Dünya
- Kategori: Dünya
- Gösterim: 448419
İtalya'da bir yolcu gemisi corona virüsü şüphesiyle limana çekildi. 5 bin 200 yolcu taşıyan gemide 30 da Türkiye vatandaşı bulunuyor...
İTALYA'DA CORONA VİRÜSÜ ALARMI..
5 bin 200 kişiyi taşıyan bir yolcu gemisi Çinli bir çiftin sağlık durumu nedeniyle Roma yakınlarındaki Civitavecchia limanına demir attı.
Çiftin corona virüsüne yakalanmış olma ihtimali değerlendiriliyor. Gemide mürettebatla birlikte 6 binden fazla insanın olduğu belirtildi.
Geminin Türkiye yetkilisi Ercan Abitağaoğlu'nun verdiği bilgilere göre; gemide 30 Türk vatandaşı bulunuyor ve Türk yolcuların sağlık durumu iyi.
Türk yetkili Çinli çifte test yapıldığını ,birkaç saate sonucun geleceğini söyledi. Karantinaya alınan gemiden iniş yapılamıyor.
Ercan Abitağaoğlu, Çinli çiftin Hong Kong'da yaşadığını ve 27 Ocak'ta gemiye bindiğini söyledi.
Gemideki Türk yolcuların ise 25 Ocak'ta gemiye biniş gerçekleştirdiği aktarıldı.
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Dünya
- Gösterim: 690962
Türk bayrağını yırtan Yunan vekile sert tepki...
Yunan vekilin, büyük bir provokasyona imza atarak Türk bayrağını yırtmasının ardından, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 'Şanlı bayrağımıza uzanan elleri nasıl kırdığımızı, denize nasıl döktüğümüzü en iyi bu ırkçı kafalar bilir'' dedi.
Brüksel'de düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nun "Yunan Adalarında İnsani Durum" başlıklı oturumunda, bölgedeki göçmenlerin durumu ele alındı.
YUNAN VATANDAŞLARININ HAKLARI NE OLACAK...
Yunanistan'ın aşırı sağcı Altın Şafak Partisi'nin eski üyesi bağımsız AP milletvekili Ioannis Lagos, "Kimsenin burada Yunan vatandaşlarının durumunu konuştuğunu duymuyoruz. Herkes göçmenlerden bahsediyor, Yunan vatandaşlarının hakları ne olacak?" diyerek tepki gösterdi.
Lagos, Yunan vatandaşlarının yüzde 70'inin yasa dışı göçe karşı olduğunu, ülke halkının göçmenler tarafından saldırılara uğradığını iddia etti.
"TÜRKİYE HER İSTEDİĞİNİ YAPIYOR"...
Irkçı Lagos, "Bir tarafta da Türkiye var, her istediğini yapabiliyor. Ülkemize akın akın göçmen geliyor.
TÜRKİYE BAYRAĞINI YIRTI...
İşte bu Türk bayrağı, bununla ne yapılır, yırtıp atılır. Artık buna bir son vermeliyiz." diyerek kağıttan yapılmış Türk bayrağını yırtarak, büyük bir provokasyona imza attı.
Buna karşılık oturumun yöneticisi, itidal çağrısında bulunarak bu tür davranışlara müsaade etmeyeceğini söyledi.
TÜRKİYE'DEN SERT TEPKİ...
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Şanlı bayrağımıza uzanan elleri nasıl kırdığımızı, denize nasıl döktüğümüzü en iyi bu ırkçı kafalar bilir. Avrupa'nın şımarık, ırkçı çocukları hadlerini bilsin. Avrupa İslam karşıtlığı ile ırkçılığa artık dur demeli" dedi.
HABER:İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Dünya
- Gösterim: 494207
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılmasına ilişkin yasa tasarısına onay verdi...
İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya'dan oluşan Birleşik Krallık'ta, Haziran 2016'da yapılan AB referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alınmıştı. Eski Başbakan Theresa May liderliğindeki azınlık hükümeti, AB ile varılan Brexit anlaşmasını parlamentodan geçirmeyi başaramamıştı. 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken Brexit önce 31 Ekim'e, ardından da 31 Ocak 2020'ye ertelenmişti.
