Alanya Haberleri
- Kategori: Alanya Haberleri
- Gösterim: 295614
Ülkemizin bir çok bölgesinde son iki haftadır kara kış yüzünü ve etkisini göstermeye başladı...
Buna rağmen son 5 günde Alanya da yazdan kalma güneşli günler yaşandı.Meteoroloji genel müdürlüğünden ve Alanya Meteoroloji ilçe müdürülüğünden gönderilen uyarılarda ve hava tahmin raporlarında;güzel ve güneşli geçen havanın ardından; özellikle Antalya ve batı ilçelerinde şiddetli ve doğu ilçelerinde sağanak şekilde yağmur olacağı belirtildi.
Buna göre,gelen hava tahmin raporlarına göre Alanya da dört gün hava yağmurlu ;ilk iki gün rüzgarlı/yağmurlu ve ara sıra şiddetli yağışlı geçecek.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Alanya Haberleri
- Gösterim: 140100
Türk Kızılay’ı Alanya Şubesi ile ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi işbirliğince ilçede “Sevgi Bohçası” projesi hayata geçirildi.
Türk Kızılayının başlatmış olduğu proje kapsamında Alanya’da da “Sevgi Bohçası" projesi hayat buldu. Proje kapsamında hastane bünyesinde yeni doğum yapan ihtiyaç sahibi ailelere Türk Kızılayı tarafından yardımda bulunulacak. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Türk Kızılayı Alanya Şubesi Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Basri Savaş, “Türkiye genelinde uygulanmakta olan projenin ayağını Alanya'da başlatmanın gururunu yaşamaktayız. Başhekimimiz Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı’nın iş birliğinde ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bu projeyi yürütmekteyiz. Sevgi bohçamızı, yeni doğan bebeğin ihtiyacı olabilecek tüm temel malzemeleri düşünerek hazırladık. Şube bütçemizle çıktığımız bu yolda bağışçılarımızın da desteklerini beklemekteyiz” diye konuştu.
Başhekim Yardımcısı Op.Dr.Hakan Çimşir ise böyle bir projede yer almaktan dolayı mutlu olduklarını ifade etti. İhtiyaç sahiplerine yerinde hizmet götürüleceğinin altını çizen Op. Dr. Çimşir; "Amacımız hastanemiz bünyesinde dünyaya gelen ve tedavi görmekte olan bebeklerimize ve ailelerine bir nebze de olsa yardımcı olabilmektir. Bu doğrultuda “Sevgi Bohçası” projesini gönülden desteklemekteyiz. Dedi.
HABER: Mertcan YILMAZ
- Kategori: Alanya Haberleri
- Gösterim: 227588
Alanya Kent Konseyi tarafından organize edilen söyleşi için Alanya'ya gelen Yazar Sinan Meydan,Basına özel açıklamalarda bulundu.
Yıllardır Atatürk Cumhuriyeti ve Milli Mücadele konuları hakkında konuşan Meydan, "Laik Türkiye Cumhuriyeti dönüştürülüyor, başkanlık sistemi ile Cumhuriyet rejiminden fiilen meşrutiyete dönüldü" dedi...
Alanya Kent Konseyi'nin Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Konferans Salonu'nda düzenlediği söyleşide Alanyalılarla buluşan Yazar Sinan Meydan, yıllardır üzerinde çalıştığını belirttiği Atatürk ve Milli Mücadele konuları hakkında insanların tabi ki bildikleri, fakat unuttukları bazı tarihi gerçekleri onlara hatırlattığı ve bilmedikleri ya da doğruluğundan emin olamadıkları bazı tarihi gerçekleri de aktardığı bir söyleşi gerçekleştirdi.
