CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde yapılan Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nın ardından kameraların karşısına geçti. Kılıçdaroğlu, corona virüsü salgının da etkisiyle iyice kötüye giden ekonomik buhrandan çıkışla ilgili önerilerini paylaştı...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen cuma günü “Pazartesi günü bir basın toplantısı ile buhrandan çıkış çağrısı yapacağım. İçeride ve dışarıda neler yapılması gerektiğini anlatacağım” demişti.
Kemal Kılıçdaroğlu, bugün parti genel merkezinde yapılan Merkez Yönetim Kurulu toplantısının ardından kameraların karşısına geçti.
“Türkiye, ciddi bir ekonomik krizle değil ciddi bir ekonomik buhranla karşı karşıyadır. Özellikle 2018'den bu yana hükümetin ön gördüğü döviz kuru, enflasyon, büyüme, işsizlik gibi hiçbir hedef tutmamıştır. “Önümüzdeki süreçte mevcut ekonomik buhranın aşılması için iktidarın yapısal reformlar konusunda adım atması gereken alanları ve konuları kamuoyunun takdirine sunuyoruz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, 16 maddeden oluşan ekonomik paket önerilerini sıraladı:
1- İSRAF, DÖVİZ GARANTİLİ TAAHHÜTLER, MAKAM ARAÇLARI...
-- Kamuda israfa son vereceğini millete taahhüt etmelidir. Kamuda israfın ve savurganlığın faturasını milletin ödediği bir gerçektir. Hükümet israfı önlemeli ayrıca tasarrufa hangi alanlardan başlayacağını da somut olarak kamuoyuna açıklamalıdır.
-- Örneğin kamu-özel işbirliği çerçevesinde yapılan tüm döviz garantili taahhütlerin Türk Lirası'na dönüştürüleceğini, gerekirse kamulaştırılacağını, kamuda merkezi idare ve yerel yönetimlerde makam aracı saltanatına son vereceğini taahhüt etmelidir.
2- YENİ BİR BÜTÇE, YENİ BİR PLAN VE REFORM SÜRECİ...
-- Yeni bir bütçe ve yeni bir orta vadeli programı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getireceğini kamuoyuna açıklamalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen 2020 yılı bütçesi ve daha önce açıklanan 2020-2022 orta vadeli program artık milletin derdine derman olma vasfını yitirmiştir.
-- Hükümet yaşanan ekonomik buhranı aşmak için salgın nedeniyle kapanan iş yerlerinin, ürünü tarlada kalan çiftçilerin, üretim faaliyeti duran KOBİ'lerin yitirdikleri gelirlerin telafisine çözüm getiren yeni bir bütçe ve yeni bir planı Meclis'e getirmelidir.
-- Gerçekçi ve güven veren yeni bir bütçe ve yeni bir plan ekonomide normalleşmenin ilk adımı olacaktır. Hükümet yeni bir bütçe ve yeni bir planla Türkiye'nin içeride ve dışarıda saygınlığını artırmak, güvenilirliğini pekiştirmek için ayrıca bir dizi reform sürecini de başlatmak zorundadır.
3- YEREL YÖNETİMLERİN GELİRLERİ ARTIRILMALI...
-- Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulmalıdır. Ekonomik buhrandan çıkış sürecinde devletin tüm kapasitesini en verimli şekilde kullanması çok önemlidir. Yerel yönetimlerin gelirleri arttırılmadır. Merkezi yönetimin denetimi belediyelerin çalışmalarını engelleme amaçlı olmamalıdır.Seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güven altına alınmalıdır.
4- SADAKAT DEĞİL LİYAKAT...
-- Devlet yönetiminde liyakat sistemi hakim kılınmalıdır. Hükümet, kamusal alandaki bütün atama ve işlemlerde liyakati esas alacağını, sadakate dayalı verimsiz kamu yönetimi anlayışını terk edeceğini taahhüt etmelidir. İşi ehline vermeyi kabul etmelidir.
5- SAYIŞTAY’IN DENETİM ALANI GENİŞLETİLMELİ...
-- Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulmalıdır. Hükümet, TBMM adına denetim yapan Sayıştay'ın denetim alanını uluslararası normlara uygun olarak genişletmeli ve bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri derhal parlamentoya sunacağını açıklamalıdır.
6- EKONOMİK KURUMLARIN BAĞIMSIZLIĞI YENİDEN SAĞLANMALI...
-- Özerk kurulların güvencesi sağlanmalıdır. Hükümet, ekonominin önemli aktörleri olan Merkez Bankası başta olmak üzere BDDK, SPK, KİK, EPDK gibi kurumların bağımsızlığını yeniden sağlayacağını ve bu kurumların araçlarına siyasi müdahale etmeyeceğini kamuoyuna açıklamalıdır.
7- KAMU İHALE YASASI İVEDİLİKLE DEĞİŞTİRİLMELİ...
