head
2183026 810x458 75f08
Perşembe, 25 Nisan 2024

Dünya

 

 

Amerika Birleşik Devletleri tarafından doğrulanan 57 yaşındaki Mohammad Srour cinayeti, uluslararası bir casusluk gerilimini andırıyor...

Lübnan İçişleri Bakanı geçtiğimiz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Hizbullah'la bağlantılı Lübnanlı bir dövizcinin ayın başlarında bir villada gizemli bir şekilde kaçırılıp öldürülmesinin muhtemelen, İsrail ajanlarının işi olduğunu söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri tarafından da doğrulanan 57 yaşındaki Mohammad Srour cinayeti, uluslararası bir casusluk gerilimini andırıyor. İçişleri Bakanı Bassam Mevlevi Associated Press'e verdiği bir röportajda, olay yerinde susturucu takılmış silahlar ve eldivenlerin, parmak izlerini ve diğer kanıtları silmek amacıyla bir kova su ve kimyasal madde içinde bulunduğunu söyledi.

CESEDİN ETRAFI DOLAR DOLUYDU...

Srour'un cesedinin etrafına binlerce dolar nakit para saçılmıştı, bu da cinayetin sebebinin hırsızlık olduğu yönündeki spekülasyonları ortadan kaldırıyordu.

İSRAİL YANIT VERMEDİ

Mossad'ı denetleyen İsrail Başbakanlık Ofisi Lübnan İçişleri bakınının bu açıklamasına herhangi bir yanıt vermedi şu ana kadar. Peki bakanın şüpheleri nerden kaynaklanıyor? Lübnan güvenlik birimlerinin suçun İsrail ajanlarının işi olabileceğine dair şüpheleri, Lübnan'ın güney sınır bölgesinin Hamas müttefiki Hizbullah militanları ile İsrail askerleri arasında devam eden çatışmalarla sarsıldığı bir dönemde ortaya çıkmış olması. İsrail istihbarat teşkilatına atıfta bulunan bakan Mevlevi, "Lübnan güvenlik birimleri bu operasyonun arkasında Mossad'ın olduğundan şüpheleniyor ya da suçluyor" dedi. "Suçun işleniş şekli bu şüphelere yol açtı."diye ekledi. İddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadı. Mevlevi soruşturmanın halen devam ettiğini ve tamamlandığında sonuçların kamuoyuna açıklanacağını ve adli makamlara iletileceğini söyledi.

DÖVİZCİ HAMAS’A PARA TRANSFER EDİYORDU...

ABD Hazine Müsteşarlığı 2019 yılında Srour'a İran'dan Hizbullah aracılığıyla Gazze Şeridi'ndeki Filistinli militan grup Hamas'a para transferi yaptığı iddiasıyla yaptırım uygulamıştı. Mevlevi, "Mohammad Srour'un para alışverişi faaliyetleri ve bir taraftan diğerine yaptığı para transferleri biliniyor," dedi. Srour'un bu ayın başlarında öldürülmesi, ABD ve İsrailli yetkililerin Hamas'a yapılan para transferlerini engellemeye çalıştığı bir döneme denk geldi. Bu baskı, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine düzenlediği ve Gazze'deki yıkıcı savaşı ve bunun bölgedeki yansımalarını tetikleyen saldırının ardından yoğunlaştı.

ABD LÜBNAN HÜKÜMETİNİ UYARMIŞ...

Geçtiğimiz ay Beyrut'ta Terörün Finansmanı ve Mali Suçlar Ofisi'nde Asya ve Orta Doğu'dan sorumlu Hazine Bakan Yardımcısı Jesse Baker, Lübnanlı üst düzey siyasi ve mali yetkililerle bir araya geldi. Lübnanlı yetkilileri Hamas'a para aktarılmasını engellemeye çağırdı.

BİR DİZİ SARRAFI ÖLDÜRDÜKLERİNİ AÇIKLADILAR...

