Op. Dr. Ali DULUM,Merceğini Türklerin tarih boyunca hep arkadan hançerlendiği Ortadoğuya çevirdi...
I. DÜNYA SAVAŞI ve SURİYE- FİLİSTİN CEPHESİ
Türk Ordusunun Suriye'nin kuzeyine yaptığı askeri harekat ile hem vatandaşlarımız hem de dünya kamuoyu Suriye, Filistin bölgesi ile yeniden ilgilenmeye başladı.Yeni bir dünya savaşı başlıyor mu diye endişelerin arttığı şu günlerde konu ile ilgili kitapları bulunan yazar, stratejist ve gazeteci Hüseyin Hakkı Kahveci ile Birinci Dünya Savaşında Suriye, Filistin cephelerinde yaşananları konuştuk.
***Ali Dulum: I.Dünya Savaşı'nn en kanlı mücadelelerinin yaşandığı cephedir, Filistin Cephesi.Ya bu kanlı cephenin arkasında yaşananlar? Ortadoğu diye adlandırılan bölgede yaşananlar için başlangıç hangi döneme kadar uzanıyor ve bu gelişmelerin hazırlayıcıları kimlerdir?
---Hüseyin Hakkı Kahveci:Ortadoğu da bugün yaşanan gelişmelerin zemini Abdülhamit Dönemi'nde hazırlanır.1948 yılında ise İsrail Devleti kurulur.
I.Dünya Savaşı'na giren Osmanlı Devleti, Almanya'nın baskısı ile cihat ilan eder. Fakat bu cihat sesine Araplar kulak kabartmaz. XIX.yüzyıldan beri İngilizler ajanları aracılığı ile Arapların yaşadığı çoğrafi alanda faaliyette bulunuyorlardı.I.Dünya Savaşı öncesi bölge Osmanlıya karşı çıkarılacak isyanlar için çoktan hazırlanmıştı.Bu isyanları harekata geçirecek bir ateş bekleniyordu.
İngiltere Yüksek Komiseri Sir Henry MacMahon ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin bin Ali arasında Birinci Dünya Savaşı sırasında, Osmanlı topraklarının paylaşılması konusunda anlaşma yapılmıştı, Ortadoğu'nun kaderini çizen MacMahon analaşmasına göre Şerif Hüseyin'in ailesine Hicaz'da bağımsız devlet kurma hakkı veriliyordu.
***Ali Dulum: Ortadoğu'yu Osmanlı Devleti'nden koparan başka anlaşmalarda vardı kuşkusuz...
---Hüseyin Hakkı Kahveci: Ortadoğu ile ilgili MacMahon antlaşması dışında başka gizli anlaşmalar da vardı.İngiltere ve Fransa arasında Sykes Picot Anlaşması yapılarak Arapların yaşadığı Ortadoğu bölünmüştü.Yine Balfaour Deklerasyonu ile Arap siyonist çatışmasının tohumları atılmıştı.
***Ali Dulum;Ortadoğu'yu parçalama girişimleri hep böyle başka merkezlerde mi inşa edildi?
---Hüseyin Hakkı Kahveci: Arapları kullanarak Ortadoğu'ya yön verme girişimleri Avrupa merkezlidir.Oysaki bizim ders kitaplarımızda hep Osmanlının başında bulunan İttihat ve Terakki yönetiminin Türk milliyetçiliği yaptığı için Arapların da Arap milliyetçiliğine yöneldiği anlatılır.Bu tez doğru değildir. İttihat ve Terakki yönetimi Osmanlıcı ideolojiyi takip etmiştir.Anadolu topraklarında milliyetçiliği uyanan en son milletin adı TÜRKLERdir.
