Gündemini dünya barışı üzerine kurgulayan programa rağmen G20 Zirvesi, ülkelerin savaşa askeri desteğini sürdüreceğini ispatladı. Ukrayna-Rusya hattındaki savaşa Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un mesajı damga vurdu, eski Başbakan Dmitry Medvedev'in sosyal medyadan paylaştığı cümle zirveyi ikinci plana attı: 3. DÜNYA SAVAŞI yaklaşıyor...
'Bu gerginliğin tırmanışı... Buna göre tepki vereceğiz!'
Yukarıdaki cümle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Ukrayna'nın Rusya'ya ABD yapımı füzeler ateşlemesinin ardından Batı'ya G20 zirvesinden yaptığı ürpertici uyarılardan sadece bir.
Daily Mail'den Olivia Christie'nin kaleme aldığı makalesine göre İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Kiev'in İngiliz roketlerini kullanabileceğini ifade etmesinin ardından eski Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, aynı gün X üzerinden yayınladığı bir gönderide şu cümleyi kullandı:
'Bu III. Dünya Savaşı anlamına geliyor...'
Rusya, Ukrayna'nın salı günü sınırın üzerinden ABD yapımı füzeler fırlatmasının ardından tam ölçekli bir nükleer savaşla misilleme yapacağının sinyalini verdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, saldırıyı Kiev'in 'tırmandırmayı istediğinin' sinyalini verirken Moskova'nın saldırılara 'uygun şekilde tepki vereceği' konusunda sert bir şekilde uyardı.
Tarafların savaşa hazır olduğunu anlatan en kritik deyimlerden biri olan 'kılıç şakırtısı', Rusya Devlet Başkanı'nın yakın müttefiki Dmitry Medvedev tarafından doğrulandı. Rusya güvenlik konseyi başkan yardımcısı, X'te yaptığı paylaşımda bunun 'III. Dünya Savaşı' anlamına geldiğini söyledi.
ÇATIŞMANIN 1000.GÜNÜ...
Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmaların bininci gününde dramatik bir tırmanış yaşandı. Kiev, sınır ötesindeki açıklanmayan bir noktadan Rus topraklarına altı adet 'ATACM' füzesi fırlattı.
ATACM NEDİR?
Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük savunma şirketlerinden biri olan Lockheed Martin'in ürettiği karadan karaya füze türlerinden biri. ATACMS (Army Tactical Missile System) füzeleri maksimum 310 km'lik menzile çıkma kapasitesine sahiptir. ABD, bu füzeleri Ukrayna'ya verdi ancak Biden yönetimi füzelerin kullanım iznini vermedi. Bu nedenle yine Batı'nın desteği ile Ukrayna sınırına kurulan hava savunma sistemleri Ukrayna tarafından çalıştırılmaya başlandı. Ancak hava savunma sistemlerinin çalıştırılması oldukça pahalı olduğu için bu durum ekonomik anlamda Ukrayna'nın savaş bütçesini neredeyse sıfırladı. Başkanlık seçimlerinin ardından seçimi kaybeden demokratlar ise mevcut ABD başkanı Joe Biden'ı bu yönde farklı bir karar almaya yönlendirdi. Ukray
Saldırılar, Kuzey Kore tarafından tedarik edilen mühimmatın depolandığı düşünülen ve Ukrayna sınırından yaklaşık 75 mil mesafedeki Karaçev'deki bir depoda patlamaya neden oldu.
Aynı zamanda Putin, Ukrayna'ya misilleme olarak nükleer silahlara ilişkin yasalarında, bunların konuşlandırılmasını kolaylaştırmak için kışkırtıcı bir şekilde değişikliklere imza attı. Geçen ay gerçekleştirilmeye başlanan değişiklikler artık Rusya'nın sadece nükleer saldırılara yanıt olarak nükleer yanıt vermeyeceğini, balistik saldırılara da nükleer yanıt verebileceğinin önünü açan detaylarla dolu.
Özetle değişiklikler, Rusya'nın uzun menzilli füzeler gibi konvansiyonel silah saldırılarına yanıt olarak nükleer saldırı başlatmasına izin veriyor.
'STORM SHADOW'DA SAHADA...
Tüm bu gelişmeler G20 Zirvesinde İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın, Ukrayna'ya İngiltere'nin Storm Shadow füzelerini Rusya'ya ateşleme yetkisi vereceğine dair şimdiye kadarki en büyük ipucunu vermesiyle hız kazandı.