İsrail ordusu Gazze'de Hamas'ı finanse ettiğinden şüphelenilen bir dizi sarrafı öldürdüğünü açıkladı. Bu da, Srour cinayetinin önceden planlandığını gösteriyor. Srour cinayeti açıkça önceden planlanmıştı. MOSSAD AJANI KADIN Soruşturmaya yakın üç Lübnanlı yargı yetkilisi AP' ajansına yaptığı açıklamada, müşteri kılığındaki bir adamın Srour'la yurt dışından irtibata geçtiğini ve ondan Lübnan’ daki Beit Meri’ de (Başkent Beyrut'a bakan bir Lübnan kasabasıdır. Kasaba, Fenikelilerin ve daha sonra Romalıların zamanından beri bir yazlık dağ tatil yeri olmuştur. ) bir kadına para transferi yapmasını istediği bilgisinin kendilerinde olduğunu söylediler.

Soruşturma devam ettiği için isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkililer, Srour'un önce yeğeniyle birlikte buluşma yerine gittiğini ve parayı kadına teslim ettikten sonra oradan ayrıldığını söyledi. Yetkililer, Srour'un ilk ziyaretinden bir gün sonra aynı kişi tarafından başka bir taleple arandığını söyledi. Bu sefer yalnız gitmiş ve daha sonra ailesi onunla irtibatı kaybetmiş. Mevlevi, kadının Srour ile temas kurmak için kullandığı cep telefonunun sadece kendisiyle temas kurmak için aktif hale getirildiğini söyledi.

 

 

 

 

 

 

 

ALANYA GÜNEŞİ HABER MERKEZİ

Kaynak: The Arab Weekly

 

Beyaz Saray, İran’ın İsrail’e yönelik muhtemel saldırısının “yakın bir zamanda gerçekleşeceğini” açıkladı...

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, Orta Doğu’daki son gelişmelerle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Kirby, İran'ın İsrail'e yönelik muhtemel saldırısının yakında gerçekleşeceğini söyledi.

Zamanlama hakkında daha fazla bilgi vermeyen Kirby, "ABD'nin İsrail'i savunma taahhütleri konusunda ciddi olduklarını" bir kez daha tekrarladı.

Kirby, ABD'nin Tahran'ın tehdidi dolayısıyla bölgede kendi pozisyonunu gözden geçirdiğini ve "durumu çok yakından izlediğini" sözlerine ekledi.

ABD GEMİSİ İSRAİL AÇIKLARINDA...

Kirby’nin açıklamasını yaptığı sırada bölgede dikkati çeken bir gelişme yaşandı.

İsrail televizyonu Kanal 14’ün haberine göre ABD'ye ait gelişmiş savunma sistemleriyle donanımlı füze gemisinin İsrail açıklarına demirledi.

Bunun, yakın zamanda İran'ın İsrail'e füze saldırısı düzenlemesi durumunda yardımcı olacağı vurgulanan haberde, ismini açıklamak istemeyen İsrailli bir yetkilinin şu sözlerine yer verildi:

"İsrail, İran'ın kendisine doğrudan düzenleyeceği saldırıya hazırlanıyor. İsrail'in kuzeyi veya güneyine düzenlenmesi muhtemel İran saldırısının önümüzdeki 24-48 saatte gerçekleşme ihtimali var."

Haberde ayrıca ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in dün gece İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile telefonda görüştüğü aktarıldı. Austin’in Gallant'tan Şam'daki İran konsolosluk binasına yönelik saldırıyla ilgili izahat istediği belirtildi.

 
 
NE OLMUŞTU?

İsrail, İran'ın Şam'daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2’si general rütbesinde toplam 7 İranlı yetkili ölmüştü. Ayrıca 6 Suriyelinin de hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

Saldırıya hızlıca misillemede bulunacağını duyuran İran, olaydan ABD'yi de sorumlu tutmuştu.

İran, Suriye'deki saldırı sonrası 2 Nisan'da ABD'nin İran'daki çıkarlarını temsil eden İsviçre’nin Tahran Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak ABD'ye mesaj ilettiğini açıklamıştı.

