Film karesi gibi…
Gazeteci Ayşe Arman, Hürriyet Gazetesi’nden ayrıldıktan sonra ilk röportajını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptı. Arman, İmamoğlu’na eşi hakkında ‘Cumhuriyet kadını’ söylemlerinin bazı kesimler tarafından ayrımcılığı körüklediği söylemleri hakkında ne düşündüğünü sordu. İmamoğlu ise, “Cumhuriyet kadını’ deyip birilerini aşağılayan yorumların hiçbirine katılmıyorum. Ama şu var: Benim eşim, Cumhuriyet kadını olarak hayatını geçiriyor. Ben de Cumhuriyet erkeği olarak. Bununla da gurur duyuyoruz. Saklamıyoruz, sakınmıyoruz” sözleriyle yanıt verdi...
İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu’nun Madame Figaro dergisine kapak olması hakkında, “O fotoğraflar bana da sürpriz oldu. O fotoğrafların bu kadar güzel olacağını bilmiyordum. Bilsem engellerdim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Ayşe Arman’ın sorularını yanıtladı. Kısa süre önce Hürriyet gazetesinden ayrılan Arman’ın kendi sitesinde yayınlanan röportajın bir bölümü şu şekilde:
29 Ekim ve 10 Kasım’da sizi eleştirenler oldu. Konser yönettiniz ya, size “elitist” dediler. Sonra eşinizin kıyafetleri, bir kısım insana dert oldu. Onun giyimi üzerinden, “İşte Cumhuriyet kadını!” yakıştırmasıyla, toplumdaki ayrımcılığa, sizin de katkıda bulunduğunuzu söylediler. Cevabınız nedir?
“‘Cumhuriyet kadını’ deyip birilerini aşağılayan yorumların hiçbirine katılmıyorum”
Bu kavram üzerinden bizi öven, benim ve eşimin tavrını, giyimini överken de, bir kısım insanı rencide eden her yorumu şiddetle kınıyorum! O yorumların hiçbirinde ben yokum. Cumhuriyet Bayramı kutlamanın, bir geleneği vardır. Yüzde 75’i, yüzde 80’i dış sermaye tarafından yapılmış bir binayı açmakla, “Cumhuriyet Bayramı kutladım!” diyemezsiniz. Bayram kutlamanın başka bir görevi, ağırlığı vardır. Coşkuyu arttırırsınız, insanlara milli duygularını hissettirirsiniz. Benim yaptığım tamamen bu. Biz, o kadar bir mutlu bayram kutladık ki. 10 Kasım’a gelince, o da özel bir gün, bize bu güzel ülkeyi emanet eden kurucuyu yasla değil, özlemle anmalıyız. Biz de öyle yaptık…
‘Cumhuriyet kadını’ deyip birilerini aşağılayan yorumların hiçbirine katılmıyorum. Ama şu var: Benim eşim, Cumhuriyet kadını olarak hayatını geçiriyor. Ben de Cumhuriyet erkeği olarak. Bununla da gurur duyuyoruz. Saklamıyoruz, sakınmıyoruz. Hatta ben, “Cumhuriyetin projesiyim!” de diyorum.
O (Dilek İmamoğlu) üzülüyor. Toplum bunları aşmak zorunda. Kendisine de söyledim, “Çok estetik bir duruşun var!” dedim. “Bence kadınlara moral veriyorsun. Türkiye’nin her noktasındaki kadınlara… Fikrini açıkça söyleyenlere de moral veriyorsun, söyleyemeyenlere de…”
“O fotoğrafların bu kadar güzel olacağını bilmiyordum. Bilsem engellerdim”
(‘Dilek İmamoğlu’nun Madame Figaro dergisine kapak olması) Pek çok insan, eşinizi, bir dergiye kapak olduğu için de eleştirdi. Bense bayıldım o fotoğraflara. Siz, bu kadar büyük bir hadise yaratacağını biliyor muydunuz? Eşiniz sinirlendi mi tepkilere?
Hayır, hiç sinirlenmedi, konuyu açmadı bile. O fotoğraflar bana da sürpriz oldu. Çünkü ben öyle fotoğraflar çekildiğini bilmiyordum. Yani, “Bir dergiye röportaj vereceğim. Fotoğraflar çekilecek” dedi. Ama o fotoğrafların bu kadar güzel olacağını bilmiyordum. Bilsem engellerdim.
Nasıl yani? Bu şaka mı?
(Gülüyor) Yok, biraz ciddi tarafı var. Çok güzeldi çünkü fotoğraflar! Dediğim gibi eşim hiç konuyu açmadı, “Şu oldu, bu oldu” diye konuşmadı, ben de bahsetmedim. Üzerinde bile durmadım. Ama fotoğrafları çok beğendim.