head

2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 05 Mayıs 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Manşetler

 

İstanbul'da düzenlenen eylemlerde gazetecileri engellemesi ve tehdit etmesiyle tanınan Hanefi Zengin görevden alındı...

İstanbul'da Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde görev yaparken eylemleri takip eden gazetecilere yönelik tehdit ve engellemeleriyle tanınan Hanefi Zengin hakkında dikkat çeken bir detay ortaya çıktı.

 

polise bak 1470705663 1323063682052506 9183077083135410863 n c6d1c

T24'ten Tolga Şardan'ın haberine göre; son olarak Başakşehir İlçe Emniyet Müdürü görevine getirtilen Hanefi Zengin görevden alındı. Zengin'in personel emrine çekildiği ve aktif polislik görevinin ise geçici olarak askıya alındığı ifade edildi. 

Selami Yıldız'ın kararlarının arasında personel emrine alınanlar arasında Avcılar, Kadıköy ve Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürleri de yer aldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, AKP Antalya İl Başkanı Ali Çetin'in  İlçe Milli Eğitim Müdürlerini AKP Antalya İl binasında çağırarak toplantı yapmasına sert tepki gösterdi...

 

İl Başkanı Nail Kamacı, “AKP Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarının içini boşaltmaya devam ediyor. Merkezi olarak yerleştirilen tek adam rejimi illerde de kendisini AKP İl başkanları aracılığı ile gösteriyor.

AKP İl başkanları kendilerini ildeki bütün kurumların üzerinde görerek tek adam yönetimini yerellerde bu şekilde uyguluyor” dedi.

 

TEK ADAM YÖNETİMİ YERELDE...

“Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri kendi yetkilerini ve sorumluluklarını çeşitli vakıf ve derneklerle protokoller yaparak onlara devretmiş durumda iken, şimdi de AKP il başkanları İl Milli Eğitim Müdürlerinin yetkilerini üstlenerek AKP il binalarında İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile toplantılar yapıyor. Diye belirten İl Başkanı Nail Kamacı; “AKP Antalya İl Başkanı Ali Çetin İlçe Milli Eğitim Müdürlerini AKP Antalya İl binasına çağırarak toplantı yapmıştır. Bu toplantıyı da “İlçe Milli Eğitim Müdürlerimizle bir araya geldik, ilçelerimizde eğitim çalışmalarıyla ilgili fikir alışverişinde bulunduk” şeklinde kamuoyuna açıklamıştır. AKP Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarının içini boşaltmaya devam ediyor. Merkezi olarak yerleştirilen tek adam rejimi illerde de kendisini AKP İl Başkanları aracılığı ile gösteriyor. AKP İl Başkanları kendilerini ildeki bütün kurumların üzerinde görerek tek adam yönetimini yerellerde bu şekilde uyguluyor. “dedi.

 

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLERİ HER PARTİNİN ÇAĞRISINA UYACAKLAR MIDIR?”

 

İl Başkanı Kamacı, “Bu toplantıdan anlaşılıyor ki AKP eğitim alanında kendi atadığı İl Milli Eğitim Müdürlerine, İlçe Milli Eğitim Müdürlerine güvenmiyor ve AKP’nin hedeflediği bilimdışı eğitim politikalarını uygulamak için parti il başkanlarını görevlendiriyor. Elbette buradan şu soruları sormak Antalya’daki bütün velilerin, öğrencilerin hakkıdır. İlçe Milli Eğitim Müdürleri AKP İl Başkanının başkanlığında AKP İl binasında toplanıp eğitimle ilgili kararlar alacaksa, İl Milli Eğitim Müdürünün görev ve sorumluluğu nedir? İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin bir siyasi parti İl Başkanının çağrısıyla parti binasında yapılan toplantıya katılmaları suç değil midir? Ne kadar doğrudur? İlçe Milli Eğitim Müdürleri eğitimin sorunlarını konuşmak için Antalya’daki her partinin çağrısına uyacaklar mıdır?” diye sordu.

CHP İl Başkanı olarak bende İlçe Eğitim Müdürlerini başta ÇEDES projesi olmak üzere öğrencilerin beslenme sorunları, okullarda verilen eğitimin niteliği ve benzeri konularda görüşmek için İl binamıza davet ediyorum.

