020 tarihinde “The Lancet” dergisinde yayımlanan “Covid 19 Zamanında Savaş: Dağlık Karabağ ve Ermenistan'da İnsani Felaket” (Kazaryan vd.) başlıklı yazıya tepki olarak bir mektup yazdı. Bu yazının Ermeni yazarlar tarafından taraflı ve propaganda amacıyla kaleme alındığını ifade eden Prof. Dr. Erdoğan Aslan; makalenin saygın bir tıp dergisinde yayınlanabilmesi için bilimsel bir temelden yoksun olduğunu da belirtti. Bir bilim insanı olarak ve bilim kuruluşu olan ALKÜ adına milli çizgilere sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Aslan; The Lancet dergi editörüne hitaben yazdığı mektup şu şekilde:
Editöre,
27 Kasım 2020 tarihli derginizde yayımlanan, “Covid 19 Zamanında Savaş: Dağlık Karabağ ve Ermenistan'da İnsani Felaket” (Kazaryan vd.) başlıklı yazıyla alakalı hayal kırıklığımızı ve derin kızgınlığımızı ifade etmek için üniversitem ve şahsım adına yazıyorum.
Her şeyden önce, evrensel bir hedef olan “ilerlemeye” ulaşmak için bilimsel dergilerin, bilimsel bulgu ve çalışma sonuçlarını tarafsız olarak aktarması gerektiğine inanıyoruz. Zira, yalnızca aktif bir lobinin siyasi argümanlarını yansıtan bir makalenin yayımlanması en iyi ihtimalle “etik dışı” olarak adlandırılabilir.
Siyasi bir makaleyi bilimsel bir dergide yayınlamanın etik dışı olmasının yanı sıra, makaledeki yazarların verdiği bilgiler tamamen bir konfabulasyondur. Ortada yazarların hikayeleriyle uyuşmayan tarihsel gerçekler bulunmaktadır. Söz konusu kişiler, Karabağ'ın 1991'den beri bağımsız bir devlet olarak tanındığını iddia etmektedirler ancak bu yanlış bilgi hiçbir uluslararası otorite tarafından kabul edilmiş değildir ve hatta ironik bir şekilde, Karabağ bizzat Ermenistan tarafından dahi bağımsız bir devlet olarak kabul edilmemiştir. Nitekim aynı Ermenistan, bölgedeki sayısız işgal, katliam ve yerinden etme planlarını hayata geçirmiştir. Birleşmiş Milletler, Karabağ topraklarının Azerbaycan'a ait olduğunu ilan etmiş, AGİT’in altında kurulmuş uluslararası bir grup olan MINSK Grubu 30 yıl boyunca bu çatışmayı çözmeye çalışmıştır. Köyleri hedef alan son Ermeni bombalamalarının sonucunda Azerbaycan ordusu vatandaşlarını korumak için miras hakkını kullanmış ve topraklarını geri almıştır.
O bölgede yaşananlarda ne Türkiye ne de Azerbaycan sorumludur. Bilakis sorumlu olan Ermeni diasporasının kendisidir. Söz konusu yazarlar utanmadan, dünyanın her yerindeki insanlara ve uluslararası tıp camiasındaki meslektaşlarına Karabağ'daki savaşa ve insani felakete karşı seslerini yükseltme çağrısında bulunurken; 1,5 milyon Azerbaycan Türkü topraklarından edildiğinde ve Hocalı'da binlerce insan katledilirken ne tesadüf ki sessizliklerini korumaktaydılar.
Bu şartlar altında, iyi bir bilimsel dergiye yakışır şekilde politik ve hatalı olduğu için bu makaleyi yayından çekmenizi bekliyoruz.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Erdoğan ASLAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum Profesörü
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektör Yardımcısı, TÜRKİYE
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 264129
Siirt'in Kurtalan ilçesinde saat 08.45'te 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi...
20 km derinlikte meydana gelen depremin merkez üssü Kurtalan'ın Karabağlar köyü.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan depremle ilgili rahatlatan bir açıklama geldi. Açıklamada deprem sonrası olumsuz bir ihbarın alınmadığı vurgulandı. Öte yandan Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, "Kent merkezi ve Kurtalan ilçe merkezinde herhangi bir olumsuz ihbar almadık. Kayabağlar beldesinde bir hasar ihbarı aldık. Ekiplerimiz oraya hareket halinde" dedi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 272288
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na suikast yapılacağı bilgisi üzerine İçişleri Bakanlığı, İmamoğlu'nun koruma ekibini uyardı...
İBB kaynaklarından edinilen bilgiye göre 10-15 gün önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'na terör örgütü IŞİD'in Türkiye'deki militanlarının suikast hazırlığı içinde olduğu ihbarı iletildi.
İmamoğlu'nun güvenlik ekibinin bu konuda bilgilendirildiği ve ek önlemler için harekete geçildiği belirtildi. İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'ne ek koruma talebinde bulunulduğu öğrenildi. Henüz koruma sayısının arttırılmadığı da kaydedildi.
EMNİYET: SUİKASTÇİ YAKALANMASI SÖZ KONUSU DEĞİL...
Konuya ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
* Bazı basın yayın organlarında yer alan “İMAMOĞLU'NA yönelik suikast emri verilen DEAŞ Militanları yakalandı” haberi ile ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun bulunmuştur.
* Dönem dönem kamu görevlilerine, devlet büyüklerine, korumaya tabi şahıslara, görevleri nedeniyle veya kamunun gündeminde olan sansasyon yaratabilecek kişi, kurum ve yerlere yönelik bu tür duyumlar ve ihbarlar gelmektedir.
* Bu duyumlar veya ihbarlar ilgili kişiler ile paylaşılır ve bunların her biri bilgilendirilir. Bu konuda birimlerimiz tarafından gerekli tedbirler alınır.
* Haberde yer aldığı şekilde bir suikast girişimi veya bir suikastçının yakalanması söz konusu değildir.
* PKK/PYD, DEAŞ, FETÖ ve DHKP-C dahil olmak üzere tüm terör örgütlerine yönelik çalışmalarımız milletimizin huzuru ve ülkemizin güvenliği için kesintisiz bir şekilde ve kararlılıkla devam etmektedir.
İBB: HASSASİYET ARTIRILMIŞTIR...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun, konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Ongun, şu ifadeleri kullandı:
* 23 Kasım 2020 tarihinde resmi makamlarca bir terör örgütüne yönelik istihbari faaliyetlerde, İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na yönelik eylem talimatı verildiği bilgisi tarafımıza ulaştırılmıştır.
* Bilgi dahilinde mevcut önlemler korunmuş ve hassasiyet artırılmıştır.
* Tarafımızda herhangi bir eylemcinin yakalandığı bilgisi mevcut değildir.
* Başkanımızın açık kaynaklarda görüleceği üzere rutin programları ihbar tarihinden beri sürmektedir.
Alanya Güneşi Haber merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 137376
MSB, Hakkari Çukurca'da meydana gelen araç kazasında yaralanan 1 askerin, kaldırıldığı hastanede şehit olduğunu duyurdu...
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Hakkari'nin Çukurca ilçesinde meydana gelen araç kazasında yaralanan 1 askerin, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak şehit olduğunu duyurdu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Hakkâri Çukurca bölgesinde, 1 Aralık 2020 tarihinde, üs bölgelerinin ikmali maksadıyla icra edilen intikal esnasında meydana gelen araç kazası sonucu, 1 kahraman silah arkadaşımız yaralanmış ve sevk edildiği hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur" denildi.
Açıklamada, şehide Allah'tan rahmet, ailesi, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Türk milletine başsağlığı ve sabır dilekleri iletildi.
HABER: Mertcan YILMAZ
KAYNAK: MSB
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 468643
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada hafta içi her gün 21.00 ile 05.00 saatleri arasında genel sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurmuştu. Erdoğan, yasağın Cuma akşamı 21:00’den Pazartesi sabahı saat 05:00’e kadar kesintisiz devam edeceğini belirtmişti.
İçişleri Bakanlığı da 81 ile gönderdiği genelgede sokağa çıkma yasağının ayrıntılarına yer verdi. Buna göre yasağın olduğu Cumartesi ve Pazar günleri market, bakkal, manav, kasap ve kuru yemişçiler 10.00-17.00 saatleri arasında faaliyet gösterebilecek.
Yeni bir karar alınıncaya kadar ülke genelinde hafta sonları sokağa çıkma yasağı da Cuma günleri saat 21.00'de başlayacak, Cumartesi ve Pazar günlerinin tamamını kapsayacak ve Pazartesi günleri saat 05.00'de tamamlanacak şekilde sokağa çıkma yasağı uygulanacak.
4 Aralık Cuma günü saat 21.00'de başlayıp 07 Aralık Pazartesi günü saat 05.00'de bitecek şekilde tüm vatandaşlar için sokağa çıkma yasağı getirilecek olup bundan sonraki hafta sonlarında da uygulama aynı şekilde devam edecek.
Sokağa çıkma yasağı süresince üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla belirtilen yerler ve kişiler kısıtlamadan muaf tutulacak.
YASAĞIN AYRINTILARIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA...
İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde şöyle denildi:
* 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altında bulunanlar hariç, zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilere gidip gelebilecektir.
* Aynı saatler arasında market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçiler ve online sipariş firmaları evlere/adrese servis şeklinde de satış yapabileceklerdir.
* Cumartesi ve Pazar günleri ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri açık olacaktır (Bu iş yerlerinde sadece ekmek ve unlu mamul satışı yapılabilir.).
* Vatandaşlarımız (65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altında bulunanlar hariç) ekmek ve unlu mamul ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine yürüme mesafesinde olan fırına gidip gelebileceklerdir.
* Fırın ve unlu mamul ruhsatlı iş yerlerine ait ekmek dağıtım araçlarıyla sadece market ve bakkallara ekmek servisi yapılabilecek, ekmek dağıtım araçlarıyla sokak aralarında kesinlikle satış yapılmayacaktır.
* Lokanta ve restoran tarzı iş yerleri, sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu Cumartesi ve Pazar günleri 10.00 20.00 saatleri arasında sadece paket servis şeklinde hizmet sunmak üzere açık olabilecektir.
- Yeni bir karar alınıncaya kadar ülke genelinde hafta içerisinde yer alan günlerde (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma) 21.00-05.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.
HAFTA İÇİ YASAĞININ İLK UYGULAMASI BUGÜN BAŞLAYACAK...
İlk uygulamanın bugün saat 21.00'de başlayacağı, Çarşamba günü saat 05.00'de biteceği belirtilen genelgede şu ifadeler kullanıldı:
* Bundan sonraki haftalarda da Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri uygulama yukarıda belirtildiği şekilde devam edecektir.
* Sokağa çıkma kısıtlaması süresince üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla belirtilen yerler ve kişiler kısıtlamadan muaf tutulacaktır.
* Sokağa çıkma kısıtlamasındaki getirilen sürelere uymak için istisna getirilenler dışındaki tüm iş yerleri hafta içi saat 20.00'de kapanacaktır. Sokağa çıkma kısıtlaması getirilen süre ve günlerde (hafta içi ve hafta sonunda uygulanacak) aşağıda belirtilen zorunlu hallerde şehirlerarası seyahatlere izin verilecektir.
ZORUNLU SAYILACAK DURUMLAR BELLİ OLDU...
Genelgede zorunlu haller sayılacak durumlar ise şu şekilde belirtildi:
* Tedavi olduğu hastaneden taburcu olup asıl ikametine dönmek isteyen,
* Doktor raporu ile sevk olan ve/veya daha önceden alınmış doktor randevusu/kontrolü olan,
* Kendisi veya eşinin, vefat eden birinci derece yakınının ya da kardeşinin cenazesine katılmak için veya cenaze nakil işlemine refakat edecek olan (en fazla 4 kişi),
* Bulunduğu şehre son 5 gün içerisinde gelmiş olmakla beraber kalacak yeri olmayıp ikamet ettikleri yerleşim yerlerine dönmek isteyen (5 gün içinde geldiğini yolculuk bileti, geldiği araç plakası, seyahatini gösteren başkaca belge, bilgi ile ibraz edenler),
* ÖSYM tarafından ilan edilen ve diğer merkezi sınavlara katılacaklar ve refakatçileri,
* Askerlik hizmetini tamamlayarak yerleşim yerlerine dönmek isteyen,
* Özel veya kamudan günlü sözleşmeye davet yazısı olan,
* Ceza infaz kurumlarından salıverilen vatandaşlarımız, yukarıda belirtilen durumların varlığı halinde toplu ulaşım araçlarıyla veya İçişleri Bakanlığına ait E-BAŞVURU ve ALO 199 sistemleri üzerinden ya da Valilik/Kaymakamlıklara doğrudan başvuru yoluyla Seyahat İzin Kurullarından izin almak kaydıyla özel araçlarıyla seyahat edebileceklerdir.
* Yukarıda belirtilen mazeretleri taşımayan kişilerin şehirlerarası seyahatleri ise ancak toplu ulaşım araçları (uçak, otobüs, tren, gemi vb.) kullanılmak suretiyle mümkün olacaktır.
* İşi ile ilgili illiyetini belgeleyen toplu ulaşım araçlarının görevlileri ile şehirlerarası seyahat edeceğini bilet, rezervasyon kodu vb. ile ibraz eden kişiler sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacaktır.
* Sokağa çıkma kısıtlaması getirilen süre ve günlerde 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu temel ihtiyaçları (ekmek, temel gıda vb.) planlama yapılarak Vefa Sosyal Destek Birimleri aracılığıyla karşılanacaktır.
YENİ YASAKLARLA İLGİLİ BİR GENELGE DAHA GÖNDERİLDİ...
İçişleri Bakanlığı, 81 ilin valiliğine ‘Yeni Kısıtlama ve Tedbirler’ konulu genelge gönderdi. Genelgede şunlar denildi:
* Koronavirüs (Covid19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla, içerisinde bulunduğumuz kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemler Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun önerileri, Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda belirlenerek uygulamaya geçirilmektedir.
* Gelinen aşamada son dönemde Koronavirüs salgınının yayılımında tüm Dünya'da ve özellikle Avrupa'da hızlı bir artış yaşandığı ve Ülkemizde de vaka ve hasta sayılarında yükseliş görüldüğü kamuoyunun malumudur.
Yeni bir karar alınıncaya kadar bugün saat 21.00'den itibaren geçerli olacak düzenlemeler ise şu şekilde:
* Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının 30.11.2020 tarih ve 46676 sayılı yazısı doğrultusunda illerde Valilerimiz tarafından kamu kurum ve kuruluşlarının günlük çalışma başlama ve bitiş saatlerinin 02.12.2020 Çarşamba gününden itibaren 10:00-16:00 arası olacak şekilde belirlenmesi ve personel servis saatlerinin bu mesai saatlerine göre yeniden düzenlenmesi,
* Yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj salonu ve lunaparkların faaliyetlerinin durdurulması, ganyan, iddia ve milli piyango bayilerinde içeriye müşteri kabul etmeksizin sadece kupon/ganyan yatırma işleminin yapılabilmesi,
* 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızın 18.11.2020 tarihli ve 19161 sayılı Genelgemizle belirlenen saatler içerisinde (10.00-13.00, 13.0016.00 saatleri arası) şehir içi toplu ulaşım araçlarını (metro, metrobüs, otobüs, minibüs, dolmuş vb.) kullanmalarının kısıtlanması,
* Şehir içi toplu ulaşım araçlarında yaşanan yoğunluğun azaltılması amacıyla ilgili mahalli idarelerce alınması gereken tedbirlerin (sefer sayısının artırılması, denetim vb.) İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca belirlenmesi,
* Cenaze namazlarının vefat edenlerin yakınları dahil en fazla 30 kişi ile kılınması,
* Nikahlar ve nikah merasimi şeklindeki düğünlerin de gelin ve damadın yakınları dahil en fazla 30 kişi ile düzenlenmesi,
* Kış mevsimi nedeniyle kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilen bu süreçte vatandaşlarımızın evlerde misafir kabulünün salgının bulaşma/yayılım hızını artırdığı göz önüne alındığında evlerde gün, mevlid, taziye, yılbaşı kutlaması gibi toplulukların bir araya geleceği etkinliklere müsaade edilmemesi,
* Yine yukarıdaki sebeplerle bu süreçte evlere misafir kabul edilmemesi hususunun vatandaşlarımıza hatırlatılması,
* Her AVM ve semt pazarı için aynı anda kabul edilebilecek müşteri sayısının İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararı ile ayrı ayrı belirlenmesi,
* Ayrıca AVM'lerde ve semt pazarlarında daha önceki genelgelerde belirlenen kuralları/alınan tedbirleri takip etmekle sorumlu AVM COVID-19 sorumlusu ve pazaryeri yöneticileri ile zabıta/kolluk birimleriyle denetimlerin eksiksiz yapılması,
* AVM'lere girişte çalışanlar ve müşteriler için HES kodu zorunluluğunun getirilmesi ve gerekli sorgulama yapıldıktan sonra herhangi bir olumsuzluğa rastlanmayan çalışan veya müşterinin AVM'ye kabul edilmesinin sağlanması,
* İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurullarınca gerek görülmesi durumunda kalabalık cadde ve meydanlara girebilecek/aynı anda bulunabilecek kişi sayısının (metrekare ve alan büyüklüğü göz önünde bulundurularak) belirlenmesi, buna ilişkin gerekli fiziki tedbirler ile diğer önlemlerin eksiksiz alınması,
* Anasınıfı ve anaokullarının faaliyetlerine ara verilmesi,
* 50 ve daha fazla çalışanı olan iş yerlerinde iş yeri hekimi gözetiminde, mevcut iş güvenliği uzmanı veya bulunmadığı durumda görevlendirilecek bir personel tarafından salgın tedbirlerinin uygulamasının sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
- Yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27’nci ve 72’nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınması, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmaması, alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunu’nun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılması hususunda gereği yapılacaktır.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 407459
Kırbıyık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Kırbıyık, memleketi Mersin'in Tarsus ilçesinde Tarsus İdman Yurdu taraftarlarıyla buluştu.
Geçtiğimiz yıl yine yılın iş adamı ödülünü kazanan, Türk iş dünyasına yepyeni bir soluk getiren Kırbıyık Holding Yönetim Kurulu Başkanı ünlü iş adamı Şahin Kırbıyık sadece iş dünyasında değil hayatın her alanında yaptığı hayırseverlikleri ile 2020 yılına damga vurdu.
ŞAHİN KIRBIYIK'A TARSUS İDMAN YURDU'NA BAŞKAN OL BASKISI...
İkinci ligde mücadele eden Tarsus İdmanyurdu spor'a başkan olması için tüm Tarsus halkı ve sporseverlerden büyük talep olan ve sevgi gösterisi ile şehirde meşaleler ve sloganlarla karşılanan Şahin Kırbıyık; kurban kesilerek karşılandı.
Spor severlerle bir araya gelen ve onların sevgi gösterileri eşliğinde toplantı düzenleyen Kırbıyık Holding yönetim kurulu başkanı Şahin Kırbıyık; " Tarsus İdmanyurdu Spor bizim de takımımız ve bu takıma başkanlık yapmak bana şeref verir.Tarsus halkımızın ilgisi ve sevgisi ve sizlerin başkan ol isteği bana onur verdi,şeref verdi. Ama Coronavirüs pandemi süreci dolayısı ile Tarsus İdman yurdu sporumuzun kongresi ertelendi. Bende bu süreçte sizlerin talebini değerlendireceğim. Bilmenizi isterim ki ; Tarsus İdmanyurdu spor da görev almasam bile hem şehrimize , hem de takımımıza maddi ve manev desteğim olacak.Yüce Allah bize güç verdikçe,bizde Kırbıyık Holding olarak çok çalışacak ve kazancımızı devletimiz ve milletimiz ile paylaşarak büyüyeceğiz. Tek üzüntüm şu ki; bizler okullar yaptıran,yoksulları sevindiren,öğrencilerimize okumaları için yaptığımız desteklerle umut olan ve spora ışık olan büyük bir kuruluşuz.Yani Türk milletinin bağrında büyüyen ve onlarla yürüyen bir holdingiz.Bu başarımızı ve devlet-millet sevgisi ile yol almamızı hazmedemeyenler bize iftira atıyorlar ama unutmasınlar ki Güneş balçıkla sıvanmaz ve biz inandığımız yolda büyüyerek herkese de umut-aş-iş olmaya devam edeceğiz.Gençler siz spora destek olun bizde size destek olacağız.sağlıklı yaşam ,sporla güzeldir."dedi.
Alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde sohbetini sürdüren Şahin Kırbıyık gençlerle ve Tarsus halkı ile piknik yaptı ve herkesle tek tek ilgilendi.Ve gençlerle bol bol otoğraf çektirdi.
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 291979
İstanbul Saraçhane'de onlarca evsiz vatandaşın alt geçitlerde uyumaya çalıştığı görüntüler, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı...
TÜM Yardımlaşma Derneği (TÜMYAD) tarafından 28 Kasım 2020 akşamı sosyal medyadan paylaşılan görüntüler infial yarattı.
İstanbul Saraçhane’deki Haşim İşcan Geçidi’nde kaldırımlarda yatan onlarca evsizin hali yürek burktu.
Uzun bir süredir Saraçhane’deki parklarda geceleri geçiren evsizlerin bir süredir Haşim İşcan Geçidi’ndeki bisiklet satan dükkanların önünde gecelediği öğrenildi.
TÜMYAD’ın evsizlerin halini paylaştığı video sosyal medyada kısa sürede yayıldı.
Görüntülerin yayılmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi harekete geçti.
Alana giden zabıta ekipleri büyük bir çoğunluğunu Türk vatandaşların oluşturduğu 30 kişiyi araca bindirerek bir otele yerleştirdi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 393768
Sokağa çıkma yasağı cumartesi günü 20.00'de başlayarak, pazar 10.00'da sona erecek. Pazar günü ise 20.00'de tekrar başlayacak olan yasak, pazartesi günü 05.00'e kadar sürecek...
Türkiye'de Covid-19 vaka ve ölüm sayılarının artmasının ardından geçen hafta uygulamaya konan kısıtlamalar kapsamındaki sokağa çıkma yasağı, 28 Kasım Cumartesi (günü saat 20.00 itibarıyla başlayacak.
İçişleri Bakanlığı'nın kısıtlamalara ilişkin genelgesine göre, yeni bir karara kadar hafta sonları 10.00-20.00 saatleri dışında sokağa çıkma kısıtlanacak, üretim, imalat ve tedarik zincirleri bundan muaf olacak. 65 yaş ve üzeri vatandaşlar 10.00 ila 13.00 saatleri, 20 yaş altı vatandaşlar, 13.00 ila 16.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek.
Bu hafta ikincisi uygulanacak olan sokağa çıkma yasağı, cumartesi (yarın) günü saat 20.00 itibarıyla başlayarak, 29 Kasım Pazar günü saat 10.00'a kadar sürecek. 29 Kasım Pazar günü de saat 20.00'den 30 Kasım Pazartesi 05.00'e kadar sokağa çıkmak yasak olacak.
Restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme içme yerleri 10.00 ila 20.00 saatleri arasında sadece paket servis veya gel-al hizmeti verecek şekilde açık olabilecek.Restoran, lokanta ve online yemek sipariş firmalarınca saat 20.00'den sonra sadece telefon ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verilecek.
Alışveriş merkezi, market, berber, kuaför ve güzellik merkezleri saat 10.00 ila 20.00 arasında hizmet sunabilecek.
31 Aralık'a kadar sinema salonlarının; yeni bir karar alınıncaya kadar ise kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay bahçeleri ile halı sahaların faaliyetleri durdurulacak.
Geçen hafta Bakan Süleyman Soylu'nun imzasını taşıyan İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen kısıtlamaların ayrıntıları ve istisnaların tamamı şöyle:
"Koronavirüs (Covid-19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun önerileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda birçok tedbir kararı alınarak uygulamaya geçirilmiştir.
2020 yılı içerisinde tüm Dünya’yı etkisi altına alan Koronavirüs salgınının yayılımında/bulaşında son dönemlerde tüm ülkelerde artış yaşandığı görülmektedir. Özellikle Avrupa kıtasında bulunan ülkelerde salgının seyrinde çok ciddi yükseliş olduğu ve salgınla mücadele kapsamında birçok yeni tedbir kararları alınarak uygulamaya geçildiği izlenmektedir.
Ülkemizde de içerisinde bulunduğumuz kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra salgının seyri ve olası riskler göz önünde bulundurularak hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemler belirlenmektedir.
Bu çerçevede 17.11.2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda 20.11.2020 Cuma günü saat 20:00 den itibaren geçerli olacak şekilde;
1. Alışveriş merkezi, market, berber, kuaför ve güzellik merkezleri sadece saat 10:00 ila 20:00 arasında vatandaşlarımıza hizmet sunabileceklerdir.
2. Restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme-içme yerleri 10:00 ila 20:00 saatleri arasında sadece paket servis veya gel-al hizmeti verecek şekilde açık olabilecektir. Restoran, lokanta veya online yemek sipariş firmalarınca saat 20:00 den sonra sadece telefonla ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verilebilecektir.
İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca tek tek belirlenmek ve yerleşim sahasında bulunmamak kaydıyla şehirlerarası karayolları kenarında bulunan ve şehirlerarası toplu ulaşım veya lojistik amaçlı araçlara hizmet veren dinleme tesislerinde yer alan yeme-içme yerleri kısıtlamalardan istisna tutulacaktır.
3. 31.12.2020 tarihine kadar sinema salonlarının; yeni bir karar alınıncaya kadar ise kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay bahçeleri ile halı sahaların faaliyetleri durdurulacaktır. Daha önce faaliyetleri durdurulan nargile salonları ile ilgili uygulamanın aynen devamı sağlanacaktır.
4. Tüm illerimizde; 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız gün içerisinde 10:00 ila 13:00 saatleri, 20 yaş altı vatandaşlarımız (01.01.2001 tarihi ve sonrasında doğanlar) ise gün içerisinde 13:00 ila 16:00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek olup (işyerleri ile illiyetlerini gösteren çalışma/SGK kaydı vb. belgeyi ibraz eden çalışanlar hariç), bu saatler dışında ise belirtilen yaş gruplarındaki vatandaşlarımızın sokağa çıkmaları kısıtlanacaktır.
5. Yeni bir karar alınıncaya kadar hafta sonları 10:0020:00 saatleri dışında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.
Üretim, imalat ve tedarik zincirleri bu kısıtlamadan muaftır.
Bu doğrultuda ilk uygulama olarak 21 Kasım Cumartesi günü saat 20:00 den 22 Kasım Pazar günü saat 10:00 a kadar ve 22 Kasım Pazar günü saat 20:00 den 23 Kasım Pazartesi 05:00 saatine kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.
Bundan sonraki hafta sonlarında da uygulama yeni bir karar alınıncaya kadar yukarıda belirtildiği şekilde devam edecektir.
Sokağa çıkma kısıtlamasının günlük hayata etkisini en az düzeyde tutmak amacıyla;
Açık olacak iş yeri ve kurumlar...
a) İlaç, tıbbi cihaz, tıbbi maske ve dezenfektan üretimi, nakliyesi ve satışına ilişkin faaliyetleri yürüten iş yerleri,
b) Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, eczaneler, veteriner klinikleri ve hayvan hastaneleri,
c) Zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler (Havalimanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, karayolları, huzurevleri, yaşlı bakım evleri, rehabilitasyon merkezleri, Acil Çağrı Merkezleri, AFAD Birimleriafetle ilgili çalışma yürüten kurum/kuruluşlar, Vefa Sosyal Destek Birimleri, Göç İdaresi, PTT vb.),
ç) Doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe stratejik olarak faaliyet yürüten büyük tesis ve işletmeler (rafineri ve petrokimya tesisleri ile termik ve doğalgaz çevrim santralleri gibi),
d) Yurt içi ve dışı taşımacılık (ihracat/ithalat/transit geçişler dâhil) ve lojistiğini yapan firmalar,
e) Oteller ve konaklama yerleri,
f) Sağlık hizmetlerinin kapasitesini arttırmaya yönelik acil inşaat, donanım vb. faaliyetleri yürüten işletme/firmalar,
g) Hayvan barınakları, hayvan çiftlikleri ve hayvan bakım merkezleri,
ğ) Üretim ve imalat tesisleri,
h) Gazete, radyo ve televizyon kuruluşları, gazete basım matbaaları ve gazete dağıtıcıları,
ı) Valilikler/Kaymakamlıklar tarafından yerleşim merkezleri için her 50.000 nüfusa bir adet ve il sınırları içinden geçen şehirlerarası karayolu ve varsa otoyol üzerinde her 50 km için bir adet olmak üzere belirlenecek sayıda akaryakıt istasyonu ve lastik tamircisi (Bu madde kapsamında açık olacak akaryakıt istasyonları ile lastik tamircileri kura yöntemi ile belirlenecektir),
i) Sebze/meyve toptancı halleri,
İstisna kapsamında olan kişiler
a) Yukarıda belirtilen “Açık Olacak İşyeri, İşletme ve Kurumlarda” yönetici, görevli veya çalışanlar,
b) Kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında görevli olanlar (Özel güvenlik görevlileri dâhil),
c) Acil Çağrı Merkezleri, Vefa Sosyal Destek Birimleri, Kızılay, AFAD’da ve afet kapsamında faaliyet yürütenler, görev alanlar,
ç) ÖSYM tarafından ilan edilen ve diğer merkezi sınavlara katılacağını belgeleyenler
(bu kişilerin yanlarında bulunan eş, kardeş, anne veya babadan bir refakatçi) ile sınav görevlileri,
d) Cenaze defin işlemlerinde görevli olanlar (din görevlileri, hastane ve belediye görevlileri vb.) ile birinci derece yakınlarının cenazelerine katılacak olanlar,
e) Elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon vb. kesintiye uğramaması gereken iletim ve altyapı sistemlerinin sürdürülmesi ve arızalarının giderilmesinde görevli olanlar,
f) Ürün ve/veya malzemelerin nakliyesinde ya da lojistiğinde (kargo dahil), yurt içi ve yurt dışı taşımacılık, depolama ve ilgili faaliyetler kapsamında görevli olanlar,
g) Yaşlı bakımevi, huzurevi, rehabilitasyon merkezleri, çocuk evleri vb. sosyal koruma/bakım merkezleri çalışanları,
ğ) Üretim ve imalat tesislerinde çalışanlar,
h) Küçükbaşbüyükbaş hayvanları otlatanlar, arıcılık faaliyetini yürütenler,
ı) Servis hizmeti vermek üzere dışarıda olduklarını belgelemek şartı ile teknik servis çalışanları,
i) İşyerlerinin kapalı olduğu saatlerde/günlerde sürekli olarak iş yerlerini bekleyenler,
j) Belediyelerin toplu taşıma, temizlik, katı atık, su ve kanalizasyon, ilaçlama, itfaiye ve mezarlık hizmetlerini yürütmek üzere hafta sonu çalışacak personel,
k) Zorunlu sağlık randevusu olanlar (Kızılay'a yapılacak kan ve plazma bağışları dahil), l) Yurt, pansiyon, şantiye vb. toplu yerlerde kalanların gereksinim duyacağı temel ihtiyaçların karşılanmasında görevli olanlar,
m) İş sağlığı ve güvenliği nedeniyle iş yerlerinden ayrılmaları riskli olan çalışanlar (iş yeri hekimi vb.),
n) Veteriner hekimler,
o) Otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi “Özel Gereksinimi” olanlar ile bunların veli/vasi veya refakatçileri,
ö) 30.04.2020 tarih ve 7486 sayılı Genelgemiz kapsamında oluşturulan Hayvan Besleme Grubu Üyeleri ile sokak hayvanlarını besleyecek olanlar,
p) Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretimi, sulaması, işlenmesi, ilaçlaması, hasatı, pazarlanması ve nakliyesinde çalışanlar,
r) İkametinin önü ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvanlarının zorunlu ihtiyacını karşılamak üzere dışarı çıkanlar,
s) Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan saatler içerisinde evlere paket servis hizmetinde görevli olanlar,
ş) Mahkeme kararı çerçevesinde çocukları ile şahsi münasebet tesis edecekler (mahkeme kararını ibraz etmeleri şartı ile),
t) Seyircisiz oynanabilecek spor müsabakalarındaki sporcu, yönetici ve diğer görevliler, u) Şehirlerarası toplu ulaşım araçlarında (uçak, otobüs, tren, gemi vb.) görevli olanlar ile bu toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edeceğini bilet, rezervasyon kodu vb. ibraz ederek belgeleyenler,
ü) Şehir içi toplu ulaşım araçlarının (metrobüs, metro, otobüs, dolmuş, taksi vb.) sürücü ve görevlileri.
6. 11.11.2020 tarih ve 18579 sayılı Genelgemizde belirtilen “vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu/bulunabileceği cadde sokaklar, ihtiyaç duyulan meydanlar ve toplu taşıma durakları gibi alanlarda/bölgelerde sigara içme yasağı” getirilmesi uygulaması İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca genişletilebilecektir.
7. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca, yerel yönetimler tarafından şehir içi toplu ulaşım araçlarındaki yoğunluğu azaltacak, seferlerdeki seyrekleşmeyi sağlayacak şekilde başta sefer sayılarının artırılması olmak üzere her türlü tedbirin alınması sağlanacaktır.
8. 02.09.2020 tarih ve 14210 sayılı Genelgemizle düğünler ve nikah merasimleri ile ilgili getirilen esaslar çerçevesinde;
Nikah törenleri/merasimlerinin maske, mesafe, temizlik kurallarına uyulması, asgari düzeyde katılım ve her nikah töreni arasına en az 20 dakika süre şartıyla gerçekleştirilmesi,
Düğünlerin oturma düzeni, maske, mesafe ve temizlik kuralları ile nikah merasimi şeklinde en fazla bir saat süre içerisinde gerçekleştirilmesi,
Ayrıca 30.07.2020 tarih ve 12682 sayılı Genelgemiz çerçevesinde toplu taziye yapılmamasına ilişkin hükümlerin eksiksiz uygulanması,
Sürdürülecektir.
9. Hafta sonları sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı süreler içerisinde vatandaşlarımızın özel araçlarıyla şehir içi ya da şehirlerarası seyahate çıkmamaları esastır.
Ancak;
Tedavi olduğu hastaneden taburcu olup asıl ikametine dönmek isteyen, doktor raporu ile sevk olan ve/veya daha önceden alınmış doktor randevusu/kontrolü olan,
Kendisi veya eşinin, vefat eden birinci derece yakınının ya da kardeşinin cenazesine katılmak için veya cenaze nakil işlemine refakat edecek olan (en fazla 4 kişi),
Bulunduğu şehre son 5 gün içerisinde gelmiş olmakla beraber kalacak yeri olmayıp ikamet ettikleri yerleşim yerlerine dönmek isteyen (5 gün içinde geldiğini yolculuk bileti, geldiği araç plakası, seyahatini gösteren başkaca belge, bilgi ile ibraz edenler),
Askerlik hizmetini tamamlayarak yerleşim yerlerine dönmek isteyen,
Özel veya kamudan günlü sözleşmeye davet yazısı olan,
Ceza infaz kurumlarından salıverilen,
Vatandaşlarımız, yukarıda belirtilen durumların varlığı halinde İçişleri Bakanlığına ait
EBAŞVURU ve ALO 199 sistemleri üzerinden ya da Valilik/Kaymakamlıklara doğrudan başvuru yoluyla Seyahat İzin Kurullarından izin almak kaydıyla özel araçlarıyla seyahat edebileceklerdir.
Vali ve Kaymakamlarımız başta olmak üzere tüm kamu görevlilerimizin salgınla mücadelede alınan tedbirlere uyulması konusunda toplumsal duyarlılığı artırıcı faaliyetlere ağırlık vermeleri ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hep birlikte fedakârlık yapılmaya devam edilmesi, bu sürecin üstesinden gelmemiz ve sağlıklı günlere tekrar kavuşmamız için hayati önem taşımaktadır.
Yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınması, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmaması, alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılması hususunda;
Bilgi ve gereğini önemle arz ve rica ederim."
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 606272
Turizm şehri Alanya'nın ve bölge halkının geleceğine büyük tehlike arz eden ve "pimi çekilmemiş el bombası" benzetmesi yapılan Alanya'nın Yeşilöz mahallesinde yapılan ; halen ısrarla büyütülen Aytemiz dolum tesisleri gündemden düşmüyor...
Alanya siyasetinde ki herkesin ;sivil toplum kuruluşları ile Alanya halkının tek yürek olup tepki gösterdiği ve protestolara sahne olan Alanya Yeşilöz Aytemiz dolum tesislerine ayrıca dava açılmıştı.
VE BAĞIMSIZ YARGI BU TEHLİKEYE DUR DEDİ...
Alanya Yeşilöz petrol dolum istasyonu ve dolfen kapasitesinin genişletilmesi ile ilgili açılmış olan "ÇED Olumlu Raporunun İptali" davasında, İdare Mahkemesi tarafından yürütmenin durdurulması kararı verildi.
Alanya-Gazipaşa Havalimanı yolu üzerinde olan bu tesis hem deniz kirliliğ ve hem de karayolunda yakıt taşıyacak kamyonların varlığı ile büyük tehlike arz ediyor.
Denizde meydana gelecek bir tekne faciasında , sadece kıyıya yayılan akaryakıtın temizlenmesi bile yıllarca sürecek , kıyıların kullanılması imkansız olacak ve turizm bitecek.Deniz canlıları yok olacak.
2018 yılında Nijerya’da petrol taşıyan tanker kazası olmuş, 50’den fazla araç kül olmuş ve 9 kişi ölmüştü.Bunun gibi bir kaza ise ayrıca turizmin sonunu getirecektir.
Ayrı bir tehlike ise; Bu tesis tam kapasite ile çalıştığı zaman her gün bin ( 1.000 ) kamyon bu yollardan geçecek ve turistleri hava alanına taşıyacak olan servis araçları her an olası bir kaza ile karşı karşıya kalacak ve bunu gören turistler de yine başka ülkelere gidecek ve bölgemiz de turist kalmayacak.açık ve net bir örneği de şu an o bölgede yaşandı.Evleri olan bütün ingilizler evlerini boşaltıp başka ülkelere ev almay gittiler.
Alanya sahillerini bekleyen benzer tehlike görüntüleri...
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 217134
Malatya'da 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD verilerine göre merkez üssü Pütürge olan depremin derinliği 6,94 kilometre olarak belirlendi.
Deprem, kent merkezi ve çevre ilçelerde de hissedildi. Kısa süreli paniğe neden olan depremde, ilk belirlemelere göre can ve mal kaybı yaşanmadı.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 557445
Alanya Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Velittin Yenialp, Alanya’daki esnafların pandemi sürecinde yaşadığı sıkıntıların ve çözüm önerilerinin olduğu dosyayı Ankara’ya giderek TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’e verdi...
BAŞKAN VELİTTİN YENİALP'İN ÖNERİLERİ KISACA ŞÖYLE...
Alanya Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Alanya ve Antalya esnaının sorunlarını bir dosya halinde Ankara ya götürdü...
YAPILANDIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMALI...
Esnaf Mart ayında kapanan iş yerlerinin borcunu daha ödeyemeden ikinci kez iş yerini kapattı. Esnafa kira, elektrik, su ve doğalgaz gibi ödemelerine bir destek sağlanmazsa bu kez çok sayıda esnaf iş yerini açmamak üzere kapatmış olacak.
İŞ YERİNİ VE EVİNİN KİRASINI ÖDEYEMİYOR...
Haziran ayında normalleşme süreci başlamış olsa da birçok esnafın işleri yüzde 30 kapasite ile dönüyordu. Bu da esnafın Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ait olup sonbahar aylarına ertelediği borçlarını ödemeye dahi yetmiyordu. En azından devlete olan borçlar yeniden yapılandırılacak diye sevinirken bir kez daha gelen kapatma kararları esnafı perişan etti. Esnafın kepenklerini bir daha açılmamak üzere kapatmaması için mutlak surette esnafa kira yardımı yapılmalı, kapalı olunan dönem için elektrik, su ve doğalgaz paraları alınmamalı. Ayrıca, esnafın yanında çalışan kalfa ve çırak için kolaylaştırılmış kısa çalışma ödeneği uygulaması getirilmeli.
HASTA SAYILARININ ARTMASI ESNAFIN UMUDUNU AZALTIYOR...
Hasta sayıları arttıkça esnafın umudu da azalıyor. Toplumun en az yüzde 60’ının aşılanmasına kadarki süreçte esnafın ayakta kalması imkansız. Bu dönemde etkin bir mali destek olmazsa çok sayıda esnaf, bir daha açılmamak üzere kepenklerini kapatacak.
YAPILANDIRMA TBMM’DE YENİDEN GÖRÜŞÜLMELİ...
Borç yapılandırması kanunu yeniden TBMM’de görüşülmeli. Ertelenen vergi ve primler yapılandırmaya dahil edilmeli. Borçların ödenebilmesi için bu tek başına yetmez. Esnaf kepenkleri ya da kontağı kapalıyken borçlarını yapılandırsa dahi ödeyemez. Bunun için en az 6 ay ödemesiz bir dönem olmalı ki aşı uygulaması başlayıp işler yeniden açılmaya başladığında esnaf da borçlarını ödemeye başlasın. Zaten ekonomik olarak çok zor bir dönem yaşayan esnafın üstüne bir de pandemi yükü bindi. Bu nedenle, bugüne kadar yapılanlardan farklı olarak borç ödeme vadeleri 60 aya çıkarılmalı.
YAPILANDIRMADA EKSİKLER VAR...
Kira yardımı, elektrik, su ve doğalgaz desteği, kısa çalışma ödeneği gibi giderler için hükümet doğal olarak kaynak arayışı içine girecektir. Diğer taraftan yapılandırma kanununa kesinleşmemiş borçların yapılandırılması, matrah artırımı (vergi barışı), imar barışı gibi düzenlemeler dahil edilmedi. Bu düzenlemeleri ekleyecek şekilde yapılandırma kanununda değişiklik yapılırsa ilave gelecek kaynak esnaf için kullanılabilir. Bu tür uygulamalardan gelecek ilave kaynak esnafımıza bu dönemde can suyu olur. Hem vadelerin uzatılması hem de kaynak yaratacak yeni düzenlemelerin eklenmesi için yapılandırma kanununda değişiklik yapılmalıdır.
TESK-Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve Alanya Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Velittin Yenialp
Alanya Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Velittin Yenialp, Alanya’daki esnafların pandemi sürecinde yaşadığı sıkıntıların ve çözüm önerilerinin olduğu dosyayı Ankara’ya giderek TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’e verdi. Yenialp, “TESK Genel Başkanımız Sayın Bendevi Palandöken'i makamında ziyaret ederek esnaf ve sanatkarlarımızın Pandemi sürecinde yaşamış oldukları sıkıntılar ile çözüm önerilerimizi ve taleplerimizi içeren dosyayı takdim ettik. Sayın Genel Başkanımıza, yakın ilgileri ve misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederiz” dedi.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 163985
Tarihin ender yetiştirdiği önderlerden biri olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ün düşünce yapısının oluşumunda ilk olarak ailesi; öğrenimi sırasında ise öğretmenleri etkili olmuştur. Atatürk'ün eğitim hayatı hem düşüncelerini hem de kişiliğini şekillendirmiştir. Atatürk’ün kişiliğinin oluşmasında eğitim öğretim hayatı boyunca ders aldığı öğretmenlerin önemli bir payı vardır. Yaşadığı dönemin gelişmelerine, çelişkilerine, bilimine kayıtsız kalmayan Mustafa Kemal, öğretim gördüğü okullarla birlikte kendini geleceğin Atatürk'ü olmak için hazırladı...
ÖĞRENCİLİK YILLARINDA Kİ DEHASI; YÜZYILIN DAHİ LİDERİNİ MÜJDELİYORDU...
Mustafa Kemal Selanik Askeri Rüştiyesi'nde öğrenci iken Selanik'te birkaç idealist öğretmen ve yazar tarafından çıkarılan Çocuklara Rehber Dergisi'nin öğrenciler için düzenlenen matematik problemleri yarışmasına katılırdı. En büyük eğlencesi karışık matematik sorularını çözmek olan Mustafa Kemal, katıldığı yarışmalarda her defasında da kazananlardan biriydi.
Mustafa Kemal öğrenciliğinde sadece Matematik dersi ile ilgilenmiyordu diğer dersleri de oldukça iyiydi. Mustafa Kemal, her okuduğunu kelimesi kelimesine ezberleyen bir öğrenci de değildi. Atatürk, yıllar sonra öğrenciliğinden bahsederken "Ben çocukken hiç ezberleyemezdim, lakin bundan memnundum. Ezberlediklerimi her zaman belleseydim dimağımda düşünceye yer kalmayacaktı." diyecekti.
Mustafa Kemal Selanik Askeri Rüştiyesi' nde okurken Yüzbaşı Mustafa Bey adında bir matematik öğretmenleri vardı. Sert, kaşları çatık ve yüzü gülmeyen Yüzbaşı Mustafa Bey'e "Hırçın Hoca" adını takmışlardı. Ama bu sert öğretmenin Mustafa Kemal ile arası çok iyiydi. Yüzbaşı Mustafa Bey, Mustafa'nın çalışkanlığına, davranışlarına ve matematikteki üstün yeteneklerine oldukça değer veriyordu. Bu sert öğretmen üstün yetenekli öğrencisinin Mustafa adına bir de "Kemal" eklemeyi uygun gördü ve Mustafa'nın adı "Mustafa Kemal" oldu.
Yüzbaşı Nakiyüddin Bey, Askerî Rüştiye’de Fransızca öğretmenidir ve Atatürk’e “geleceğe ilişkin ilk fikirleri” vermiştir. Atatürk, Eylül 1924’te Samsun’da öğretmenlere hitaben yaptığı bir konuşmada “ilham ve kuvvetini” geniş ölçüde Askerî Rüştiye’deki Fransızca öğretmeni Nakiyüddin Bey'den aldığını söylemiş ve Mutlakıyet dönemi ve o dönemin öğretmenleri için şu değerlendirmeyi yapmıştır:
“Gerçi biz, belki burada bulunanlardan kâffesi (tümü) dünyaya geldiğimiz zaman bu topraklar üzerinde yaşayanlarla beraber kahhar (kahredici, öldürücü) bir istibdadın (zulüm ve baskı yönetimi) pençesi içinde idik. Ağızlar kilitlenmiş gibi idi. Muallimler, mürebbiler yalnız bir noktayı dimağlara yerleştirmeye mecbur tutulmakta idi: Benliğini, her şeyini unutarak bir heyulaya (hayale) boyun eğmek, onun kölesi olmak. Bununla beraber tahattur etmek (hatırlamak) lâzımdır ki, o tazyik (baskı) altında dahi, bizi bugün için yetiştirmeye çalışan hakikî ve fedakâr muallimler, mürebbiler eksik değildi. Onların bize verdiği feyiz (bilim) elbette esersiz (sonuçsuz, ürünsüz) kalmamıştır. Şimdi burada bir zat-ı âliye (yüce, saygıdeğer bir kişiye) tesadüf ettim. O benim Rüştiye birinci sınıfında muallimim idi. Bana henüz iptidaî şeyler öğretirken istikbal (gelecek) için ilk fikirleri de vermişti.“
Selanik Askeri Rüştiyesi'nde okutulan Fransızca ile yetinmeyen Mustafa Kemal, Fransızcasını ilerletmek için çok çalışacaktır. Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiye'yi 40 öğrenci arasından dördüncü olarak bitirmiştir.
Manastır Askeri İdadisi'ne yatılı olarak yazılan Mustafa Kemal için, artık ömrünün sonuna kadar sürecek olan “aile yuvası dışındaki hayat” başlıyordu. Bundan sonra ev yaşantısı sadece izin ve
tatillerde kısa süreli olabilecektir. Askerlik mesleğinin sıkıntılı, zahmetli ve zorlu özelliklerinden de kaynaklanan bu durum, biraz da onun “bağımsız yaşama” karakterine uygun düşecektir.
Mustafa Kemal, anılarında Manastır İdadisi’ndeki ders durumu ile ilgili olarak şunları anlatmıştır: “İdadide iken düzenli ve hırslı bir surette çalışıyordum. Sınıfta birinci, ikinci olmak için hepimizde şiddetli bir gayret vardı. Nihayet İdadiyi bitirdim."
Mustafa Kemal, lise öğrenimini II. Abdülhamit döneminin çağdaş düşünceye ve özgürlüklerin özüne de kavramına da kapalı bir eğitim uygulayan Manastır Askeri İdadisi'nde yapmıştır. Müfredat programı tamamıyla padişahın baskısı ve denetimi altındadır. Burada kendini matematik sorularına vermiş olan Mustafa Kemal, içinde yaşadığı bu toplumun siyasi ve sosyolojik yapısı hakkında bilgiye sahip değildir. Bazı imalı fısıltılardan da bir anlam çıkaramamaktadır. Çok sevdiği tarih kitaplarında en ufak bir bilgi yoktur. O zamanki tarih kitapları, padişahlara birer dua risalesi halindedir. Oysaki tarih, bir bakıma dünyaya açılan penceredir. Geçmişten günümüze kadar gelip geçmiş olayların aynasıdır.
İdadideki tarih öğretmeni Topçu Kolağası Mehmet Tevfik Bey, derslerinde Fransız Devrimi ile diğer devrimlerden ve düşünce hareketlerinden söz ederek Mustafa Kemal’de tarihe karşı sevgi ve ilgi uyandırmıştır. Atatürk’ün, “Kendisine minnet borcum var, bana yeni bir ufuk açtı.” dediği Mehmet Tevfik, verdiği örnekler ve cephede yaşananlarla ilgili anlattıkları ile Mustafa Kemal'in kafasındaki karanlıkların perdesini kaldırmaya çalışıyordu. Fakat anlatılanlar sisi kaldıracak açıklıkta değildi.
II. Abdülhamit' in padişah olduğu bu zamanlarda iç ve dış dünya ile ilişki kuracak eserlerin yazılması ve yurda sokulması da yasaktır. Mustafa Kemal, bu karanlıklar içinde bir ışık aramaktaydı.
Manastır Askeri İdadi' sinde Atatürk'ün çevresi daha da genişlemiştir. Rumeli' nin çeşitli illerindeki rüştiyelerden gelen öğrencilerle tanışmış, arkadaş olmuş, onlara da kişiliğini ve üstünlüğünü kabul ettirmiştir. Coşkun ve renkli söylevleriyle arkadaşlarını büyülemesini bilen Ömer Naci ile de arkadaş olmuştur. Ömer Naci ile arkadaşlığı sonrası Mustafa Kemal'in edebiyata ilgisi artmış Namık Kemal imzalı mısralar, beyitler ve dörtlükler ilgisini çekmiş ve onları heyecanla okumaya başlamıştır:
Mahveder kendini bülbül bile hürriyyet için; Çekilir mi bu belâ âlem-i pür-mihnet için Dîn için devlet için can çekişen millet için, Azme hâil mi olurmuş bu çürük ten kafesi?
Ne mümkün zulm ile, bîdâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış, idrâki kaldır, muktedirsen âdemiyetten!
xxx
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?”
Dinle feryadını kim terceme-i ahındır
İnledikçe ne diyor bak vatanın her nefesi."
xxx
Felek her türlü cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azimetten."
Bu şiirlerde vatanın nabzı atıyordu. Kendisi için yepyeni sesler, yepyeni kavramlardı bunlar.
Tarih Öğretmeni Mehmet Tevfik Bey’in ders dışında anlattıkları da eklenince, Mustafa Kemal'in düşünce ufkundaki sisler yavaş yavaş dağılıyor, içinde, anlamlandıramadığı duygular kıpırdıyordu.
Fakat bu okudukları niçin okul kitaplarında yoktu? Niçin gizli gizli, korka korka okunuyordu? Hürriyetten korkacak ne vardı!
Şiir ve edebiyat, Mustafa Kemal için fen dersleriyle artık aynı düzeye gelmişti.Bir gün Askeri Kitabet Öğretmeni Alay Emini Mehmet Asım Efendi, Mustafa Kemal'i ders dışı edebi kitaplara eğilmiş görünce başına dikildi. "At bu kitapları, kendini askerliğe ver." Ama yüreğine bir kez edebiyat koru düşmüştü. Kendini tamamen edebiyata vermeyecekti, ama Namık Kemal ve Tevfik Fikret'i gizli gizli okumaya devam edecekti. Loş köşelere çekilip gizli gizli Namık Kemal'in "Vatan Kasidesi" nde özlemini duyduğu özgürlüklerin müjdesini buluyor, bunları okudukça daha da güçleniyordu.
Manastır yılları, Mustafa Kemal’in Türklük duygularını kamçılamış, gönlündeki vatanseverlik ateşinin alevlenmesine yol açmıştı…
Mustafa Kemal, Manastır’da Osmanlı azınlıklarının bağımsızlık arayışlarına tanık oldu. Osmanlıcılık düşüncesi artık iflas etmişti. Batılı sömürgeci devletlerin desteğini alan Osmanlı azınlıkları, bir taraftan bağımsızlık hesapları yaparken, diğer taraftan tüm güçleriyle Osmanlı Devleti’ni parçalamaya, Avrupa’daki Türk varlığına son vermeye çalışıyorlardı. Türk-Yunan Savaşı’nın yaklaştığı o günlerde yakın dağlardaki Türkler, Rum çeteleriyle mücadele ediyordu. İşte tam o günlerde Mustafa Kemal kendisinin de bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek, bir gece bir arkadaşıyla okuldan kaçarak, gönüllü olarak askere yazılmaya gitti; fakat, öğrenci olduğu anlaşılınca okula geri gönderildi.
Mustafa Kemal, idadide hitabet yarışmalarına katılır. Bu hitabet yarışmaları Mustafa Kemal'in yeteneklerini besler ve bir hatip ustası olarak Mustafa Kemal'i ortaya çıkarır. Hitabetiyle yığınları etkileyen ve büyüleyen ve peşinden sürükleyen, hatip Mustafa Kemal'i yaratır.
Manastır ve diğer askeri okulların en önemli akademik sorunu, üzerine çok düşülmesine rağmen yabancı dil eğitiminin zayıflığıydı. Arapça-Farsça, sadece Osmanlıcaya altyapı teşkil etmek için okutulmaktaydı. O dönemde fen ve askeri bilimleri anlamak için şart olan Fransızca ise hem öğretmen ve hem de ders malzemesi yetersizliğinden tam anlamıyla öğretilemiyordu. Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi'ni ikincilikle bitirdi.
Yıl 1899...Mart ayının 13'ü. Mustafa Kemal, Dersaadet Mektebi Fünun-i Harbiye’yi şahanesinden ilk adımını atarken heyecanlıdır. Onu okulun kütüğüne şöyle kaydettiler. "Selanik Koca Kasımpaşa Mahalleli Gümrük memurlarından müteveffa Ali Rıza Efendi'nin mahdumu uzun boylu, beyaz benizli Mustafa Kemal Efendi, Selanik, 96."
Yıllardır bugünü düşlemişti. Nihayet amacına ulaşmıştı ve İstanbul'daydı. Karmakarışık duygular içerisindeydi. Sevinç, hayranlık, hüzün, özlem...Selanik'ten bindiği vapur İstanbul limanına yaklaştığı zaman, alevler içindeki gökyüzüne doğru gölge gibi yükselen minareler ve pembe bir ışık deryasında yıkanan İstanbul'un müthiş güzelliği onu büyülemişti.
