ALANYA GÜNEŞİ OLARAK DİYORUZ Kİ;ALANYA'NIN GELECEK YÜZ YILLARINI KARATMAYA KİMSENİN HAKKI YOKTUR...
HÜSEYİN YILDIZ: ‘KORKAK VE SATILIK DEĞİLİZ’...
MHP Antalya 23’ncü Dönem Milletvekili Hüseyin Yıldız,Kendi sosyal medya hesabından haykırdı:" Korkak ve Satılık Değiliz..."
Alanya’nın Uğrak Mahallesi'ndeki Aytemiz Dolum Tesisi’ne ilişkin verdiği mücadeleyle bilinen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız, “Turizmin Başkenti Alanyamız da Bölgesel Petrol Dağıtım Tesisi İstemiyoruz. Güçlüyüz, Çünkü Haklıyız. Korkak ve Satılık Değiliz” dedi.
MHP Antalya 23’ncü Dönem Milletvekili Hüseyin YILDIZ ve Yücel UÇUR
ALANYA'NIN KALBİNDE PATLAMAYA HAZIR BOMBA...
Alanya'nın gelecek yüz yıllarını karartacak ve olabilecek petrol tankerleri kazaları ile Alanya turizmini bitirecek olan Bölgesel petrol dolum tesisi yapımının ardından Alanya Kamuoyunda büyük tepki oluşmuştu.
ALANYA HALKI İMZA KAMPANYASINDA BİR OLDU,BİRLİK OLDU...
PETROL DOLUM TESİSİNE KARŞI ALANYA HALKI TEK YÜREK OLDU...
Şimdiler de ise yapılan ve büyük tehlike arz eden petrol dolum tesisi ve denizde ki dolum platformunu büyütmek için çalışmalar yapan Tesis yetkililerine tepki ve Alanya'nın gelecek yüz yıllarına sahip çıkmak için; Alanya da ki STK-- sivil toplum kuruluşları başkanları,siyasi ilçe başkanları,Turizmciler,Basın kuruluşlarının bazı temsilcileri ve esnaf ile halk; başlatılan imza kampanyası ile Ankara da yapılan pazarlıklara dur demek için el ele verdi.
MHP Antalya 23’ncü Dönem Milletvekili Hüseyin YILDIZ ve Yücel UÇUR ile Alanya Güneşi Gazetesi İmtiyaz sahibi İbrahim AKDAĞ
ALANYA GÜNEŞİ GAZETESİ ve www.alanyagunesi.com haber portalı olarak Alanyamız için itiraz İmzamızı ve şerhi koyduk...
ALANYA GÜNEŞİ GAZETESİ OLARAK DİYORUZ Kİ;Gelirini turizmden kazanan Milyonlarca insanın kaderi;Gelecek yüz yıllarda yaşayacak olan çocuklarımızın geleceği bir kaç kişinin para kazanma ihtirasına kurban edilemez...
Petrol tankerlerinin veya platformun devrilerek,ya da borularının kırılarak akıtacağı petrol ile kirlenecek olan Denizdeki ve sahillerimizde ki tehlike...
Alanya sahillerini bekleyen benzer tehlike görüntüleri...
Büyük Petrol Tankerleri ile Okyanuslardan kıyılarımıza bu tehlikeli balıklar da gelmektedir...
Bu BALON BALIĞI Tenekeyi bile parçalayıp yiyor ve çok zehirli.Bunlar da Büyük Petrol Tankerleri ile sahillerimize taşınıyor...
BÖLGE -- ALANYA ve GAZİPAŞA HALKIMIZA ÇAĞRIMIZDIR...
Her Alanya sevdalısı aşağıda ki dilekçe örneğini imzalayıp Ankara da ki ilgili bakanlığa ulaştırabilir...
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
MEKANSAL PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
22.07.2019, ANKARA
KONU:Aytemiz Akaryakıt Dağıtım A.Ş’ye ait “Yanaşma Dolfeni Tesisi Kapasite Artışı “ nedeniyle genel olarak yapılmak istenen kapasite artışına dair İMAR PLANINA itirazlarımızın ve firmanın dolfen genişletme projesinin ivedikle ve tamamen reddedilmesine dair taleplerimizin sunulmasından ibarettir.
