head
2183026 810x458 75f08
Cuma, 19 Nisan 2024

Alanya'da turistlere sahte altın sattığı iddiasıyla 9 Haziran'da tutuklanan kuyumcu Medet Tiker'in tahliyesine karar verildi. Tiker "Bilirkişi raporuyla suçsuzluğum ortaya çıktı ve serbest kaldım. Yargısız infaz kurbanıyım" dedi...

TİKER, tahliyesinin ardından yaptığı açıklamada "15 yaşından beri kuyumculuk sektöründe çalışmaktayım. Çocuklarımın kursaklarından haram lokma geçirmeyerek tam 22 yıldır bu sektör içerisinde faaliyet gösteriyorum." dedi.


‘İYİ NİYET KURBANI OLDUM’


Tiker, açıklamalarına şöyle devam etti: "Binlerce müşteriye satış yapıyorum. Bugüne kadar hiçbir müşterimle sorun yaşamadım. Memnun olmayan müşterimin malını iade alıp ödemesini geri yapmış birisiyim. 2016 yılında İsveç’te yaşayan bir çift, işyerime gelerek Avrupa'dan 8, 9, 14 ve 18 ayar karışık hurda altın getirerek, 3 çocuğuna 3 tane kral zincir yaptırmak istemişti. Ve müşterime, kendi altınından net bir ayar çıkmayacağını belirttim. Müşterim, kendi altınına aile yadigarı olduğu için kesinlikle harici altın kullanmamı istememiştir.
Ben de kendisine, bana verdiği altınları çalıştığım atölyeye göndererek, 3 tane kral zinciri yaptırıp müşteriye teslim ettim. Müşteri ise benden sertifika istediğinde yaptırdığım ürünün 14 ayar civarında olduğunu söyledim. Kendisine ait ürünlerden altın yaptığımdan dolayı sertifika veremeyeceğimi bizzat ilettim. Ama müşteri bana sertifikayı altını sadece evinde çalındığında sigorta şirketinden parasını alabilmek için kullanmak istediğini söyledi. Ben de iyi niyetimle 18 ayar sertifikası yazıp verdim. Sertifika ve malı teslim ettikten sonra başka bir kuyumcuya test etmeye götürmüş. Ve test sonucunda ürünler 15 ve 16 ayar denmiş. Ve 18 ayarın altında geldiği için söz konusu teste götürdüğü kişi veya kişiler tarafından turistten, polise giderek şikayetçi olması istemiş. Ve hakkımda 2016 yılında düşük ayarlı altın satmak suçlamasıyla bir dava açılmıştır. Söz konusu davadan ise kısa sürede beraat etmişimdir.


‘MALI ALIP PARALARINI VERMEK İSTEDİM’


Yine 2019’un nisan ayında Danimarkalı bir çift, bana 8 ayar yüzük ve kolye ucu yaptırdı. Bu kolye ve yüzüğün fiyatı ise Danimarka parası ile 5 bin 500 Danimarka Kronu. Sertifikası, sipariş formu, exper raporu ve kartvizit aynı anda müşteriye teslim edildi. İşyerimizde sattığımız her ürünün gerek expertiz raporu, gerek ise sertifikası, sipariş formunu aynı anda veriyoruz. Fakat haziran ayında bir pazar günü ben ailem ile dışarıda iken, söz konusu Danimarkalı çift zabıta ile işyerimize gelerek, bizden satın aldığı yüzük ve kolye ucunu iade edip, parasını da geri istemiş. Ben o esnada işyerimde olmadığım için malı pazartesi günü getirmelerini ve paralarını almalarını söyledim. Onlar da tamam dedi. Ardından ise Danimarkalı çiftin, şahsım hakkımda şikayetçi olmaları istenmiş. Pazartesi günü öğleye kadar müşterilerin gelmesini bekledim. Ancak gelmediler, ben de soluğa zabıtada aldım. Şikayetçi olan turistin telefon ve adreslerini istedim çünkü malını geriye alıp parasını teslim edecektim. Ancak zabıta ise söz konusu turistlerin telefonlarını ve adreslerinin kendilerinde olmadığını bana beyan ettiler. Ben de işyerime geri döndüm ve gelmelerini bekledim.


‘SUÇSUZLUĞUM BİLİRKİŞİ RAPORUYLA BELGELENDİ’


Bu olaydan bir hafta veya 10 gün sonra işyerime emniyetten arkadaşlar geldi. Savcılık izni ile tüm mallarıma el koydular. Ve beni gözaltına aldılar. Emniyette ifademi verdim, hiçbir şekilde suçumun olmadığını ve hiç bir şekilde dükkanımda tek bir gram bile sahte malın olmadığını ifade ettim. Ve beni adliyeye sevk ettiler. Daha mahkemeye çıkmadan yazılı ve görsel medyada hakkımda aslı olmayan haberler çıktı. Olayın medyaya ‘Sahte altın’ adıyla yayınlanmasıyla birlikte savcılık bunu da göz önünde bulundurarak beni tutukladı. Beni sahtecilikle suçlayanlar, haksız yere suçladıklarını bilsinler. Mahkemece bilirkişi raporu ile suçsuzluğum kanıtlandı. Suçsuz yere 28 gün cezaevinde yattım. Ve 28 gün sonunda, 5 Temmuz 2019 tarihinde tahliyeme karar verildi. Demek oluyor ki sattığım ürünler sahte değildir. Sahte olsaydı şimdi ben cezaevinde olurdum. 22 yıldır turizmden ekmek kazanıyorum. Maalesef bizim sektörümüzde meyve veren ağaç taşlanır. Rakiplerim yalan ve iftiralarla kurulu bir düzen ile karşımıza çıktılar. Resmen kendi ayaklarına kurşun sıktılar. Biz hiç bir zaman turizmi baltalamadık. Müşteri memnuniyeti bizim önceliğimizdir” dedi.

 

 

Kaynak:Yeni Alanya Gazetesi

Gazeteler