İstanbul'da ilk günler, içindeki belirsiz, sisli duyguların tedirginliği içinde geçti. Okula yazıldığının beşinci cuma günü kılıcını kuşanarak ilk kez sokağa çıktı. Ve bir anda İstanbul'un büyüsü bütün benliğini sardı.
Mustafa Kemal, içine girdiği bu yeni dünyanın rüzgarlarının esintisine kapılmış ve ders kitaplarını bir yana itmişti. Ders yılı sonunda karnesi eline verilince daldığı hülyadan uyandı. Oysa Harbiye'ye gelirken İdadide kendilerine öğretilen küçücük, puslu dünyanın ardındaki ışığı arayacak, kafasında
bir türlü biçimlendiremediği belli belirsiz kavramların düğümünü çözmek için Batı kültürü ile temas kurmaya çalışacaktı.
Atatürk, 1922’de anlattığı anılarında Harbiye'deki ilk yılı ile ilgili olarak şu itirafı yapmaktadır:"...İdadide iken inatla çalışıyordum. Sınıfta birinci, ikinci olmak için şiddetli bir gayret vardı. Nihayet idadiyi bitirdim; Harbiye'ye geçtim. Burada da riyaziye(matematik) merakım devam ediyordu. Birinci sınıfta saf, gençlik hayallerine tutuldum, dersleri ihmal ettim. Senenin nasıl geçtiğinin hiç farkında olmadım. Ancak, dersler kesilince kitaplara sarıldım."
Ders yılı sonu karnesi ile bir anda iradesini toparlayan Mustafa Kemal, önündeki iki yıl içinde tepelere tırmanacaktı. O'nda, bu arzu ve çalışma isteği vardı. Yukarılara tırmanmak için kendisine güveniyordu. İstanbul'un büyüsüne kapılıp derslerine hiç çalışmayıp sadece ders dinlemekle 736 arkadaşı arasından 29. Olmuştu. Mustafa Kemal, Harp Okulu'nu sekizinci olarak bitirmiştir.
Mustafa Kemal, birinci ders yılından sonra toparlanmış, içinde bulunduğu karanlığı yarmaya çalışmıştı. Namık Kemal ve Tevfik Fikret şiirleri sadece özgürlüğün özlemini dile getiren heyecanlı dizelerdi. Oysa, O, insan hak ve özgürlükler tarihinin evrelerini de öğrenmek istiyordu. Batılı kaynaklardan bilinçli yararlanabilmek için Fransızcasının yeterli olmadığını düşünüyor, bunu geliştirmeye uğraşıyordu.
Mustafa Kemal Harbiye'deki öğrencilik yıllarını anılarında şöyle anlatır: “Erkan-ı Harp sınıflarına geçtik. Mutad olan derslere çok iyi çalışıyordum. Bunların fevkinde olarak ben de ve bazı arkadaşlarda yeni fikirler peyda oldu. Memleketin idaresinde ve siyasetinde fenalıklar olduğunu keşfetmeye başladık...”
Harbiye öğrencisi Mustafa Kemal hürriyet ve yurt sorunları ile meşguldü. Kulaklarında "Kahbeyim vatan yolunda dönersem bir azimetten." Sözü çınlamaktaydı. Etrafına topladığı arkadaşlarıyla cesaretle konuşuyor, güzel konuşmasıyla onları kısa zamanda etkiliyordu. "Milletleri uyandıracak olanlar fikir adamlarıdır." diyordu. Fikirlerini sadece sınıf arkadaşlarına değil, tüm Harbiye'ye aşılayabilmek için bir de sınıf gazetesi çıkarma girişiminde bulundu. Çok istemesine rağmen Harp Okulu'nda bu girişim yürütülemedi. Sınıf gazetesi çıkarma girişimi Akademi döneminde daha sürekli ve etkin bir biçimde yapılacaktı.
Harp Okulu'nda Mustafa Kemal'in ders gördüğü yer loş olduğu için "karanlık dershane" diye anılmaktaydı. Karanlıktan yakınanlara Mustafa Kemal'in cevabı ise "Dershanemiz karanlık, ama yüreklerimiz aydınlık." cümlesiydi.
Harp Akademisi ile birlikte Mustafa Kemal, yaşamının yeni bir aşamasındaydı. Manastır Askeri İdadisi' nden başlayarak karanlıkları aşmaya çalışıyordu. Harbiye döneminde içinde bulunduğu karanlıkları biraz olsun aydınlatabilmişti. Kafasındaki kavramlar belirsiz de olsa açıklık kazanmaya başlamıştı. Ama bu yeterli değildi. Olayları anlayabilmek için irdelemek gerekirdi. Fakat II. Abdülhamit' in koyduğu ağır sansür nedeniyle buna da olanak yoktu. Bu koca imparatorluğun her bireyi , bu sansürün şemsiyesi altında dünyaki gelişmelerden habersiz yaşamaktaydı. Değil kitap, dergi, gazete; sözcükler bile yasaklıydı. Murat, Yıldız, burun (Abdülhamit'in burnu büyük olduğu için), demokrasi, cumhuriyet, hürriyet, sosyalizm, insan hakları, ihtilal, Mithat Paşa, Fransız İhtilali, anarşizm...
Kültür kaynaklarının kurutulmuş olduğu böyle bir ortamda Mustafa Kemal Batı kaynakları ile gizlice temasa geçmek olanaklarını araştırmaya başladı. İşe, sınıf gazetesi çıkararak koyuldu. Bir baskın sonucu el gazetesi yayımına ara vermek zorunda kalınca Mustafa Kemal çok üzüldü. Oysa o istiyordu ki arkadaşları da istibdatın kötülüklerine ve özgürlüğün erdemine karşı ilgilerini daima diri tutsun.
Beyoğlu’nda bir Fransız madamın yanında pansiyoner olan Mustafa Kemal, madam aracılığı ile Fransız gazeteleri ve kitapları getirtiyordu. Nihayet batı dünyası ile temas olanağı bulmuştu. Bir yandan derslerine çalışıyor, bir yandan da durmaksızın bilgisini, kültürünü genişletiyordu. Arkadaşı Asım Gündüz o günlerle ilgili anılarında şöyle diyordu:"...Mustafa Kemal'in dikkat çeken fikirleri vardı. Etrafına topladığı arkadaşlarla cesaretle konuşuyor, onları, güzel konuşmasıyla kısa zamanda tesiri altına alıyordu. Namık Kemal'in bütün şiirlerini bir defterde toplamıştı. Bu şiirleri kısa zamanda bütün arkadaşlar defterimize yazmış ve ezberlemiştik....Bizler vatan, millet ve Türklük fikirlerini ilk defa Harp Akademisi sıralarında O'ndan duymuştuk."
Mustafa Kemal olanaklarını zorlayarak ve bu yüzden gelebilecek tüm tehlikeleri göze alarak batı ile temas kurmak cesaretini gösterebilmiş belki de tek kurmaydır. O'ndaki bu bilim tutkusu ve ulaşmak istediği hedef için verdiği mücadele takdire şayandır.
General Asım Gündüz, Atatürk'ün Harp Akademisi'nde iken arkadaşları ile konferans niteliğinde konuşmalar yaptığını anlatır.."...Harp Akademisi'nde her cuma akşamı sınıfta toplanıyor, kapılar kapandıktan sonra Mustafa Kemal kürsüye çıkıyor, tıpkı bir konferansçı gibi Paris'ten gelen Türkçe ve Fransızca gazetelerden öğrendiklerini bize anlatıyordu. O zamana kadar "padişahım çok yaşa " demekten başka bir şey bilmeyen bizler için Mustafa Kemal'in anlattıkları çok dikkat çekiciydi."
"...Atatürk'ün korku nedir bilmeyen bir hali vardı. Bütün sınıf bu bakımdan O'na hayrandık. Tarih okumak O'nun en büyük hevesi ve hırsı idi. Fransızcayı da o yüzden bilmek istiyordu. Osmanlı tarihini Fransızca eserlerden okuyordu."
Bu dönemde Atatürk sosyal konulara da eğilmiştir. Auguste Comte, Voltaire, Montesquieu, Rousseau gibi filozofların eserlerini okumuştu. Orta Asya’daki Türkler, Anadolu uygarlıkları, İslam ve Osmanlı tarihi, hukuk, tasavvuf gibi konularda da okuyarak bilim dağarcığını genişletmişti.
Yıl 1902 Mustafa Kemal Kuzguncak' ta Ali Fuat Cebesoy'un babası İsmail Fazıl Paşa'nın köşkünde misafir edilmektedir. Köşke gelen Almanca, Fransızca ve İngilizceyi çok iyi bilen ve konuşan Osman Nizami Paşa ile tanışır. Konuşmada II.Abdülhamit' in baskı rejimi söz konusu olunca Osman Paşa " İstibdat elbet bir gün yıkılacaktır. Fakat onun yerine batılı manada bir idare gelip memleketi her bakımdan acaba kalkındıracak mıdır? Ben buna inanmıyorum ." deyince Mustafa Kemal bu söze şöyle karşılık verecektir:
"...Bugün uyur gibi görünen milletimizin çok kabiliyeti ve cevheri vardır...Yeni nesiller içerisinde her hususta itimada layık insanlar çıkacaktır."
Bu cevap karşısında susan Osman Nizami Paşa, ayrılmak üzere veda eden Mustafa Kemal'e şöyle diyordu: "Mustafa Kemal Efendi oğlum görüyorum ki, sen bizler gibi yalnız Erkân-ı Harb zabiti olarak normal hayata atılmayacaksın. Keskin zekân ve yüksek kabiliyetin memleketin geleceği üzere müessir olacaktır. Bu sözlerimi bir kompliman olarak alma, sen de memleketin başına gelen büyük adamların daha gençliklerinde gösterdikleri müstesna kabiliyet ve zekâ emareleri görmekteyim. İnşallah yanılmamış olurum."
Kuşkusuz Osman Nizami Paşa yanılmamıştır. Çünkü Mustafa Kemal, gençlik çağlarından itibaren geleceğin Atatürk'ünden izler ve ışıklar yansıtmıştır.
Mustafa Kemal, Akademi'yi 1904 Aralık ayında bitirir. Yüzbaşılığa yükselişi ise ocak 1905'tir. Mustafa Kemal, Akademiyi bitirdikten sonra Sirkeci'de tuttukları bir pansiyonda gizlice toplantılar düzenler. Arkadaşları ile birlikte baskı rejiminden kurtulma ve demokratik bir idare kurulması için çıkış yolları ararlar. Burada Abdülhamit’in hafiyelerinden Fethi adında birinin tuzağına düşerler. Subay giysisini terziden almaya gidemeden Mustafa Kemal tutuklanır. Suçlamalar arasında ne yok ki? Okulda gazete çıkarmak, zararlı fikirlerle etrafını zehirlemek, Abdülhamit'in arabasına bomba koymak...Mustafa Kemal, Askeri Mektepler Nazırı Zülüflü İsmail Paşa, Kabasakal Mehmet Paşa ve Mabeyn Başkatibi Tahsin Bey tarafından sorguya çekilir.
Elde suçlamayı kanıtlayacak belgeler olmamasına rağmen Mustafa Kemal, iki aya yakın tutuklu kaldıktan sonra bırakılır. Ordudan atılacak mıdır? Sürgün mü edilecektir? Soruları ve ne olacağı belli olmayan günler...
Sıkıntılı ve kaygılı bekleyiş devam ederken kurmayların hepsini Erkan-ı Harbiye Dairesine çağırırlar. II. Ordu Edirne ve III. Ordu Selanik'e atanacaklarını ancak kuraya gerek olmaması için aralarında anlaşmaları gerektiği yetkililerce tembihlenir. Genç subaylar birkaç dakika içinde anlaşarak sonucu ilgililere bildirirler. Uzun tartışma ve çekişme bekleyen yetkililer bu kadar kısa sürede kurmayların anlaşmış olmalarından kuşkulanırlar ve birkaç kurmayı sürgüne gönderirler. Mustafa Kemal’de Şubat 1905'te soğuk ve karlı bir günde Avusturya'ya ait Nemse adlı vapur ile Suriye'ye doğru İstanbul'dan uzaklaştırılır.
Atatürk, oldukça başarılı bir öğrencilik hayatı geçirmiş ve öğrenim gördüğü bütün okullarda her zaman en üst sıralarda yer almıştır. Mustafa Kemal Atatürk; Türk Milletinin geri kalmışlık nedenlerini ortadan kaldırarak, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ve bu cumhuriyeti çağdaş uygarlık düzeyine getiren bir liderdir. O, çok sevdiği Türk gençliğine ve Türk ulusuna tertemiz ve umut dolu bir gelecek bıraktı. Mustafa Kemal Atatürk, Türk Ulusu tarafından daima hatırlanacak, her zaman akıl ve iradenin tezahürü olarak Türklerin gönlünde sonsuza kadar ölümsüz olacaktır. Türk'ün büyük atasına saygı ve özlemle...
Sibel Dulum
Tarih Öğretmeni
Yakınçağ Tarihi Uzmanı
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 450837
İçişleri Bakanlığı'ndan, Kısıtlamalarla ilgili en çok merak edilen 24 soruya yanıt verildi...
İçişleri Bakanlığı, koronavirüs tedbirleri kapsamında bugün başlayacak olan kısıtlamalarla alakalı, vatandaşların en çok merak ettiği 24 soruya yanıt verdi. Buna göre, dini vecibelere, sokak hayvanlarını besleyen vatandaşlara ve yabancı turistlere kısıtlama getirilmezken, 65 yaş üstüne seyahat izin belgesi şart olacak.
İçişleri Bakanlığı, koronavirüs tedbirleri kapsamında bugün başlayacak olan kısıtlamalar ile ilgili en çok merak edilen 24 soruyu yanıtladı.
20 yaş altında olup da üniversitelerde yüz yüze eğitim gören öğrenciler ile profesyonel veya milli sporcu olanlar sokağa çıkma kısıtlamasından muaf mıdır?
Bazı üniversitelerde teknik eğitim veren mühendislik fakültesi/tıp fakültesi gibi bölümlerde yüz yüze eğitim devam etmektedir.
Bu yaş grubundaki öğrencilere durumlarını belgelemeleri amacıyla üniversite yönetimince ders programını gösterir şekilde özel bir belge verilecek olup, bu belgenin gerektiğinde ibrazı ile 20 yaşın altındaki öğrenciler bu yaş grubu için getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına tabi olmayacaktır.
20 yaş altı profesyonel veya milli sporcular, profesyonel veya milli sporcu olduklarını belgelemeleri kaydıyla sportif faaliyetleri (müsabaka, antrenman, bu amaçlarla seyahat vb.) kapsamında sokağa çıkma kısıtlamasına tabi olmayacaktır.
65 yaş ve üzerindeki sağlık çalışanları (doktor, diş hekimi, eczacı vb.), seçimle göreve gelenler (belediye başkanı, muhtar vb.), avukat, akademisyen, veteriner, serbest muhasebeci-mali müşavir gibi meslek gruplarının mensupları bu yaş grubu için getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına tabi midir?
Genelge ile gün içerisinde 10:00 ile 13:00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızdan iş yerleri ile illiyetlerini gösteren çalışma/SGK kaydı vb. belgeyi ibraz edenler istisna tutulduğundan yukarıda adı geçen meslekleri icra eden 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız kısıtlamadan muaftır.
65 yaş ve üzerindeki sağlık çalışanları (doktor, diş hekimi, eczacı vb.), seçimle göreve gelenler (belediye başkanı, muhtar vb.), avukat, akademisyen, veteriner, serbest muhasebeci-mali müşavir gibi meslek gruplarının mensupları bu yaş grubu için getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına tabi midir?
Genelge ile gün içerisinde 10:00 ile 13:00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızdan iş yerleri ile illiyetlerini gösteren çalışma/SGK kaydı vb. belgeyi ibraz edenler istisna tutulduğundan yukarıda adı geçen meslekleri icra eden 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız kısıtlamadan muaftır.
20 yaş altı genç ve çocuklar şehir içi veya şehirlerarası yolculuğu nasıl yapacaklar?
20 yaş altı gençler ve çocuklarımız 30.05.2020 tarih ve 8558 sayılı Genelgemizde belirlenen çerçeve içerisinde yanlarında veli/vasisinin bulunması şartı ile herhangi bir belge aranmaksızın şehir içi ve şehirlerarası yolculuk yapabileceklerdir.
Çocuklarını kreş ya da bakıcıya bırakmak zorunda olan ebeveynlerin çocuklar için getirilen kısıtlama saatlerinde çocuklarını getirip götürmesi mümkün müdür?
29.05.2020 tarih ve 8483 sayılı Genelgemiz çerçevesinde sokağa çıkma kısıtlamasına tabi çocuklarımız ve gençlerimizin ihtiyaca göre bakıcıya, aile büyüklerine, kreş̧ veya gündüz bakımevlerine gidebilmesi ve kısıtlama getirilen saat dilimleri içerisinde veli/vasilerinin nezaretinde yolculuk yapabilmesi mümkündür.
KPSS, Kariyer Mesleklerin Giriş Sınavları, TOEFL, IELTS gibi ülke genelinde düzenlenen sınavlara girecek kişiler sokağa çıkma kısıtlamasından istisna mıdır?
Genelgemiz ile KPSS ve diğer merkezi sınavlara katılacağını belgeleyenler ile refakatçilerinin kısıtlamadan muaf oldukları belirlendiğinden bu sınavlara girecek her yaş grubundaki kişiler sokağa çıkma saat kısıtlamasına tabi olmayacaklardır.
İnşaat sektörü hafta sonu uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasından muaf mıdır?
İnşaat sektörü ve çalışanları Genelgenin 5.1/ğ ve 5.2/ğ hükümleri uyarınca üretim ve imalat tesisleri ile buralarda çalışanlar için getirilen istisna hükmü kapsamında olduğundan sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacaktır.
Hastanelerde (özel hastaneler dahil) bulunan yeme-içme mekanları (kantinler, kafe vb.) Genelge kapsamında yeme-içme yerleri için getirilen kısıtlamalara tabi midir?
Hastanelerde bulunan yeme-içme mekânları (kantinler, kafe vb.) Genelge kapsamında yeme-içme yerleri için getirilen kısıtlamalara (çalışma saatleri, servis yöntemi vb.) doğrudan tabi değildir. Hastanelerde bulunan yeme-içme yerlerinin çalışma usul ve esasları hastane yönetimlerinin vereceği karar doğrultusunda belirlenecektir.
Lokanta ve restoranlara yönelik getirilen kısıtlamalara oteller ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlar tabi midir?
Oteller ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlar sadece konaklama yapan müşterilerine yönelik yemek hizmeti verebilecek olup diğer lokanta veya restoranlara yönelik getirilen kısıtlamalara tabi değildir. Ancak oteller ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlar dışarıya paket servisi yoluyla satış yapamazlar.
Havaalanları içerisindeki lokanta ve restoranlar Genelgede getirilen kısıtlamalardan muaf mıdır?
Havaalanları içerisindeki yeme içme mekanları (lokanta, restoran, kafe vb.) sadece yolculara ve ulaştırma sektöründe çalışanlara hizmet vermek koşuluyla Genelge kapsamında yeme-içme yerleri için getirilen kısıtlamalara tabi değildir.
Deniz turizmi amaçlı ticari faaliyet gösteren tekne ve yatlar gezi maksatlı teknelerine aldıkları müşterilerine yeme-içme amaçlı servis yapabilirler mi?
Deniz turizmi amaçlı ticari faaliyet gösteren tekne ve yatlar gezi maksatlı teknelerine aldıkları müşterilerine yeme-içme amaçlı servis yapamazlar.
Seyahat acentalarının vermiş olduğu tur, paket tur, konaklama veya transfer hizmetlerinden yararlananlar genelgenin istisnası kapsamında mıdır?
Seyahat acentalarının vermiş olduğu tur, paket tur, konaklama veya transfer hizmetlerinden yararlanan tüketiciler “5.2/u) Şehirlerarası toplu ulaşım araçlarında (uçak, otobüs, tren, gemi vb.) görevli olanlar ile bu toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edeceğini bilet, rezervasyon kodu vb. ibraz ederek belgeleyenler” istisna kapsamındadır.
Havalimanlarındaki mağazalar (giyim, hediyelik eşya, vb.) 10:00-20:00 saatleri arasında hizmet sunabilme uygulamasına tabi midir?
Havalimanlarındaki mağazalar (giyim, hediyelik eşya vb. işyerleri), Genelgenin 1'inci maddesi ile faaliyet gösterebilecekleri zaman aralığı 10:00-20:00 saatleri arası olarak belirlenen iş yerleri kapsamında değildir.
Tekel büfeleri marketler için getirilen çalışma saati kısıtlamasına tabi midir?
Tekel büfeleri, Genelgenin 1'inci maddesi kapsamında marketler için getirilen çalışma saati kısıtlamalarına (saat 10:00-20:00 arası çalışabilme) tabidir.
Pastaneler ile simit, börek, poğaça vb. ürünleri üreten ve satan iş yerleri saat 10.00’dan önce satış yapabilir mi?
Pastaneler ile simit, börek, poğaça vb. ürünleri üreten ve satan işyerleri sadece bu ürünlerin satışını sabah 08:00-10:00 saatleri arasında gel-al şeklinde yapabilirler.
Azınlık cemaatlerine mensup 65 yaş ve üzeri din adamları, bu yaş grubu için getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına tabi midir?
Azınlık cemaatlerinin 65 yaş ve üzeri din adamlarının bu yaş grupları için kısıtlama öngörülen saatlerde dini vecibeleri yerine getirmelerinde herhangi bir kısıtlama bulunmamakta olup haricen izin alınmasına gerek yoktur.
65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımız için belirlenen sokağa çıkma kısıtlamasının uygulaması Cuma namazları açısından nasıl olacaktır?
Belirtilen yaş gruplarında yer alan vatandaşlarımızdan Cuma namazı kılmak isteyenler için İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca; 65 yaş ve üzeri büyüklerimizin sokağa çıkma saati Cuma namazı bitimine kadar uzatılabilecek, 20 yaş altındaki gençlerimizin sokağa çıkış saati ise Cuma namazına gidebilecekleri şekilde öne alınabilecektir.
Kreşlerde yüz yüze eğitim faaliyetleri devam edecek mi?
Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarıyla yapılan görüşmeler sonucunda; çalışan anne-babaların durumu da göz önünde bulundurularak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kreşlerle birlikte diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel eğitim kurumları bünyesindeki kreşlerin yüz yüze eğitim faaliyetlerine devam edebilmeleri gerektiği değerlendirilmiştir.
Sokak hayvanlarının beslenmesi nasıl olacak?
30.04.2020 tarih 7486 sayılı Genelgemiz kapsamında “Hayvan Besleme Grubu Üyeleri” ile sokak hayvanlarını beslemek isteyen diğer vatandaşlarımız hafta sonları uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacaktır. Önceki sokağa çıkma kısıtlamalarında olduğu gibi hayvan severlerimiz hafta sonlarında uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlaması sırasında sokak hayvanlarının beslenme ihtiyaçlarını giderebileceklerdir.
Reklam ve dizi sektörünün çekimlerinin hafta sonu saat 20.00’den sonraya sarkması nedeniyle kendilerine izin verilebilir mi?
Reklam ve dizi sektörü ile çalışanları, Genelgenin 5.1/ğ ve 5.2/ğ hükümleri uyarınca üretim ve imalat tesisleri ile buralarda çalışanlar için getirilen istisna hükmü kapsamında olduğundan sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacaktır.
Pazaryerleri Genelge’de marketler için getirilen çalışma saatleri kısıtlamasına tabi midir?
Pazarcı esnafımız, sebze-meyve gibi ürünlerin tedariki ve pazaryerine nakliyesi/kurulumu bağlamında çalışma saatleri sınırlamasına tabi değildir. Ancak pazaryerlerinde 10:00 ila 20:00 saatleri arasında vatandaşlarımıza satış yapılabilecek olup bu açıdan marketler için getirilen çalışma saati kısıtlamasına tabi olacaktır.
Otel rezervasyonu bulunan kişiler sokağa çıkma kısıtlaması süresi içerisinde özel araçlarıyla seyahat edebilirler mi?
Otel rezervasyonu bulunan vatandaşlarımız konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek/ibraz etmek kaydıyla herhangi bir izin almaksızın özel araçlarıyla seyahat edebileceklerdir.
Ülkemizde turizm amacıyla bulunan yabancı turistler sokağa çıkma kısıtlamasına tabi midir?
Turistik faaliyetler kapsamında geçici bir süreyle Ülkemizde bulunan yabancı turistler hafta sonları uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacaktır.
Genelge kapsamında faaliyetlerine ara verilen halı sahalarda amatör spor kulüplerinin antrenmanları ile futbol akademisi çalışmaları yapılabilir mi?
Amatör liglerin ertelenmiş durumda olması nedeniyle, yeni bir karar alınıncaya kadar faaliyetleri durdurulan halı sahalarda antrenman yapılamayacağı ve futbol okulu/akademisi gibi faaliyetlerin devam edemeyeceği değerlendirilmektedir.
HABER: İbrahim AKDAĞ
KAYNAK: İçişleri Bakanlığı
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 609829
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni önlemleri açıkladı:
-- Sokağa çıkma kısıtlaması,
--Uzaktan eğitime devam,
--Restoranlar sadece paket servis yapacak,
--Hafta sonları sokağa kısıtlı çıkma yasağı...
Kabine toplantısı sonrası kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Coronavirüs tedbirlerini açıkladı.
Hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri aksamayacak şekilde saat 10.00 ila 20.00 saatleri dışında sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Okullar yıl sonuna kadar uzaktan eğitim ile devam edecek.
Son aylarda hızla tırmanışa geçen coronavirüs vakaları sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, alınan yeni tedbirleri açıkladı. Erdoğan alınan önlemleri şu sözlerle aktardı:
--Türkiye olarak salgınla mücadelede ekonomimizi ayakta tutarak başarıya ulaştırmak mecburiyetindeyiz. Milletimizden salgınla mücadele kurallarına uymada daha fazla hassasiyet ve katkı bekliyoruz Yaşanan zorlukların ve sıkıntıların elbette farkındayız. Amacımız ülkemizi bir an önce bu salgın gündeminden kurtararak asıl gündemimize odaklanmak, tüm enerjimiz ile hedeflerimize ulaşmaktır.
--Yapılan istişareler sonunda yeni tedbirleri hayata geçirmeye karar verdik. Hafta sonları saat 10.00- 20.00 saatleri dışında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.
--Ara tatilde olan okullardaki eğitim-öğretim yıl sonuna kadar online olarak sürdürülecek.
-- 65 yaş üstü için uygulanan sokağa çıkma yasağı 20 yaş altına da uygulanacak.
--AVM’ler, marketler, restoranlar, berber ve kuaförler gibi saat 10.00 ila 20.00 arası sınırlanacak.
--Sinemalar yıl sonuna kadar kapatılacak. Restoran ve Cafelerde sadece paket servis hizmeti verilecek.
-- Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmaya devam edecek, halı sahalar kapalı alınacak.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 92978
Alanya Hacıkadiroğlu Ortaokulu Öğrencisi Amina Ozova , Bic Kids Türkiye 6. Ulusal Resim Yarışmasında "En Yakın Hayvan Dostum" konulu resmi ile Türkiye birincisi oldu...
BAŞARIYI ANTALYA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ HÜSEYİN ER KAMUOYU İLE PAYLAŞTI...
Müdür ER : "Alanya Hacıkadiroğlu Ortaokulu Öğrencimiz Amina Ozova Bic Kids Türkiye 6. Ulusal Resim Yarışmasında "En Yakın Hayvan Dostum" konulu resmi ile 11-14 yaş Kategorisinde Türkiye birincisi olmuştur. Öğrencimizi tebrik eder başarılarının devamını dilerim."dedi.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 199311
Hakkari'de teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş Abdurrahman Topuksuz'un acı haberi Osmaniye'deki ailesine ulaştı. 29 yaşındaki Topuksuz'un Nisan ayında baba olduğu belirtildi...
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş Abdurrahman Topuksuz'un Osmaniye'nin Düziçi ilçesine bağlı Söğütlügöl köyünde bulunan ailesine askeri yetkililer tarafından şehadet haberi verildi.
Acı haberi alan anne Fatma, baba Salim Topuksuz ile yakınları gözyaşlarına boğuldu. Şehit evine dev Türk bayrağı asıldı.Hatice Topuksuz ile evli olan ve geçen Nisan ayında Salim Efe adını verdikleri çocuğu dünyaya gelen 29 yaşındaki şehidin naaşı memleketi Osmaniye'de toprağa verilecek.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK:MSB
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 607748
Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisi devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i ziyaret etti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Antalya'ya geldi. Sabah saatlerinde kentin kanaat önderleri ve partililer ile görüşen Kılıçdaroğlu, ardından Akdeniz Üniversitesi'ne gelerek, Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan'ı makamında ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, ardından Coronavirüs tedavisi sonrası akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle 64 gün kaldığı yoğun bakımdan normal servise alınan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i odasında ziyaret etti.
Hastanede tedavi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
Bütün sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür borçluyuz. Başkan için özel olarak da her türlü ilgiyi gösteriyorlar, günün 24 saati çalışıyorlar. Başkanın morali gayet iyi, gülümsedik, sohbet ettik, espri yaptık. Umarım kısa süre içerisinde görevine döner. Hepinize yürekten teşekkür ederim. Özellikle de belediye başkanımızın sağlığı için emek harcayan tüm sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür ederim.
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 540305
Yapılandırma hükümlerini de içeren İşsizlik Sigortası Fonu‘nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi...
Başta devletin vergi ve SGK alacakları olmak üzere, oda aidatlarından öğrenim kredilerine, trafik para cezalarından çeşitli kanunlara göre verilen idari para cezalarına kadar geniş kapsamlı kamu alacağının yeniden yapılandırılarak tahsili amaçlan düzenleme Meclis’te kabul edildi.
Teklifle, vergi borçları yapılandırılarak 18 taksitle ödenebilecek. Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi (KDV), Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), tüm idari para cezaları, KYK borçları, Hazine alacaklarını kapsayan vergi borçları yapılandırılabilecek.
ÖĞRENİM KREDİLERİNE YAPILANDIRMA...
Vergi cezaları, gecikme faizleri ve gecikme zamları; trafik, seçim, nüfus para cezaları; Karayolu Taşıma Kanunu’na göre kesilen para cezaları; kara yollarından usulsüz geçişler nedeniyle kesilen para cezaları gibi tüm idari para cezaları yapılandırma kapsamında olacak. Öğrenim katkı kredisi ve öğrenim kredisi borçları, ecrimisiller, haksız alınan destekleme ödemeleri, kaynak kullanımı destekleme fonu, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı da yapılandırılabilecek.
İşsizlik ödeneğinden yararlandırılanların, işten ayrılmalarını takip eden 90 gün içinde işe girmeleri ve 12 ay süreyle kesintisiz hizmet akdine tabi olarak çalışmaları halinde, işsizlik ödeneğinden yararlandıkları süre için hesaplanacak uzun vadeli sigorta primleri, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak.
Cumhurbaşkanı; kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi sahiplerini istihdam etmesi halinde işverene sağlanan prim desteğinin bir önceki yıl ortalamasına ilave istihdam edilen kişiler için 12 ay, bu kişinin kadın, genç veya engelli olması durumunda 18 ay süreyle işverene sağlanan prim teşvikinin ve ilave istihdam sağlayan işverene Gelir Vergisi stopaj teşviki ile Damga Vergisi desteği uygulamasının süresini 31 Aralık 2023’e kadar uzatmaya yetkili olacak.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ 2021’E KADAR UZATILABİLECEK...
Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının yürürlük tarihi, yeni tip corona virüsü (Covid-19) salgınının olumsuz etkileri nedeniyle 1 Ocak 2021’den 31 Aralık 2023 tarihine ertelenecek. Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneği uygulamasının süresini 30 Haziran 2021’e kadar uzatma yetkisine sahip olacak.
Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneğinden yararlanan sigortalıların normal çalışma sürelerine dönmeleri durumunda işverene ödenen ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanan prim desteği süresini 30 Haziran 2021’e kadar uzatabilecek.
Başvuruda bulunanlardan işverence işe alınıp, ücretsiz izne ayrılanlar için günlük 39,24 lira, bu kapsamda olup başvurusunun kabul edilmediğini bildirenler için ise söz konusu şartlar dahilinde hane başına günlük 34,34 lira destek sağlanacak.
ÜCRETSİZ İZİN İÇİN GÜNLÜK 39,24 TL...
İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak destek tutarının, işe alındığı tarihten itibaren fiilen çalıştırılacak sigortalılar için günlük 44,15 lira, ilave işe alınacaklardan işveren tarafından ücretsiz izne ayrılacaklara ise günlük 39,24 lira olması öngörülüyor.
Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine, alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanların bu faaliyetleri muaflık kapsamına alınacak.
Gümrük Kanunu kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketlerce düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın yüzde 50’sine beyannamede bildirilen gelirlerden indirim uygulanacak.
Banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla gerçekleştirilen kaldıraçlı alım satım (foreks) işlemlerinden elde edilen gelirlerin kaynakta kesinti suretiyle vergilendirilmesi amaçlanıyor.
31 ARALIK 2025’E KADAR UZATILDI...
Lisans sahibi olan veya lisans sahibince yetkilendirilen kişi tarafından organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine ücret olarak yapılan ödemeler üzerinden yüzde 20 gelir vergisi kesintisi yapılmasını düzenleyen hüküm, 31 Aralık 2025’e kadar uzatılıyor.
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını bu maddedeki hükümler çerçevesinde 30 Haziran 2021’e kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler.
İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesinin Mütevelli Heyeti, rektör, eğitim ve araştırma konusunda görevlendirilmiş Sağlık Bakan Yardımcısı, Sağlık Bakanının seçtiği bir üye, YÖK’ün seçtiği profesör unvanına sahip iki üye ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Yönetim Kurulunca belirlenen Sağlık Bilimleri Üniversitesi dışından iki üyeden oluşacak.
2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının Türkiye'de oynanması dolayısıyla UEFA, katılımcı futbol kulüpleri ile organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmetleri ile bunların yapacakları mal teslimleri ile hizmetleri KDV’den istisna olacak.
Kamu ve özel mülkiyete tabi arsa ve arazilerde 15 metreden yüksek olmayan kule ve direkler ile yapı ve binalardaki kule ve direkler için ruhsat yerine izin belgesi kavramı getiriliyor. Binalarda kurulacak kule ve direklere izin verilirken 10 metreden yüksek olmama şartı aranacak.
Alanya Güneşi Haber merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 317858
Türkiye de tüm illerde yoğun cadde, sokak ve durak gibi alanlarda sigara içmek yasaklandı...
İçişleri Bakanlığınca yayımlanan genelgeyle tüm illerde valilik ve kaymakamlıklarca belirlenecek bazı cadde ve sokaklarla ihtiyaç duyulan meydanlar ve toplu taşıma araç durakları gibi alanlarda sigara içmek yasaklandı.
Solunum yoluyla kolayca bulaşabilen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının önlenmesine yönelik, özellikle vatandaşların yoğun bulunduğu cadde ve sokaklarda sigara içenlerin maskelerini çenelerinin altına indirmesinin oluşturduğu risk karşısında İçişleri Bakanlığı harekete geçti.
Bakanlık tarafından tüm valiliklere gönderilen "Koronavirüs Tedbirleri" konulu ek genelgeyle yarından itibaren tüm illerde, vatandaşların yoğun bulunduğu, valilik ve kaymakamlıklarca duyurulan cadde ve sokaklar ile özellikle trafiğe kapalı olan bölgeler, ihtiyaç duyulan meydanlar ve toplu taşıma araç durakları gibi alanlara sigara içme yasağı getirildi.
Genelgede, Kovid-19 salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu'nun önerileri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda birçok tedbir kararı alınarak uygulamaya geçirildiği hatırlatıldı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan salgınının yayılımında son dönemlerde tüm ülkelerde artış yaşandığı ifade edilen genelgede, özellikle Avrupa kıtasındaki ülkelerde salgının seyrinde çok ciddi yükseliş olduğu ve salgınla mücadele kapsamında birçok yeni tedbir kararları alınarak uygulamaya geçildiği belirtildi.
Salgınının yayılımının önlenmesi için maske kullanımı önem taşıyor...
Türkiye'de içerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra salgının seyri ve olası riskler göz önünde bulundurularak hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemlerin belirlendiği hatırlatılan genelgede, il ve ilçe umumi hıfzıssıhha kurullarınca alınması gereken yeni ek tedbirler sıralandı.
Bu kapsamda, daha önce valiliklere gönderilen genelgeyle meskenler hariç olmak üzere tüm alanlarda (kamuya açık alanlar, cadde, sokak, park, bahçe, piknik alanı, sahiller, toplu ulaşım araçları, iş yerleri, fabrikalar vb.) herhangi istisna olmaksızın maske takma zorunluluğu getirildiği hatırlatılan genelgede, şu bilgilere yer verildi:
"Ancak özellikle vatandaşların kalabalık şekilde bulunduğu/bulunabileceği cadde, sokak, park ve bahçeler gibi yerlerde sigara içtiğinden bahisle bazı kişilerin maskelerini çıkardıkları, aşağıya indirdikleri, doğru şekilde kullanmadıkları görüldü. Solunum yoluyla kolayca bulaşabilen Kovid-19 salgınının yayılımının önlenmesi için maske kullanımında sürekliliğin sağlanması son derece önem taşıyor.
Bu nedenle maskenin doğru ve sürekli şekilde kullanımını temin amacıyla 12 Kasım 2020'den itibaren tüm illerde vatandaşlarımızın yoğun bulunduğu/bulanabileceği cadde ve sokaklar (özellikle trafiğe kapalı olanlar), ihtiyaç duyulan meydanlar ve toplu taşıma araç durakları gibi alanlarda/bölgelerde sigara içme yasağı getirilecek."
81 ilde 65 yaş ve üzeri için sokağa çıkma kısıtlaması...
Daha önce illere gönderilen genelgeyle 65 yaş ve üzeri vatandaşların sokağa çıkmalarına yönelik uygulamanın il bazlı yapılacak analizlere (hasta ve temaslı kişi sayısı, ağır hasta, yatan hasta sayıları ve 65 yaş ve üzeri hastaların bu kategorilerdeki oranı vb.) göre il hıfzıssıhha kurullarınca belirlenmesi gerektiği kaydedilen genelgede, bu konuda alınacak yeni tedbirlere yer verildi.
Bu doğrultuda valilerce, Kovid-19 salgınının illerindeki seyri anlık olarak takip edilerek, hasta ve temaslı kişi, ağır hasta, entübe, vefat sayıları ile 65 yaş ve üzeri hastaların bu kategorilerdeki oranında yaşanan artış trendlerine göre 65 yaş ve üzeri vatandaşların gün içerisinde saat 10.00-16.00 arasında sokağa çıkabilmelerine, bu saatler dışında sokağa çıkmamalarına dair kısıtlamaya gidilmesi yönünde karar alınacak.
Son dönem gelişmelerine bağlı olarak alınan/alınacak kararlar belirli aralıklarla gözden geçirilerek, belirtilen kriterlerde iyileşme sağlanması durumunda ise kısıtlama aynı usulle kaldırılacak.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 161788
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için özel program düzenledi. Covid-19 pandemisi nedeniyle katılımcı sayısı sınırlı tutulan program da; meşale mumlar yakıldı...
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, aramızdan ayrılışının 82’nci yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için özel program düzenledi. Muratpaşa Atatürk Kent Meydanı’nda düzenlenen özel programda, gazeteci, yazar ve belgesel yönetmeni Nebil Özgentürk'ün de katılımıyla ‘Sonsuzluğa’ isimli film gösterimi ve Serenad Bağcan’ın Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan dinletisi gerçekleştirildi. Programda katılımcıların yaktığı mumlar ve meşaleler geceyi aydınlattı.
‘Manastırın Ortasında’...
Covid-19 pandemisi nedeniyle sınırlı sayıda katılımcının ateşleri ölçülerek alana alındığı programa, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eşi Ümran Uysal evsahipliği yaptı. Programa CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin ,CHP İlçe Başkanı İbrahim Demir Atatürkçü Düşünce Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, Muratpaşa Belediye Meclis üyeleri katıldı. Başkan Uysal, Serenad Bağcan, Nebil Özgentürk ve Muratpaşa Belediyesi Kültür Sanat Sorumlusu İlke Türkdoğan’la birlikte Atatürk’ün sevdiği ‘Manastırın Ortasında’ türküsünü seslendirdi.
‘Bıkmadan, usanmadan anlatacağız’...
Başkan Uysal yaptığı konuşmada; Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bıkmadan, usanmadan anıp, yeni kuşaklara anlatacaklarını söyledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mucizevi zaferle yetinmeyip milletine bir gelecek tarif eden lider olduğunun altını çizen Başkan Uysal; “Milletine muasır medeniyetin üzerine çıkma idealini, ülküsünü bahşetmiş ve bunun gereğini bunun altyapısını ortaya koymuş, cumhuriyeti ilan etmiş ve bu demokrasinin önkoşuludur, demokrasiye geçeceğiz demiştir. İlimi irfanı esas alacağız. İnanç dünyamızı da tertemiz, bütün hurafelerden, etnik ve kültürel ögelerden arınmış bir şekilde yaşayacağız, uygulayacağız, ilimle irfanla barışık şekilde kurgulayacağız demiştir” dedi.
‘Yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; mucizevi askeri zaferi kazanırken gösterdiği ülkemizin bulunduğu coğrafyanın bağlayıcı kadim kaderini reddeden yaklaşımını Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken de gösterdiğini belirten Başkan Uysal şöyle devam etti; “Türkiye Cumhuriyeti’ni gelecekte dünyanın en önemli ülkelerden biri olarak tasavvur etmiş, tasarlamış, kurgulamış ve bunu anlatmaya çalışmış bizlere. Bunun kurumlarını tesis etmiş. Bunun cesur adımlarını atmış. Sıkıntılarını da sağlığında yaşayarak, bedeli ne olursa olsun katlanarak böyle bir modern demokratik laik sosyal hukuk devletinin temel iskeletini omurgasını ortaya koymuş. Hem de nerede? Hala emsal geliştiremeyen Ortadoğu coğrafyasında. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken de savunmada kalmayı reddediyor, muasır uygarlığı geçeceğiz diyor, geçeceğiz, eninde sonunda geçeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bir gün mutlaka muasır uygarlık düzeyinin üstüne çıkacak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetini yerine getirecek. Yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Yaşasın demokratik laik sosyal hukuk devleti: Türkiye Cumhuriyeti.”
ADD Şube Başkanı İbrahim Daş da yaptığı konuşmada, ‘Varlığımızı borçlu olduğumuz, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bedenen aramızdan ayrılışının 82’nci yılında sevgi, saygı ve özlemle anıyorum” dedi.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 613966
Antalya'dan Bayır Bucak Türkmenlerine yardım tırı...
Kırbıyık Holding, İzmir'den sonra ikinci yardım tırını Bayır Bucak’a gönderdi.
Antalya’da hayırsever iş adamı ,Kırbıyık Holding yönetim kurulu başkanı Şahin Kırbıyık, İzmir’deki depremzedeler için gönderdiği 3 tır malzemenin ardından Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenlerine 2 yardım tırı gönderdi.
Şahin Kırbıyık, “İnşallah Dağlık Karabağ’a da gireceğiz” dedi.
Tırlar, Serik ilçesinde bulunan Kırbıyık Holding’e ait kimya fabrikasında çalışanlarla düzenlenen törenle uğurlandı.
Törene Serik Kaymakamı Mehmet Kurtoğlu ve Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan da katıldı. Törende konuşan, Kırbıyık Holding Sahibi hayırsever iş adamı Şahin Kırbıyık, “Bir yandan yıllardır komşumuz olan Suriye’de yaşanan iç savaş, diğer yandan kardeş ülke Dağlık Karabağ da ülkelerini işgalden kurtarmak için verdikleri savaş var. Bu savaşlar devam ederken dünyayı sarsan Covid19 denilen illet var. Bütün bunlar yaşanırken ne yazık ki İzmir'de yaşanan deprem milletimizi derinden sarsmış, ancak 65 saat sonra enkazın altından çıkarılan Elif bebek bir nebze olsa yüzümüze tebessüm getirmiştir. Bu bakımdan toplumda bir olmak birlik olmak bizi biz yapan en önemli değer ve erdemdir” dedi.
İzmir’deki vatandaşları da yalnız bırakmadıklarını ifade eden Şahin Kırbıyık, holding olarak depremzedelere çok miktarda dezenfektan, kolonya ve sabun gibi hijyenik malzemelerden oluşan 3 tır dolusu malzeme gönderdiklerini kaydetti.
Türkiye’nin ve dünyanın çok zor günlerden geçtiğine dikkat çeken Kırbıyık, şu ifadeleri kullandı:
“Ezilen Türkler neredeyse bizde orada olmaya çalışıyoruz. Firmam Kırbıyık Holding ve şahsım Şahin Kırbıyık olarak her zaman ne yapmamız gerektiğine bakıyoruz. İzmir depremine elimizi uzattık, şimdi de Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenlerine daha sonra da inşallah Dağlık Karabağ’a da gireceğiz."
Bayır Bucak Türkmenlerine gönderilen yardım tırlarının içinde temel gıda malzemeleri, 20 adet soba, bunun yanı sıra çok sayıda halının yer aldığı belirtildi.
Törende konuşma yapan Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan ise “350 civarında insanımız Şahin beyin tesislerinde çalışıyor” dedi.
Çalışan işçilerin bu fabrikadan ciddi gelir kaynağı kazandığını vurgulayan Aputkan, bundan dolayı Kırbıyık'a teşekkürlerini sundu. Sözlerine devam eden Aputkan “Ülkesine insanına sevdalı olan yatırımcıların neler yaptığını şuradaki afişte de okuduk, diyor ki hedef Karabağ. Bayır bucak Türkmenlerinden sonra da hedef Karabağ diyelim inşallah. Allah sizlere daha çok versin, sizler de böyle mazlum ihtiyacı olan insanların ihtiyacını gidermek konusunda Karabağ'a da koşun her yere koşun diyorum” diye konuştu.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 204570
İzmir’de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası, Alanya Kaymakamlığı ile Alanya Belediyesi tarafından düzenlenen yardım kampanyasında toplanan yardımlar, İzmir’e ulaştı...
Alanya Belediyesi’nin topladığı yardımlar özenle paketlenerek yükleme işlemi tamamlandı. Ardından yola çıkan araç, bugün İzmir’e ulaşarak Alanya’nın yardım paketlerini AFAD ve İzmir Sosyal Yardımlaşma Vakfı yetkililerine teslim etti. Gıda ve battaniye ağırlıklı yardımlar için yetkililer teşekkür ederek, yardımları ihtiyaç sahibi vatandaşlara ivedilikle ileteceklerini belirtti.
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 815938
Yoğun bakımdan çıktı ,yataklı servise alındı...
BAŞKAN BÖCEK’TEN SEVİNDİREN HABER
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde devam eden tedavisinde 64 gün sonra yoğun bakımdan çıkarılarak yataklı servise alındı. Böcek'in bilincinin çok iyi olduğunu ve her şeyden haberinin olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, bir an evvel rutin hayatına dönmek için sabırsızlandığını kaydetti.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde yeni tip koronavirüs tanısıyla yoğun bakımdaki tedavisi devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sağlık durumuyla ilgili Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan ve sağlık heyeti bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Ender Terzioğlu, Başkan Muhittin Böcek’in doktorların kararı ile yoğun bakımdaki tedavisini tamamlanıp, bugün itibarıyla ev tipi ventilatör desteğiyle yataklı servise alındığını müjdeledi. Başkanın tedavisine aynı ciddiyetle ve ekiple devam edileceğini dile getiren Terzioğlu, "Umudumuz, en kısa sürede başkanımızın tam şifayla sağlığına kavuşmasıdır" dedi.
RUTİNE DÖNMEK İÇİN SABIRSIZLANIYOR...
Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Murat Turhan, Başkan Muhittin Böcek’in bilincinin yerinde olduğunu ve her şeyden haberi olduğunu ifade ederek, “ Tedavi süreci devam ediyor ama yolun ortasına geldiğimizi, bir süre daha başkanımızla yakından ilgilenmemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Başkanımızın bilinç durumu çok iyi. Her şeyden haberi var. Biran önce rutinine dönmek için sabırsızlanıyor. Başkanımız tedavi sürecinde hep bize yardımcı oldu” diye konuştu. Turhan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Başkan Böcek'in tedavisiyle çok yakından ilgilendiğini, her gün sağlık durumu hakkında bilgi aldığını söyledi.
Başkan Muhittin Böcek’in servise çıkabilmesinin yüz güldürücü bir gelişme olduğunu kaydeden Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Ramazanoğlu, “Başkanımızın tedavisine artık serviste sürdüreceğiz. Bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Ekibim doktor, hemşire, personel gerçekten olağanüstü çalıştılar” dedi.
MODERN TIBBIN TÜM İMKANLARI KULLANILDI...
Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bayezid de Başkan Böcek'in özel hastaneden kendilerine geldiğinde durumunun ciddiyetini koruduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Başkanımızın sağlığıyla sadece ailesi değil, tüm Antalya ve tüm Türkiye yakından ilgilenmiştir. Başkanımız 15 gün ecmo cihaz bağlı kaldı. Akciğer fonksiyonları düzelince cihazdan ayrıldı. Kendi solunumuna bırakıldı. Modern tıbbın tüm imkanları başkanımız için kullanılmıştır. "
ÇOK MUTLU BİR GÜN...
Çok mutlu bir gün yaşadıklarını ifade eden Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yılmaz da “Biz 46 zorlu günü atlatarak, bugünlere geldik. Oradaki hemşire hanımlar, personel, doktor arkadaşlar çok özverili çalıştı. Gerçekten çok zorlu bir süreçti. Uyumadık, hiç kimse uyumadı ve sonunda bugüne geldik” dedi.
SIRADA REHABİLİTASYON SÜRECİ VAR...
Tedavinin birinci kademesini tamamladıklarını söyleyen Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özbudak, ciddi bir rehabilitasyon süreci olacağını kaydetti. Özbudak, “Sayın Başkanımız Muhittin Böcek’in atlattığı Kovid-19 dönemi gerçekten bu hastaların en ağır komplikasyonları yaşadığı bir dönem olarak bizler tarafından yaşandı. Özellikle yoğun bakım ekibinin bütün ekibin inanılmaz çabalarıyla, inanılmaz özverisiyle bugünlere geldik” ifadelerini kullandı.
SAĞLIKLA TABURCU ETMEK İSTİYORUZ...
Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Melike Cengiz de “Öncelikli olarak çok mutluyuz. Tedavi için çok ciddi emek verildi. Mutlu sonlanmasından dolayı da çok sevinçliyiz” dedi.
Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necmiye Hadimioğlu da
normal servisteki tedavisinden sonra Başkan Böcek’i sağlıkla taburcu etmeyi umut ettiklerini belirtti.
ENFEKSİYONLA BAŞA ÇIKTIK...
Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın da Kovid-19 pandemisinin hastalarda ciddi enfeksiyonlara yol açabildiğini Başkan Muhittin Böcek’in tedavisi sürecindeki enfeksiyonlarda da şu ana kadar başa çıktıklarını söyleyerek “Bundan sonrasında da aynı duyarlılıkla devam edip sorunları çözmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.
SAĞLIĞINA KAVUŞUP GÖREVİNE DÖNECEK...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in oğlu Gökhan Böcek de, babasının en kısa sürede sağlığına kavuşarak görevinin başına döneceğini söyledi. Gökhan Böcek, şunları ifade etti. “Ailecek hiç beklemediğimiz bir anda çok zorlu bir süreç yaşadık. Şu anda babamın sağlık durumu iyiye gitmekte. Bugün servise çıkması bizleri çok mutlu etti. İnşallah bu aşamadan sonra en kısa sürede sağlığına tam olarak kavuşacak ve görevinin başına dönecek. Babamın ne kadar çok sevildiğine bir kez daha şahit olduk. Babamın iyileşmesine katkı sağlayan, dualarıyla bizleri yalnız bırakmayan tüm Türkiye’ye tüm Antalyalılara teşekkür ediyoruz. Telefon ve ziyaretleri ile süreci bizzat takip eden ve desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanımız Meral Akşener, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, Dışişleri Bakanımız ve Aile Dostumuz Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valimiz Ersin Yazıcı’ya, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Özlenen Özkan başta olmak üzere tüm ekibine, tüm doktorlarımıza, hemşirelerimize ve sağlık çalışanlarına yürekten aile olarak teşekkür ediyoruz.”
Alanya Güneşi Haber merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 238816
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim’de 6.9’luk deprem felaketi yaşayan İzmir’i, kurmaylarıyla birlikte ziyaret etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e “Geçmiş olsun” dileklerini ileten İmamoğlu, “Burada sıkı raporları var arkadaşların. Biz, İstanbul’a endeksleyerek görmeye çalıştık biraz da manzarayı. Zaten İstanbul açısından, her daim gündemimiz olan bir durum, deprem. Tabii ki İzmir için de önemli ama İstanbul’da gerçekten tehdidi büyük bir iş bu. Bir bilim insanı da bu lafı kullandı, ben de öyle düşünüyorum; Türkiye’nin gerçekten bağımsızlık sorunudur İstanbul depremi. Hem ekonomik açıdan hem moral açısından hem canlı kaybı açısından bir bağımsızlık sorunudur. O denli sıkıntılı bir iştir.”...
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim günü, saat 14.51’de 6.9’luk şiddetinde depremle sarsılan İzmir’i, kurmaylarıyla beraber ziyaret etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le İzmir Sanat Çalışma Ofisi’nde bir araya gelen İmamoğlu’na, İBB Sözcüsü ve Başkan Danışmanı Murat Ongun, Başkan Danışmanı Yiğit Duman, İBB Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat, Gürkan Alpay, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, Deprem Risk Yönetimi Daire Başkanı Tayfun Kahraman, İmar A.Ş. Genel Müdürü Onur Soytürk, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Emrah Şahan ile İBB Meclis üyeleri Tarık Balyalı, Fidan Aslan Eroğlu, Önder Turmuş eşlik etti.
İMAMOĞLU: “ALLAH, BETERİNDEN KORUSUN”...
İmamoğlu, yaşanan deprem felaketi nedeniyle “Geçmiş olsun” dileğinde bulunduğu Soyer’den, “Size de geçmiş olsun” yanıtını aldı. “Bugün teknik heyetimiz ve meclis üyelerimiz, ‘Beraber gözlem yapalım’ diye bana eşlik etmek istediler” diyen İmamoğlu, depremle ilgili gelişmeleri, Kovid-19 tedavisi gördüğü hastane odasından takip ettiğini belirtti. İmamoğlu, “Allah, beterinden korusun diyoruz. Güzel bir duamızdır; ama bunları da yaşamamak lazım aslında. Rahmet diliyoruz, bütün can kayıplarımıza. Hepimizin başı sağ olsun. Kurtulanlar bizi elbette mutlu etti; hele hele çocuklarımız çok mutlu etti” dedi.
SOYER’DEN İBB’YE TEŞEKKÜR...
