Artrit hastalığına dikkati çekmek ve farkındalık oluşturmak adına her yıl 12 Ekim Dünya Artrit Günü olarak anılmaktadır...
--Peki Artrit hastalığı nedir?
--Belirtileri nelerdir?
--Tedavi yöntemleri nelerdir?
ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Murad Pepe bu konuda önemli açıklamalarda bulunarak vatandaşları uyardı.
ARTRİT NEDİR?
Doç. Dr. Pepe artritin vücutta değişik pek çok eklemi etkilediğini dile getirdi. Murat Pepe : ”Artrit hastalığı, eklemleri tutan iltihaplanma durumu olup kendisini eklemde ağrı, şişlik, sertlik, kızarıklık ve işlev kaybı ile göstermektedir. Bu durum kişinin yaşam kalitesini düşürmekte ve hastalığın ilerleyen dönemlerinde bireyin gündelik işlerini bile yapmasını engelleyecek durumlar oluşturabilmektedir. Gerek ülkemizde, gerekse dünyada oldukça sık karşılaşılan bir hastalıktır. Günümüzde 200 ve üzerindeki farklı hastalık artrite sebep olabilmektedir. Bu hastalıkların tanı ve tedavisinde Ortopedi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ve Romatoloji uzmanları bir ekip şeklinde çalışmaktadır. Hastalığın tanı ve tedavisinde gecikme sakatlık ve iş gücü kaybına neden olabilir. Bu sebepten artrit şüphesi olan hastalar en yakın zamanda ilgili branş uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
“BEL SAĞLIĞI DEMEK KALİTELİ YAŞAM DEMEKTİR”
Artrit, üst ve alt uzuv eklemleri kadar omurga bölgesindeki eklemleri de etkileyebilmektedir. Bu durum omur kemiklerimiz arasındaki eklemlerin ve omurga ile leğen kemiğinin birleştiği eklemlerin (sakroiliak eklemler) etkilenmesi sonucu; basit bel ağrılarından, ciddi kamburluğa kadar geniş bir hastalık yelpazesinde kendisini gösterebilmektedir. Ankilozan Spondilit veya halk arasındaki bilindiği adıyla “Bel Romatizması” ülkemizde de görülen, omurga eklemlerini etkileyen ilerleyici ve iltihabi artrit oluşturan romatizmal hastalık türlerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
“ANKİLOZAN SPONDİLİT KALICI KAMBURLUĞA NEDEN OLABİLİR?”
Ankilozan Spondilit; sebebi bilinmeyen, genç erişkin (20-40 yaş) erkeklerde daha sık olmakla birlikte her iki cinste de görülebilen ilerleyici ve süreğen bir hastalıktır. Hastalığın başlangıcı sinsi ve yavaştır, ilk ve en sık bulgusu bel ağrısı ve tutukluktur. Sabah tutukluğu 2 veya 3 saat sürebilir. Hastalarda gece ağrıları olabilir ve istirahatle ağrı azalmaz. Bu yüzden geceleri kalkıp yürümek ve hareket etmek isteği duyarlar. Omurga dışında göğüs kafesi, kalça, omuz, diz ve el eklemlerinde ağrı ve şişlikler gözlemlenebilir. Hastalığın ileri evrelerinde omurgadaki eklemler tamamıyla iltihaplanır ve hareket kısıtlanır. Omurga öne doğru eğilerek ciddi ve kalıcı kamburluk oluşabilir. Hastalar bu şikayetler ile hekimlerine başvurduklarında detaylı hikayeleri ve aile geçmişlerinde bu tarz hastalıkları olup olmadığı sorgulanır. Ardından fizik muayeneye geçilir ve hastalığa özgü testler hasta üzerinde uygulanır. Üçüncü aşamada hastaların radyolojik görüntülemeleri alınır. Son olarak laboratuvar testleri istenir. Ankilozan Spondilitin kesin tedavisi yoktur ve hastalık yaşam boyu devam eder. Tedavide amaç hastaların ağrılarının azaltılması ve yaşam kalitelerinin artırılmasıdır. Bu sebeple farklı türde ilaç tedavileri mevcuttur. Buna ek olarak, kişiye ve hastalığının şiddetine özel fizik tedavi uygulamaları sayesinde kas kuvveti ve eklem hareket genişlikleri artırılmakta, omurga duruş pozisyonu düzeltilmektedir.
Sonuç olarak erken tanı ve tedavi, hareketin içinde olduğu yaşam tarzı ve düzenli hekim kontrolleri hastalığın kontrol altına alınmasında büyük öneme sahiptir.“ Diye konuştu.