Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehirlerarası seyahat sınırlaması 1 Haziran'dan itibaren tamamıyla kaldırılmıştır." dedi...
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen ve 4 saat süren Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, vatandaşların geçmiş Ramazan Bayramını kutladı.
Salgın sebebiyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının gönüllere uygun bir bayram yapmaktan mahrum bırakmış olsa da kalplerdeki sevginin ve umudun hep korunduğunu, hatta güçlendirildiğini ifade eden Erdoğan, yaklaşık 2,5 aydır yaşanılan bu musibetin hayata, elimizdekilere dair bir muhasebe yapma imkanı verdiğini dile getirdi.
"Zor zamanlarında vatandaşlarımıza yanlarında olduğumuzu gösterdik"
Erdoğan, geleceğe dün olduğundan çok daha berrak ve olgun şekilde bakılabilen bir gönül ve zihin dinginliği kazanıldığını düşündüğünü vurgulayarak, "Hele hele salgının çok büyük kıyımlara yol açtığı ülkelerle kendimizi mukayese ettiğimizde hep birlikte elimizdeki nimetlere şükrettiğimizi gayet yakından biliyorum. Elbette alınan tedbirler sebebiyle işine ara verdiği, işi yavaşladığı, geliri azaldığı için sıkıntı çeken vatandaşlarımız olmuştur. Özellikle de devletin tüm imkanlarını bu vatandaşlarımızın hizmetine sunarak zor zamanlarında yanlarında olduğumuzu gösterdik." diye konuştu.
Ülke genelinde 5,5 milyon kişiye karşılıksız biner lira dağıtarak sıkıntılarını hafifletmeye çalıştıklarını, yine 4,5 milyon vatandaşın istihdamını kısa çalışma ödeneği, asgari ücret desteği, nakit desteği gibi yöntemlerle desteklediklerini anlatan Erdoğan, vergi ve sigorta primi ertelemeleriyle, düşük maliyetli kredi desteği gibi daha pek çok yöntemle büyüklü, küçüklü tüm işletmelerin ayakta kalmasını temin ettiklerini kaydetti.
Erdoğan, önümüzdeki dönemde de vatandaşların ve iş dünyasının yanında olmayı sürdüreceklerini belirterek, şöyle devam etti.
"Türkiye'nin salgının önlenmesinde ve can kaybında dünyada örnek alınan bir konuma gelmesi 83 milyon olarak hepimizin ortak başarısıdır. Bu süreçte fedakarca görev yapan sağlık personelimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Aldığımız tedbirlerin uygulamaları 81 il ve 922 ilçede valilerimiz, kaymakamlarımız, emniyet ve jandarma teşkilatlarımız tarafından yürütüldü. Sokağa çıkma kısıtlaması getirilen yaklaşık 8 milyon, 65 yaş üstü vatandaşımız ile 25 milyondan fazla 20 yaş altı gencimizin her türlü ihtiyaçları Vefa Sosyal Destek Grupları tarafından karşılandı. Bugüne kadar Vefa Sosyal Destek Grupları toplam 6 milyon 240 binin üzerinde talebe cevap verdi."
"Aydınlık bir geleceğin bizi beklediğine yürekten inanıyoruz"
Erdoğan, vesayetin ayak oyunlarından darbe teşebbüsüne, terör örgütlerinin saldırılarından ekonomik tetikçiliğe kadar her yolun denendiğini ama büyük ve güçlü Türkiye yolculuklarının engellenemediğini söyledi.
"Rabb'imizin 'Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir' emri ilahisine inşallah bir kez daha mazhar olacağımız bir süreç yaşıyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir asır önce 'hasta adam' yaftasıyla tarihten silinmeye çalışılan Türk milletinin bugün, hastaların ümidi olarak öne çıkması dahi başlı başına bir ibret vesikasıdır. İnşallah bundan sonrası daha kolaydır. Kendimize güveniyoruz, halkımıza ve devletimize güveniyoruz. Aydınlık bir geleceğin bizi beklediğine yürekten inanıyoruz."
Yarın İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünde milletle birlikte çok güzel programlara şahitlik edeceklerini aktaran Erdoğan, "Önce, Sancaktepe'de iki ayda inşa ettiğimiz 1008 yataklı Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin açılışını yapacağız. Akşam saatlerinde Okçular Vakfı'nın Fetih Kupası yarışmaları gerçekleştirilecek. Bunun ardından ise Kültür ve Turizm Bakanlığımızın düzenlediği Fetih Şöleni kapsamında, Ayasofya'da Fetih Suresi okunacak ve dualar edilecek. Milletimizin fetih sevincini bu programlarla hep birlikte yaşamaya çalışacağız. Bu vesileyle Fatih Sultan Mehmet Han başta olmak üzere bu toprakları bize vatan kılan tüm gazilerimizi, şehitlerimizi, kahramanlarımızı hürmetle yad ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığı önemli dönüm noktaları olduğuna değinerek, bunların bir kısmının üzüntüyle bir kısmının mutlulukla hatırlandığını belirtti.
"27 Mayıs Türkiye'ye darbe virüsünün ilk girdiği tarihtir"
27 Mayıs 1960 darbesi ve sonrasında yaşananların, üzüntüyle hatırlanan dönemlerden biri olduğunu ifade eden Erdoğan, dün açılışını yaptıkları eski adıyla Yassıada, milletin verdiği isimle Yaslıada, 2013 yılında verdikleri isimle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın bu dönemin adeta sembolü olduğunu söyledi.