Dün, hastane ziyareti gerçekleştirdiğini aktaran Soyer de “Enkazdan kurtulan 5-6 tane çocuğumuz var. Çok şükür, hepsinin sağlığı gayet iyi. Enkazda 114 vefatımız var, 107 de canlı kurtardık. Neredeyse yarı yarıya. Enkazların toplanması da bitti” bilgilerini paylaştı. İBB’nin süreç içinde verdiği desteğe teşekkür ettiğini kaydeden Soyer, “İlk anda hem Genel Sekreter hem de Genel Sekreter Yardımcıları geldiler. Sağ olsunlar. En can alıcı noktalarda, en fazla nasıl faydalı olabilirsek diye büyük gayret ettiler” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU: “HEPİMİZ EMRE AMADEYİZ”...
Soyer’in adından tekrar söz alan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Biz dedik; ‘Başkan’ımız ne talimat veriyorsa, hepimiz emre amadeyiz.’ O bilinçle geldi hepsi. Bir yandan bizim için de önemli gözlemler yaptılar. Burada sıkı raporları var, arkadaşların. İzmir için olsa da biz, aslında biraz da İstanbul’a endeksleyerek görmeye çalıştık manzarayı. Zaten İstanbul açısından, her daim gündemimiz olan bir durum, deprem. Tabii ki İzmir için de önemli; ama İstanbul’da gerçekten tehdidi büyük bir iş bu. Bir bilim insanı da bu lafı kullandı, ben de öyle düşünüyorum; Türkiye’nin gerçekten bağımsızlık sorunudur, İstanbul depremi. Hem ekonomik açıdan hem moral açısından hem canlı kaybı açısından, bir bağımsızlık sorunudur. O denli sıkıntılı bir iştir.”
SOYER: “İZMİR’İN BİLDİĞİMİZ FAYLARI KIRILMADI”...
Kendileri için de benzer bir durumların geçerli olduğunu belirten Soyer şunları dedi:
“Bu, İzmir depremi değil aslında. Yani İzmir’in bildiğimiz fayları kırılmadı. 70 kilometre ötede, Ege Denizi’nde bir fay kırıldı. Üstelik çoğu bilim insanının da bilmediği bir fay kırıldı. Buna rağmen bu kadar büyük bir hasarla karşı karşıya kaldık. İzmir’in karasında, bildiğimiz faylardan biri kırılsaydı bu şiddette, kim bilir ne büyük felaket olacaktı. Biz de bunu sadece bir uyarıcı depremi olarak alıyoruz. Bu, hepimiz için çok hayati bir mesele. Çok ucuz atlattık diye bakıyoruz.”
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 99654
İzmir’de meydana gelen depremin ardından depremzedeler için kurum içi yardım kampanyası başlatan SunExpress, Antalya, İzmir, Ankara ve İstanbul merkez ofislerinden topladığı yardım malzemelerini İzmir’e ulaştırdı...
Geçen hafta İzmir’de yaşanan deprem faciasının ardından ücretsiz kargo taşıma kararı alarak deprem bölgesine yardım göndermek isteyen vatandaşların yardımlarını hiçbir ücret talep etmeden İzmir’e ulaştıran SunExpress, gönüllü ekibi Guardian Angels’ın öncülüğünde başlattığı kurum içi yardım kampanyası ile çadır, battaniye, yorgan, uyku tulumu, ısıtıcı, yastık, hijyen kiti, giysi, çocuk bezi, maske, dezenfektan, mutfak malzemeleri, oyuncak gibi ihtiyaç duyulan pek çok malzemeden oluşan toplam 182 adet yardım kolisini İzmir’e ulaştırdı. Ekip üyeleri ayrıca, çadır alanında çocuklar için düzenlenen etkinliklerde de görev alarak depremzede çocuklara moral verdiler.
SunExpress’in gönüllü çalışanlarından oluşan ve yardım taleplerini değerlendirip ihtiyaç sahiplerine gerekli yardımları ulaştırmak amacıyla kurulan Guardian Angels (Koruyucu Melekler) komitesi, 2015 yılından bu yana yardım faaliyetlerinde aktif olarak rol alarak kurum içinde toplanan yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Alanya Güneşi Haber merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 275954
30 Ekim 2020 de meydana gelen İzmir depreminde arama kurtarma çalışmaları sona erdi.
Türkiye'nin dört bir yanında gelen ekipler dönüş için hazırlıklarını tamamladı. 1875 artçı depremin yaşandığı İzmir'de vatandaşlar çadır kentlerde kalmaya devam ediyor...
İzmir'de 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD, İzmir'deki depremde can kaybının 114 olduğunu, 137 kişinin tedavisinin sürdüğünü bildirdi.
İzmir depreminde 114 kişi hayatını kaybetti, 1035 kişi yaralandı...
AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, 30 Ekim'deki depremin ardından 45'inin büyüklüğü 4'ün üzerinde olmak üzere toplam 1875 artçı sarsıntı kaydedildi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: AFAD ve Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 142607
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) girişimleri ile Alanya’ya ait tüm tarihi belgeler Osmanlı Arşivi’nden alınarak üniversite kütüphanesi envanterine dahil edildi...
Tarihi kayıtlara göre Türkiye Selçukluları döneminde kışlık başkent olarak kullanılan, Osmanlı Devleti döneminde idari yapı içerisine sancak olarak teşkilatlandırılan Alaiye Sancağına ait çeşitli fon kodlarında kayıtlı 100 bin görüntüden oluşan belge ve defter külliyatının kopyaları Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin girişimi neticesinde Osmanlı Arşivi’nden alınarak üniversite kütüphanesi envanterine dahil edildi. Tarihçi kimlikleri ile de öne çıkan ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Karahasanoğlu’nun girişimleriyle Alanya ile ilgili bütün belgelerin bundan sonraki süreçte ALKÜ Kütüphanesi bünyesinde araştırmacıların hizmetine sunulması Alanya’ya önemli bir bilimsel kazanım oldu.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Rektör Kalan, Alaiye Sancağı ile ilgili her konuda birinci elden başvuru kaynağı olan belgeler ile defterlerin tasnif işleminin devam etmekte olduğunu belirterek, “Gerekli işlemler tamamlandıktan sonra üniversitemiz kütüphanesinde araştırmacıların hizmetine sunulacaktır. Bu çerçevede üniversitemizin veya diğer üniversitelerin ilgili bölümlerinde yapılacak olan yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları ile akademisyenlerin yöre ile ilgili yapacakları çalışmaları açısından büyük bir kolaylık sağlayacaktır” dedi.
ALKÜ--Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem KALAN
Alaiye Sancağı ile ilgili belge ve defterlerden oluşan külliyatın çeşitli fon kodları içerisinde kayıtlı zengin bir içerikten oluştuğunu dile getiren Rektör Kalan, “Belgelerde Payitaht’ta divan toplantılarında müzakere edilen iç ve dış meselelere ait siyasi, askeri, içtimai ve iktisadi kararların kaydedildiği Mühimme defterleri başta olmak üzere timar, gümrük, maliye, nüfus, vakıf gibi çeşitli kayıtları içeren Ruznamçe defterleri, Maliyeden Müdevver defterler, Maliye defterleri, Maliye Varidat defterleri, Maliye Varidat Temettuât defterleri, Maliye Ceride defterleri, Başmuhasebe defterleri, Evkaf defterleri, Nüfus defterleri, Tahrir defterleri, Ahkâm defterleri, Kamil Kepeci defterleri içerisinde yer alan hükümler Alaiye Sancağının sosyo-ekonomik durumunu aydınlatan zengin bilgiler içermektedir” diye konuştu. Rektör Kalan konuşmasının devamında, “Defterler yanında belge katalogları içerisinde Bab-ı Asafi kalemi belgeleri, Sadaret kalemi belgeleri, Ali Emiri tasnifi belgeleri, İbnülemin tasnifleri, Cevdet tasnifleri, Babıali Evrak Odası belgeleri, Dâhiliye ve Hariciye Nezareti belgeleri, Emniyeti Umumiye belgeleri, Hatt-ı Hümayun belgeleri, Meclis-i Vala belgeleri, Şura-yı Devlet, Yıldız Tasnifi belgeleri başta olmak üzere çeşitli fon kodlarında kayıtlı büyük bir belge külliyatı Alaiye Sancağı ile ilgili idari, mali, askeri, adli, vakıf, sıhhiye, zabtiye ve asayişe dair çeşitli konuları içermektedir” dedi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 158640
İzmir de depremzedelere sıcak yemek...
Antalya Büyükşehir Belediyesi, İzmir’de depremzedelerin yanında olmaya, yaralarını sarmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Mobil Aşevi, Bayraklı İlçesi Mansuroğlu Mahallesi’nde yer alan çadır yerleşim alanında sıcak yemek dağıtımını sürdürüyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, İzmir’de meydana gelen 6.6 şiddetindeki deprem felaketi sonrası bütün imkanlarını seferber etti. Deprem sonrası yaklaşık 1 buçuk saat içinde arama kurtarma ekiplerini deprem bölgesine sevk eden Antalya Büyükşehir Belediyesi, ayrıca depremzedelerin yiyecek ihtiyacını karşılamak üzere 5 bin kişilik sıcak yemek çıkarma kapasitesine sahip Mobil Aşevini de bölgeye gönderdi. Aşevi Tırı, bir haftadır ihtiyaca göre belirlenen noktalarda vatandaşa sıcak yemek çıkarmaya devam ediyor.
MOBİL AŞEVİ ÇADIR YERLEŞKESİNDE...
Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Şerafettin Sayar’ın koordinesinde hizmet veren Mobil Aşevi, son olarak Bayraklı Mansuroğlu Mahallesi’nde yer alan çadır yerleşkesinde afetzedelerin yiyecek ihtiyaçlarını karşılıyor. 5 bin kişi kapasiteli Mobil Aşevi, depremzedelere öğlen ve akşam olmak üzere her öğünde biner kişilik 4 çeşit sıcak yemek ikramında bulunuyor. Afetzedelere sıcak yemek dağıtımları Antalya Büyükşehir Belediyesi, AFAD ve Bayraklı Belediyesiyle koordineli bir şekilde gerçekleştiriliyor.
SOBA VE BATTANİYE GÖNDERİLDİ...
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin deprem bölgesine yardım araçları sevk etmeye devam ediyor. Havaların soğumasıyla depremzedelere soba, battaniye ile gıda kolisi, hijyen malzemeleri, dezenfektan, çocuklar için diş macunu ve diş fırçası gönderildi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 457668
TEMA Vakfı, TBMM Başkanlığına sunulan ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nde 6. maddeye dikkat çekiyor. Kabul edilmesi halinde maden şirketlerinin ruhsat alanı dışına tesis kurmasının önünü açacak olan 6. madde değişikliği ile Türkiye’nin ormanları, tarım alanları, meraları, içme suyu havzaları ve kıyıları da madencilik tesisi içinde yer alabilecek.
‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ 5 Ekim 2020 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulmuştu. İlerleyen günlerde Meclis Genel Kurulu’na gelmesi beklenen kanun teklifi, enerji piyasaları ile birlikte madenciliğe yönelik değişiklikler de içeriyor. TEMA Vakfı’nın ilk günden itibaren takip ettiği Maden Kanuna yönelik değişiklikler içinde özellikle 6. Madde değişikliği öne çıkıyor. Tasarının 6. maddesi önerilen hali ile kabul edilirse bugüne kadar maden ruhsat alanı sınırları içinde yürütülen madencilik faaliyetlerinden bir kısmı artık işletmelerin ruhsat alanı dışında da yürütülebilecek.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç; “Söz konusu olan 47 maddelik yeni kanun teklifinde daha önce 3. ve 5. maddelere dikkat çekmiştik. Bu maddelere yönelik olumlu adımlar atılmış ve maddelerde değişikliğe gidilmişti. Atılan bu olumlu adımları büyük mutluluk ve teşekkür ile karşıladığımızı belirtmek isterim. Ancak, tam da tasarıya ilişkin olumlu adımlar atılmışken aynı toplantıda, tasarıya yine Maden Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören 6. maddenin eklendiğini öğrendik. Ne yazık ki eklenen bu değişiklikle maden şirketlerinin ruhsat alanı dışına tesis kurmalarının önü açılıyor. Mevcut uygulamada madenlerin çıkarılması ve işletilmesine dair faaliyetler ruhsat sınırları içinde yürütülüyor. Ruhsat alanları çoğu zaman doğa ve yaşam alanları ile su varlıklarına kabul edilemez biçimde zarar verecek şekilde belirlenmiş olsa da; madenlerin ruhsat sınırları içinde kalması madencilik nedeni ile oluşan çevresel riskleri, doğa tahribatını, halk sağlığını bütüncül bir şekilde ele alabilmek ve kontrol altında tutabilmenin önemli bir aracı. Yeni düzenleme ile madenciliğe ilişkin tesisler ruhsat alanlarının dışına taşıp hiçbir sınır ve planlama olmaksızın doğa alanlarına, tarım ve mera alanlarına, su havzalarına yayılabilecek. Düzenleme yasalaşırsa; doğal varlıklar, doğa alanları, tarım ve mera alanları tesislerle bölünecek; madencilik faaliyetlerine ilişkin kirlilik çok daha geniş alanlara yayılacak ve madencilik faaliyetleri o alanda var olan mevcut faaliyetlerden ve mülkiyet haklarından üstün tutulacak” diyerek tüm milletvekillerini 6. Maddeye hayır demeleri konusunda harekete geçmeye davet etti.
Madencilikte ruhsat sınırlarını ortadan kaldırarak doğayı, tarım üretimini ve insan sağlığını tehdit eden 6. madde metninde yer alan ‘geçici tesis’ tanımına da değinen Ataç; “Madde metninde ‘geçici tesis’ vurgusu yapılsa da Maden Kanunu’ndaki bu tanım, üzerinde bulunduğu alana kalıcı zararlar veriyor. ‘Geçici tesis’ adı verilen bu tesisler, gerek halk sağlığı gerekse doğa sağlığı açısından oldukça yüksek kirlilik yaratan ve risk barındıran liçleme tesislerinden atık barajlarına, dev atık tepelerini oluşturan pasa alanlarından siyanür havuzlarına, patlayıcı madde depolarına kadar maden faaliyetleri için kullanılacak her türlü yapıyı ifade ediyor” dedi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 216782
Ankara Kızılay'da kırmızı ışıkta geçen halk otobüsü, belediye otobüsüne çarptı. Kazada her iki otobüste bulunan toplam 17 kişi yaralandı...
Kaza, saat 07.00 sıralarında Kızılay Kavşağı'nda meydana geldi. İki otobüs kırmızı ışık ihlali nedeniyle çarpıştı.
Kazada belediye otobüsü refüje çıktı, iki otobüste de ağır hasar meydana geldi.
17 yolcu, düşme ve savrulma nedeniyle yaralandı. Olay yerine çok sayıda polis, itfaiye, ambulans ve UMKE ekibi geldi.
Yaralılar, ilk müdahalelerinin ardından hastanelere nakledildi. Çevredeki kameraları inceleyen polis ekipleri, halk otobüsünün kırmızı ışıkta geçtiğini tespit etti.Belediye otobüsündeki yolcular ve görgü tanıkları ise halk otobüsünün çok hızlı geldiği için duramayarak belediye otobüsüne çarptığını ifade etti.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 219647
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bugün sabah saatlerinde Marmara Denizi Büyükçekmece açıklarında 3,5 büyüklüğünde bir deprem yaşandığını bildirdi.
AFAD, depremin 7 kilometre derinlikte olduğunu belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 3,7 olarak duyurdu.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 213811
İzmir'de yaşanan deprem felaketi sonrasında Alanya Belediyesi yardım kampanyası başlattı...
Alanya Belediyesi, İzmir'de yaşanan deprem sornası mağdur olan vatandaşın acil ihtiyacı olan yiyecek ve ısınma malzemelerine ilişkin yardım kampanyası başlattı. Başkan Adem Murat Yücel, kampanyaya ilişkin yaptığı duyuruda, "İzmir'e yardım göndermek isteyen hayırsever vatandaşlarımızı, belediye binamız arkasında kurduğumuz çadıra bekliyoruz."Dedi.
Başkan Yücel’in yayınladığı ihtiyaç kolisinde;
--5 kg pirinç,
--2.5 kg bulgur,
--2.5 kg kuru fasulye,
--2.5 kg mercimek,
--5 lt ayçiçek yağı,
--0.83 kg domates salçası,
--5 kg şeker,
--0.5 kg tuz,
--1 kg un,
--1 kg çay,
--Battaniye bulunuyor.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 347026
91. saatte mucize: Rıza Bey Apartmanı'nda 4 yaşındaki Ayda Gezgin sağ olarak kurtarıldı...
DEPREMİN YIKTIĞI İZMİR'DE MUCİZELER YAŞANMAYA DEVAM EDİYOR...
İzmir Seferihisar açıklarındaki 6.6 büyüklüğünde depremden 91 saat sonra Rıza Bey Apartmanı enkazından 3 yaşındaki Ayda Gezgin sağ olarak çıkarıldı. Gezgin'in durumunun iyi olduğu belirtildi.
"Yaşam üçgeninde bulaşık makinesi vardı"...
Çocuğu kurtaran ekipten Nusret Aksoy, "Yaşam üçgeninde bulaşık makinesi vardı. Bulaşık makinesini gördüm, aradaydı. Elini salladı. İlk çığlığını duydum. Daha sonra arkadaşlarıma söyledim. İsmini sordum, 'iyiysen elini sallayabilir misin?' dedim, elini kaldırdı salladı" dedi.
Ekipler, Uğur- Fidan Gezgin çiftinin kızı Ayda Gezgin'e ulaştı. Ekipler bina enkazı çevresinde hayat koridoru oluşturarak çocuğa ilk müdahalede bulundu. Serum takılan Ayda Gezgin için enkaz altına termal battaniye indirildi. Sedyeye alınan çocuk, enkazdan kurtarılarak ambulansa taşındı. Çocuğun kurtarılışı sırasında alkış sesleri yükseldi
Ayda Gezgin'in mutfakta olduğu, bir tarafta mutfak tezgahı, diğer tarafta dolapların ortaya doğru yıkıldığı, buzdolabı, bulaşık makinesi ve fırının oluşturduğu yaşam üçgeninde kaldığı kaydedildi. Gece aynı noktada dinleme yapıldığı, Ayda Gezgin’in uyumuş olabileceği için yanıt vermemiş olabileceği ifade edildi. Ayda Gezgin, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine getirildi.
Çocuğun Sağlık durumu iyi...
Enkazdan çıkarıldıktan sonra ambulansa alınan Ayda Gezgin, polis eskortu eşliğinde ambulansla getirildiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servis girişinde alkışlarla karşılandı. Ayda Gezgin'in sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
Ayda'ya ilk ulaşan ekip çalışanı, şunları söyledi:
''Küçücük bir eldi. İlk isteği su oldu. Bir de ayran istedi yanında. O dakikadan itibaren canla başla o yavrucağı oradan çıkarmak için çalıştık. Biz elimizden geldiği kadar son kişi çıkana kadar buradayız. Halen enkaz altında olanlar var. Onları çıkarmak için uğraşacağız.’'
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kurtarma ekibinden Levent Onur'un şunları kaydetti:
''Sakarya’dan geliyoruz. Buraya intikal ettik. Beyaz eşyanın olduğu yerde yaşam alanı vardı. Bu mucizeler bizim yorgunluğumuzu da elimizden alıyor. Bulduğumuzda elini oynatıyordu. Sağlık durumunda bir sıkıntı yoktu. Sarışın, 3,5 yaşında. Bulaşık makinasının olduğu bölgeye kendisi devrilmiş, yaşam merkezi açmış kendine. Takdir-i ilahi. Biz de babayız, 6 yaşında bizim de evladımız var, 1 Kasım’da doğum günüydü. Doğum gününde Elif ve Ayda bebek bize müjde verdi. Sadece tebessüm etti. Konuşamadık. Uykudan mahmur uyanmış gibiydi. Ne olduğunu anlayamadı, toparlamaya çalıştı. Sağlık durumu çok iyi. Sıkıntı olmadığını gördük. İlk müdahaleyi orada yaptık. Gördükten 1 saat, 1 saat 15 dakika sonra çıkardık. 1. katta bulundu. Tekrar kontroller sağlanacak.''
"Çok güzel gülümsüyordu"...
Kurtarma ekiplerinden bir isim, “Çok güzel gülümsüyordu. Sanki hiç enkazda değilmiş gibi, çok sevindik. Arkadaşlar sesini duydu, elini uzattıklarında hareket eden bir çocuk olduğunu gördüler. AFAD koordinasyonunda kurtardık. Ağlaya ağlaya çıkardık" dedi.
Bir başka görevli ise, "Çığlık sesi duyduk. Arkadaşlar jeneratörleri durdurdu. Sessizlik oluştu. Ben Ayda, iyiyim" diye konuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından Ayda'nın kurtarılma anına ilişkin görüntüleri paylaşarak, "Ayda Gezgin. 3 yaşında. Ve 91 saat sonra tekrar aramızda!" ifadesini kullandı.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 346438
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 10 gündür Kovid-19 tedavisi gördüğü hastaneden taburcu oldu. 4 gün daha evinde karantinada olacağını belirten İmamoğlu, “Karantina dönemi biter bitmez, inşallah birinci mesai günümde İzmir’e gidip, İzmir’deki dostlarımızla, hemşehrilerimizle, vatandaşlarımızla buluşup, onların acılarını paylaşacağım” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile bir araya gelip, durum değerlendirmesi yapacaklarını belirten İmamoğlu, “Türkiye ve İstanbul için en önemli meselinin deprem olduğunu, bir kez daha bize bu süreç hatırlatmıştır. Başka bir konuyu konuşmanın bile yersiz olduğunu; bu konu üzerine hep beraber, milletçe, bütün yöneticilerle birlikte odaklanmamız gerektiğini de hatırlatmış oldu bir daha ne yazık ki” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Ekim’den bu yana Kovid-19 tedavisi gördüğü Teşvikiye’deki Amerikan Hastanesi’nden taburcu oldu. Hastane çıkışında kameraların karşısına geçen İmamoğlu, sözlerine, herkese sağlık dileyerek başladı. İzmir’de yaşanan depremle ilgili konuşan İmamoğlu, “Deprem hepimizin canını yaktı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimize başsağlığı diliyorum. İnşallah güzel haberler alırız. Bugün, 3 yaşındaki Elif bebeğimize çok sevindik. Elif’in hayatını kurtaran, oradaki emek veren tüm arkadaşlarıma da buradan minnet duygularımı ve selamlarımı iletiyorum” dedi. Depremin, tüm Türkiye ve İstanbul için önemine dikkat çeken İmamoğlu, “En önemli meselinin deprem olduğunu, bir kez daha bize bu süreç hatırlatmıştır. Başka bir konuyu konuşmanın bile yersiz olduğunu; bu konu üzerine hep beraber, milletçe, bütün yöneticilerle birlikte odaklanmamız gerektiğini de hatırlatmış oldu bir daha ne yazık ki” diye konuştu.
HASTALIK SÜRECİNİ PAYLAŞTI...
İmamoğlu, hastalığıyla ilgili süreci de şu sözlerle dile getirdi:
“23 Ekim Cuma gecesi, saat 21.00 sıralarında bir yüksek ateşle Amerikan Hastanesi’ne gelmiştim. 10 gün sonra taburcu oluyorum. Kovid-19 testimin pozitif çıkmasından sonra, tedavi sürecimi burada gayet iyi bir şekilde geçirdiğimi ifade edebilirim. Ateşim 4 gün civarında sürdü. Yüksek ateşle gelmiştim ve o yüksek ateşi 4 gün boyunca yaşadım. Sonra yüksek ateş, yerini normal ateşe bıraktı ama tedavi sürecimiz devam etti. Her şey kontrol altındaydı, ateşin dışında başka bir sıkıntı, semptom yaşamadım. Tedavi süresince bizleri arayan herkese, bütün vatandaşlarımıza iyi dileklerini ileten bütün hemşehrilerimize çok çok teşekkürlerimi iletiyorum. Ben de açıkçası burada, tedavi gören insanlar için dua ettim. Allah, herke sağlık, sıhhat versin. Başta kıymetli dostum Muhittin Böcek’e ve bütün hastalara şifa diliyorum. Allah korusun herkesi. Açıkçası ben de yüksek bir moralle burada kendimi çok kıymetli doktorlarımıza, sağlıkçılarımıza emanet etmenin güvenini yaşadığımı hissettim diyebilirim.”
SAĞLIKÇILARA ÖZEL TEŞEKKÜR...
İmamoğlu, tedavi sürecinde kendisiyle ilgilenen hastane personeline teşekkürlerini, “Erhan Barutçu, Ömür Erçelen, yine başhekim İsmail Bozkurt’a, yardımcısı Mustafa Özünal’a, 7 yıldır her anımı takip eden check-up doktorum Sedat Sarp’a, Önder Ergönül’e, Şiran Keske’ye, göğüs hastalıları Levent Kabak’a ve radyoloji bölümünden Sevgi Akbek’e, 10 gün boyunca fizik tedavi olarak bana destek olan Dr. Yaprak Ataker ve tüm ekibine, yine Kovid öncesi, -2 gün öncesi apandisit ameliyatı oldum burada- Şenol Carıllı Bey’e ve Ali Sezer’e çok çok teşekkür ediyorum. Tabii bir başka önemli konu; 4A ve 6B servislerinin hemşirelerinden temizlik görevlilerine kadar bütün sağlık çalışanları yanımda oldular. Her anımı, her saatimi, her dakikamı paylaştılar gece gündüz. Belki de hayatımda ilk defa evimden bu kadar uzak kaldım. O anlamda da Zehra’ya, Zübeyde’ye sağlık görevlileri, hemşirelerimiz Muahmmed’e, Fatih’e, Cansu’ya, Bihter’e ve Çiğdem’e her anımda yanımda oldukları için de teşekkür ediyorum” sözleriyle iletti.
“4 GÜN DAHA KARANTİNA SÜRECİM DEVAM EDECEK”...
Bugün itibariyle evine geçeceğiniz belirten İmamoğlu, “10 günü aşkın süredir hiç görmediğim aileme ve çocuklarıma, biraz uzaktan da olsa kavuşmuş olacağım. Çünkü 4 gün daha karantina sürecim devam edecek. Ve inşallah bundan sonra şunu dileyebilirim: Bir kere bulaşıcı hastalığın bulaşma süreci, yoğun bir şekilde devam ediyor. Hattan Nisan, Mayıs’tan da daha yoğun bir şekilde devam ediyor. Dolayısıyla toplumumuzun bu konuda aşırı duyarlı olmasını ve bütün kurallara uymasını, herkesin kendi karantina süreçlerini denetlemesini mutlak istiyoruz. Allah korusun ki, bu hastalığa yakalanmamak, mümkün oldukça en geç şekliyle yakalanmak en doğrusu. Bu manada bütün vatandaşlarımızı, duyarlı olmaya, kurallara uymaya davet ediyorum” dedi.
İLK MESAİ İZMİR’E...
4 günlük süreçte evden çalışmaya devam edeceğini belirten İmamoğlu, “İnşallah Cuma günü itibariyle de sahada işime, gücüme en enerjik bir şekilde devam edeceğim. Başta deprem olmak üzere, bulaşıcı hastalıkla ilgili yapmamız gerekenler ve şehrimizle ilgili tüm unsurları, en kuvvetli şekilde takip etmeye başlayacağım. Karantina dönemi biter bitmez, inşallah birinci mesai günümde İzmir’e gidip, İzmir’deki dostlarımızla, hemşehrilerimizle, vatandaşlarımızla buluşup, onların acılarını paylaşacağım” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile bir araya gelip, durum değerlendirmesi yapacaklarını belirten İmamoğlu, “Tekrar herkese sağlık diliyorum. Bugünlerimde yanımda olan, beni arayan, soran herkese de minnet duygularımı tekrar iletmek istiyorum” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, “Son durumunuz nedir? Testiniz negatif mi çıktı? Tamamen iyileştiniz mi” sorularını ise “Sabahleyin yapılan testlerimizde, kanımızda antikor oluşmuş durumda. Boğazdan ve burundan alınan PCR testinin henüz sonuçları çıkmadı. Doktorlarımız takip ediyorlar süreci” şeklinde yanıtladı.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 484439
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İzmir'deki depremde vefat edenlerin sayısının 79'a yükseldiğini duyurdu...
AFAD'dan yapılan son dakika açıklamasında, deprem nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 79, yaralananların sayısının ise 962 olduğu belirtildi.
Yaralananlardan 743'ünün tedavilerinin ardından taburcu edildiği, 219'unun ise tedavisinin sürdüğü bildirilen açıklamada, İzmir'de 8 binada arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği aktarıldı.
1120 ARTÇI GERÇEKLEŞTİ...
Cuma günü 14.51'de gerçekleşen 6.9'luk deprem sonrası Türkiye adeta İzmir'e ağlıyor. 6,9'luk depremin sonrasında, bazılarının şiddeti 4'ten büyük olmak üzere, toplam 1120 artçı sarsıntı yaşandı.
Ayrıca İzmir’de halen 8 binada arama kurtarma çalışması yürütüldüğü aktarıldı.
Yerin 16.54 km altında gerçekleşen ve merkez üssü Seferihisar olarak kaydedilen şiddetli sarsıntının bilançosu her geçen dakika gözler önüne serilmeye devam ederken İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve birçok sivil toplum kuruluşunun arama kurtarma çalışmalarında zamanla yarışı sürüyor.
ÖLÜ SAYISI ELAZIĞ'I GEÇTİ...
Öte yandan İzmir'deki can kaybı 24 Ocak'ta Elazığ'da meydana gelen depremdeki can kaybını geçti. Yaklaşık 22 saniye süren 6.5'lik Elazığ depreminde 41 kişi hayatını kaybetmiş, bin 466 kişi de yaralanmıştı.
8 BİNADA ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR...
Depremde ağır hasar gören toplam 17 bina ile başlatılan, dün 8 binada yoğunlaşılan arama kurtarma çalışmalarında enkaz altında kalan depremzedelere ulaşmak için zamana karşı mücadele veriliyor.
Çalışmaların ikinci gününde 16 yaşındaki İnci Okan ve 55 yaşındaki Ahmet Çitil'in yaralı olarak ulaşıldığı Rıza Bey Apartmanı'nın enkazında, beton parçalarının arasında yardım bekleyenlere ulaşmak için hassas bir çalışma yürütülüyor.
Deprem öncesi 8 katlı olan, deprem sonrası tamamen çöken apartmanda ekipler, vinç ve iş makinaları yardımıyla alt katlara yaşam koridorları açmaya çalışıyor.
Çalışmaları enkaz altında kalanların yakınları da dua ederek izliyor.
Arama kurtarmanın yoğunlaştığı diğer bir enkaz da Doğanlar Apartmanı. Deprem öncesi 7 katlı olan ancak depremle birlikte yola devrilen apartmanın enkazından dün Seher Dereli Perinçek ve ikiz kızlarının hayata tutunmasıyla moral bulan ekipler, enkazın 4. katına ulaştı.
Ekipler, zaman zaman çevredekilere sessizlik çağrısı yapıyor.
Dünkü çalışmalarda Helim Sarı, Fadime Tolu, Gülçin Aykut Soydan ve Hülya Özmet'in canlı çıkarıldığı Yılmaz Erbek Apartmanı'nda ise çalışmalar binanın yan yatma tehlikesi nedeniyle kontrollü devam ediyor.
Altında bir marketin bulunduğu iki katı çöken ve vinçlerle desteklenen binanın çevresinde enkaz altında olabileceği düşünülen kişilerin yakınları umutlu bekleyişlerini sürüyor.
Arama kurtarma çalışmalarında dün 62 yaşındaki Emine Eren'in yaralı olarak çıkarıldığı 3 bloklu Barış Sitesi ile 2 bloklu Emrah Sitesi ve Yağcıoğlu Apartmanı enkazlarında aralıksız devam eden çalışmalarda ise bazı depremzedelerin cansız bedenlerine ulaşıldı.
33 SAAT SONRA KURTULDU...
Öte yandan depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından 33 saat sonra bir kişi yaralı olarak kurtarıldı. Yaralı depremzede hemen ambulansla hastaneye kaldırıldı.
FAYIN UZUNLUĞU 60 KİLOMETRE...
Saat 14.51'de meydana gelen depremin ardından 812 artçı sarsıntı kaydedildi. Bu artçıların en büyüğü 5.1 oldu. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 30-40 km'lik bir fayın kırıldığını tespit ettik. 1.2 metrelik bir yer değiştirme var" dedi. Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu da "Girit Adası'nda asıl büyük deprem bekleniyor. Burada olacak büyük deprem Türkiye'yi de etkiler. Artçılar sürecektir. Binasına güvenmeyen, binalarını terk etsin" çağrısı yaptı.
Prof. Dr. Naci Görür ise "İzmir'de Çeşme'den Gülbahçe'ye, Seferihisar'dan Tuzla'ya kuzeydoğu ve kuzeybatı yönünde fay hatları var. Deprem Tuzla fayında gerçekleşti. Bu fayın uzunluğu 60 kilometre ve İzmir'in içine kadar uzanıyor. 25-30 km'lik kısmı kırıldıysa güneybatı ucu kırılmış demektir. Kuzey ucu kırılmadıysa bir deprem daha beklenebilir" diye konuştu.
58 SAAT VE 65 SAAT SONRA GELEN MUCİZE...
İzmir'deki depremde yıkılan Emrah Apartmanı'nda mucize kurtuluş yaşandı. Arama kurtarma ekipleri 58 saat sonra 14 yaşındaki İdil Şirin'i ve 65'inci saatte 3 yaşındaki Elif Perinçek'i enkazdan yaralı olarak kurtardı. İki küçük çocuk hastanede tedavi altına alındı.
Depremden 65 saat sonra yaralı kurtarılan 3 yaşındaki Elif Perinçek
Enkaz altındaki 3 kişi için çalışmalar sürüyor.
Ekiplerin yoğun bir şekilde çalıştığı Doğanlar Apartmanı’nda da 5 dakika içerisinde 3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Yapılan çalışmalar sonucunda, aynı aileden olduğu tespit edilen 3 kişinin cansız bedenleri moloz yığınları altından çıkartıldı.
Bir acı haber de Rıza Bey apartmanından geldi. Enkaz altında kalan 27 yaşındaki Beril'in cansız bedenine ulaşılırken saatler sonra da annesi Aynur Gidiş'in de vefat haberi geldi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK:Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 318203
Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu'na kabul edildi. Yasa kapsamında kurallara uymayan kişilere para ve hapis cezası verilecek...
Teklif ile, alkollü içkileri, otomatik satış makineleriyle satan, oyun makineleri veya farklı yöntemlerle oyun ve bahse konu edenler ile basın ve yayın yoluyla tüketicilere satan ve postayla satışını yapanlara 20 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası verilecek.
Saat 22.00 ile 06.00 arasında alkollü içki satışı yasağına aykırı hareket edenlere 65 bin liradan 320 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.
ORMANLARDA İZİNSİZ FAALİYET GÖSTERENE PARA VE HAPİS CEZASI...
'Özel orman' sayılan sahipli arazilerde, ekim ve dikim yoluyla ağaçlandırmanın teşvik edilmesi hedefleniyor.
Orman sınırları içerisinde söz konusu faaliyetleri izinsiz yapanlar veya tesis kuranlar, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ÜRETİM VE SATIŞI BAKANLIK DENETİMİNDE OLACAK...
Makaron, yaprak sigara kağıdı, sigara filtresi ve alkol üretim ve satışı Tarım ve Orman Bakanlığının denetiminde gerçekleştirilecek.
Tütün mamulü üreticilerinin bir takvim yılı içinde yurt içi piyasaya arz amacıyla ürettikleri ve ithal ettikleri sigara, nargilelik tütün mamulü, sarmalık kıyılmış tütün mamulü ve pipoluk tütün mamulü kategorilerinde kullandıkları toplam tütünün, kategori bazında en az yüzde 30'unun Türkiye'de üretilen tütün olması zorunlu olacak.
TARIM ARAZİLERİNİ HOBİ BAHÇESİ YAPANLARA PARA VE HAPİS CEZASI...
Tarım arazilerinin arazinin bütünlüğünün bozulmasına ve amaçları dışında kullanılmasına sebebiyet verenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz günden bin güne kadar adli para cezası verilir. Ayrıca bu tüzel kişi hakkında elli bin Türk Lirasından iki yüz elli bin Türk Lirası'na kadar idari para cezası verilir.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 68079
Aşuk ile Maşuk yeni yuvasında...
Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi, yeni üyeleri Ara (Macaw) Papağanları için özel yaşam alanı oluşturdu. Türkiye’nin en büyük ‘Ara Papağan’ sergileme barınağı bir dönüm arazi üzerine yapıldı.
Geniş doğal yaşam alanlarıyla Türkiye'nin en büyük hayvanat bahçelerinden biri olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi, en yeni ve sevimli üyeleri ile zenginleşti. Hayvanat Bahçesi ailesine 10 yeni Ara Papağan katıldı. Hayvanların, doğal ortamlarına yakın barınaklarında daha güvenli, bakımlı ve rahat yaşamaları için çalışmalarını sürdüren Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi, yeni üyeleri 10 Ara Papağan için de özel bir yaşam alanı hazırladı. Daha önce tavuk barınağı olarak hizmet veren alan papağanlar için yeniden düzenlendi. Bir dönümlük alanda doğal bir atmosfer oluşturuldu. Papağanlar kafes yerine doğal ortamda yaşayacaklar.
ZİYARETÇİLERİN İLGİSİ YOĞUN...
Macaw Ara Papağan türünün papağan ailesinin en büyük türlerinden biri olduğunu söyleyen Hayvanat Bahçesi yetkilileri, “Küçük kafeslerde sergileme yerine onlar için doğal bir barınak hazırladık. Yeni üyelerimiz eş ve yuva seçimi yaptı. Burada çok mutlu olduklarını söyleyebiliriz. Hatta bir çifte Aşuk ile Maşuk adını koyduk. Üreme programına aldık, çoğalacaklarını düşünüyoruz. Rengarenk oluşları ve ilginç sesler çıkarmaları nedeniyle yeni üyelerimize ziyaretçiler yoğun ilgi gösteriyor. Zaman içerisinde kademeli olarak bu alan içerisine ziyaretçilerimizi de alacağız. Ayrıca Darıca Hayvanat Bahçesinden gelen 22 tane yeşil papağan da ailemize katıldı. Onlar için özel alanlar oluşturduk” diye konuştu.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 84098
Hasar tespiti için 12 kişilik ekip yola çıktı...
Antalya Büyükşehir Belediyesi, İzmir’de 6.6 şiddetinde meydana gelen deprem sonrasında bölgede hasar tespit çalışmasında görev almak üzere 12 kişiden oluşan bir teknik ekibi afet bölgesine gönderdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, İzmir'de meydana gelen 6.6 şiddetindeki deprem sonrası ilk andan itibaren tüm imkanlarını seferber ederek, depremzedelerin yardımına koşmaya devam ediyor. Afet bölgesindeki arama-kurtarma çalışmalarına destek vermek için ilk etapta 5 tam donanımlı kurtarma aracı ve 17 kişilik ara kurtarma timi, 5 bin kişiye kadar yemek çıkarabilen Mobil Aşevi, battaniye, gıda kolileri ile sosyolog ve sosyal
hizmet uzmanları bölgeye ulaşmıştı. Büyükşehir Belediyesi şimdi de bölgede hasar tespit çalışmalarına katılacak 12 kişilik teknik ekibi acil olarak İzmir’e gönderdi.
MÜHENDİS VE MİMARLAR HASAR TEPSİTİ YAPACAK...
Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün talebi üzerine 6.6 şiddetinde deprem afeti yaşayan İzmir’e hasar tespit çalışmasında görev almak üzere 8 inşaat mühendisi, 4 mimardan oluşan teknik ekip yola çıktı. Altı arazi tipi araç ve şoförleri ile birlikte deprem bölgesine hareket eden ekipte ayrıca Fen İşleri Bakım Onarım Şube Müdürlüğü tarafından tahsis edilen 210 KW gücünde mobil jeneratör de yer alıyor. Büyükşehir Belediyesi teknik ekibi, bölgede hasar tespit çalışmalarına katılacak.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 312380
Üç dönem AKP’de milletvekilliği yapan anayasa hukukçusu Prof. Dr. Burhan Kuzu hayatını kaybetti...
Yaklaşık iki haftadır corona virüsü tedavisi gören Burhan Kuzu 65 yaşındaydı.
HASTANEDEN YAPILAN AÇIKLAMA...
Prof. Dr. Burhan Kuzu´nun tedavi gördüğü Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden şu açıklama yapıldı: Hastanemizin yoğun bakımında bir süreden beri COVID-19 nedeniyle tedavi görmekte olan 22, 23 ve 24. Dönem Milletvekili ve Anayasa Komisyonu eski başkanı Sayın Burhan Kuzu, yoğun çabalara rağmen kurtarılamayarak bu gece sabaha karşı saat 04:00’da vefat etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
SAĞLIK BAKANI KOCA: SALGIN BİZİ YAKINLARIMIZDAN AYIRMAYA DEVAM EDİYOR...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Burhan Kuzu’nun vefatına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımı yaptı. Bakan Koca, “Saygın siyasetçimiz, hukukçu ağabeyimiz Prof. Burhan Kuzu'yu, 17 Ekim’den beri tedavi gördüğü Covid-19 sebebiyle kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum. Salgın, bizi yakınlarımızdan, yeri doldurulamaz insanlardan ayırmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
BURHAN KUZU KİMDİR?
1 Ocak 1955’te Kayseri Develi’de doğan Burhan Kuzu, Anayasa Hukukçusu, Öğretim Üyesi; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Akademik çalışmalarda bulundu ve profesörlük unvanını aldı.
Stajyer kaymakam olarak çalıştı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyeliği ve Başkanlığı görevlerinde bulundu. Akademik araştırmalar çerçevesinde Paris Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bulundu.
Mesleki alanda yayımlanmış çok sayıda kitap ve makalesi bulunan Burhan Kuzu, çeşitli STK’larda üyelik ve yöneticilik yaptı.
2001’de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Kurucu Üyesi olarak aktif siyasete başlayan Burhan Kuzu partinin ilk Demokrasi Hakem Kurulu Başkanlığını yürüttü.
22, 23 ve 24. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi ve bu dönemlerde Anayasa Komisyonu Başkanlığı yaptı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Fahri Baş Danışmanlığı görevinde bulundu. AKP MKYK Üyesi olan Burhan Kuzu, iki çocuk babasıydı.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 316627
İzmir'de 6.6 büyüklüğünde depremin ardından hayatını kaybedenlerin sayısı 55'e yükseldi...
Merkez üssü Ege Denizi'nin İzmir Seferihisar açıkları olan 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 15 saniye süren deprem Marmara bölgesinde de hissedilirken, bazı evlerin yıkıldığı, çok sayıda binanın da hasar gördüğü belirtildi. Özellikle Bayraklı ilçesinde 20 civarında binanın yıkıldığı açıklanırken, AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, 1'i boğulma olmak üzere toplam 55 kişi hayatını kaybetti. Yaralanan 896 vatandaştan 667’si taburcu edilmiş olup, 229 kişinin de tedavisi devam ediyor.
AFAD'ın 6.6 şiddetinde ölçtüğü deprem, Kandilli Rasathanesi tarafından 6.9, ABD tarafından da 7 olarak kaydedildi...
Yıkılan ve hasar gören 8 binada çalışmalar tamamlandı, 9 binada arama kurtarma çalışmaları ise devam ediyor. Çalışma yapılan binaların isimlerinin Rıza Bey Apartmanı, 2 bloktan oluşan Emrah Sitesi, Yağcıoğlu Apartmanı, 3 bloklu Barış Sitesi, Doğanlar Apartmanı ve Yılmaz Erbek Apartmanı olduğu belirtildi.
Deprem sonrasında, büyüklüğü 4’ün üzerinde 40 artçı olmak üzere, toplam 833 artçı sarsıntı yaşandı.
Dün, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 180'e yakın vatandaşın enkaz altında olduğunu açıklamıştı.
Ege Bölgesi genelinde hissedilen deprem sonrasında İzmir başta olmak depremden etkilenen tüm illerde, alan tarama çalışmaları sabah saatlerinde de aralıksız devam ediyor. Jandarma, Emniyet ve TSK tarafından JİKU, helikopter ve İHA desteğiyle havadan tarama ve görüntü aktarma çalışmaları yürütülülüyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı, yürütülen arama kurtarma çalışmalarına 186 personel, 15 sahil güvenlik botu, 3 helikopter ve 1 dalış timi ile katılıyor.
Depremin Ege Denizi'nde yarattığı tsunami sonrasında ise Seferihisar Sığacık'ta sokakları yaklaşık 1 metre deniz suyu basmıştı. Deniz seviyesinin yükselmesi sonucu cadde ve sokaklar su altında kalmıştı. Dün yine İzmir Seferihisar'da 5 büyüklüğünde bir artçı meydana gelmişti. Artçılar devam ederken depremi yaşayan İzmirli ikinci geceyi de dışarıda geçirdi.
Arama kurtarma çalışmalarının 42. saatinde Doğanlar Apartmanı enkazından iki kişi daha çıkarıldı. Ambulanslarla hastaneye kaldırılan kazazedelerin yaşamını yitirdiği belirtildi. Doğanlar Apartmanı enkazından şimdiye kadar 22 kişi çıkarıldı.
Kuşadası'nda 4.5 büyüklüğünde deprem, İzmir'den de hissedildi
Sabah saatlerınde Kuşadası Körfezi'nde 4.5 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem İzmir'de de hissedildi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 4.7 olarak açıkladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay kameraların karşısına geçti
Kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ölü sayısının 55'e yükseldiğini açıklayarak şunları kaydetti:
"Araç ve personel noktasında herhangi bir sıkıntımız yok. İhtiyacımız olan bütün ekiplerimiz şu anda sahada. Toplamda 6 binin üzerinde personelimiz yoğun bir şekilde 26 alanda çalışmalarını yürütüyor. Araçlarımız konusunda d hiçbir eksiğimiz bulunmamakta. Hasar tespit çalışmalarımız devam ediyor. Vatandaşlarımızın eşyalarına dönük yardımlar devam ediyor. Kira yardımlarımız devam edecek. Yıkılan binalarda, ağır hasarlı binalarda kira yardımcı ve taşınma yardımlarımız olacaktır.
1.500 çadırın kurumu tamamlanmıştır. 2 bin 685 kişi çadırlarda barınmakta. Biraz daha uzun süre barınmaya ihtiyacı olacak vatandaşlarımız için de hızlı şekilde konteynerler hazırlıyoruz. Konteyner merkezleri için üç alan üzerinde duruyoruz. İlerleyen zamanlarda bu yerleri açıklayacağız.
Toplam 1238 binada çalışmaları tamamlamış durumdayız. Bağımsız bölüm olarak baktığımız zaman bu binaların içinde toplam 23 bin 807 bağımsız dairemiz var. Buralarda 1238 binadan 26'sı acil yıkılacak, ağır hasarlıdır. Yine Bağımsız bölüm olarak baktığımız zaman da bu sayı 365'tir. İlçe bazında bilgi verecek olursak Bornova'da 4 ağır hasarlı, 1 orta hasarlı, 111 az hasarlı binamız var. Bayraklı'da binamız yıkık durumda, 7 binamız acil yıkılacak durumda, 9 binamız ağır hasarlı, 3 bina orta hasarlı, 260 binamız da az hasarlı olarak tespit edilmiş durumda. Seferihisar'da herhangi bir ne yıkık ne hasarlı binamız yok. Toplamda şuanda 6 yıkık, 7 acil yıkılacak, 13 ağır hasarlı, 4 orta hasarlı, 371 az hasarlı binamız var.
Fiilen de şahit olduğunuz üzere afet yönetiminde ülkemizin sahip olduğu tecrübeye, birikime güvenimiz tamdır. Bu aslında sadece bizim ülke içinde değil dünya ölçeğinde bir güvendir. Bunu artırarak da devam edeceğiz. Asıl afetlerden sonra İzmir'de bir kez daha bunu gördük, öldüren deprem değil, öldüren binalar"
Sağlık Bakanı Koca'dan Koronavirüs hatırlatması
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca İzmir'de yaptığı açıklamada Koronavirüs salgınını hatırlattı. Bakan Koca, "Hepimiz can derdindeydik, Koronavirüs'ü unutmuş olabiliriz, yeniden dikkat etmeliyiz." ifadelerini kullandı. Öte yandan dün gece saatlerinde enkaz altından çıkartılan 70 yaşındaki kazazedeyle görüştüğünü ifade eden Koca, "Ahmet amcamız diyalize alındı, durumu iyi" dedi. 16 yaşındaki İnci'nin de durumunun iyi olduğunu ifade eden Bakan Koca, "Organ fonksiyonları ve doku zedelenmesi nedeniyle kontrol altında" dedi. Bakan Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin telefonda görüştüğü Buse Hasyılmaz'ın da 1-2 gün içinde taburcu edileceğini belirtti. Doğanlar Apartmanı'ndan çıakrılan bir anne ve 3 çocuğu ile ilgili de Koca, "3 çocuğu ile sağ çıkarılan Seher Perinçek dahiliye servisinde tedavi ediliyor. 2 çocuğun durumu iyi. 7 yaşındaki kardeşleri ne yazık ki enkazdan çıkarıldığında hayatını kaybetti, 1 çocuğa ise enkaz altında ulaşılamadı" diye konuştu.
AFAD vatandaşları uyarıyor!
"Afet bölgesindeki hasarlı yapılara kesinlikle girilmemesi gerekmektedir. Yollar acil yardım araçları için boş bırakılmalıdır. Depremden sonra evler terk edilirken, ortamda herhangi bir doğalgaz kokusu olmaması halinde, doğalgaz ve su vanaları ile elektrik şalterleri kapatılmalıdır. Vatandaşlarımız, acil yardıma ihtiyaç duymadıkları sürece, telefonlarını kullanmamalıdır. Yardıma ihtiyaç duyabilecek bebek, çocuk, yaşlı ve engellilere destek olunmalıdır. Gelişmeler ve bölgedeki deprem aktivitesi, İçişleri Bakanlığı AFAD tarafından 7/24 takip edilmektedir."
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 312364
Antalya Kumluca'da aniden bastıran dolu ve kuvvetli rüzgar nedeniyle otobüs durağının altında kalan kadın hayatını kaybetti, bölgedeki seralar zarar gördü...
Denizli Pamukkale'de de yağan ceviz büyüklüğündeki dolu, 100'ün üzerinde araçta hasara yol açtı.
3 DAKİKALIK YAĞIŞ HAYATI FELÇ ETMEYE YETTİ...
Kumluca ilçesinde öğle saatlerinde kuvvetli rüzgar ile birlikte aniden başlayan ve yaklaşık üç dakika süren dolu hayatı olumsuz etkiledi.
CAMİNİN MİNARESİ YIKILDI...
Kuvvetli rüzgar nedeniyle ilçedeki Yeni Camisi'nin minaresi yıkıldı, evlerin çatıları uçtu, araçlarda hasar oluştu.Dolu nedeniyle bölgedeki seralar zarar gördü.
DEVRİLEN DURAĞIN ALTINDA CAN VERDİ...
Kumluca-Finike kara yolunda ise otobüs durağında bekleyen kimliği henüz öğrenilemeyen genç bir kadın, rüzgarın etkisiyle devrilen durağın demir profillerinin altında kaldı. Ağır yaralanan kadın, kaldırıldığı Kumluca Devlet Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Kumluca Kaymakamı Uğur Kolsuz, rüzgar ile birlikte dolu yağışının ilçede can ve mal kayıplarına neden olduğunu söyledi.
DENİZLİ'DE DOLU ARAÇLARA ZARAR VERDİ...
Denizli’de de bu sabah etkisini gösteren sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Yağmur ile birlikte kentin bazı noktalarında şiddetli dolu yağışı etkili oldu.Pamukkale ilçesindeki Aşağışamlı ve Üzerlik mahallelerinde, yaklaşık 20 dakika süren dolu yağışı nedeniyle vatandaşlar zorluk yaşadı.
Bölgede ceviz büyüklüğünde yağan dolu nedeniyle 100'ün üzerinde araç zarar gördü.
Araçların camlarında ve kaportalarında maddi hasar oluştu. Dolu yağışı nedeniyle özellikle pamuk ekili tarım arazilerinin de olumsuz etkilendiği belirtildi.
Alanya Güneşi Haber merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 315447
Türk basınının usta ismi, Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun hayata gözlerini yumdu...
Uzun süredir kanser tedavisi gören Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun yaşamını yitirdi.
1945’te Şanlıurfa’da memur bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Bekir Coşkun, Ankara’da Yüksek Gazetecilik Okulu’ndan mezun oldu.
1974'te mesleğe foto muhabiri olarak başlayan artından emniyet ve parlamento muhabirliği yapan Bekir Coşkun, Günaydın Gazetesi’nde Dokuzuncu Köy adlı köşede yazarlık yaptı.
1987'de Sabah Gazetesi’nde Onuncu Köy başlıklı köşesini yazmaya başladı. 1993’te Hürriyet Gazetesi'ne geçen Coşkun, 2009 yılında Habertürk'e transfer oldu. 2010 yılında Cumhuriyet gazetesiyle anlaşan Coşkun, 14 Mart 2014'te Sözcü'deki ilk yazısını yazdı.
2017 yılı Ekim ayında kanser tedavisi nedeniyle yazılarına ara veren Bekir Coşkun, o tarihten bu yana sağlığı el verdiği sürece Sözcü gazetesindeki köşesinden okurlarıyla buluşmayı sürdürüyordu.
Doğa ve hayvan sevgisiyle tanınan Bekir Coşkun 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü'nde son kez okurlarıyla buluşmuştu.
Alanya Güneşi Gazetesi ailesi olarak Bekir Coşun'a rahmet,ailesine-sevenlerine,okurlarına ve basın camiamıza başsağlığı dileriz.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 294708
Denizli Valisi Ali Fuat Atik, yaptığı denetimlerde bir döner ustasının eldivensiz çalıştığını gördü. Vali Atik tarafından uyarılan usta, umursamayıp döner kesmeye devam etti. Olaya sinirlenen Atik'in talimatıyla işletmeye ceza kesildi. Gelen tepkiler üzerine özür dileyen Vali, "İşletme çalışanıyla yaşanan diyalogda şahsımın yaklaşımı, üslubum ve kullandığım ifadenin gönül kırıcı bir yaklaşım içermesi hakikaten beni de üzdü" dedi...
Denizli Valisi Ali Fuat Atik, İl Emniyet Müdürü Kenan Yıldız ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nda korona virüs denetiminde bulundu. Vali Atik, yaklaştığı bir dönercide çalışanların eldiven takmadığını görünce önce uyarıda bulundu, Vali’yi tanımayan çalışan işini yapmaya devam etti. Döner kesmeye devam eden çalışan ve iş yerine cezai işlem uygulandı.
VALİ ÖZÜR DİLEDİ...
Gelen tepkilerin ardından bir açıklama yapan Vali Atik, özür diledi. Atik açıklamasında, “Gün boyu yapılmış olan denetimin getirmiş olduğu yorgunlukla işletme çalışanı ile yaşanan diyalogda şahsımın yaklaşımı, üslubum ve kullandığım ifadenin gönül kırıcı bir yaklaşım içermesi hakikaten beni de üzdü.” dedi.
BİLİM KURULU ELDİVEN KULLANILMAMASINI ÖNERİYOR...