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, Avrupa Birliği'nden çıkılmasını içeren tasarıyı onayladı.
Bununla birlikte İngiltere AB'ye yaklaşık 30 milyar sterlin ödeyecek, İngiltere'de yaşayan AB vatandaşlarının haklarını garanti altına alacak ve İrlanda Denizi'nde bir gümrük noktası oluşturulacak.
İngiltere, 2020 sonuna kadar devam edecek geçiş süreci boyunca ise Brüksel'in kurallarına tabi olmayı sürdürecek.
Brexit süreci
İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya'dan oluşan Birleşik Krallık'ta, Haziran 2016'da yapılan AB referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alınmıştı.
Eski Başbakan Theresa May liderliğindeki azınlık hükümeti, AB ile varılan Brexit anlaşmasını parlamentodan geçirmeyi başaramamıştı. 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken Brexit önce 31 Ekim'e, ardından da 31 Ocak 2020'ye ertelenmişti.
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Dünya
- Gösterim: 505051
Azerbaycan'da, 1990'da Sovyet ordusunun sivilleri katlettiği "20 Ocak Katliamı"nın acısı tazeliğini korusa da o tarih aynı zamanda bir gurur günü olarak hatırlanıyor...
Sovyetler Birliği'nin çöküşü ve bağımsızlığın kazanılmasında önemli bir dönüm noktası kabul edilen "Kanlı Ocak" olayları, aynı zamanda Azerbaycan tarihinin şanlı bir sayfası olarak görülüyor.
Her yıl 20 Ocak'ta yüz binlerce Azerbaycanlı, katliamın kurbanlarının defnedildiği Bakü'deki Şehitler Hiyabanı'nı ziyaret ediyor.
1990 yılının başlarında Ermenilerin artan toprak taleplerine ve Sovyet yönetimine tepki göstermek için protesto gösterileri düzenleyen Azerbaycanlıları dağıtmak için Bakü'ye gelen 26 bin kişilik Sovyet ordusu, 20 Ocak'ta aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 147 sivili katletmiş, yüzlerce kişiyi yaralamıştı.
O yaralılardan biri de silahsız şekilde Sovyet tanklarının önüne çıkan, bugün ise 20 Ocak gazileri ve şehit yakınlarını bir araya getiren 20 Ocak Vakfının başkanlığını yürüten, 58 yaşındaki Sultan Azimzade.
Sovyet ordusunun Bakü'ye girmemesi için şehrin girişlerinden birinde 19 Ocak 1990'da nöbet tutan Azimzade, tanık olduklarını AA muhabirine şöyle anlattı:
"20 Ocak olaylarında insanlarımızı kaybettik. Canımızdan canlar gitti. Bunun için kederliyiz. Fakat aynı zamanda o gün halkımızın büyük şahlanışı gerçekleşti. Azerbaycan halkı, vatanını elinden almak isteyenlere karşı direnerek bağımsızlığa giden yolu açtı. O gün Sovyetlerin beli kırıldı. Bununla ne kadar gurur duysak azdır. O gün ben de daha önce inandığımız ve güvendiğimiz bir devlet olan Sovyetler Birliğinin askerinin açtığı kurşunla yaralandım. O acıyı hala hissediyorum fakat halkımın direnişinde payım olduğu için de gurur duyuyorum."
"Etraf cansız bedenlerle doluydu"
O dönemde tıp fakültesi birinci sınıf öğrencisi olan Valeh Hüseyinov (54) da Kanlı Ocak olaylarına ve Sovyet ordusunun vahşetine tanık oldu.
