head

2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 30 Aralık 2024

TÜRSAB Alanya BTK yönetimi acente temsilcileri için düzenlediği yemekte 2019 yılı değerlendirme toplantısı yaptı. Başkan Korkmaz, “Amacımız seçimi konuşmak değil, toplantıyı çok önceden planladık” dedi...

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Alanya Bölge Temsil Kurulu (BTK) yönetimi, acente temsilcileri ile bir araya geldi. Düzenlenen yemekte konuşan Alanya BTK Başkanı Bilal Korkmaz, göreve geldikleri süreçten bu yana yaptıkları işlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Korkmaz şu konulara değindi:
“AMACIMIZ SEÇİMİ KONUŞMAK DEĞİL”
“Bildiğiniz gibi biz Alanya TÜRSAB Alanya BTK olarak Alara Çayı’ndan Anamur sınırına kadar bölge sahibiyiz. Sorumlu olduğumuz yer bu alan. Bu bölge içerisinde bildiğiniz gibi gerek sahil şeridinin uzunluğu gerekse mahallelerimizin ve hatta bir ilçemizin oluşu sebebiyle biz toplantılarımızı da bunu dikkate alarak yapalım dedik. Toplantının ana amacı kesinlikle seçim değildir, TÜRSAB’ın üyeleri ile istişaresi çok daha önceden planlanmıştır. Son 15 yıldır merkezden tabana kadar oluşan yeni anlayışın ve çalışma prensiplerinin anlatımı, acentelerimizin bizden ne istediğini, ne eksiklerimiz var, ne tür talepleri var onları görmek istedik. Bu toplantıları yine kendi bölgemiz içerisinde 5 bölgeye ayırarak gerçekleştiriyoruz. Bu toplantımızda Oba, Cikcilli ve Tosmur mahallelerinin kapsadığı merkezi olan acentelerimizi burada topladık. Önümüzdeki süreçte kendimizi de çek ederek daha iyi, ileriye dönük neler yapabiliriz, sizlerle birlikte değerlendireceğiz.
“PERSONEL BAŞKANIN ODASINDA OTURUYORDU”
Sizin bölgenizde 22 acentemiz var. Birkaç tanesi şehir dışında olduğu için katılamadı. Bizi beğenirler, beğenmezler, tasvip ederler, etmezler. Bizim yönetim olarak acentelerimize sorumluluğumuz kendilerine ne yaptığımızı anlatmak, neler yapmak istediğimizi söylemek ve onların görüşlerini almak. Biz 25 Temmuz 2018 tarihinde hepinizin de bildiği gibi bir ara seçimle seçildik. Yani son 15 yıldır seçim yapılmayan Alanya'da, yukarıda Başaran Ulusoy'un çekilmek zorunda kaldığı genel kuruldan sonra yeni gelen yönetim Sayın Firuz Bağlıkaya’nın başkanı olduğu yönetim bütün bölgelerde seçim yapma kararı aldı. Bir ara seçimdi ve o tarihte biz seçimlere katıldık. Sizlerin teveccühü ile bu bölgesel temsil kurulu oluştu. Zaman zaman bu basit gibi görünen şeyleri anlatmaktan imtina ediyorum ama sonra dönüp dolaşıp önüme geliyor ve bakıyorum ki bazı ayrıntıların da acenteler tarafından bilinmesi gerekiyor. Seçilip TÜRSAB'a gittiğimiz zaman gördüğümüz manzara çok ilginçti. Şimdi yeni yeni arayış içerisine giren bazı arkadaşlarım, yönetiminde olan hatta seçimsiz yıllarca idare ettikleri TÜRSAB’a gittiğimiz zaman personel odası kapalıydı. Personel odasında yerdeki parkeler sökülmüş üst üste yığılmış, eski malzemeler vardı, personel de başkan odasındaydı. Toplantı odası zaten ayrı bir kargaşa. Daire personelimize sorduk nedir bu hal diye ama personelin bir suçu günahı yok ki. Biz gelir gelmez personelimize dedik ki TÜRSAB’daki memurlar acentelerin amiri değildir, TÜRSAB’daki memurlarımız acentelerimizin memurudur, onun personelidir. Bizim acentelerimiz yüksek tahsilli de olabilir tahsilsiz de olabilir. Genel kültürü zayıf olan da olabilir, yüksek olan da olabilir. Akademik kariyeri olan da var, ilkokul mezunu olan da ama personel her zaman ona saygılı olacak. Çünkü o ekmeğin esas sahibi seyahat acentelerimizdir. Çünkü yıllardır TÜRSAB acentelere zulmetti ve hala zaman zaman eleştiri konusu olan, yukarıda bazı personellerimizin acentelere karşı davranışları gündeme geliyor. Bir gece içerisinde o eksikleri yaptırdık, düzenledik ve TÜRSAB'a sonra yerleştik. Gelir gelmez ilk mesajımız, TÜRSAB bölge temsil kurulunda, başkan Bilal Korkmaz dahil kurulu üyeleri TÜRSAB'ın hizmetleri ile ilgili acentelerine sadece yapılması gereken, uygulamada, mevzuatta neyse onu yapacaktır. Bu bir hizmettir, görevdir. Onun dışında kişisel olarak her kim bir menfaat beklerse haberimiz olsun dedik ve buna da dikkat ettik.
“MESAFE ŞARTINI ÖNERDİM VE BAŞARDIK”