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, restoran ve kafelerde çalışanların eldiven giymesini istemediklerini vurgulayarak, “Çünkü eldiven gereksiz bir özgüven sağlar. Ve o şekilde her yerle bir temas halinde olursunuz. Ondan dolayı eldiven takmayacağız, elimizi sürekli yıkayacağız. Elimizi ya dezenfektanla ya da sabunlu suyla yıkayacağız. Onun dışında eldiven kullanmayacağız.” açıklamasında bulunmuştu.
“GEBERMEK İSTİYORUM, CANIMA YETTİ”...
Vali Atik, bir esnafın maske takmadığını görmesi üzerine “Maskeniz neden takılı değil?” diye sordu. Korona virüs salgınının ilk yayılmaya başladığı günlerde maske takmayı reddederek “Korona neredeyse gelsin beni bulsun” sözleriyle gündeme gelen Üzeyir Yazır’ın, “Gebermek istiyorum, canıma yetti” şeklindeki cevabı tepkilere neden oldu. Vali Atik’in maske takması konusunda uyarması ile maskesini takan Üzeyir Yazır, para kazanamadığını belirterek, daha önce haberlere konu olduğunu söyledi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 305756
İçişleri Bakanlığı'nca 81 ilin valiliğine gönderilen ek genelgeyle yarından itibaren yedi gün boyunca her gün ayrı konuda olmak üzere, ülke genelinde corona virüsü tedbirleri kapsamında genel denetim yapılacak...
İçişleri Bakanlığı’nın yeni ek genelgesine göre tüm il ve ilçelerde en geç 48 saat içerisinde Umumi Hıfzıssıhha Kurulları toplanacak.
Toplantıda salgınla mücadele kapsamında bugüne kadar alınan tedbirlerin uygulanmasına dair “takip”,”denetim”, “uyarı” ekseninde mevcut durum analiz edilecek, alınan tedbirler ile yürütülen denetim faaliyetleri değerlendirilecek.
Yarından itibaren yedi gün boyunca her gün ayrı konuda olmak üzere, ülke genelinde genel denetimler düzenlenecek.
Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte kapalı alanlarda yoğunluk artacağından dolayı anons ve duyurular ile vatandaşlara maske ve fiziki mesafe kuralına uymaları bir kez daha hatırlatılacak. Şehir içi toplu ulaşım sistemleri ile HES entegrasyonunu henüz gerçekleştirmeyen belediyeler, bir an evvel bu entegrasyonu sağlayacak, bu konu İçişleri Bakanlığı’nca gerçekleştirilecek olan teftiş veya soruşturmalarda da özellikle takip edilecek.
DENETLEME TAKVİMİ...
19 Ekim Pazartesi: Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri başta olmak üzere kafe, restoran gibi yeme içme mekanları.
20 Ekim Salı: Şehir içi ve şehirler arası yolcu taşımacılığı yapılan her türlü toplu ulaşım araçları (okul servisleri dahil) ile havalimanı, gar ve otogarlar.
21 Ekim Çarşamba: Organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere toplu işçi çalıştırılan fabrika, işletme ile personel servisleri.
22 Ekim Perşembe: Tanılı ya da temaslı olması nedeniyle izolasyona tabi tutulan kişiler
23 Ekim Cuma: AVM’ler, cami ve mescitler, halı sahalar ve spor tesisleri.
24 Ekim Cumartesi: Cadde, sokak, park ve bahçeler, piknik alanları, pazar yerleri, sahiller.
25 Ekim Pazar: Berber, kuaför, güzellik merkezleri, internet kafe ve elektronik oyun yerleri, düğün ve nikah salonları, lunapark, tematik parklar.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 197490
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, tüm çocukların temel gıda maddesi süte ulaşması hedefiyle vadettiği ve 16 Ekim 2019’da faaliyete geçen HalkSüt, tam bir senedir İstanbullu 117 binden fazla çocuğa taze, güvenilir ve ücretsiz olarak ulaşıyor. Bugüne kadar 6 milyon litreden fazla süt İstanbul’un çocuklarına ikram edildi...
Çocuklara ulaştırılan sütlerin temini İstanbullu üreticilerden yapılıyor. Çift yönlü bir iyilik projesine dönüşen HalkSüt ile dezavantajlı çocukların süt ihtiyacı karşılanırken, İstanbullu üreticilerin gelişimine ve kalkınmasına da katkı sağlanıyor.
Çocuk başına ayda 8 litre süt ihtiyacını karşılayan HalkSüt sayesinde artık on binlerce çocuk süte ücretsiz ve güvenilir yolla ulaşıyor. Hayata geçtiğinden bu yana büyük beğeni toplayan proje ile bugüne dek tam 6 milyon litreden fazla süt, İstanbul’un dezavantajlı çocuklarına sağlık taşıdı.
İMAMOĞLU: “HALKSÜT 1 YAŞINDA”...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bugünkü sosyal medya paylaşımlarında HalkSüt’ün 1 yılını doldurduğunu belirterek, şu mesajı paylaştı:
“Bugüne kadar 117 bin çocuğa 6 milyon litrenin üzerinde süt dağıttık. Sütler Silivri ve Çatalca'daki üreticilerden geliyor, kapı kapı çocuklara dağıtılıyor.”
-ÇİFTÇİYE 3 MİLYON LİRADAN FAZLA GELİR...
Faaliyete 16 Ekim 2019 tarihinde geçen HalkSüt, ihtiyacı olan tüm yoksul ailelerin çocuklarına ulaşmayı hedefledi ve kapasitesini günden güne arttırdı. Tüm çocuklar için adil bir yaşam ve sağlık hakkını merkeze alan proje, İstanbul’da süte ulaşamayan tek bir çocuğun dahi kalmaması için kapasite artırım çalışmalarına devam ederken, pandemi döneminde zor zamanlardan geçen Silivri ve Çatalcalı süt üreticilerinin istihdam ve üretim gücünü de destekliyor.
İstanbul Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin gerekli hazırlıkları tamamlaması ardından İstanbul’dan temin edilmeye başlanan HalkSüt, yine İstanbul’a gelir ve istihdam olanağı olarak dönüyor. İBB ile Birlik arasında yapılan ortak çalışmalar kapsamında süt kalitesini artırmak ve maliyetleri düşürmek amacıyla İSKİ tarafından kamulaştırılan mera arazisini de çiftçilere açarak, hayvanların yem yerine besin değeri yüksek mera otlarından beslenmesini sağladı.
YAVUZ SALTIK: “AYRIMSIZ, SAYDAM, HESAP VERİLEBİLİR DAYANIŞMA ÖRNEĞİ”...
Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim vaatleri arasında yer alan projeyi ayrımsız, saydam ve hesap verebilir bir dayanışma örneği olarak tanımladı. Proje kapsamında sütün üreticiden çocuklara kadar olan tüm sürecinin şeffaflıkla yönetildiğini belirten Saltık, “ihtiyacı olan tüm çocuklara ulaşana dek kapasite artırımına devam edileceğiz” dedi.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 151057
Alanya’da bu yıl 1’incisi düzenlenen Ulusal Royal Garden Beach Hotel karikatür yarışması sonuçlandı...
Ülke ekonomilerinin bir kısmını karşılayan turizm sektörü pandemi nedeniyle nefes alamazken, karikatüristler çizgilerini turizm için konuşturdular.
Alanya’da bu yıl 1’incisi düzenlenen Ulusal Royal Garden Beach Hotel karikatür yarışmasında karikatüristler bir birinden güzel eserleri resimlere yansıttı. Tüm yarışmacılara açık olan yarışmaya ülkenin farklı köşelerinden çizerler katıldı.
--Meral Onat,
--Nuvit Özkan,
--Mahmut Karatoprak,
--Kamil Masaracı,
--Ferit Avcı’nın jüri üyeliğini yaptığı yarışmada derece alan karikatürler internet ortamında belirlendi. Birbirinden kaliteli ve mizah yoğunluğu yüksek olan karikatürler jüri üyelerinin seçimini zorlaştırdı.
"Yarışma beklediğimizin de üzerinde bir katılımla sonuçlandı"...
Yarışma bitiminde düşüncelerini ileten Royal Garden Beach Otel Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Özkan “Uzun zamandır hepimizin ihtiyacı olan şey tebessüm. Buna minik de olsa bir katkı sağlamak umuduyla, ülkemizin değerli karikatüristlerinin çizgileri ile otelimizde konaklayan misafirlerimizi buluşturmayı düşündük. Bu amaçla başlattığımız Royal Garden Beach Otel Karikatür Yarışması birbirinden değerli sanatçıların eserleri ile beklediğimizin de üzerinde bir katılımla sonuçlandı. Bu sene ulusal kategoride başlattığımız yarışmayı gelenekselleştirmeyi ve ileride uluslararası katılıma da açmayı arzuluyoruz” dedi.
Değerlendirme sonucunda dereceye giren isimler şu şekilde;
Birinci: Ömer Çam
İkinci: Seyit Saatçi
Üçüncü: Mehmet Zeber
Başarı Ödülleri; Aşkın Ayrancıoğlu, Halit Kurtulmuş, Şener Tosun değer görüldü.
Yarışmada İlker Mansuroğlu’da DENİZ SOM özel ödülünü kazandı.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 149149
-- Bir Türk doktoru düşünün,bireyin ve halkın sağlığı için çaba harcarken; Ülkesinin geleceği için yürek ve beyin arasında yolculuğa çıksın...
--Bir Türk doktoru düşünün, görevinin dışında ;ülkesi ve Türk dünyası için Dünyada olup biteni yeni nesile ulaştıran köprü olsun...
--Bir Türk doktoru düşünün ki; ülkenin geleceği çocuklar ve gençler için güneş olsun ve dünyada dönen çirkin karanlığı aydınlığa kavuştursun...
--Bir Türk doktoru düşünün ki,ülkenin belkemiği kadınlarımız aydınlık ve özgür yarınlarda var olsunlar diye hakikati haykırsın...
İŞTE ALANYA DA, TÜRK DÜNYASI SEVDALISI BİR TÜRK DOKTORU...
Doktor Ali diyor ki;
Son günlerde gözümüz, kulağımız Azerbaycan'da. Azerbaycan'ın güvenliği ve istikrarı hem bölge için hem de Türkiye açısından çok önemlidir.
Sakaların, Göktürklerin, Hazarların ve Oğuz Türklerinin medeniyetler kurduğu bölgenin adıdır Azerbaycan. Her karış toprağında Türk'ün izi bulunan Azerbaycan toprakları yaklaşık 28 yıldır işgal altında. Ve tam 28 yıldır konuyu çözüme kavuşturmak için inkişafi görüşmeler yapılıyor. Bu görüşmeler sorunu çözmediği gibi Ermenistan'ı daha da cesaretlendirmiştir.
1992'de Hocalı Katliamı ile 20 binin üzerinde Türk öldürüldü ve ardından Karabağ işgali bir milyon 600 bin Türk yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldı. O günlerde dünya tek kutupluydu. Yeni bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'ın bu işgali engelleyecek askeri gücü yeterli değildi. Ama aradan geçen 28 yılda çok şey değişti. Dünya şu anda çok kutupluluğa doğru giderken Azerbaycan hem askeri hem de ekonomik olarak güçlendi. Hatta Azerbaycan savunma bütçesi Ermenistan'ın toplam bütçesinden bile daha büyük hale geldi.
12 Temmuz'da Ermenistan Tovuz'a saldırarak bugünleri hazırlamıştı. Eylül ayının sonuna doğru Ermenistan tarafından tekrar bir harekat olunca tüm dünya gözünü yeniden Kafkaslara çevirdi. Şu anda hem dünya konjoktürü hem de Azerbaycan'ın özel koşulları işgal altında bulunan Azerbaycan topraklarını geri almak için çok uygun. Azerbaycan kendisinden beklendiği gibi bu harekata iyi hazırlanmıştı. Azerbaycanlı yöneticiler de halktaki tepkilere sessiz kalamadı ve duruma uygun söylevler verdiler.
Kafkaslar bu kadar hareketli iken hem Rusya hem de ABD'nin sesiz kalması şaşırtıcı. Rusya'nın Ermenistan da ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. Hatta Ermenistan-Türkiye, Ermenistan-İran sınır güvenliği Rus silahlı kuvvetleri tarafından sağlanıyor. Kimileri Rusya'nın bu sessizliğini Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Batı yanlısı tutumuna bağlamaktadırlar. Kimi otoriteler ise Rusya'nın bu sesizliğini Azerbaycan'a bir destek olarak ele almaktadırlar. Bu çok doğru bir tespit olmasa gerek. Çünkü Rusya gibi bir devlet bölgesinde Batı güdümünde Gürcistan benzeri bir devlet oluşumuna izin vermeyecektir. Bölgedeki hakimiyetini kaybetmek istemeyen Rusya, Azerbaycan'a dengeli bir destek vererek Ermenistan'ın burnunu sürtecek ama söz konusu Ermenistan'ın ezilmesi olunca buna da izin vermeyerek araya girecek ve sorunu masa başında çözemeye çalışacaklardır. Yani Rusya Ermenistan'ı Türklere harcatmayacaktır.
ABD ise gelecekteki Asya operasyonları için İran'da bulunan Azerbaycan Türklerine ihtiyaç duyabilir bu nedenle Kafkaslarda olanları yakından izlemekte. Ama o da Ermenistan'ın zayıflamasına izin vermeyecektir. Uygun bir zamanda devreye girerek Ermenistan'ın kırılan gururunu onaracak girişimlerde bulunacaktır. Büyük devletler her zaman kullanacakları bölgeler yaratırlar. Ve zamanı gelince o bölgeyi uyandırarak o ülke üzerinde operasyonlarda kullanırlar.
BM Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen Ermenistan, Karabağ'daki işgale devam ediyor.BM kararlarını tanımamakta ısrar eden Ermenistan'dan mevcut koşullardan yararlanarak Karabağ derhal geri alınmalı. Azerbaycan kuvvetleri Karabağ'a gelince büyük ihtimal ile Rusya devreye girecektir. Bu bölgede huzur istemeyen büyük güçler her zaman kullanacakları bir kaos ortamı yaratmayı tercih edeceklerdir. Çin'in Bir Kuşak Bir Yol Projesi'nin de bu bölgedeki ayağını düşünecek olursak ABD bunu baltalamak için bölgedeki istikrarsızlıktan yana tavır koyacaktır.
Her şeye rağmen Azerbaycan Ermenistan karşısında bu defa üstünlüğü ele geçirdi. Zaman kaybetmeden işgal altındaki Karabağ'ı almalı.
Türkiye uluslararası hukukun elverdiği ölçüde Azerbaycan'a yardım etmeli. Biz Atabey Türk Ocakları olarak bu mücadelede tarafız ve kandaşlarımızın yanındayız.
Azerbaycan ve Türkiye kardeştir, aynı milletin çocuklarıyız.
Cephede kahramanca çarpışan Azerbaycan'daki kuvvetlere, bizim askerlerimize başarılar dileriz. Kalbimiz ve dualarımız askerlerimizle. Allah onları esirgesin ve ayaklarına taş değdirmesin.
Atabey Türk Ocakları, Ata-Türk'ün Türkleri olarak Azerbaycan'daki Ata-Türklere sonsuz selamlar ve muhabbetler.
Op.Dr.Ali DULUM
Atatürk/Atabey Türk Ocakları Alanya İl Beyi
Alanya Güneşi Haber merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 365924
İstanbul’un Kurtuluşu’nun 97. yıldönümü, gün boyu süren etkinliklerle kutlandı. Sabah Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlenen resmi törende hazır bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, akşam saatlerinde de Gülhane Parkı ve Maltepe Miting Alanı’nda, pandemi kurallarına uygun olarak düzenlenen etkinliklerde İstanbullularla bir araya geldi. İstanbul’u düşman işgalinden kurtaran Atatürk’ün, bir ülkenin başına gelebilecek en güzel şey olduğunu vurgulayan İmamoğlu, kenti fetheden Fatih Sultan Mehmet’in de tarihimizin en şanlı komutanlarından birisi olduğunun altını çizdi.
Sabah İstanbul’un Kurtuluşu’nun 97. yıldönümü için Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlenen resmi törende hazır bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, akşam saatlerinde de Kültür A.Ş.’nin Gülhane Parkı ve Maltepe Miting Alanı’nda bugüne özel düzenlediği etkinliklere katıldı. Gülhane Parkı’nda katıldığı etkinlikte bir konuşma yapan İmamoğlu, 6 Ekim’in, İstanbul’un yaşadığı talihsiz işgalin sona erdiği gün olduğunu vurguladı. “Talihsiz diyorum çünkü; o zaman, o dönem ne İstanbul’umuz ne milletimiz böylesine bir işgali hiç hak etmemiştir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“HER ZAMAN UYANIK OLMA MECBURİYETİMİZ VAR”
“Ama tarihsel süreçlerde bazen yapılan hatalar, hiç tahmin edemeyeceğiniz işgaller ve muameleleri sizlerle buluşturabiliyor. İşte 6 Ekim öncesi yaşanan da tam da böyle bir şey. Onun için milletimizin her zaman uyanık, zeki, çalışkan ve dönemine uygun bir biçimde sosyal, ekonomik bütün alanlarda güçlü olma mecburiyeti vardır. Bu anlamda, o dönem yaşatılan yanlışlar, bu kadim kenti 5 yıl boyunca işgal kuvvetlerinin komutasına teslim edilmesini ortaya koymuş. Tabii, bu 5 yıllık süreç başladığında, buna en çok üzülen ve belki de herkesin umutsuz olduğu anlarda, umudun en yüksek tutan kimdi derseniz? Ulusal kurtuluşumuzun Başkomutanı ve Boğaz’dan geçerken Kartal İstimbotu’nda, ‘Geldikleri gibi gidecekler’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’tü.”
“UMUT IŞIĞI DÜŞÜNCELERİN SAHİBİ; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK”
Mustafa Kemal Atatürk’ün bir ülkenin başına gelebilecek en güzel şey olduğunu belirten İmamoğlu, “Çağın çok ötesinde düşünceleriyle bizleri aydınlatan, hala geçerli olan ve inanın yüz yıl değil, yüz yıllar geçse de geçerli olacak devrimleriyle inanılmaz bir şans Türkiye Cumhuriyeti ve milletimiz için. Sadece bizim için mi? Hayır, değil. Aynı zamanda çevre ülkeler için, aynı zamanda mazlum milletler için, emperyalist işgaller altında ezilen insanlar için; Hindistan’dan Afrika’nın en güneyine ya da Güney Amerika’dan başka ülkelere varıncaya kadar umut ışığı olmuş düşüncelerin sahibi Mustafa Kemal Atatürk” dedi.
“FATİH, RÖNESANSIN İSTANBUL AYAĞINI YAPTI”
Çağına göre çok kıymetli bir başka liderin de Fatih Sultan Mehmet olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Fatih Sultan Mehmet, bizim tarihimizin en şanlı komutanlarından, en kıymetli liderlerinden birisiydi. İstanbul’u fetheden kişiydi. İstanbul demek, Fatih; Fatih demek, İstanbul demekti. Bir çağ açıp, bir çağı kapatan ve aynı zamanda döneminde İstanbul’u ya da Osmanlı İmparatorluğu’nun padişahı olmakla değil, bir yönüyle de entelektüel tarafıyla sanata olan düşkünlüğü ile farklı kimliği ile çok değerliydi” diye konuştu. Fatih Sultan Mehmet’in kültürel ya da inançsal farklılıklara rağmen bir arada yaşanmasına imkan tanıyan bir kent inşa ettiğinin altını çizen İmamoğlu, “O dönemin aydınlanma tanımı olan Rönesans döneminin, bir nevi İstanbul’da bir ayağını yapmıştı” ifadelerini kullandı.
FATİH TABLOSUNU ZİYARETE DAVET
Fatih Sultan Mehmet’in İtalyan ressam Bellini’ni atölyesinden çıkan tablosunu 6 Ekim’de İstanbullular ile buluşturmaktan dolayı mutlu ve gururlu olduğunu belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Bütün halkımız buluşsun diye, Fatih Sultan Mehmet’in tablosunu sizlerin görmesi için Saraçhane binamızda sergimizi oluşturduk. Herkesi davet ediyoruz. İki ay boyunca orada.
O dönem İstanbul’u fetheden ve bu bahsettiğim özellikleriyle tarihe damga vuran Fatih Sultan Mehmet’in belki de bizlere en büyük emaneti İstanbul’du. Yüz yıllar sonra bu değerli emanete sahip çıkan da Türkiye’mizin, güzel Cumhuriyeti’mizin kuruluşuna imza atan ve bu güzel kenti esaretten kurtarıp tekrar bizim topraklarımız olmasını sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’tü.”
“FATİH’İN ANISINI, ATATÜRK’ÜN VASİYETİYLE YAŞATACAĞIZ”
Atatürk’ün vasiyetinin Fatih Sultan Mehmet’in kentin doğru bir noktasında anıtının olması ve bu şehre bıraktığı izin her zaman yaşatılmasının sağlaması olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, “İnşallah biz, hem Fatih Sultan Mehmet’in anısını yaşatmak hem de yakışır bir biçimde çağın güzel insanlarının o çağın hangi gereklerinin çok ötesinde işler yaptığını anlatan bir noktayı, İstanbul halkına hep birlikte hediye edeceğiz. Fatih Sultan Mehmet’in bu güzel anıtını, müzesiyle beraber inşallah Mustafa Kemal Atatürk’ün bir vasiyeti olarak, İstanbul halkına hediye edeceğiz” müjdesini verdi.
SAHAFLARI GEZDİ, KİTAP-FOTOĞRAF MEZATINA KATILDI
İmamoğlu’nun Gülhane’den sonraki durağı, Maltepe Miting Alanı oldu. Alanda kurulan sahafları gezen, eski kitaplar, dergiler ve mecmuaları inceleyen İmamoğlu, İstanbulluları etkinlik meydanına davet etti. Sahaf gezisinin ardından “6 Ekim İstanbul'un Kurtuluşu Müzayedesi Kitap ve Fotoğraf Mezatı”na katıldı. İmamoğlu, Fransız bir fotoğrafçı tarafından çekilen Mustafa Kemal Atatürk portresini, açık artırma sonunda satın aldı.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 114460
Antalya'da asfalt çalışmaları sırasında üzerine zift dökülen köpek, 39 günlük özel tedavinin ardından sağlığına kavuştu. Köpeğe barınaktaki herkesin farklı isim koyduğunu anlatan Veteriner Hekim Ozan Ünal, “Ben ‘Şanslı’ dedim, zifte bulanmış olduğu için ‘Siyah’ diyen oldu, ‘Zift’ dediler. Bana göre yine Şanslı. Çok zor zamanlar atlattı. Böyle gelip de kurtaramadıklarımız oluyor. Akciğerlerine de ziftin gittiği durumlar oluyor. Bu kadar şanssız olmadığı için ‘Şanslı’ demeyi tercih ediyorum” dedi...
Edinilen bilgiye göre, 10 Temmuz’da Konyaaltı ilçesine bağlı Çakırlar mevkiinde asfalta zift döküldüğü sırada 1 buçuk yaşındaki köpek zift makinasının önünden geçti. Üzerine zift dökülen köpek büyük bir acıyla kıvranırken, bu kez da asfaltta bulunan çakıllar üzerine yapıştı. Köpeğin can çekiştiğini görenler hemen Antalya Büyükşehir Belediyesi, Sahipsiz Hayvan Barınağı ve Geçici Bakımevine ihbarda bulundu. Kısa sürede köpeği bulunduğu yerden alan görevliler, barınağa götürerek tedavi altına aldı. Serum takılan ve tüyleri uzun uğraşlar sonucu tıraş edilen sevimli köpek, günlerce tedavi edildi. 39 günlük tedavisinin ardından kliniğe alınan köpeğin beslenmesi de özel olarak yapıldı.
“Sadece bir kolunu 1 saatte temizledik”...
Köpeğin durumu hakkında açıklamada bulunan Bakımevi Sorumlusu Veteriner Hekim Ozan Ünal, “Bizim bir ihbar hattımız var. Bu hatta ‘zifte bulanmış köpek’ ihbarı geldi. Biz de gelene kadar ne olduğunu bilmiyorduk. Sadece üstü ziftli zannediyorduk. Köpeğimiz geldiğinde sadece zifte bulanmamıştı. Üzerinde de çakıl taşlarından oluşan katman vardı. Çok sert bir katman vardı, sadece zift değildi. Vücudunun her yanı tamamıyla kaskatı halde geldi. Daha önce böyle bir hayvan geldiğinde gazi yağıyla yıkayarak tüylerini arıtabilmiştik. Bu köpeğimizi tıraşlamak zorunda kaldık. Hatta bir kolunu temizlemeye çalışırken ‘serum verelim’ dedik. Çok acısı olduğunu düşünüyorduk. Bir kolunu temizlemek 1 saat aldı. Yaklaşık bütün vücudunu temizlememiz 3 saati geçti” dedi.
Tedavisi toplamda 39 gün sürdü...
Köpeğin vücudunu önce gaz yağıyla yumuşatıp daha sonra temizlediklerini anlatan Ünal, oldukça meşakkatli bir işlem sonucu tamamıyla vücudunu ziftten arındırdıklarını kaydetti. Ünal, “Temizleme, serum, sıvı tedavisi ve ilaç takviyesinin ardından köpeği klinikte yatar vaziyette bıraktık. Ayağa kalkması mümkün değildi. İlk müdahaleyi yapıp sıvı ve ilaç tedavini gerçekleştirdikten sonra köpeğimizi kliniğe aldık. Tedavi 10 Temmuz’da başladı, köpeğin tam olarak sağlıklı hale gelmesi 8 Ağustos’u buldu. 8 Ağustos’tan sonra onu beslemeye aldık. Aşırı derecede zayıftı” şeklinde konuştu.
“Korka korka yiyordu”...
Köpeğin psikolojik durumundan bahseden Ünal, “Çok basit bir örnektir. Elinizi bir ocakta yakarsanız o ocağa tekrar yaklaşmanız ne kadar alır? Bir de bu hayvanın komple sıcak zifte bulandığını düşünün. Takdir ederseniz biz de bu köpeğimize hizmet veriyoruz. Ona iğne yapıyoruz, damar yolu açıyoruz biz de o hayvan için tamamen yabancı bir insanız. O tepkisi hemen geçmez. Şu an yine iyi durumda. Yanına yaklaşıyoruz, kendisini sevdiriyor, yemeğini önüne rahatça koyabiliyoruz, kafesteki diğer hayvanlarla da rahatça iletişime geçebiliyor. İlk başta bunların hiçbirini yapamıyordu. İyileştikten 40 gün sonra kafese alabildik. Kafesin bir köşesinde siniyordu. Diğer hayvanlar kendi aralarında birbirilerini kokluyorlar, bu hiç yaklaşmıyordu. Yem, su veriyorduk hepsi gittikten sonra korka korka yiyordu” diye konuştu.
Köpeğe barınaktaki herkesin farklı isim koyduğunu anlatan Veteriner Hekim Ünal, “Ben ‘Şanslı’ dedim, zifte bulanmış olduğu için ‘Siyah’ diyen oldu, ‘Zift’ dediler. Bana göre yine Şanslı. Çok zor şeyler atlattı. Böyle bu şekilde kurtaramadıklarımız oluyor. Akciğerlerine de ziftin gittiği durumlar oluyor. Maalesef bu kadar şanssız olmadığı için ‘Şanslı’ demeyi tercih ediyorum” ifadelerini kullandı.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 418611
Sanayi, ticarethane ve meskenlerde kullanılan elektriğin fiyatına yüzde 5.6 ile yüzde 5.7 arasında zam yapıldı...
Elektrik konutlarda tüm vergi, pay ve fonlar dahil 71.02 kuruştan 75.10 kuruşa çıktı. Elektriğe 2019 yılının Temmuz ayında 14.98, Eylül ayının sonunda ise 14.9 oranında zam yapılmıştı.
Sanayi, ticarethane ve konutlarda kullanılan elektriğin fiyatına yüzde 5.6 ile yüzde 5.7 zam yapıldı.
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan, Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun (EPDK) bugünden itibaren geçerli tarifesine göre, konutlarda kullanılan elektriğin fiyatı yüzde 5.6, ticarethanelerde ve sanayide kullanılan elektriğin fiyatı yüzde 5.7 artırıldı.
EPDK’nın kararında, “1 Ekim tarihinden geçerli olmak üzere, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) tarafından uygulanacak aktif elektrik enerji toptan satış tarifesi hakkında;
1) Dağıtım şirketlerine teknik ve teknik olmayan kayıp enerji satışlarıyla görevli tedarik şirketlerine yapılan satışlarda 15.4894 kuruş/kWh uygulanmasına,
2) Dağıtım şirektlerine genel aydınlatma kapsamında yapılan satışlarda 29.000 kuruş/kWh uygulanmasına karar verilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
EPDK'nın, 1 Ekim tarifelerine ilişkin kararı bugün Resmi Gazete'de yayımlandı.
Elektrik (tüm vergi, pay ve fonlar dahil) konutlarda 71.02 kuruştan 75.10 kuruşa, sanayide 70.97 kuruştan 75.06 kuruşa ve ticarethanelerde 94.44 kuruştan 99.87 kuruşa çıktı.
SON ZAM EYLÜL 2019’DA...
Elektriğe 2019 yılının Temmuz ayında 14.98, Eylül ayının sonunda ise 14.9 oranında zam yapılmıştı. Arka arkaya gelen bu zamlar vatandaşın büyük tepkisine neden olmuştu. EPDK’dan yapılan açıklamada söz konusu zamlara maliyet bileşenlerinde oluşan artışlar sebep gösterilmişti.
PALANDÖKEN: ZAM DEĞİL İNDİRİM YAPILMALI...
Elektrik ve doğalgaza kış öncesi indirim beklerken zam yapılmasının esnafın ve vatandaşın beklemediği bir durum olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu yılın ilk 6 ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre konutlarda elektriğe ödenen ücret yüzde 32,3 doğalgazda ise yüzde 34,7 artmıştı.Şimdi ise kış öncesi indirim beklerken elektriğe yüzde 5.75 daha zam geldi. Bu zamlar enflasyonla mücadele ettiğimiz dönemde enflasyonu artırır. Binlerce kişi kısa çalışma ödeneği ile geçinmeye çalışırken, üstelik elektrik ve doğalgaz kullanımı da artmış ve kışın daha da çok artacakken, havaların soğumaya başladığı bu günlerde elektrik ve doğalgaza zam değil kayda değer bir indirim yapılmalı” dedi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 114608
Saat 14:05'te Muğla açıklarında gerçekleşen deprem Bodrum ve Marmaris çevresinde hissedildi. AFAD'ın paylaştığı verilere göre yerin 49 kilometre derininde gerçekleşen depremin büyüklüğü 4.3 olarak ölçüldü...
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 554450
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada corona virüsü tedbirleri kapsamında toplu taşıma ve konaklama tesislerinde HES zorunluluğu getirildi...
İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine “Şehir içi toplu ulaşımda HES kodu sorgulama” ve “Konaklama tesislerinde HES kodu zorunluluğu” konulu iki ayrı genelge gönderdi.
Genelgeye göre, şehir içi toplu ulaşım araçlarında, kişiselleştirilmiş akıllı seyahat kartı kullanılan şehirlerde HES kodu zorunluluğu getirildi. Genelge kapsamında şehir içi toplu ulaşımda kullanılan ulaşım kartı ile HES uygulaması arasında gerekli entegrasyonlar sağlanacak. Müşteriler kamu ve özel konaklama tesislerine gerekli HES Kodu sorgulaması yapıldıktan sonra kabul edilecek.
İçişleri Bakanlığı’ndan açıklama şöyle:
* Şehir içi toplu ulaşım araçlarında, kişiselleştirilmiş akıllı seyahat kartı kullanılan şehirler ile ülke genelindeki kamu, özel tüm konaklama tesislerine kabullerde HES kodu zorunluluğu getirildi.
* İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Şehir içi toplu ulaşımda HES kodu sorgulama” ve “Konaklama tesislerinde HES kodu zorunluluğu” konulu iki ayrı genelge gönderdi.
* “Şehir içi toplu ulaşımda HES kodu sorgulama” genelgesi kapsamında; şehir içi toplu ulaşım araçlarında kişiye özel elektronik/akıllı seyahat kart sistemleri, Sağlık Bakanlığı'nın Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasına entegre olacak.
* Entegrasyon ile Covid19 tanılı ya da temaslısı olanların varsa kişiselleştirilmiş seyahat kartları, izolasyon süresi boyunca otomatik olarak askıya alınacak.
* Covid19 tanılı ya da temaslısı olan ve izolasyonda olması gerektiği halde toplu ulaşım aracı kullananlar hakkında suç duyurusunda bulunulacak
“Konaklama tesislerinde HES kodu zorunluluğu” genelgesi kapsamında bugünden itibaren kamu ve özel tüm konaklama tesislerine kabullerde HES kodu zorunluluğu getirildi.
* HES kodu sorgulaması, müşterilerin konaklama tesisine kabulü sırasında yapılacak ve sorgulama sonucunda herhangi bir risk bulunmayan (tanılı ya da temaslı olmayan) kişilerin tesise kabul işlemleri gerçekleştirilecek.
Sorgulamalarda Covid-19 tanısı konulan ya da temaslısı olduğu anlaşılan müşteriler, “Güvenli Turizm Sertifikası” uygulaması gereği oluşturulan “misafir izolasyon odalarına” yerleştirilecek.
* “HES kodu sorgulaması yapılmaksızın veya sorgulama sonucuna göre kabul edilmemesi gereken müşterilerinin konaklamasına izin veren tesisler 10 gün süre ile faaliyetten men edilecek”
* Misafir izolasyon odalarının sayıca yetersiz kaldığı durumlarda ise Vali/Kaymakamlarca gerekli tedbirler alınacak.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 217929
İçişleri Bakanlığı'nın 81 il valiliğine gönderdiği genelgeye göre yarın tüm Türkiye'de koronavirüs denetimi yapılacak...
İçişleri Bakanlığı, yarın ülke genelinde tüm yaşam alanlarında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerinin denetleneceğini açıkladı.
Bakanlıktan paylaşılan açıklamaya göre, 81 il valiliğine gönderilen "Kovid-19 tedbirleri denetimi" konulu genelgede, kontrollü sosyal hayat döneminde temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra tüm iş kolları ve yaşam alanları için belirlenen tedbirlere/kurallara uyulması ve vali/kaymakamların koordinasyonunda sürdürülen denetim faaliyetlerinin salgınla mücadelede büyük önem taşıdığı bildirildi.
SÜREKLİ DENETİMLER YAPILACAK...
Genelgede, farklı tarihlerde illere gönderilen genelgelerle "Sağlık Bakanlığı Salgın Çalışma ve Yönetim Rehberi" doğrultusunda hazırlanan formlar kullanılarak, süreklilik taşıyacak şekilde denetimler yapılması hususunda valiliklerin talimatlandırıldığı anımsatıldı.
Bu kapsamda, yarın tüm il ve ilçelerde bizzat vali, kaymakam, belediye başkanı, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ve personeli, köy/mahalle muhtarı, meslek odaları, genel kolluk birimleri (polis, jandarma, sahil güvenlik) ve özel kolluk görevlilerinin (zabıta, özel güvenlik gibi) katılımıyla oluşturulan ekipler tarafından "Sağlık İçin Hepimiz İçin" sloganıyla yaşamın tüm alanlarını kapsayacak şekilde genel denetim yapılacak.
VATANDAŞLARIN YOĞUN OLDUĞU YERLER DENETLENECEK...
Denetimler, vatandaşların yoğun bulunduğu başta şehiriçi ve şehirlerarası toplu ulaşım araçları, lokanta, kafe, restoran olmak üzere konaklama tesisi, alışveriş merkezi, pazar yeri, sosyete pazarı, kahvehane, kıraathane, çay bahçesi, nikah merasimi şeklinde yapılan düğün töreni, berber/kuaför/güzellik merkezi, internet kafe/salonu, elektronik oyun yeri, otogar, taksi ve taksi durağı, park/piknik alanı, lunapark/tematik park ve bilumum yaşam alanlarını (cadde, sokak ve plaj gibi) kapsayacak şekilde planlanacak.
Vatandaşların gün içerisinde toplu olarak bulundukları ana cadde, alışveriş yeri, park, bahçe, otogar gibi kalabalık yerlerde denetimler yoğunlaştırılacak.
Gece kulübü, pavyon, bar, birahane gibi daha önceki genelgelerle faaliyetlerine izin verilmeyen iş yerlerinin fiilen açık tutulup tutulmadıkları, 24.00'ten sonra müzik yayını yapılıp yapılmadığı ve şehirlerarası toplu ulaşımda Hayat Eve Sığar (HES) kodu zorunluluğuna uyulup uyulmadığı hususlarına ağırlık verilecek.
MESLEK ODALARININ TEMSİLCİLERİ DE OLACAK...
Denetim ekipleri, her bir iş kolu ya da mekanın uzmanlık bilgisini göz önünde bulundurarak ilgili kamu kurum ve kuruluşları (kolluk, yerel yönetimler, il/ilçe müdürlükleri gibi) köy/mahalle muhtarları ile meslek odalarının temsilcilerinden oluşacak şekilde belirlenecek.
Denetimlerde vatandaşların kalabalıklar halinde bir araya gelebildikleri etkinlik (nikah merasimi şeklindeki düğün, nikah, cenaze, taziye gibi) ve yerlerde (plaj, cadde, sokak, park alanı gibi) temizlik, maske ve fiziki mesafe kurallarına uyulup uyulmadığına özellikle dikkat edilecek.
Denetim faaliyetlerinin etkinliği ve görünürlüğü en üst seviyede tutulacak.
VATANDAŞLAR BİLİNÇLENDİRİLECEK...
Denetimler sırasında, vatandaşları salgın konusunda bilinçlendirmeye yönelik faaliyetlere ağırlık verilecek.
Hemen giderilebilir nitelikte anlık uygulamalardan kaynaklı süreklilik taşımayan aykırılıklar için 1'inci ihlalde uyarı, 2'nci ihlalde idari para cezası, iş yeri, taksi ve toplu ulaşım araçları için 3'üncü ihlalde 1 gün, 4'üncü ihlalde 3 gün faaliyet durdurma cezası teklifleri mülki idare amirine iletilecek.
KURALLARA UYMAYANLARA CEZA KESİLECEK...
Halk sağlığı açısından ciddi anlamda risk oluşturan ve süreklilik oluşturan ya da kurallara/önlemlere aykırı davranışlarda ısrar edilen aykırılıklar için ise il ya da ilçe umumi hıfzıssıhha kurullarınca belirlenecek cezalar mülki idare amirlerince uygulanacak.
Vali ve kaymakamlar tarafından yerel yönetimler, genel kolluk kuvvetleri, kamu kurum ve kuruluşları, köy/mahalle muhtarları ile meslek odaları arasındaki koordinasyonun sağlanarak gerekli planlamalar yapılacak.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 475535
Coronavirüs tedavisinin ardından akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle yoğun bakıma alınan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in daha iyi nefes alabilmesi için trakeostomi uygulanması yapıldığı öğrenildi...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 17 Ağustos'ta Coronavirüs test sonucunun pozitif çıkmasının ardından özel bir hastanede tedaviye alınmış, 7 Eylül'den bu yana da yoğun bakımda uyutuluyordu.
Coronavirüs tedavisinin ardından astım rahatsızlığı ve akciğerlerindeki yırtılma nedeniyle tedbir amaçlı uyutulan Başkan Böcek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın isteği üzerine önceki gece Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilmişti.
Bu sevkten kısa süre önce entübeden çıkartılan Başkan Böcek'in solunum kaslarındaki rahatsızlık nedeniyle daha iyi nefes alabilmesi için trakeostomi uygulandığı öğrenildi.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakımda uyutulan Muhittin Böcek'in tedavisi, solunum cihazına bağlı bir şekilde devam ediyor.
Başkan Böcek'in son sağlık durumu hakkında Antalya Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Muhittin Böcek'in yoğun bakımdaki takip ve tedavisi devam etmektedir. Son 24 saat içerisinde de olumsuz giden herhangi bir süreç yaşanmamış olup, klinik seyri stabil olarak devam etmektedir."
TRAKEOSTOMİ NEDİR?
Trakeostomi, nefes borusuna tıbbi amaçlarla gırtlak seviyesinin altından dışarı delik açılarak yeni bir nefes alma deliği elde etme işlemimin adıdır.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 296935
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in 81 ilde 81 okula muz gönderme sözü yerine getirildi. Türkiye’nin dört bir tarafındaki okullarda eğitim gören öğrencilere binlerce muz gönderildi...
ANTALYA BÜYÜKŞEHİR 81 İLDE 81 OKULA MUZ GÖNDERDİ...
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un Mart ayında ‘İlk teneffüs’ paylaşımına sosyal medya hesabından 81 ilde 81 okula muz gönderme sözü ile karşılık veren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in bu sözü yerine getirildi. Toptancı Halde özel hazırlanıp paketlenen muzlar, Türkiye’nin 81 ilindeki okullarda okuyan öğrencilere gönderilmek üzere yola çıktı.
VİTAMİN KAYNAĞI MUZLAR YOLA ÇIKTI...
Antalya'da Gazipaşa'dan Kaş'a kadar 491 okulda yüz yüze eğitime başlayan okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf 60 bin öğrenciye meyve ikram eden Antalya Büyükşehir Belediyesi, Başkan Muhittin Böcek’in 81 ilde 81 okula muz gönderme sözünü de yerine getirdi.
BAŞKAN MUHİTTİN BÖCEK’TEN MESAJ...
Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrencilere ulaştırılacak muz paketlerinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ‘Yeni eğitim öğretim yılında hepinize başarılar dilerim. Maske takmayı ve bolca meyve tüketmeyi lütfen unutmayalım. Sevgilerimle’ mesajı da yer aldı.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 519119
Atatürk ne yaptı?
"Keşke yunan kazansaydı"diyen zavallılar!
Eğer Atatürk olmasaydı,Yunan Mezalimi altında özgürlüğümüz olmayacağı gibi,Namusumuz,ezanımız,Kur'anımız da olmayacaktı ve her istediklerinde kadınlarımıza,kızlarımıza tecavüz edip aşağıda ki gerçekleri okuyacağınız gibi işkencelerle yok olup gidecektik...
İŞTE GENÇLERE,NESLİMİZE UNUTTURULMAK İSTENEN YUNAN ZULMÜ VE CUMHURİYETİMİZİN KIYMETİ...
Tarihin en eski milletinin adıdır Türkler.
Türkler tarih boyunca büyük coğrafyalarda hakimiyetler kurmuş, kurdukları devletleri de adalet ve nizamla yönetmişlerdir. Dünya uygarlık tarihinin bu büyük ve soylu milleti, tarihin farklı dönemlerinde farklı milletler tarafından uygulanan insanlık dışı vahşetler ve zulümlerle karşı karşıya kalmıştır.
Yunanlılar tarafından Türklere uygulanan soykırım ne yazık ki dünya tarihini yazanlarca görmezden gelinmiştir.
Her şey Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında girip yenilmesi ile başlamıştır. Savaşın sonunda Türkün onurunu aşağılayan Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. Anadolu'nun düşman çizmeleri ile kirlenmesine neden olan antlaşma, Limni Adası'nın Mondros Limanı Agamemnon Zırhlısı'nda yapılmıştır. Antlaşmayı, Türk milletine kahraman olarak tanıtılan Rauf Orbay imzalamıştır.Mondros Antlaşması sonrası hem İstanbul hem de Anadolu İtilaf kuvvetlerince yer yer işgal edilmeye başlanmıştır.
İtilaf Devletleri'nin Osmanlı Devleti’ni paylaşım planları gereğince Batı Anadolu Yunanistan’a bırakılmıştır. İtilaf Devletleri Paris'te Osmanlı Devleti temsilcilerine kendi şartlarını kabul ettirebilmek için baskı yaparken diğer tarafta ise Anadolu'ya getirdikleri Yunan askerler ile Türkler üzerindeki baskıyı arttırmışlardır. Yunan askerleri Ege'de Trakya'da özellikle 15 Haziran 1920'den itibaren işgal alanını genişleterek Anadolu'nun içlerine doğru ilerlemişlerdir.
15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle başlayan Yunan mezalimi, kısa sürede Batı Anadolu, Marmara ve hatta İstanbul'da bile kendisini hissettirmiştir. Yunan ordusunun işgal ettiği yerlerde yaşayan Türklere, Yunan askerleri ve onlarla birlikte hareket eden yerli Rumlar müthiş bir zulüm, vahşet ve katliam uygulamışlardır.
Savunmasız ve silahsız Türklere yapılan vahşet ve zulüm o kadar katlanılmaz ve dayanılmazdır ki!.. Büyük güçlerin himayesinde Türk topraklarına gelen Yunanlıların tek bir amacı vardı: Türk'e hayat hakkı tanımamak.
Yunanlıların gerek Anadolu'da gerekse Trakya'da uyguladıkları vahşet akla hayale gelmeyecek işkenceleri içerir. Bu işkenceleri değil görmek, işitmek bile korkunçtur.Yunan işgaline uğrayan bütün köy, kasaba ve şehirler bu vahşetten nasibini almıştır. Yunan işgaline uğrayan bu yerlerde toplu katliam yapmak, adam öldürmek, işkence yapmak, çocuk yaştaki kızlara ya da yaşlı kadınlara tecavüz etmek, camileri, evleri, iş yerlerini, tarlaları yağmalamak, hayvanları telef etmek, ürünleri yakmak, fidye istemek Yunan askerleri ve yerli Rumlar için sıradan olaylar haline gelmiştir.
Yunanlılar, Anadolu'ya girdikleri ilk andan denize döküldükleri zamana kadar Anadolu'da var olan Türkleri sistemli bir biçimde yok etmek için hiç durmaksızın uğraşmışlardır. Yunan Ordusu yeni doğmuş bebek, yaşlı kadın ayrımı yapmadan Türk nüfusu bir kıyıma tabi tutmuştur.
Yunanlı kuvvetlerin Türk halkına karşı yaptığı vahşi uygulamalar halk tarafından İstanbul'daki İtilaf Devletleri temsilcilerine şikâyet edilmiştir. Yunanlıların yaptıkları insanlık suçlarını yerinde incelemek için İngiltere, Fransa, İtalya İşgal kuvvetleri temsilcileri, Kızılhaç yetkilileri ve Türk temsilcinin de bulunduğu bir komisyon kurularak ilgili bölgeye gönderilmiştir.
1921 yılı ortalarında oluşturulan komisyon Gemlik, Orhangazi, Yalova, Beykoz, Paşabahçe, Şile, Kandıra, İzmit ... yerleşim yerlerinde inceleme yaparak Yunanlıların Türklere soykırım yaptığını belgelerle ortaya koymuştur. Araştırma komisyonunun düzenlediği tarihi belgelerde Yunanlıların Türklere uyguladığı mezalim tüm çıplaklığı ile yer almıştır. Komisyon inceleme yaptığı yerlerde katledilmiş insanlar, parçalanmış vücutlar, süngülenmiş, ırzına geçilmiş kadınlar, yüzlerinde bedenlerinde bomba patlatılmış, diri diri yakılmış insan bedenleri ile karşılaştı. Yakılan yerleşim yerleri, telef edilen hayvanlar, tahrip edilen mekanlar...
Yunanlıların Türk topraklarındaki işgal bölgesi genişledikçe Türk halkı üzerindeki zulüm, vahşet ve katliamlar da şiddetlenmiştir. Yunanlılar işgal ettikleri yerdeki halkın mallarını gasp ve yağma etmiş, insanın kanını donduran, insanın hafızasının almayacağı işkenceler yapmışlardır. Yunan vahşeti o kadar korkunçtur ki bazı köyler daha Yunanlılar işgal etmeden köyleri boşaltmışlardır. Yunan zulmüne uğrayan halk kendini daha güvenli yerlere kaçarak kurtarmaya çalışmıştır. Böylece bölgede Türk nüfusu azalacak ve Türklerin boşaltıtğı yerlere de Rum nüfus yerleştirilecekti. Yunanlıların tam da istedikleri bu idi.
AŞAĞIDA YUNAN ZULMÜNÜ OKUYUNCA AĞLAYACAKSINIZ...
Yunanlıların Türklerden nefreti o kadar fazla idi ki Türkleri kendi icat ettikleri yöntemlerle öldürüyorlardı:
--Köy meydanında ateş yakılarak çocukların süngülerle canlı canlı alevlere atılması ve bu sahnenin annelere izlettirilmesi, kişilerin burun ve kulaklarının kesilmesi
(Orhangazi, Dutluca, Oruçlu, Erdek, Bandırma, Çatalca, İnanlar),
--Kişilerin gözlerinin oyulması (Orhangazi, Dutluca),
--Kişilerin boğazının kesilerek öldürülmesi (Soğucuk, Kurtköy, Samanlı),
--İnsan bedeninin parçalara ayrılması (Şile, Orhangazi, CihanKöy, Oruçlu, Kirazlı Köyü, Akköy),
--70 yaşındaki bir adamın sakalının yakılması (Kara Mandıra Köyü),
--Kadınların saçlarından erkeklerin ayaklarından bağlanarak ağaçlara asılması (Şile Erenler Mezarlığı, Tekke Divanı Köyü, Bozhane, Örmece, Büyük Aşağı, Küçük Aşağı, Bucaklı),
--Ağaçlara asılanların altında ateş yakmalar, işkence etmeler, eğlenmeler (Tekke Divanıı Köyü, Şile Şuayipli Köyü, Köseler Köyü, Şile Cibali mevki, Kara Maden Köyü),
--11 yaşındaki çocuğun gövdesinin ayrılması, 8, 10, 12 yaşındaki kızlara tecavüz edilmesi ve sonrasında ise çenenin parçalanması, 6 yaşındaki çocuğun evin üst katından taş yığınlarının üzerine atılması (Bandırma Şahin Burgaz),
--Paranın yerini söyletmek için kadının derisini yüzerek işkence etme sonra da kadını parçalara ayırma (Erdek),
--Ezine'de paranın yerini söyletmek için kadının karnına sıcak köz koyarak işkence etme, kişileri un çuvalına sokarak dipçikle bayılıncaya kadar dövme(Şile Kızılca Köyü),
--Kişilerin ağızlarına birer tıkaç tıkıldıktan sonra saatlerce ıslak çuvallarda dövülme (Şile Yayla Köyü),
--Kişileri un çuvalına koyup kırbaçlama (Büyük Aşağı, Küçük Aşağı, Bucaklı Köyleri),
--Kadınlara her türlü iğrençliğin yapıldıktan sonra kadınların saçlarından bağlanarak tavana, ağaçlara asılmaları (Şile Yayla Köyü, Beykoz Kabakoz Köyü),
--Kadınları ağaçlara asarak vücutlarında yara açma (Tekkeler Köyü),
--Kişilerin ayaklarından ağaçlara asılması, ölünceye kadar kırbaçlanması vahşetine bir Yunanlı hekimin de yardım etmesi (Korucu Köyü),
--Kadınların tecavüz sonrası ayaklarından evlerinin bacalarına asıldıktan sonra süngü darbeleri ile öldürülmeleri (Kantarcılar Köyü)... ,
--Kadın ve kızların en iğrenç ve utanç verici davranışlar yapıldıktan sonra yakılması (Koca Dere-i Bala Köyü),
--Topal bir kadının köy dışına götürerek tecavüz edilmesi (Şile Kumca Köyü),
--Kur'an'ın Yunan askerlerince ayaklar altında çiğnenmesi ve sayfalarının herkesin işediği yere atılması (Hıdız Köyü)...
Türklere yönelik vahşet te çoğu zaman subaylar, Yunan devlet görevlileri de yer almıştır. Yunan müfrezesinin başında bulunan yüzbaşının evlerde bizzat gasp yapması, Yunan garnizon komutanı Teğmen Kaçaros'un Şile bölgesinde hayvan ve paraları gasp etmesi, Kurfallı köyü'nün yağmalanması, Yalova ve çevresinde düzeni sağlamakla görevli Yunan birliği subaylarının çete reisleri ve yerel işbirlikçilerle işbirliği yapması...
Yunan Ordusu Anadolu içlerinde ilerlerken vahşidir, Sakarya Meydan Muharebesi yenilgisi sonucu geri çekilirken de vahşidir. 15 Mayıs 1919 ve 9 Eylül 1922 tarihleri arasında Yunan işgalinde bulunan yerleşim yerleri Yunan vahşetinden kurtulamamıştır. Söğüt ve Bilecik II. İnönü Zaferi sonrası adeta kül haline getirilmiş, Ertuğrul Gazi Türbesi tahrip edilmiş ve camiler ateşe verilmiştir. Büyük Taarruz sonrası Yunan İzmir'e doğru kaçarken Anadolu'nun köylerini kasabalarını ateşe vermiştir; Uşak, Eşme, Alaşehir, Salihli, Manisa, Aydın, Söke, Nazilli, Gördes, Turgutlu...
Yunanlılar işgal ettikleri her yerde mutlaka gasp ve hırsızlık yapmışlardır. Sadece resmi raporlara geçen maddi kayıplar bile oldukça yüksektir. Yunanlılar, gasp ve hırsızlık sonrası evleri, ahırları, tarlaları yakmışlardır. Halkın aç kalacağını düşünmeden ellerindeki bütün yiyecek maddelerini, zahirelerini ve hayvanlarını alarak geriye kalanları yakıp yıkarak kullanılmaz hale getirmişlerdir. Çoğu zaman kişileri de ev ya da ahıra hapsederek yakmışlardır. Yangından kaçmaya ya da eşyalarını kurtarmaya çalışan halkı öldürmek için silahlı nöbetçiler koymuşlardır. Yunanlılar hiçbir suçu olmayan tarlasında çalışan veya köyden kente gelen zavallı Türkleri keyif için öldürmüşlerdir. Hamile kadınları süngü ile dövmüşlerdir.
Türk İstiklal Savaşı'nda Türk Ordusu toplam 38 bin kayıp vermiştir. Ancak Türk milleti cephe gerisinde daha çok sayıda insanını kaybetmiştir. Türkler kendi öz vatanlarında topraklarını işgale gelenler tarafından soykırıma uğramıştır. Yunan askerleri ve yerli Rum çeteleri tarafından hedef seçilen Türkler Yunanlıların bitmek bilmeyen nefretlerinden kendilerini kurtaramamışlardır. Doğu ve Güney de Ermeniler, Karadeniz'de Pontuşçu Rumlar ve Batı Anadolu'da Yunanlılar adeta Türk neslini yok etmek için savaş gücü olmayan insanlara zulüm ve vahşet yapmışlardır. Yunanlıların Anadolu insanına bu kadar öfke duymasının tek nedeni vardır: Türk olmak, Türk kanı taşımak.
Sibel DULUM
Tarih Öğretmeni
Doc.Dr.Necdet SEVİNÇ, YUNAN VAHŞETİ adlı kitabı kaynak alınarak yazılmıştır.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 365597
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, özel hastanede yoğun bakımda gördüğü tedavisine Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde devam edecek...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 17 Ağustos'ta Coronavirüs test sonucunun pozitif çıkmasının ardından özel bir hastanede tedaviye alındı. Başkan Muhittin Böcek'in son coronavirüs test sonuçları negatif çıktı. Astım rahatsızlığı bulunan Başkan Muhittin Böcek, sonrasında akciğerlerindeki yırtılma nedeniyle 7 Eylül’de entübe halde Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedaviye alındı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kaldığı özel hastaneden gece saatlerinde Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Başkan Böcek’in tedavisi Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde devam edecek.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nden de konuya ilişkin açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Böcek’in yoğun bakımdaki takip ve tedavisi devam etmektedir. Klinik seyri devam etmektedir. Klinik durumu stabil devam etmekte olup tedavi sürecinin devamı için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi."