“BİRİLERİ UNUTTURMAYA ÇALIŞSA DA BEN HATIRLATACAĞIM”
"Aslında konu derin bir konu bir söyleşi kolay değil ama tabi ben yıllardır Atatürk cumhuriyeti ve milli mücadele üzerine çalıştığım için özetlemeye çalışacağım. Bazı noktaların altını çizmeye çalışacağım, bizi dinlemeye gelen insanların tabi belki bildikleri, fakat unuttukları bazı tarihi gerçekleri onlara hatırlatacak ve bilmedikleri ya da doğruluğundan emin olamadıkları ve bazı tarihi gerçekleri de daha çok sözcü gazetesinde yazdığım yazılar kitaplarımda anlattığım konular bir gazete niteliğinde olacak. Bu söyleşiler ülkenin pek çok yerinde ve yurtdışında bu söyleşileri gerçekleştiriyorum. Alanya’dan da böyle bir davet aldım milli mücadele Atatürk’ün cumhuriyeti tabi Alanya’da anlatmak benim için çok önemli. Benim için büyük bir mutluluk ülkemizin her yerinde ki insanlara ulaşmayı önemsiyorum geçen hafta Hatay’da dört yoldaydım bu hafta Alanya'dayım gelecek hafta Menemen’de olacağım. Yani cumhuriyeti Atatürk’ü milli mücadeleyi birileri unutturmaya çalışırsa da biz ısrarla hatırlatmaya devam edeceğiz.
“15 TEMMUZ SONRASI NELER DEĞİŞTİ”
İktidarın bir hedefi var ve o hedefe doğru ilerlediğini düşünüyor. Hedef yeni Türkiye adı altında. Tırnak içinde kullanıyorum, onlar kullandıkları için. Türkiye Cumhuriyeti tasvir ediliyor Laik Türkiye cumhuriyeti dönüştürülüyor başkanlık sistemi Cumhuriyet rejiminden Fiilen meşrutiyete döndü. Türkiye, bakın ben karnımdan konuşmayı sevmiyorum açıkça ifade ediyorum bazı gerçekleri. Türkiye de nedense Aydınlarımız, yazarlarımız, çizerlerimiz, milletvekillerimiz, gazetecilerimiz bu gerçekleri ifade etmekten geri çekiniyorlar haklı gerekçeleri olabilir ama çekinecek günlerde yaşamıyoruz. Bizim böyle bir vicdan sorumluluğumuz vardır gördüğümüz gerçeği halka söylemek ile yükümlüyüz. Bir aydın olarak ben de bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyorum ve diyorum ki. Türkiye başkanlık sistemi Cumhuriyet meşrutiyete döndü üçüncü meşrutiyete döndü. Meşrutiyet nedir şartı yönetimdir, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, meşrutiyetin tanımı budur egemenlik kayıtlı şartlı milletindir bunun adı meşrutiyet. Kayıt ve şartı oluşturan nedir dersek, meşrutiyette de meclis vardır, meşrutiyette de anayasa vardır, ama meşrutiyette bir de saray vardır. Bunların üstünde Türkiye’nin bugünkü rejimin meşrutiyettir, fakat Cumhuriyet kayıtsız şartsız millete aittir. Cumhuriyette anayasa vardır Meclis vardır Saray yoktur. Dolayısıyla kendimizi kandırmayalım fiilen rejim değişmiştir, bugün bu değişen rejime uygun hukuksal altyapıyı böyle hazırlamayı