İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da gerçekleştirilen “C40 Belediye Başkanları Zirvesi”nin ikinci gününde, “Kapsayıcı Bir Gelecek için Cesur Eylemler” başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı. İmamoğlu, iklim değişikliği ve mültecilerle ilgili kendisine sorulan sorulara, “Cesarete ve kahramanlara ihtiyaç duymadığımız kalıcı toplumsal mekanizmalar kurarak, şehrimizde yaşayan herkesin entegrasyonu sağlamayı hedefliyorum” yanıtını verdi.
TİVOLİ / KOPENHAGİ
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “C40 Belediye Başkanları Zirvesi” için geldiği Kopenhag’daki ikinci gününe, “Avrupa Bölgesi Belediye Başkanları Kahvaltısı” ile başladı. IDA Konferans Merkezi’nde gerçekleştirilen kahvaltının açılış konuşmasını C40’ın yeni başkanı Los Angeles Belediye Başkanı Eric Garcetti yaptı. Konuşmacı 5 belediye başkanından biri olan İmamoğlu, “İstanbul’da 2019’da bir demokrasi sınavı verdik. İstanbul, bu anlamda herkese örnek olabilir. Her konuda ortak masalar kurabiliriz. Bazen devletlerin ya da hükümetlerin yapmadığı şeyleri yerel yönetimler, daha cesaretli bir şekilde yapabilir. Her türlü iş birliğine açığız” dedi.
ROTTERDAM BELEDİYE BAŞKANI’YLA BİR ARAYA GELDİ
İmamoğlu, kahvaltının ardından C40 etkinliğinin yapıldığı Tivoli Kongre Merkezi’ne geçerek, Hollanda’nın Rotterdam kentinin Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb ile bir araya geldi. Her iki kentin belediye başkanları, birçok konuda iş birliği yapma noktasında görüş birliğine vardı. İmamoğlu, daha sonra zirvenin yapıldığı ana salonda, “Kapsayıcı Bir Gelecek için Cesur Eylemler” başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, panel öncesinde İmamoğlu’na başarı dileklerini iletti. Politiken Gazetesi Uluslararası Editörü Michael Jarlner’in yönettiği panelde, İmamoğlu ile birlikte New Orleans Belediye Başkanı Latoya Cantrell ve Barselona Belediye Başkanı Ada Colau da yer aldı.
MANDELA’DAN İNÖNÜ’YE KADAR İLGİNÇ ÖRNEKLER VERDİ
İmamoğlu, “Çok sayıda mülteci göçü alan ve hala almakta olan bir şehrin yeni seçilmiş belediye başkanı olarak, mültecilerin de dahil olacağı bir iklim eylemine yaklaşımınız nedir” sorusuna, “Sorunuza kısa cevabım; cesarettir” yanıtıyla başladı. “Hiç kimsenin kendini adaletsizliğe ve haksızlığa uğramış, dışlanmış hissetmeyeceği bir hayatı inşa etmek için tarihin her döneminde cesarete ihtiyaç duyulmuştur” diyen İmamoğlu, tarihi kişiliklerden örnekler vererek şöyle konuştu:
“Köleliğe karşı Spartaküs'ün, ırk ayrımına karşı Mandela'nın cesaretine ihtiyacımız vardı. Cesaret, toplumların varlıklarını korumalarının da güvencesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bir toplumun ayakta kalabilmesi için gereken en temel şartı çok güzel özetlemiştir: ‘Namusluların da en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır.’ Dünyada eşit ve mutlu olabilmek için cesarete ihtiyaç duyulması, aslında insanlık adına son derece trajik ve alabildiğine akıl dışı bir durumdur. İnsanların adil bir hayatı paylaşabilecekleri kapsayıcı bir gelecek için artık tek tek herkesin, tüm insanların cesur olmaları gerekiyor. Bu dönemde en önemli ve en hayati cesaret; gerçeği görme, kabullenme ve dile getirme cesaretidir. Greta Thunberg ve onun gibi gençler işte böyle bir cesaret gösteriyorlar. Apaçık gerçekleri görüyor ve en saf insani ve ahlaki talepleri sakince dile getiriyorlar.”