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 404427
Bugün İstanbul da meydana gelen 4.2 ve sonrasında 3.6 şiddetinde ki depremler herkesi kaygılandırmaya başladı...
Son günlerde Aksaray,Erzurum,Konya,Niğde gibi şehirlerimiz de de depremlerin olması akıllara şu soruyu getirdi,Türkiye de büyük bir fay kırılması sonucu büyük deprem mi olacak?
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür'den korkutan sözler: Endişe verici...
İstanbul'da 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin merkez üssünün Marmaraereğlisi olduğu bildirildi. Deprem sonrası Prof. Dr. Naci Görür değerlendirmede bulundu.
Prof. Dr. Naci Görür Marmaraereğlisi depremine dair sosyal medyadan şu açıklamayı yaptı:
Arkadaşlar Marmara’da olan 4,3’lük depremi görüyorsunuz. Min. 7.2 büyüklükte deprem beklediğimiz fayın üzerinde. Yeri endişe verici. Bu deprem fayda az da olsa stres değişimine ve mekanik vibrasyona neden olmuş olabilir. Bu da sözkonusu fayın tetiklenmesine katkıda bulunabilir.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 217687
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Pençe-Kaplan Operasyon bölgesinde teröristler tarafından gerçekleştirilen saldırıda iki kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur" denildi...
Milli Savunma Bakanlığı’nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Pençe-Kaplan operasyon bölgesinde bir üs bölgemize 17 Eylül 2020 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca roketatar ile yapılan taciz atışı sonucunda iki kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır” denildi.
HABER:Mertcan YILMAZ
KAYNAK:MSB
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 259963
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yanına kurmaylarını alıp yaklaşık 1 yıl önce ziyaret ettiği ve gövdesinde oluşan çatlakları yerinde tespit ettiği Melen Barajı’nda incelemelerde bulundu. Yeniden ihale edilen barajla ilgili DSİ Genel Müdürüne, bir masa etrafında konuşma taleplerini ilettiklerini belirten İmamoğlu, yanıt alamadıklarını kaydetti. İmamoğlu, tepkisini, “Bize verilen cevap: ‘Sayın Bakana bir soralım.’ Çok üzücü. Neyi soracaksınız ben anlamış değilim. Biz, bilgi almaya geliyoruz. Peki sordunuz; cevap yok. Bir hafta önce de Sayın Bakana, buraya gelmek istediğimizi ve bu doğrultuda da bir görevlendirme yapması hâlinde bilgi almak isteğimizi yazılı olarak da bildirdik. Cevap dahi yok. Akıl tutulması. Bu tür insanlara Allah, akıl versin. Bu diyaloğu yaratan ve yaşatan hangi bürokrat varsa kınıyorum. Kim, hangi görevli varsa da kınıyorum. Yanlış yapıyorlar. İstanbul’un su sorununu konuşmaya geldik biz buraya. Ama bugün burada, bana bu açıklamayı yapma mecburiyetini kıldılar” sözleriyle dile getirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “kentin su sorununu çözecek proje” olarak adlandırılan Sakarya’nın Kocaali İlçesi’ndeki Melen Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde 19 Ekim 2019’da incelemelerde bulunmuştu. İmamoğlu’nun bu ziyareti, projenin, baraj gövdesindeki çatlaklar nedeniyle durduğu gerçeğini tekrar gündeme getirmişti. İmamoğlu, yaklaşık 11 ay sonra, yeniden Melen Barajı’na geldi ve 2021 yılı yatırım planına alınan projeyi bir kez daha yerinde inceledi. İmamoğlu’na Melen ziyaretinde İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay, İBB Sözcüsü ve Başkan Danışmanı Murat Ongun, İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu ile Prof. Dr. Naci Görür eşlik etti.
İNŞAAT MÜHENDİSİ OĞUZ: “UYGULAMANIN BAŞARILI OLACAĞINDAN EMİN DEĞİLİM”...
Şantiye bölgesinde yetkililerle bir araya gelen İmamoğlu, inşaat mühendisi Selami Oğuz’dan projenin tarihçesi ve detaylarıyla ilgili bilgiler aldı. Oğuz, İmamoğlu ve beraberindeki heyet ile şu bilgileri paylaştı:
“DSİ Genel Müdürüne 2 şey sorduk. Biri; yapacağınız güçlendirme kesin çözüm mü? Şu andaki kanaatim; kesin çözüm değil. Çünkü, birçok bilgilerden uzağım. O bilgiler önüme gelecek projeci bize aydınlatıcı bilgiler verecek; o zaman gerçek kanaatimizi ortaya koyacağız. Ancak kuşkularımdan dolayı şu anda şunu söyleyebilirim: Böyle bir uygulamanın başarılı olacağından emin değilim. Bu konuda o müesseseye haksızlık etmek istemem. Çünkü o müessesenin bir ferdiyim. İSKİ Genel Müdürüne de haksızlık etmek istemem. Bu, ülkenin bir yatırımıdır. Teknik bir olaydır, yanlışlık yapılmıştır; doğru düzeltilsin. Çabamız budur. Bu barajın gövdesinde alınan tedbirler, stabilite sorunu ise; onu bilelim. Çatlak durumuyla sızıntı sorunu ise, onu da bilelim.”
OĞUZ: “İLERİDE BU BARAJDA ÇOK BÜYÜK SORUNLAR YAŞAYABİLİRİZ”...
“Bu baraj, deprem bölgesindedir” diyen Oğuz, “Hem de fayın hemen burnunun dibinde. Çok güçlü depremler olacaktır. İleride bu barajda çok büyük sorunlar yaşayabiliriz. Yaşamamız için elimizde zaman var. Ben, DSİ Daire Başkanına şunu söyledim telefonda. Dedim ki, ‘Arkadaşım; bakın bu barajda oturmalar devam ediyorsa oturmaları bekleyin; bu gövde otursun. Yani bu zemin, ‘Bu gövdeyi taşıyacağım’ desin. Bunu beklemiyorsanız da temel zeminini güçlendirin. Temel zeminini bu şartlarda güçlendirmek çok zor. Mümkün mü? Mümkün ama çok zor. ‘Zorun altına girmeyiz, kolayından gideriz. 3-5 sene sonra bu baraj da vay olmadı’ deriz; demeyelim. İstanbul 20 senedir bu suyu bekliyor. Özetlemek istiyorum: DSİ’nin mühendis bölümünün, proje bürolarının İSKİ Genel Müdürlüğüne bunu teknik olarak net bir şekilde anlatmaları ve bu projeyi müdafaa etmeleri lazım. Talebimiz budur” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU: “PARAYLA ÖLÇÜLEBİLECEK BİR MESELE DEĞİL, SU MESELESİ”...
Oğuz’un ardından konuşan İmamoğlu, bölgeye geliş amaçlarının mevcut durumu yerinde tespit etmek olduğunu vurguladı. “DSİ ne yapıyor, nasıl bir yol haritası var” sorularına yanıt aradıklarını belirten İmamoğlu, “Çünkü biliyorsunuz, neredeyse her gün, bazen üst üste, ‘Susuzluk kapıda bekliyor’, ‘Barajlardın doluluğu tükendi’ gibi haberler çıkıyor. Şimdi tabii, su meselesi önemli. Parayla ölçülebilecek bir mesele değil, su meselesi. Tabii ki suyu, yani ülkemizin bütünün su politikalarını iyi yönetmek zorundayız” dedi. Projeyi üstlenen DSİ’yi, “Türkiye’nin en efsane kurumlarından bir tanesi” sözleriyle niteleyen İmamoğlu, İstanbul’un su sorunun temel odağının Melen Barajı olduğuna dikkat çekti. Melen’in 15 Ağustos 1990 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile İstanbul için su kaynakları arasına alındığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“30 YILDIR BU SORUN ÇÖZÜLMEMİŞ”...
“Demek ki bu hikâye, 30 yıllık. 30 yıldır bu sorun çözülmemiş, hatta ‘Bu sorun çözüldü, yapıldı’ diye imalarda bulunulunca, burası ne durumda diye, bir yıl önce atladık, geldik. Tabii ciddi sorunlar vuku bulmuş; çatlaklar var, sorunlar var. Sorduk, ‘Çözümü için ne yapıyorsunuz’ diye. ‘Şimdilik bir karar yok’ dendi. Hatta, 2020 yatırım planına bile alınmadı. Ben de dedim ki; ‘Bu başlasa bile bunun yapımı zaten 3-4 sene.’ Bu süreci dile getirişimizin ardından, yatırım planına alındı ve ardından da 28 Şubat’ta ihalesi yapıldı bu yıl. Bir yıl içerisinde yatırım planına tekrar alınması sağlandı. İhalesi yapıldı, yer teslimi verildi, şimdi de müteahhit işine başlayacak. İyi ihtimalle 2023 Şubat’ında baraj bitmiş olacak. Ayrıca su da dolacak, ki buranın su ile dolması herhalde 1,5-2 yıl sürer. Demek ki, İstanbul’a fayda verecek bu barajın, her şey yolunda gitse, yaklaşık 5 senesi var. İnsan üzülüyor.”
“NEYİ SORACAKSINIZ, ANLAMIŞ DEĞİLİM”...
Mermutlu ile birlikte DSİ Genel Müdürüne, kendisiyle bir masa etrafında konuşmak istediklerini bildirdiklerini aktaran İmamoğlu, ancak bir yanıt alamadıklarını kaydetti. “Bu sohbeti biz, böyle istemedik” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Şu anda kaçak girmiş gibiyiz. Hiç hoş bir şey değil. İBB Genel Sekreterimiz, İSKİ’nin bütün yönetim kurulu, danışman hocalarımız, genel müdür yardımcılarımız, ilgili daire başkanlarımız; hepimiz buradayız. Biz, bu heyetle gelelim, DSİ ile bu işi masada teknik olarak tartışalım, sohbet edelim istedik. Çünkü bu baraj, günün sonunda, bittiğinde, parasıyla, İstanbul halkının bütçesiyle, DSİ’den İSKİ’ye geçecek. Bunun parasını biz ödeyeceğiz ilgilikanun maddesi gereği. Bizim bunu öğrenme hakkımız var. Burada buluşma talebimiz var. Bir aydır bu ısrar var. Bize verilen cevap: ‘Sayın Bakana bir soralım.’ Çok üzücü. Neyi soracaksınız ben anlamış değilim. Biz, bilgi almaya geliyoruz, Peki sordunuz; cevap yok. Bir hafta önce de Sayın Bakana, buraya gelmek istediğimizi ve bu doğrultuda da bir görevlendirme yapması halinde bilgi almak isteğimizi yazılı olarak da bildirdik. Cevap dahi yok. Akıl tutulması. Bu tür insanlara Allah, akıl versin. Burada İstanbul’un suyunu konuşacağız. İstanbul’un suyunu sağlam temellere oturması için mücadele veriyoruz. Bu işin uzmanları konuşacak, ben dinleyeceğim. Teknik bir insan değilim. Şehrim adına, bu kadar efsane gibi konuşulan, 30 yıl, 5 yıl da üzerine koyalım o da her şey yolunda giderse, 35 yılda bir baraj; gülerler. Bu diyaloğu yaratan ve yaşatan hangi bürokrat varsa kınıyorum. Kim, hangi görevli varsa da kınıyorum. Yanlış yapıyorlar. İstanbul’un su sorununu konuşmaya geldik biz buraya. Ama bugün burada, bana bu açıklama mecburiyetini kıldılar.”
“SUSUZLUK, GELECEĞİN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİSİ”...
İklimlerin değiştiğini, kuraklıklar yaşandığını dile getiren İmamoğlu, “Su kaynaklarını yok ediyoruz. Bütün dünyada, Türkiye’de, alalım verileri elimize bakalım; herhâlde çok üzücüdür yani. Ne yazık ki aşırı kentleşme vesaire gibi konular, ülkemizi ve dünyayı zor durumda bırakıyor. Susuzluk, belki de geleceğin en önemli sorunlarından birisi. Tüketiminden, suyun kaynağının korunmasına ve doğayı korumaya kadar birçok tedbir, aslında bütüncül bir mesele. Bu kadar elzem bir konuyla ilgili bir masaya gelmeyeceğiz de ne için geleceğiz ‘Allahım’ diyorum ‘Aklım almıyor benim.’ Şimdi hocalarımızı dinledik. Görüyoruz ki şu anda somut bilgilere sahip değiliz. Takipçisi olacağız. Biz, gerekiyorsa bu sürecin tümüyle ilgili bizi aydınlatması konusunda tekrar yazılı talebimizde bulunalım. Tümüyle hocalarımızın sorularını altına sorarak cevaplarının bize verilmesini, İstanbul halkı adına talep ediyoruz diyelim. İSKİ Genel Müdürümüz vasıtasıyla bu yazıyı yollayalım. Bize bu aydınlatılma yapılmadığı sürece, biz, buradan emin olmayacağız. Teknik olarak bu doğrulara baktığımızda emin olamayacağız. Biz aydınlatalım, çözümüne bir katkımız olacaksa da katkı sunma konusunda tüm fedakarlığımızla hazırız” diye konuştu.
“PARASINI İSTANBUL HALKI ÖDEYECEK”...
Yapılan baraj ve çevresindeki yatırımların parasının İstanbul halkı tarafından ödeneceğine vurgu yapan İmamoğlu, “Bakın biz, önümüzdeki yıl, bu bölgedeki atık suların toplanarak Karadeniz’e deşarjı konusunda ihaleye çıkıyoruz. Biz, durmuyoruz. Bizden önce de yatırımlar yapıldı, gene yapılıyor, gene yapılacak. Bakın terfi istasyonu çalışmasını niye yapıyoruz? Uzayacağı için. Daha tedbirli olmak adına bu yatırımı tartışıyoruz. Yani yapalım mı, yapmayalım mı? ‘Pahalı olmasına rağmen yapmak zorundayız’ diyoruz. Çünkü İstanbul’un suya ihtiyacı var. Çünkü dönem dönem İstanbul gerçekten ciddi kuraklıklar yaşıyor. 2007’de yüzde 8’lere kadar baraj doluluk oranı düşmüş bir İstanbul yaşadık. O bakımdan bizim bunu İstanbul halkına yaşatmama yönünde olağan üstü çabamız devam edecektir. Kimse bundan endişe duymasın. Ama bugün buraya gelip, bunu tartışmaktan, sohbet etmekten, hangi kaygılarla gelmemişse tekrar onlara bu güzel coğrafyada dua ediyorum. Allah hepsine akıl versin. Başka bir şey demiyorum” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, açıklamalarının ardından beraberindeki heyet ile birlikte yapımı devam eden terfi istasyonunda ve baraj çevresinde incelemelerde bulunup yetkililerden bilgi aldı.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 317999
57’nci yıla özel 57 venüs heykeli. Antalya Büyükşehir Belediyesi, 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali öncesinde kenti Venüs heykelleri ile donattı. 57'ncisi gerçekleşecek festival için bu yıla özel 57 altın renkli heykel Antalya caddelerini süslüyor...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ev sahipliğinde 3-10 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek olan 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali heyecanı şehri sarmaya başladı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla yapılacak 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali hazırlıkları kapsamında festivalin simgesi Venüs heykelleri kentin farklı noktalarını süslemeye başladı. Festivalin 57’nci yılında elinde portakal tutan altın rengine boyalı 57 Venüs heykeli, Antalyaspor, Otogar, Cezaevi ve Sağlık İl Müdürlüğü kavşakları başta olmak üzere kentin dört bir yanına yerleştirildi.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 317960
65 yaş üzeri için yeni karar , Artık saat 10:00-17:00 arası dışarı çıkabilecekler...
Antalya İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, Koronovirüs (Covid-19) salgınından vatandaşları korumak ve salgının yayılmasını önlemek için yeni kararlar aldı.
İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından yapılan düzenlemede şu ifadelere yer verildi:
1. İlimizde bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bankalarda (özel bankalar dahil) çalışan personel ile hizmet almak veya ziyaret amacıyla başvuran tüm vatandaşlarımızın Sağlık Bakanlığının uygulamaya koyduğu “Hayat Eve Sığar” (HES) uygulaması üzerinden HES kodu sorgulanarak binaya alınmasına,
2. Kurulumuzun 14.08.2020 tarihli ve 2020/77 Nolu kararı 2. maddesinde; 16.03.2020 tarihli ve 5361 sayılı Genelgeye istinaden sokağa çıkmaları kısıtlanan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın, her gün 06:00-24:00 saatleri arasında sosyal mesafe kuralına riayet etmek ve maske takmak kaydıyla dışarı çıkabilecekleri, belirtilmiştir. Bu maddede geçen 06:00-24:00 saatleri ibaresinin 10:00-17:00 saatleri olarak değiştirilmesine,
a) Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmakta olan 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlar arasındaki işletme sahibi, esnaf, tüccar, sanayici, serbest meslek sahipleri ile çalışanlardan durumlarını, aktif sigortalılıklarını gösteren SGK hizmet belgesi, vergi kaydı, şirket yetki belgesi, oda ve birlik kimliğinden biriyle belgeleyenlerin sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulmasına,
b) 65 yaş ve üzeri olmakla birlikte, yürüttükleri kamu görevinin niteliği ve mevcut durumun aciliyeti nedeniyle kamu hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanmasında hizmetine ihtiyaç duyulacak olan, başta doktorlar, sağlık çalışanları, eczacılar, belediye başkanları, kurum il müdürleri, sosyal hizmet kuruluşları görevlileri vb. olmak üzere,kamu görevlileri ile kamu hizmeti yürütenlerin (kanser hastaları ve organ nakli olanlar hariç) sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulmasına,
3. Yukarıda belirtilen hususların uygulanmasının, takip ve denetiminin Kaymakamlıklar, genel kolluk birimleri, ilgili il ve ilçe müdürlükleri ve belediyeler tarafından koordineli bir şekilde yapılmasına,
4. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı kararlara uyulmaması halinde ve her seferinde ayrı ayrı,
a) 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282.maddesi gereğince 3.150,00TL idari para cezası uygulanmasına,
b) 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi gereğince 392,00 TLidari para cezası uygulanmasına,
c) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma başlıklı 195. maddesinde yer alan “... yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.” hükmü uyarınca, bu hükme uymayan kişilerin, haklarında gerekli adli işlemler takdir ve ifa edilmek üzere adli makamlara bildirilmesine,
d) İşyerleri ve firmalar hakkında ilgili mevzuat uyarınca gerekli yaptırımların uygulanmasına,
karar verilmiştir.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 318717
Bakan Çavuşoğlu: "Muhittin başkanımızın durumu her geçen gün iyiye gidiyor"...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Corona virüs sebebiyle Antalya'da özel bir hastanede tedavisi devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i ziyaret edip durumu hakkında bilgi aldı. Bakan Çavuşoğlu " İnşallah gönümüzdeki günlerde cihazdan çıkıp normale dönecek" dedi.
Antalya'da özel bir hastanede entübe halde tedavisi devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in bugünkü ziyaretçisi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu oldu.
Sabah saatlerinde Antalya Valisi Ersin Yazıcı ile birlikte hastaneye gelerek Başkan Böcek'in durumu hakkında doktorlardan bilgi alan Bakan Çavuşoğlu, çıkışta basın mensuplarına açıklamada bulundu.
"Her şeyden önce Belediye Başkanımız bizim de ata dostumuz Muhittin Böcek'e Rabbim'den şifa diliyorum inşallah tez zamanda iyileşir tekrar aramıza döner görevine başlar" diyen Bakan Çavuşoğlu, "Sağ olsun Sağlık Bakanımız başta olmak üzere hastanemiz, yöneticilerimiz diğer hastanelerden hekimlerimimiz herkes büyük çaba sarf etti ve ediyor. Bugün doktorlarımızdan aldığımız bilgiye göre Muhittin Başkanımızın durumu her geçen gün daha iyiye gidiyor, değerleri yükseliyor, normalleşiyor. İnşallah gönümüzdeki günlerde de cihazdan çıkıp normale dönecek, Bugün iyi haberleri almaktan da mutluluk duyuyoruz. Zaten Cumhurbaşkanımız da yakından takip ediyor. Dün Başkanımızın oğlu Gökhan kardeşimizi aradı, Sağlık Bakanımız her kabine toplantısında durumuyla ilgili bilgi veriyor, inşallah tez zamanda iyileşecek" dedi.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 326612
İçişleri Bakanlığı, Van'ın Çatak ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada 3 askerin şehit olduğu, 1 askerin ise yaralandığı bildirildi...
YİNE ŞEHİT ACISI ÇÖKTÜ YÜREĞİMİZE...
Şehit askerlerin;
--Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Mahmut Top,
--Jandarma Uzman Çavuş Yusuf Uyar,
--Jandarma Uzman Çavuş Sezer Uçar olduğu açıklandı.
OPERASYONDAN ACI HABER GELDİ...
İçişleri Bakanlığı, Yıldırım-10 Norduz Operasyonu kapsamında Van’ın Çatak ilçesinin kırsalında 3 teröristin ölü olarak ele geçirildiği operasyonda 1 Jandarma yüzbaşı ile 2 Jandarma uzman çavuşun şehit olduğunu ve 1 Jandarma yarbayın ise yaralandığını açıkladı.
HABER: İbrahim AKDAĞ
KAYNAK: MSB ve Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 381296
Geçmiş yıllarda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olan AKP li Menderes Türel, Twıtter paylaşımı ile Tüm Türkiye de tepkilere neden oldu.
Antalya'nın şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı olan CHP-Cumhuriyet Halk Partili Muhittin Böcek,rahatsızlığından dolayı uyutulunca ,bizler dahil tüm Antalya ve ülkemizde ki herkesi üzmüştü.
Aynı gün,twıtter hesabından Antalya ya dair eski ve yeni fotoğrafları gülücüklerle paylaşan Menderes Türel'in bu tavrına tüm ülke tepki gösterdi.
Bizlerde gazeteci olarak sizi kınıyoruz Menderes Türel.
Müslümanlığa ve insanlığa sığmayan bu tavrınızı nefretle kınıyoruz.
Bir insan canı ile pençeleşirken,sizin siyasi rakip olmanızdan öte,acımasızca yaptığınız bu paylaşım vijdanlara da sığmamaktadır.
Ölümlü dünya da bu kadar mal-mülk-para ve mevki hırsı ile yaşamayın,yakın zamanda sizde bir kaza atlattınız ve herkes yardımınıza koştu,geçmiş olsun dedi.
Sizi İnsani erdemlerle Güzel Antalyamız da yaşamaya davet ediyorum.
YORUM VE HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 141790
Stratejist, Gazeteci ve Yazar Hüseyin Hakkı Kahveci’nin bir istihbarat çalışması olan, “Atatürk’ün Yasaklanan Kitabı ve Suzy Liberman’ın Anıları” kitabı Destek Yayınları’ndan çıktı.
--Osmanlı’nın Filistin’i kaybetmesinde başrol oynayan Polonya doğumlu Yahudi kadın casus Suzy Liberman bu esnada neler yaptı?
--Atatürk, Kudüs’te kurulacak İsrail devletine nasıl göğsünü gerdi?
--Atatürk tarafından 1935 yılında tüm subay ve astsubaylara neden kitap olarak dağıtıldı?
--Nili Yahudi yerel istihbarat örgütü ile İngiliz ordusu arasındaki bağlantılar nelerdir?
Bu ve daha pek çok sorunun cevapları bu kitapta yanıtlanıyor.
Stratejist, Gazeteci ve Yazar Hüseyin Hakkı Kahveci’nin kitabı “Atatürk’ün Yasaklanan Kitabı ve Suzy Liberman’ın Anıları” kitabı Destek Yayınları'ndan çıktı.
Arka Kapak Yazısı:
Osmanlı Ortadoğu’yu Ve Kudüs’ü Kaybederken Kendi İçimizde Bizimle Beraber Yaşayanlar Bizi Mağlubiyete Taşıyan Sonucu Tayin Etmişlerdi. Nili Yahudi Yerel İstihbarat Örgütü, İngiliz Ordusuna Osmanlı Ordusunun Geri Planı Hakkında Bilgi Aktarıyordu. Kudüs Bu Yüzden Kaybedilmişti. Bu Tarihsel Arka Planın Tanığı Mustafa Kemal Atatürk, Siyonist İsrail Devleti’nin Kuruluş Sürecinde, 1937 Yılında Şunları Söylemek Durumunda Kalmıştı:
“Şimdi Kendimize Kâfi Derecede Güvenip Ve Kudretimizi Bildiğimiz İçin, İslamiyet’in Mukaddes Yerlerinin Musevilerin Ve Hıristiyanların Nüfuzunun Altına Girmesine Mâni Olacağız. Buraların Avrupa Emperyalizminin Oyun Sahası Olmasına Müsaade Etmeyeceğiz. Peygamber’in Son Arzusunu, Mukaddes Toprakların Daima İslam Hâkimiyetinde Kalmasını Temin İçin Hemen Bugün Kanımızı Dökmeye Hazırız.” Haziran 1937, Tbmm Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri
Atatürk Tarafından Basılma Emri Verilen Ve Yine Atatürk’ün Kurduğu Devletin Kurumları Tarafından Toplatılarak Yasaklanan Elinizde Tuttuğunuz Bu Kitap Hikâye Tadında Bir İstihbarat Kitabı Olmasının Yanında Stratejik Ve Gizli Bilgiler İçermektedir.
Atatürk’ün Yasaklanan Kitabı Siyonizm’in Gelişim Sürecine Ve Devletleşmesine Farklı Bir Bakış Açısı Getiren, Günümüz Olaylarıyla Bağlantısını Kuran, Mescid-İ Aksa Tartışmalarının Güncel Olduğu Bir Dönemde Her Bakımdan Tartışma Yaratacaktır.
Eğer Bu Kitapta Yer Alan Bilgiler Ve Yaşanmışlıklar Türk Ordusuna İyice Öğretilmiş Olsaydı, Ergenekon, Balyoz, Sarıkız Gibi İsimlerle Adlandırılan Yurtdışı Kaynaklı İstihbarat Ve Devlet Müdahaleleri Gerçekleşmezdi. Daha Ötesi 15 Temmuz Darbe Girişimi Hiç Yaşanmazdı.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 826185
İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine “Covid 19 Tedbirleri” konulu ek genelge gönderildi. Genelgeye göre, ülke genelinde meskenler hariç olmak üzere tüm alanlarda maske takmak zorunlu olacak...
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun Tavsiye Kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı 81 İl valiliğine “Covid 19 Tedbirleri” konulu ek genelge gönderildi.
İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiye kararı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda valiliklere "Kovid-19 Tedbirleri" konulu ek genelge gönderdi.
Genelgede, kontrollü sosyal hayat döneminde salgınla mücadelenin genel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra her bir faaliyet alanı/iş kolu için ayrı ayrı belirlenen tedbirlere uyum ve etkin denetim mekanizmalarının büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Farklı tarihlerde yayımlanan genelgeler ile belirli dezavantajlı gruplara yönelik veya kamuya açık bazı alanlarda herkese maske takma zorunluluğu getirildiği, şehirler arası ve şehir içi yolcu taşımacılığına ilişkin düzenlemeler yapılarak hangi durum ve şartlarda şehir içi toplu taşıma araçlarının ayakta yolcu alabileceğinin belirlenmesinin il ve ilçe hıfzıssıhha kurullarına verildiği hatırlatıldı.
Ayrıca lokanta, restoran, kafe ve benzeri işletmelerin müzik faaliyetlerine kısıtlama getirildiği de vurgulandı.
Gelinen aşamada, başta fiziki mesafe kuralı olmak üzere alınan tedbirlere yeterince riayet edilmemesinin, hastalığın yayılım hızını artırması ve toplum sağlığını riske atması nedeniyle dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine Toplantısında 81 ili kapsayacak şu kararların alındığı belirtildi:
"Ülke genelinde (meskenler hariç olmak üzere) tüm alanlarda (kamuya açık alanlar, cadde, sokak, park, bahçe, piknik alanı, sahiller, toplu ulaşım araçları, iş yerleri, fabrikalar vb.) vatandaşlara istisnasız maske takma zorunluluğu getirildi.
Minibüs/midibüsler ile koltuk kapasitelerinde herhangi bir seyreltme ve kaldırılma yapılmayan otobüsler gibi iç hacim bakımından fiziki mesafe kurallarının uygulanamayacağı şehir içi toplu ulaşım araçlarında, ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek.
Bunların dışında kalan raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüsler gibi ayakta yolcu taşıma ağırlıklı toplu ulaşım araçlarında fiziki mesafe kurallarına aykırı olmayacak şekilde hangi oranda/sayıda ayakta yolcu alınabileceği il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından tespit edilecek.
Raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüslerde ayakta alınabilecek yolcu sayısını belirtir levha/tabela herkesin görebileceği şekilde asılacak ve ayaktaki yolcuların durabileceği yerler fiziki olarak işaretlenmek suretiyle ilanı sağlanacak.
Restoran, kafe, otel ve buna benzer tüm yeme-içme ya da eğlence yerlerinde saat 24.00’ten sonra müzik yayınına (canlı müzik, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) hiçbir şartta izin verilmeyecek. Mülki idare amirlerinin koordinasyonunda kolluk birimleri ve yerel yönetimler bu konuda gerekli tüm tedbirleri alacak.
Vatandaşların toplu olarak bulunduğu/bulunabileceği yerler (pazar yerleri, sahiller vb.) ile kafe, restoran vb. yeme içme ve eğlence mekanlarında Sağlık Bakanlığı Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi ile İçişleri Bakanlığının ilgili genelgelerinde belirtilen koronavirüs salgınıyla mücadele amacıyla alınan tedbirlere ve belirlenen kurallara uyulması hususundaki denetimlerin süreklilik taşıyacak şekilde etkinliğinin artırılmasına yönelik gerekli tedbirler vali ve kaymakamlarca alınacak.
Koronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlere riayet etmeyen gerçek ve tüzel kişilere (işletmeler vb.) uygulanan idari para cezalarının tahsili konusunda vali/kaymakamlarca gerekli hassasiyet gösterilecek.
Vali/kaymakamlarca yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde gerekli kararlar, Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27'nci ve 72'nci maddeleri uyarınca ivedilikle alınacak.
Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak. Alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak."
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 186223
Türkiye'de yaklaşık 800 Kaymakam'dan 400'ü hakkında soruşturma başlatıldı...
Bu bağlam da İçişleri Bakanlığı'nın başlattığı FETÖ soruşturması kapsamında Gazipaşa Kaymakamı Cemil Öztürk, FETÖ terör örgütü ile iltisaklı olduğu gerekçesi açığa alındı.
Gazipaşa Kaymakamı olarak görev yapan Cemil Öztürk, FETÖ'den açığa alındı.Yaşanan gelişmelerin ardından Gazipaşa Kaymakamlığı’nın resmi internet sitesinde değişiklik yapıldı. Site içinde Cemil Öztürk’ün bilgilerin ve fotoğrafının yer aldığı bölüm kaldırıldı.
KAYMAKAM CEMİL ÖZTÜRK KİMDİR?
2003 yılında Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olduktan sonra 2010 yılında Akdeniz Üniversitesi Sosyal bilimler fakültesi Kamu Hukuku alanında Yüksek Lisans yapan Kaymakamımız Sayın Cemil Öztürk meslek yaşamına 2004 yılında Maliye Bakanlığı Vergi Denetmen Yardımcısı olarak başladı.
İçişleri Bakanlığı’nın açmış olduğu kaymakam adaylığı sınavını kazanarak 2005 yılında Bolu Kaymakam Adayı olarak Mülki İdare Amirliği mesleğine başladı. İçişleri Bakanlığı tarafından bir yıl süreyle gönderildiği İngiltere’de yabancı dil eğitimi yanında İngiliz Yönetim Sistemi üzerine çalışmalarda bulundu.
2008-2010 tarihleri arasında Antalya-Gündoğmuş ilçesinde, 2010-2012 Tarihleri arasında Sivas-Altınyayla ilçesinde, 2012-2013 Tarihleri arasında Şırnak-Uludere ilçesinde, 2013-2016 Tarihleri arasında Aydın-Buharkent ilçesinde Kaymakamlık görevlerini yürütmüştür.
16.12.2016 tarihi itibariyle Van İpekyolu İlçe Kaymakamlığına asaleten atanan Cemil Öztürk,son olarak Antalya'nın Gazipaşa ilçesine kaymakam olarak atanmıştı.
Cemil Öztürk evli ve 2 çocuk babasıdır.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 719196
Tazminatsız kovulma sebebi sayıldı...
Yargıtay milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Çalıştığı iş yerinde mesaiye geç gelip erken ayrılan işçi, işveren tarafından işten çıkarıldı. İstinaf Mahkemesi iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız nedenle feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verdi. Devreye giren Yargıtay ise, işçinin işe zamanında gelmesi gerektiğini belirterek, İstinaf Mahkemesi'nin kararını bozdu, feshin geçerli nedene dayandığını belirtti.
Milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren karara imza atan Yargıtay, sabah mesaiye geç gelip, akşam erken çıkan işçinin tazminatsız şekilde kovulmasının önünü açtı.
Yargıtay, mesaiyi savsaklayan işçiye kıdem tazminatı ödenmesi yönünde karara imza atan İş Mahkemesi ile İstinaf Mahkemesi’nin hükmünü bozdu.
YARIM SAAT GEÇ KALDI, 15 DAKİKA ERKEN ÇIKTI
İddiaya göre, çalıştığı şirkette sabah 08.00 mesaisine yarım saat geç kalan akşam da mesaisinden 15 dakika erken çıkan işçi tazminatsız şekilde kovuldu. Soluğu İş Mahkemesi’nde alan işçi, depo işçisi olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin açık ve kesin bir ifade olmadan sona erdirildiğini dile getirdi.
Mahkeme, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız nedenle feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve yasal sonuçlarına karar verilmesini talep etti.
Davalı işveren ise davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının mazeretsiz olarak işe hiç gelmediğini, yahut geç geldiğini veya görev yerini terk ettiğini, fesih işleminin usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiğini, davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istedi.
“FESİH ÖLÇÜSÜ OLMAMIŞTIR”
Mahkeme; davalı işverenin yapmış olduğu fesih işleminde feshin son çare olma ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulundu.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Gerekçeli kararda; davacının 08.00’de başlayan vardiyaya 08.35 ve 09.00’da iş başı yapması eylemlerinin iş akdi feshini gerektirir ağırlıkta olmadığı, davalı işverence bu eylemler nedeniyle işleyişin ne şekilde olumsuz etkilendiği hususunun ispatlanamadığı, fesih işleminin ölçülü olmadığı belirtildi. Kararı davacı işçi temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
“İŞE ZAMANINDA GELECEKTİ”
Yargıtay kararında, işçinin işe geç gelip erken çıktığına dair tutanak tutulduğuna dikkat çekti. Davacının savunma vermediği ve davacıya bu nedenle 2 günlük ücretten kesme cezası ve ihtar verildiği, davacının belirtilenlerin doğru olmadığına ilişkin savunma verdiği hatırlatıldı.
Kararda, “İş Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin kabul yönündeki kararı bozularak ortadan kaldırılmıştır. Feshin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir” denildi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 261665
BATMAN'ın Sason ve Beşiri kaymakamları terör örgütü FETÖ soruşturması nedeniyle görevden alındı. Şanlıurfa’nın Akçakale ile merkez Karaköprü ilçe kaymakamları da açığa alındı...
Sason Kaymakamı Abdullah Özadalı ile Beşeri Kaymakamı Sinan Aşçı, haklarında başlatılan terör örgütü FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı. Özadalı'nın Sason Kaymakamlığı'na 10 Eylül 2018'de, Aşçı'nın ise Beşiri Kaymakamlığı'na 7 Ağustos 2019'da göreve başladıkları bildirildi.
ŞANLIURFA’DA 2 KAYMAKAM AÇIĞA ALINDI...
Şanlıurfa’nın Akçakale ile merkez Karaköprü ilçe kaymakamları açığa alındı.
Akçakale Kaymakamı Hamza Özer ile merkez Karaköprü İlçe Kaymakamı Ufuk Akıl’ın açığa alındığı öğrenildi.
Daha önce Şanlıurfa Vali Yardımcısı olarak görev yapan Ufuk Akıl, 07/08/2019 tarih ve 2019/268 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Karaköprü ilçe kaymakamı olarak atanırken, Karaman’ın Başyayla ilçe kaymakamı olarak görev yapan Hamza Özer ise 2017 yılında Akçakale Kaymakamı olarak atanmıştı.
Kaymakamların neden açığa alındığı konusunda ise herhangi bir açıklama yapılmadı.
Alanya Güneşi Haber merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 199651
Suriye'nin İdlib bölgesinde teröristler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu Piyade Uzman Onbaşı Serdar Aslan (28), şehit oldu. Şehit olan Piyade Uzman Çavuş Serdar Aslan'ın acı haberi Gaziantep'te yaşayan ailesine verildi...
Bahar Kalkanı Harekat Bölgesi’nde görev yapan askerlere teröristlerce hain bir saldırı düzenlendi. Açılan ateş sonucu Piyade Uzman Onbaşı Serdar Aslan ağır yaralandı. Ağır yaralandıktan sonra hastaneye kaldırılan Uzman Onbaşı Serdar Aslan, yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.
MSB’DEN AÇIKLAMA...
Acı haberi Milli Savunma Bakanlığı duyurdu. Suriye’de gerçekleştirilen saldırıda bir askerin şehit düştüğü belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi;
*İdlib bölgesinde, 06 Eylül 2020 tarihinde, teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucu, bir kahraman silah arkadaşımız yaralanmış ve sevk edildiği hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.
*Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.
ACI HABER AİLEYE ULAŞTI
Şehit olan Serdar Aslan’ın acı haberi ise Gaziantep’te yaşayan ailesine verildi. Acı haberi alan aile yasa boğulurken, şehidin evi ve evinin bulunduğu sokak Türk bayrakları ile donatıldı.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: MSB ve AJANSLAR
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 912679
Diyanet’ten ‘Fatih Nurullah’ açıklaması: Şeref yoksunu, hain, zalim…
Diyanet İşleri Başkanlığı Uşşaki tarikatı lideri 'Fatih Nurullah' lakaplı Eyyub Fatih Şağban'ın 12 yaşındaki kız çocuğunu istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanmasının ardından açıklama yayınladı. Tarikatlara karşı halkı uyaran Diyanet, "Çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir" ifadelerini kullandı.
12 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan sapık tarikat lideriyle ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan da açıklama geldi. Olayın yakından takip edildiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi;
* Önceki gün bir ilçemizde yaşandığı medyaya yansıyan ve bir çocuğumuzun istismarı söz konusu olan vahim olayı yakından takip etmekteyiz.
* Yargıya intikal eden bu olayın adli mercilerce en kısa zamanda tüm yönleriyle aydınlatılacağına ve hak ettiği en ağır cezanın verileceğine olan inancımız tamdır.
“ŞEREF YOKSUNU, HAİN VE ZALİM…”
* Bu vesileyle şu hususları hatırlatmayı bir vazife olarak görüyoruz; Allah'ın bizlere en değerli emaneti olan çocuklarımız, güvenli ve huzurlu bir ortamda büyümeyi, her türlü ihmal ve istismardan korunmayı hak etmektedir.
* Bu nedenle çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir.
“DİN İSTİSMARCILARINA KARŞI UYARIYORUZ”...
* İlim ve irfan ile alakası olmadığı halde, kendilerine menfaat devşiren din istismarcılarına karşı da aziz milletimizi bir defa daha uyarıyoruz.
* Hem dini duygu ve değerlerimizin hem de gözbebeğimiz olan çocuklarımızın istismara karşı korunması için herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz.
NE OLMUŞTU?
Sakarya'nın Akyazı ilçesine bağlı Kuzuluk mahallesinde yaşayan ve kendini Uşşaki tarikatı lideri olarak tanıtan Fatih Nurullah, 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle geçen perşembe günü tutuklanmıştı.
Sapık tarikat liderinin, mağdur çocuğun babasını olayı örtbas etmeye ikna etmeye çalışırken kullandığı ifadeler ise mide bulandırmıştı. SÖZCÜ'ye konuşan 12 yaşındaki çocuğun babası F.A., Fatih Nurullah'ın 2019 Temmuz ayından itibaren küçük kızı istismar etmeye başladığını ve olayı örtbas etmek için de kendilerine 70 bin lira teklif ettiğini söylemişti.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Sözcü
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 296409
İçişleri Bakanlığınca, yarın ülke genelinde kapsamlı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri denetimi gerçekleştirilecek...
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, valiliklere, "Kovid-19 Tedbirleri Kapsamında 4 Eylül 2020 Denetimi" başlıklı genelge gönderildi.
"Sağlık için hepimiz için" sloganıyla yayımlanan genelgede kontrollü sosyal hayat döneminde temel prensipler olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra tüm iş kolları ve yaşam alanları için belirlenen tedbirlere uyulmasının ve vali/kaymakamların koordinasyonunda sürdürülen denetim faaliyetlerinin salgınla mücadelenin başarısı açısından büyük önem taşıdığı belirtildi.
Denetimlere tüm il ve ilçelerdeki valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ve personelinin yanı sıra köy ve mahalle muhtarları ve meslek odaları ile genel kolluk birimleri katılacak.
Salgının son dönemdeki seyrinin göz önünde tutulacağı denetimlerde konaklama tesisleri, alışveriş merkezleri, pazar yerleri, sosyete pazarları, lokanta, kafe, restoran, kahvehane, kıraathane, çay bahçesi, düğün ve nikah yapılan yerler, berber/kuaför/güzellik merkezleri, internet kafe/salon ve elektronik oyun yerleri, şehir içi ve şehirler arası toplu ulaşım araçları, otogarlar, ticari taksiler, taksi durakları, park/piknik alanları, lunapark/tematik parklar ve bilumum yaşam alanları (plajlar, cadde ve sokaklar vb.) kontrol edilecek.
Denetim ekipleri, her bir iş kolu ya da mekanın uzmanlık bilgisi göz önünde bulundurularak ilgili kamu kurum ve kuruluşları (kolluk, yerel yönetimler, il/ilçe müdürlükleri vb.), köy/mahalle muhtarları ile meslek odalarının temsilcilerinden oluşacak şekilde belirlenecek.
Vatandaşların kalabalıklar halinde bir araya gelebildikleri etkinlik (nikah merasimi şeklindeki düğün, nikah, cenaze, taziye vb.) ve yerlerde (plajlar, cadde ve sokaklar, park alanları vb.) temizlik, maske ve fiziki mesafe kurallarına uyulup uyulmadığına özellikle dikkat edilecek.
Denetimler sırasında vatandaşlara yönelik bilinçlendirme ve rehberlik edici faaliyetlere ağırlık verilecek.
Hemen giderilebilir nitelikte, anlık uygulamalardan kaynaklı, süreklilik taşımayan aykırılıklar için birinci ihlalde uyarı, ikinci ihlalde idari para cezası, iş yeri, ticari taksi ve toplu ulaşım araçları için üçüncü ihlalde 1 gün, dördüncü ihlalde 3 gün şeklinde faaliyet durdurma cezası teklifleri mülki idare amirine iletilecek.
Yasaklara uymayanlara ceza verilecek
Halk sağlığı açısından ciddi anlamda risk ve süreklilik oluşturan ya da kurallara aykırı davranışlarda ısrar edenler için ise il ve ilçe umumi hıfzıssıhha kurullarınca belirlenecek cezalar mülki idare amirlerince uygulanacak.
Bu bağlamda, vali ve kaymakamlar tarafından yerel yönetimler, genel kolluk kuvvetleri, kamu kurum ve kuruluşları, köy/mahalle muhtarları ile meslek odaları arasındaki koordinasyon sağlanarak gerekli planlamalar yapılacak ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 272925
81 ilde düğünlere kısıtlama getirildi...
Genelgeye göre, 81 ilde;
--sokak/köy düğünü,
--sünnet düğünü,
--kına gecesi,
--nişan gibi etkinliklere müsaade edilmeyecek.
İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda 81 il valiliğine "Kovid-19 Tedbirleri" konulu ek genelge gönderdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, daha önce valiliklere gönderilen genelgelerle, salgının kalabalık ortamlardaki yayılım hızı göz önünde bulundurularak düğün (gelin alma, kına dahil), nişan, sünnet düğünü gibi etkinliklerin tüm illerde mümkün olan en kısa sürede tamamlanması, köy veya sokaklarda yapılan bu etkinliklerin aynı gün içinde kalacak şekilde saat sınırlamalarının il/ilçe hıfzıssıhha kurullarınca belirlenmesi istendi.
Genelgede, Adana, Ağrı, Ankara, Bursa, Çorum, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Konya, Mardin, Şanlıurfa, Van ve Yozgat olmak üzere 14 ilde daha önce düğün, nişan, kına gecesi, sünnet düğünü gibi etkinliklere yönelik çeşitli kısıtlamaların getirildiği hatırlatılarak, gelinen noktada hastalığın yayılım hızını artırması ve toplum sağlığının riske atılması nedeniyle, düğün, nişan, sünnet düğünü, kına gecesi gibi vatandaşların kalabalık şekilde bir araya geldikleri etkinliklere ilişkin Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun bugünkü toplantısında alınan tavsiye kararı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda valiliklerce bazı kararlar alınması istendi.
Genelgede, şu kararlara yer verildi:
"Bu kapsamda 81 ilde; sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklere müsaade edilmeyecek. Ancak nikah merasimi şeklinde yapılabilecek düğünler ile nikahların en fazla 1 saat süre içerisinde tamamlanması sağlanacak. Nikah merasimi şeklinde düğün veya nikah yapılacak düğün salonlarında, sandalye/koltuk düzeni, fiziki mesafe koşullarına uygun ve dans/oyun pisti/alanlarını da kapatacak şekilde oluşturulacak. Nikah merasimi şeklinde yapılacak düğünler ile nikahlarda, oyun oynanması/dans edilmesine, toplu yemek verilmesi de dahil olmak üzere her türlü yiyecek-içecek servisi/ikramı (paketli su servisi hariç) yapılmasına hiçbir şekilde izin verilmeyecek. Gelinle damadın birinci ve ikinci derece yakını olmayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile 15 yaş altı çocukların düğünlere ve nikah törenlerine katılması yasaklanacak.
Nikah merasimi şeklinde yapılacak düğün veya nikah törenlerine en az bir kamu görevlisinin (kolluk, zabıta) görevlendirilmesi sağlanarak denetim faaliyetlerine ağırlık verilecek. İçerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra nikah merasimi şeklindeki düğün ve nikahlarda, bu genelge ile düzenlenen hususlar dışında daha önce valiliklere gönderilen genelgeyle Sağlık Bakanlığı Kovid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'nde yer alan tüm kural ve tedbirlere eksiksiz riayet edilmesi sağlanacak. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 27 ve 72. maddeleri uyarınca gerekli kararlar valiliklerce ivedilikle alınarak en geç 4 Eylül'den itibaren uygulanmaya başlanacak.
Vali ve kaymakamlıklarca konu hakkında gerekli hassasiyet gösterilerek uygulamanın eksiksiz yerine getirilmesi sağlanacak. Tedbirlere uymayanlarla ilgili Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282. maddesi gereğince idari para cezası verilecek. Aykırılığın durumuna göre kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılacak, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun 195. maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak."
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: İçişleri Bakanlığı,AA
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 214503
Milli Savunma Bakanlığı, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde meydana gelen araç kazasında bir askerin şehit olduğunu duyurdu...
Kaza Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Aktütün Bölgesi’ndeki Şehit Piyade Sözleşmeli Onbaşı Muhammet Koç üs bölgesinde meydana geldi. Üs bölgesinden intikal faaliyetinde bulunduktan sonra dönen askeri araç, kontrolden çıkarak kaza yaptı.
Kazada iki asker ile bir güvenlik korucusu yaralandı. Helikopterle Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralı askerlerden, evli ve bir çocuk babası Piyade Uzman Çavuş Furkan Erbil, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.
Kastamonu nüfusuna kayıtlı olan şehit Erbil için, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nda bugün tören düzenlenecek. Ardından şehidin cenazesi memleketine uğurlanacak.
MSB’DEN AÇIKLAMA...
Kaza ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,”Hakkari-Şemdinli bölgesinde, 01 Eylül 2020 tarihinde, intikal esnasında meydana gelen araç kazası sonucu, 2 kahraman silah arkadaşımız ile bir kahraman güvenlik korucumuz yaralanmış ve derhal hastaneye sevk edilmiş; bir kahraman silah arkadaşımız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu” denildi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 172309
İYİ Parti’nin Antalya 1. Olağan İl Kongresi tamamlandı...
Antalya Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi’ndeki kongrede mevcut İl Başkanı Mehmet Başaran ve Ali Adnan Kaya başkanlık için yarıştılar.
ALANYA'DAN 3 İSİM YENİ YÖNETİMDE...
Yapılan kongre sonucunda mevcut başkan Mehmet Başaran 340 oy alarak tekrar il başkanı seçildi.
Rakibi Ali Adnan Kaya ise 215 oy aldı.
İl Kongresi’nde Alanya’dan İlçe Başkanı Alper Arıkan, İl Yöneticisi Cafer Uyar, belediye meclis üyeleri, ilçe yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu 87 il delegesi de oy kullandı.
İlçe yönetimi ile birlikte Başaran’ı destekleyen İlçe Başkanı Arıkan, Başaran’ın listesine 4 isim önerdi. Önerilen isimler Ahmet Yetkin, Mesut Tekin ve Gümrah Gürsoy, il başkanı Başaran seçimi kazandığı için il yönetiminde Alanya’yı temsil edecekler. İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Bülent Gürsoy’un yeğeni olan Gümrah Gürsoy’un Alanya’dan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görevlendirilmesi bekleniyor.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 424803
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, geçen hafta cuma gününden başlayarak ülkeyi etkisi altına alan sıcak hava dalgasının cumartesi gününe kadar etkisini artırarak süreceği tahmin ediliyor.
EYLÜL AYINDA KAYDEDİLMİŞ SON YILLARIN EN YÜKSEK SICAKLIĞI BEKLENİYOR...
Sıcaklıklarının Marmara'nın kuzeyi, Karadeniz kıyıları, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda mevsim normallerinin 3 ila 6 derece, diğer yerlerde ise mevsim normallerinin 8 ila 12 derece üzerinde seyredeceği öngörülüyor.
Hava sıcaklıklarının yurdun iç kesimlerinde (İç Anadolu, Ege'nin iç kesimleri, Akdeniz'in iç kesimleriyle Orta ve Batı Karadeniz'in iç kesimleri) eylül ayında kaydedilmiş uzun yıllar en yüksek sıcaklık değerlerine yaklaşması ve yer yer üzerine çıkması bekleniyor.
BU SAATLERE DİKKAT!
Sıcak hava dalgası nedeniyle güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-16.00 saatlerinde başta yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olanların sıcak çarpmasına karşı dikkatli ve tedbirli olmaları gerekiyor.
Akdeniz bölgesinde ki sıcak havaya da dikkat çeken yetkililer,Alanya da hava sıcaklığının 40 derece olacağını ve bu havanın hafta sonuna kadar süreceğini belirttiler.
ÜLKEMİZDE Kİ BAZI İLLERİN HAFTA SONUNA KADAR HAVA SICAKLIĞI ŞÖYLE...
--Ankara 38,
--İstanbul 32,
--İzmir 37,
--Çanakkale 36,
--Denizli 40,
--Afyonkarahisar 36,
--Uşak 36,
--Adana 44,
--Hatay 42,
--Kahramanmaraş 44,
--Antalya 39,
--Isparta 38,
--Burdur 38,
--Osmaniye 44,
--Çankırı 41,
--Eskişehir 38,
--Konya 39,
--Yozgat 36,
--Sivas 36,
--Kayseri 38,
--Kırşehir 39,
--Nevşehir 36,
--Niğde 36,
--Kırıkkale 40,
--Karaman 37,
--Aksaray 38,
--Bolu, 37,
--Düzce 40,
--Kastamonu 38,
--Çorum 40,
--Amasya 42,
--Tokat 40,
--Malatya 38,
--Elazığ 38."
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 211835
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde güvenlik güçleriyle PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmada 2 uzman çavuş şehit oldu...
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde güvenlik güçleriyle PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmada 2 uzman çavuş şehit oldu.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Türkiye-İran sınırında PKK'lı teröristlerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı.
Çatışmada, yaralanan iki uzman çavuş, kaldırıldıkları Dr. Yaşar Eryılmaz Doğubayazıt Devlet Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit düştü.
Erzurum Adli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapılan şehitlerin naaşı, kentte düzenlenecek törenin ardından memleketlerine uğurlanacak.
MSB'den açıklama
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesi hududunda İran istikametinden sızma girişiminde bulunan terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışma sonucu, 2 askerin şehit olduğunu bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, teröristlerin muhtemel saldırı ve kaçış istikametleri ateş destek vasıtalarıyla derhal ateş altına alındığı, bölgeye sevk edilen İHA, SİHA, destek unsurlarıyla operasyonların devam ettiği belirtildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Doğubayazıt/Ağrı hudut hattında, 29 Ağustos 2020 tarihinde, İran istikametinden sızma girişiminde bulunan terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışma sonucu, iki kahraman silah arkadaşımız yaralanmış, derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı dileriz."
Şehit uzman çavuş İdris Şahin'in şehadet haberi ailesine ulaştı
Şehit uzman çavuş İdris Şahin'in şehadet haberi, Mersin'in Toroslar ilçesindeki ailesine ulaştı.
Toroslar Kaymakamı Ahmet Hikmet Şahin, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Abdullah Kalaycıoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Şeyda Gülden ve İlçe Emniyet Müdürü Zeki Avşar, 25 yaşındaki şehidin Halkkent Mahallesi'nde yaşayan annesi Perizade Şahin'e şehadet haberini iletti.
Haberin duyulmasının ardından Şahin ailesinin yakınları ve komşuları, taziye için eve geldi.
Ailenin evine ve mahalledeki binalara, Türk bayrağı asıldı.
Alanya Güneşi Haber merkezi
KAYNAK: MSB ve Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 258406
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde ayağına maske takılan bir martı konduğu elektrik direğinde asılı kaldı...
LÜTFEN MASKELERİ SOKAĞA,AÇIK ALANA ATMAYIN...
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde bir martı, yere atılan maskenin ayağına takılmasının ardından, konduğu elektrik direğinde asılı kaldı. İhbar üzerine bölgeye gelen Van Gölü Elektrik Dağıtım Şirketi (VEDAŞ) ekipleri, martıyı bulunduğu yerden kurtarıp, doğaya saldı.
Adilcevaz ilçesinde bir martı, yere atılan maskenin ayağına takılması sonucu konduğu elektrik direğinde asılı kaldı. Uzun süre çırpınan ve ayağındaki maskeden kurtulamayan martıyı gören vatandaşlar durumu VEDAŞ ekiplerine bildirdi.
EKİPLER MARTIYI KURTARDI...
İhbar üzerine bölgeye gelen ekipler, hidrolik bakım aracıyla direğe çıkarak martıyı bulunduğu yerden kurtarıp tekrar doğaya saldı. Martının kurtarılma anlarını cep telefonuyla görüntüleyen bir kişide ise "Yerlere atılan maskelerin sonucu martı sokak lambasında asılı kalmış. Arkadaşımız Ufuk Ergören, birazdan onu bu durumdan kurtaracak" dedi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 220552
Antalya Büyükşehir Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramının 98. yıldönümünde Antalya’nın 5 merkez ilçesinde toplu ulaşımı ücretsiz gerçekleştirecek...