planlıyorlar, eğitim bu doğrultuda değiştiriliyor, nasıl değiştiriliyor? Dinsel, laik eğitim yerine dinsel eğitim Türkiye de pompalanıyor bunları görmek zorundayız. Öbür taraftan bakıyorsunuz. Bakın dinsel hukuk hazırlıkları yapılıyor, Türkiye'de Resmi Gazete de daha geçtiğimiz hafta yayınlanan bir kanun dipnotlarında ayetler dip not olarak kullanılmıştı, bu anayasa ihlalidir açıkça yani şunu anlatmaya çalışıyorum. Yeni Türkiye dedikleri yapıya uygun yeni bir hukuk sistemi, yeni bir siyaset, anlayış. Yeni bir eğitim modeli kurgulanıyor ve bu bağlamda tarihte yeniden yazılıyor. Bakın hepsi birbirine bağlı. Yani milli mücadele tarihi çarpıtılıyor önemsizleştiriyor dünyadaki ilk bağımsızlık Savaşı başarıya ulaşan ilk bağımsızlık savaşı, eşi benzeri olmayan Türk Bağımsızlık Savaşı önemsizleştiriyor, okul kitaplarından neredeyse çıkarıldı. Bu konuda Milli Mücadele'deki pek çok konuya bakıyorsunuz Cumhuriyet Devrimi Cumhuriyetlerinin İslam dünyasında bir benzeri yoktur. Batıda bile benzerini bulmakta çok zorlanırsanız bizim Cumhuriyetlerimizin, ama bu cumhuriyetleri bugün unutturulmaya çalışılıyor, Atatürk müfredattan çıkarıldı, dolayısıyla sorunuza gelirsek ben iktidarın 15 Temmuz sonrasındaki Atatürk'e yönelir gibi olmasını tamamen siyasi buluyorum. Nitekim bugün yandaş medya Atatürk'e ve Cumhuriyet'e saldırmaya devam ediyor. Yandaş medyadaki kalemler maaş alıyorlar, bu saldırılar nedeniyle onları kimse uyarmıyor işlerine devam ediyorlar. Çalışmaya devam ediyorlar. Atatürk'e hakaret etmeye devam ediyorlar. Televizyonlarda, gazetelerde ne görüyorsunuz? siyasiler cumhuriyete, Atatürk'e yönelik yaklaşımlarında bir değişiklik yok, yani kendimizi kandırmayalım bir takvimleri var 2023 diyorlar, 2020 işte Türkiye ne sistemini tamamen değiştirmeyi planlıyorlar fakat bunu başarmaları mümkün değil. Çünkü Türkiye'de her şeyleri oturmuş bir yapı vardır, cumhuriyetimiz her şekilde sağlamdır. Fiilen değişmiş olsa bile resmen hala ayaktadır ve bu dönüşümü sağlamaları mümkün görünmeyecektir, ama burada tabii tarih önemlidir ve tarihi siyasi siyasete bakışımızı, tarih şekillendirir, seçmen davranışlarını, tarih okumalarımız biçimlendirir. Ya, nasıl tarihe bakıyorsan, tarihe nasıl bakıyorsanız. Sandığa giderken oy verirken de o tarihe bakışınız sizin siyasi yaklaşımınızı şekillendirir, dolayısıyla iktidar yeni bir tarih yazarken Atatürk'ün Cumhuriyeti, Milli Mücadele'yi adeta silerken, bizlerde üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz, ne yapacağız hatırlatacağız yani onların sevdikleri sayfaları yeniden yazacağız.
MUHALEFET GÖREVİNİ YAPIYOR MU?