Avrupa ve Avrasya kıta sahanında askeri mühimmatlara ilişkin kapsamlı araştırmalarıyla bilinen bulgarianmilitary.com'da yer alan askeri analist Boyko Nikolov imzalı makaleye göre Storm Shadow yani Fırtına Gölgesi isimli füzeler, 1994'ten beri Matra ve British Aerospace tarafından geliştirilen ve Fransız - İngiliz pazarlamasıyla ortak satışa sunulan , düşük gözlemlenebilir, uzun menzilli havadan fırlatılan bir seyir füzesi türü. Bu arada ABD'nin Ukrayna'ya kullanım izni verdiği ATACM füzeleri karadan karaya, Fırtına Gölgesi ise havadan karaya ya da havadan havaya atılabilen alanının en güçlü bir füze türlerinden biri.
NÜKLEER DOKTRİN GÜNCELLENDİ...
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zirvenin son gününe denk gelen salı sabahı, Moskova'nın korkutucu atom çekirdeği cephaneliğine yönelebilmesinin kapsamını genişleten Kremlin'in nükleer doktrininin güncellenmiş bir versiyonunu onayladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin İngiltere'nin Storm Shadow füzelerini Rusya'daki hedeflere kullanma talebi, çatışmayı tırmandırma korkusuyla şimdiye kadar Downing Caddesi tarafından reddedildi.
PEKİ PERDE ARKASINDA NELER YAŞANIYOR?
Boyko Nikolov'un Clash Report ve X post'a dayandırdığı makalesinde; İngiliz Storm Shadow füzesinin parçalarının, Rusya'nın Kursk bölgesindeki E38 Rilsk-Lgov-Kurchatov yolundaki bir köyün yakınlarında bulunduğu aktarıldı. Clash Report, X'te metal üzerinde Storm Shadow adının damgalandığı bir parçanın fotoğrafını paylaştı.
The Times ise daha önce Ukrayna silahlı kuvvetlerinin bu füzeleri Rus topraklarının derinliklerinde kullanma izni aldığını bildirmişti.
Ukrayna'daki devam eden savaş ve Kiev ile Moskova arasındaki artan gerilim bağlamında, Ukrayna'nın Storm Shadow füzesini kullanması, düşman hatlarının derinliklerine saldırma yeteneğine stratejik olarak odaklandığını bir kez daha ispatlıyor. Bu sadece askeri teknolojiyle ilgili değil, aynı zamanda Birleşik Krallık, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi önemli uluslararası oyuncuları içeren daha geniş bir diplomatik ve stratejik dinamiğin bir parçası.
Storm Shadow, düşman hatlarının derinliklerindeki stratejik hedefleri vurabilen uzun menzilli bir füze ve bu da onu Rus topraklarında saldırılar gerçekleştirmek için oldukça uygun hale getiren en önemli kriter. Bu füzenin menzili 250 kilometreye kadar genişleyebiliyor ve bu özelliği de onun cephe hattının çok ötesindeki yerleri hedeflemesine olanak tanıyor. Benzer menzillere sahip diğer birçok füzenin aksine, Storm Shadow bir seyir füzesi, yani düşük irtifalarda uçuyor, düşman hava savunma sistemlerinden saklanmak için araziyi kullanıyor ve bu da müdahale olasılığını minimuma indiriyor.
HEDEF: DÜŞMAN HATTININ EN DERİN NOKTASI...
Füze ayrıca, genellikle çok uzak mesafelerde, vuruş doğruluğunu kaybetmeden düşman hatlarının derinliklerine girmesine olanak tanıyan uydu tabanlı hedefleme yeteneğine sahip. Bu, onu yalnızca son derece etkili değil, aynı zamanda hızla değişen savaş alanı koşullarında güvenilir hale getiriyor. Storm Shadow'un, İngiliz "Typhoon" veya "Tornado" savaş uçakları ve diğer koalisyon üyelerinin uçakları da dahil olmak üzere çeşitli platformlardan fırlatılmak üzere tasarlandığını da belirtmeden geçmeyelim.
Ukrayna'nın bu tür füzelere erişmek istemesinin ana nedenlerinden biri, Rusya'nın derinliklerindeki stratejik hedefleri vurma yeteneği sağlamasıdır; bu, Rus lojistiğini bozabilir, psikolojik ve askeri baskıyı artırabilir. Bu, Rusya'nın cephedeki askeri varlığını zayıflatarak ve kendi topraklarını savunma yeteneğine olan güveni sarsarak Rusya'daki iç istikrarı zayıflatabilir.