19 Ocak 1990'da hasta ve ateşi olmasına rağmen Bakü'nün girişlerinden birinde nöbet tutanlardan biri olduğunu belirten Hüseyinov, şunları söyledi:
"Yolu kamyon ve iş makineleriyle kapatmıştık. İnsanlar da önde toplanmıştı. Üç tank geldi ve halkın önünde durdu. Tankın üzerindeki askerler halka hakaret etmeye başladı. Fakat biz herhangi bir provokasyon olmasın diye karşılık vermedik. Saat 23.45'te bir el ateş sesi duyuldu. Arkasından Sovyet askerleri halkı kurşun yağmuruna tutmaya başladı, tankları yolu kapatan araçların üstüne sürdüler. Kurşunlardan kaçmak için kamyonlardan birinin arkasına saklanmıştım. Tank kamyonu ezince ben de ezildim. Ayağa kalkmak istedim fakat kalkamadım. Etraf cansız bedenlerle doluydu. Sağ kalanlara, kafasını kaldıranlara ya ateş ediyorlardı ya da copla vuruyorlardı. Benim de sırtımdan coplarla vurdular sonra öldü zannedip gittiler."
Hüseyinov, daha sonra tanımadığı kişilerce hastaneye kaldırıldığını ve doktorların çabası sayesinde hayatta kaldığını anlattı. Hüseyinov, kaburgalarında ve vücudunun çok yerinde oluşan kırıkların bazıları iyileşse de bugün 3. derece engelli olarak yaşamını sürdürdüğünü ifade etti.
"Yıllarca inandığımız bir ülkenin ordusu bize ateş açtı"
20 Ocak katliamının tanıklarından, aldığı kurşun yarası dolayısıyla 3. dereceli engelli hale gelen 51 yaşındaki Mensur Gocayev de ülkesinin bağımsızlığı için Sovyet ordusunun önüne silahsız olarak çıkmasını gururla hatırladığını vurguladı.
O gün her bir Azerbaycanlı gibi bağımsızlık duygusuyla sokaklara çıktıklarını söyleyen Gocayev, "Şamahinka isimli bölgede barikatlarda nöbet tutuyordum. Bir şeylerin olacağını hissediyorduk fakat kendi ordumuz bildiğimiz Sovyet ordusunun bize ateş edeceğine ihtimal vermiyorduk. Yıllarca inandığımız bir ülkenin ordusu bize ateş açtı. Ben kurşun yarası alarak yaralandım. Fakat beraber nöbet tuttuğum çok sayıda arkadaşım benim kadar şanslı değildi. Onları acımasızca katlettiler. Azerbaycan halkı o gün destan yazdı. Ben de bu süreçte yer aldığım için gurur duyuyorum." şeklinde konuştu.
HABER:İbrahim AKDAĞ
KAYNAK:AA
- Kategori: Dünya
- Gösterim: 467391
Rus haber ajansları son dakika gelişmesi olarak geçti. Rusya'da hükümet, tümüyle istifa etme kararını Başkan Putin'e iletti. Yerine yeni hükümet kurulacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Federal Meclis konuşmasının ardından Rus liderle bir araya gelen Başbakan Dmitriy Medvedev, hükümetin tümüyle istifa edeceği kararını iletti.
Rus devlet ajansı TASS, yeni hükümetin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kurulacağını duyurdu.
"İktidar dengesinde ciddi değişiklikleri beraberinde getirecek"
Rus liderle konuşması sırasında, Putin'in Federal Meclis'te sadece ülkenin bir yıl içinde yapacağı çalışmaların önceliklerini tanımlamadığını, aynı zamanda Rusya Anayasası'nda yapılacak köklü değişikliklerin tanımını yaptığını kaydeden Medvedev, şunları kaydetti: Bu değişiklikler, sadece Anayasanın bazı maddelerinde değil, genel itibarıyla iktidar dengesinde ciddi değişiklikleri beraberinde getirecek.
Bu bağlamda Rusya hükümeti olarak Rusya Devlet Başkanı'na bu kararın uygulanması için gerekli tüm kararları alma imkanı sunmaları gerektiğini söyleyen Medvedev, "Bu koşullar dahilinde, Rusya Anayasası'nın 117. maddesi uyarınca hükümetin tümüyle istifa etmesinin doğru olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Başbakan Medvedev'i Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcılığı'na atayacağı belirtildi.