Türkiye'de bir baskı iklimi var ben Sözcü gazetesi yazarıyım aynı zamanda bizim gazetemizin üzerinde ise çok ciddi baskılar, muhalif bir Türkiye'nin önemli muhalif oluşturuyor. Sözcü Gazetesine açılmış bir dava var biliyorsunuz. Sözcü gazetesinin bazı yazarları ve sahibi, FETÖ’cülükle itham ediliyor ki, FETÖ'ye karşı en büyük mücadeleyi veren zamanında yayın organıydı. Sözcü gazetesi, Fakat zamanında FETÖ'nün gazetelerinde yazı yazanlar FETÖ'yle kol kola gezenler aynı yoldayız koyanlar bugün ellerini kollarını sarıl sallayarak yine basında boy göstermeye, televizyonda boy göstermeye, köşe yazmaya devam ediyorlar, gazete çıkarmaya devam ediyorlar ya da mecliste milletvekillikleri devam ediyor, dolayısıyla bir baskı iklimi var. Bu baskı ikliminde de gerçeği söylemek kolay değil fakat tarih şunu gösteriyor ki, baskı ikliminde gerçeği söylediğiniz zaman topluma faydasız oluyorsunuz, ben bir tarihçi olarak yazar olarak bu sorumluluğumun farkındayım yani ne kadar da baskı iklimi de olsa topluma gerçeği söylemeye devam edeceğiz çünkü Atatürk'ten bunu öğrendim diyor ki, Koşullar ne kadar kötü olursa olsun, hangi durumda olursanız olun mutlaka millete gerçeği söyleyin halka gerçeği söyleyin. Halka gerçeği söylemek boynumuzun borcu dolayısıyla baskı göreceğiz. İşte atıyorum hapis yatacağız ya da ekonomik anlamda zor günler yaşayacağız bunlar hiç önemli değil çünkü vatan söz konusu ülke söz konusu. O bakımdan herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz, Türkiye'de güçlü bir muhalefet var aslında siyasal anlamda muhalefetten bahsetmiyorum, siyasal anlamda muhalefetimiz güçlü değil maalesef. Yani bütün muhalif partileri topluyorsunuz, işte bir iktidar partisi ediyor mu etmiyor mu diye tartışırsınız, sayısal anlamda söylüyorum bunu. Fakat halkın da toplumsal anlamda çok güçlü bir muhalefet var yüzde 7'nin de üstünde çok güçlü bir muhalefet var yani Türkiye'nin iyi yönetilmediği konusunda hemfikir insanlar yüzde 50-den fazlası bu konuda hemfikir ve yüzde 50-den. fazlası toplumun ülkenin ayağa kalkması için iktidarın reçetesinin dışında başka bir reçetenin hayata geçirilmesini savunuyor. Dolayısıyla buradaki kritik nokta şu: Toplumsal muhalefeti bence yüzde 50-den fazla olan toplumsal muhalefeti siyasal hale getiremiyoruz biz, yani partiler birleşse bile muhalif partilerin aldıkları oy oranı belli, o zaman ülkedeki bütün muhalif hareketlerin bunu oturup düşünmeleri lazım ya toplumsal muhalefeti ya da sokaktaki hali. Yani bu aslında çoğunluk olan. Bu muhalefeti nasıl Siyasal hale getirebiliriz düşünülmesi gereken cevap bulunması gereken bu. Burada Siyasal partilere görev düşüyor yani bütün siyasi partiler şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri lazım sokakta bu kadar çok güçlü bir muhalefet varken yani sayısal anlamda %50’nin üstünde bir toplumsal muhalefet varken bunu niye biz kendi partimize kanalize edemiyoruz diye düşünmesi lazım. Yani CHP idare edenlerin düşünmesi lazım iyi partinin diğer partililerin düşünmesi lazım bana yani karamsar olmamakta lazım Türkiye de İktidar göründüğü kadar güçlü değil aslında hiç güçlü değil Türkiye’de baskı iklimine rağmen pek çok şey yapılabilir. Ben mesela yazıyorum anlatıyorum işte baskı var muhalefet sesini çıkartamıyor televizyon yok gazete yok deyip köşene çekilirseniz o zaman bu ülkeye bir faydamız dokunmaz. Tekrar ediyorum asıl bu dönemlerde ayağa kalkmak gerekiyor ve mücadele etmek gerekiyor her şeye rağmen bunu yaparsanız tarih sizi yazar, ama bunu yapmazsınız sadece eleştirirseniz sadece ağlarsınız o zaman ülkenin ayağa kalkmasını bekleyemezsiniz. Yeniden, Türkiye’nin işte o Cumhuriyeti’nin o ilk yıllarında ki devinimini kazanmasını bekleyemezsiniz Mücadele etmek gerekiyor ve asla umutsuz olmamak gerekiyor Türkiye bugün hala cumhuriyet birikimiyle imparatorluk birikimi ile tarihsel tecrübesiyle gençliği ve nüfusuyla bence umut vaat eden bir ülkede her şeye rağmen Türkiye’nin sorunu sadece kötü yönetim.”