Antalya Büyükşehir Belediyesi, resmi ve dini bayramlarda uygulanan ücretsiz toplu ulaşım uygulamasına 30 Ağustos Pazar günü de devam edecek. Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanlığı Antalya merkezinde resmi plakalı belediye otobüsleri ile Antray ve nostalji tramvayının 30 Ağustos Pazar günü seferlerini ücretsiz olarak gerçekleştireceğini açıkladı.
5 MERKEZ İLÇEDE ÜCRETSİZ ULAŞIM...
--Konyaaltı,
--Muratpaşa,
--Kepez,
--Aksu,
-- Döşemealtı’nda vatandaşlar Büyükşehir Belediyesi’nin siyah plakalı otobüsleri ile Antray ve nostalji tramvayından ücretsiz olarak yararlanabilecek.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 146330
Tekneler üzerinden su perdesi gösterisi yapılacak...
Antalya Büyükşehir Belediyesi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 98. Yıldönümü coşkusunu denize taşıdı. Tekneler üzerine yerleştirilecek ses, ışık ve görüntü sistemleri ile Yeni Liman-Varyant arasındaki sahil bandında marşlar eşliğinde, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk görselleri su perdesine yansıtılarak görsel şölen sunulacak.
Zafer Bayramı coşkusunun kentin dört bir yanında yaşanması için farklı etkinlikler düzenleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan gösteri havuzunda marşlar ve Atatürk görselleri ile sunulan muhteşem şovu 30 Ağustos Pazar günü denizde de düzenleyecek. Türk bayraklarıyla donatılmış tekneler Yeni Liman’dan hareket ederek Konyaaltı varyanta kadar olan sahil bandı boyunca ses, ışık ve su perdesi gösterisi yapacak.
4 NOKTADA GÖSTERİ OLACAK
Tekneler saat 20.30’da yeni limandan hareket edecek. Porto Bello Otel, Konyaaltı Kent Meydanı, Olbia Kent Meydanı ve varyantta duracak tekneler sahilde bulunanlara 15’er dakikalık gösteri sunacak. İzleyenlerin gurur dolu anlar yaşamasına vesile olacak gösteri saat 23.00’te sona erecek.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 578421
İçişleri Bakanlığınca yayımlanan genelge uyarınca 14 ilde sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklere yarından itibaren izin verilmeyecek...
İçişleri Bakanlığı,
--Adana,
--Ağrı,
--Ankara,
--Bursa,
--Çorum,
--Diyarbakır,
--Erzurum,
--Gaziantep,
--Kayseri,
--Konya,
--Mardin,
--Şanlıurfa,
--Van,
--Yozgat'ta sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklere yarından itibaren müsaade edilmeyeceğini bildirdi.
İçişleri Bakanlığınca yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında yayımlanan genelgeye göre, söz konusu 14 ilde yapılacak düğün ve nikahlar, en fazla 1 saat içinde tamamlanacak.
Belirlenen illerde düğün salonlarında dans ve oyuna izin verilmeyecek, sandalye ve koltuk düzeni dans ve oyun alanlarını kapatacak şekilde oluşturulacak.
Bu illerde, gelin ile damadın birinci ve ikinci derece yakını olmayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile 15 yaş altı çocukların düğünlere ve nikah merasimlerine katılması yasaklanacak.
Söz konusu 14 ilde her nikah merasiminde en az bir kamu görevlisi (kolluk, zabıta vb.) bulunacak ve denetim faaliyetlerine ağırlık verilecek.
Tedbirlere uymayanlara para cezası verilecek
Ülke genelinde ise kamu kurum ve kuruluşlarında yemekhane hizmeti ve paketli su servisi hariç her türlü yiyecek içecek ikramı geçici süreyle durdurulacak.
Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 ve 72'nci maddeleri uyarınca gerekli kararlar valiliklerce ivedilikle alınarak 26 Ağustos'tan itibaren uygulanmaya başlanılacak.
Vali ve kaymakamlıklarca konu hakkında gerekli hassasiyetin gösterilerek uygulamanın belirtilen çerçevede eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi sağlanacak.
Tedbirlere uymayanlarla ilgili Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282'nci maddesi gereğince idari para cezası verilecek. Aykırılığın durumuna göre kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılacak, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195'inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 792975
Türk siyasetinin tecrübeli isimlerinden Rıfat Serdaroğlu tarafından kurulan Doğru Parti, bugün kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı'na vererek siyasi hayatına başladı...
Eski Sağlık ve Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu tarafından kurulan 'Çoban Ateşi Hareketi' bugün kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı'na vererek DOĞRU PARTİ adıyla siyasi hayatına başladı.
Türk siyasetine bir yeni parti daha katıldı.
Eski Sağlık ve Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu tarafından kurulan 'Çoban Ateşi Hareketi' yaklaşık iki yıldır Türkiye'nin çeşitli illerinde toplantılar yaparak,ülke gündemine dair açıklamalarla halkı bilgilendirdiler.
Halkın yoğun ilgisi ve talepleri doğrultusunda resmen partileşme kararı alarak,parti kurucuları içişleri bakanlığına sundukları kuruluş dilekçesinden sonra; ilk önce Genelbaşkan Rıfat Serdaroğlu başkanlığında Anıtkabir'e giderek Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi huzuruna çıktılar.
DOĞRU PARTİ ANITKABİRDE...
DOĞRU PARTİ , Kurucular Kurulu Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu başkanlığında Anıtkabir de Atanın Manevi Huzuruna Çıktılar...
Genel Başkan Rıfat Serdaroğlu Anıtkabir defterine şunları yazdı:Cumhuriyetimizin ve devletimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, huzurundayız.
“Ey Türk İstikbalinin evladı” diyerek seslendiğin bizler emanetimizi unutmadık, sorumluluk ve görevimizin bilincinde olacağız.
Ülkemiz sahipsiz değildir, Türk gençliğine seslenişinden ilham, güç alarak, milli varlık ve beraberliğimizi koruyacak, cumhuriyetimize sahip çıkacağız.
Ülkemizin bugün bulunduğu durum, koşullar, mücadelemize engel asla teşkil edemeyecek. Her türlü ahval ve şerait içinde Türk istiklal ve Cumhuriyetini korumak, kurtarmak için güçlü olacağız.
Aklın, bilimin, köklü tarihimizin, toprak bütünlüğümüzün bilincinde olacak, bu ruh ile her gün daha da güçlenerek mücadelemizi sürdüreceğiz.
“Yurtta sulh, cihanda sulh” ilken ile, ülkemize, dünyaya hizmet edebilmek, barış içinde yaşayabilmek için gerekli gelişime önderlik edeceğiz.
İşte tüm bu düşünceler ve hislerimiz ile, en en önemlisi ülkemizin bekası, yani, toprak bütünlüğümüz ve devamlılığı için DOĞRU PARTİ kurulmuştur, bunu manevi huzurunda ilan ediyor ve yola çıkıyoruz.
Ne mutlu Türküm diyene ve sözünden dönmeyene.
DOĞRU PARTİ "
RIFAT SERDAROĞLU KİMDİR...
1948 yılında İzmir Bergama'da doğdu. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Maliye Bölümü mezunu. Adalet Partisi Bergama İlçe Başkanlığı yaptı. 1977'de aynı ilçenin belediye başkanlığı görevlerinde bulundu.
1984 yılında DYP İzmir il teşkilatının kurucuları arasında yer aldı.
1985'te ilk kongrede il başkanı seçildi. Parlamento öncesinde serbest çiftçilik yaptı.
1991 Genel Seçimlerinde İzmir 3. bölgeden milletvekili oldu.
1993 yılında Tansu Çiller kabinesinde Sağlık Bakanı olarak görev yaptı.
DYP'de yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı ve teşkilatlanmadan sorumlu genel başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu.
ANAP'a geçti.Yeniden İzmir milletvekili seçildi.
Evli iki çocuk babası. İngilizce biliyor.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 170443
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Mobil Kuaför Tırı kırsal bölgelerdeki mahalle ve yaylalarda hizmeti vatandaşın ayağına götürüyor. Mobil Tır’ın son durağı Demre, Kaş ve Kemer oldu...
Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Mobil Kuaför TIR’ı kırsal bölgeleri karış karış dolaşarak ücretsiz kuaför hizmeti sunuyor.
DEMRE’DE MAHALLE MAHALLE GEZİLDİ...
Demre kırsalında 3 gün vatandaşlara hizmet veren Mobil Kuaför memnuniyetle karşılandı. Demre’nin Çevreli-Kapaklı-Üçağız mahallelerinde 37 kişi, Çağman-Belören-Köşkerler mahallelerinde 13 kişi, Yavu-Davazlar-Gürses Mahallelerinde 27 kişi olmak üzere toplam 77 vatandaşa hizmet verildi.
KEMER’DE HÜSEYİN DEDE’YE EVİNDE HİZMET...
Mobil Kuaför Tır, bir sonraki durağı olan Kemer'de Beycik Yaylası’na hizmet götürdü.
Köy meydanına park eden Mobil Tır’a yayla halkı yoğun ilgi gösterdi. Beycik halkı Mobil Tır’a gelerek hizmet alırken, rahatsızlığı nedeniyle gelemeyecek durumda olan 87 yaşındaki Hüseyin Adaletli’ye de evinde hizmet sunuldu. Ayaklarına kadar gelen kuaför hizmetinden memnun kalan Beycik sakinleri ilk defa böyle bir hizmet aldıklarını dile getirerek Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e teşekkürlerini iletti.
KAŞLI ÇOCUKLAR SAÇLARINI ÖRDÜRDÜ...
Mobil Kuaför Tırı’nın son durağı Kaş oldu. Ekipler Yayla Kılınçlı’da vatandaşlara hizmet verdi. Mobil kuaförde yaşlı bireyler ve çocukların saçları tıraş edildi. Kız çocukları ise saçlarını istedikleri şekilde ördürdü.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 74292
Ukrayna Ulusal Havacılık Üniversitesi (National Aviation University) Uluslararası İlişkiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yuriy Voloşkin ve beraberindeki heyet ALKÜ’ye ziyarette bulundu...
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan, Ukrayna Ulusal Havacılık Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Yuriy Voloşkin kabul etti. Üniversitenin Senato Toplantı Salonunda gerçekleşen ziyarete ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Karahasanoğlu, Gazipaşa Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Cengiz ve Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Ortamevzi, Uluslararası İlişkiler Ofisi Koordinatörü Doç. Dr. Derman Vatansever Bayramol ile Ukrayna Alanya Dayanışma Derneği Başkanı M. Kemal Kâhya ve dernek temsilcileri katıldı.
Ziyarette Rektör Kalan, ALKÜ’nün mevcut durumu ve projelerin hakkında bilgilendirme yapmasının ardından Ukrayna Ulusal Havacılık Üniversitesi arasında gerçekleştirilebilecek eğitim ve akademik alanındaki işbirlikleri konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu. Rektör Kalan, işbirlikleri konularında atılacak adımları değerlendirme fırsatı bulduklarını ifade ederek gidilecek yol haritası üzerinde görüş alışverişinde bulunulduğunu söyledi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Kalan, ziyaretinden dolayı Voloşkin ile dernek temsilcilerine teşekkür etti.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 224182
Hakkâri'de tatbikat esnasında kayalıklardan düşen bir asker ve Mersin'de askerleri taşıyan otobüsün devrildiği kazada yaralanan bir asker tedavi gördükleri hastanelerde şehit oldu...
Hakkari'de alarm tatbikatı sırasında kayalıklardan düşen ve ağır yaralanan bir asker ile Mersin'de 27 Temmuz'da meydana gelen trafik kazasında yaralanan er Cihat Şengil, tedavi gördüğü hastanede şehit oldu.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Hakkari’de ve tedavi gördüğü Mersin’de şehit olan iki askerle ilgili açıklama yaptı.
Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle: "Hakkari / Şemdinli bölgesindeki bir üs bölgemizde alarm tatbikatı uygulaması esnasında mevzide dengesini kaybederek kayalıklardan düşen ve ağır yaralanan bir kahraman silah arkadaşımız, derhal helikopterle hastaneye kaldırılmış ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 24 Ağustos 2020 tarihinde şehit olmuştur. Adli ve idari işlemler başlatılmıştır.
27 Temmuz 2020 tarihinde Manisa'dan Mersin/Taşucu Limanı'na (KKTC'ye gitmek üzere) giderken meydana gelen kazada yaralanan bir kahraman silah arkadaşımız, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 25 Ağustos 2020 tarihinde şehit olmuştur."
Mersin’in Mut ilçesinde 27 Temmuz’da meydana gelen trafik kazasında asker taşıyan otobüs devrilmiş, kazada iki otobüs şoförü hayatını kaybetmiş, dört askerimiz şehit olmuş ve 27 kişi de yaralanmıştı. Yaralanarak hastaneye kaldırılan askerlerden Eskişehirli Cihat Şengil, tedavi gördüğü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bu sabah şehit oldu.
Şehit Cihat Şengil'in baba ocağına ve evin bulunduğu sokağa Türk bayrakları asıldı. Şengil'in cenazesinin Eskişehir'e gönderilmesinin ardından yarın öğlen namazı sonrası düzenlenecek askeri törenle toprağa verileceği öğrenildi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 194804
Anavatan Partisi (ANAP) kurucularından Eski Konya Milletvekili ve o dönemin bakanlarından Abdullah Tenekeci Alanya daki evinde vefat etti...
Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle bir süredir Alanya Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altında olan Anavatan Partisi (ANAP) kurucularından, Eski Konya Milletvekili, Emekli General Abdullah Tenekeci 94 yaşında vefat etti.
Bir dönem Konya siyasetine damga vuran ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yakın mesai arkadaşlarından olan Tenekeci, ANAP kabinelerinde bakanlık da yapmıştı. Tenekeci, askerlik vazifesi döneminde Kıbrıs Hava Harekâtı Filo Komutanlığı ile NATO'da da görevlerde bulunmuştu.
Tenekeci'nin Konya'da Hacıfettah mezarlığında toprağa verileceği öğrenildi.
Abdullah Tenekeci kimdir?
1924 yılında Konya'nın Akören İlçesinde dünyaya geldi.
Kara Harp Okulu, Hava Harp Akademisi ve Yüksek Komuta Akademisinden mezun oldu. Jet Pilotluğu ve Öğretmenliği, Diyarbakır Filo Komutanlığı Subaylığı, Kıbrıs Hava Harekâtı Filo Komutanlığı, NATO (Shape) Karargâhı Subaylığı, Hava Harp Akademisi'nde Öğretmenlik, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Generalliği yaptı.
Anavatan Partisi Kurucu üyesi olan Tenekeci, TBMM'de 17. ve 18. dönem Konya Milletvekilliği, 45. ve 46. Hükümetlerde Devlet Bakanlığı, 45. Hükümette Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptı.
Abdullah Tenekeci, üç çocuk babasıydı.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 521680
Giresun ve ilçelerinde dün etkili olan şiddetli yağışlar sonrası yaşanan selde şehit sayısı 2'ye, vefat eden kişi sayısı ise 6'ya yükseldi...
Açıklama yapan İçişleri Bakanı Soylu, "Jandarma aracının sele kapılması sonucu kaybolan askerlerden birinin daha naaşına ulaşıldı" ifadesini kullandı.
Giresun’da dün etkili olan şiddetli yağmur, sel ve heyelanlara yol açtı. Sağanak nedeniyle Abdal Deresi ve Dereli ilçesindeki dereler taştı. Selin ağır hasara yol açtığı Dereli, nehre döndü; park halindeki araçlar, sel sularına kapılarak sürüklendi.
ERDOĞAN AÇIKLAMA YAPTI...
Taşkında Giresun-Dereli-Sivas yolu ulaşıma kapandı, sel sularının çekilmesiyle ilçe merkezi de sürüklenen taş ve ağaç yığınlarıyla doldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun’da sel felaketinde 5 kişinin hayatını kaybettiğini, 12 kayıp kişiye ulaşma çalışmalarının da sürdüğünü belirtti.
ŞEHİT VE VEFAT SAYISI ARTTI...
Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın ardından bölgeden bir acı haber daha geldi.
Tirebolu-Doğankent yolunda içinde 5 jandarma personelinin bulunduğu aracın menfezin çökmesi sonucu dün dereye düştüğü bölgede sabahtan bu yana yapılan arama çalışmaları neticesinde 2. jandarma görevlisinin de cansız bedeni bulundu.
Olay yerinden 4 km ileride dere yatağında bulunan jandarma uzman çavuşun kimliği ile ilgili bilgi verilmezken, kayıp 11 kişiyi arama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
SÜLEYMAN SOYLU’DAN AÇIKLAMA...
Giresun’un Tirebolu ilçesinde jandarma aracının sele kapılması sonucu kaybolan askerlerle ilgili bir acı haber daha geldi. İçişleri Bakanı Soylu, kaybolan askerlerden birinin daha naaşına ulaşıldığını açıkladı.
AFAD AÇIKLAMA YAPTI...
AFAD’ın Twitter hesabından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi;
*Giresun’da AFAD, Jandarma, Emniyet, Sahil Güvenlik, 112, DSİ, Belediye, İtfaiye, Karayolları, UMKE, Türk Kızılay, AKUT ve İHH personelinden oluşan 988 kişilik ekip ve 288 araç ile aralıksız devam eden müdahale çalışmalarında şu ana kadar 157 vatandaşımız kurtarılmıştır.
*Sel ve heyelan nedeniyle 70 köy ve 8 mahallede elektrik kesilmiş olup, ekiplerin yaptıkları çalışmalar sonucu 49 köye ve 4 mahalleye elektrik verilmiştir. Kalan 21 köy ve 4 mahalle için çalışmalarımız devam etmektedir.
*Bölgeye 9 milyon TL Acil Yardım Ödeneği gönderilmiş olup iyileştirme çalışmaları başlatılmıştır. Kayıp olan vatandaşlarımızı arama çalışmaları devam etmektedir.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 227261
Malatya'nın Pütürge ilçesinde, Richter ölçeğine göre 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kısa süren sarsıntıda can ya da mal kaybı olmadı...
AFAD--Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre bugün akşam saatlerinde merkez üssü Malatya'nın Pütürge ilçesinde 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Zeminden 11 kilometre derinlikte meydana gelen deprem, Malatya'nın yanı sıra çevre il ve ilçelerde de kısmen hissedildi. Kısa süren depremde, can ve mal kaybı yaşanmadığı öğrenildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü de depremin büyüklüğünü 4.0, merkez üssünü ise Pütürge ilçesine bağlı Başmezra Mahallesi olarak açıkladı.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 81771
Kullandığı traktörün devrilmesi sonucu altında kalan sürücü hayatını kaybetti...
Üzücü ölümlü kaza olayı Antalya Aksu ilçesi Murtuna Mahallesi 9059. Sokak'ta meydana geldi.
Alınan bilgiye göre, Mustafa Akman (52) serasını tadilat yaptırırken içerisinde kalan eski demirleri traktörüne yükledi. Serasının önündeki yoldan ara sokağa çıkmaya çalışan Akman'ın idaresindeki 07 NG 232 plakalı traktör kontrolden çıkıp devrildi.
Kazada traktörün altında kalan Mustafa Akman olay yerinde hayatını kaybetti.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 570380
AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, Giresun'un Dereli ilçesinde meydana gelen sel felaketinde 3 vatandaşın kaybolduğu bilgisinin olduğunu belirtti...
Giresun’da akşam saatlerinde başlayan sağanak yağmur nedeniyle bazı ilçelerde sel ve heyelan meydana geldi. Sel suları sokaklardaki araçları sürükledi. Meteoroloji 11. Bölge Müdürlüğü verilerine göre etkili olan sağanak yağışta metrekareye ortalama 52 kilogram yağış düştü. En fazla yağış ise metrekareye 82,7 kilogram ile Bulancak ilçesine ve 80,8 kilogram ile Yağlıdere ilçesine düştü. Öte yandan AKP Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, "Şu ana kadar 3 kişinin Dereli ilçesinde selde kaybolduğu yönünde bilgi geldi. konu araştırılıyor" dedi.
Giresun’da özellikle Piraziz ve Dereli ilçesinde etkili olan yağış nedeniyle cadde ve sokaklar sular altında kaldı.
Bazı yerlerde heyelanlar meydana gelirken yollar kapandı. Mahsur kalan vatandaşlar itfaiye ve AFAD ekiplerince kurtarıldı.
SEL SULARI ARAÇLARI SÜRÜKLEDİ...
Dereli ilçesinde Akkaya deresi taşarak sele neden oldu. İlçe merkezinde etkisini arttıran sel ATM'leri yerinden söktü.
Park halindeki araçları sürükledi. İlçede birçok ev ve iş yeri sular altında kaldı.
YAĞLIDERE VE BULANCAK’TA SEL İLE HEYELAN...
Yağlıdere’de akşam saatlerinde başlayan etkili sağanak, sel ve heyelana neden oldu. İlçe merkezinden geçen Yağlıdere Deresi’nin ve yan kollarının taşması sonucu yollar, göle dönerken araçlar güçlükle ilerledi.
Çanakçı ilçesi Karabörk-Kuşköy arası mevkindeki köy yolu yamaçtan kopan toprak nedeniyle kapandı. Kapalı köy yolu, ekiplerin iş makinesiyle çalışmaları sonucu ulaşıma açıldı.
CADDE VE YOLLAR GÖLE DÖNDÜ...
Öte yandan Dereli ilçesinde Akköy Deresi’nin taşması sonucu cadde ve yollar göle döndü. Park halindeki araçlar sürüklendi. Bölgeye AFAD ve belediye ekipleri sevk edildi. İlçede heyelan sonucu da Giresun-Dereli yolu ulaşıma kapandı.
80 KİLO YAĞIŞ DÜŞTÜ...
Meteoroloji 11. Bölge Müdürlüğü verilerine göre bugün Giresun'da etkili olan sağanak yağışta metrekareye ortalama 52 kilogram yağış düştü. En fazla yağış ise metrekareye 82,7 kilogram ile Bulancak ilçesine ve 80,8 kilogram ile Yağlıdere ilçesine düştü.
AKP’Lİ VEKİL: 3 KAYIP BİLGİSİ GELDİ...
Giresun'da bugün yoğun bir yağmur yağışı yaşandığını belirten Öztürk 3 kişinin Dereli ilçesinde kaybolduğu yönünde bilgi geldiğini ifade etti.
Öztürk, şunları söyledi:
* Yetkililerle sürekli görüşerek afet ile ilgili bilgi almaya çalışıyoruz. Valilikçe bir kriz masası oluşturuluyor.
* Şu ana kadar Yağlıdere ve Dereli ilçelerine taşan dereler nedeniyle sahilden ulaşım sağlanamıyor.
* Şu ana kadar 3 kişinin Dereli ilçesinde kayıp olduğu yönünde bilgi geldi. Konu araştırılıyor.
* Bölgedeki HES kapaklarının açıldığı yönünde gelen ihbarlar da var. Bunlarla ilgili DSİ yetkililerinden bilgi almaya çalışıyoruz.
* Giresun bir afetle karşı karşıya devletimiz milletimizin yanındadır.
KAYNAK:Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 576861
İBB, deprem riski altındaki İstanbul’da 1 yılda, 17 ilçede toplam 29 bin 323 konutun üretimine başladı...
Böylece İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1 yıl önce verdiği ‘20 bin konut üretileceği’ sözü de aşılmış oldu. Öte yandan deprem için 2019’da gerçekleşen bütçe rakamı, 2020’de 2,5 kat artırarak 341 milyon liraya çıkarıldı...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz eylül ayında, Deprem Seferberlik Eylem Planını açıklamış; 1 yıl içinde 20 bin bağımsız birimde dönüşümün başlayacağı sözünü vermişti. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı koordinasyonunda, belediye iştiraklerinden KİPTAŞ ve İmar AŞ ile ortak yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında, bu hedef aşılarak, 29 bin 323 bağımsız birimin üretim çalışmalarına başlandı. Böylece rakamlar, ‘İmamoğlu’nun 20 bin konut vaadini gerçekleştirmediği’ yönündeki iddiaların asılsız olduğunu gösterdi.
EYÜPSULTAN VE SULTANGAZİ'DE DÖNÜŞÜM, 2021'DE BAŞLAYACAK...
İBB tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, Sultangazi (Esentepe-Cebeci) ve Eyüpsultan(Akşemsettin-Çırçır) ilçelerinde 3 bin 67 bağımsız birimin üretilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sürdürülen çalışmalarda, Sultangazi'de 2020 yılı içerisinde mimari projelerin kabulü yapılacak ve ruhsat işlemleri tamamlanacak. Bunun üzerine 2021 yılı içerisinde inşaatın başlaması planlanıyor. Protokol imza süreçlerinin tamamlandığı Eyüpsultan ilçesinde de 2021 yılı içerisinde proje çalışmalarının tamamlanması ve inşaata başlanması öngörülüyor.Çalışmalar kapsamında, Kağıthane Gürsel Mahallesinde 511 adet, Kartal Karlıktepe Mahallesinde ise 530 adet bağımsız birim kentsel dönüşüm ile yenilenecek. Öte yandan, Bayrampaşa’da üretilen 2 bin 481 bağımsız birimin geçici kabulü yapıldı; uzlaşma protokolü 14 Şubat 2020 tarihinden itibaren devam ediyor.İBB iştiraklerinden KİPTAŞ, Silivri 4. Etap projesiyle bin 396 adet bağımsız birim üretilmesi çalışmasına devam ederken, İmar AŞ ise 14 ilçede 28 proje alanında 22 bin 904 bağımsız birim üretecek.
İBB DEPREM BÜTÇESİ 2,5 KAT ARTTI...
Öte yandan İBB, 2020 bütçesinde olası İstanbul depremine hazırlık çalışmalarında kullanacak tutarda iyileştirmeye gitti. Bütçede rakam 2,5 kat artırılarak 341 milyon liraya yükseltildi. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı, geliştirilen bütçeyle deprem çalışmalarında daha etkin yönetim imkanına kavuşmuş oldu.
2019’DA BÜTÇENİN YÜZDE 14,5’İ KULLANILDI...
Geçen yıl deprem harcamaları için İBB bütçesinden ayrılan payın önemli bölümü kullanılmadı. 2019’da İBB bütçe tasarısında Deprem Risk Yönetim ve Kentsel İyileştirme Harcamaları için 1 milyar 12 milyon lira ödenek ayrıldı. Yıl sonuna kadar, ayrılan ödeneğin yüzde 14,5’i kullanılarak sadece 147,7 milyon lira harcandı.Yine 2019’da, Deprem Risk Yönetim ve Kentsel İyileştirme Harcamalarında personel, sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi ile mal ve hizmet alım giderlerine ayrılan 83,1 milyon liralık kaynağın ise tamamı kullanıldı.Ekrem İmamoğlu yönetimi, 2020’de geçen yıl harcanan bütçeyi geliştirerek 341 milyon liraya yükseltti. Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı ile Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü, ayrılan bütçenin yüzde 55’i kullandı. Böylelikle bütçede öngörülen rakamın yarısından biraz fazlası kullanılmış oldu.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 377384
İBB, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile işbirliği kapsamında, teknik personeline yönelik seminer düzenledi. Seminerin açılış konuşmasını, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Akio Miyajima gerçekleştirdi. İmamoğlu, “Deprem riskinin azaltılması, tek bir kurumun yalnız başına üstlenebileceği ve başarabileceği bir süreç değildir; seferberlik sürecidir. Uluslararası partnerlerimiz arasında çok kıymetli bir yeri olan JICA’nın da deprem seferberliğinde daha önce de olduğu gibi, yine gerek eğitim, gerek teknik, gerekse finansal konularda yanımızda olacağını umuyor ve temenni ediyorum” derken, Büyükelçi Miyajima, konuşmasını, Türkçe olarak, “Dost, kara günde belli olur” atasözüyle bitirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile işbirliği kapsamında, İBB teknik personeline yönelik, “Japonya’nın Afetlere Dayanıklı Şehirler Oluşturmadaki Çabaları” konulu seminer düzenledi. 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 21. yıldönümü haftasında düzenlenen seminerin açılış konuşmalarını, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Akio Miyajima gerçekleştirdi. İlk konuşmayı yapan Büyükelçi Miyajima, sözlerine, “Bu hafta, 17 Ağustos 1999’da İzmit’te yaşanan büyük depremin 21’nci yıldönümüydü. Huzurunuzda, depremde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum” şeklinde başladı. Japonya ve Türkiye’nin iki deprem ülkesi olarak uzun yıllardır işbirliği ilişkileri geliştirdiklerini belirten Miyajima, gerçekleştirilen çalışmalardan örnekler verdi. İstanbul’un dünyanın en önemli kentlerinden biri olduğunun altını çizen Miyajima, şunları söyledi:
BÜYÜKELÇİ MİYAJİMA: ““DOST, KARA GÜNDE BELLİ OLUR”...
“Özellikle, 15 milyonu aşkın nüfusuyla İstanbul şehri Avrupa, Körfez ülkeleri, Afrika ve Asya’yı birbirine bağlayan önemli bir hat işlevi görmekte. Hem Türkiye hem de uluslararası anlamda ekonomik faaliyetlerin merkezi işlevi görmektedir. İstanbul’un afete hazırlanması, afet önleme faaliyetleri, sadece İstanbul’da yaşayanlar açısından değil, Japonya da dahil olmak üzere, tüm dünya açısından çok büyük önem arz etmektedir. Japonya; deprem, tsunmai, tayfun benzeri pek çok doğal afetle sürekli karşılaşmakta olup hem devlet bazında hem de yerel yönetimler bazında, afet önleme planları, afet zararlarının azaltılması gibi çalışmalarla faaliyetlerine devam etmektedir. Başta Tokyo, büyük bir deprem riski altındadır ve bu depreme yönelik çeşitli hazırlık faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.” Türkiye ve Japonya arasındaki karşılıklı yardımlaşmalardan tarihsel örnekler veren Miyajima, konuşmasını, Türkçe olarak, “Dost, kara günde belli olur” atasözüyle noktaladı.
İMAMOĞLU: “MEGA KENTLERİN DEPREM RİSKLERİNİN ORTAYA KONULMASI, ACİL BİR İHTİYAÇ HALİNE GELMİŞTİR”...
Büyükelçi Miyajima’nın ardından konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, “Öncelikle bu etkinliği düzenledikleri ve bizleri de davet ettikleri için Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’na, Sayın Büyükelçi nezdinde teşekkür etmek isterim” dedi. 17 Ağustos 1999 Marmara, 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinin insani ve ekonomik kayıplarıyla ilgili rakamlar paylaşan İmamoğlu, “Bu depremlerden edinilen acı deneyimler göstermiştir ki; yıkıcı deprem tehlikesi taşıyan mega kentlerin deprem tehlikelerinin ve risklerinin ortaya konulması, acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Tarihi deprem bilgileri ve güncel bilimsel veriler göstermektedir ki, İstanbul’umuzun deprem tehlikesinin ve risklerinin; bu konudaki güncel bilimsel analiz yöntemleri, mevcut üst yapı ve alt yapı envanter bilgileri gibi veri setleri kullanılarak ortaya konulması ve sonuçlarının, özellikle bütünleşik afet yönetimi sürecinde kullanılması, kent planlama çalışmalarında kullanılması, depreme karşı yapısal iyileştirme ve kentsel dönüşüm amacı ile önceliklendirmeler yapmak amacı ile kullanılması, deprem dirençli bir İstanbul için son derece önemlidir. 2005 yılında, yasal olarak İstanbul’un tamamından sorumlu hale gelen İBB, 2009 ve 2018’de, yukarıdaki amaca uygun olarak, İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminleri Çalışmalarını yapmış; ancak deprem riskinin azaltılması, riskli alanların ve binaların dönüştürülmesi çalışmaları göz ardı edilmiştir” diye konuştu.
İBB’NİN DEPREM ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER VERDİ...
Göreve geldiklerinden itibaren, kentin en önemli 3 meselesinden biri olarak gördükleri deprem sorununu sürekli gündemde tutmayı amaçladığını kaydeden İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu amaca uygun olarak, İBB’nin bütün imkanları ile deprem riskine dair bir bilinç oluşturmak ve farkındalık yaratmak için 14 Ekim 2019’da deprem seferberliğini ilan ettik. Çünkü, böylesine devasa bir sorun, ancak seferberlik yaklaşımı ile ele alınarak çözümlenebilir. Bu manada, görev süremiz boyunca, çözüme kavuşmamış sorunların çözümü ve deprem riskinin ortadan kaldırılması adına taşın altına elimizi koyacağımızı da ilan etmiş olduk.
Deprem Seferberlik Planı ile; ‘afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları, mevcut altyapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hale getirilmesi, sismik ve yer bilimleri araştırmaları, afet sonrası toplanma / barınma alanları irdelemeleri, afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme’ ana başlıklarında birçok çalışmaya yer verdik.”
“BÜTÜNLEŞİK AFET BİLGİ SİSTEMİNİN KURULUMUNA BAŞLADIK”...
“Bu çalışmalar kapsamında; İstanbul’daki riskli yapıları tespit etmek amacıyla Avcılar ve Silivri’de saha çalışmalarını başlattık. İstanbul’daki olası deprem kayıplarını tüm ilçeler ve mahalleler için raporladık ve şeffaf bir şekilde yayınladık. Olası bir depremde ihtiyaç duyacağımız yeraltı su kaynaklarımızı araştırdık, haritalarını ürettik. Deprem erken uyarı ve acil müdahale sistemi entegrasyonunu başlattık. 859 toplanma alanı ve 1017 açık geçici barınma alanı, 2662 kapalı geçici barınma alanını tespit ederek yayınladık. İstanbul’un iki yakasında deprem parklarımızı tanıttık, ilan ettiğimiz toplanma ve geçici barınma alanları ile 39 ilçemiz için deprem parklarını oluşturmaya devam ediyoruz. Afet Eğitim Merkezi’mizin ilki için proje çalışmalarına başladık. ‘Afet Gönüllüleri’ projemiz kapsamında kuracağımız birim ile İstanbul’un 971 mahallesinde çalışmalar yapılması için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. İstanbul’un birçok noktasında afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmalarına ve uzlaşma görüşmelerine; Bütünleşik Afet Bilgi sisteminin kurulumuna başladık.”
“ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI İLE GÖRÜŞMELERİMİZİ SÜRDÜRMEKTEYİZ”...
“Deprem riskinin azaltılması tek bir kurumun yalnız başına üstlenebileceği ve başarabileceği bir süreç değildir” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Dolayısıyla seferberliğin, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile toplumun tüm katmanlarının katılım sağlayacağı bir ortamda hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bütün bu amaçlarla İstanbul Deprem Konseyi ile siyaset üstü bir işleyişe sahip olması gereken, ilgili tüm paydaşların katılımını sağlayacak, çalışmaların bilimsel süzgeçten geçirerek hayata geçmesini mümkün kılacak bir yapı kurgulayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmelerimizi sürdürmekteyiz. Bu vesileyle uluslararası partnerlerimiz arasında çok kıymetli bir yeri olan JICA’nın da deprem seferberliğinde daha önce de olduğu gibi, yine gerek eğitim, gerek teknik, gerekse finansal konularda yanımızda olacağını umuyor ve temenni ediyorum. Bu toplantı vesilesiyle Sayın. Prof. Dr. Itsuki Nakabayashi’ye teşekkürlerimi iletiyor, tecrübelerinden yararlanmak ve çalışmalarımıza katkı sağlamasını temenni ediyorum. Bütün katılımcılara tekrar teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.”
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 933262
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz'deki sondajda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin keşfedildiğini belirterek, "Yani bu ilk kuyuda bulunan rezerv, çok daha zengin bir kaynağın bir parçasıdır. İnşallah devamı da en kısa sürede gelecek." dedi...
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlediği toplantıda kamuoyunun merakla beklediği "müjdeye" ilişkin yaptığı açıklamada, bugün ülke bakımından tarihi öneme sahip bir müjdeyi paylaşmak üzere bir araya geldiklerini söyledi.
Türkiye tarihindeki en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de yaptı...
Karadeniz'deki doğal gaz keşfi enerjide dışa bağımlılığı azaltacak...
Enerjinin, kalkınmanın temel unsuru olmanın yanında milli bağımsızlığın gerçek anlamda tesisinde de çok büyük öneme sahip olduğunu belirten Erdoğan, "Ülkelerin ortaya koydukları vizyonların hayata geçebilmesi, enerji sektöründeki istikrarla orantılıdır. Dünyada son bir asırdır yaşanan hiç bir karmaşa, savaş, kaos, çatışma, çekişme yoktur ki gerisinde öyle veya böyle enerji hesabı yatmasın. Petrol ve doğalgaz sahalarının kontrolü ve güvenliği için yeri geldiğinde milyonlarca insanın canının hiçe sayıldığı vahşi bir düzen kurulmuştur. Bir damla petrolü, oluk oluk akan insan kanından daha değerli gören bu gayri insani düzen hala hükümranlığını sürdürmektedir." diye konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlediği toplantıda kamuoyunun merakla beklediği "müjdeye" ilişkin yaptığı açıklamada, bugün ülke bakımından tarihi öneme sahip bir müjdeyi paylaşmak üzere bir araya geldiklerini söyledi.
"Artık bu alanda en üst lige çıkmış bir Türkiye var"...
Erdoğan, Doğu Akdeniz'de oynanan onca oyunun gerisinde de enerji kaynaklarının paylaşımı kavgası olduğuna işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hamdolsun biz önceliğimizi asla değiştirmedik, hep önce insan dedik. Hep önce insan, dostluk kardeşlik dedik. Hep önce mazlumlar ve mağdurlar dedik. Hep önce hak, hukuk, adalet dedik. İnsanlık bizde, petrol onlarda kalmış olabilir. İşte Rabbim bize bambaşka bir yerde hem de görülmedik zenginlikte bir kapı açtı. Yarın benzer kapılar başka yerlerde de önümüze açılacaktır. Çünkü artık bu alanda en üst lige çıkmış bir Türkiye var. Bugünlere elbette kolay gelmedik. Ülkemizde çok uzun yıllar boyunca petrol ve doğalgaz arama çalışmaları genellikle kiralama usulü ile yapıldı. Hele derin deniz sondajlarında tamamen dışa bağımlıydık. Yüzlerce milyon dolarlık arama faaliyetleri sonunda elimize 3-5 sayfalık rapor dışında hiç bir şey geçmedi. Kimsenin günahını almıyoruz, belki de gerçekten aradılar. Ama bulamadılar. Ama sonuçta biz, artık bu şekilde yürüyemeyeceğimizi gördük."
"Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için bu başarıya ulaştık"
Bu tür çalışmaların öyle kiralama veya benzeri yöntemlerle değil, doğrudan milli kuruluşlar aracılığıyla yürütülmesini kararlaştırdıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemizin milli enerji ve maden politikasını 2017 senesinde yeni baştan belirledik. O dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olan Berat Albayrak ile ardından gelen Fatih Dönmez kardeşimiz ekipleriyle birlikte bu politikayı titizlikle ve kararlılıkla uyguladılar. Bu çerçevede derin deniz sondajlarını bizzat yapmanın arayışlarına girdik. Ardı ardına 3 sondaj gemisini, ülkemiz derin deniz arama filosuna kattık. Bugünkü sevinci bize yaşatan Fatih'in yanında, Yavuz ve Kanuni sondaj gemilerimizle bu alanda dünyanın en önde gelen ülkeleri arasına dahil olduk.
Ayrıca Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerimizle bu filoyu güçlendirdik. Mülkiyetleri ülkemize ait olan 3 sondaj ve 2 sismik araştırma gemimiz tamamen kendi ekipmanlarımız ve kendi personelimiz ile çalışmalarını yürütüyor. Dünya fiyatlarının hayli altında maliyetle ülkemize kazandırdığımız gemilerimizle yaptığımız sondajların birim maliyeti de oldukça düşüktür. Sondaj ve sismik araştırma çalışmalarımızda en küçük bir dışa bağımlılığımız söz konusu değildir. Zaten öyle bir durum olsa bize nefes bile aldırmayacakları ortadadır. Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için bu başarıya ulaştık."
320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sevincini milletle birlikte yaşamak istediği müjdeyi, "Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz, 20 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Tuna-1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmiş durumda." sözleriyle paylaştı.
Fatih sondaj gemisini Boğaz'dan uğurladığı günü hatırladığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O uğurlayışımızla birlikte hamd olsun neticeye de keşfe de ulaşmış. İstanbul'un fethinin yıl dönümünde Karadeniz'e uğurladığımız Fatih sondaj gemimiz ismine layık bir başarıyla hepimizi gururlandırdı. Allah'a hamd olsun. Daha önce 'Tuna-1' diye adlandırılan bu alanı 'Sakarya Gaz Sahası' olarak isimlendirdiğimiz bu alanda, gereken tüm test, analiz ve mühendislik çalışmaları tamamlandı. Kuyudan elde edilen veriler aynı bölgede yeni doğalgaz keşiflerinin kuvvetle muhtemel olduğuna işaret ediyor. Yani bu ilk kuyuda bulunan rezerv, çok daha zengin bir kaynağın sadece bir parçasıdır. İnşallah devamı da en kısa sürede gelecek. Rabb'imize bize ve milletimize bugünleri gösterdiği için hamd ediyoruz."
"Ülkenin enerji meselesini kökten çözmekte kararlıyız." vurgusu yapan Erdoğan, Türkiye'nin yıllarca bunun sancısını sıkıntısını çeken, bedelini ödeyen bir ülke olduğunu ifade etti.
Cari açığın en büyük sebebinin de hep enerji olduğunu, yerli ve yenilenebilir kaynaklara verdikleri önem sayesinde bu konuda nispi bir denge sağlansa da hala enerjide ciddi bir ithalatçı durumunda olunduğunu anlatan Erdoğan, "Cari açığımızın ana sebebi bu değil mi, bu. Denizlerde ve karada daha çok arama yapıp neticeye ulaşarak, enerjide net ihracatçı konumuna gelene kadar bize durmak, dinlenmek yok." diye konuştu.
"Tüm alanlarda en güçlü şekilde varlığımızı göstermekte kararlıyız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan konvansiyonel enerji kaynaklarına yoğunlaşırken, diğer yandan elektrikli motor başta olmak üzere geleceğin teknolojilerine de yatırımları sürdüreceklerinin altını çizerek, "Her kaynağın diğerinin tamamlayıcısı olduğunu unutmadan, tüm alanlarda en güçlü şekilde varlığımızı göstermekte kararlıyız. Türkiye artık hiçbir alanda birilerinin gölgesine sığınma ihtiyacı duymadan kendi ayakları üzerinde durabilecek güce, iradeye ve kaynağa sahiptir. Kimsenin hakkına gözümüzü dikmeden ama kimseye de hakkımızı yedirmeden hedeflerimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
"Yunanistan başta olmak üzere, bu mesele, karşımıza dikilenlerin hepsi de haklı olduğumuzu gayet iyi biliyor." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Özellikle Avrupa Birliği (AB), Yunanistan'ı şımartıp üzerimize salarken, sergilediği çifte standart sebebiyle bir kez daha kendi ilkelerine ihanet ettiğini, birliği ayakta tutan değerleri yıprattığını görmelidir. Ortada dolaşan ve hiçbir geçerliliği olmayan saçma sapan haritaların yarın öbür gün en büyük zararı AB'ye vereceği unutulmamalıdır. Sırf Türkiye'ye zararı dokunuyor diye kendi müktesebatına aykırı işlere alet olmak Yunanistan'ı kurtarmaz. Ama AB'nin zaten sorunlu olan itibarını iyice düşürür. Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını, gerektiğinde bedel ödeme ve ödetme azmini görmek istemeyenler sahada da masada da cevaplarını alacaklardır. "
"Milletimizin refahı için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz"
Erdoğan, "Sakarya Gaz Sahası'ndaki keşiften sonra artık önümüzde çok daha aydınlık bir yol olduğuna inanıyoruz. Bugün gelecek nesillere önemli bir miras bırakacağız. Milletimizin refahı için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Bir kez daha doğal gaz rezervi keşfimizin ve arkasından gelecek yeni keşiflerin ülkemize, milletimize, bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. Buradan elde edeceğimiz gelirin milletimize, umudunu bize bağlamış tüm dostlarımıza ve insanlığa hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Ülkemize ve milletimize bu sevinci yaşatan kurumlarımızın tüm mensuplarını, sahada çalışan personelimizi, süreçte emeği ve katkısı olan herkesi tebrik ediyorum. Özellikle bu sürece öncülük eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarımız Berat Albayrak ve Fatih Dönmez'e bir kez daha ekipleriyle beraber teşekkürlerimi sunuyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Biz petrolde doğal gazda varız diyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyunun merakla beklediği müjdeyi verdikten sonra Fatih Sondaj Gemisi'ne canlı olarak bağlanarak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'den araştırmalarla ilgili bilgi aldı.
Emeği geçen herkese teşekkür eden Erdoğan, "Her arayan bulamaz ama bulanlar unutmayalım ki arayanlardır" dedi.
Şu an itibariyle 9 derin deniz sondajının tamamlandığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kararlılıkla bunlar devam edecek. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi öyle ülkelerle çalıştık ki bunlar marka isimlerdi. BP'den Shell'e kadar. 100-150 arama yapıp, netice alamayıp, ondan sonra dönüp gittiler. Bunlar bizden bir kuruş para almadılar, bütün harcama kendilerinden. Yani bu iş öyle çok rahat değil ama bu işin kaderinde bu var. Biz şu an kendi gemilerimizle gerek sismik araştırmayı gerek sondaj çalışmalarını yaptığımız için maliyetleri ciddi manada düşürmüş vaziyetteyiz ve bu şekilde de yolumuza devam ediyoruz. Tabi bütün temennimiz 2023'e kadar kararlılıkla bu çalışmayı sürdürüp, neticeyi almak. Tüm ekibi dün de Ankara'da dinledim, bize verdikleri umutlar 2023 için bizim de geleceğimize ciddi anlamda bir perspektif tuttu. Arkadaşlarımıza şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Kanuni de devreye girdikten sonra Karadeniz'de sadece Fatih ile değil Kanuni ile de yola devam edilecek. Belki yeri gelecek Doğu Akdeniz'deki çalışmalarımızda farklı adımlar atacağız, çalışmalar yapacağız. Yani biz petrolde, doğal gazda varız diyeceğiz. Onun için de günümüz hayırlı olsun diyorum. Tekrar gerek Berat gerek Fatih Beye gerek Türkiye Petrolleri'nin tüm yöneticilerine bakan yardımcılarına şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
Toplantıda, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile diğer yetkililer hazır bulundu.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar ve AA
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 670172
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 5’nci Bölgesel İstihdam Ofisi’ni Büyükçekmece’de açtı. Mega projeyi; üretmek, emekçiyi desteklemek, insana dokunmak, insan odaklı iş yapmak, günümüzün dünyasında insana hizmet eden işler üretmek sözleriyle özetleyen İmamoğlu, “Mega proje, uçmadığınız havalimanına para ödemek değildir. Geçmediğiniz köprüye para ödemek, hiç değildir. Mega proje; bir şehri alabora edecek, anlamsız, fütursuz, hiçbir şekilde insana dokunmayan, hatta bu şehrin geçmişten gelen değerlerini ve geleceğe dair umutlarını yok eden proje demek değildir. Mega proje; işe, aşa, insana, emeğe saygı gösteren ve çözüm üreten işlerdir” dedi...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “Bölgesel İstihdam Ofisleri”nin 5’incisini; Küçükçekmece, Şişli, Kartal ve Sancaktepe’nin ardından Büyükçekmece’de açtı. Büyükçekmece İstihdam Ofisi’nin açılışı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışta İmamoğlu’na, CHP İstanbul milletvekili Turan Aydoğan, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve İBB üst yönetimi eşlik etti. Çok sayıda vatandaş, açılışı, sosyal mesafe kuralları gereği uzaktan izledi. Açılış için düzenlene törende ilk konuşmaları, sırasıyla, İSPER A.Ş. Genel Müdürü Ayşe Banu Saraçlar ve Hasan Akgün gerçekleştirdi.
“DEVLETİN KURUMLARIYLA DAYANIŞMAYA HAZIR VE AMADEYİZ”
Törenin açılış konuşmasını yapan İmamoğlu, İBB olarak amacımız, ülke yönetimine destek vermek olduğunu vurguladı. Bir ülkenin, kurumlarının kol kola, omuz omuza olmasıyla ayağa kalkabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, “İşsizlik, deprem konusunda, şehrin can alıcı problemleri hususunda, gerçekten en büyük dayanışmaya, en büyük kol kola yürüyüşüne, devletimizin her kurumuyla hazır olduğumuzu; hatta emre amade olduğumuzu daha önce olduğu gibi, yine ifade ediyorum. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
“KANAL İSTANBUL’UN KARŞISINDA 16 MİLYON ADINA DİMDİK DURACAĞIZ”
Daha önce açtıkları 4 istihdam ofisinde, ortalama 6-7 aylık çalışmayla, 6 bini aşkın kişiye iş imkanı yarattıklarını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
“Devletimizin ve kurumlarımızın yanında olacağız. Ancak, eğer bu şehre bir ihanet varsa, eğer bu şehre bir kötülük yapılmak isteniyorsa, bu şehrin hayatı alabora edilmek isteniyorsa, doğası yok edilmek isteniyorsa, şehircilik adına hiçbir anlamı olmayan, yarınlardaki nesillerin büyük bir beddua edeceği bir nesil olmak istiyorsak, böylesi vahim bir projenin, adına ben proje de demiyorum, Kanal İstanbul’un karşısında da 16 milyon adına dimdik duracağız.
Üretmek, emekçiyi desteklemek, insana dokunmak, insan odaklı iş yapmak, günümüzün dünyasında insana hizmet eden işler üretmek; işte onlardır ‘mega proje’. Mega proje, uçmadığınız havalimanına para ödemek değildir. Geçmediğiniz köprüye para ödemek, hiç değildir. Mega proje; bir şehri alabora edecek, anlamsız, fütursuz, hiçbir şekilde insana dokunmayan, hatta bu şehrin geçmişten gelen değerlerini ve geleceğe dair umutlarını yok eden proje demek değildir. Mega proje; işe, aşa, insana, emeğe saygı gösteren ve çözüm üreten işlerdir.”
“GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUZ”
Günümüzde 4 gençten birinin işsiz olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Dünyada belki de genç nüfusunda bu kadar yoğun işsizliği yaşayan bir toplum yok. Yüzde 25 fire veriyorsunuz şu anda. Okuttuğumuz, okuttuğumuzu düşündüğümüz her 3 gençten birinin ne yazık ki, mesleği konusunda yeterli donanımı yok. Hangi işe gireceği konusunda rehberlik alıp, kendini yönlendireceği bir ortam yok. Halbuki bizim gençlerimiz; zekidir, çeviktir, karakterlidir. Biz gençlerimize güveniyoruz. Gençler, kurduğu hayalleri yerine getireceği ortamlar ister, ekosistem ister. O ortamlarda ürettiği işlerle dünyaya örnek olmak ister. Bu manada biz, özellikle bu tür gençlerimizi hayata hazırlama noktasında ama bölgesel istihdam ofislerimiz ama İSMEK'te uygulayacağımız eğitim programlarıyla çok etkin bir modeli hayata geçirdik. Bunu büyüteceğiz. Korkuyor ve üzülüyoruz ki; hem gidiyorlar hem gidecekler endişesi var. Nedir o, iyi eğitim almış gençlerimizin hayallerini yurtdışına taşıması. Böylesi cennet bir vatanın, böylesi güzel bir ülkenin yurtdışına gönderecek tek bir genci tel bir pırıl pırıl beyni olmamalıdır” şeklinde konuştu.
“PARTİZANLIĞI İSTANBUL’UN 39 İLÇESİNDEN SÖKÜP ATMAYA GELDİK”
“Birileri işsizlikten kaçıp başka gündemle toplumu oyalamaya devam etsinler. Biz, onların yarattığı işsizlikle yüzleşip, çare üretip, o insanların yaralarına merhem gönüllerine umut olmaya devam edeceğiz” diyen İmamoğlu, istihdam ofisleriyle ilgili, “Yaklaşık 2 bin 500 firmayla irtibat kuruldu. Bunun sayısının artmasını istiyoruz. İrtibat kurulan iş gücü sayısı, 50 bini aşmaya doğru gidiyor. Bunun da sayısının artması, bu anlamdaki motivasyonumuzun yüksek olması gerektiğini özellikle ifade ediyorum” bilgilerini paylaştı. Ofislerin sayısını artırmak amacında olduklarını kaydeden İmamoğlu, “Biz, İstanbul gibi bir kentte yoksulluğu değil, zenginliği konuşmak zorundayız. Biz, İstanbul gibi bir kentte işsizliği değil, Türkiye'nin her yerine iş imkanı yayan bir şehir motivasyonu yaymalıyız. İstanbul'un böyle bir sorumluluğu vardır. Yani İstanbul eğer bugün bu durumdaysa eğer, yoksullukla çırpınıyorsa işte o bugüne kadar ki hem Türkiye'nin hem de İstanbul'un yönetim sorununun sonucudur. Ama biz bunu buradan tersine çevireceğiz. İnşallah hem şehrimiz hem ülkemiz bu anlamda, özellikle ekonomik anlamda değerli bir süreci inşallah başaracaktır. Hep birlikte bu süreci tersine çevireceğiz. Biz, partizanlığı sadece Büyükşehir binasından söküp atmaya değil; İstanbul’un 39 ilçesinden de söküp atmaya geldik” diye konuştu.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 206293
7 ayda 5 milyon liraya yakın kamu zararı önlendi...
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Yapı Malzemeleri Laboratuvarı’nda yapılan denetim ve kontroller sonucu yaklaşık 4 milyon 986 bin liralık kamu zararının önüne geçildi.
Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü tarafından kurulan ve 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden ALDAŞ tarafından işletilmeye başlanan Yapı Malzemeleri Laboratuvarı, kamu zararlarının önüne geçiyor. 7 aylık sürede yapılan deneylerde yatırımlarda kullanılacak bazı içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu borularının kalite standartlarını karşılamadığı tespit edildi. Standartları sağlamayan kalitesiz içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu borularının üretici firmaya iadeleri yapılarak kullanılması engellendi. Bu sayede yaklaşık 4 milyon 986 bin liralık kamu zararının önüne geçildi.
4 MİLYON 500 BİN TL’YE MAL OLDU...
Laboratuvar beton, zemin, agrega ve termoplastik malzemeler olmak üzere 4 ana bölümden oluşuyor. 4 milyon 500 bin TL'ye mal olan tesis 845 metrekare kapalı, 200 metrekare yarı açık olmak üzere toplamda 1045 metrekarelik deney alanına sahip. Laboratuvar deney kapasitesiyle bölgenin en büyük ve en kapsamlı laboratuvarı olma özelliği taşıyor.
DENEYLER ULUSLARARASI STANDARLARA GÖRE YAPILIYOR...
Yapı Malzemesi Laboratuvarında, ASAT’ın uzman personeli görev yapıyor. Tesiste, alt yapı (içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu vb.) ve üst yapı (hafif raylı sistem, arıtma tesisleri, köprülü kavşaklar vb) yatırımlarda kullanılan beton, çelik, parke, bordür, rögar kapağı, hdpe boru, koruge boru ve beton boru gibi malzemelerin uluslararası standartların kabul kriterlerine göre deneyleri gerçekleştiriliyor.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 449629
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'ndeki 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirip, sadece İstanbul depremi değil, Türkiye'deki birçok ilde 7.6'ya varan depremlerin olabileceği uyarısını yaparak, bir an önce deprem master planlarının hazırlanması gerektiğini söyledi.
