Alanya’nın İmamlı Mahallesi’nde İbrahim ve Melike Basar çiftinin evleri sabah erken saatlerde maskeli şahıslar tarafından kurşunlandı...
Ev kurşunlama olayı geçtiğimiz pazar günü Alanya’nın İmamlı Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre Basar çifti 2018 yılında İmamlı Mahallesi’nden ev ve tarla satın aldı. Basar çifti mülk sahibi ile kendi aralarında her yıl belli bir miktar ödemek şartıyla sözleşme imzaladığını ancak mülk sahibinin ödeme süreci devam ederken ev ve arsayı başka birisine daha sattığını iddia etti. Basar, silahlı saldırının ev ve tarla yüzünden husumetli oldukları M.T. tarafından yapıldığını iddia etti. Saldırı anında evde yalnız olan İbrahim Basar bahçedeki köpeğinin sesine uyandı. Saldırganlar Basar’ın evine ve lüks aracına ateş edip kaçtılar. Evde eşinin ve çocukların olmaması büyük bir faciayı önledi. Evin giriş kapısındaki koridorun çocuklarının oyun alanı olduğunu belirten Basar “Çocuklarıma bir şey olsaydı bunun hesabını nasıl vereceklerdi? Saldırganların bir an önce bulunmasını istiyorum. Adalet önünde hesap verecekler” dedi.
‘SALDIRGANLARIN EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM’...
Yaşananları basına anlatan Melike Basar, “2018 yılında Alanya’nın İmamlı Mahallesi’nde bir yer satın aldık. Bize yeri satan kişi aynı yeri 2020 yılında başkasına sattı ve alan kişi ile sürekli problem yaşadık. Bizi mahkemeye vermekle tehdit ediyordu. Mahkeme süreci ile hiçbir şey elde edemeyince adam gönderdi. Bu şahıs daha önce eşimle husumet de yaşamıştı. ‘50-100 bin TL veririm, vurdururum, öldürtürüm’ gibi tehditlerde bulunmuştu. Pazar günü saat 06.15 sıralarında iki kişi, kafalarında şapka ve yüzleri kapalı bir şekilde evimizi basmışlar. Tesadüfen ben ve çocuklarım o gün annemin evindeydik. Biz evde olsaydık direkt kapıya gelip, kimin geldiğine bakmak için dürbüne bakacaktık. Saldırganlar kapının alt kısımlarına silahla ateş etmişler. O an kapıda ben, çocuklarım veya eşim olsaydı, kapıdan baksaydık paramparça olacaktık. Bu kişilerin şu an kim oldukları belli değil, araştırıyorlar. Biz ölebilirdik, iki çocuğum var. Onlar da ölebilirdi, her şey olabilirdi. Bu kişilerin bulunmasını istiyorum. Yetkililerin gerekeni yapmasını ve saldırganların en ağır cezayı almasını istiyorum. Yüzü, gözü kapalı iki kişinin insan hayatını bu kadar riske atamayacağını, bu kadar kolay olmayacağını herkese göstersinler. Muhtardan İmamlı köyüne girişlerinin kamera kayıtlarını istiyoruz, kayıt cihazının olmadığını söylüyor. İmamlı muhtarı karşı tarafa şahitlik yapmıştı. Bunların hepsinin göz önünde bulundurularak gerekenin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘CAN GÜVENLİĞİM YOK, ADALET İSTİYORUM’...
Olay gününü anlatan İbrahim Basar, “Alanya’nın İmamlı Mahallesi’nde bulunan bu yeri 8 Ağustos 2018 tarihinde yıllık 750 bin TL ödeme yapmak suretiyle satın aldım. Yerin üstüne Ü.H. yüklü miktarda kredi çekmiş. Ben bu şahsı ablamın sayesinde tanıdım. Evlendiği zaman onun evinde oturmuştu. ‘Ü. abimin sözü senettir’ dediği için biz de güvendik. Satın aldığımız yerin ödemesini yapmaya başladık. 3 yıl geçtikten sonra mülk sahibi ‘Yerlerin fiyatı arttı’ dedi. Biz bu süreçte 3 milyon 500 bin TL ödeme yapmıştık. Her şey dekontlu zaten. Bu taksitleri öderken M.T. isminde biri çıktı. ‘Ben bu yeri aldım kardeşim, çık’ dedi. ‘Nasıl aldın?’ dedik, tapu gösterdi. ‘Bu yeri biz aldık, sözleşme var elimizde, uyuyoruz sözleşmeye’ dedim, ‘Yok, ben aldım’ dedi. Sonra mahkeme süreci başladı ve İmamlı Muhtarı Y.A. karşı tarafa şahitlik yaptı. Muhtar taraf tutamaz. Telefondan tehdit edildik, 'Seni vururuz, öldürürüz’ diye. Avukatım Kerem Bey ‘Boşver engelle numarayı’ dedi. Biz buraya ciddi miktarda para ödedik, mahkememiz devam ediyor zaten. 24 Temmuz 2022 Pazar günü sabah 06.15 sıralarında köpeğimizin sesine uyandım. Sonra silah sesleri geldi. Evimin önündeki Audi marka aracıma 4 el ateş etmişler. Evin kapısına 4 el daha ateş edildi. İki kişi geliyorlar, biri kilidi kırıyor, seranın naylonunu yırtıyor. Diğeri de köpeği oyalamak için yukarıdan geliyor. Tele basıp köpeği oyalıyor, bastığı yer belli zaten. O esnada diğer kişi seradan gelip evimin kapısına çıkıyor. Saldırganların maskeleri vardı. Kendilerini kaçarken gördüm ama kaçtılar. Yan taraftaki küçük seradan geri gittiler. 3 kişi 150-200 metre ileride köşeye plakası çıkarılmış araçla gelmişler. Ben evimde ölebilirdim. Adalete güveniyorum, bugün ben yaşadıysam yarın başkası da yaşayabilir. M.T. köyün yerli insanı. Beni iki defa darp ettiler ve ikisinden de ceza aldılar. Bunların cezalandırılmasını istiyorum, can güvenliğim yok. Köyün muhtarı dahil onun tarafını tutuyorlar. Ben toprağım için canımı vermeye hazırım, buradan ayrılmıyorum" ifadelerini kullandı.