2 MİYON 400 BİN TL YE İHALE EDİLMİŞTİ...
Sapadere Kanyonu, Alanya Belediye Encümeni tarafından 13 Haziran’da ihaleye çıkartılmıştı ve ihaleyi kazanan firma, 2 Milyon 400 bin TL ile ihaleyi aldığını kamuoyuna duyurmuştu.
Belediyeler 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 46ncı maddesine göre edilen süre içerisinde ihale bedeli olan 2 milyon 400 bin TL’yi yatırılması gerekiyordu. 5 Temmuz 2019 tarihi itibariyle ihale ödeme süresinin dolması üzerine Elazığlı bir işadamının almış olduğu Sapadere Kanyonu ihalesi de fes edilmiş oldu.
Öte yandan Alanya Belediye yetkilileri, Sapadere Kanyonunun ihalesini kazanan firmanın yasal süresinde taahhüt edilen ihale bedelini yatırmadığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu gereğince ihalenin tek taraflı iptal edileceğini ifade etti. 13 Haziran’da Alanya Belediyesi encümeni tarafından ihaleye çıkarılan Sapadere Kanyonu’nun önümüzdeki günlerde tekrar ihaleye çıkarılacağı öğrenildi.
YAZARIMIZ CEMAL PALAMUTÇU HAKLI ÇIKTI...
Geçmiş dönemde Alanya Belediye meclis üyeliği yapan ve Alanya da halen aktif siyaset,kültürel etkinlikler,spor ve kamu yararına çalışan derneklerde yönetim birimlerinde görev alan ,Alanyanın sevilen iş adamı ve gazetemizin köşe yazarı Cemal PALAMUTÇU,öngörüsü ile bu ihalenin bugünkü şekilde sonuçlanacağını yazmıştı ve tamamen haklı çıktı.
İşte Yazarımız Cemal PALAMUTÇU'nun www.alanyagunesi.com haber portalımızda yazdığı 16 Haziran 2019 tarihli yazısı...
CEMAL PALAMUTÇU
SAPADERE KANYON İHALESİ UÇUK FİYATA GİDİNCE...
Yazan Cemal PALAMUTÇU
AKLIM ALMIYOR BÖYLE İHALELERDE UÇUŞAN RAKAMLARA... Ey gidi Dünya hey. Arkadaşlar tapusunu mu alıyoruz zannederek pey sürdüler bilemem.Bugün T.C. Alanya Belediyesi encümen salonu sayın Adem Murat Yücel başkanlığında bir ihaleye sahne oldu, oldu da amma ne ihale.Umarız ihaleyi kazananlar bedeli yatırırlar da iyi bir gelir olur idare açısından. İhale konusu yer Sapadere Kanyonu adıyla turizme çeşitlilik sunan tabiat harikası orman alanının mesire yerine döndürülmüş hali olan alan ve alandaki iki dükkan ve iki yiyecek ünitesinden oluşan ve bünyesinde WC ler bulunan alan.
Tamam anladık bu yer güzeldir, insanlar buraya dinlenmeye gelir filan. Gelirlerde böyle bir kirayı karşılayacak bedelleri burada harcarlar mı? İki milyonu geçen ve ayrıca KDV de ilave oldu mu neredeyse iki buçuk milyona dayanan bir kira. Gel de çık bu hesabın içinden.Herhalde bizim öngöremediğimiz karlar varda biz bilemiyoruz.Bu kiranın tümünün peşin olarak ödeneceğini de göz önüne alırsak durumun vehameti daha da anlaşılır olur herhalde.
Bu bana bir dönem T.C. Alanya Belediyesi çay bahçesinin kiralama ihalelerini hatırlattı. İhale olmadı bir ihale daha olmadı bir ihale daha. Teminatı yakan tüyüyor ama mevcut müstecir o yeri işletmeye devam ediyor ve karşılığında işgaliye ödüyor. Tamamda bu ihalede çıkılan bedelin karşısında cılız kalan bir bedel oluyor. Ancak olması gereken mantıklı bir bedel oluyor ve kiracı değişmemiş oluyor tabiatıyla.
Tabii bu durumun ortadan kaldırılması için başka metodlar devreye giriyor ve ondan sonra iş düzenine giriyor. Herkes ne demek istediğimizi anladı herhalde, idare böyle durumlarda bir by-pass yapar ve turizmin daha fazla zarar görmesini de önleme amaçlı böylesi alanların işletmelerini kamu yararına çalışan ALTİD , TÜRSAB, ALTSO gibi kuruluşlara devreder onlarda fayiş fiyatlar talep etmeden oraları örnek işletmeler olarak işletirler.
Her yere rant ve gelir kapısı olarak bakmamak, gelsin de ne olursa olsun dememek gerek kanaatimce.Bu ve bunun gibi yerler vitrin olması gereken , örnek olması gereken yerlerdir. Buralara giden insanlar yüksek kira ödeyen müstecirlerin maliyetlerinin kiradan mütevellit yüksek olmasını anlamak veya anlamaya çalışmak zorunda olmamalıdırlar.Kaldı ki bu ihalede bu yere giriş bedeli alınmayacağı da açıkca belirtilmiş, yani yanlızca hizmetler ve ürünler karşılığında bedeller alınacak. Müze gibi her giren bir bedel de ödemeyecek benim anladığım kadarıyla.
Bu konu gündeme gelince bu kiralamayı duyanlar eyvah benim yeri bedavaya vermişim acaba kirayı nasıl arttırırım diye düşünmeye başlıyor, tabii ki buda tüm kiracıları etkileyip zora sokuyor sanki yeteri kadar zorda değillermiş gibi.
Bu ve bunun gibi kiralama bedelleri adeta domino etkisi yaparak tüm çevreyi etkiler. Kiraların Euro ve Dolar cinsinden talep edilememesi ve o kanunun çıktığı dönemde tespit edilen kurla kira kontratlarının düzenlenmesi hepimizi sevindirmiş ve umutlandırmıştı.
Gel gelelim bu kiralama ihalesi her şeyi alt üst etti gibi. İdarenin kapsamlı bir araştırma sonucu tespit ettiği kiralama ihalesine esas bedel mutlaka titizlikle oluşturulmuştur, onların eksikliği değildir bu durum. Peki ya nedir ? Olsa olsa topluluk içerisinde oluşan heyecandır. Kalabalık bir toplum önünde heyecanla sürülen peyler bazen ölçünün kaçmasına sebep olabiliyor.
Son dönemde birçok kez değiştirilen kamu ihale kanununa o ihale konusu alanda ne yapacağı belli olan ve etraflıca tarif edilmiş iş yerleriyle ilgili yeni bir madde eklemeli ve denilmeli ki , İhale şu bedelden başlar ve maksimum şu bedelde sonlanır.
O maksimum bedeli kabul edenler içerisinde kura sonucu bir kişi yada kurum idarece kiracı olarak belirlenir ve o alan işletmeye alınır.İşte bu anlamda fizibilite raporu hazırlamak önemli hale gelir , bu işi yapan bu raporları hazırlayan kurumlar oluşur bizde de yıllar boyu ayni aile veya grup tarafından işletilen müesseseler ortaya çıkar. Aksi halde bu sene ben gelecek sene başkası oraları işletmeye çalışır ama bir türlü beceremez.
Her şeyin hayırlısı....