Bu toplantıları düzenlerken kendileri sırtlarını denize dönerler.Keşke sırtlarını dönmeseler de o ihmal edilen güzelliklerin halini görerek bir şeyler yapılması gereğini idrak etseler.
Bu bahsettiğim alan Unesco kültür mirası adayı olan bölge, Kule, Tersane, Tophane gibi tüm insanlık adına çok değerli ve önemli kültür eserlerini bünyesinde barındıran alan.
1990 yılında yapılmış olan Koruma amaçlı imar planı bu bölgenin inkişafı ve Alanya'mıza hizmet etmesi anlamında işlevini yerine getirememiş, bu gün durumu kilitleyen bir yapıyla tüm Alanya'nın önünü bloke etmiştir.
Geçmiş dönemlerde T.C. Alanya Belediyesi Meclisi bir revizyon kararı almış ancak bu alınan karar ne hikmetse bir türlü uygulamaya geçirilememiştir.
İkinci dönemini başarıyla icra eden Sayın T.C. Alanya Belediyesi Başkanı Adem Murat Yücel bey, icranın başına gelmek için girdiği her iki seçim sürecinde bu bölgeyi ele alacaklarını ve yalnızca Alanya'ya değil tüm Dünya'ya kazandıracaklarını bahisle konuyu yakından takip ettiğini defalarca dile getirmişti. Umarız bu sözler bu dönemde yerine gelirde Alanya kazanır.
Şimdi bu korona salgınının olduğu günlerde sırası mı? diye düşünenler olabilir.
Evet şimdi ve her zaman sırasıdır bu kültür mirasının ayağa kaldırılması insanlığın tekrar beyenisine sunulması, kaçınılmaması gereken ivedi bir durumdur.Salgın yarın geçer ancak bu miras elden giderse geri gelmez.
Yıllardır bu bölgeye gelen ziyaretçilerin hemen hepsi bu konuda yapılması düşünülen bir şeyler var mıdır diye sorar dururlar. Bizlerde evet yerel yönetim ve Sayın T.C.Antalya Valisi Münir Karaloğlu beyefendinin bu konulara çok duyarlı olduklarını ve konunun üzerinde titizlikle çalıştıklarını ifadeyle insanları bir nebze olsun rahatlatıyoruz.
Kendi bölgelerinin kurtuluşu olarak gördükleri buna benzer kültür mirası sahibi kentler bu konuda son dönemde hayli yol alıyorlar ve kendi tanınırlıklarını bu sayede ön plana çıkarmaya çalışıyorlar.
Başarılı oluyorlar da..
Safranbolu, Beypazarı,Ormana,Antalya,İstanbul ve daha birçok kent bu konuda çok duyarlı.Son günlerde Side de bu kervana katılanlardan.
Bilmem yakın zamanda yolunuz Side'ye düştü mü?
Tüm evler restore ediliyor ve hakikaten büyük beyeni topluyor. Koruma amaçlı imar planları insanların önünü açsın yeter, bizim insanımız büyük bir duyarlılıkla bu kültür hazinelerine sahip çıkar.
Eşek ölür semeri kalır , insan ölür eseri kalır atasözü bizlere bir şeyler yapmamız gereğini ve böylece ilerde işte şu onun eseri diye anılmayı hak etmeyi hatırlatır her daim.
Kaldı ki eserler ortada mevcut bu gün için, bize yalnızca sahip çıkmak, korumak kalıyor.
Zamanı boşa geçirmemeli bir an önce bu konuya eyilerek en iyi şekilde bu eserleri ilerki nesillere devretmeliyiz. Eminim ki hiç birimiz orada sarnıçları çöp deposu haline gelmiş,bağdadi kerpiç yapıları eriyen , yolu beli belli olmayan bu bölgenin böyle kalmasını arzu etmeyiz ve gönlümüz razı olmaz.
Her şeyin başı sağlık derken çalışmayı da hiç ihmal etmememiz gereğini bir kez daha hatırlatır hoşça, sağlıkla, duyarlılıkla kalın derim.