“GENÇLER, YETİŞKİNLERDEN CESUR”
İstanbul sokaklarında benzeri cesarete sahip çocukları ve gençleri her gün gördüğünü vurgulayan İmamoğlu, “Pek çok sorunda genç insanlar, biz erişkinlerden daha cesur ve kararlılar. Daha iki hafta önce 11 yaşında bir genç kız olan Atlas Sarrafoğlu ve benzer yaşlardaki 15 aktivist çocuk, beni ve başka pek çok siyasetçiyi ziyaret ettiler. Bu cesur çocuklar başta iklim değişikliği olmak üzere, çevre ile ilgili yeni ve etkin politikaların geliştirilmesini istiyorlardı. Çok haklılar, çünkü bazı gerçekler apaçık ortada duruyor.Bu gerçekleri görmek için bilim insanlarının sizi uyarmasına bile gerek yok. Biz yetişkinler ve özellikle yerel siyasetçiler bu seslere kulak vermeliyiz” şeklinde konuştu.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İSTANBUL’U DA ETKİLİYOR”
“Bu konuda kararlar almak ve uygulamak için zaman kaybetmemeliyiz. Çünkü her geçen gün sorun ciddileşiyor” diyen İmamoğlu, “Hatırlıyorum: Ben henüz üniversite öğrencisiyken İstanbul ve çevresine defalarca kar yağardı ve o kar günlerce erimeden kalırdı. Şimdilerde ise neredeyse hiç kar yağmadan kış mevsiminin bittiği bir İstanbul’da yaşıyoruz. Küresel ısınma yüzünden İstanbul’da yaz ayları her yıl daha sıcak geçiyor. Sadece 2019 yılında bile geçmiş yıllarla kıyaslandığında daha fazla çok sayıda sel baskınları yaşandı. Bu sel baskınları en fazla da kentin yoksul ve eski mahallerinde yaşayanların hayatını etkiliyor. İklim değişikliği yüzünden İstanbul ve çevresinde yaşanan beklenmeyen yağmurlar gıda üretim alanlarında çok ciddi daralmalara neden oluyor” dedi.
“16 MİLYONLUK İSTANBUL’UN 1 MİLYONU MÜLTECİ”
İstanbul’un da diğer büyük metropoller gibi küresel ısınma sorununda oldukça etkilendiğini belirten İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buna rağmen başka kentlerden ve ülkelerden göçmen almaya devam ediyor. Bu yıl iki yerel seçim kazanmış bir siyasetçi olarak şunu söyleyebilirim: Seçmenler bana daha yüksek bir yaşam kalitesi için destek verdiler. Mega mühendislik projeleri için değil. Bugün İstanbul’da yaşayan 16 milyonun 1 milyona yakını mülteci. Benim şehrimdeki göçmen nüfusu, dünyada çok az şehirde var. Bu seçmenler için daha iyi yaşam kalitesi koşulları yaratmak için de büyük bir sorumluluğumuz var. Bu amaç için iklim değişikliği sorunu dahil olmak üzere tüm sorunlarda onlarla birlikte çalışmaya başladık. İstanbul’un yeni yönetimi olarak, mülteciler de dâhil olmak üzere şehirde yaşayan herkesin demokratik katılımıyla iklim eylem planları üzerinde çalışıyoruz. Bu büyük sorun konusunda yakın bir gelecekte uluslararası iş birliği ve yardım konularında destek isteyeceğiz.”
T
GALİLEO ÖRNEĞİ
İmamoğlu’na sorulan ikinci soru ise, “Daha geniş bir yelpazede, iklim eylemleri korunmasız durumda bulunan insanların şehrinize entegre olması hususundan nasıl kullanılabilir?” oldu. İmamoğlu, soruyu şu yanıtı verdi:
“Benim temel vizyonum başta özgürlük, çoğulculuk, hoşgörü ve demokrasi olmak üzere İstanbullu seçmenlerin iradesini hayatın her alanında geçerli kılmaktır. İklim sorunları konusunda farkındalık kampanyaları hazırlıyoruz ve bu konuda dezavantajlı grupları dikkate alan politika ve aksiyon planları geliştiriyoruz. Küresel iklim değişikliğinin nedeni olan endüstriyel uygulamalar yerine, sürdürülebilir enerji yatırımlarının artırılması ve düşük karbon ekonomisinin desteklenmesi de İstanbullular adına bu kapsamda bağlı kalacağımız esaslar olacak. Bu konuda yapacağımız her şey, ben ve ekibim için 23 Haziran seçiminde ortaya çıkan iradenin sesini dinlemenin doğal sonucudur. Ünlü Alman tiyatro insanı Bertolt Brecht'in bir oyununda, yeterince cesur ve kahramanca davranmadığı için kendisini eleştiren öğrencisiyle Galileo arasında şöyle bir diyalog yaşanır: Öğrencisi, ‘Kahramanı olmayan ülke ne mutsuz bir ülkedir’ der. Galileo ise; ‘Hayır, kahramana ihtiyacı olan ülke ne mutsuz bir ülkedir’ diye cevap verir. Cesarete ve kahramanlara ihtiyaç duymadığımız kalıcı toplumsal mekanizmalar kurarak şehrimizde yaşayan herkesin entegrasyonu sağlamayı hedefliyorum.”
İmamoğlu’nun konuşması, izleyiciler tarafından sık sık alkışlarla kesildi. İmamoğlu, Kopenhag turunu, bazı yabancı medya kuruluşlarına verdiği röportajlarla tamamladı.