head

2183026 810x458 75f08
Cuma, 15 Kasım 2024

Siyaset

 

 

Başkan Toklu ve ekibi ziyaretlerine durmaksızın sürdürüyor...

AK Parti Alanya İlçe Başkanı Mustafa Toklu ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri güne Konaklı Mahallesinde esnaf ziyareti yaparak başladı. Toklu ve ekibi ilk olarak Konaklı İmam Hatip Ortaokulu'nun hazırladığı "Mevlid-i Nebi" programına katılım sağladılar. Konaklı Mahallesinde esnaf ziyareti yapan Başkan Toklu ve Yönetim Kurulu Üyeleri Konaklı esnafı tarafından samimiyet ve güleryüzle karşılandı. Başkan Toklu gerçekleştirilen ziyarette, "Konaklı'mızın güleryüzlü esnafı ile günümüz daha da güzelleşti. Misafirperverlikleri için Konaklı esnafımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz." dedi.

İlçe Başkanı Mustafa Toklu ve Yönetim Kurulu Üyeleri ziyaret turuna Toslak, Türkler ve Avsallar mahallelerinde devam etti. Başkan Toklu yönetiminde ki AK Parti Alanya İlçe Teşkilatı, vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılanmaya devam ediyor. Türkler Muhtarı Mehmet Şahin'in evladı Esra ve Yunuz çiftinin düğününe katılan Toklu burada genç çiftlere de mutluluklar diledi.

 

 

 

HABER: Ayten YILMAZ

 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yeni yasama yılının ilk grup toplantısındaki konuşmasında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'DNA testi' çıkışına yanıt vererek, "DNA testi yapmaktan asla vazgeçmem. Kim olduğumu biliyorum, herkesin kimliği nasıl şerefliyse benim kimliğim de benim şerefimdir" dedi...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Grup toplantısı 600 milletvekilini temsilen Türkiye’nin 81 ilinden gelen 600 gencin katılımı ile gerçekleşti.

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısında kendisine yönelik kullandığı, "Kılıçdaroğlu, Mersin'deki etkisiz hale getirilen terörist için duyanları bu kadar da olmaz dedirtecek şekilde DNA testi istedi. Kılıçdaroğlu, sen kimin yanındasın kimin yolundasın? Haber kaynakları nerede ve kimlerdir? PKK'nın telkin ve tesirine kapılmak taşıdığın sorumlulukla bağdaşmıyor. DNA testi isterken hiç mi utanmadın? Hiç mi kalbin sızlamadı. Sana tavsiyem şudur kendi DNA testini yaptırırsan, ölen teröristin test sonuçlarını görmüş ve anlamış olursun" ifadelere şu yanıtı verdi:

"Sayın Bahçeli bugün 'Ey Kılıçdaroğlu DNA testi yap' diye. Vallahi güzel bir öneri ama bir şartım var. Beraber DNA testi yapacağız, kimin ne olduğu çıksın ortaya. Benim kim olduğumu öğrenmek istiyorsan Konya'nın Akşehir'ine gideceksin. Seyyid Mahmudi Hayrani türbesinde bir Fatiha okuyacaksın. İki İstanbul Müftülüğüne gideceksin Kuyudi Kadime Arşivi'ne bakacaksın. Benim kim olduğumu öğreneceksin. DNA testi yapmaktan asla vazgeçmem. Kim olduğumu biliyorum, herkesin kimliği nasıl şerefliyse benim kimliğim de benim şerefimdir"

179328 43c2c

Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:

İktidar istiyorsunuz iktidar sizin ellerinizde. Beraber, birlikte.

