Turizm
- Kategori: Turizm
- Gösterim: 151243
Antalya’da belediyeye ait boş arazileri, parkları tarlaya çevirerek covid-19 salgınının yaratabileceği gıda sıkıntısına dikkat çekmek için 70 dönümde mısır ekimi gerçekleştiren Muratpaşa Belediyesi, hasadı tamamladı. Kent merkezinde biçerdöverle yapılan hasatta 12 bin 700 kilogram ürün alındı...
Covid-19 salgınında ortaya çıkabilecek gıda sıkıntısına dikkat çekmek ve atıl tarım arazilerini yeniden üretime kazandırmak için Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın çağrısıyla başlayan ve aralarında;
--Antalya Ziraat Mühendisleri Odası,
--Antalya Ticaret Borsası,
--Antalya Ziraatçiler Deneği,
-- Antalya Ziraat Odası’nın da bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği mısır ekiminde hasat tamamlandı.
Nisan ayında başlayan proje için Muratpaşa Belediyesi’ne ait boş araziler, parklar yapılan çalışmanın ardından mısır ekimi için uygun hale getirildi ve 7 Nisan’da sivil toplum örgütlerini başkanlarının da katılımıyla tohumlar toprakla buluştu. Başkan Uysal, dönem itibariyle ekim için mısırı tercih ettiklerini belirterek, “Ekimi gerçekleştirdiği dönem mısır tarımına hem uygundu hem de ekim süresi geçmemiş ürünler içinde unu ve ekmeği yapılan tek ürün olmasıyla farklılaşıyordu” dedi.
e
Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün mısır tarlalarının sulamasından bakımına tüm süreci üstlendiğini belirten Başkan Uysal, şunları söyledi:
“Bu iş, ‘Antalya’da neredeyse tüm kentleşme süreçlerini tamamlamış Muratpaşa Belediyesi’ne mi düşer?’ diye tartışmalar oldu. Ama biz ‘Evet, duyarlı olan bütün Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşlarına düşer’ diyerek bu çalışmaya başladık. Amacımız tarımsal üretimin devamlığının sağlanmasına dikkat çekmek, başta atıl tarım arazilerini yeniden bu üretim döngüsü içine alınmasını sağlamaktı. Geldiğimiz noktada salgın dolayısıyla ciddi bir gıda krizi ortaya çıkmamış olmakla birlikte bu alanda toplumsal duyarlılık sağladığımızı, birçok belediyenin bu noktada çeşitli faaliyetler gerçekleştirdiğini görüyoruz.”
Muratpaşa Belediyesi, mısır hasadı için kent merkezine biçerdöver getirirken Başkan Uysal, 12 bin 700 kilogram ürün elde ettiklerini belirtti. Başkan Uysal, elde edilen bu ürünü un haline getirip belediye aşevinde mısır ekmeği yapacaklarını da sözlerine ekledi.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Turizm
- Gösterim: 79594
Alanya’nın tescilli lezzeti ‘Gülüklü Çorba’, geleneksel tarife sadık kalarak hazırlayan işletmeler, sundukları ürünün tescilli olduğunu bilerek sunmaya başlıyor. Bu kapsamda oluşturulan denetim heyeti ise doğru lezzeti sunması adına İlçedeki işletmeleri denetledi...
Gülüklü Çorba’nın, geçtiğimiz aylarda Alanya Belediyesi tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 'Alanya' adına tescillenmiş ve tarifi koruma altına alınmıştı. Tescilli lezzetin korunması ve tarife uygun olarak hazırlayıp sunan işletmelerin belirlenmesi amacıyla Alanya Belediyesi, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Alanya Lokantacılar ve Pansiyoncular Odası ve AHEP Üniversitesi’nden oluşan kontrol heyeti, bugün ilk saha çalışmasını gerçekleştirdi.
Denetimlere
--Coğrafi İşaret Denetim Komisyonu Tarım İlçe Müdürü Mehmet Rüzgar,
--AHEP Rektörü Ali Ekrem Özkul,
--Lokantacılar Odası Başkanı Hüseyin Değirmenci,
--Alanya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa ve denetim personeli katıldı.