17 Ağustos 1999 depreminin 21'inci yılında, beklenen büyük İstanbul depremi yeniden gündeme geldi. 81 ilde büyük depremlerin olabileceği konusunda uyarılarda bulunan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bugün sabah Yunanistan'da Ege Denizi'nde gerçekleşen 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Prof. Dr. Sözbilir, Ege Denizi'nde bulunan ve 5-6 büyüklüğünde depremler üreten Helenik dalma-batma zonundan bahsederek, büyüklüğü 7'yi aşarsa, Türkiye'nin batı ve güney kıyılarında tsunami tehlikesi olabileceği konusunda uyardı. Sözbilir, "Helenik dalma-batma zonu üzerinde sürekli 5-6 büyüklüğünde depremler oluyor. Fakat önemli olan fayın üretebileceği en büyük depreme ulaşılmaması. Çünkü 8 büyüklüğüne yakın bir deprem üretme potansiyeline sahip. Maksimum düzeye erişirse, batı ve güney kıyılarımızda tsunamiye yol açabilir. Bu tür depremler İzmir'de çok fazla bir etkiye sahip olmaz, sadece hissedebiliriz. Deprem büyüklüğü 7'yi aşarsa, İzmir'de belli bir zamandan sonra tsunami tehlikesi yaşanabilir. Yaptığımız tsunami modellemelerinde, Girit taraflarında gerçekleşen 7-7 buçuk büyüklüğünde deprem olduğunda, İzmir'e yaklaşık 1.5 saat sonra tsunami gelebilir" dedi.
"İSTANBUL DIŞINDAKİ BİRÇOK İLİMİZDE 7.6'YA VARAN DEPREMLER OLABİLİR"...
Gölcük'te 17 Ağustos 1999'da gerçekleşen depremin ardından İstanbul'da çok fazla çalışma yapıldığını aktaran Prof. Dr. Sözbilir, "1999 depreminden sonra özellikle İstanbul'da çok fazla çalışma yapıldı. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında birçok bina yeniden yapıldı. Fakat bu yeterli düzeyde değil. 2020 yılında yapılan deprem senaryosunda yaklaşık yüzde 30'lara varan bir yıkımdan bahsedilebiliyor. Can ve mal kayıpları hala yüksek durumda değerlendirilebilir. Yaklaşık 10 yıl içinde 7.2 ile 7.5 arasında büyüklüğe varan bir deprem bekleniyor. Sadece İstanbul'daki depremi beklemek çok doğru değil. İstanbul dışındaki birçok ilimizde 7.5 ve 7.6'ya varan birçok deprem olabilir. Özellikle Adıyaman, Kahramanmaraş, Antakya, Bingöl, Erzurum, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Muğla taraflarında depremler gerçekleşebilir. Türkiye çapında bir deprem seferberliği yapmak gerekiyor. Uygulamaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Özellikle 81 ilimizde deprem master planlarına öncelik verilmeli. Her il bazında il afet risk azaltma planları konusunda çalışma yapmamız lazım. Örneğin, İzmir'deki Gülbahçe fayı 7 büyüklüğünde bir deprem ürettiğinde İzmir'de ne olur? Bu sorunun cevabını önce bilgisayar ortamında modellemek ve daha sonra iyileştirme çalışmaları yapmak gerekiyor. Bu çalışmalara hız verilmeli" diye konuştu.
'DEPREM MASTER PLANLARINA BÜTÇE AYIRILMALI'
Prof. Dr. Sözbilir, şöyle devam etti:
"Deprem master planları için belli bir bütçe gerekiyor. İl bazında 10 milyon TL gerekiyor. 81 ili düşünürsek de toplamda 100 milyon civarında bütçe gerekiyor. Son zamanlarda bazı futbol kulüpleri için bir günde 50 bin TL toplandı. Bir hafta içinde Türkiye'nin depreme hazırlık anlamındaki deprem master planları için bütçe oluşturacak bir para toplanabilir. Bunu devlet eliyle, bütün üniversitelerdeki bilim insanlarıyla birlikte yürüterek 4-5 yıl içinde Türkiye depreme hazırlıklı bir ülke haline gelebilir. Her il bazında 'hangi fay, ne zaman deprem üretecek, nasıl hasar verecek?' sorularının cevaplarını bilip buna göre önlem almak çok önemli. Türkiye'de daha çok deprem olduktan sonra afet yönetimi konusunda iyi bir durumdayız. Önemli olan depremden önce depreme hazırlıklı olmak. Bu çalışmalar yapılırsa Türkiye 2023'te depreme karşı dirençli bir ülke haline gelebilir" dedi.
Alanya Güneşi Haber merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 209751
Alanya Hüseyin Girenes Fen Lisesi öğrencisi Ece Alara Bayır, kanser tedavisi sırasında saçları dökülenlere 'Saçım Saçın Olsun' projesiyle destek verdi...
Kanser Savaşçıları Derneği tarafından 'Saçım Saçın Olsun' kampanyasına bir destek de Alanya’dan geldi.
Alanya Hüseyin Girenes Fen Lisesi 12. Sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Ece Alara Bayır kuaföre giderek kampanya için 2 yıldır uzattığı saçlarını kestirdi. Yaptığı davranışla takdir toplayan Bayır, herkesi 'Saçım Saçın Olsun' projesine katılmaya davet etti.
“BİRİNE UMUT OLDUĞUMU HİSSETTİM”...
Ece, “Saçlarım belirli bir boyuta ulaşmıştı, uzundu. Haberlerde ‘Saçım saçın olsun’ kampanyasını gördüm. Annem de beni bu süreçte destekledi. ‘Saçların uzun, biraz daha uzat, sonra kestirelim’ dedi. Bu şekilde bir destek olmak istedim. Çünkü herkesin bir sorumluluğu olması lazım. Herkesin birbirinin hayatına bir etkisi olması gerekiyor. Saçlarım benim için önemsiz bir şeydi ama başkası için çok büyük anlamlar ifade edebilir. 2 yıl uzattım. Şu an saçlarımı gönderdim ulaştım. Birine bu desteği vermek, birine umut olduğumu hissettirdi. Ufak bile olsa bir kişinin hayatına etkim oldu. Umarım herkes bu tarz bir sorumluluk alır. Bu cidden bizim için çok önemsiz ama onlar öyle bir süreçten çıktıktan sonra en ufak şey bile etkili olur. Onu düşündüm, empati kurdum. Hayatımızda en büyük eksikliğin empati kurmak olduğunu düşünüyorum” dedi.Ece Alara Bayır ayrıca yazdığı anlamlı notta ise, “Senin için uzatıp kestirdiğim bu saçlarım umarım ki sana şans ve sağlık getirecek. Bu zorlu yolda sana ve bütün kanser savaşçılarına sağlık diliyorum. Dualarım sizinle. Saçım saçın olsun. Sevgilerimle” ifadelerini kullandı.
“ECE ÇOK DUYARLI BİR ÇOCUK”...
Annesi Serpil Bayır ise kızının bu davranışı hakkında, “Bu süreç uzun zamandır kanserle savaşanlar derneğinin yaptığı bir sosyal sorumluluk projesi. Biz de haberlerde gördük. Ece ile konuştuk ve karar verdik. Ece zaten bu tarz şeylere çok duyarlı bir çocuk. Beraberce ben de onu destekledim. 2 yıl o saçları taşımasına yardımcı oldum. Sonrasında birlikte gittik, kestirdik, paketledik ve gönderdik. Bakımı konusunda oldukça zorlandık. Çünkü 50 santimetreyi bulmuştu. Normalde en az 30 cm olması lazım ama biz daha uzun olsun istedik. Çünkü çok kısa bir peruk olmasın diye düşündük” ifadelerini kullandı.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 469224
İstanbul’da kentin her iki yakası, ilk deprem parklarına kavuşuyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla 17 Ağustos’ta Ataşehir Deniz Gezmiş ve Topkapı’da deprem parkları kente kazandırılıyor. Açılış töreni saat 18.00’de Ataşehir Deniz Gezmiş Deprem Parkı’nda gerçekleştirilecek. İmamoğlu’nun vaadi olan deprem parkları zamanla kent geneline yayılacak. İBB’nin depreme karşı önlemleri, parklarla sınırlı değil. Büyük Marmara Depremi’nin 21. yılında kentsel dönüşümden afet eylem planlarına pek çok alanda adımlar atıldı. Uzman görüşleri, çalıştay ve proje yarışmaları ile deprem seferberliğinin yol haritası çizildi...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 17 Ağustos’ta kentin Asya ve Avrupa yakalarındaki Ataşehir Deniz Gezmiş ve Topkapı deprem parklarını açacak. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, vaatleri arasında yer alan parkların açılışına bizzat katılacak. Açılış töreni, saat 18.00’de Ataşehir Deniz Gezmiş Deprem Parkı’nda gerçekleşecek. Ataşehir’deki parkın kapasitesi 500-700; Topkapı’dakinin ise 5 bin kişi. Proje, zamanla kent genelinde belirlenen diğer alanlara da yayılacak.Deprem parkları, afet öncesi eğitim ve kültür merkezi, afet sonrası ise park içi mobilyaları, çadır ve yemek dağıtım alanları ile geçici barınma alanı işlevi görecek.
TOPLAM 21 MİLYON KİŞİLİK KAPASİTE
Deprem parklarının yer seçimi, bilimsel ölçütlere göre yapılıyor. Uzmanların da katılımıyla belirlenen ölçütlere göre 39 ilçede toplam 32 milyon metrekare büyüklüğünde 21 milyon kişi kapasiteli 859 toplanma alanı saptandı. Toplam bin 17 açık,2 bin 662 kapalı geçici barınma alanı belirlendi. Yer seçiminde açık alan büyüklüğünün en az 10 bin metrekare olmasına dikkat edildi. Alanlar, afet sonrasında yurttaşların kısa ya da orta vadeli barınmasını sağlayacak, kurtarma çalışmalarını destekleyecek şekilde planladı.
DEPREM SEFERBERLİK PLANI HAZIRLANDI
Ancak, İBB’nin depreme karşı aldığı önlemler, parklarla sınırlı değil. İlk olarak İBB, Başkan İmamoğlu’nun talimatıyla 2019 yılında Deprem Seferberlik Planı’nı oluşturdu. Tüm çalışmaların temelin oluşturan plan, Kasım ayında tüm ilçe belediyeleri ile paylaşıldı. Plan, şu 5 madde üzerine kuruldu:
– Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları
– Mevcut altyapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hale getirilmesi
– Sismik ve yer bilimleri çalışmaları
– Afet sonrası toplanma / Barınma alanları
– Afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme
Hazırlanan çalışma, şeffaf ve katılımcı yerel yönetim anlayışına kamuoyuyla da çevrimiçi olarak paylaşıldı: https://depremzemin.ibb.istanbul/deprem-seferberlik-plani/
OLASI DEPREM KAYIP TAHMİNLERİ İLÇE KİTAPÇIKLARI YAZILDI
“İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” kapsamınsa ilçelere özel analizler ve haritalar yapıldı. Kentin 39 ilçesi için “ Olası Deprem Kayıp Tahmini Kitapçıkları” yazıldı. Kitapçıklar, sayısal ortamda ilgililere sunuldu: https://depremzemin.ibb.istanbul/guncelcalismalarimiz/#olasi-deprem-kayip-tahmnler-le-ktapiklari
İSTANBUL TSUNAMİ EYLEM PLANI
İstanbul’un Marmara kıyılarında bulunan limanlar, marinalar, metro girişleri, tüp geçit, sahil yolu, kent parkları, tarihi ve turistik mekanlar gibi kritik yapı ve noktaların maruz kalacağı tsunami etkilerinin saptanması için bşr eylem planı yapıldı. İstanbul Tsunami Eylem Planı çalışmasının sonuçları, her bir ilçe için ayrı ayrı hazırlanan kitapçıklarda değerlendirildi: https://depremzemin.ibb.istanbul/guncelcalismalarimiz/#stanbul-tsunam-eylem-plani
https://depremzemin.ibb.istanbul/guncelcalismalarimiz/#le-tsunam-blg-ktapiklari
HEYELAN FARKINDALIK KİTAPLARI
İstanbul, 14 bölgeye ayrıldı. Her bölge için Heyelan Farkındalık kitapları yazıldı: https://depremzemin.ibb.istanbul/guncelcalismalarimiz/#le-heyelan-farkindalik-ktapiklari
YERALTI SUYU HARİTASI ÇIKARILDI
Deprem sonrasında içilebilir suyun yetersiz kalması durumunda, geçici toplanma ve barınma alanlarında kullanılmak üzere, kentin yeraltı su ortamları haritası çıkarıldı: https://depremzemin.ibb.istanbul/guncelcalismalarimiz/#stanbul-l-hdrojeolojk-ortamlarin-tespt
WEB TABANLI BİLGİ ALTYAPISININ OLUŞTURULMASI
İstanbul genelinde, tüm vatandaşların afet farkındalığının artırılması ve bilinç düzeyinin en üst seviyeye çıkarılması amacıyla Web tabanlı bilgi altyapısı oluşturuldu. Web sitesi Ocak 2020 tarihinde aktif hale getirildi: https://depremzemin.ibb.istanbul/
DEPREM ÇALYIŞTAYI DÜZENLENDİ
“İstanbul Deprem Çalıştayı” 2-3 Aralık 2019 tarihinde yerli ve yabancı bin 243 akademisyen ve uzmanın katılımıyla düzenlendi. Çalıştaya kitapçığı, Türkiye genelindeki 2 bin 343 birimle paylaşıldı.
DEPREM HACKATHONU YAPILDI
Olası bir deprem anında ve sonrasındaki iletişim sorunlarını çözmek amacıyla, İBB, Türkiye Bilişim Vakfı, Başlangıç Noktası, İTÜ Yapay Zeka Merkezi, Zemin İstanbul ve Kodluyoruz işbirliği ile 28-31 Mayıs 2020 tarihlerinde çevrimiçi bir yarışma düzenlendi. Bu yarışmaya seçilen takımlar, 84 saat boyuncamakine öğrenmesi, yapay zeka, büyük veri, blockchain, nesnelerin interneti gibi yeni teknolojileri kullanarak inovatif çözümler geliştirdi. Üretilen tüm projeler, geliştirici takımlar ile işbirliği halinde değerlendiriliyor. Projelerin sonuç ürüne dönüşmesi için çalışmalar sürüyor.
Ayrıca, bir üst kurul olarak deprem konseyinin kuruluş çalışmalarında sona gelindi. Afet Eğitim Merkezi’nin projesi yapıldı. Her mahalleye afet fönüllüleri ekibi kurulması için harekete geçildi. Kentsel dönüşüm masası kuruldu. İstanbul genelinde yapı tespit çalışmaları başlatıldı.
TÜM BOYUTLARI İLE OLASI İSTANBUL DEPREMİ
Ayrıca, 17 Ağustos 2020 Pazartesi günü saat 21.00’de gerçekleştirilecek “Tüm Boyutları ile Olası İstanbul Depremi” panelinde de alanında uzman isimler, her yönüyle İstanbul depremini konuşacak. Kandilli Rasathanesi’nden Doç. Dr. Eren Uçkan, İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdür Yardımcısı Dr. Emin Yahya Menteşe, Geoteknik Deprem Mühendisi, Jacobs Deprem Mühendisliği Teknik Grubu Eş Başkanı Dr. Menzer Pehlivan, ve GEA Arama Kurtarma Genel Koordinatörü Umut Dinçşahin’in katılacağı semineri İstanbul Gönüllüleri’nden Maksude Atabay yönetecek.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 360126
Kadın giyiminde ve tesettürde kaliteli,şık ve kendine özgün tasarımları ile iddialı bir şekilde sektöre giriş yapan MANILA Alanya şubesini açtı...
Alanya Otogar sahil yolu 210/ A da hizmete başlayan MANILA Kadın giyim mağazasının açılışına, Alanya'nın giyimde şıklık yarışında ki hanımları büyük ilgi gösterdi.
Açılışa Mağazanın tanıtım yüzü; Ümmügülsüm Elkhatroushı ve firma ortakları ev sahipliği yaptı.
MANILA Mağazaları yetkilileri yaptıkları açıklamada:
Manila ailesi olarak, ölçülü giyim tarzı, yüksek kalite hedefi, cool tasarım dili, konforu ve özgün tarzları ile 2018 ‘de sektöre giriş yapmış bulunmaktayız. Eşsiz ustalıkla hazırlanmış ürünlerimizi, şıklığı ön planda tutarak kadınların özgüveni ile buluşturmayı hedeflemekteyiz.
Ülkemizin zengin motiflerinden yola çıkarak, Muhafazakar tekstil tasarım anlayışının değişen algısı ve yüksek konfor ihtiyacını bir araya getirerek, yaratıcı ve değerlerimize bağlı kalarak, şıklığı kadınlarımız ile buluşturuyoruz.
Bir kıyafetten çok daha fazlasını sunmak amacı ile başlayan hikayemiz, bugün sizlerle buluşan koleksiyonlarımız eşliğinde, moda anlayışını güncelliyor ve konforun, kendini yeniden keşfeden kadınlarla buluşmasının mutluluğunu yaşıyoruz.
Manila Ailesi olarak iki senelik yolculuğumuza 4 Mağaza sığdırdık.
İlk mağazamızı 2018 Mayıs Zerujport,
2. Mağazamız 2019 Ağustos Diyarbakır Forum AVM,
3. Mağazamız Şubat 2020 Mardin AVM,
4.Mağazamızı Ağustos 2020 ‘de Alanya’da açmanın gururunu yaşıyoruz.
Yeniliklerle dolu , 2020-2021 Koleksiyonumuzu görmek için hepinizi mağazalarımıza ve online platformlarımıza bekliyoruz…"diyerek Tesettür giyimde iddialı olduklarını ve tüm hanımları kaliteye davet ettiklerini belittiler.
Manila ile ritmi yakala.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 377839
İstanbul Alibeyköy'de trafikte tartıştığı kadın sürücüyü darp eden ve aracına zarar veren saldırgan tutuklandı. Saldırıya uğrayan diş doktoru Sena Koçak yaşadıklarını gözyaşları içinde gazetecilere anlattı...
İstanbul Alibeyköy'de bir kadın trafikte tartıştığı kişinin saldırısına uğradı.
Olay, akşam saatlerinde yaşandı. Emre E. isimli zanlı henüz bilinmeyen bir nedenle trafikte tartıştığı diş doktoru Sena Koçak'a küfrederek saldırdı.
Saldırgan kadının kullandığı otomobilin ön camını da kırdı. Sena Koçak ise olayı cep telefonu ile saniye saniye kaydetti.
Öte yandan, görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından tepki yağdı. Emre E'nin bu görüntülerinin sosyal medyada yer alması ve mağdurun şikayeti üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
SOSYAL MEDYADAN TEPKİ...
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, saldırganın gözaltına alındığını duyurdu. Yerlikaya paylaşımında, "Trafikte yol verme tartışması nedeniyle Sena kardeşimize saldıran şahıs gözaltına alınmıştır. Beni derinden üzen bu olayı kınıyorum. Hep birlikte takipçisi olacağız..." ifadelerini kullandı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli Emre E., emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.
Adliye girişinde gazetecilerin, "Neden arabaya saldırdınız?" sorusuna şüpheli, "Dosyada hepsi var." yanıtını verdi.
YAŞADIKLARINI GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI...
Saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulunan diş doktoru Sena Koçak, gazetecilere yaşadıklarını anlattı:
"Sinyalimi vererek geçiş yaptığım sırada korna çalıp küfür etmeye başladı. Durarak kendimi savundum, küfür edemeyeceğini söyledim. O sırada yanıma kadar gelip daha fazla küfür etti. Araçta bulunan kadınlar da aynı şekilde bana küfür etti. Küfür ederken bir taraftan da tehditlerde bulundu. Aracından inerek üzerime doğru yürüdü. Sol koluma darbe aldım. Başımın sağ bölgesine şiddetli bir darbe aldım. Eşarbım çıkarıldı. Orada savunmasızdım, kimse durduramadı. Arabanın üzerine çıkıp tepinmeye başladı. En ağır cezayı almasını istiyorum ki bir daha bu tür davranışlarda bulunamasın."
Koçak'ın uğradığı saldırıyı anlatırken zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
TUTUKLANDI...
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Alibeyköy'de trafikte tartıştığı kişiye saldıran Emre Etyemez'İn tutuklandığını duyurdu.
Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirilen ve savcılık ifadesi sonrasında nöbetçi hakimliğe sevk edilen Emre E'nin tutuklanmasına karar verildi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 271678
AESOB Başkanı Adlıhan Dere,
“Okulların Açılmaması Durumunda Kantinci, Servisçi, Kırtasiyeci, Formacı ve Olumsuz Etkilenen Esnaflarımıza Destek Sağlanmalı”
AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Koronavirüs nedeniyle okulların Mart ayından beri kapalı olması ve 2020/2021 Eğitim-Öğretim Yılı’nda yüz yüze eğitimin 21 Eylül tarihine ertelenmesi nedeniyle kantinci ve servisçi esnafı başta olmak üzere kırtasiyeci, okul formacı, fotoğrafçı vb. esnaf ve sanatkarların zor günler geçirdiğini aktardı.
Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında bir çok esnafın olumsuz etkilendiğini belirten AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kantinci ve servisçi esnafının okulların kapalı olması nedeniyle 6 aydır evlerine ekmek götüremediklerini vurguladı. Yüz yüze eğitimin ertelenmesiyle hem çocukların okuldan uzaklaştığını hem de esnafın ekonomik çıkmaza girdiğini söyleyen AESOB Başkanı Adlıhan Dere, “Okulların Mart ayından bu yana kapalı olması nedeniyle kantinci ve servisçi esnafımız oldukça zor günler geçiriyor. Bir şekilde okulların açılması lazım. Okullar açılmazsa hem çocuklarımız okuldan uzaklaşıyor, eğitimleri olumsuz etkileniyor hem de esnafımız büyük mağduriyet yaşıyor. Evlatlarımız yaz sezonunda bizlerle beraber sahile, otele, plaja, tatile gitti. Her türlü dezenfekte işlemleri gerçekleştirilmiş ve hijyen önlemleri alınmış okullar buralardan daha güvenli bir ortam sunuyor. Ayrıca kantinci ve servisçi esnafımıza acil destek sağlanmalı. Bu durumda, 6 aydır iş yapamayan esnafımız için yeni ekonomik paket hazırlanmalı. Okulların kapalı olması nedeniyle 6 aydır çalışamayan kantinci ve servisçi esnafımıza da kısa çalışma ödeneği verilmeli. Devlet bankaları tarafından esnafımıza faizsiz ve bir yıl geri ödemesiz kredi paketleri sunulmalı. Kantinci ve servisçi esnafımızın sorunlarının çözümü için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Bakanlarımızdan ve tüm hükümet yetkililerinden destek bekliyoruz.” dedi.
“Esnafımız borcunu ödeyemez duruma geldi”
Borçlarını ödemek zorunda olan kantinci ve servisçi esnafının 6 aydır bir kuruş gelir elde edemediğini aktaran AESOB Başkanı Adlıhan Dere, “Mart ayından bu yana bir kuruş geliri olmayan kantinci ve servisçi esnafımız ev kirasını, elektrik, su faturasını ve diğer borçlarını ödeyemez duruma geldi. Esnaflarımızın okullarına yönelik yaptığı iş bağlantıları ve bunların karşılığında imzaladıkları çekleri, senetleri var. Okullar açılacak diye borçlanan esnaf sayımız çok fazla. Yine SSK ödemeleri Kasım ayında geliyor. Esnafın kullanmadığı kredi kalmadı, kredi kartları şişti. Esnaf açısından içinde bulunduğumuz durum çok ciddi. Hep birlikte bu sorunları çözmemiz lazım. Vatandaşlarımız da mutlaka belirtilen kurallara uymalı. Maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen kuralları mutlaka uyulması gereken tedbirlerdir. Eğer
tedbirlere uymazsak Pandemi sürecini daha da uzatacağız. Açıklanan tedbirlere hep beraber uyalım ve bu virüsün sosyal hayatımıza ve ekonomimize daha fazla zarar vermesini engelleyelim.” dedi.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 319631
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde zırhlı polis aracının devrilmesi sonucu şehit olan özel harekat polisi Adnan Kısar'ın (52) Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde oturan ailesine acı haber verildi...
Şehit polis memuru Adnan Kısar'ın Döşemealtı ilçesi Bahçeyaka Mahallesi 657 Sokak'taki Kardelen Sitesi'nde oturan ailesine acı habe, ulaştı. Şehidin evi ve bulunduğu sokak, Türk bayraklarıyla donatıldı.
Acı haberi alan şehidin yakınları ve ailenin komşuları da taziye için eve geldi.
Evli ve 2 çocuk babası olan şehit polis memuru Adnan Kısar'ın cenazesinin Kaş'ın Kınık Mahallesi'nde toprağa verilmesinin planlandığı belirtildi.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 394235
İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine orman yangınları ile ilgili genelge göndererek ormanlık alanlar ve civarında ateş yakılmaması talimatını verdi...
İçişleri Bakanlığı 81 il Valiliğine 'Ormanlık alanlarda ateş yakılmaması' konulu genelge gönderdi.
Genelgede, doğal zenginliklerin başında gelen ormanların korunması amacıyla daha önce mevsimsel veya insani faktörlere dayalı olarak orman yangınlarının artabileceği değerlendirilerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla valiliklerin talimatlandırıldığı hatırlatıldı.
8 MADDEDE YENİ KURALLAR...
1- Genelge i̇le vali̇ ve kaymakamların başkanlığında “orman yangınları i̇le mücadele komi̇syonu” aci̇len toplanacak.
2 -Komi̇syon tarafından, i̇l/i̇lçe sinirlari i̇çeri̇si̇ndeki̇ ormanlık alanların ci̇varında yer alan özel mülki̇yete konu arazi̇lerde dâhi̇l olmak üzere mangal/semaver/ateş yakılabilecek yerler i̇le yasak olan yerler, en geç 15 Ağustos’a kadar beli̇rlenerek hari̇talandırılacak ve halka i̇lan edi̇lecek.
3 - Orman alanları i̇çeri̇si̇nde yetki̇li̇ kurumlarca beli̇rlenmi̇ş tesci̇lli̇ pi̇kni̇k ve mesi̇re alanları hari̇ç yerlerde mangal/semaver/ateş yakılmasına müsaade edi̇lmeyecek, avcı ve çobanların ateş yakması önlenecek.
4 - Ormanlık alanlarda önceden beli̇rlenerek i̇lan edi̇len kamp yerleri̇ hari̇ç olmak üzere 31 eki̇m tari̇hi̇ne kadar mangal/semaver/ateş yakılmasina saat 20.00’dan sonra müsaade edi̇lmeyecek.
5 - Başta ormanlık alanların ci̇varındaki̇ yerler olmak üzere, anız veya bi̇tki̇ örtüsü yakılmasına kesi̇nli̇kle i̇zi̇n veri̇lmeyecek.
6 - Ormanlık alanlara yakin olan yerlerdeki̇ düğün ve benzeri̇ organi̇zasyonlarda orman yangınına neden olabi̇lecek havai̇ fi̇şek, di̇lek balonu gi̇bi̇ yanıcı madde kullanılmasına i̇zi̇n veri̇lmeyecek.
7 -Yüksek ri̇sk barındıran ormanlık alanlara gi̇ri̇şler, mülki̇ i̇dare ami̇rleri̇nce beli̇rli̇ bi̇r süreyi̇ kapsayacak şeki̇lde kısıtlanabilecek.
8 - Mangal/semaver/ateş yakılmasına müsaade edi̇len pi̇kni̇k ve mesi̇re alanlarının gi̇ri̇şleri̇nde uyulması gereken kurallara i̇li̇şki̇n el i̇lanı veya broşür dağıtılacak, anons vb. araçlarla vatandaşların konuya i̇li̇şki̇n duyarlılığı artırılacak.
İçişlerinin yayımladığı genelge şu şekilde;
Genelgede, doğal zenginliklerin başında gelen ormanların korunması amacıyla daha önce mevsimsel veya insani faktörlere dayalı olarak orman yangınlarının artabileceği değerlendirilerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla valiliklerin talimatlandırıldığı hatırlatıldı.
Genelgede, özellikle yaz mevsimi ve tatil sezonu olması sebebiyle vatandaşların yoğun bir şekilde mangal, semaver veya ocak yaktıkları, bu durumun da hava sıcaklığının yüksekliği ve kuru ot/çalılık miktarının artmasına bağlı olarak orman yangınlarında artışa neden olduğu ifade edildi.
Artan orman yangınları ile birlikte daha önceki tedbirlere ilave yeni tedbirler alındığı belirtilen genelgede, alınan tedbirler şu şekilde sıralandı.
ACİL TOPLANTIYA KİMLER KATILACAK?
Bu kapsamda, Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Söndürülmesinde Görevlilerin Görecekleri İşler Hakkında Yönetmeliğinin 32 maddesinde; il ve ilçelerde vali ve kaymakamların başkanlığında orman işletme müdürü/bölge şefi, emniyet müdürü, jandarma komutanından müteşekkil “Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu”nun, vali ve kaymakamların başkanlığında yönetmelikte belirtilen üyelerinin yanı sıra ilgili belediye ve il özel idaresi temsilcileri ile ihtiyaç duyulan diğer kurum ve kuruluş (meslek odaları vb.) temsilcilerinin katılımıyla acilen toplanması sağlanacak.
EN GEÇ 15 AĞUSTOS 2020 TARİHİNE KADAR BELİRLENECEK
Bu komisyon tarafından, il/ilçe sınırları içerisindeki ormanlık alanların civarında yer alan ve yakınlığı nedeniyle orman yangınlarına neden olabilecek (özel mülkiyete konu araziler de dâhil) yerler için mangal/semaver/ateş yakılabilecek yerlerin ve yasak olan yerlerin, Orman Kanununun 76 ncı maddesinin (d) bendi göz önünde bulundurularak en geç 15 Ağustos 2020 tarihine kadar belirlenerek, haritalandırılacak. Komisyonlarca bu yönde karar alınarak kamuoyuna ilan edilecek.
Ormanlık alanlarda yetkili kurumlarca belirlenmiş olan mangal/semaver/ateş yakılabilecek mesire yerleri ile tabiat parklarının, Valilik ve Kaymakamlıklarca mutad vasıtalarla en geniş şekilde vatandaşlarımıza duyurulması sağlanacak.
ORMAN ALANLARINDA YASAK FAALİYETLER
Orman Kanununun 76’ncı maddesinde yer alan “Ormanlarda izin verilen ve ocak yeri olarak belirlenen yerler dışında ateş yakmak yasaktır” hükmü uyarınca, orman alanları içerisinde (yetkili kurumlarca belirlenmiş tescilli piknik ve mesire alanları hariç) mangal/semaver/ateş yakılmasına müsaade edilmeyecek, avcı ve çobanların ateş yakması önlenecek.
Ormanlık alanlar ile ormanlık alanların civarında izin verilen yerlerde (ormanlık alanlarda önceden belirlenerek ilan edilen kamp yerleri hariç) 31.10.2020 tarihine kadar mangal/semaver/ateş yakılmasına saat 20.00’dan sonra müsaade edilmeyecek.
Başta ormanlık alanların civarındaki yerler olmak üzere, anız veya bitki örtüsü (bağ ve bahçe artığı ot, dal vb.) yakılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek.
Ormanlık alanlara yakın olan yerlerdeki düğün ve benzeri organizasyonlarda orman yangınına neden olabilecek havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı madde kullanılmasına izin verilmeyecek.
Yüksek risk barındıran ormanlık alanlara girişlerin, mülki idare amirlerince ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, belirli bir süreyi/dönemi kapsayacak şekilde kısıtlanabilecek.
BİLGİLENDİRİCİ MAHİYETTEKI EL İLANI VEYA BROŞÜR DAĞITILACAK
Mangal/semaver/ateş yakılmasına müsaade edilen piknik ve mesire alanlarına girişte uyulması gereken kurallara ilişkin bilgilendirici mahiyetteki el ilanı veya broşür dağıtılacak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait billboardlarda kullanılacak görseller, anonslar vb. araçlarla vatandaşların konuya ilişkin duyarlılığı artırılacak.
Genel kolluk kuvvetleri ile orman muhafaza memurları başta olmak üzere zabıta, özel güvenlik gibi görevlilerce düzenli şekilde yürütülecek devriyelerle genelgede belirtilen hususlar kontrol edilecek ve gerekli uyarılar vatandaşlara yapılacak.
UYMAYANLARA CEZA VERİLECEK
Yapılacak denetimlerde tespit edilen aykırılıklar karşısında ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda gerekli adli ve idari işlemler yapılacak.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 208916
AFAD'ın aktardığı son dakika bilgisine göre, Bitlis'in Hizan ilçesinde saat bu akşam saatlerin de 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 4.7 olarak kayıtlara geçti.
HABER:Sariye KAYATURAN
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 59992
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr.Yekta Saraç’ı ziyaret etti...
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ile Başkan Vekili Prof. Dr. Rahmi Er’i makamında ziyaret ederek, ALKÜ ile ilgili konularda istişarelerde bulundu. ALKÜ’nün geleceği ile önemli konuların konuşulduğu görüşmede Rektör Kalan, Üniversitenin mevcut durumu ile gerçekleştirilmesi düşünülen projeler hakkında YÖK Başkanı Saraç’a bilgiler verdi.
Rektör Kalan, üniversite bünyesinde yeni birimlerin kurulması yönündeki taleplerini ülke ve bölge ihtiyaçlarını dikkate alarak, ALKÜ için düşünülen yeni hedef ve projeleri YÖK Başkanı Saraç’a ilettiğini kaydetti.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç da imkânlar doğrultusunda destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.
HABER:Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 209243
Avrupa Sismoloji Merkezi'nin verilerine göre Türkiye'nin doğusunda 5,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem Malatya, Adıyaman, Diyarbakır ve çevresindeki illerde de hissedildi. Depremin şiddetini Kandilli 5,7 AFAD ise 5,2 olarak ölçtü. Bölgeden herhangi bir can kaybı ya da yaralanma bilgisi gelmezken, Taşköy Muhtarının verdiği bilgiye göre yıkılan toprak evler mevcut.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 203592
Mersin'in Mut ilçesinde askerleri taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre dört asker şehit oldu...
İki sürücü hayatını kaybetti.
Sabah saatlerinde meydana gelen kazada ilk olarak beş askerin şehit olduğu bilgisi, valilik tarafından yayımlanan ikinci bir açıklamayla dört olarak düzeltilirken, iki otobüs şoförünün de hayatını kaybettiği belirtildi.
Mersin Mut'ta askerleri taşıyan otobüsün şarampole devrilmesi sonucu 4 asker şehit oldu, 2 şoför hayatını kaybetti, 27 asker de yaralandı.
Kaza sonrası Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile birlikte bölgeye giderek incelemelerde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ilk bilgilere göre kazanın fren arızası nedeniyle meydana geldiğini söyledi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 269639
Gerçek Hayat dergisinde yer alan “Şimdi değilse ne zaman, sen değilsen kim? Hilafet için toparlanın” ifadeleri hakkında Ankara Barosu tarafından suç duyurusunda bulunuldu...
Ayasofya’nın açılmasının ardından tartışmalara neden olan ifadeler kullanan Gerçek Hayat isimli dergi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Suç duyurusu içeriğinde Abdurrahman Dilipak ve derginin Genel Yayın Yönetmeni Kemal Özer de yer aldı.
Ankara Barosu’nun suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği bu gerçekliğe rağmen “hilafet” çağrısında bulunmak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya dönük isyan çağrısıdır.
*Baromuzca en temel değerlerimize yapılan bu saldırının sorumlularına, vatandaşı oldukları ülkenin temel niteliklerini, o ülkenin anayasası ve kanunları ile hatırlatmak için suç duyurusunda bulunulduğunu kamuoyuna saygı ile arz ederiz.
*İmtiyaz sahibi Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı A.Ş. olan ve Genel Yayın Yönetmenliğini Kemal ÖZER'in yapmakta olduğu Gerçek Hayat dergisinin 27 Temmuz-2 Ağustos tarihlerini kapsayan 1031. Sayısının kapağında “Şimdi değilse ne zaman, sen değilsen kim? Hilafet için toparlanın” ifadelerine yer verildiği hususu, Abdurrahman DİLİPAK'ın 26.07.2020 tarihinde Twitter üzerinden söz konusu dergi kapağını paylaşmasıyla öğrenilmiştir.
*Anayasa'nın 4. maddesi uyarınca Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
*Dolayısıyla şüpheliler tarafından yapılan hilafet çağrısının hukuk içerisinde, silahsız ve barışçıl yollarla gerçekleşmesinin mümkün olmadığı değerlendirildiğinde, şüphelilerin eyleminin Anayasa'nın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez hükümleri karşısında silahlı isyana tahrik niteliğinde olduğu açıktır.
*Gerçek Hayat dergisinin yayınlanacak olan kapağında yapılan hilafet çağrısının demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik niteliğinde bir çağrı olduğu; ayrımcılığa davet edilerek halkın bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa ve Anayasa'nın değiştirilemez ve değiştirilmesi kabul edilemez hükümlerine aykırı davranmaya tahrik edildiği görülmektedir.
*1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun avukatlığın mahiyeti başlıklı 1. maddesi uyarınca avukatlık bir kamu hizmetidir. Avukatlık Kanunu 76. maddesinde Baroların Kuruluş Ve Niteliklerine ilişkin düzenlemeye göre “Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.” Anayasa'ya, demokratik, laik ve sosyal hukuk Devleti ilkelerine aykırı eylemler karşısında Baroların hukukun üstünlüğünü koruma ödevleri kapsamında adli ve idari girişimlerde bulunma hak ve yetkisi bulunmaktadır.
*Yukarında detaylı açıklandığı üzere şüpheliler, Twitter üzerinden yapmış oldukları paylaşımlarla Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve kanunlara uymamaya tahrik suçlarını işlemiş olup, Gerçek Hayat dergisinin şikayete konu sayısının yayınlanması halinde şüphelilerin yanında yayın sorumluları hakkında da gerekli soruşturmanın yürütülerek cezalandırılmalarını talep zorunluluğu doğmuştur.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 70604
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 15.42'de Girit Adası'nın güney doğusu açıklarında 4 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi.
Deniz yüzeyinin 5,74 kilometre derinliğindeki depremin merkez üssünün Muğla'nın Datça ilçesine 263 kilometre mesafede olduğu belirlendi.
HABER: Mertcan YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 219678
Hakkari’den acı haber: 2 askerimiz şehit oldu...
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki bir üs bölgesine teröristlerce düzenlenen saldırıda iki askerin şehit olduğunu açıkladı.
Bakanlık, bölgede tespit edilen hedeflerin yoğun şekilde ateş altına alındığını duyurdu. Terör saldırısında Piyade Sözleşmeli Onbaşı Emre Büyükyıldırım ve Piyade Sözleşmeli Er Mustafa Ahmet Demir'in şehit olduğu öğrenildi.
MSB’nin açıklaması şu şekilde:
* Çukurca / Hakkâri'de 20 Temmuz 2020 tarihinde bir üs bölgemize teröristlerce uzak mesafeden yapılan füze atışı neticesinde iki kahraman silah arkadaşımız yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.
* Bölgede tespit edilen hedefler derhal ATAK helikopterlerimiz, SİHA'larımız ve ateş destek vasıtalarımız ile yoğun şekilde ateş altına alınmıştır.
* Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.
BAKAN AKAR’DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, şehitlerimiz için başsağlığı mesajı yayınladı.
Bakan Akar, mesajında şu ifadeleri kullandı:
* Silah arkadaşlarımız, 20 Temmuz 2020 tarihinde Hakkari/Çukurca’daki bir üs bölgemize teröristlerce uzak mesafeden yapılan füze atışı sonucu şehit olmuşlardır.
* Kahraman şehitlerimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 419842
TÜİK'in açıkladığı işsizlik rakamlarını sert sözlerle eleştiren Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu "Korona sürecinde hepimizin yaşayarak gördüğünün, hissettiğinin aksine ülkemizde işsizlik düşüyor. Ne diyelim? Böyle iktidara böyle TÜİK" dedi.
Medyada yolsuzluk ve israf haberlerinin yayınlanmadığını iddia eden Davutoğlu "Bu Türkiye’de artık yolsuzluğun yaşanmamasından kaynaklanmıyor. Yolsuzluk ve israfın ahtapotun kolları gibi sistemin her tarafını kaplamasından kaynaklanıyor. İktidar, bir yolsuzluk tuğlasının ortaya çıkması halinde, iktidar duvarının yıkılmasından korkuyor" diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, haftalık değerlendirme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Medyanotu'nun aktardıklarına göre, iktidara sert sözlerle yüklenen Davutoğlu "Bugün medyada hiçbir yolsuzluk veya israf haberi yer almıyor. Bu Türkiye’de artık yolsuzluğun yaşanmamasından kaynaklanmıyor. Yolsuzluk ve israfın ahtapotun kolları gibi sistemin her tarafını kaplamasından kaynaklanıyor. İktidar, bir yolsuzluk tuğlasının ortaya çıkması halinde, iktidar duvarının yıkılmasından korkuyor" ifadelerini kullandı.
Parti heyetlerinden gelen raporlar ışığında vatandaşların, kendilerinden 4 temel talebi olduğunu belirten Davutoğlu, şunları sıraladı: "Korku iklimini yenin, Ekonomik darboğazı aşın, Adaleti tesis edin, Temiz siyaseti getirin."
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Yeni genel merkezini 26 Temmuz’da açıyoruz. Böylece geçici olarak kullandığımız Beysukent'teki genel merkezimizden Mustafa Kemal Mahallesi, ikibin yüzyirmiyedinci Cadde Numara 8’deki kalıcı genel merkezimize taşınacağız. Açılış sosyal mesafe kuralların uyularak gerçekleştireceğiz. Ayrıca dijital ortamda illerimize bağlanacağız. Hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Geçen hafta Giresun ve Düzce il başkanlarımızın atanmasıyla teşkilatlandığımız il sayısı 65’e ulaştı. Her geçen gün yeni ilçe teşkilatlarımızın oluşmasıyla ilçe sayımız 300’ü, gerçekleştirdiğimiz ilçe kongrelerimiz 70'i aştı. Ben de arkadaşlarımla birlikte geçtiğimiz hafta sonu Ankara Yenimahalle, Konya Meram ve Karatay kongrelerine katıldım. Ayrıca Cihanbeyli ilçe binamızın açılışını gerçekleştirdik.
"SEÇİME KENDİ GÜCÜMÜZLE KATILABİLMEK İÇİN ÇABA HARCIYORUZ"
Bu hafta içinde 25 Temmuz Cumartesi günü Batman il kongremiz ile birlikte il kongrelerimiz de başlatmış olacağız. Işık doğudan yükselir diyerek arkadaşlarımızla birlikte 25 Temmuz Batman ve 28 Temmuz Ardahan il kongrelerimize katılacağız. Ağustos ayında kongre seferberliği ilan ederek her hafta ülkemizin her bir köşesinde kongrelerimize devam edeceğiz. Hedefimiz inşallah Eylül ayı içinde Büyük Kongremizi gerçekleştirmektir. Her zaman söylediğimiz gibi olabilecek her seçime kendi gücümüzle katılabilmek için her türlü çabayı gösteriyoruz.
Siyaset alanda halkla birlikte ve halkın içinde yapılır. Ankara’nın bürokratik koridorlarına ya da İstanbul’un fildişi kulelerine sıkışan siyaset halktan ve halkın vicdanından kopar. Siyaset Anadolu’nun bozkır toprağının kokusunu, Dicle ve Fırat’ın bereket suyunu, Karadeniz’in çoşkun dalgalarının sesini, Trakya’nın yeşil ovalarının tatlı esintisini, Ege ve Akdeniz’in engin ufkunun derinliğini hissedenlerin gönlünde yer ettiği, çileli ellerinde şekillendiği zaman millete mal olur. Bu bilinçle geçtiğimiz iki hafta içinde parti yönetim kurulu üyelerimiz ve kurucularımızdan oluşan heyetlerimiz vatan toprağının her bir köşesine gittiler, halkımızla kucaklaştılar, teşkilatlarımızın heyecanını paylaştılar."
"BÖYLE İKTİDAR BÖYLE TÜİK!"
"TÜİK’in geçtiğimiz hafta yayınladığı yüzde 12,8’lik işsizlik oranına bakınca, Korona sürecinde hepimizin yaşayarak gördüğünün, hissettiğinin aksine ülkemizde işsizlik düşüyor. Ne diyelim? Böyle iktidara böyle TÜİK. Yahu Allah aşkına kahvede, evlerde, mahallelerde, çarşıda, pazarda tek gündem maddesi işsizlik. Sağır sultan duydu ama TÜİK duymamış. Çünkü bu iktidar geçinemeyenden koptu, ay sonunu getiremeyenden koptu, alının teriyle kazanmaya çalışandan koptu, mesleği olup emeğiyle çalışandan koptu. Bunlar TÜİK masallarıyla sadece kendilerini kandırırlar. Peki gerçekler ne? Sadece son bir yıllık gelişmelere bakınca ülkede işsizlik hangi boyutlarda?
Son 1 yılda; Çalışma nüfusumuz 1 milyon kişi artmış. Buna karşın işgücümüz 3 milyon kişi azalmış. Başka bir deyişle istihdam piyasasına girebilecek 1 milyon kişiye iş bulmak bir tarafa, işgücünde olan 3 milyon insanımız da istihdam piyasasını terk etmiş. Sonuç olarak sadece 1 yılda işgücü piyasasına dahil olmayanlardaki artış 4 milyon kişiyi aşmış. Halihazırda AB ülkelerinde yüzde 74 olan işgücüne katılan nüfus oranı ülkemizde son 1 yıl içinde 5,7 puan azalarak yüzde 47,2'ye gerilemiş. Bu nasıl bir felakettir? Tekrar ediyorum. Şu an çalışabilecek nüfusumuzun yarısı bile çalışmamaktadır. Bu manzara karşısında biraz ciddiyeti olan iktidar ağzını başka hiçbir konuda açmaz, kafasını ellerinin arasına alıp ben nerede hata yaptım der. Bu elbette millete karşı hesap verme derdinde olan bir iktidarın yapacağı şeydir. Bunlar ne yapıyorlar? Hesap vermek bir tarafa her konuda kendilerinden olmayana bağırıp duruyorlar.
"İYİ OLURSA İKTİDAR, KÖTÜ OLURSA DIŞ MİHRAKLAR"
Ülkemiz için bu hiç hak etmediği bir manzaradır. Bu duruma ülkemizi, insanımızı ve hepsinden önemlisi gençlerimizi mahkum eden iktidar durumdan hiç de rahatsız görünmüyor. Çünkü bunlar ekonomiyi boş laflarla, komplo teorileriyle yöneteceklerini zannediyorlar. Ellerinde bir sihirli çubuk var. Ekonomide iyi ne olursa bu iktidarın büyük bir başarısı oluyor. Ekonomide kötü ne olursa dış mihraklar yüzünden oluyor. Bu söylem, artık kabak tadı verdi. Yeter artık. Bu memlekete daha fazla kötülük yapmayın. Yüzde 22 işsizlik, ülkemizin ekonomik bir felakete doğru sürüklendiğinin habercisidir. Sizin kahve muhabbeti düzeyindeki ekonomi yaklaşımlarınızla, borsa simsarı şark kurnazlıklarıyla halledilebilecek meseleler değildir bunlar!
"BU YOLSUZLUK... SİSTEMİK YOLSUZLUK..."
Hiçbir dönemde bu dönemde olduğu kadar ağır bir liyakatsizlik, yolsuzluk ve milletimizin geleceğinden çalan bir yönetim olmadı. Bugün milletimizin alın teriyle oluşan kamu kaynaklarını har vurup harman savuran, sorumsuzca harcayan, hesap vermeksizin kamu kaynaklarını dağıtan, yetim hakkını umursamazca harcayan bir yolsuzluk düzeni oluşmuştur. Bu yolsuzluk düzeni dünyada ve ülkemizde bildiğimiz kaba yolsuzluk, çürümüş yönetim ve rüşvet bataklığının ötesindedir. Bu yolsuzluk 'sistemik yolsuzluk' denilen bir düzendir.
"İSRAF AHTAPOTUN KOLLARI GİBİ SİSTEMİ SARMIŞ"
Bugün medyada hiçbir yolsuzluk veya israf haberi yer almıyor. Bu Türkiye'de artık yolsuzluğun yaşanmamasından kaynaklanmıyor. Yolsuzluk ve israfın ahtapotun kolları gibi sistemin her tarafını kaplamasından kaynaklanıyor. İktidar, bir yolsuzluk tuğlasının ortaya çıkması halinde, iktidar duvarının yıkılmasından korkuyor. Artık eskiden olduğu gibi arsızın, haramdan korkmayanın kamu malına ve kaynağına üşüşmesinden bahsetmiyoruz. Bugün tecrübe ettiğimiz sistemik yolsuzluk bizatihi kamu kaynaklarını israf etmek, belli sermaye gruplarına peşkeş çekmek, baştan aşağı birilerini kalkındırmak için milletin gözünü boyayan israf yatırımlarına kanalize etmek için yapılmaktadır."
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 272094
24. Dönem MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Azerbaycan konusunda önemli açıklamalarda bulundu...
Emekli Korgeneral ve 24. Dönem MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Ermenistan'ın Azerbaycan'a yaptığı saldırı sonrasında Azerbaycan ve Ermenistan'ın güçleri konusunda sosyal medyadan değerlendirmelerde bulunurken, Azerbaycan Türklerini 'Azeri' olarak nitelendiren medya mensuplarını uyararak, Azeri diye bir şey olmadığını Azerbaycan Türk'ünün var olduğunu söyledi.
ERMENİSTAN'IN ARKASINDAKİ DIŞ GÜÇLERİ ÇEKERSENİZ GERİYE BOŞ BİR ÇUVAL KALIR...
24. Dönem MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Azerbaycan ve Ermenistan'ın gücünü değerlendirdiği açıklamasında, ''Ermenistan’ın arkasından, herkesçe malum dış güçleri çekersen, geriye Azerbaycan’ın her vuruşunda tozu kalkan boş bir çuvaldan başka birşey kalmaz! Kan kardeşimiz, can kardeşimiz Azerbaycan’ın çok iyi tanıdığım kahraman Ordusu; Ülkesine yönelik her türlü saldırıyı defedecek ve misliyle cevap verecek güç ve kudrettedir. Yiğitler; gelip omuz omuza çarpışmak dahil yanınızdayız. Allah yardımcınız olsun.'' dedi.
AZERİ YOK AZERBAYCAN TÜRK'Ü VAR...
24. Dönem MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Azerbaycan Türklerine sadece Azeri diyen herkese uyarılarda bulunarak, ''Hala daha TRT dahil, Azeri diyen TV kanalları ve gazeteler var. Utanın. Azeri yok, Azerbaycan Türk’ü var. Bunu bilmeden yapıyorsanız, öğrenin. Yok bilerek yapıyorsanız. Yediğiniz haltın adını siz koyun!'' dedi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 322556
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), 19 Temmuz 2020 Pazar günü ,Güneydoğu bölgelerinden itibaren ülkemizin Basra kaynaklı sıcak hava dalgasının etkisi altına gireceğini duyurdu.
Uyarının 21 Temmuz 2020 saat 18:00'e kadar geçerli olduğu kaydedildi...
MGM’den yapılan açıklamada şöyle denildi:
* Önümüzdeki bir haftalık periyot içerisinde kuzey ve kuzeydoğu kesimlerde görülecek olan kısa süreli gök gürültülü sağanak yağışlar dışında yurt genelinin parçalı ve az bulutlu geçmesi bekleniyor.
* Yarın (19.07.2020 Pazar) güneydoğu bölgelerden itibaren ülkemiz Basra kaynaklı sıcak hava dalgasının etkisi altına gireceği tahmin ediliyor.
* Mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların hissedilir derecede artarak özellikle iç ve doğu bölgelerde normallerin 5 ila 8 derece üzerine çıkması bekleniyor.
* Haftanın ikinci yarısında sıcaklıkların tekrar düşerek ülke genelinde mevsim normallerinin civarında seyredeceği tahmin ediliyor.
* Güneş ışınlarının dik geldiği 11 ile 16 saatleri arasında başta yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşların sıcak çarpmasına karşı dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir.
* Bazı il merkezlerimizde bu hafta görülecek olan en yüksek sıcaklık değerlerinin şu şekilde olması bekleniyor;
- Ankara, Konya ve Amasya 37,
- İstanbul ve Samsun 30,
- İzmir ve Eskişehir 34,
- Antalya 32,
- Adana 33,
- Kayseri 38,
- Sivas 36,
- Elazığ ve Gaziantep 40,
- Şanlıurfa 44,
- Bingöl 39 derece. HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 211728
Bağcılar'da, seyir halindeki narkotim ekibine silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda yaralanan 2 polisten biri şehit oldu. Olayla ilgili 3 şüpheli gözaltına alınırken, bir firari şüphelinin yakalanması için geniş çaplı operasyon başlatıldı...
Alınan bilgiye göre, Yüzyıl Mahallesi 2136 Sokak'ta, araçlarıyla seyir halindeki narkotim ekibine silahla ateş edildi.
Araçtaki polis memuru Erkan Gökteke göğsünden, Yunus Nacar ise kolundan yaralandı. Yaralı polisler Bağcılar Medipol Hastanesine sevk edildi. Gökteke, burada yapılan müdahaleye rağmen şehit oldu.
GENİŞ ÇAPLI OPERASYON BAŞLATILDI...
Olay yerinden kaçan şüphelilerin yakalanması için güvenlik güçlerince bölgede helikopter destekli geniş çaplı operasyon başlatıldı.
Operasyonda S.B, O.I. ve K.A. gözaltına alındı. Şüphelilerle kullandıkları 2 silah da ele geçirildi. Üçüncü silah ise bir çöp konteynerinde bulundu.
İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş da yaralı polisleri hastanede ziyaret etti. Hastaneye gelen bazı polislerin de meslektaşları için gözyaşı döktüğü görüldü. Hastanenin önünde yaralı arkadaşlarından haber beklerken fenalaşan bir polis memuru da sedyeye konulup içeri taşındı.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA...
İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada, saat 14.00'te Bağcılar Yüzyıl Mahallesi'nde İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, başta hırsızlık, yankesicilik ve uyuşturucu satıcılığı olmak üzere 75'ten fazla suç kaydı bulunan bir firarinin yakalanması için yapılan çalışmalar sırasında, narkotim ekibine düzenlenen silahlı saldırı sonucu 2 polis memurunun yaralandığı belirtildi.
Açıklamada, 112 Acil Sağlık ekiplerince hastaneye sevk edilen Bağcılar İlçe Araştırma Amirliği Narko Timlerde görevli polis memuru Erkan Gökteke'nin, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit olduğu, kolundan yaralanan polis memuru Yunus Nacar'ın tedavisinin ise devam ettiği bildirildi.