Bu seçimlerden sonra ilk toplantıyı TÜRSAB merkezi ve yönetim kurulu ile Manavgat'ta bir yönetim kurulu üyemizin otelinde yaptık. Orada yıllardır aklımda olan, kendi kafamda uygulamayı düşündüğüm ve uygulanması gerektiğine inandığım ilk uygulamayı icraat olarak yönetim kurulundan talep ettim. Ben bundan sonra eğer yönetim kurulu izin verirse, arkamızda durursa, kesinlikle acenteler arasındaki mesafeyi koruyacağım. Kurulmuş olan, faal olan acentelerle haksız rekabet edilmesini engelleyeceğim, dedim, nasıl dediler. Yasal bir mevzuat olmadığını söylediler. Ama orada bir madde var. Diyor ki, Turizm Bakanlığı, A grubu seyahat acentesi belgesini TÜRSAB'ın oluruyla verir, diyor. Yani TÜRSAB bakacak, denetleyecek, uygun görecek, bakanlığa gönderecek ve bakanlıkta imzalayacak. Evet bir mesafe şartı yok ama benden olur istiyorsun. O gün orada olan arkadaşlarımızın neredeyse tamamı buna hayır dediler. Ben Sayın Firuz Bağlıkaya’ya, ‘Siz arkamda durun, ben bunu yapacağım’ dedim. Dava açılır, TÜRSAB tazminat öder, dendi. Öyle bir şey olursa cebimden ödeyeceğim, dedim. Sadece TÜRSAB merkezi benim arkamda dursun istedim. Çünkü esas yetkili TÜRSAB merkezi. Onlar bizim arkamızda durursa, meseleyi başarırız dedik ve başardık, uygulamaya başladık.
“UYMAYANLARA İZİN VERMEDİK”
Alanya’da gidip bakıyorsunuz bir binanın bir köşesinde bir acente var, diğer köşesinde başka bir acente daha geliyor. Zaten Alanya'da bu kadar acente çok fazla özellikle de mahallî çalışan arkadaşlarımız ve neredeyse artık haksız rekabet bir tarafa, birbirleri ile kavga edecekler. İzin vermedik mesafesi uymayanlara. Araya siyasetçileri, oda başkanlarını, bakan yardımcılarını koydular. Hatta en sonunda yönetim kurulundan bazılarını ikna ettiler. Konuyu yönetim kuruluna götürdüler İstanbul'a ama sağ olsun Sayın Bağlıkaya, ‘Alanya’ya dönün. İşinizi orada halledin’ dedi. Döndüler Alanya’ya biz o izni vermedik. Şimdi de bu düzen oturdu. Ana caddeye, D-400'e çok uzun süredir kimseye izin vermiyorum. Hemen hemen her hafta bir talep geliyor. Yeterince acente var, dünyanın birçok yerinde de bu uygulama yapılıyor. Gelişmiş bazı Avrupa ülkelerinde siz bir kuaför dükkanı açacak olsanız, ‘Hayır kardeşim burada yeterli kuaför var’ diyor. Bunu yaptık ve başardık. Bunu sizlerin desteği ile bizim Alanya BTK’nın iradesiyle yaptık. Ne kanunla, ne yasayla ne de başka bir şeyle.
“ÜYE ŞARTI KALDIRILSIN İSTEDİK”
Yasa çalışmaları için bize sordular. Ben dedim ki, TÜRSAB'a üye olma şartı kaldırılırsa başka bir talebim yok. Üye olmuş şartı kaldırılırsa TÜRSAB'ın güç kaybedeceğini söylediler. TÜSİAD, MÜSİAD güçsüz mü? Onların üye olma şartı yok ama bir şeyler üretiyorlar üyelerine. Oraya üye olmak size ciddi bir referans sağlıyor. O zaman da isteyen gidip üye oluyor. Hatta ellerinde dolarla bekliyorlar, sıraya giriyorlar üye olmak için. Çünkü dünyada geçerli bir referansı var. TÜRSAB’da üyelerine böyle hizmeti verir, iyi şeyler getirirse herkes üye olur. Ancak üye mecburiyetinin kalkmayacağını söylediler. O zaman bölge idari ve mali bağımsızlık istiyorum, dedim. Şimdi biz Alanya bölgesi olarak 1 yıldır hemen hemen 6 trilyona yakın para gönderdik merkeze. Bunlar sizin paranız, aidatlarınız, giriş ücretleri, plaka ücretleri gibi ödemeler. Fakat biz Alanya olarak bir kalem, kağıt alacak olsak, faturayı gönderiyoruz ya faturayı gönderiyorlar ya da kağıdı gönderiyorlar. Bu toplantıları yapıyoruz. Merkez hayır dediği gün yapamazsınız ama ben istiyorum ki gerçekten TÜRSAB güçlü olsun. TÜRSAB'ın güçlü olması için üyelerinin güçlü olması lazım. Sen üyelerine eziyet edersen, üyelerine sadece para alıp o gözle bakarsan üyeler de destek vermez. Ne bakanlık nezdinde güçlü olursun ne hükümet nezdinde güçlü olursun ne de kamuoyunda güçlü olursun. Ticaret ve sanayi odalarının konumu neyse bölge temsil kurumlarının konumu da o olsun. Gelenlerden merkez belli bir pay alsın. Buradaki bölge temsil kurulu dilediği gibi tasarruf da bulunabilsin. Bina alacaksa bina alsın. Üyeleri ile toplantı yapacaksa toplantı yapsın. Yurtdışına gidecekse yurtdışına götürsün, eğitimle ilgili harcama yapacaksa yapsın ama kendi karar versin. Bu tür görüşlerimizi de belirttik. Yasa taslağı hazırlandı. Bize dediler ki, en yakın zamanda yasa çıkacak. Ancak maalesef yasa çıkmadı. En çok da ısrar ettiğimiz, üzerinde durduğumuz TÜRSAB'ın denetimlerde yetkili olmasıydı. İnanın Alanya'da Türkiye'nin örnek alacağı denetimler yapılıyor.”

Gazeteler