ÇORBAYI SUNAN İŞLETMELER ‘’LEZZET NOKTALARI’’ OLARAK LOGOLARINI ALMAYA BAŞLADI...
Geleneksel tarife sadık kalarak ‘’Gülüklü Çorba’’ hazırlayan işletmelerin belirlenmesi ve duyurulması amacıyla yapılan kontrollerde gönüllü olarak bildirimde bulunan 6 lokanta ziyaret edildi ve ‘’Gülüklü Çorba Üreten Tescilli Lezzet Noktası’’ olarak belirlendi.
Yapılan kontrolleri değerlendiren Alanya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa; “Alanya Mutfağının korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere doğru aktarılması amacıyla yaptığımız çalışmaların en önemlilerinden birisi, Gülüklü Çorba’nın tescillenmesidir. Bu çalışmanın değerini arttıracak en önemli unsur ise öncelikle Alanya’daki restoranların tarife sadık kalması ve misafirlere ‘’Tescilli Lezzet’’ sunmasıdır. Bu sebeple, bugün Tescilli Lezzet sunduğunu belgelemek isteyen işletmecilerimizi ziyaret ettik ve bu işletmelerimizin ‘’Tescilli Lezzet Noktası’’ olarak çalıştığını belgelendirdik. Bir sonraki aşamada ise bu noktalarımızı farklı platformlarda tanıtarak ulaşılabilirliğini arttırmak ve ‘’Tescilli Lezzet Noktası’’ olarak tanıtmak adına çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.
Yapılan denetimler ve alınan patent sayesinde, Alanya’daki vatandaşlar artık ‘’Mahreç İşaretli Gülüklü Çorba Logosunu’’ gördükleri işletmelerde gerçek Gülüklü Çorba içtiklerinden emin olabilirler.
HABER: Sariye KAYATURAN
- Kategori: Turizm
- Gösterim: 115401
Türkiye genelinde en çok Mavi Bayraklı plajın bulunduğu Antalya’da devamlılık adına denetimler sürerken Alanya’da da sayının korunması ve arttırılması adına çalışmalar devam ediyor...
Ülkemizde Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak programı kapsamında bu yıl Türkiye’de 486 plaj, 22 marina ve 15 yatta Mavi Bayrak dalgalanacak. Türkiye bu yıl da Mavi Bayraklı plaj sayısını arttırmaya devam ederek Mavi Bayrak programına dâhil 49 ülke içerisinde yeniden dünya 3’üncüsü oldu. Ülkemiz özelinde ise Antalya 206 plaj, 5 marina ve 8 yat ile 1’inci sırada yer aldı.
MAVİ BAYRAK ÖNEMLİ BİR PRESTİJ ANLAMI TAŞIYOR...
Alanya kent ölçeğinde 2020 yılı Mavi Bayrak ödülüne layık görülen 67 tesis plajı, 6 halk plajı ve 1 marina işletmesinin sezon denetimleri başladı.
Başvuru yapan tesisi ve halk plajlarının Mavi Bayrak sezon denetimleri, TÜRÇEV Antalya Koordinatörlüğü ve Mavi Bayrak Yerel Sorumlusu Alanya Belediyesi tarafından gerçekleştiriliyor.
Denetimler esnasında tesislerin ve halk plajlarının Mavi Bayrak kılavuz kriterlerine uygunluğu yerinde doğrulanarak, sezon boyunca Mavi Bayraklı plaj olarak faaliyet gösterecek tesislerin plajlarına en iyi plaj uygulamaları konusunda da bilgiler veriliyor.
MAVİ BAYRAKLI 6 HALK PLAJININ DA DENETİMLERİ YAPILIYOR...
Denetimler sırasında Alanya Belediyesi ve ALTİD işbirliği ile faaliyetlerinin devamlılığı sağlanan Damlataş Halk Plajı, Kleopatra Doğu Halk Plajı, Kleopatra Batı Halk Plajı, Keykubat Batı Halk Plajı, Keykubat Doğu Halk Plajı ve Gençlik Merkezi Önü Halk Plajı olmak üzere 6 adet Mavi Bayraklı halk plajının da denetimleri gerçekleştirildi.
“ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK”...