'ULUSLARARASI SAHNE' BOŞ...
Ancak uluslararası sahne durumu karmaşıklaştırıyor, çünkü Ukrayna'nın Storm Shadow gibi füzeleri kullanmasına izin vermek ciddi diplomatik ve stratejik değerlendirmeler gerektiriyor. İngiltere bu füzeleri Ukrayna'ya sağlarken, Almanya Kiev'in tekrarlanan taleplerine rağmen Storm Shadow'un muadili olan Taurus füzesini sağlamaya kesin bir şekilde karşı çıktı. Bu yaklaşım farkı Avrupa içindeki jeopolitik ve askeri bölünmeleri vurguluyor. Resmi açıklamalar muharebe alanındaki kurallarla örtüşmüyor ve binlerce asker ülkelerinin bir sonraki adımlarını değil, komutanlarının kararlarını bekliyor.
ALMANYA KORKUYOR...
Daha temkinli bir duruş sergileyen Almanya, uzun menzilli füzelerin tedarik edilmesinin çatışmanın tırmanması olarak görülebileceğinden ve potansiyel olarak Rusya ile daha geniş bir savaşa yol açabileceğinden korkuyor. Berlin, silah tedarikini yalnızca Ukrayna topraklarını savunmak için kullanılabilecek olanlarla sınırlamayı tercih ediyor (Rusya'ya saldırmak için değil). Bu Kiev'in Rusya'nın stratejik güvenliğini bozmak ve saldırılarının etkisini yumuşatmak için bu tür füzelere acilen ihtiyaç duyması nedeniyle Ukrayna'nın temel çıkarlarına karşı bir direniş olarak da algılanabilir.
Almanya ile İngiltere arasındaki bu karşıtlık, Batı ittifakı içindeki gerilimi ve diplomaside derin ayrışmayı vurguluyor. Almanya, diğer Avrupa ve Atlantik güçleriyle aynı çizgide olmasına rağmen, Rusya ile çatışmada doğrudan bir katılımcı olarak algılanmak istemiyor. Buna karşılık, İngiltere daha saldırgan bir duruş benimsiyor ve Ukrayna'yı gelişmiş füzelerle desteklemenin savaşın sonunu hızlandırmak ve Rusya'nın uzun vadeli bir çatışmayı sürdürme yeteneğini istikrarsızlaştırmak için anahtar olduğuna inanıyor.
AVRUPA 'TAMAMEN HAZIRLIKSIZ'...
Bu arada, Avrupa'da Rusya'nın hibrit savaş ve sabotaj saldırılarını giderek arttırarak Ukrayna'ya yanıt vereceği konusunda artan bir endişe hakim.
The Guardian'ın bildirdiğine göre, eski bir savunma yetkilisi, Kremlin'in artan tepkisine Avrupa 'tamamen hazırlıksız' olduğu konusunda uyardı.
Kısa süre önce görevinden ayrılan üst düzey Avrupalı savunma yetkilisi, bloğun Rus sabotaj saldırılarına karşı koyacak kaynaklardan yoksun olduğunu söyledi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırısında, yerinden edilmiş kişilerin sığındığı bir çadır ve bazı diğer noktalar hedef alındı. Saldırıda 2'si çocuk 13 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.
İsrail, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş sivillerin kaldığı bir çadırın yanı sıra farklı bölgeleri hedef alarak yeni bir hava saldırısı gerçekleştirdi. Saldırıda 2'si çocuk olmak üzere 13 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi ise yaralandı. Saldırının ardından bölgedeki sağlık yetkilileri, yaralıların durumunun ciddiyetini bildirirken, uluslararası toplumdan tepkiler yükselmeye başladı. Bu yeni saldırı, Gazze'deki insani kriz ve bölgedeki gerilimi daha da derinleştirdi.
Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde bir grup Filistinliyi hedef alması sonucu ilk belirlemelere göre 5 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.
ÖLÜ SAYISI ARTIYOR...
Açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadırı hedef alması sonucu ilk belirlemelere göre bir çocuğun öldüğü, birkaç kişinin de yaralandığı bilgisine yer verildi.
Sağlık ekiplerinin, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin doğusunda yer alan Hırbet el-Ades bölgesinde İsrail saldırılarının ardından 2 Filistinlinin naaşına ulaştığı ifade edilen açıklamada, Gazze kentindeki Şucaiyye Mahallesi'ne düzenlenen saldırıda ise 3 kişinin daha naaşına ulaşıldığı aktarıldı.