İran basınında, Tahran yönetiminin İsviçre aracılığıyla ABD'ye "İsrail hedeflerini vuracağına" dair bilgi verdiği iddia edilmişti.

ABD basınında çıkan haberlerde de İsrail'in iki gün içinde İran'dan gerçekleşecek doğrudan bir saldırıya hazırlandığı belirtilmişti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 
 
 
Prof. Dr. Sedat Laçiner, Almanya'nın pazartesi günü bir ilk yaparak 1945 yılından bu yana kendi toprakları dışında bir askeri üs kurduğunu açıkladı.

Baltık bölgesinin oldukça hareketli olduğu bu günlerde Alman savaş uçaklarının Baltık üzerinde Rus istihbarat uçağına önleme yaptığını ifade eden Prof. Dr. Sedat Laçiner, Rus istihbarat uçağının hiçbir bilgi vermeden bölgede bilgi topladığını ve Alman Eurofighter’larının uçağı engellediğini söyledi.

 

ALMAN ASKERİ 2 6197a

 

“1945’TEN BU YANA ALMANYA’DA İLK”...

Bölgedeki bir diğer önemli gelişme ise Almanya’nın Rusya sınırındaki bir ülkeye asker yolladığıydı. “1945 yılından bu yana Almanya ilk kez toprakları dışında kalıcı bir askeri üs kuruyor” diyen Prof. Laçiner, Almanya’nın Litvanya'da kalıcı bir üs kurduğunu belirtti.

Bunun bir tarihi dönüm noktası olduğu belirtilirken, 1939 yılında bugünkü Polonya topraklarının önemli bir kısmının Almanya toprakları olduğu hatırlatıldı. Yine bugün Rusya toprakları olarak bilinen Kaliningrad yani Baltık Denizi'nin kıyısında anakaradan kopuk Kaliningrad topraklarının da yüzyıllar boyunca Alman topraklarında olduğu anımsatıldı.

Söz konusu durumu Prof. Dr. Sedat Laçiner şu sözlerle anlattı:

“ALMANYA DOĞU VE BATILI ASKERİ GÜÇLER TARAFINDAN ADETA YAĞMALANDI”...

Almanya, I Dünya Savaşı'nı kaybedince ceza olarak bu topraklar ellerinden alındı. Dev Almanya parçalandı, doğu ve batı Almanya olarak bir de ikiye bölündü. Sovyetler Birliği Almanya'da para eder ne varsa hepsini aldı götürdü. Tabloları, mücevherleri, paraları, altınları, hemen her şeyi hatta pek çok fabrikayı bile söktüler. Makineleri cıvataların vidalarında ayırdılar, Moskova'ya taşıdılar. Almanya doğu ve batılı askeri güçler tarafından adeta yağmalandı.

“ALMANYA III. DÜNYA SAVAŞINA SEBEP OLABİLİR”...

Birinci ve ikinci dünya savaşlarına sebep olmakla suçlanan ve “Üçüncüsüne de sebep olabilir” diye engellenmek istenen Almanya, parçalanmakla kalmadı silahlanmasına, ordu bulundurmasına, çevresine tehdit oluşturabilecek bir askeri güç olmasına da izin verilmedi. Ayrıca ülkeye on binlerce Amerikan askeri kalıcı üsler kurdular. Bu üsler hala duruyor. Amerika'nın Almanya'da on binlerce askeri hala var. Almanya'nın savunması Amerika Birleşik Devletleri'ne ve batılı müttefiklere emanetti. Bu da onur kırıcı bir durum.

AMERİKAN BAŞKANLARI ALMANYA'DAN NE İSTEDİ?