Alanya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa Mavi Bayrak programı ile ilgili olarak, “Bu yıl yerel sorumlusu olduğumuz 67 tesis plajı, 6 adet halk plajı ve 1 marina ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2020 yılı itibari ile 32 adet Mavi Bayrak kriteri ile ilgili denetimler bu yıl için başvurusunu yapan tesis ve halk plajları ile marinada devam etmekte” dedi. Kriterlere uyumun büyük ölçüde sağladığını ifade eden Çapa, “Sezon boyunca Mavi Bayraklı plaj temsilcilerimizle her yıl olduğu gibi çevre eğitim etkinlikleri gerçekleştirilecek olup, Alanya Belediyesi olarak yaz sezonu boyunca plajların ve çevre sağlığının korunması adına çalışmalarımıza sürdürebilirlik ilkesi kapsamında devam edeceğiz” diye konuştu.
KORONAYLA MAVİ BAYRAK PLAJLARIN ÖNEMİ ARTTI...
Mavi bayrağa sahip plajların her zaman tatilcilerin öncelikli tercihlerinden olduğunu ifade eden Çapa, “COVID-19 (Yeni Tip Koronavirüs) ile birlikte Mavi Bayraklı plajların popülaritesinin arttığı görüldü. Çevre, sağlık ve hijyen koşullarının en üst seviyede tutulduğu bu dönemde Mavi Bayraklı plajların öneminin arttığını görüyoruz” dedi. Çapa, “Bu dönemde Mavi Bayraklı plajlarda deniz suyunun mikrobiyolojik olarak kontrol edilmesi, plaj ve donanımların temizliği, can güvenliği ve çevre yönetimine dair pek çok kriteri barındırması, tüm bu kriterlerin denetim altında tutulması, uluslararası turizm camiası için önemli güvence alanları oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizin Mavi Bayrak sayıları açısından dünyadaki başarısı bu anlamda önemli bir avantaj sağlamakta” diye konuştu.
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Turizm
- Gösterim: 224448
60 bin ziyaretçi...
Misafirlerine eşsiz Antalya manzarası sunan Büyükşehir Belediyesi Tünektepe Teleferik ve Sosyal Tesisleri, pandemi kuralları çerçevesinde misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Sosyal mesafe ve hijyen kurallarının titizlikle uygulandığı tesisi 16 Haziran’dan bu yana 60 bin kişi ziyaret ederek, manzaranın tadını çıkardı.
Büyükşehir Belediyesi, normalleşme planı çerçevesinde sosyal tesislerini etap etap açmıştı. Belediye şirketi ANET tarafından işletilen Tünektepe Teleferik ve Sosyal Tesisleri de 16 Haziran’dan itibaren kontrollü sosyal hayat çerçevesinde hizmet vermeye devam ediyor. Hijyen kurallarının sıkı şekilde uygulandığı sosyal tesiste masalar ve oturma düzeni sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde düzenlendi.
KABİNLER DEZENFEKTE EDİLİYOR...
Alınan önlemler kapsamında tesise girişte ziyaretçilerin ateşi ölçülüyor. Teleferik binişlerinde 8 kişilik olan kabinlere 4 kişi alınıyor. Kabin içlerinde oturulacak alanlar işaretlemelerle ayrılırken, bilet sırasında ve kabinlere biniş sırasında 1.5 metre sosyal mesafe kuralı uygulanıyor. Ziyaretçiler tarafından kullanılan kabin bir sonraki turda dezenfekte edilerek bir turunu boş tamamlıyor.
MANZARANIN TADINI ÇIKARIYORLAR...
Hijyen ve sosyal mesafe kurallarına son derece önem verilen sosyal tesiste hareket anında misafirlerin maske takmak zorunluluğu bulunuyor. Personel ve aşçılar maske ve siperlikle çalışıyor. Masalar her kullanımdan sonra temizlenip dezenfekte ediliyor. Tesisi tercih eden yerli ve yabancı turistler gönül rahatlığı ile Antalya’nın kartpostalları süsleyen eşsiz Konyaaltı Sahilini kuş bakışı izleyerek keyifli anlar yaşıyor.
BİR AYDA 60 BİN ZİYARETÇİ...