 

İl Başkanı Kamacı, Son olarak; “Kurumların hiyerarşik işleyişini ortadan kaldıran uygulamalarla karşı karşıyayız. Öğrencilere ücretsiz bir öğün yemeğin çok görüldüğü, öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığı, Milli Eğitim Bakanlığının asli görevlerini tarikatlara devrettiği bir süreci yaşarken sorunların merkezi olan AKP İl binalarına İlçe Milli Eğitim Müdürlerini toplayarak eğitimi düzeltemezsiniz. Eğitim CHP iktidarında gerçek hedeflerine ulaşacaktır. Ülkemizin aydınlık geleceği Atatürk ilke ve devrimleri ışığında planlanacak, bu doğrultuda yetiştirilecek çocuklarımız ve gençlerimiz öncelikle hiçbir partinin kuklası olmayan yönetici kadrolara emanet edilecektir.” Dedi.

 

 

 

HABER: Ayten  YILMAZ

 

Gazipaşa Belediyesi tarafından Ilıca Parkında hizmete açılan Kültür Kafe, yeni bir hizmetiyle halka ve öğrencilere sağlıklı ve uygun fiyatlı yemekler sunmaya başladı...

 

Hafta içi 12.00-18.00 saatleri arasında, diyetisyen eşliğinde özenle hazırlanan tabldot usulü yemekler, tüm Gazipaşa halkı ve öğrenciler için büyük bir kolaylık sağlamayı amaçlıyor.

Gazipaşa Halkı için önemli bir sosyalleşme ortamı oluşturan Kültür Kafe, Gazipaşa'nın merkezine yakın konumuyla, hem ilçedeki halkın hem de çevredeki okullarda eğitim gören öğrencilerin sağlıklı ve ekonomik bir şekilde öğle yemeği ihtiyacını karşılamak için ideal bir seçenek haline geldi.

TABİLDOT 2 462561139 620897450389563 786476298643596591 n b1979

Belediye tarafından başlatılan bu yeni uygulama, uygun fiyatlarla sunulan kaliteli yemeklerle hem öğrencilere hem de çalışanlara ekonomik bir alternatif oluşturuyor. Her gün farklı menülerle sunulan tabldot yemekler, diyetisyenlerin rehberliğinde hazırlanıyor. Bu sayede, yemeklerin hem sağlıklı hem de dengeli olmasına özen gösteriliyor.

 

Gelişen yaşam koşullarında sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayan Kültür Kafe, aynı zamanda yemeklerin içinde kullanılan malzemelere de dikkat ediyor. Bu kapsamda, günlük taze ve doğal malzemelerle hazırlanan yemekler, hem lezzetli hem de besleyici olma özelliği taşıyor.

TABİLDOT 3 462561139 620897450389563 786476298643596591 n a2615

 

BAŞKAN YILMAZ: “HERKESİ KÜLTÜR KAFEMİZE BEKLİYORUZ”...

 

Gazipaşa Belediyesi Kültür Kafede başlatılan tabldot usulü yemek servisiyle ilgili konuşan Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, “Kültür Kafemiz okullara yakın bir bölgede bulunuyor. Öğle arası özellikle çocuklarımızın sağlıklı beslenebilmesi için diyetisyen eşliğinde hazırlanan menülerimizle bir girişimde bulunduk. Bizim burada amacımız vatandaşımızın uygun fiyata sağlıklı yemeğe erişimini sağlayabilmek. Esnafımıza zarar vermeyecek şekilde, yemek sayısını sınırlı tutarak hemşehrilerimize ve çocuklarımıza hizmet veriyoruz. Yemeklerimizi tatmak isteyen herkesi Kültür Kafemize bekliyoruz.” dedi.

 TABİLDOT 4 462561139 620897450389563 786476298643596591 n 64bfa

 

 

HABER: Halime  Yağmur  AKDAĞ

 

Ankara'daki ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel krizler, insani yardımlar ve Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini masaya yatırdı. Von der Leyen, Avrupa Birliği'nin Suriye fonu olarak 1 milyar euro tahsis edeceğini belirtti...

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenledikleri ortak basın toplantısında, Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel krizler, insani yardımlar ve Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini ele aldı.

Basın toplantısında ise Erdoğan'ın yaptığı gümrük ortaklığı ve vize serbestisi çağrısı dikkat çekti. Von der Leyen'da, bu çağrıları destekleyen açıklamalar yaptı.

'ERDOĞAN VE VON DER LEYEN, BASIN AÇIKLAMASI YAPTI'...

Erdoğan, Salı günü yaptığı açıklamada, Suriye'de kapsayıcı bir yönetimin gerekli olduğunu belirtti ve Avrupa Birliği'ne, ülkenin 13 yıllık iç savaşı sırasında kaçan Suriyelilerin geri dönüşüne destek verme çağrısında bulundu.

 

Cumhurbaşkanı, "Suriye'de kapsayıcı bir yönetim kurulması konusunda mutabık olduğumuzu gördük"  ifadelerine yer verdi.

