Mutfaktaki dolap,
Perdeler,
Kavanozun içindeki eski düğmeler,
Özenle saklanmış- küçülmüş giysiler,
Dolap diplerindeki kurdeleler…
***
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
***
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
***
Sık sık boynunu büker sarıkız.
O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz…
***
Bir kadın gittiğinde…
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci…
Bir anne gider…
Bir dost…
Bir arkadaş…
Bir sevgili…
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
***
Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
***
Kapı eşiğindeki “Dikkat et…”duyulmaz, annesi gitmiştir “geç kalma”nın.
***
Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler…
***
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında…
Ve bir kadın gittiğinde pek çok ‘yetim’ bırakmıştır arkasında.
Kadınlar yaşamımızın adı,Dünyamızın kendisidir…