***Ali Dulum:I.Dünya Savaşı'nda Osmanlının savaştığı Suriye-Filistin cephesine gelecek olursak...
---Hüseyin Hakkı Kahveci: I.Dünya Savaşı'na giren Osmanlı Devleti'nin hiç bir cephede durumu iyi değildi. Her cephede olduğu gibi Osmanlı ordusu Suriye-Filistin cephesinde de çok kayıp verdi ve çok kan kaybetti.Bunun nedeni Osmanlı ordusunun zayıf olması değildi.
Bir yandan ümmetimiz olan Araplar, diğer taraftan gözümüz gibi baktığımız Yahudi vatandaşlar Türklerin yenilmesi için ellerinden gelen herşeyi yapttılar.Türklerin etrafındaki yaşam sahasını daraltarak, yok olmalarına neden oldular.Türklerin canla başla savaş verdiği Suriye-Fillistin cephesinde İngilizlerin ne çok destekçisi vardı inanamazsınız. Bedevi Araplar, Yerleşik Yahudi göçmenler, İngilizlerin yanında savaşan sömürge Müslüman toplulukları(Mısır gibi). İngilizlerle birlikte hareket eden bu kesimlerin tek bir hedefi vardı; Türkleri bölgeden kovmak, Türkleri yok etmek.
***Ali Dulum;Bu nefretin nedeni nasıl açıklanabilirdi, Türkler bu saydığınız kesimlere ne yapmış olabilirdi?
---Hüseyin Hakkı Kahveci:İngilizler XVIII.yüzıldan beri bölge ile yakından ilgileniyorlardı. Suudi Arabistanlı din adamı Muhammed bin Abdülvehhab’a Vehhabilik mezhebini kurdurmuşlardı. İngilizler bölge halkının fakir olmasını Osmanlı yönetimi ile ilşkilendirerek bölge halkının Osmanlıya karşı nefretini körüklemişti.Bu nefret o kadar artmıştı ki Araplar bütün olumsuzluklardan Osmanlıyı sorumlu tutuyorlardı.Türklerin iyi yaşadığını ama kendilerinin sömürüldüğünü düşünüyorlardı.Bölgedeki her türlü melaneti Osmanlıya bağlıyorlardı.
***Ali Dulum:Osmanlı Devleti Suriye-Filistin Cephesi'nde nasıl bir yapılanma içine girdi?
---Hüseyin Hakkı Kahveci: Almanya, bölgedeki Alman çıkarlarını korumak ve kollamak için Irak ve Filistin cephesinde birtakım askeri yapılanmalara gider ve General Von Falkenhayn komutasında Yıldırım Orduları Komutanlığı'nı kurar.Yıldırım Orduları'nın masrafları için Osmanlı Genelkurmayı'na 5 000 000 Alman altını borç verilir.
Yıldırım Orduları Komutanlığı bünyesinde 6.Ordu (Halil Paşa), 7.Ordu (MustafaKemal Paşa) ve 8. Ordu (Albay Kress) görevlendirilir. Yıldırım Orduları Komutanı ise Mareşal Falkenhayn olur.
Mustafa Kemal Atatürk, Diyarbakır, Muş ve Bitlis'i Ruslardan kurtarır ve ayağının tozuyla Suriye-Filistin Cephesi'ne gelir.Buradaki çalışmaları inceleyen Mustafa Kemal, General Falkenhayn'ın askeri planını beğenmez. Falkenhayn'ın planı bir saldırı planıdır.Oysaki bu bölgedeki askerlerin savunma planına ihtiyacı vardır. Mustafa Kemal Atatürk'e göre Falkenhayn'ın bu planını uygulamak demek, 30 bin Mehmeti bilerek isteyerek kuma gömmek demekti.
Mustafa Kemal Atatürk, Alman Paşaların benzeri hatalar yaptıklarını ve bu hataların Mehmetçikleri kanının boşa akmasına neden olduğunu açıklar.Bu konudaki düşüncelerini Enver Paşa'ya yazar.Enver Paşa'nın General Falkenhayn'dan yana tavır koyması üzerine görevinden istifa eder ve İstanbul'a gider.