Erdoğan, bölgede terör örgütlerine yer olmadığını vurguladı ve özellikle YPG/PKK'ın oluşturduğu tehdit üzerinde durdu.

Suriye'de uluslararası toplumun yetersiz kaldığını belirten Erdoğan, NATO üyesi Türkiye'nin Suriye'ye büyük yardımlar yaptığı üzerinde durdu. 

Halep ve İdlib'in yeniden inşasında Türkiye'nin büyük yardımlarının olduğu hatırlatan Erdoğan, Suriye'de altyapının yeniden yapılması gerektiğini ve bu konuda Türkiye'nin büyük yardımlarının olabileceğini belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına değinerek bir an önce kalıcı ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı. “İsrail’in saldırıları bir son bulmalı. Gazze’de kış koşulları durumu daha da kötüleştirdi. Okullar hedef alınıyor, katliamlar yaşanıyor. Şu ana kadar 50 bin Filistinli öldü; neredeyse tamamı kadınlar, çocuklar ve yaşlılar,” dedi.

Erdoğan, Avrupa ülkelerini İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapmaya çağırarak, “Avrupalı dostlarımız bu zulmün sona ermesi için harekete geçmeli,” ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE BU İRADEYE SAHİP'...

Ukrayna'da da barışın sağlanması gerektiğini belirten Erdoğan, yeni uluslararası sahnede AB ve Türkiye'nin daha güçlü ilişkilere ihtiyacı olduğunu ve Türkiye'nin 'aday ülke olarak bu iradeye sahip olduğunu' belirtti.

Erdoğan, ilişkilerde kısıtlamaların kalkması gerektiğini, gümrük birliği için çalışılması gerektiğini, vize serbestisi sağlanana dek vize başvurularının hızlandırılması gerektiğini söyledi. Türkiye ve Avrupa Birliği Zirvesi için de çağrıda bulundu.

'SURİYE HALKI BARIŞÇIL GEÇİSİ HAK EDİYOR'...

Von der Leyen, Suriye’de kırılgan bir durumun devam ettiğini söyledi. Von der Leyen, “Suriye halkı barışçıl bir geçişi hak ediyor. Toprak bütünlüğü korunmalı, devlet kurumları ayakta kalmalı ve azınlıkların hakları güvence altına alınmalı,” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği’nin, Suriye’nin en büyük donörü olarak kritik bir rol oynadığını hatırlatan von der Leyen, bu yıl insani yardımların 160 milyon euroya çıkarıldığını ve insani hava köprüsü aracılığıyla ilk teslimatların bu hafta başlayacağını belirtti.

Von der Leyen “Bu kritik dönemde Suriye’ye desteğimiz sürecek. Yeniden yapılanma adım adım uygulanmalı. Ancak bu, ancak barışçıl bir geçişin gerçekleşmesiyle mümkün olacak,” dedi.

VON DER LEYEN 'KİLİT ÜLKE' DEDİ...

Von der Leyen ayrıca, “Türkiye, AB için kilit bir ortak. Hem bölgedeki istikrar hem de göç yönetimi için büyük bir rol oynuyoruz. AB, Suriyeliler için 10 milyar euro destek sağladı ve bu yıl 1 milyar euro daha tahsis edildi. Bu fon, hem Türkiye’deki mülteciler hem de Suriye’nin yeniden yapılanması için kullanılacak,” dedi. 

Von der Leyen, Türkiye’nin bölgedeki önemine işaret ederek, “Türkiye, NATO müttefiki olarak Suriye ve bölgenin istikrarı için hayati bir rol üstleniyor. Terörizme karşı dikkatli olmalıyız, IŞİD’in yeniden canlanmasına izin veremeyiz. Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini anlıyoruz,” ifadelerini kullandı.

AB-Türkiye ekonomik ilişkilerine de dikkat çeken von der Leyen, iki taraf arasındaki ticaret hacminin 206 milyar euro ile rekor seviyeye ulaştığını belirtti.

Von der Leyen ayrıca Kıbrıs meselesinde müzakerelerin devam etmesi gerektiğini söyledi ve Türkiye-AB ilişkilerinin daha güçlü bir çaba ile ileri taşınabileceğini vurguladı.

AB Komisyonu Başkanı Gümrük Birlikteliğine de değindi, “Türkiye ile her zamankinden daha güçlü bir ilişkiye ihtiyacımız var. Gümrük birliği müzakerelerini ilerletmek için karşılıklı adımlar atmalıyız. Ticaret engellerinin kaldırılması bu sürecin önemli bir parçası olacak,” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

Donald Trump'ın Suriye'deki gelişmeleri değerlendirirken Erdoğan ile ilgili ifadeleri gündeme bomba gibi düştü. Trump'ın 'dostça' yaklaşımı siyaset arenasında farklı yorumlara da neden olurken Sözcü TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal, 'İran' ayrıntısını yakaladı...

ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Erdoğan çok akıllı bir adam ve çok güçlü. Esad'ın ise çocuklara yaptıklarıyla bir kasap olduğunu söyleyebilirim. Erdoğan iyi anlaştığım biri. Büyük bir askeri gücü var. Ve bu gücü savaşlarda yıpranmadı. Çok güçlü ve etkili bir ordu kurdu" ifadelerini kullandı.

Siyaset arenasında 'farklı' yorumlanan açıklamalarla ilgili yılların deneyimi Sözcü TV Ana Haber Sunucusu, 'İran' detayına dikkat çekti.

"Cümleleri gördüğünüzde “iyi” demiyordu mesela, daha da pekiştiriyordu: “Çok iyi. Çok zeki. Çok başarılı.” Böyle böyle pekiştirmeler yapıyor" diyen Portakal, söz konusu Trump olduğunda "hayır mı, şer mi?" diye düşünüldüğünü söyledi.

 
 
 

Portakal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Trump şu cümleyi de kurdu, takıldığım cümle: “Türk ordusu çok güçlü, gerçekten başarılı. Türk ordusu savaşa girmediği için yıpranmamış.” Sen ne demek istiyorsun arkadaş? Kendi ordunla bir savaş mı planlıyorsun da Johnny’nin yerine Mehmetçik’i mi sürmeyi düşünüyorsun?

20 Ocak’tan sonra Donald Trump göreve geliyor ve şimdiden mesajlarını veriyor aslında. Peki siz ne düşünüyorsunuz Erdoğan’la ilgili? “Çok zeki, çok akıllı, çok iyi anlaşıyorum” diyor, üstüne basa basa da pekiştiriyor. “Aslansın, kaplansın”… Olay bu. Türk ordusu için de “Çok güçlü bir ordu kurdu, savaşlarla yıpranmamış” diyor. Beyefendinin aklındaki nedir sizce?

Bir kere, bu Türkiye’yi ya da Erdoğan’ı çok sevdiğinden değil. Yandaşlara bakıyorsunuz, “Ooo Trump böyle dedi, Avrupa böyle dedi, siz göremiyorsunuz” gibi düşünüyorlar. Ama bu adam seçildiğinde şöyle bir sözü vardı: “Büyük Amerika hayalini gerçekleştireceğim.” Ne dedi? Hem içeride hem dışarıda.

'İRAN' DETAYINA DİKAKT ÇEKTİ...

*Büyük ihtimalle İran’la bir savaşa hazırlanıyor, anladığımız kadarıyla. Ve Türk ordusundan yardım isteyecek. “Çok güçlü bir ordu, savaşlarla da yıpranmamış.” Ya arkadaş, sen git kendi ordunu kullan! Senin isteklerin yüzünden, hayalin yüzünden Mehmetçik’i mi göndereceğiz oraya? Tony’yi gönder, Johnny’yi gönder, sen kimi göndereceksen gönder.

*Bunlar bu kadar kötü niyetli insanlar. Ve o hedefe ulaşmak için her türlü komplimanı da yapıyorlar. 

*Suriye konusunda Türkiye’yi öne atıyor. “Türkiye çok iyi iş başardı” diyor. Bir de diyor ki “Unfriendly takeover”, yani “dostça olmayan bir devralma”… İş dünyasında bu terim, bir şirketin rızası olmadan ele geçirilmesi anlamına geliyor. Burada da sanki İsrail yok, Amerika yok. Bütün planı Türkiye yapmış gibi. Türkiye’yi İran’la, Rusya’yla karşı karşıya getirecekler. Çok zekice ama haince.

*Umarım bu sözleri güzel güzel üstünüze alınmazsınız. Kim söylediğine dikkat edin. Çünkü bu şu demek: “Ben seçildikten sonra senden çok şey isteyeceğim. Şimdiden aptal olma demiyorum, seni kibar kibar uyarıyorum. Bak kompliman da yapıyorum.” Kibirli bir adam zaten, “Hiçbir sakınca görmüyorum” da diyor. Ama isteklerini yerine getirmezsen o mektubun daha ağırını yazarım, demek istiyor.

*Gerçekten zor bir durum Türkiye için. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iktidarı, AK Parti iktidarı, bu adamın güvenilmez olduğunu herhalde tescil etmiştir diye düşünüyorum."