- Kategori: Alanya Haberleri
- Gösterim: 393928
Alanya Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği (ALKOD), Geleneksel 24. Alanya Sofrası bu yıl 21 Aralık Cumartesi gecesi Doğanay Otel'de yapıldı...
Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu cep telefonuyla görüntülü olarak bağlandı. Geceyi düzenleyen ALKOD Başkanı Ömer Göker ve ekibini kutlayan Bakan Çavuşoğlu, Ankara'da çalışmalarından dolayı geceye katılamadığını belirtirken geceye katılan vatandaşlara iyi dileklerini gönderdi.
24.Alanya Sofrasına Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Telefonla görüntülü bağlandı...
Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu...
Geceye;
--Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu,
--Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel,
--ALKÜ Başhekimi Prof.Dr, Hüseyin Lakadamyalı,
--Ak Parti ve MHP İlçe Başkanları ve yönetimi,
--Alanya Esnaf odalarının Başkanları ve yönetimleri,
-- Alanya Yabancılar Meclisi,
-- Alanya'da yaşayan yerleşik turistler ve çok sayıda Alanya lı esnaf ve ticaret erbabı ile vatandaş katıldı.
Alanya'nın renkli simaları keyifli anlar yaşatırken Alanyalıların Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği eserleri sunuldu. Gecede, Alanya'ya özgü dans gösterilerinin yanı sıra Alanya'nın tanınmış siması Hasan Kılınç, organizasyonu Alanya ağzıyla sundu. Ses sanatçısı Hadi Cantemur birbirinden güzel şarkılar söyledi. Alanya Sofrası'nda Yetenek Sizsiniz Türkiye'de yıldızı parlayan, taklit yeteneği çok güçlü stand-up sanatçısı Hakan Çankaya da kahkaha dolu saatler yaşatırken Alanya'da yabancılar meclis Başkanı Abdullah Karaoğlu ile birlikte yerleşik yabancı kadınlar Türk oyun havasıyla pistte doyasıya eğlendiler.
Alanya sofrası 24. kez kuruldu
ALKOD tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen Alanya Sofrası, 24. kez kuruldu. Sofrada Doğanay Otel'de yapılan gecede davetliler eğlenceli anlar yaşadı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise geceye canlı bağlantı ile katıldı.
Alanya Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği (ALKOD) tarafından hazırlanan geceye Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, siyasi partilerin ilçe başkanları, dernek ve oda başkanları ile çok sayıda davetli katıldı. Gecenin açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Ömer Göker, ekip olarak yıllardır önemli işler yapmaya çalıştıklarını söyledi.
ALKOD Başkanı Ömer GÖKER...
"BİZİM TEK SEVDAMIZ ALANYA”
ALKOD'un, Alanya'nın ilk ve en uzun ömürlü, mazisi pırıl pırıl organizasyon ve faaliyetlerle dolu bir dernek olduğunu söyleyen Göker, "ALKOD sizlerin destekleriyle daha uzun yıllar nice böyle güzel organizasyonlara imza atacaktır. Biz ekip olarak yıllardır birbirinden önemli işler yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bizim tek sevdamız var o da Alanya. Biz sadece yapacağımız iyi işleri düşünüyoruz. Çünkü ALKOD emektir, dündür, bugündür. Kültürümüzü diğer nesillere aktarmak için de daha azimli çalışıyoruz. ALKOD kardeşliğin, arkadaşlığın, dostluğun ve vefanın iyice harman olduğu, kalpleri ve gönülleri Alanya sevgisi ile dolup taşan Alanya sevdalısı bir grubun adıdır. Ancak biz biliyoruz ALKOD sizlerle birlikte daha büyük ve daha anlamlı bir grup haline geldi. Bunun için sizlere