Açıklamada, Gazze kentinin güneyindeki es-Sabra kentinde İsrail ordusunun bir grup Filistinliyi hedef alması sonucu ise 1 kişinin öldüğü, bazılarının da yaralandığı ifade edilerek, Mevasi bölgesinde daha önce saldırıda yaralanan bir kız çocuğunun da hayatını kaybettiği kaydedildi.
Dünyanın merakla beklediği Mike Tyson-Jake Paul boks maçı sona erdi. Tüm zamanların en büyük ağır siklet boksörlerinden biri olarak kabul edilen Mike Tyson, ünlü Youtuber Jake Paul ile gösteri maçında karşı karşıya geldi. 8 raunt süren mücadelede hakemler, kazananı oy birliğiyle belirledi. Müsabaka için iki boksöre de 40'ar milyon dolar ödenecek...
Dünya eski ağır siklet boks şampiyonu Mike Tyson'ın kendisine meydan okuyan YouTuber Jake Paul ile karşı karşıya geldiği organizasyon saat 4'te başladı.
Jake Paul-Mike Tyson maçı öncesi Katie Taylor, süper hafif sıklet müsabakasında rakibi Amanda Serrano'ya galip geldi.
ABD'nin Teksas eyaletindeki AT&T Stadı'nda gerçekleşen organizasyonu 80 bin seyirci takip etti.
Tyson-Paul maçı, 2 dakika üzerinden 8 raunt olarak gerçekleşti.
Jake Paul, mücadeleyi üç hakemin de ortak kararıyla kazandı.
Paul, maç öncesi bahislerde de favori gösteriliyordu.
ABD'de sandığa giden milyonlarca seçmen, Demokrat Kamala Harris ile Cumhuriyetçi Donald Trump arasında tercihini yaptı...
Kesin olmayan sonuçlara göre;
--Trump 277,
--Harris 224 delege kazandı.
Resmi olmayan sonuçlara göre, 50 eyaletin 27’sında galip gelen Trump’ın toplam delege sayısı 277 olurken, 18 eyalette ve Washington D.C bölgesinde kazanan Harris, 224 delege elde etti.
Trump’ın kazandığı eyaletler (27): West Virginia, Tennessee, South Carolina, Oklahoma, Mississippi, Kentucky, Indiana, Florida, Alabama, Arkansas, Louisiana, North Dakota, Wyoming, Nebraska, South Dakota, Ohio, Teksas, Missouri, Utah, Montana, Kansas, Iowa, Idaho, North Carolina, Georgia, Pensilvanya ve Wisconsin
Harris’in kazandığı eyaletler (18+1) : Vermont, Connecticut, Massachusetts, Maryland, Rhode Island, New Jersey, Delaware, Illinois, New York, Colarado, California, Oregon, Washington, New Mexico, Virginia, Havai, New Hampshire, Minnesota eyaletleri ve Washington D.C. bölgesi
Başkanlık için adaylardan birinin en az 270 rakamına ulaşması gerekiyor.
Amerikan Fox kanalı: ABD başkanlık seçimini Cumhuriyetçi aday Donald Trump kazandı
Fox kanalının yayımladığı resmi olmayan verilere göre, Trump, başkanlık yarışında rakibi Kamala Harris'i yenilgiye uğrattı.
Cumhuriyetçi aday Trump'ın, başkanlık için gereken 270 delege sayısını aştığı verisi paylaşıldı.
ABD başkanlık seçimlerinde, seçmenler, esas olarak destekledikleri partinin delegelerine oy veriyor.
"Seçiciler Kurulu" adı verilen bu sistemde her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delege belirleniyor.
Associated Press: Trump, ABD'nin 47. başkanı olarak seçildi
Associated Press'in (AP) yayımladığı resmi olmayan verilere göre, başkanlık yarışını Trump kazandı.
Trump'ın başkanlık için gereken 270 delege sayısını aşarak, 277 delege elde ettiği verisi paylaşıldı.
Donald Trump, salıncak eyaletlerden North Carolina, Georgia, Pensilvanya, Wisconsin'de; ayrıca Indiana, Kentucky, West Virginia, Florida, Tennessee, South Carolina, Oklahoma, Mississippi, Alabama, Arkansas, North Dakota, South Dakota, Wyoming, Nebraska, Louisiana, Ohio, Texas, Missouri, Utah, Montana, Kansas, Iowa, Idaho'da yarışın galibi oldu.