-- Kamu İhale Yasası rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Hükümet, kamuda israf ve kayırmacılığı engellemek amacıyla Kamu İhale Yasası'nın ivedilikle değiştirileceğini, tüm kamu ihalelerinin saydam, kamuya açık, kayırmacılıktan uzak bir anlayışla yapılacağını taahhüt etmelidir ve garantisini millete vermelidir.
8- KOMİSYON KURULSUN, BAŞKANLIK MUHALEFETE VERİLSİN...
-- TBMM'de Kesin Hesap Komisyonu kurulmalıdır. Hükümet, kesinleşen bütçe harcamalarını gösteren Kesin Hesap Kanunu'nun sağlıklı bir zeminde tartışılmasını sağlamak için TBMM'de komisyon kurulacağını ve bu komisyonun başkanlığının da muhalefet partisine verileceğini kamuoyuna açıklamalıdır. İktidarın yani gücün denetlendiği ortamda demokrasinin büyüyeceğini hepimizin görmesi lazım.
9- ADALETLİ BİR VERGİ POLİTİKASI...
-- Ulusal Vergi Konseyi kurulmalıdır. Halktan toplanan vergilerin nerelere harcandığının hesabının verilmesi demokrasinin olmazsa olmazıdır. Hükümet, vergi politikalarındaki çarpıklıkları gidermek ve adaletli bir vergi politikası uygulamak amacıyla Ulusal Vergi Konseyi kurulacağını ve bu konseyin her yıl düzenleyeceği raporların Resmi Gazete'de yayınlanacağını taahhüt etmelidir.
10- DAR BİR KADROYLA KARAR VERİLEMEZ...
-- Ekonomik ve Sosyal Konsey çalıştırılmalıdır. Akıl akıldan üstündür diye bir atasözümüz var. Hükümet, sorunlara birlikte çözüm üretmek için bir anayasal kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konseyi belli aralıklarla toplayacağını, ilgili tarafların görüşünü almadan dar bir kadroyla ya da tek başına karar alınmayacağını kamuoyuna taahhüt etmelidir.
11- YARGI ÜZERİNDEKİ TAHAKKÜME SON VERİLMELİ...
-- Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Tarih bize göstermiştir ki adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. Adalet devletin yani mülkün temelidir. Hükümet, kuvvetler ayrılığını sağlayacak, denge ve denetim mekanizmalarını kuracak adımların atılacağını taahhüt etmelidir.
-- İktidarın yargı üzerindeki tahakkümüne derhal son verilmeli, adalete erişimin önündeki tüm engellerin kaldırılacağı açıklanmalıdır. Ayrıca orta vadede yargı bağımsızlığını sağlayacak kurumsal, anayasal değişikliklere gidileceği millete taahhüt edilmelidir.
12- TUTUKLU GAZETECİLER SERBEST BIRAKILMALI...
-- Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınmalıdır. Hükümet meslek örgütleri,demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri üzerindeki her türlü baskıya son vereceğini ve evrensel ölçülerde medya özgürlüğüne uyulacağını kamuoyuna açıklamalıdır. Bu bağlamda, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması hükümetin samimiyetini ortaya koyacaktır.
13- DARBECİLERİN ESERİ KANUN DEĞİŞTİRİLSİN...
-- Seçim barajı kaldırılmalıdır. Demokrasilerde asıl olan milletin iradesinin olduğu gibi parlamentoya yansımasıdır. Hükümet 12 Eylül darbecilerinin eseri olan Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirileceğini taahhüt etmelidir.
-- Darbeye karşıysak, darbecilere karşıysak onların getirdikleri yasalara da karşı olmak zorundayız. Darbecilerin yasalaştırdığı seçim barajının seçime değil demokrasiye yani millet iradesine darbe olduğu unutulmamalıdır.
14- SİYASİ KİRLİLİKTEN ARINMALI...
-- Siyasi Ahlak Yasası çıkarılmalıdır. Siyasetin kirlilikten arınmasının hepimizin ortak arzusu olması gerekir. Siyaset kirlilikten arınmalı. Siyaset duru, temiz olmalı.
-- Hükümet vatandaşla siyasetçi arasındaki güveni sağlamak, siyasetin ve siyasetçinin itibarını tesis etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne derhal Siyasi Ahlak Yasası teklifinin getirileceğini taahhüt etmelidir.
15- ÇALIŞAN ÜLKE GÜÇLÜ ÜLKEDİR...
-- Güçlü bir Stratejik Planlama Teşkilatı kurulmalıdır. Üreten ülke güçlü ülkedir. Çalışan ülke güçlü ülkedir. Ekonomide ihracat odaklı ve katma değeri yüksek üretime öncelik veren bir planlama ve teşvik politikasının yaşama geçirileceği, bunun için de güçlü bir Stratejik Planlama Teşkilatı kurulacağı kamuoyuna açıklanmalıdır.
16- IMF’LE İLİŞKİLER...
-- IMF ile yeni düzen netleştirilmelidir. IMF ile ilişkiler kesilecekse ortaklıktan çekilmeli ve IMF'deki sermaye payının Türkiye'ye getirileceği kamuoyuna açıklanmalıdır.