Her toplantıya bazen acı haberlerle başlıyoruz. Bir müzisyenimizin öldürülmesi hepimizin yüreğinde derin izler bıraktı. Bir müzisyeni öldürmek, bu kadar kavga, kamplaşma toplumu nereye götürecek? Sevgili gençler, Türkiye'yi barıştırmak istiyorum. Türkiye'de huzur olsun istiyorum. Türkiye'de her genç bu ülkenin caddelerinde, parklarında özgürce gezsin istiyorum. Her genç istediği müziği dinlesin, yapsın istiyorum. Türkiye'de her genç düşünce özgürlüğüne sahip olsun, siyasetçileri yeri geldiğinde rahatlıkla eleştirebilsin. Özgürlük, huzur yani bu ülkede hangi görüşten, inançtan, kimlikten olursa olsun hep beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bunun yolunu açmak istiyorum.

Adaletin olmadığı bir yerde gençlik, üretim, düşünce özgürlüğü, hak-hukuk, devlet olmaz. Devleti inşa edeceğiz, adalet üzerine inşa edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk'ün size emanet ettiği Cumhuriyet'i 100. yılda ikinci yüzyıla giderken o Cumhuriyet'i demokrasi ile taçlandıracağız. Bunun sözünü veriyorum size.

En büyük gücüm bu ülkenin gençleri yani sizlersiniz.

7.5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. 7.5 milyon gencin tarihsel bir sorumluluğu var. Ya bir dikta yönetimine kalıcılık sağlayacağız ya da bir dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız. İkincide benimle beraber olmaya hazır mısınız? Hazırsanız beraber çalışacağız. Benim kadar çalışmayabilirsiniz. Onu da anlayışla karşılarım. Benim sorumluluğum günün 24 saati çalışmaktır. Gençlik kollarının, kadın kollarının sorumluluğu günün 24 saati çalışmaktır. Dokunulmayan insana dokunacağız, uğranılmayan eve uğrayacağız. Onların sorunlarını dinleyeceğiz nasıl çözeceğimizi de anlatacağız. Kavgadan bıktığımızı, saygın bir Türkiye istediğimizi birilerine el avuç açan bir Türkiye değil onuruyla kendi ayakları üzerinde duran bir Türkiye istediğimizi her yerde anlatacağız. Görevinizin kolay bir görev olmadığını biliyorum, farkındayım. Önünüze engeller çıkarılacak bunun da farkındayım ama sizler Mustafa Kemal Atatürk'ün emanet ettiği Türkiye'nin gençleri her engele aşıp hedefe ulaşma konusunda kararlı ve azimli olmak zorundasınız.

Seçim öncesi 'susturma' yasası...

Sesinizi kısmak isteyebilirler. Onun hazırlıklarını yapıyorlar. Dezenformasyon yasası getirdiler. Geçen dönem CHP'liler buna karşı çıktı, geri çektiler. Şimdi ilk önce bu yasa teklifini getiriyorlar. İki tür medya var şu anda. Bir gazeteciliğin hakkını veren, eleştirel olarak olaylara bakan, gerçekleri topluma aktaran özgürlükçü medya diyoruz. Burada görev yapanlar gerçek anlamda birer gazeteci. Bu özgür medyada görev alan ve kalemini satmayan bütün gazetecilere buradan selamlarımızı, saygılarımızı gönderiyorum. Kalemini, dolayısıyla iradesini satan gazetecilere gazeteci denmez. Onun adına da 'havuz medyası' diyoruz. Havuz medyasının neler yaptığını, toplumu nasıl kamplaştırdığını, beğenmediği kendilerini övmediği insanları nasıl düşman ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Yalanın her türlüsünü yazabiliyorlar. Bakın televizyon kanallarına hiçbir AK Partili milletvekili tartışma programlarına katılamaz, katılmıyor zaten. Çünkü vicdanı olan AK Parti milletvekilleri doğruyu söylerse ne olur diye kaygı içerisindeler. Kalemini satan gazeteci kimlikli insanları çıkarıyorlar. Hiçbirisi gazeteci değil. Kalemini satan insandan gazeteci olmaz.