Donald Trump zafer konuşması yaptı
ABD seçimlerinin resmi olmayan sonuçları açıklanmaya devam ederken, başkanlık için gereken delege sayısını aştığı duyurulan Trump, Florida'da bulunan yerleşkesine yakın kongre merkezinde zafer konuşması yaptı.
Konuşmasına destekçilerine teşekkür ederek başlayan Trump, "Bu, ülkemizde daha önce hiç görmediğimiz bir siyasi zaferdir. 47. başkan seçilmem dolayısıyla Amerikan halkına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Trump, "Ülkemizin iyileşmesine yardımcı olacağız. Sınırlarımızı güçlendireceğiz. Ülkemizle ilgili her şeyi düzelteceğiz. Bu gece bir nedenden ötürü tarih yazdık. Bu neden, kimsenin mümkün olduğunu düşünmediği engelleri aşmış olmamız oldu." diye konuştu.
Donald Trump, her bir Amerikan vatandaşı için çalışacağını belirterek, yeni döneminin ABD'nin altın çağı olacağını söyledi.
Trump, "Bu Amerikan halkı için, Amerika’yı yeniden büyük yapmamıza imkan verecek muhteşem bir zafer." diye belirtti.
ABD'nin 47. Başkanı seçilen Trump rakibi Harris'e yaklaşık 5 milyon oy fark attı
AP'nin yayımladığı resmi olmayan verilere göre, 50 eyaletin 45'inde sonuçlar açıklanırken, Trump yaklaşık 71 milyon oy aldı.
Rakibi Harris'in aldığı oy sayısı ise yaklaşık 66 milyon 100 binde kaldı.
ABD geneli oy sayılarında Harris'i önde gösteren anketlerin aksine Trump, 50 eyaletin 27'sinde rakibine karşı zafer elde etmeyi başardı. Harris ise 18 eyaletin yanı sıra Washington DC bölgesinde seçimi kazandı.
Trump'ın aldığı oy oranı da yüzde 51 oldu.
Salıncak eyaletlerden Pensilvanya, Georgia, North Carolina'yı Trump kazandı
AP'nin yayımladığı resmi olmayan verilere göre, Cumhuriyetçi aday Trump, ülkede "salıncak eyalet" olarak bilinen eyaletlerden Pensilvanya'da 19 delegenin tamamını, Georgia'da da 16 delegeyi kendi hanesine yazdı. Trump, 16 delegesi bulunan North Carolina'daki yarışı kazandı.
ABD'nin en büyük eyaletlerinden Texas'ı Trump aldı
Texas'taki yarışı Trump önde tamamladı. Trump, Texas'ta 40 delege kazanmış oldu.
ABD'liler seçim sonuçlarını televizyon ekranlarından takip ediyor
Sandıkların kapanmaya başlamasının ardından ABD'lilerin seçim sonuçlarını bar ve kafelerdeki TV ekranlarından takip ettiği gözlemlendi.
Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump kimdir?
New York'ta 14 Haziran 1946 tarihinde Frederick ve Mary MacLeod Trump'ın beş çocuğunun dördüncüsü olarak dünyaya gelen Trump, Alman asıllı Amerikalı iş adamı Frederick Trump'ın torunu.
Emlakçı babasının da teşvikiyle gençlik yıllarından itibaren emlak dünyasına merak salan Trump, 1968'de Pennsylvania Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldu, 1971'de babasının şirketinin başına geçti ve şirkete "Trump Organizasyon" adını verdi.
Şirketin merkezini Manhattan bölgesine taşıyan Trump, inşa ettiği otellerle tanınırlığını artırdı. 2004 yılında Amerikan NBC kanalında "Çırak" (The Apprentice) adlı bir program yapmaya başlayan Trump, bu programla şov şov dünyasına adım attı ve ismini dünya çapında duyurdu.
Cumhuriyetçi partiden başkan adayı olan Trump, 2016-2020 arasında ABD başkanlığı yaptı.
Demokratların adayı Kamala Harris kimdir?
Harris, 1964’te California’nın Oakland şehrinde Hindistan’dan ABD’ye öğrenci olarak gelen biyolog bir anne ile Jamaika’dan ABD’ye yine öğrenci olarak gelen ekonomi profesörü siyahi bir babadan dünyaya geldi.
Hukuk bölümünü dereceyle bitiren Harris, uzun yıllar San Francisco’da savcılık yaptı. Harris ayrıca 2010'da California eyaletinin ilk kadın başsavcısı seçildi.