Son 2.5 ayda Tünektepe Teleferik ve Sosyal Tesisleri’ni ziyaret eden 60 bin yerli ve yabancı ziyaretçi güven içinde eşsiz manzaranın tadını çıkardı. Teleferik ve Sosyal Tesisi gişesi hafta içi saat 10.00 ile 18.00 saatleri arasında hafta sonu da 09.00-18.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
HABER: Mertcan YILMAZ
- Kategori: Turizm
- Gösterim: 428557
Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz, turizmin en karanlık yılında Antalya'nın 2 aylık bir dilimde 1 milyon turist rakamını yakaladığını söyledi...
Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz, kendi bloğunda yaptığı değerlendirmede turizmin dünya genelinde tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşarken, ekonomileri büyük ölçüde turizme bağlı olan destinasyonların yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. Dünya genelinde yoğun bir şekilde iki farklı baskı altında ilerlenen bir süreç yaşandığına dikkat çeken Yavuz, ''Birinci kesim hayatta ne insan sağlığından daha önemli olabilir, turizm kapılarını açarak insanlarımızın hayatını riske atmamalıyız” endişesini dile getirirken, diğer kesim 'aylardır işsisiz, geleceğe dair büyük endişemiz büyük, çalışmamız gerekiyor, çalışamamak koronadan daha büyük tehlike bizim için' çağrısını yapıyor'' dedi.
Bu şartlar altında okyanusta dalgalara vura vura ilerleyen bir gemi gibi bu yıl turizmdeki herkesin gözü kulağının kaptandan gelecek “kara göründü” anonsunda olduğuna vurgu yapan Yavuz, şunları söyledi:
''Dünyanın birçok turizm bölgesi bu süreci benzer şekilde yaşıyor. Son bir haftada dünyanın en çok turist alan bölgelerine birer birer seyahat uyarısı geldi. Mayorko, Kuzey İspanya, Hırvatistan sahil bölgesi, Fransa, Bulgaristan sahilleri gibi yaz destinasyonları yasaklar ve engellerle boğuşuyor. Her biri zaten küçüle küçüle kuşa dönmüş turizm pastasından küçük de olsa bir dilim kapmaya ve bununla hayata tutunmaya çalışıyor. Ama neredeyse sezon da bitti.''
Antalya'nın mücadelesi...
Antalya'nın bu kötü süreçte çok büyük mücadele verdiğini anlatan Yavuz, ''Antalya bir yandan salgını kontrol altına almak, diğer yandan rizikolu bölge olmaktan çıkmak ve bir an önce aylardır evine kapanmış yüz binlerce çalışanı tekrar hayata bağlamak için var gücüyle çalıştı. Sertifikalar alındı, yurt dışından bu sancılı dönemde turizmciler davet edildi, tanıtım faaliyetleri artırıldı. Herkes elinden geldiğince katkı vermeye, bir şeyler yapmaya çalıştı. Geçtiğimiz yıl 16 milyon turistle 30 yıllık tarihinin rekorunu kıran bir şehir için yaşanan bu süreç ve kayıplar çok ağır geldi. Kolay değil, 4 ay tek uçağın inmediği, tek otelin açılmadığı, tek turistin gelmediği bir süreçte yılın üçte biri zaten kapkaranlık bir dönemdi. Çabalar, uğraşlar, ikna turları sonucu ancak Temmuz ayında az da olsa hareketlenen ve Ağustos ayında birtakım şartlarla ilerleyen sezonda Antalya dün itibarı ile 1 milyon turisti yakaladı. Bunu bir zafer ya da başarı olarak sunmuyorum ama bu süreçte bu başarının küçümsenmemesi gerekir. Geçtiğimiz yıllarla kıyaslarsak önemli bir düşüş yaşanıyor, ancak bu dünya genelinde istisnasız her turizm destinasyonu için geçerli. Belki tek bir turistin gelmediği bir 8 ay geçirebilirdik. Bu bağlamda şu anki durumu gelecek sezonlara tutunabilmek adına korona sezonunda düşmeden hayatta kalabilmek için önemli bir umut ışığı olarak görmek gerekiyor. 2020 yılında ilk 8 ayda 1 milyon turistin gittiği çok fazla turizm destinasyonu olduğunu düşünmüyorum.'' dedi.
Alanya Güneşi Haber Merkezi
KAYNAK:Ajanslar