1- Antalya İli,Alanya İlçesi,Yeşilöz mevkinde Aytemiz akaryakıt Dağırım A.Ş’ye ait ve hali hazırda 40.000 dtw büyüklüğünde yakıt tankerlerinin yanaşmasına ve yük indirmesine imkan veren denizden yaklaşık 900 metre açıkta yer alan tesisiin 160.000 dtw büyüklüğünde ve yaklaşık 300-350 metre uzunluğunda gemilerin yanaşmasına izin verecek şekilde büyütülmesi planlanmaktadır.Bu plan dahilinde yeni imar planı T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Daire Planlama Başkanlığı’na sunulmuş olup, bizlerin hep bu imar planına hem de aşağıda açıklayacağımız nedenlerle İŞBU TESİSİN GENEİŞLETİLMESİNE ALANYA HALKI OLARAK İTİRAZLARIMIZ BULUNMAKTADIR.Bu tesisin firma tarafından talep edildiği şekilde büyütülmesi halinde ileride yaşanacak ve halen bazı koşullarda yaşanmakta olan çevre felaketinin büyüklüğü Bakanlık tarafından dikkatle incelenmeli ve böyle bir genişlemeye asla izin verilmemelidir.Şöyle ki;
2- Öncelikle, tesisin bulunduğu Yeşilöz mevkii Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu CITIES- Tehlike Altındaki Türler anlaşması, BERN anlaşması ve Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/10 sayılı genelgesi çerçevesinde korunan, Akdeniz kaplumbağası “ caretta caretta” ve “ kum zambaklarının” doğal üreme ve yetişme alanıdır.Bölge ayrıca Alanya - Gazipaşa istikametinde yaklaşık 15 km’lik el değmemiş ve korunan sahilleri ve tertemiz denizi ile de çok önemli bir çevre koruma bölgesidir.Hali hazırda yapılan tesis ve tesise uzak denizlerden akaryakıt getiren tankerlerin su ballast kısmından bu sahil şeridine 2014 yılından beri görülmeyen ve deniz türleri ve deniz hayatı için son derece tehlikeli olan Aslan balığı, balon balığı ve katil yosunlar gelmiş ve hızla üremişlerdir. Bölgege bu türlerin ürediği ve bölgenin kendine has sualtı ve flora ve faunasının tehlike altında olduğu açıktır. Bu konuda Aytemiz Firmasının 2014 yılından beri hem de sadece 40.000 dwt’lik orta büyüklükteki gemilerle yarattığı deniz kirliliği ortadayken, 160.000 dwt’lik gemilerle gelecek ve bu denizlere ait olmayan yeni ve tehlikeli su altı türlerine karşı nasıl bir önlem alacağı açık değildir. ÇED raporu içerisinde Ankara Üniversitesi’nden 2014 yılında, işbu tesisi kurulmadan once alınmış ve su altı flora ve faunasının durumu ve koruma yolları ve yapılacaklar ile ilgili bir rapor varken, 2019 yılında böyle bir rapor istenilmemiş olması büyük bir eksikliktir.Tesisin ilk kurulduğu 2014 yılından, 2019 yılına kadar su altı yaşamı ciddi zarar görmüştür.ÇED raporuna ek, Bakanlığın Aytemiz firmasından ve hatta mümkünse 2014 yılındaki ilk su altı raporunu hazırlayan heyetten 2. Bir rapor aldırmalı ve deniz hayatına tesisin 40.000 dtw’lik gemilerle verdiği zarar gördükten sonra, 300-350 metre boyunda 160.000 dtw ebatında gemilerin yanaşabileceği dolfenlerin yapımı konusunu değerlendirmelidir.
3-Söz konusu tesisin bulunduğu deniz,açık denizdir ve etrafında tesisi koruyucu doğal siper anlamında bir yükseklik, tepe vs bulunmamaktadır.Dolayısıyla açık denizde olan ve Akdeniz’de son 5 senedir sıklıkla karşılaştığımız fırtına ve hortumlara karşı savunmasız bir yerdedir.Böyle bir yerde ve konumda, yer alan bir tesisin yanaşma kapasitesini arttırmak çok ciddi kazaları ve dolayısıyla çevre felaketlerini de beraberinde getirecektir.İŞBU TESİSİN YEŞİLÖZ BÖLGESİNDEN UZAKTA, HERHANGİ BİR ÇEVRE FELAKETİ VE/VEYA PATLAMAYA KARŞI DAHA KORUNAKLI OLAN VE YERLEŞİM MERKEZLERİNDEN UZAK KOYLARA YAPILMASI GEREKMEKTEDİR.ZATEN TESİSİN İLK PLANLARINDA YAPILACAĞI YER KALEDRAN-MUZKENT BÖLGESİ İKEN ANLAŞILAMAYAN VE HATALI BİR KARARLA TURİZM MERKEZİ ALANYA’YA 20KM MESAFEDE VE AÇIK DENİZDE,HER TÜRLÜ SALDIRIYA, FIRTINAYA VE KAZA SONUCU AKARYAKIT SIZINTISININ HEMEN YAYILACAĞI YEŞİLÖZ BÖLGESİNE KURULMUŞTUR.
