Dünyada önemli bir sağlık sorunu olan astım hastalığı ülkemizde de giderek artıyor. Her 10 kişiden birinde görülen astım hastalığı çocukları da etkilemekte ve çocuklarda kronik rahatsızlıkların en başında yer almaktadır. Astım ve diğer alerjik hastalıkların giderek artması nedeniyle farkındalığı arttırmak ve bu rahatsızlığa dikkati çekmek, vatandaşları astım hastalığı konusunda bilgilendirmek adına her yıl mayıs ayının ilk Salı günü “Dünya Astım Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu kapsamda Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aliye Gamze Çalış; astım hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi vererek önemli açıklamalarda bulundu.
Astım nasıl bir hastalıktır ve belirtileri nelerdir?
Astım toplumumuzda sık görülen bir hava yolu hastalığıdır. Özellikle bahar aylarının gelmesiyle birlikte polenlerin uçuşması hastalarda geceleri sabaha doğru artan ve gün boyu devam eden
hırıltı, öksürük, balgam ve nefes darlığı gibi şikayetleri de beraberinde getirmektedir. Hastaların öykülerini araştırdığımız zaman genellikle genetik olduğunu görürüz. Hastanın anne, baba veya kardeşlerinde, çocuklarında alerjik rinit ile astım semptomlarına rastlamaktayız.
Astım tanısını nasıl koymaktayız?
Yapılan fizik muayene sonucunda hastadan akciğer grafisi ve solunum testi istemekteyiz. Çıkan sonuçlara göre hastanın fiziki muayenesi ve öyküsünü de ele alarak astım tanısı koymaktayız. Astım tanısı koyduktan sonra uzun bir yol bizleri beklemektedir. Astım ataklarını kontrol altına alabilmek için tetikleyici etkenlerden korunmak gerekiyor. Hastalarımızın özellikle astımı tetikleyen faktörlerden uzak durması, parfüm deodorant gibi ağır kokuları kullanmaması gerekmektedir. Bahar döneminde polenlerin havada uçuşması nedeniyle yeşillik alanlardan da hastalarımız uzak durmalıdırlar. Tedaviye öncelikle astımı tetikleyen tüm faktörlerden uzak durarak başlanması gerekir. Daha sonra nefes açıcı ilaçlar, astımı kontrol eden gece tabletleriyle beraber hastalığın kontrolünü sağlıyoruz.
Astım tedavi edilebilir mi?
Astım ömür boyu devam eden ancak ataklar arasında hiçbir semptom vermeyen bir hastalıktır. Önemli olan tedavi uyumu ve uygun tedavi yöntemidir. Tedavi uyumu dediğimiz olay hastalarımızın ilaçlarla tedavisi sağlandıktan sonra tedaviyi bırakmayıp hekimleriyle beraber işbirliği içerisinde basamak tedavisine uyum sağlamasıdır. Astım toplumumuzda sık görülen bir hastalıktır. Etrafımızdaki her 10 kişiden biri astım olup çoğu bu durumu fark etmemektedir. Bunu alerji veya geçici semptomlar olarak görmektedir. Eğer sizin de özellikle bahar döneminde gece veya sabaha doğru ortaya çıkan hırıltılı solunum öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetleriniz varsa tanı ve tedaviniz için öncelikle bir göğüs hastalıkları hekimi ile iletişime geçmeniz gerekmektedir. Unutmayın güzel bir nefes güzel bir yarın için ve sizler için biz buradayız” diye konuştu.
Astım görülme sıklığı giderek artıyor...
- Kategori: Manşetler
- Gösterim: 211004