Olay yerine sevk edilen ekiplerce, görevli polis memurlarına silahlı saldırıda bulunan şüpheli S.B'nin olayda kullandığı silahla birlikte yakalandığı aktarılan açıklamada, olayla ilgili şüpheli O.I ve K.A'nın 1 silahla yakalandıkları, firari şüpheli R.B'nin yakalanması için geniş çaplı operasyon başlatıldığı kaydedildi.
Olayda kullanılan biri pompalı tüfek olmak üzere 3 silah ele geçirildiği belirtilen açıklamada, "Bu hain saldırıda şehit olan polisimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Mekanı cennet, makamı ali olsun. Şehidimizin kederli ailesi, yakınları ve emniyet teşkilatımıza sabır ve başsağlığı, yaralı polisimize acil şifalar diliyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 267941
Siirt’in Pervari ilçesi Doğan köyü bölgesinde de gece saatlerinde terör örgütüne yönelik operasyonda çıkan çatışmada Özel Harekat polisleri Muhammed Demir ve Anıl Kemal Kurtul şehit oldu...
BİR ACI HABER DE SİİRT’TEN GELDİ...
Yüreğimiz dağlandı.Gece hem Van hem de Siirt de şehit olan polislerimizin acısı ülkenin üzerine karabulut gibi çöktü.Ülkemizin bir çok yerinden ağıtlar yükseliyor.
Şehit polisler Anıl Kemal Kurtul (29) ve Muhammed Demir‘in (31) acı haberleri Hatay ve Sivas’a düştü.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 382446
Van'da, Artos Dağı'na çarpıp düşen keşif uçağında 7 kahraman polisimiz şehit oldu...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van'da düşen keşif uçağına ilişkin, "Ekiplerimiz Artos Dağı'nın 2 bin 200 rakımına uçağımızın çarparak kırıma uğradığını ve 2'si pilot olmak üzere kahraman 7 evladımızı kaybettiğimizi bize bildirdiler." dedi.
Bakan Soylu, Ferit Melen Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, pazartesi gününden itibaren Van ve Hakkari'de keşif ve gözetleme göreviyle bulunan 2015 model insanlı keşif uçağı olarak envantere kayıtlı olan uçağın 15 Temmuz'da saat 18.35 sularında yeniden keşif ve gözetleme yapabilmeyi teminen Van Ferit Melen Havalimanı'ndan kalktığını söyledi.
Uçakta 2'si pilot 7 emniyet mensubunun bulunduğunu aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Saat 22.32 sıralarında en son Başkale üzerindeyken havalimanıyla, kuleyle irtibat sağlandı, dönüşte olduğunu ifade etti. Sonra 22.45 civarında da hem radar hem de iletişim tespiti tamamen kesildi. Saat 23.15 civarında bize böyle bir bilgi ama belki teknik bir aksaklık olacağı konusunda bir değerlendirme de yapılabilir. Bu esnada Gevaş civarında bir ihbar geldi. Uçağın alçaldığını ve gözden kaybolduğunu ifade eden bir ihbardı. Bunun üzerine aramalar o civarlarda tüm ekiplerimizle havadan ve karadan yapılmaya başlandı. Gece saat 03.00 civarında buradan oraya giden ekiplerimiz Artos Dağı'nın 2 bin 200 rakımına uçağımızın çarparak kırıma uğradığını ve 2'si pilot olmak üzere kahraman 7 evladımızı kaybettiğimizi bize bildirdiler. Şu an oradalar, biz de oraya geçeceğiz. Görev şehitlerimiz. Allah rahmet eylesin, milletimizin başı sağ olsun."
Türk Polis Teşkilatı
@EmniyetGM
15.07.2020 tarihinde Havacılık Daire Başkanlığımız envanterine kayıtlı İnsanlı Keşif Uçağımızın Van'da Artos Dağına çarparak kırıma uğraması sonucu şehit olan 7 kahraman görev arkadaşımıza Allah’tan rahmet yakınlarına,Teşkilatımıza ve Milletimize başsağlığı ve sabırlar dileriz.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 218698
Şiddetli yağış Rize'yi de vurdu: 2 can kaybı...
Doğu Karadeniz'i etkisi altına alan sağanak yağış Artvin'in ardından Rize'yi vurdu. Sel nedeniyle 2 kişi hayatını kaybetti. İçişleri Bakanı Soylu, ulaşıma kapanan 6 köy için çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Rize'de etkili olan aşırı yağış bölgede sele neden oldu.
Rize'nin Çayeli ilçesi Madenli beldesinde kayıp olduğu bildirilen Ali Uzun'un cansız bedenine ulaşıldı.
Rize Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, selden yaralı olarak kurtarılan 82 yaşındaki Havva Tüysüz'ün müdahaleye rağmen hayatını kaybettiğini bildirdi.
İle bağlı İkizdere ilçesinde derenin taşması sonucu Rize- Erzurum yolu, ulaşıma kapandı.Bazı ev ve iş yerlerinin zemin ve bodrum katları ile araçları su bastı.İlçede sel tehlikesi nedeniyle bazı evler, tahliye edilirken, bölgeye AFAD ekipleri sevk edildi.
ÇAYELİ'DE DERE TAŞTI, KÖPRÜ YIKILDI...
Çayeli ilçesinde de şiddetli yağış hasara yol açtı.
Kent genelinde sabahtan itibaren etkili olan yağışın şiddetini artırması üzerine Çayeli ilçesinde debisi yükselen Şairler Deresi taştı.Taşmanın etkisiyle dere üzerindeki köprü yıkıldı.Çevredeki çok sayıda aracın sular altında kaldığı sel nedeniyle Eski Pazar Mahallesi'ndeki apartmanların giriş katlarını su bastı.Binaların alt katlarında yaşayan vatandaşlar, üst katlardaki komşularının yanına sığındı.Şiddetli yağışın devam ettiği ilçede, belediye ekipleri dere sularının taşıdığı rusubatı temizlemek için iş makineleriyle çalışma yürütüyor.İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sel felaketinin yaşandığı Rize'nin Çayeli ilçesine bağlı Madenli beldesinde incelemelerde bulundu.
Kentte baskınlara neden olan yağış için "Hakikaten bölgede son zamanlarda en yoğun yağış olarak değerlendirilebilir" diyen Soylu, "Geçen hafta Trabzon'da olmuştu, 60-65 kilogram yağmıştı. Oysa bu hafta burada yağan yağmurun miktarı 262-263 kilogram" dedi.
Bakan Soylu, yolu kapalı olan 6 köye ulaşma çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. Hasar tespit çalışmalarının da başladığını kaydeden Soylu, "An itibarıyla hastanede 2 kişi var. Onlar da taburcu edilecekler. Beklentimiz o yönde" ifadelerini kullandı.
Soylu Süleyman Soylu şöyle devam etti:
"Burada hem bu hasarın temizlenmesi açısından hem de bir daha bu meselelerle karşılaşmamak üzere alınması gereken tedbirler tüm bakanlıklar çerçevesinde planlanıyor. Hem hasar tespit konusunda, diğer meseleler konusunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın net talimatı var. Vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldığı hasarlar konusunda elden gelen bütün gayret ortaya konulacak. Bir de yapısal olarak yapmamız gereken meseleleri de devlet olarak hükümet olarak, elimizden geldiğince ortaya koymaya çalışacağız. "
Alanya Güneşi Gazetesi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 315798
Doğu Karadeniz'i etkisi altına alan sağanak yağış Artvin'in ardından Rize'deki yaşamı da olumsuz etkiledi. Bölgede oluşan sel sularında birçok ev sel sularına teslim oldu...
Rize'nin Çayeli ilçesinde şiddetli yağış hasara neden oldu. Debisi artan Ağaran Şelalesi taşarak bölgeyi su altında bıraktı.
Rize'de etkili olan aşırı yağış bölgede sele neden oldu. Bazı ev ve iş yerlerinin zemin ve bodrum katları ile araçları su bastı. Kentin Çayeli ilçesinde son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı haline gelen ve şehir merkezine çok yakın olduğu için cazip bir turizm merkezi olan Ağaran Şelalesi, taşarak bölgeyi sular altında bıraktı. Turizm tesislerinin olduğu bölgede şelalenin debisinin artması ile yol ulaşıma kapandı.
Öte yandan bölgedeki Şairler deresi de yağmurun etkisi ile dere yatağına sığmayarak taştı. İlçe merkezinde bulunan cadde ve sokaklarda da derenin taşmasıyla su baskını meydana geldi.
Alanya Güneşi Gazetesi
KAYNAK:Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 367951
Artvin Valisi Yılmaz Doruk, Yusufeli ilçesinde dün akşam etkili olan sağanak nedeniyle meydana gelen sel ve heyelanlarda 1 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Valinin duyurduğu selde kaybolan 3 kişilik aileden de kara haber geldi ve ölü sayısı 4'e yükseldi. Artvin Valiliği de son açıklamasıyla, vatandaşları meteorolojik uyarılar konusunda dikkatli olmaya çağırdı. Öte yandan Rize'de sabah saatlerinde başlayan şiddetli yağış, sele yol açarken Erzurum yolu kapandı. İkizdere'de de sel tehlikesine nedeniyle bazı evler boşaltıldı...
Artvin'de dün akşam saatlerinde başlayan sağanak Yusufeli ilçesini vurdu. Sağanak, sel ve heyelanlara neden oldu. Artvin Valisi Yılmaz Doruk selde 1 kişinin öldüğünü ve 3 kişilik bir ailenin kaybolduğunu şu ifadelerle duyurdu:
* Dün akşam saat 19.30 sıralarında, Yusufeli Barajı’mızın şantiye bölgesine sel geldi. Şantiyelerimizde çalışanlardan 1 kişi hayatını kaybetti.
BİR AİLE SELE KAPILDI...
* Bir ailemiz de kayıp; Anne, baba ve bir çocuğuyla. Arama çalışmalarımız devam ediyor.
* Şantiyede çok ciddi boyutta maddi hasar var. Birçok araç heyelan altında kalmış durumda. Ancak baraj inşaatımızın çalışmasına mani bir durum yok. O bölgede bir sıkıntımız yok
* Fakat önemli bir boyutta maddi hasar oluşmuş, özellikle ofis ve yatakhane bölgesinde. Tahliyeler yapıldı. İşçilerimiz başka bir bölgeye alındı. Şu aşamada temizleme çalışmaları devam ediyor.
ÖLÜ SAYISI 4’E YÜKSELDİ...
İlerleyen saatlerde 3 kişilik ailenin içinde bulunduğu otomobile ulaşıldı. Yusufeli’nde selde kaybolan 3 kişilik ailenin cansız bedenleri bulundu ve ölü sayısı 4’e yükseldi.
Toprak altında kalan araçtan Mustafa (53) ile Müşerref (49) Sönmez çifti ile oğulları Salih’in (16) cansız bedenleri ekipler tarafından çıkarıldı.
ÜZÜCÜ OLAYI ANLATTI...
Artvin’den otomobille Erzurum’a giderken sele kapılmaktan son anda kurtulan Muhammed Geyik o anları anlattı. Geyik, “Heyelan bir anda yamaçtan kopup yola düştü. Önümde seyreden 3 araç vardı. Bir araç son anda tüneli ulaşmayı başardı, birini heyelan taşıyarak yolun altına attı. Bir araç da toprak altında kaldı. Biz akan toprağı görür görmez hemen geriye doğru kaçarak kurtulduk. Araçlarda kaç kişi olduğunu bilmiyorum” dedi.
VALİLİK’TEN ÖNEMLİ UYARI...
Artvin Valiliği sel ve heyelanda 4 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
* Heyelan sonrası şantiye alanı içerisinde çok sayıda özel şahıslara ait araçlar ile şantiyeye ait iş makinası/araçlar sele kapılarak toprak altında kalmıştır.
* Gerek kamu kurum ve kuruluşlarına ait, gerekse işletmeye ait iş makinalarıyla yol açma ve enkaz altındaki araçların tahliye çalışmalarına devam edilmektedir.
* Bölgemizde yağışların yer yer devam etmesi nedeniyle vatandaşlarımızın meteorolojiden yapılan uyarılar konusunda hassas olmaları önem taşımaktadır.
NELER YAŞANDI?
Yusufeli Barajı şantiyesinde de su baskını yaşandı. Selden kaçarak kurtulan işçiler, güvenli bölgelere sığındı.
Şantiyede onlarca araç ile iş makineleri balçığa gömüldü. Hasar, gün ağarınca ortaya çıktı.
ULAŞIMA KAPANDI...
Artvin-Erzurum karayolu da heyelan nedeniyle farklı noktalarda ulaşıma kapandı.
Su kavuşumu mevkiinde tünelin içerisi balçıkla doldu.
Ekipler ile baraj inşaatı görevlileri iş makineleriyle kapalı yolları ulaşıma açmak için çalışma yürütüyor.
RİZE’Yİ DE VURDU...
Rize’de sabah saatlerinde başlayan şiddetli yağış, sele yol açtı. İkizdere ilçesinde derenin taşması sonucu Rize- Erzurum yolu, ulaşıma kapandı.
Bazı ev ve iş yerlerinin zemin ve bodrum katları ile araçları su bastı.
İlçede sel tehlikesi nedeniyle bazı evler, tahliye edilirken, bölgeye ekipler sevk edildi.
SAĞANAK UYARISI...
Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Doğu Karadeniz’de kuvvetli yağış uyarısında bulundu.
Rize ve Artvin çevreleri ile Trabzon’un doğu ilçelerinde çok kuvvetli yer yer şiddetli olması beklenen yağışların sel ve heyelanlara yol açabileceği belirtilirken dikkatli ve tedbirli olunması istendi.
Alanya Güneşi Gazetesi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 389411
Mahkeme, maske cezasını iptal etti, Dikkat çeken ‘sosyal devlet’ vurgusu...
Bolu'da maskesiz gezdiği için Elif Nihan İ.'ye verilen 392 TL'lik idari para cezası, mahkeme tarafından iptal edildi. Kararın gerekçesinde, "Hem sosyal devlet olma ilkesi, hem de getirilen zorunluluğun mali külfet getirmesi gereği, devletin kişi başına her gün 3 tane maske sağlama zorunluluğu olduğu" ifadeleri yer aldı.
Olay, 20 Mayıs 2020 de kentin en işlek caddesi olan İzzet Baysal Caddesi’nde meydana geldi. Maskesiz dışarı çıkmanın yasak olduğu kentte, caddede görevli bekçi ekibi maskesiz şekilde yanında köpeği ile yürüyen Elif Nihan İ.’yi cezai işlem uygulamak için durdurdu.
KİMLİK GÖSTERMEYİ REDDETTİ...
Kendisinin de memur olduğunu iddia eden Elif Nihan İ., bekçilere zorluk çıkardı. Köpeğini veterinere götürmek için dışarı çıktığını söyleyen Elif Nihan İ., aynı zamanda cep telefonu ile kayda girdi.
Bekçiler, Elif Nihan İ.’den cezai işlem uygulamak için kimliğini istedi. Bu duruma da tepki gösteren Elif Nihan İ. bekçilere kimlik göstermeyi reddetti. Bekçiler maskesiz şekilde caddede yürümenin yasak olduğunu, kararın Valilik tarafından alındığını ve bu nedenle cezai işlem uygulamaları gerektiğini söyledi.
POLİSLER OLAY YERİNE GELDİ
Elif Nihan İ., bekçilerin kibar tavırlarına rağmen kimliğini vermemek için direndi. Daha sonra polis ekipleri olay yerine geldi. Polis, bekçilerin işlerini yaptığını ve kendisine cezai işlem uygulanması gerektiğini anlatmaya çalıştı.
392 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI...
Elif Nihan İ. kendisine ceza uygulanacağı sırada, “Maske takmadığım için ceza yazıyorlar” diyerek ağlarken, 392 TL idari para cezası uygulandı.
Polis tarafından ceza yazıldığı sırada sebepleri, Valilik kararı ve itiraz hakkı olduğu kibarca anlatıldı. Elif Nihan İ. tüm yaşananları kayda alıp sosyal medyada yayınladı.
PARA CEZASI İPTAL EDİLDİ...
Elif Nihan İ. olaydan 1 gün sonra maske takmadığı gerekçesiyle kendisine uygulanan 392 TL para cezasını erken ödediği için yasal indirimle 294 TL olarak ödedi.
Elif Nihan İ., daha sonra maske cezasının iptali Bolu Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, kadını haklı bularak para cezasının iptali yönünde karar verdi. Kararın gerekçesinde ise şu ifadeler yer aldı:
*Anayasamızın 13. maddesi gereğince, temel hak ve hürriyetler Anayasanın ilgili maddelerince belirtilen sebeplere bağlı olarak ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar Anayasanın sözüne, ruhuna, demokratik toplum düzenine ve laik Cumhuriyetin gerekliliklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
*Yine Anayasamızın 15. maddesinde temel hak ve özgürlüklerin ancak savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydı ile kısmen veya tamamen durdurulabileceği yazılıdır.
“24 SAAT İÇİNDE HAKİM ONAYINA SUNULMASI GEREK”...
*Yine Anayasamızın 19. maddesi ‘hiç kimsenin hürriyeti ve güvenliğinin mahkeme kararı olmadan kısıtlanamayacağı, zorunlu hallerde kısıtlansa bile 24 saat içinde hakim onayına sunulması gerektiği düzenlenmiştir.
*Yine Anayasamızın 23. Maddesi, yerleşme ve seyahat hürriyetinin ancak kanunla sınırlanabileceği öngörülmüştür.
DEVLETÇE KARŞILANMASI GEREK...
*Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 64. maddesi, salgın hastalıklara ilişkin tedbirleri düzenlenmiştir. Bu tedbirlerin hiçbirinde maske takma zorunluluğu yoktur.
*Kaldı ki böyle bir zorunluluğun olduğunu kabul etmesek bile, Anayasamızın 2. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sosyal hukuk devleti olduğunu öngördüğü, sosyal devlet olma ilkesinin ise ekonomik olarak bir yükümlülük getirdiğinde, bu yükümlülüğün devletçe karşılanması gerektiği açıktı.
*Yine Anayasamızın 56. Maddesi, sağlığın korunması devletin ödevi olarak göstermektedir. Maske takmanın, maskenin amacına uygun olarak kullanılması halinde, 4 saat süre ile aynı maskenin kullanılabileceği, dolayısıyla ortalama bir insanın ev dışında 3 tane maske değiştirmesi gerektiği, bunun da kişiye belirli bir mali külfet getirdiği, yine Anayasamızın 73. Maddesi gereği, mali hükümlülükler ancak kanunla konulur, kanunla kaldırılır.
“DEVLET HER GÜN 3 MASKE VERMELİ”...
*Hem sosyal devlet olma ilkesi, hem de getirilen zorunluluğun mali külfet getirmesi gereği, devletin kişi başına her gün 3 tane maske sağlama zorunluluğu olduğu, yukarıda anlatılan Anayasa ve yasa maddeleri gereği olduğundan yasaya uymayan idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Alanya Güneşi Gazetesi
KAYNAK:Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 208867
Tarihin en önemli şahsiyetlerinden biridir Mustafa Kemal Atatürk...
Yok oldu diye kaderine terk edilen Türk milletine, yaptığı mücadele ve kurduğu devlet ile ikinci kez var olma hakkı tanımıştır.Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekleştirdiği Türk İstiklal Savaşı ve Türk devlet yönetimi temeli üzerine inşa ettiği Türkiye Cumhuriyeti aklın egemen olduğu bir mucizenin eseridir.
Kuşkusuz bu mucizenin ortaya çıkma sürecinde Mustafa Kemal Atatürk yalnız değildir.
2020 yılı Mart ayında strateji alanındaki çalışmalarıyla tanınan gazeteci yazar Hüseyin Hakkı Kahveci’nin “Atatürk’ün Katilleri” adlı kitabı okurlarla buluştu.Kitapta Türkün atası Atatürk’e dair spekülatif pek çok konu belgelerle ortaya konulmuş. Kitapta adına sıkça yer verilen Milli Mücadele kahramanlarından Kazım Karabekir ile Atatürk anlaşmazlığına değinelim.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a adım atmasıyla başlayan Türk İstiklal Savaşı'nda öncelik işgalci güçlerin çizmeleriyle kirlenen vatan toprağının düşmandan kurtarılmasıdır.Bu nedenle Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele Paşalar Milli Mücadelenin başlarında Mustafa Kemal Paşa'ya gönüllü bir destek vermişlerdir. Fakat mücadele süreci hızlanarak ilerlemeye başlayınca Mustafa Kemal Paşa’da bu işgale karşı duruş hareketinin lideri olarak ortaya çıkınca durum değişmiştir.Özellikle Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla mücadele ordu ve halk desteği ile kurtuluşa doğru yol almaya başlayınca yukarıda isimlerini saydığımız paşalarla Mustafa Kemal Atatürk arasında anlaşmazlıklar ortaya çıkar.
Türk İstiklal Savaşı’nın manifestosu olarak nitelenen ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından kaleme alınan Amasya Genelgesi'ni Rauf Orbay imzalamak istememiş ancak Ali Fuat Cebesoy'un ısrarı üzerine genelgeye paraf yapmıştır.Refet Bele okuduklarından endişelenmiş adının bulunduğu yere belli belirsiz nokta koymuştur.Kazım Karabekir Erzurum'da olduğu için genelgede imzası yoktur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında yer alan Paşalar, aynı zamanda Mustafa Kemal Paşa’yı engellemek için çalıştılar. Kazım Karabekir Erzurum Kongresi yapıldığı için Sivas Kongresi’nin toplanmasına karşı çıkmıştır.Yine Karabekir Paşa İstanbul’da Meclis toplanınca Heyeti Temsiliye’nin işlevsiz kaldığını, görevinin bittiğini dile getirmiştir.
Büyük Millet Meclisi açılır açılmaz başlayan isyanlarla Meclis kuşatılır. Anzavur, Ankara’ya Meclis' e yürüyüşe geçmiş, isyancılar Beypazarı’na kadar ilerlemiştir. BMM’nin kendini koruyacak askeri gücü olmadığı için Karabekir Paşa’dan kuvvet istenmiştir.Ancak Paşa bu isteği yerine getirmez, durum çok kritik bir noktaya gelince 40 kişilik bir güç gönderir. Karabekir Paşa bir yandan Mustafa Kemal Paşa ile işbirliği yapıyor diğer yandan da İstanbul Hükümeti ile ilişkisine devam ederek askerlerine padişaha bağlılık yemini ettiriyordu.Yazar Hüseyin Hakkı Kahveci’nin üzerinde durduğu gibi 24 Mayıs 1920’de Takvim-i Vekayi'de yayınlanan idam olunacaklar listesinde Karabekir Paşa’nın adı yoktur.
Mustafa Kemal, bir yandan isyanları bastırmaya çalışırken öte yandan da yeni bir düzen tesis etmeye çabalar. Karabekir Paşa da Haziran 1920’den itibaren Ermenilere karşı saldırı için sürekli Ankara’yı taciz eder. Oysaki Mustafa Kemal Paşa Bolşeviklerle bir anlaşma yapılarak Doğu Cephesi’nin açılmasından yanadır.Buna rağmen Karabekir Paşa Ekim 1920’ye kadarAnkara’yı yaptığı baskılar ve getirdiği eleştirilerle bunaltır.
Kazım Karabekir Ankara’ya sık sık telgraf çekerek Ankara’yı izlediğini yani fiziksel olarak Erzurum’da ama düşünsel olarak Ankara’da olduğunu duyurur.Zaman zaman kimi olaylar içinde yer alarak “ben buradayım” der.Meclis Başkanı Celaleddin Arif ile oyun içine girmesi Ankara’yı yıpratır.Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye ile BMM’ne tavır alır. Bayburt’ta ortaya çıkan ayaklanmayı önceden engelleyemediği için Ankara’yı sıkıntıya sokar.Kafkasya Bölgesi’ne gelen Enver Paşa ile dolaylı yoldan temas kurar.
Batılı devletler ülkemizi işgal ettiği için kimi kesimlerin bolşevizme sempati duyduğu bu dönemde, Karabekir Paşa’nın hakim olduğu Erzurum’da Albayrak Gazetesi bu içerikte yayınlar yapmaktadır.Hatta Doğu harekatını yapacak askerlerin giysilerinde komünizm sembolü, Kızıl Yıldız, bulunmasına göz yuman Karabekir Paşa sonraki yıllarda Atatürk’ü komünist olmakla suçlayacak ve “ülkeyi komünist olmaktan ben kurtardım”diyecektir.
Doğu Harekatı sonrası Aralık 1920 ile Ekim 1922 tarihleri arası Kazım Karabekir Erzurum’dadır. Ama gözü kulağı Ankara’dadır.Her olaydan haberi, her yasa tasarısı ile ilgili bilgisi vardır.Nedense Mustafa Kemal’e ısınamamıştır bu nedenle O’nu izler.
İzmir’de düşmanın denize dökülmesiyle sıcak savaş biter. Milli Mücadele boyunca Erzurum ve çevresinde gördüğümüz Karabekir Paşa, yeni dönemde yönetimde söz sahibi olmak için Ankara’ya gelir. Milli Mücadele zaferle sonlandığına göre Mustafa Kemal Paşa’nın görevi bitmiştir. Paşa bir kenara çekilmeli ve her şeyi kendilerine (Rauf Orbay,Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir) teslim etmelidir. Ama Mustafa Kemal Paşa arkadaşlarının kendisinden beklediği şeyi yapmaz.İşte Mustafa Kemal Atatürk ile mücadele arkadaşları arasındaki sorunun kaynağı da budur.
Mustafa Kemal Paşa, Karabekir Paşa’ya Savunma Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı’nı teklif eder.Bu konumlarla ilgilenmeyen Karabekir Paşa’nın gözü yukarıdadır.Meclis Başkanlığı’na aday olur oy bile alamaz. Mustafa Kemal Paşa’nın Balıkesir Zağnos Paşa Camii’ndeki hutbesini “dünya işlerini camiye soktun “diye eleştirirken Halifeliğin kaldırılmasından sonra ise Atatürk’ü din üzerinden yargılayacaktır.
Lozan Anlaşması’nın başarıya ulaşmasıyla Karabekir Paşa ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki anlaşmazlık daha da artar.İkinci Mecliste önemli görevlere gelemeyen Karabekir Paşa sıradan mebusluk ve kendisi için yaratılan Ordu Müfettişliği ile yetinmek zorunda kalır. Önce Ankara’nın başkent olarak kabulü sonra Cumhuriyetin İlanı ve sonra hilafetin kaldırılması ile Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları arasındaki mesafe açılacaktır.Yenilikler yapılırken kendilerine sorulmamasını bahane eden Paşalar, hem kurulan cumhuriyete mesafe koydular hem de yeni kurulan devletin liderine hasım olmaya başladılar.
Karabekir Paşa, Cumhuriyet İlan edilirken Trabzon da, hilafet kaldırılırken de İzmir’de müfettiş olarak teftişler yapıyordu.Ne Cumhuriyet ilan edilirken ne de halifelik kaldırılırken kendilerine sorulmadığı için kızgın olan Paşalar, Mustafa Kemal Paşa ile de yeterince yakınlaşamayınca O’nu köşe sıkıştırmak için hazırladıkları “ Paşalar Komplosu” ile kurucu lidere meydan okudular.Oysaki nazik zamanlardan geçiyordu taze Cumhuriyet.Bir yanda Yunanistan ile mübadele konuşulurken ve Meclis’te sert tartışmalar olurken öte yandan da Musul sorunu gündemdedir.Atatürk’ün Musul sorunu nedeniyle önerdiği komutanlık teklifini bile kabul etmez.Çünkü kazanılacak her başarı Mustafa Kemal’in hanesine yazılacaktır.
Atatürk’ten askerlere ya askerliği ya da mebusluğu tercih edin baskısı gelince Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa ve Rauf Orbay ile askerliği bırakarak Meclise mebus olarak girdiler.Mustafa Kemal Paşa ile mücadele etmek için Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kurdular.
Karabekir Paşa, hilafetten yana olduğu için Cumhuriyete karşı tavır içine girer. Cumhuriyete karşı olan eski İttihatçılar ve hilafet yanlıları ile işbirliği yapar.Şapka inkılabı sonrası ortamın karışık olmasından yararlanmak isteyenler İzmir Suikastı’nı düzenlemişlerdi.Suikast sonrası kurulan İstiklal Mahkemesi’ne çağrılanlardan biri de Kazım Karabekir idi. Karabekir Paşa herhangi bir ceza almaz ama suikasttan Terakkiperver Fırkası mebuslarının haberi olduğu ortaya çıkar.Bu sadece basit bir suikast ve yargılama değildir. Milli Mücadeleyi başlatan kurucu kadronun hesaplaşmasıdır.
Kazım Karabekir ile Mustafa Kemal arasındaki anlaşmazlık Erzurum’da başlar ve giderek derinleşir. Kazım Karabekir’de var olan kendini gösterme duygusu, aşırı özgüven ve ego Mustafa Kemal Paşa'nın siyaset zekası ve liderlik gücü karşısında var olamamıştır.Kazım Karabekir Atatürk’e karşı kıskançlık duymaktan kendini alıkoyamamıştır.Kazım Karabekir, yaşamı boyunca engelleyemediği egosu nedeniyle en çok Mustafa Kemal Atatürk ile çatışır.En çok onunla ilgili haksız ithamlarda bulunur. Atatürk ile aynı eğitimi almalarına rağmen aklı önceleyen ve modernizmi bu topraklarda var etmeye çalışan Mustafa Kemal Paşa Karabekir Paşa’dan farklıdır.
Mustafa Kemal Paşa ile kişilik çatışmasına giren Kazım Karabekir İzmir Suikastından sonra bir kenara çekilir. Umut ettiği hiç bir şeyi alamamıştır.Mustafa Kemal’in hastalığının ölümcül olduğunu öğrendiğinde Mustafa Kemal sonrası kim başa geçecektir, bunun arayışına girer. Atatürk sonrası dönem için Ankara’ya birini göndererek reis-i cumhur olarak Karabekir’i önerir. İnönü ile yazışarak 1938 yazında Atatürk’ün ziyaret davetine İnönü’nün olumsuz bakmasını sağlar.Mustafa Kemal Atatürk öldüğü zaman Atatürk’ün cenaze merasimine katılmak için davet bekler, gelmeyince katılmaz.
Atatürk’ten sonra Cumhurbaşkanı olan İnönü, Çankaya’yı Atatürk karşıtları ile doldurur. İnönü’nün daveti ile CHP’ye katılan Karabekir İstanbul mebusu olarak Cankaya’nın müdavimleri arasında yer alır.”Eski defterleri açmama” karşılığında kendisine bu imkanları sunan İnönü’ye verdiği sözü tutmaz, eski defterleri açar, Atatürk’ü tartışma konusu yapar.Gelen tepkiler üzerine yanlış anlaşıldığını söyler.Tarih kitaplarında kendi başarılarına az yer verildiğini belirterek Tarih kitaplarının incelenmesi için İsmet İnönü’ye baskı yapar.
Atatürk’e yaşadığı sürece “diktatör” diye suçlamalar yönelten Karabekir Paşa, İnönü kendini “değişmez genel başkan” ve “Milli Şef “olarak ilan ettiği zaman tepki göstermez. İnkılap Tarihi Enstitüsü’nün kurulmasıyla kitaplardan Mustafa Kemal Paşa ve başarıları uzaklaştırılarak yeni bir tarih yazılır.Yanındaki adamlara rağmen bir Türk Mucizesi yaratan Atatürk’ün etkisi azaltılarak, diğer paşaların gerçekte var olmayan başarıları anlatılır.Bu işin takipçiliğini de Karabekir Paşa yapar.
Kazım Karabekir 1946 yılında İsmet İnönü’nün desteği ile Meclis Başkanı yapılır.Meclis başkanı olarak yaptığı ilk işlerden biri olumlu düşüncelere sahip olmadığı Köy Enstitüleri’nin kapatılması için çalışmak olur. Karabekir Paşa’nın en sevdiği şey teftiş yapmaktır. Nereye
giderse gitsin onu hep bir yerleri teftiş ederken görürüz.İzmir İktisat Kongresi sırasında bile bölge de teftiş yapar.Şimdi de hazırlanan senaryo gereği Hasanoğlan Köy Enstitüsü teftiş edilir. Her şey hazırlanmıştır. Okulu gezen Karabekir Paşa eğitimin İslam ahlakıyla bağdaşmadığını, kızlı erkekli, folklorun ahlaka uygun olmadığını dile getirir.Okul ile ilgili düşünceler Sebilürreşad Dergisi’nde yayınlanır.Ülkedeki olumsuzlukların baş sorumlusu olarak bu tarz okular gösterilir.Hatta bu okulları açan Hasan Ali Yücel de komünist ilan edilir.Kazım Karabekir tarafından estirilen rüzgarla Köy Enstitüleri ve Halk evleri kapatılır. Komünizmin ülkede yayılmaması için tarikatlar beslenmeye başlanır.
Milli Mücadele döneminin başlangıcında yolları kesişen Paşalar arasında var olan anlaşma Hüseyin Hakkı Kahveci ye göre tesadüf değildir, milleti kurtarmaya yönelik Türk devlet geleneğinin devamı olan bir teşkilatın isteği doğrultusunda bir araya getirilmişlerdir.Ancak hayatı algılama ve zihinsel yapıdaki farklılıklar nedeniyle Milli Mücadele döneminde olan konsensüs bozulur gerçek anlaşmazlıklar ortaya çıkar ve yollar ayrılır.Paşalar, büyük mücadelelerle ortaya çıkan Cumhuriyeti benimseyemediler ve Türk Milletini selamete eriştiren liderin yanında yer alamadılar. Oysaki bu ülkedeki bireyler ne sahipse ATATÜRK’ün çabasına ve hayallerine borçludurlar.
Sibel DULUM/ Tarih Öğretmeni.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 219673
Konya Valiliği, Ilgın ilçesi Çavuşcugöl Mahallesi'nde, bölge sakinlerinden bir vatandaşa ‘Terbiyesizlik yapma lan’ diyerek azarlayan Ilgın Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu’nun valilik emrine alındığını duyurdu.
Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İstenmeyen bu hadiseden sonra Ilgın Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu, Konya Valiliği emrine alınmıştır. Konya Vali Yardımcısı Mehmet Aydın ise geçici olarak Ilgın Kaymakamı olarak görevlendirilmiştir” denildi.
Konya Valiliği, Ilgın ilçesi Çavuşcugöl Mahallesi’nde, bölge sakinlerinden bir vatandaşa ‘Terbiyesizlik yapma lan' diyerek azarlayan Ilgın Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu'nun valilik emrine alındığını duyurdu.
“İKİ KOLLUK PERSONELİ YARALANDI”
Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Türkiye Kömür İşletmelerinin ruhsatlandırdığı alandaki çalışmalara engel olan Ilgın ilçesi Çavuşçugöl Mahallesi’nin bir kısım sakinleri, 11 Temmuz 2020 sabahı tedbir alan kolluk kuvvetlerine mukavemet göstererek iki kolluk personelini yaralamıştır.
* 11 Temmuz 2020 günü öğleden sonra Ilgın Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu, mahalle sakinleri ile toplantı yapmış, toplantı esnasında mahalle sakinlerinden bazıları topluluğu galeyana getirerek Devlet temsilcisine gösterilmemesi gereken tavır ve sözler sarf etmişlerdir. Bu tahrikler karşısında istenmeyen bir söz Kaymakam Kadiroğlu tarafından sarf edilmiştir.
VALİ YARDIMCISI GEÇİCİ OLARAK GÖREVLENDİRİLDİ
Ilgın Kaymakamlığı görevine Vali Yardımcısı Mehmet Aydın'ın görevlendirildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
* Toplulukta kolluk kuvvetlerine mukavemet eden, Kaymakam Kadiroğlu’na karşı tahrikte bulunan ve hakaret edenlerle ilgili gerekli işlemler başlatılmıştır.
* İstenmeyen bu hadiseden sonra Ilgın Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu, Konya Valiliği emrine alınmıştır.
* Konya Vali Yardımcısı Mehmet Aydın ise geçici olarak Ilgın Kaymakamı olarak görevlendirilmiştir.
NE OLMUŞTU?
Konya’nın Ilgın ilçesine bağlı Çavuşcugöl Mahallesi’nde, açılması planlanan kömür ocağı için tarlalarının kamulaştırılmasına karşı gelen mahalle sakinleri karayolunu trafiğe kapatmıştı.
Eylemlerini sonlandırmaları için bölge halkıyla görüşmeye gelen Ilgın Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu yurttaşlardan birine ‘Terbiyesizlik yapma lan' diye çıkışmıştı. Bunun üzerine bölge halkı kaymakamın sert tavrını yuhalayarak protesto etmişti.
BÖLGE SAKİNLERİ VE JANDARMA ARASINDA ARBEDE YAŞANDI
Tepkiler üzerine Kaymakam Kadiroğlu'nun bölgeden ayrılmak için aracına gittiği sırada Jandarma ve halk arasında arbede yaşanmıştı. Yaşanan arbedenin ardından bölge sakinlerinden 4 kişi gece yarısı gözaltına alınmıştı.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Sözcü
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 207693
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe-Kaplan Operasyonu bölgesinde, teröristlerle çıkan çatışmada bir askerin yaralandığını ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı. MSB, çatışmada 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu...
Bakanlığın açıklaması şu şekilde:
* Değerli Basın Mensupları; Pençe-Kaplan Operasyonu bölgesinde, 12 Temmuz 2020 tarihinde teröristlerle çıkan çatışmada bir kahraman silah arkadaşımız yaralanmış ve derhal hastaneye kaldırılmış yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.
* Bahse konu çatışmada bölücü terör örgütü mensubu 3 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
* Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 211034
Tunceli'de dağ keçilerinin avlanabilmesi için Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından açılması planlanan ihalenin iptal edildiği bildirildi...
Tunceli Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, dünyanın birçok ülkesinde avcılık faaliyeti yürütüldüğü hatırlatıldı.
Türkiye'de bilimsel yönden envanteri yapılmış olan yaban keçileri popülasyonu içerisinde bulunan yaşlı erkek keçilerin bir kısmının avlanmasına izin verildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tunceli’de bilimsel metotlarla envanteri yapılan ve 13 Temmuz'da 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu çerçevesinde ihalesi yapılması hedeflenen yaban keçisi ihalesine yönelik sosyal, inanç, kaçak avcılık, yaban keçisi popülasyonu ve güvenlik açısından yerinde inceleme yapılarak bir rapor hazırlanması uygun görülmüştür. Bu nedenle 13 Temmuz'da yapılacak olan ihale iptal edilmiş olup hazırlanacak rapor sonucuna göre hareket edilecektir."
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 110320
Sahillere atık kutuları yerleştirildi...
Antalya Büyükşehir Belediyesi “Sağlık Her Zaman Önceliğimiz” sloganı ile çevrenin temiz kalması için sahillere maske ve eldivenler için konteynerler yerleştirdi. Başta Konyaaltı ve Lara sahilleri olmak üzere Büyükşehir sorumluluğundaki alanlara kağıt, plastik, cam, teneke ve organik atıklar için de geri dönüşüm kutuları konuldu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi çevre ve doğa dostu çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı pandemi sürecinde takılması zorunlu hale gelen maske ve eldiven atıklarından kaynaklı çevre kirliliğinin azaltılabilmesi için sorumluluk alanında ihtiyaç duyulan bölgelere atık konteynerleri yerleştirdi.
MASKELER GRİ KONTEYNERE...
Maske ve eldiven atık konteynerleri gri renkte, üzerinde şekil ve yazıları olan, ayakla açılabilecek şekilde tasarlandı. Vatandaşların maske ve eldivenleri bu kutulara atması istenirken bu sayede deniz ve kıyılarda canlı yaşamında oluşabilecek risklerin de önüne geçilebilmesi hedefleniyor.
ATIKLAR AYRI AYRI TOPLANIYOR...
Atık Yönetimi ve İşletme Şube Müdürlüğü, havaların ısınmasıyla birlikte sahillerin yoğun kullanımını göz önüne alarak plajlara organik, cam, kağıt, plastik ve metal atıklar için 5’li atık toplama kutuları da koyarken, sahil boyunca yürüyüş yolu üzerine kağıt, plastik ve cam atıklar için 3’lü kutular yerleştirdi. 3’lü kutuların yanında ayrıca karışık atıklar ve izmaritler için de ayrı çöp kutuları bulunuyor.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 76349
Son zamanlarda sahilleri paylaştığımız Caretta Caretta cinsi deniz kaplumbağaları gündemde. Kimi zaman korunan, kimi zaman eziyet edilen deniz kaplumbağaları için ALÇED Alanya Başkanı Şerefnur Kayhan, açıklamalarda bulundu...
Son zamanlarda sahilleri paylaştığımız dostlarımız Caretta Caretta kaplumbağaları, üreme dönemleri nedeniyle bölgenin gündeminde. Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği Başkanı Şerefnur Kayhan deniz kaplumbağası Caretta Carettaları korumak için çağrıda bulundu.
Bu sene deniz kaplumbağaları caretta carettalar ve yeşil deniz kaplumbağalarının bölge de boş buldukları plajlarda yumurtlama dönemi olduğunu söyleyen Kayhan, ”Nisan ayının başında sahiller boş olduğu için, iklim değişikliğinden ve havaların çok sıcak gitmesinden dolayı erken başladılar. 55-65 gün arası yumurtlama dönemleri oluyor” dedi. Yumurtalarını bırakıp gittikten sonra bu dönem içerisinde yavruların çıktığını ve kendilerine haber verildiği takdirde deniz kaplumbağalarını koruma altına aldıklarını dile getiren Kayhan, “Çıkacakları gün kafesler koyuluyor. Kafeslerimizin önlerini açarak arka taraftaki ışıkları kapatarak, kapattırarak mümkün olduğu kadar onların sahile sağlıklı ulaşması için yardımcı olmaya çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
"LÜTFEN DUYARLI OLALIM"
Vatandaşlardan isteğinin, telefonlarının flaşını açmamaları, balıkçıların ve deniz turizmi yapan teknelerin şov ya da bilinçsizce denize bıraktıkları atıklar nedeniyle ölü kaplumbağalar olmaması için dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Kayhan, “Yumurtadan çıkan Carettalar ve özellikle caretta yavrularının düzenli olarak kendilerinin denize ulaşmasını sağlamak lazım. Kovalarla veya eline alarak bırakmak doğru değil. Kaslarının açılması gerekiyor. Hem de üreme zamanı geldiği zaman, nasıl bizler diyoruz ya İstanbulluyuz, Ankaralıyız, onlar da yumurtadan çıktıkları sahilleri tercih ediyorlar” şeklinde konuştu.
"CARETTALARIN NESİLLERİ TÜKENİYOR"
Koruma altına alınan kaplumbağa yuvalarının üzerlerine çamaşırlarını asan, caretta yuvasının üzerine ateş yakan vatandaşlara da çağrıda bulunan ALÇED Başkanı Şerefnur Kayhan, “Gördükleri yuvaları koruma altına almamız için bizlere ulaşmaları lazım. Çünkü biliyorsunuz ki artık nesli tükenmek üzere. Denizlerimizde naylonların olmaması gerekiyor çünkü genelde bunları denizanası sanıp yiyebilirler ve bu onların ölümüne sebep olabiliyor. Bunun için bizlere yardımcı olmalarını duyarlı olmalarını rica ediyorum” diyerek vatandaşları uyardı.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 417655
Sakarya'da ikinci patlama: 3 şehit, 12 yaralı Sakarya’da meydana gelen ikinci patlamanın ardından İçişleri Bakanı Süleyman bölgeye gelerek yetkililerden bilgi aldı. Bakan Soylu, “15 tonluk patlayıcı işlemi gerçekleştirildi. 1- 1.5 ton patlayıcı kalmıştı. Hastanelerde 11 jandarma personelimiz var, bir de kamyonun şoförü arkadaşımız var” dedi...
Sakarya’nın Adapazarı ilçesi, Taşkısığı mevkisinde meydana gelen patlamada 3 jandarma şehit oldu,11 'İ asker 12 kişi yaralandı...
Olayın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bölgeye gelerek bilgi aldı. İncelemenin ardından Bakan Soylu açıklamalarda bulundu. “15 tonluk patlayıcı işlemi gerçekleştirildi” Konuya ilişkin bilgi veren Bakan Soylu, “Geçen hafta Cuma günü Hendek’te gerçekleşen, patlamadan sonra savcılarımızın ve ilgili arkadaşlarımızın koordinasyonuyla birlikte oradaki patlayıcı maddelerin durmamasına yönelik karar alındı. Nereye taşınabileceği konusunda bir iki alternatif ortaya konuldu. Yaklaşık 15 tonluk patlayıcı, hem buraya hem de buradan farklı olan başka bir noktaya taşınmaya başladı. Ormana yakın olması sebebiyle buranın çok doğru olacağı konusunda karar verdiler. Başlarında Ankara’dan gönderdiğimizin Jandarmaya bağlı patlayıcı timi vardı. Savcıların ve ilgili ekiplerin koordinesinde 15 tonluk patlayıcı işlemi gerçekleştirildi. Son 1- 1.5 tonluk patlayıcı varken hepimizi üzen bu olay başımıza geldi” şeklinde konuştu.
“Hastanelerde 11 jandarma personeli var, kamyon şoförü ağır yaralı”...
Patlayıcıların fitillerinin de olduğunu ifade eden Soylu, “Buraya patlatmak için getirildiler. Bunlar genelde orada da soğutuluyorlar. Burada itfaiye, 112 nezaretinde ve nizama göre bu mühimmatlar imha edildiler. Tam boşaltma esnasında, neden olduğu yapılacak soruşturma neticesinde belli olacak bir patlama meydana geldi. İkisi patlayıcı madde imha timinden olan, biri İstanbul biri Ankara’dan olan iki arkadaşımız, biri de alanın güvenliğini alan jandarma personeli şehit oldu. Aracın şoförü ağır yaralı. Hastanede ameliyatta. Yine Kocaeli’nde hastaneye sevk edilen bir jandarmamız var. Kaburgasında hafif bir ağrı olan jandarma personelimiz var. Toplam sayı şu anda 11 jandarma personeli, bir kamyon şoförü. 3 arkadaşımızın dışında diğerlerinde her hangi bir tehlike yok. Kocaeli’ne sevk edilende hafif bir yanık var. Zannediyorum orada tedavi altına alındı” diye konuştu.
“Savcılarımız olayı araştırıyor”...
Konuyla ilgili, öncesiyle ilgili adli, idari soruşturmanın devam ettiğini söyleyen Bakan Soylu, “Bu konuya ilişkin müfettişlerimiz biraz sonra alana intikal ederler. Savcılarımız olayı araştırıyor. Bir eksiklik var ise buna ilişkin tahkikat yapacağımızı ve sonuçlandıracağımızı ifade etmek istiyorum. Onlar bizim evlatlarımız. Kendi görevlerini yerine getirirken elim olayla karşı karşıya kaldılar. Allah rahmet eylesin, başımız sağ olsun. Jandarmamızın patlayıcı madde imha timi var. Sınırlarımızda patlayıcıları temizlemek bizim görevimiz. Doğu ve güneydoğuda bir çok alanda bu kodu uzman arkadaşlarımız var. En son Ağrı’ye gitmiştim. Ağrı’da sınırla ilgili mayın temizleme işlemini yine bu imha timlerimiz gerçekleştirdi. Sınır dışında, Suriye alanında, patlama anında bu ekip müdahale ediyor. Profesyonel timlerdir. Buradaki mesele nasıl meydana geldi, ihmal varsa nasıl oldu, ihmal yoksa teknik bir tepkime varsa nasıl olduğunu araştırma sonucunda belli olacak” dedi.
Patlamanın ardından kamyon bu hale geldi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 355037
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan rehberde, okulların Coronavirüs bulaşması açısından riskli olduğu belirtildi. Veliler okul açılmadan önce bilgilendirme formu ve taahütname imzalayacak. Öğrencilerin bırakılması ve alınması sırasında da maske ve mesafe kuralına uyulacak...
Sağlık Bakanlığı, 'Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'ni güncelledi, okullarda alınması gereken önlemleri yayımladı.
Buna göre;
--veliler, çocuklarının belirti göstermesi halinde okula göndermeyeceklerine dair imza verecek.
--Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı rehberde göre, veliler, ateş öksürük, burun akıntısı, solunum sıkıntısı, ishal şikayeti olması durumunda, aile içinde bu belirtilere rastlanması halinde veya Kovid-19 tanısı alan kişi bulunması durumunda çocuklarını okul getirmeyeceklerine ve durumu okul yönetimine bildireceklerine ilişkin taahütname imzalayacak.
--Hazırlanan rehbere göre öğrenci ve öğretmenler maske takacak. Okul girişlerinde, sınıflarda, koridorlarda el antiseptiği bulundurulacak.
--Okullarda temassız ateş ölçer ve maske bulunması zorunlu olacak.
--Okullarda içerde bulunacak kişi sayısı öğrenci ve öğretmenler de dahil 4 metrekareye bir kişi düşecek şekilde düzenlenecek. Sınıf düzeni 1 metre sosyal mesafe olacak şekilde yapılacak.
--Kantin, yemekhane gibi toplu kulanım alanlarında da bu kurala dikkat edilecek.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 472866
Milli Eğitim Bakanlığı- MEB'in 2020-2021 eğitim öğretim yılına dair 81 ile gönderdiği genelgeye göre, okullar 31 Ağustos 2020'de açılacak, 18 Haziran 2021'de kapanacak...
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Cengiz Mete, 2020-2021 eğitim öğretim yılı çalışma takviminin, 81 ile gönderilen genelgeyle duyurulduğunu belirtti.
Mete, küresel çapta yaşanan koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte, Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda okullardaki eğitim öğretime tedbiren ara verildiğini anımsattı.
"DERS ZİLİMİZ 31 AĞUSTOS'TA ÇALACAK"...
Eğitim öğretim süreçlerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için veriye dayalı kararlar aldıklarını ve eğitimi sekteye uğratmayacak alternatif durumlar üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Mete, şöyle konuştu:
"Ders zilimizi 31 Ağustos'ta çalacak, birinci dönemin ilk 3 haftasında ağırlıklı ve devamında yıl boyunca destekleme yetiştirme kurslarımızda olmak üzere telafi eğitimi yapacağız. Telafi, okulların açılmasıyla birlikte yeni ders yılının ilk 3 haftasında gerçekleştirilecek."
TELAFİ EĞİTİMLER NASIL YAPILACAK?
En önemli ve ciddiyetle ele alınması gereken konulardan birinin 'telafi eğitiminin ne şekilde yapılacağı' olduğunu ifade eden Mete "Bu konuda farklı senaryolar üzerinde çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada; Yaptığımız araştırmalar, il müdürleriyle yapılan değerlendirmeler ve Bilim Kurulu'nun önerileri doğrultusunda, değişen koşullar dikkate alınarak alternatiflerimizi hayata geçiriyoruz." dedi.
"YİNE BİLİM KURULU'NUN GÖRÜŞLERİ ALINACAK"
Mete, şunları kaydetti: "Bu nedenle Bakanlık olarak, şartların uygun olması, yine Bilim Kurulu'nun görüşleri dikkate alınarak, 2020-2021 ders yılının 31 Ağustos tarihinde başlamasını, birinci dönemin ilk 3 haftasında Bakanlığımızca hazırlanan eksik konu ve kazanım tablosu çerçevesinde, okullarımızda 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının ikinci dönemine ait işlenemeyen derslerin eksik konu ve kazanımlarının giderilmesini, yine bu çalışmaların yıl boyunca ve yapacağımız düzenlemelerle destekleme yetiştirme ve kurslarımızda sürdürülmesini planladık.
Süreçte, okullarımızın her tür ve kademedeki haftalık ders çizelgeleri, öğrenim şekilleri, ders saatleri, süreleri, iş takvimi, ara tatilleri ile kazanım matrisleri dahil olmak üzere ortaya çıkabilecek istisnai durumlara da hazırlıklıyız."
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 358021
Sakarya’da havai fişek fabrikasında büyük patlama: 4 can kaybı, 97 yaralı...
Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında dört kişinin hayatını kaybettiği, biri ağır 97 kişinin yaralandığı patlama sonrası çıkan yangın kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları sürüyor.
Sakarya Valisi Kaldırım, fabrikanın deposunda 110 ton patlayıcı olduğu bilgisini verdi.
Hendek ilçesi Yukarı Çalıca mevkiinde bulunan havai fişek fabrikasında, saat 11.10 sıralarında büyük bir gürültüyle patlama meydana geldi. Sakarya’nın yanı sıra komşu il Düzce’den de duyulan patlamayla birlikte gökyüzüne dumanlar yükseldi.
Havai fişekler, gökyüzünde ardı ardına patlamaya başladı. Patlamanın şiddetiyle fabrikanın yakınında bulunan bazı binaların camları kırıldı. Çevrede bulunan evlerde yaşayanlar büyük korku yaşadı.
Bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi ve ambulans sevk edildi. Bölgede önlem alan güvenlik güçleri, çevredekileri uzaklaştırdı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sırasında da fabrikada havai fişekler patlamaya devam etti. Patlamanın etkisiyle fabrika binalarının kapılarının ve çatılarının uçtuğu görüldü.
DÖRT KİŞİ ÖLDÜ, 97 YARALI...
Sağlık Bakanı Koca, “Hendek’te olan patlama sebebiyle geldik. Daha önce burada benzer şekilde iki patlamanın olduğunu biliyoruz. Hayatını kaybeden dört vatandaşımız oldu. 97 yaralımız nakledildi. 186 kişi çalışıyordu, 100’üne ulaştık 20’si işe gelmemişti” ifadelerini kullandı.
HENDEK BELEDİYE BAŞKANI’NDAN İLK AÇIKLAMA...
Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu, “150-200 civarında çalışanı olduğu söyleniyor. Ambulans ve itfaiye dışında kimseyi almıyorlar. Net bir bilgim yok. 3-4 yıl önce de patlama yaşandı. Aynı fabrikada oldu. Ölen olmamıştı. Patlamalar hâlâ sürüyor. Olay yerine 300 metre mesafedeyim. İlk baştaki kadar güçlü olmasa da patlamalar sürüyor. Tüm ekipler şu an burada. Hendek ilçesine 16 kilometre mesafede bir tesis” ifadelerini kullandı.
- Kategori: Türkiye Haberleri
- Gösterim: 290885
İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlükleri tarafından düzenlenen operasyonda 281 taşınmaza el konulduğunu ve gözaltı sayısının 67'den 74'e yükseldiğini bildirdi...
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, "Örgütlü olarak uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile bu suçtan elde edilen gelirlerden kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması" suçları kapsamında Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü koordinesinde kapsamlı bir soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
Açıklamada, 6 şüpheli ve 3 şirketin incelenmesiyle başlatılan soruşturmanın devamında, aralarında 2 örgüt elebaşının da bulunduğu 94 şüpheli ve bu kişilerle bağlantılı 19 şirkete ulaşıldığı bildirildi.
Bahse konu silahlı suç örgütünün, banka hesaplarında görülen 70 milyon civarındaki mevduata el konulduğu ve operasyonda gözaltı sayısının 67'den 74'e yükseldiği kaydedildi.
Ayrıca operasyon sırasında 11 ilde 21 milyon lira değerinde döviz, Türk lirası, altın, mücevher ve ziynet eşyası, 281 tapu, 31 tabanca, 32 bilgisayar, cep telefonları, sim kartları, para sayma makineleri ile 21 lüks otomobile el konulduğu ifade edildi.
İş yerlerinde ve kiralık banka kasalarında arama ve el koyma işlemlerine devam edildiği belirtildi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK: Ajanslar