ÇED raporunda yer alan, “tehlike simülasyonlarının” ÇOĞUNDA temel alınan kritik rüzgar şiddeti 5 Bofor / 18 deniz mili ya da 9 m/sn bazılarında çok daha düşük olarak kabul edilmiştir. 5 bofor deniz şiddeti (ya da 9 m/sn rüzgar hızı) 12-16 metre boyunda bir DENİZ YELKENLİSİNİN YELKEN AÇMAK İÇİN KULLANACAĞI İDEAL RÜZGAR ŞİDDETİDİR.
Yapılması planlanan dolfenler ile buraya gelecek olan 300-350 metre uzunluğunda ve 160.000 dwt kapasitesindeki yakıt tankerlerine 5 bofor şiddetinde rüzgar HİÇ BİR ETKİ YAPMAYACAKTIR.Bu şiddetteki bir rüzgar, 300-350 metre boyunda ve 160.000 dwt ebatındaki bir tanker için, araba ile 150km saatte giderken, arabanın camına vuran yağmur damlası kadar TEHLİKE YARATIR. Akdeniz açık bir denizdir ve Kasim- Mayıs ayı rüzgar değerleri 7-9 Bofor şiddetini rahatlıkla bulmaktadır.Hatta ciddi hortum ve kasırgalar da kıyıdan dahi gözlemlenebilmektedir. Hal böyle iken, ÇED raporunda yer alan tehlike simülasyonlarının HEPSİNDE 5 BOFOR RÜZGAR ŞİDDETİNİN ESAS ALINMIŞ OLMASI VE TESİSE YANAŞMANIN GÜVENLİ OLDUĞU İDDİASI GERÇEKÇİ DEĞİLDİR. Şiddetli rüzgar nedeniyle oluşacak, sızıntı, en sığ noktası sadece 16 metre derinlikte olan dolfen iskelesindeki bir karaya oturma ya da çarpma sonucunda oluşacak çevre felaketi tüm bölgede deniz yaşamını, Alanya-Gazipaşa ve hatta daha ilerde Side hattını kadar etkileyecek ve denizi temizleme çalışmaları milyarlarca liraya mal olacaktır.Böyle bir çevre felaketinin yaratacağı ekonomik, idari ve hukuk sorumluluğun altından kimsenin kalkabilmesi mümkün değildir. Alanya-Gazipaşa halkının başlıca ekonomisi turizm ve tarıma dayalı olup bu durumda çok ciddi sosyo-ekonomik sıkıntıların da baş göstereceği muhakkaktır.
Alanya’da 2018 resmi rakamlarına göre yaşayan 300.000 insan ve toplam 200.000 yatak kapsitesine sahip 600 otel, binlerce küçük ve büyük esnaf böyle bir çevre felaketinin hem sosyo-ekonomik hem de çevre felaketinin getiridiği fiziksel şartlarından doğrudan etkilenecektir.Bu sorumluluk çok ciddi bir sorumluluktur. Aytemiz Firmasına “genişleme iznini” veren tüm Bakanlık yetkilileri bu sorumluluğun tarafı olacaktır.