Kamala Harris, 2017'de tarihteki ikinci Afrikalı-Amerikalı kadın ve ilk Güney Asyalı-Amerikalı senatör olarak California Senatörü seçilerek kariyerine devam etti.
Biden, Ağustos 2019'da Harris'i başkan yardımcısı adayı olarak seçti. Biden'ın kasımda seçimi kazanmasının ardından Harris, bu zaferle ABD'nin başkan yardımcılığı görevine gelen ilk kadın, ilk siyahi ve ilk Güney Asyalı Amerikalı oldu.
Harris halen Demokrat partiden başkan yardımcılığı görevini sürdürüyor.
Temsilciler Meclisi
Toplam 435 temsilcinin bulunduğu Temsilciler Meclisinde, her eyalet nüfusuna oranla temsil ediliyor. Kalabalık nüfusa sahip eyaletler daha fazla temsilciye, düşük nüfuslu eyaletler ise en az 1 olmak üzere daha az temsilciye sahip oluyor.
Senato
Seçilenlerin 6 yıllığına görev başına geldiği Senatoda toplam 100 kişi görev yaparken, 50 eyaletin her birinin 2 senatörü bulunuyor. Bu seçimde, Senatodaki 34 sandalyede kimlerin oturacağı belirlenecek.
Hizbullah'a ait bir kamikaze İHA'sı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Kayserya'daki evini hedef aldı. İsrail hükümeti, İsrailli basın organlarına yayın yasağı getirdi. Netanya'nun ofisi açıklama yaptı. Hizbullah saldırıyı resmen üslendi...
Hizbullah'a ait bir kamikaze İHA'sı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Kayserya'daki evini hedef aldı. Görgü tanıkları, İHA'nın pikesi sonrası büyük bir patlama gördüklerini aktardı.
İHA saldırısı esnasında herhangi bir siren duyulmadığı aktarıldı. İsrail hükümeti, İsrailli basın organlarına haberle ilgili yayın yasağı getirdi.
Netanyahu'nun hükümet ofisi, açıklama yaptı. Netanyahu'nun Kayserya'daki evinin vurulduğunu doğruladı, fakat Netanyahu'nun o esnada evde bulunmadıklarını söyledi. Hükümet ofisi, Netanyahu'nun yaralandığı iddialarını reddetti.
3 İHA GİRDİ...
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan'dan İsrail hava sahasına doğru üç İHA'nın girdiğinin tespit edildiği, ikisinin imha edildiği belirtildi.
Bir İHA'nın Kayserya kentinde bir yapıya isabet ettiği ancak yaralı olmadığı belirtildi. Saldırı sırasında, Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya kentindeki Mossad ve askeri siber istihbarattan sorumlu "8200 Birimi" ortak üssü Glilot Üssünde alarmlar çaldı.
İsrail ordusu, başka bir İHA'nın sızmış olması ihtimalinin kalmadığını savundu.
İsrail polis sözcülüğü yaptığı açıklamada, Kayserya kentinde İHA'nın bir binaya isabet etmesi nedeniyle polisin yoğun biçimde bölgede konuşlandığı, herhangi bir patlayıcı parça bulunması ihtimaline karşı arama-tarama yaptığı belirtildi.
GİRİŞ ÇIKIŞLAR KAPATILDI...
Öte yandan, İsrail polisinin Netanyahu'nun evinin çevresine çok sayıda birlik gönderdiği ve kentte buraya çıkan yolların giriş-çıkışlarını kapattığı bildirildi.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Netanyahu'nun konutu çevresinde güvenlik için kurulmuş beton bloklar ve bekçi kulübesinin bulunduğu alanın çevresine sağlık ekipleri ve polisin yoğun biçimde toplandığı görülüyor.
Aynı şekilde, sosyal medyada dolaşan bir görüntüde bölgede uçuş yapan bir helikopterin yanından İHA'nın geçtiği ve ardından saldırı alarmları çaldığı dikkati çekiyor.
HİZBULLAH AÇIKLAMA YAPTI...
Hizbullah, saldırı sonrası açıklama yaptı. Netanyahu'nun evini vuran İHA'nın Lübnan'dan fırlatıldığını söyleyen örgüt, Netanyahu'nun Kayserya'daki evini hedef aldıklarını doğruladı.
Örgüt, açıklamasında "anlaşılan Netanyahu ve eşi, evde değillerdi. Fakat bunun bir önemi yok. Hizbullah, ülkenin Başbakanı dahil olmak üzere İsrail içindeki herkese ulaşabileceğini gösterdi" dedi.