Ama bu tablo Almanların işine yaradı Almanya askeri harcamalarla uğraşmak yerine bütün gücünü, enerjisini sivil kalkınmaya ayırdı ve dünyanın en önemli sanayileşmiş ülkelerinden biri oldu ve belki de dünyanın en hızlı kalkınma hamlelerinden birini gerçekleştirdi. Benzeri bir hikaye Doğu Asya'da, Japonya'da yaşanacaktı. Soğuk Savaş sona erdiğinde 1990 yılında doğu ve batı Almanya birleşti, ortaya dev gibi bir Alman Devleti çıktı. Ancak bu Alman Devleti hala silahlanma hakkına sahip değildi. Büyük oranda pasifist bir dış politika izliyordu ve ordusu da daha ziyade iç güvenliği temin etmek için bir tür savunma yapılanması gibi duruyordu. Almanlar yeni dönemde de savunmaya fazla para harcamak istemediler. Amerika'nın koruma kalkanı zaten olduğu yerde duruyordu ve bundan çok fazla şikayetçi olan da yoktu. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal ile birlikte Almanya üzerindeki baskılar artmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri tek başına Avrupa'nın güvenliğini yüklenmek istemiyordu yani Amerikalılar Avrupa için daha fazla para harcamak istemiyordu. İşin aslına bakacak olursanız zaten zengin olan Avrupalıları korumak için Amerikalıların para harcaması da çok makul değildi. Bu nedenle özellikle Almanya üzerinde ciddi baskılar oluşturuldu ve Almanya'nın savunmaya orduya daha fazla para harcaması istendi. Soğuk Savaş sonrası dönemde hemen hemen tüm Amerikan başkanları Almanya'dan bunu istediler ama bu mümkün olmadı. Ne zamana kadar? Ukrayna'nın Rusya tarafından işgal edilmeye başlanmasına yani 2022 yılına kadar.

“PAZARTESİ GÜNÜ ALMANYA LİTVANYA’DA KALICI BİR ÜS KURDU”...

2022 yılında Savaş Avrupa'ya geri döndü. I Dünya Savaşı'nı andırır manzaralar ortaya çıktı. İşte o zaman Almanlar da bir şeyler yapmaları gerektiğini anlamaya başladılar. Önce bütçelerini artırma kararı aldılar, hemen ardından da on milyarlarca dolarlık satın almalar siparişler başladı. Önümüzdeki yıllarda Almanya'nın en az 100 milyar euroluk bir harcama yapması bekleniyor. Almanya ordusunu da genişletmenin derdinde. Geçtiğimiz pazartesi günü ise bir tabu daha yıkıldı ve Almanya Rusya'nın Kaliningrad topraklarına komşu Litvanya’da kalıcı bir askeri üs kurdu ve bu üsse ilk askerlerini göndermeye başladı. Pazartesi günü yaşandı bu hadise. I Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez böyle bir şey oluyor.

“ASKERİ ÜSSÜN İNŞAAT MASRAFLARININ BÜYÜK BİR KISMI LİTVANYA DEVLETİNDEN GELECEK”...

79 yıl önce işgalci çizmeleriyle bu topraklarda dolaşan Alman askerleri şimdi Litvanya ve çevresini Ruslardan korumak için bu topraklara kurtarıcı olarak giriyor. Pazartesi günü Litvanya’ya giden Alman savaş birimi savaşa hazır ve bağımsız yeteneklere sahip iki düzine özel askerden oluşan bir grup bu yıl asker sayısının 100’ü aşacağı ifade ediliyor. 2027 yılına kadar yani yaklaşık 2,5 3 yıl içerisinde ise bu askeri üs bir tugay konumuna gelecek ve tam kapasiteye ulaşmış olacak. Tam kapasite haline geldiğinde burada 4.800 muharip asker ve 200 de sivil çalışan olması bekleniyor. Bu üste o zamana kadar askeri üsse binlerce asker ve ailesinin kalabileceği şekilde lojmanlar yapılacak. Sosyal tesisler, okullar, kreşler, sağlık tesisleri ve askeri birimler inşa edilecek. Bu askeri üssün inşaat masraflarının büyük bir kısmı Litvanya devletinden gelecek. Litvanyalılar burayı inşa edecekler Almanlara bir nevi hediye edecekler. Toprakta binalarda Litvanya’dan olacak Litvanya’daki Alman askeri üssünün bir süresi yok.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: YENİÇAĞ

 

 

Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Crocus Belediye Binası'nda yer alan konser salonuna düzenlenen terör saldırısını  DEAŞ üstlendi...