27 Mayıs'ın, Türkiye'ye darbe virüsünün ilk girdiği tarih olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Maalesef bu tarihten sonra darbe, cunta, muhtıra, bildiri veya darbe girişimi şeklinde demokrasimize yönelik pek çok saldırıyla karşı karşıya kaldık. En son 15 Temmuz'da darbe girişimini hep birlikte yaşadık. Milli iradeyi esir alma amacı taşıyan bu tür darbelerin veya girişimlerin ülkemize çok ağır maliyeti olmuştur. Daha da çarpıcı olanı milli iradeye yönelik hemen her saldırının Türkiye'nin büyük kalkınma hamleleri başlattığı dönemlerin ardından gelmesidir. İlk darbenin ardından geçen 60 yıla baktığımızda bu durumu inkarı mümkün olmayan bir gerçek olarak görüyoruz.
Cumhuriyetin ilk yıllarında çok zor şartlarda başlatılan kalkınma hamlesinin kazanımları, Gazi Mustafa Kemal'in sağlığını kaybetmesi ve vefatının akabinde tek parti CHP'si döneminde tamamen heba edilmiştir. Milletin baskısıyla geçilen çok partili siyasi hayatın ardından demokrat partinin iktidara gelmesiyle Menderes ve arkadaşları yeni bir kalkınma hamlesi başlattı. Türkiye daha önce birer ikişer tanesine sahip olduğu hidroelektrik barajlarına 18 tane, sulama barajlarına 8 tane, limanlarına 11 tane, havalimanlarına 5 tane, rafinerilerine 3 tane ilave etti. Ayrıca ülkemizin dört bir yanında 13 şeker fabrikası, 19 çimento fabrikası, 82 hububat silosu, 88 büyük ölçekli fabrika kuruldu. Milli geliri 3 kat artan Türkiye 2. Dünya Savaşı sonrası yeniden yapılanan küresel ekonomide hak ettiğini alma yolunda ilerliyordu."
27 Mayıs darbesiyle bu sürecin kesintiye uğratıldığını, Türkiye'nin yeniden uzun yıllar boyunca sürecek siyasi ve ekonomik istikrarsızlık bataklığına sürüklendiğini belirten Erdoğan, "Menderes ve arkadaşları, ülkemize ve milletimize yaptıkları hizmetlerin bedelini, ağır işkencelerle hakaretlerle hapis yatarak ve idam sehpasına yürüyerek ödemiştir." dedi.
Yassıada'da kurulan ve tam bir hukuk katliamı örneği olan düzmece mahkemelerde aylar süren yargılamaların yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sonuçta, Başbakan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilirken yüzlerce kişi de uzun yıllar hapis yattı. İdam sehpasına yiğitçe yürüyen Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın milletimizin yüreğinde bıraktığı acı, hala tazedir. Rahmetli Özal, bu üç kahramanın mezarlarını İstanbul'a taşıyarak, ilk adımı atmıştı. Biz de Türkiye'nin, 60 yıl önceki kara günlerine şahitlik eden Yassıada'yı, istiklalimizin ve istikbalimizin sembolü haline dönüştürmeyi istedik.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizle birlikte burayı Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirecek yatırımları 5 yılda tamamlayarak, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile birlikte dün resmen hizmete açtık. Oteli, kongre salonu, müzesi, camisi ve diğer tesisleriyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nı, rahmetli Menderes ve arkadaşlarının hatıralarını yaşatacak bir mekan haline getirdik. Tabii burası ulusal, uluslararası her türlü toplantıya ev sahipliği yapacak olan bir ada. Rabb'ime, bize 60 yıl sonra bu dönüşümü gerçekleştirme imkanı sağladığı için hamd ediyorum. Menderes ve arkadaşlarını bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Ülkemizin yeniden aynı acıları yaşamaması konusundaki kararlılığımızın altını da tekrar çizmek istiyorum. "
"15 Temmuz Türkiye'de darbeler döneminin artık kapandığının işaretidir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Milletimizin 15 Temmuz'da ortaya koyduğu güçlü irade ve cesaret, Türkiye'de darbeler, cuntalar, vesayet dönemlerinin inşallah artık kapandığının işaretidir. Milli iradeden güç alarak yönetime gelmek yerine hala darbelerden, terörden, kaostan, sokak olaylarından medet umanlara milletimiz asla fırsat vermeyecektir. Rahmetli Menderes'le bizim fotoğrafımızı yan yana koyarak akıbetlerimizi hatırlatan faşistlere bugün de rastlanması teyakkuzu elden bırakmamamız gerektiğini gösteriyor.
Bu ülkede ezanları susturmaya, bayrakları indirmeye, milletin vermediği gücü gasp etmeye, halkına hizmet edenleri idama göndermeye artık kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu yıl 949. yıl dönümüne ulaştığımız Malazgirt Zaferi'ndeki, yarın 567. yıl dönümünü kutlayacağımız İstanbul'un fethindeki ruh, heyecan ve kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'ü milletimiz için yepyeni bir şahlanış vesilesi haline getirmek için gece gündüz çalışmaktan bir an bile geri durmayacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru demokrasimizi ve ekonomimizi sürekli daha ileriye taşıyarak yürümeyi son nefesimize kadar sürdüreceğiz."