Bir ay sonra Kudüs,İngilizlerin eline geçince Falkenhayn'ın planına tepki gösteren Mustafa Kemal'in haklılığı da ortaya çıktı. Filistin cephesi çökmüş, Falkenhyn Kudus'ü İngiltere'ye bırakmıştı. Falkenhayn Almanya ya dönerken yerine başka bir Alman Paşa Liman Von Sanders atandı.
***Ali Dulum:Bu cephedeki sorun nasıl giderilir, daha doğrusu önlem alınabildi mi?
---Hüseyin Hakkı Kahveci: Filistin cephesi çökünce birisinin bu cepheyi toparlaması lazım gelmektedir. İşte o toparlamayı yapacak kişi bellidir. O işi Mustafa Kemal yapacaktır.
1918 yılında bütün cephelerde durum stabil iken Filistin Cephesi'nde hareketlilik vardır.
Filistin Cephesinde 4. Ordu Cemal Paşa(Mersinli), 7.Ordu Mustafa Kemal Paşa ve 8.Ordu Cevat Paşa(Çobanlı) komutasından oluşan bir kuvvet vardı ve adı Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı idi.
Sayıca ve araç gereç yönünden General Allenby'nin komutasındaki güçlü İngiliz ordusu karşısında Osmanlı Ordusunun hiç şansı yoktur. İngiliz ordusunun başlattığı genel taarruz ile Türklerin 4. ve 8.Orduları dağılır. Cephenin bütün yükünü Mustafa Kemal'in komuta ettiği 7.Ordu üstlenmek zorunda kalır.I. Dünya Savaşı'nda sıkça gördüğümüz Alman komutanların yetersizliği ve yanlış strateji uygulamaları nedeniyle ordumuzun kayıpları artar. Alman Komutan Liman Von Sanders'in yanlış taktiği sonucunda ordularımız İngilizler karşısında başarılı olamadı ve hezimette uğrar. İngilizler bölgenin büyük bölümüne hakim oldular.
Mustafa Kemal Atatürk, komutası altındaki orduyu geri çeker. Mustafa Kemal orduyu geri çekerken Araplar da Türk ordusunu arkadan vururlar.Kuşatılma tehlikesini atlatan Mustafa Kemal 7.Orduyu süratle geriye çekerek önce Halep'in güneyinde toplar.Bu esnada kayıplar fazla olduğu için 4.Ordu lağv edilerek 7. Ordu emrine verilir.7.Ordu Komutanlığı da Mustafa Kemal'e devredilir.
Ordunun sorumluluğunu ele alır almaz Mustafa Kemal, 7.Orduyu düzenlemek için İsmet Paşa ve Ali Fuat Paşa ile çalışır.20.Kolorduyu Halep'in kuzeyinde mevzilendirir.İngiliz ve Araplardan kurulu müttefik güçlerini yenilgiye uğratarak I.Dünya Savaşı'nın son muharebesini kazanır.Bu zafer sonunda emri altındaki ordulara İttilaf güçlerinin bu hattın ilerisine geçirilmemesi emrini verir. Türk askerinin süngüleriyle bu sınır tespit edilir.Bununla da yetinmeyen Mustafa Kemal, Müdafaai Hukuk teşkilatının ilk oluşumlarını oluşturarak Türk sınırlarını koruma direnişi başlatır.
***Ali Dulum: Mustafa Kemal, aldığı bu tedbirle bugünkü sınırlarımıza yakın hattı elde bulundurur ve Türk askerinin süngüleriyle bu sınır tespit edilir.Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığı zaman Mustafa Kemal bu bölgededir. (Devam edecek.)
Allah, TÜRK ORDUSUNU Korusun!
Op. Dr. Ali DULUM Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Baş ve Boyun Cerrahi #dralidulum #Alanyakbb
Kitap öneri.Hüseyin Hakkı Kahveci, Yahuda, 2018, İstanbul