4-İşbu tesisin depolama tesisleri Yeşilöz mevkiinde yer almakta olup, Yeşilöz mevkii Alanya’nın en sayfiye yazlık yerlerinin biri olmasının dışında, neredeyse 30-40 yıldır da sürekli olarak yaşayanların olduğu,Alanya merkeze yaklaşık 20km uzaklıkta bir yerleşim merkezidir.ÇED raporunda yer alan buranın sadece yazları Alanya halkının ikinci evleri olan ve yazlık bir bölge şeklinde kullanıldığı iddiası gerçek dışıdır.Burada sürekli yaşayan nüfusu 2018 yılı kayıtlarına göre 1360 kişidir ve yaz aylarında bu nüfus 10.000’leri aşmaktadır.Bölge aynı zamanda google earth haritalarından da net bir şekilde görüleceği üzere Alanya’da “ sera muzculuğu” ile “ avakado” yetiştiriciliğinin yapıldığı en önemli bölgelerden birisidir.Bu kadar ciddi tarımın yapılıyor olmasının nedeni bölgede çok fazla “ yer altı su kaynağının” olmasıdır.Bu yer altı sularına herhangi bir nedenle karışacak olan akaryakıt ürünlerinin tüm bölgedeki su kaynaklarını zehirleyeceği ve bölgede seracılığı ve avakado yetiştiriciliğini tamamen bitireceği açıktır. Başta da söylediğimiz üzere,Alanya’nın iki temel geçim kaynağı turizm ve tarımdır.Bölgede yapılan “ seracılık” ve “avakado” yetiştiriciliği çok büyük yatırımlar isteyen ve katma değeri çok yüksek tarım yatırımlarıdır. Bölgede 1 dönüm kapalı sera kurma maliyeti yaklaşık 100-120.000 TL’dir ve bölgede yaklaşık 1000 (bin) dönümden fazla kapalı muz serası bulunmaktadır.Sadece bu seraların yatırım maliyeti bugünkü para ile 100-120 MİLYON TÜRK LİRASIDIR.
Tesisin bu hali dahi,bölgede tarım için çok büyük tehlike oluştururken, şimdiki halinin 4 katı büyüklüğünde gemilerin yanaşmasına izin vermek tehlikeyi en az 4 kat daha arttıracaktır.Ayrıca, şu an sadece Dolfen genişletmek için izin alan Aytemiz firmasının bu izni aldıktan ve dolfenleri yaptıktan sonra, kıyıda seraların ve yer altı sularının üstünde el bombası gibi duran DEPOLAMA TESİSLERİNİN KAPASİTELERİNİ ARTTIRMAK İSTEYECEĞİNİ tahmin etmek ve Aytemiz Firmasının böyle bir genişlemeyi de yapmak isteyeceğini de düşünmek hayal olmayacaktır.Tehlike ve yapılmak istenen düşüldüğünden çok daha büyüktür.
5-Hali hazırda aktif olarak çalışan ve genişletilmek istenen tesis herhangi bir “ terör” saldırısına ve bu saldırı sonucu oluşabilecek çevre felaketine ve insan kaybına karşı da tamamen korumasızdır.Akdeniz bölgesinde açık deniz üzerinde ve depolama alanında bu tesisi çok net gören bir çok ağaçlık tepenin olduğu yerde, bu tesise roketatar,hatta drone ya da maket uçakla dahi terror saldırısını gerçekleştirmek çok kolaydır. Henüz 300-350 metre uzunluğunda ve yanaştıktan sonra açık hedef olmaktan başka hiç bir kabiliyeti olmayan böylesi devasa bir hedefin korunabilmesi mümkün değildir.
Böyle bir terör saldırısı, ya da açık denizde yaşanacak ve günümüzde bölgede çok sık görülen ve aniden ortaya çıkan hortum ve şiddetli fırtına nedeniyle oluşabilecek bir kaza sonucu ortaya çıkabilecek çevre felaketinin sonuçlarını göz ardı etmek mümkün değildir. Aytemiz Firmasının bu bölgede kuracağı tesis, herhangi bir marina ya da yat bağlama tesisi ya da balık Çiftliği değil, bir kaza anında çevre ve insan sağlığı üzerinde çok büyük etkileri olacak AKARTAKIT DOLUM TESİSİ YANAŞMA DOLFENİ GENİŞLEMESİDİR.