ve bu gecenin yapılmasında desteğini esirgemeyen tüm dostlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bildiğiniz üzere binaları tekrar inşa edebiliriz ama kültürümüzü yeniden inşa edemeyiz. O yüzden kültürümüze sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız. Çünkü kültürünü kaybeden bir toplum başka kültürlerden aldığı ödünç kültürlerle hiçbir yere gidemez. Özellikle dijitalleşen dünyada genç nesillerin bu kültürel ögelerle haşır neşir olması adına siz değerli ailelere, akrabalara, arkadaşlara hemşerilere ve özellikle eğitimcilerimize en büyük görev düşmektedir Hiçbirimiz Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile hareket etmemeliyiz. Her şeyin sanallaştığı ve sıradanlaştığı bir dönemde çocuklarımıza kültürümüzü tanıtmak ve aktarmakla yükümlüyüz. Çünkü kaybedilenleri tekrar kazanmak zordur. Bizim önceliğimiz insana ve topluma yatırımdır. Ayrıca bugün aramızda olmayan ve ebediyete intikal etmiş olan bütün başkan ve yönetim kurulu üyelerimize Allah'tan rahmet diliyorum. ALKOD yönetim kurulu üyemiz Alanya aşığı İsmail Hatipoğlu da bundan 2 ay önce denizde boğularak sonsuzluğa intikal etti. Bu ani ölüm hepimizi derinden üzdü. Hayalleri ve hedefleri vardı. Biz ALKOD olarak sevgili İsmail Hatipoğlu için daha çok çalışacağız. Kendisine Allah'tan rahmet yakınlarına ve bütün sevenlerine sabırlar diliyorum" dedi.
"ALANYA DENİNCE AKAN SULAR DURUR”
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ise, "Alanya denince akan sular durur. Alanya Selçuklu'ya başkentlik yapmış, Osmanlı'ya liman şehri, Cumhuriyet tarihinde de dünyaya turizmle açılan bir pencere olmuştur. Tabii ki böylelikle sürekli göç alan bir şehir haline gelmiştir. 80 vilayetten göç aldığımız gibi dünyanın 82 vilayetinden de 31 bin 500 yerleşik yabancının yaşadığı 101 ülkenin de ziyaretçisi olan bir şehir ve çeşitli dillerin, dinlerin, medeniyetlerin, kültürlerin birleştiği bir şehir. Biz de yöre halkı olarak bununla yaşamaktan son derece mutluyuz. Böyle yaşamaktan da keyif alıyoruz. Ve tabii ki bizim de sosyal sorumluluk olarak milli, manevi ve kültürel değerlerimizi yaşamak, yaşatmak için bir sorumluluğumuz var. Bu sorumlulukları da gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Bizlere yardımcı olan bir kurum olan ALKOD da bu misyonu yüklenenlerden biri. Bu misyonu yüklenen ALKOD’un başta başkanına, bugüne kadar emek veren tüm başkanları ile yönetim kuruluna ve emek veren herkese çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"ALANYA TÜRKİYE’NİN EN HAYIRSEVER KÖŞESİ”
Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu da, "Alanya ile ilgili söylenecek çok şey var. Alanya denince ilk önce dünyada hemen turizm akla geliyor ama Alanya sadece turizm değil. Alanya Türkiye'nin en hayırsever köşesi, Türkiye’nin en hayırsever insanları Alanya'da yaşıyor. Bu da Alanya'yı gerçekten ayrıcalıklı bir yer yapıyor. İnsanlar gibi bence toplumların da devletlerin de bir genetik kodları var. Bunlarda kolay kolay oluşmuyor. Alanya'da bu konuda şanslı bir yer. Selçuklu gibi sadece coğrafyamızda değil, dünyaya büyük medeniyetler getirmiş, büyük fikirler katmış bir milletin, bir devletin başkentliğini yapmış Alanya ve Alanyalılar. Dolayısı ile bu Alanya'ya büyük düşünmeyi, büyük yaşamayı, büyük bir mirasın parçası olmayı genetik olarak sağlamış. O yüzden biraz önce Sayın Belediye Başkanımız Adem Murat Yücel’in de söylediği gibi sadece yerleşik olarak 31 bin dünya vatandaşının burayı seçmesinin de en önemli nedenlerinden biri budur. Alanyalıların hoşgörülü, dünyaya açık, dayanışmaya, çevreye her türlü değerlere sahip çıkıyor olmasıdır. Bu dernekte yine bu alanda Alanyamıza çok güzellikler katan, bu kültürün, bu duygunun Alanyamızda yaşamasını, bir önceki nesillerden alınan bu değerlerin bizden sonraki nesillere aktarılmasına çok büyük katkısı olan bir dernek. Böyle güzel bir organizasyonu da 24. kez yaptıkları için öncelikle şu anki yönetime çok teşekkür ediyorum. İyi ki Alanya var. Alanya gerçekten Türkiye'nin değil bütün dünyanın göz bebeği. Alanya şu anda hakikaten sadece tarım olarak ele alsak bile girişinden Mersin sınırına kadar doğal yapısıyla, mikro iklimi ile dünyanın çok nadir bir sahip olunabilecek toprağı. O yüzden Alanya çok şanslı Alanyalılar çok şanslı ama ben de gerçekten çok şanslıyım. Böyle bir yerde görev yaptığım için sizlerle tanıştığım için" diye konuştu.
"ALANYAMIZIN TÜM DEĞERLERİNE BİRLİKTE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Gecede sürpriz bir şekilde canlı bağlantı ile davetlilere seslenen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, "ALKOD’a Alanyamıza sahip çıktığı için Alanyamızın değerlerine sahip çıktığı için özellikle de Alanyamızın kültürünü, yerel kültürünü yaşatmak için sarf ettiği çabalardan dolayı hem tebrik ediyorum hem de çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bu gece tüm Alanyalıların arasındaki dayanışmayı güçlendiren bir gece. Geçtiğimiz yıllarda ben de ALKOD’un bu gecesine katılmaktan mutluluk duydum. Özellikle gençlerimizin Alanyamıza ve Alanyamızın kültürüne de sahip çıktığını görünce geleceğimize olan inancınız artıyor. O yüzden ALKOD Başkanı Ömer Göker ve tüm yönetim kuruluna, onlara destek veren herkese, başta Kaymakamımız ve Belediye Başkanımız olmak üzere çok teşekkür ediyorum. Ben de elimden geldiği kadar sadece Türkiye'nin her yerinde değil, dünyanın her yerinde Alanyamızın kültürünü tanıtmak için çaba sarf ediyorum. İnşallah Alanyamızın kültürüne hep birlikte sahip çıkacağız. Alanyamızın tüm değerlerine sahip çıkacağız. Başta Alanyasporumuz ve iki üniversitemiz olmak üzere Alanyamıza birlikte sahip çıkacağız ve kültürümüzü de unutmayacağız. Bizi Gelecek nesillere hep birlikte taşıyacağız" dedi.
ALKOD'un birbirinden renkli etkinliklerinin olduğu gecede Alanya'ya özgü dans gösterileri yapıldı. Yetenek Sizsiniz'den tanınan, taklit yeteneği çok güçlü olan stand-up sanatçısı Hakan Çankaya da kahkaha dolu saatler yaşatacak. Albimo Mobilya ana sponsorluğunda gerçekleşen 24. Alanya Sofrası'nın menüsünde Alanya'ya özgü külüklü çorba, etli kuru fasulye, tavuklu ve nohutlu pilav, ülübü piyazı, patlıcan salatası, lahana sarması, yeşillikler, yufka ekmek, tulum peyniri, ceviz, çerezler, kabak tatlısı, kaşık helvası, meyve çeşitleri, fıstıklı limonata ve Osmanlı şerbeti ikram edildi.
HABER:İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Alanya Haberleri
- Gösterim: 128833
Kandilli Rasathanesi’nden yapılan açıklamada, Girit Adası açıklarında 3.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiği bildirildi...