 

RUSYADA TERÖR SALDIRISI 3 YANGIN 7bf79

Silahlı saldırıda en ez 143 kişi feci şekilde can verirken, Rus yetkililer saldırganların yakalandığını duyurdu.

Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Crocus Belediye Binası'na yönelik gerçekleşen terör saldırısı dünyanın gündemine oturdu.

 

214705496 moskovajpg em86wnisyumkuq736ruxja 35805

Dün akşam saatlerinde "Picnic" rock grubunun konser verdiği binayı basan silahlı saldırganlar otomatik silahlarla etrafa ateş açmıştı. Saldırganların yanıcı maddeyle binayı ateşe vermesinin ardından çıkan yangın 12 bin 900 metrekarelik alanı kaplarken, binanın çatı kısmı çökmüştü. 

 

433285430 951300512797346 6091448697198972196 n 1 6b3a1

Saldırıyı gerçekleştiren 4 kişi, Bryansk bölgesinde Ukrayna sınırı yakınında yakalandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, son dakika açıklamasında tüm saldırganların tespit edildiğini ve sorumluların ağır bir biçimde cezalandırılacağını belirtti.

434352459 789411652563449 2492214198335877404 n 9c657

PUTIN'DEN SERT AÇIKLAMA...

Putin saldırı sonrası ilk kez konuştu: "Bu saldırıyı emir verenler cezalandırılacak"...

Putin, Moskova yakınlarında yaşanan terör saldırısı için ilk kez konuştu. Olay için "kanlı ve barbarca terör saldırısı" nitelendirmesinde bulunan Rusya lideri, 24 Mart'ı yas günü ilan ettiklerini duyurdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Moskova'da yaşanan ve 150'ye yakın kişinin ölümüne yol açan terör saldırısı sonrası 24 Mart'ı yas günü ilan ettiklerini açıkladı. 

Putin, "Teröristler yakalandıklarında Ukrayna sınırına girmek üzereydi. Bu saldırganlar kasıtlı olarak insanları öldürmek üzere hareket etti" dedi. 

Putin, "Asıl mesele katliamının arkasında olanların yeni suçlar işlemesini engellemek. Moskova ve diğer bölgelerde terörle mücadelede ek önlemler alındı. Bu saldırıyı emir verenler cezalandırılacak, bizi kimse bölemez, birlik olacağız. Rusya, terör saldırısını hazırlayan herkesi tespit edip cezalandıracak" diye konuştu.

"Rusya en zorlu sınavlardan her zaman daha da güçlenerek çıktı ve şimdi de öyle olacak" diyen Rusya lideri, teröristleri "intikam'' beklediğini vurguladı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Rusya’nın başkenti Moskova’da bir konser salonuna silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda en 40 kişinin hayatını kaybettiği, 100 kişiden fazla insanın da yaralandığı bildirildi...

moskovada saldırı 2 8ac62

Rusya'nın başkenti Moskova'daki bir konser salonuna silahlı kişilerce düzenlenen saldırıda en az 40 kişinin hayatını kaybettiği, 100’den fazla kişinin de yaralı olduğu aktarıldı.

Moskova'nın "Crocus City Hall" adlı konser salonuna düzenlenen saldırıda, en az 3 kişi oldukları belirtilen silahlı kişiler etrafa ateş açtı.

RIA Novosti haber ajansına göre, savaş kıyafeti giymiş en az üç kişinin silahla ateş ettiğini söyledi.

Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, saldırı sonucunda ölü ve yaralıların olduğu görülüyor.

Konser salonunun yer aldığı binada yangın da çıkarken olay yerine çok sayıda güvenlik gücünün sevk edildiği bildirildi.

Acil Durumlar Bakanlığı'nın Moskova Bölge Genel Merkezi'ne bildirdiğine göre, yaklaşık 100 kişi itfaiye ekipleri tarafından konser salonundan çıkarıldığı öğrenildi. Crocus City’de kriz merkezi oluşturuldu, tüm güç ve araçlar olay yerine yönlendirildi.