Sonuç :
A- Bu tesisin genişletilmesinin ne Yeşilöz ne de çevresiyle birlikte 300.000 insanın yaşadığı, Türkiye’nin 200.000 yatak ile en fazla yatak kapasitesine sahip turizm ile nefes alıp veren Alanya ilçesine HİÇ BİR FAYDASI BULUNMAMAKTADIR.Tam tersine işbu yatırım ile bu dolfene yaklaşacak 300-350 metre uzunluğunda ve 160.000 dwt büyüklüğünde gemilerin yol açabileceği bir çevre felaketinin temizlenmesi hem yıllar alacak hem de milyarlarca lirayı bulan maliyete yol açacaktır.Böyle bir çevre felaketi sonucu Alanya bölgesinde turizm gelirlerinde yaşanılacak YÜZMİLYONLARCA EURO gelir kaybı ve tesisin bulunduğu Yeşilöz bölgesinde bugünkü değerle 100-120 milyon TL yatırımla kurulmuş olan muz seraları ve avakado bahçelerinin doğrudan yada soğutma amacıyla kullanılacak kuyu suları vasıtasıyla, yer altına sızan akarkayıt nedeniyle yada havalandırma bacalarından doğaya karışacak kimyasallar sebebiyle yok olacağı açıktır. Bölgede emlak değerlerinin tesis inşaası ile birlikte düşüşe geçmesi. Yerli ve yabancı yatırımcıların bölgedeki yatırımlarını satmak suretiyle bölgeden uzaklaşması ve yatırımcıların ve yabancı turistlerin bu bölgeye olan ilgisinin bitme noktasına gelmesi tarafınızca ciddi bir şekilde irdelenmelidir. Türkiye turizm gelirlerinin %10’undan fazla bir kısmını tek başına sağlayan Alanya’da hayata geçirilen bu proje başlı başına bir hatadır ve kapasite artışı projesi gerek vicdani gerekse hukuki açıdan ciddi sorumluluklar taşımaktadır.
B- İşbu tesisin kurulması ve şimdide genişletilmesi esnasında alınan ÇED Raporu hazırlanması esansında alınması gereken ya da alınmış olmasına rağmen GERÇEK VE TUTARLI bilgi içermeyen Tarım Bakanlığı ile bağlı kuruluşları, Orman ve Su Bakanlığı ile bağlı kuruluşları, Simülasyon tehdidini hazırlayan üniversite raporu, tesisi 2014 yılından sonra kurulduktan sonra 40.00 dwt gemilerin balast suyu ile gelen balon ve aslan balıkları ile katil yosunların neden olduğu çevre felaketini göz ardı eden ya da yeniden incelenmesine gerek görmeyen başta Aytemiz Firması yetkilileri ve bu doğal sit alanını Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına korumakla yükümlü ilgili başta T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşları ve yetkilileri, olabilecek ve çok da uzak bir ihtimal olmayan bir çevre felaketinin baş sorumlusu olacaklardır. Ancak bu hesabı ödeyecek olan Alanya halkı, Alanya turizmi,Alanya tarımı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olacaktır.
C- Bu tesisin deniz içerisinde, şimdikinden 4 kat büyüklükte 300-350 metre ve 160.000 dwt büyüklüğünde germilerin yanaşmasına kesinlikle izin verilmemelidir.Bu izin bir faciaya adeta davetiye çıkarmaktadır. Genel Müdürlüğünüzde bulunan bu genişleme imar planları EKSİK,SUBJEKTİF VE 300.000 İNSANIN MENFAATİNİ KORUMAKTAN ÇOK AYTEMİZ AKARYAKIT A.Ş FİRMASININ TİCARİ MENFAATİNİ KORUMAK İÇİN HAZIRLANMIŞ BİR RAPORDUR.BAKANLIĞIN GÖREVİ HALKIN VE DEVLETİN MENFAATLERİNİ KORUMAKTIR. OLUŞACAK BİR KAZA DA BU ÇEVRE FELAKETİNİN TURİZM VE TARIMDA NEDEN OLACAĞI ZARAR YÜZMİLYONLARCA EURO OLACAKTIR.İNSANLARIN ANAYASAL HAKKI OLAN SAĞLIKLI YAŞAM HAKLARI DA ELLERİNDEN ALINMIŞ OLACAKTIR.
Yukarıda saymış olduğumuz tüm bu nedenler ve Sayın Bakanlığı’nızın resen gözeteceği diğer nedenlerle; işbu tesisin genişlemesine yönelik EKSİK,TARAFLI VE TOPLUM MENFAATİNDEN UZAK İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİYOR ve bu itirazlarımız ışığında Aytemin akaryakıt AŞ firmasının dolfen genişletme projesi VE İMAR PLANI BAŞVURUSUNUN Bakanlığınızca ivedilikle ve TAMAMEN REDDEDİLMESİNİ talep ediyoruz.
Saygılarımızla,
Ad- Soyad:
İmza: