1960’lı yıllarda ekonomik göstergeler açısından Türkiye, Güney Kore’den daha ileri düzeydeydi. Güney Kore GSYHsı 28,928milyon $ iken Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ulusal geliri 44,566 milyon$ idi. Güney Kore, milli gelir açısından Türkiye’nin oldukça gerisindeydi.1980’li yıllarda da Türkiye ile Güney Kore’nin ekonomilerinin benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz.1990 da ise durum değişmeye başladı. Güney Kore GSYH ve milli gelirini artırarak Türkiye’nin önüne geçti. 1990’larda enflasyonu tek haneli rakamlara indiren Güney Kore, işsizlik oranını da oldukça düşük bir seviyeye indirdi. Oysaki 1990’lar Türkiye’si yüksek enflasyon ve artan işsizlik oranı ile mücadele ediyordu. Güney Kore halkı tasarruf ederek yatırımlara ağırlık verirken; Türkiye halkının tasarrufları azalıyor ve yatırımların yüzdesi de düşüyordu.
2000’li yıllarda Güney Kore ulusal gelirini yükseltmiş, sanayileşme performansını artırmıştı. Türkiye ise kronik sorunları (enflasyon, işsizlik, tasarruf, yatırım, bütçe, cari denge) ile uğraşmaya devam ediyordu. Türkiye ile Güney Kore arasındaki sosyo-ekonomik uçurum açılıyordu. Sosyo-ekonomik açıdan Güney Kore gelişmiş ülkelere yaklaşıyordu.
Güney Kore, uygulamaya koyduğu bilim ve teknoloji politikaları ile ihracata dayalı sanayileşme modelini benimseyerek gelişmiş ülkeler liginde yerini almıştı. 1960 yılında Güney Kore’nin kişi başına gelir artışı 1970’li yıllardan itibaren artmaya başlamış, 2011 yılına gelindiğinde, Güney Kore’nin kişi başına düşen milli geliri Türkiye’nin 2,9 katına yükselmişti.
Güney Kore’nin ekonomik parametrelerinin hızla değişmesinde sermayenin doğru yönlendirilmesi, inovasyona ağırlık verilmesi de etkili olmuştur. Güney Kore 1960 yılında ulusal gelirinin %1,9’unu tasarruflara ayırırken 2011 yılında ulusal tasarruf oranı %31,5’a yükselmiştir
1960’larda Türkiye’nin gerisinde olan Güney Kore 2000’li yıllara gelindiğinde gerek ulusal gelir ve gerekse de sanayileşme açısından Türkiye ile arasındaki farkı açmıştır. Güney Kore 1970’li ve sonraki yıllarda gösterdiği sanayileşme performansı ile gelişmiş ülkelere yaklaşmıştır. Türkiye ve Güney Kore’ye ilişkin başta ulusal gelir (GSYH) olmak üzere, kişi başına gelir (KBGSYH), tasarruf ve yatırım oranları ile birlikte imalat sanayinin ulusal gelir içerisindeki paylarını gösteren veriler incelendiğinde; 1960 yılında Güney Kore’nin ulusal geliri Türkiye’nin ulusal gelirinin %65’i oranında bulunurken (28.928 milyon$ ), 2011 yılına gelindiğinde dramatik bir artışla %196 oranına (830.523 milyon$) yükselmiştir. Başka bir ifadeyle, 1960-2011 arasında Güney Kore’nin ulusal geliri %2771 oranında artarken, Türkiye’nin ulusal geliri ancak %849 oranında yükselmiştir.
ÜRETMEZSEK VAR OLAMAYIZ.
Sağlıklı günler
Op. Dr. ALİ DULUM