 

 

SALDIRININ ARDINDAN BİNADA İKİ PATLAMA YAŞANDI VE ÇATIŞMA ÇIKTI

Sosyal medya platformunda paylaşılan görüntülerde, konsere giden büyük bir kalabalığın salondan kaçmaya çalıştığı ve ardından silah seslerinin duyulduğu görülüyor.

İNSANLAR MAHSUR KALDI

Rus basını, yangının binanın büyük bir kısmını kapladığını, içeride ve binanın çatısında hala insanların mahsur kaldığını. Olay yerine 50'den fazla ambulans ekibi gönderildi.

Saldırının ardından başkentteki tren istasyonlarında güvenlik önlemleri artırıldı.

ABD'DEN AÇIKLAMA: UKRAYNA'NIN KARIŞTIĞINA DAİR DELİL YOK

Beyaz Saray, Moskova’daki saldırıyla ilgili olarak “görüntülerin korkunç” olduğuna dair bir açıklama yaptı.“­Düşüncelerimiz kurbanlarla” denilen açıklamada Moskova’daki ABD’lilerin bulundukları yerlerde kalmaları istendi.Beyaz Saray, saldırılara şu an için Ukrayna’nın karıştığına dair bir delil olmadığını ifade etti.

 

 

HAFTA SONU ETKİNLİKLERİ İPTAL EDİLDİ

Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, yaptığı ilk açıklamada “büyük bir trajedi yaşandığını” kaydetti. Saldırıda ölenler olduğunu doğrulayan Sobyanin, taziye dileklerini bildirdi.

 

Sobyanin Moskova'da tüm büyük ölçekli spor, kültür ve diğer kamu etkinliklerinin iptal edileceğini söyledi.

Rusya İnsan Hakları Yetkilisi Tatyana Moskalkova, olayı bir terör saldırısı olarak niteledi.

WASHINGTON UYARMIŞTI

ABD'nin Moskova Büyükelçiliği, 8 Mart’ta Rusya'nın başkentinde aşırılıkçıların büyük bir saldırı planı yaptığını belirterek vatandaşlarını uyarmıştı.

"Elçiliğimiz aşırılık yanlısı grupların Moskova'da konser gibi büyük etkinliklere saldırı planlarıyla ilgili raporları takip ediyor. ABD vatandaşlarının gelecek 48 saat içinde kalabalık etkinliklerden uzak durmaları tavsiye edilir" denilen açıklamada, saldırı planıyla ilgili detay verilmemişti.

Kremlin Sözcüsü Peskov, Crocus City’de yaşanan saldırıya ilişkin Putin'e bilgi verildiğini kaydetti. Peskov, Putin'in  tüm servisler aracılığıyla sürekli olarak olup bitenler ve alınan önlemler hakkında bilgi aldığını, gerekli tüm talimatları verdiğini söyledi.

TÜRKİYE SALDIRIYI KINADI

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov le telefonda görüştü. Fidan, Moskova'da gerçekleşen saldırıyı kınadı.

MEDVEDEV: HEPSİ TERÖRİST OLARAK BULUNUP ACIMASIZCA YOK EDİLMELİDİR

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Rusya'nın başkenti Moskova'da konser salonuna düzenlenen terör saldırısına ilişkin, "Teröristler yalnızca misilleme amaçlı terörden anlarlar. Şiddete güçle karşılık verilmediği, teröristlerin toplu infazları ve ailelerine yönelik baskılara ölümlerle karşılık verilmediği sürece hiçbir mahkeme ve soruşturmanın faydası olmayacaktır" ifadelerini kullandı. 

Medvedev, saldırıya ilişkin Telegram hesabından açıklama yaptı. Medvedev, şunları söyledi:

"Bunların Kiev rejiminin teröristleri olduğu tespit edilirse onlara ve ideolojik ilham verenlere karşı başka türlü davranmak imkansızdır. Hepsi terörist olarak bulunup acımasızca yok edilmelidir. Böyle vahşeti gerçekleştiren devletin yetkilileri de dahil. Ölüme ölüm."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gazeteler