Basın İlan Kurumu, Basın İnfaz Kurumu'na dönüştü. Demokrasi bu değildir. Demokrasiyi savunuyoruz, baskı rejimini değil. Havuz medyasının gazeteleri... Sabah, Akşam bir sürü gazeteleri var. Bayide yok trajları 100 binin üzerinde, dünyanın parası aktarılıyor. Sizin ödediğiniz vergilerle aktarılıyor.

Bütçe konuşmasında trajların sağlıklı bir bağımsız kuruluş tarafından denetlenmesi ve ilanların buna göre verilmesini istedim yapmıyorlar. Sizin ödediğiniz vergileri havuz medyasına aktarıyorlar. Hiç merak etmeyin hepsini beraber çözeceğiz.

Havuz medyası her kanaldan besleniyor. En büyük kaynağı beşli çete. Beşli çetenin varlık nedeni havuz medyası, havuz medyasının varlık nedeni de beşli çetedir. O nedenle söylüyorum geliyor gelmekte olan, beşli çeteyi bulacağız ve yakalayacağız onları.

Getirmişler bir kanun teklifi özgür medyayı susturmak için başka arayışlara giriyorlar. Biz bunu da biliyoruz. Hangi arayışın içine girerlerse girsinler bu ülkenin gençleri doğruları mutlaka görecektir. Doğruları mutlaka Türkiye coğrafyasında seslendirecektir. Ben bu ülkenin gençlerine katıksız güveniyorum ve inanıyorum.

Bir şeyden emin olmanızı isterim gerçekten de motorları maviliklere süreceğiniz bir ortamı yaratmak benim boynumun borcudur. Dezenformasyon yasasını getirmelerinin temel amacı saray ve şürekasının ve onun beslemelerinin yaptığı yolsuzlukları kimseler yazmasın diye. Haberlere yasak getiriyorlar.

Halk gerçekleri görmesin, toplumun nasıl soyulduğunu kimse görmesin diye ama bizler yapacağız, doğruları söylemeyi temel ilke kabul edeceğiz.

'Devleti yönetemediklerini itiraf ediyorlar'
'Türkiye'nin bu hale gelmesi dış güçler yüzünden' deniliyor. Devleti yöneten iktidara 'Peki siz neredeydiniz?' diye sorun. Demek ki ülkeyi yönetemiyorsunuz. 'Son mermiyi de ekonomiye sıkmışlar' dedi. Şu akla bakar mısınız? Devleti yönetemediklerini itiraf ediyorlar. Eskiden hep CHP'yi suçlarlardı. Şimdi artık baktılar halkta inanmıyor... Geniş kitlelerin doğrularını bilmesini istemiyorlar.

Bir şeyi bilmenizi isterim. Şu anda ülkeyi yönetenler gayet açık ve net halka yalan söylüyorlar. 'Faize karşıyız, indireceğiz' diyorlar. Hangi faizi indirdiler? Merkez Bankası'nın bankalara açtığı faizi indirdiler. Vatandaşın devletten alacağı varsa onun faizi yüzde 9. Şu soygun düzenine bakar mısınız?

Bu yılın bütçesini ilk 8 ayında bütçeden ödenen faiz 250 milyar lira. Çiftçiye verdikleri faiz 25 milyar lira, esnafa 6 milyar lira.

Erdoğan'ın süfli çıkışı
'Sırf daha iyi arabaya binmek, daha iyi telefon alabilmek, daha iyi konsere gidebilmek gibi süfli heveslerle ellerin yani başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyorum' diyor. Sevgili gençler bu dili sakın kullanmayın. İnsanınıza saygılı olun. Bu dil kutuplaşmayı yaratan bir dildir. Böyle bir dili kendi gençlerine niye kullanıyorsun? Sen ülkede iş verdin de çalışmadı mı? Türkiye'deki gençler sarayın ya da havuz medyasının beslemeleri olmak istemediler. Bu gençler çalışarak, üreterek, kazanarak kendilerine daha iyi bir yaşam kurmak istediler.

Onlar bizi zaman zaman tahrik ederek sokaklara çekmek istiyorlar. Cam çerçeve indirtmek, polisleri üstümüze salmak istiyorlar. Çok dikkatli, çok kararlı hep birlikte sandığı bekleyeceğiz. Sandık geldiği zaman her birimiz tek tek sandığa gideceğiz. Türkiye'nin kaderini hep birlikte değiştireceğiz.

Gençlik hayal kurmak demektir. Hayal kurmak sakın vazgeçmeyin. Güzel hayalleriniz olsun. Bir şeyden emin olmanızı isterim. Sizin hayalleriniz benim hedefim olacak ve biz o hedefi gerçekleştireceğiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

 

Kamuoyunda ‘sansür yasası’ olarak bilinen Basın Kanunu’nda değişiklik içeren 40 maddelik teklifin TBMM’de görüşülmesine başlandı. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, “Mersin’de öldürülen terörist için bakan taksiciye dayanarak 'Terörist CHP’li' dedi. Bu yasa çıkarsa, kamu görevlileri hakkında ne yapacağız?” diye sordu...

Basın Kanunu'nda değişiklik içeren 40 maddelik teklifin TBMM'de görüşülmesine başlandı.

“DEMOKRASİ DEĞİL İSTİBDAT”...

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, yasa teklifinin Türkiye'yi 3’üncü dünya ülkeleriyle aynı kategoriye sokacağını söyledi ve “İktidar iyi niyetli olmayan bir baskı ve sansürü dijital medyaya taşımaktadır. Bu istibdattır. Dezenformasyon değil ‘Akformasyon' hedefleniyor. Yeliz isimli vekiliniz ve trol ordusu kuran bakanınızla bu işi şu yapan sizlersiniz. TÜİK Başkanı’nı görevden alın, dezenformasyonla mücadelede önemli başarı elde etmiş olursunuz” dedi.

“BASIN İLAN KURUMU BAŞKANI OLİGARK, KEYİFÇİ”...

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da “Özgürlüğü elinizden kaçırdığınızda bir Atatürk'e, Kurtuluş savaşına ihtiyaç duyarsınız. Demokrasiyi sopayla koruyamazsınız. Kahrolsun oligarşi, yaşasın demokrasi. Ceza vereceklermiş, 6 yıl daha yatarım. Gazeteci devlete, partiye değil, gerçeğe ve halkına karşı sorumludur. Basın İlan Kurumu Başkanı ise oligark, keyifçi…” dedi.

Özkan, “Bir terörist öldürüldü. Terörist öldürülünce CHP'li oldu. Kim söylüyor? Taksici söylemiş. Taksici öyle beyan etmiş. Kim söylüyor bunu İçişleri Bakanı söylüyor. Haberi yapan, doğrulamaya çalışan kim, dezenformasyonun kaynağı kim? Bu yasa çıktığında dezenformasyon yaptığı için İçişleri Bakanı'na, İçişleri Bakanı'nı yanıltan, o terörist konusunda yanlış bilgi veren memurlara, kamu görevlilerine ne yapacağız? Var mı yasada hükmü? Peki böyle adalet, böyle düzen olur mu? Çürüyen her şey düşer demiştim. Bu düzen düşmüştür” şeklinde konuştu.

“EN ÇOK YALAN HABER TÜRKİYE'DE”...

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ise “Temel hak ve özgürlükleri korumak devletin görevidir. Sahte isim ve hesaplarla siyasi rakiplere küfür, iftira ve hakaret etmek amacıyla kullanıldığı durumlarda düzenleme yapmak şarttır. Yalan haberi kasıtlı yayma eyleminin tehdit olduğu noktasında toplumda bir kanaat vardır. Sosyal medyada insanların onuru, şerefi ayaklar altına alınmıştır. Dünyada sosyal medyada en çok yalan habere konu olan ülke Türkiye'dir” diyerek teklifi savundu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Kritik toplantı sonrası Altılı Masa'dan ortak açıklama geldi. Toplantıda birlikte hareket edilecek 9 başlık belirlediklerini ifade eden liderler, Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili de net ifadeler kullandılar...

Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefiyle bir araya gelen
--CHP,

--İYİ Parti,

--DP,

--Saadet,

--Gelecek,

--DEVA Partisi’nin oluşturduğu 6'lı Masa'nın liderleri, bugün ikinci tur görüşmelerinin ilkini gerçekleştirdi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen Liderler Buluşması'nda bir araya geldi.

“ÖNEMLİ MESAFELER ALDIK”...

Toplantı sonrası yapılan ortak açıklamada şu ifadeler kullanıldı;

 

*12 Şubat 2022 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin ev sahipliğinde başlayan toplantılarımız, kamuoyu ile paylaştığımız temel ilkeler ve hedefler doğrultusunda kararlılıkla devam etmektedir. Gerçekleştirdiğimiz ilk altı toplantıda siyasi tarihimizde ender görülen bir işbirliği anlayışı içinde önemli mesafeler aldık.

*Bizler, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni hazırlayan altı siyasi parti olarak, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak, adaleti tesis etmek, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek bir arada özgürce yaşamak, toplumsal huzuru ve barışı sağlamak, tüm vatandaşların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini güvence altına almak, çoğulcu, demokratik bir Türkiye inşa etmek ve gelecek nesillere bu değerleri emanet etmek için bir aradayız.


“KOMİSYON ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR”...

*Altılı Masa olarak kurduğumuz Geçiş Süreci Yol Haritası Komisyonu, Anayasal ve Yasal Reform Komisyonu, Kurumsal Reform Komisyonu, Seçim Güvenliği Komisyonu ve İletişim Komisyonu yarının Türkiye'sini inşa için çalışmalarını hız kesmeden sürdürmektedir.
Liderler Buluşmaları'nın ikinci turunun bu ilk toplantısında yaklaşan seçim takviminin ve artan toplumsal beklentinin bilincinde olarak iki temel konuyu ele aldık:

*Birincisi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Süreci Yol Haritası konusunda yapılan çalışmaları değerlendirdik ve bu konudaki çalışmaları en kısa sürede tamamlayarak kamuoyunun bilgisine sunma kararı aldık.

9 BAŞLIK SIRALANDI...

*İkincisi, ülkemizin önemli temel politika alanları için ortak bir çalışma grubu kurulmasına, halkımızın menfaatleri doğrultusunda ortak politikalar belirlenmesine ve bu politikaların ortak taahhütlerimiz olarak kamuoyuna ilan edilmesine karar verdik. Bu temel politika alanlarını da;

– Hukuk, adalet ve yargı,
– Kamu yönetimi,
– Şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele,
– Ekonomi, finans ve istihdam,
– Sektörel ve bölgesel konular,
– Bilim ve teknoloji,
– Eğitim ve öğretim,
– Sosyal politikalar,
– Dış politika, güvenlik, savunma olarak belirledik.

*Önemle bir kez daha vurgularız ki, halkın gerçeklerinden tamamen kopmuş siyasi iktidar, çarpıtma ve algıyla gerçeklerin üzerini örtebileceğini sanan beyhude bir çaba içerisindedir. İktidarın yarattığı yozlaşma öyle bir boyuta ulaşmıştır ki, borsa manipülasyonlarıyla bir avuç yandaşın zengin edilerek küçük yatırımcının yok edilmesi dahi bu dönemde yaşanmıştır.

“ADALETSİZ DÜZENE BİRLİKTE SON VERECEĞİZ”...

*Tüyü bitmemiş yetimin hakkıyla hem de kamu bankaları üzerinden borsa manipülatörleri kurtarılmaya çalışılmıştır. Gençlerimiz daha iyi yaşam koşulları ve özgürlük için başka ülkelere giderken, kamuda dört beş maaş alanlar lüks ve şatafat içinde yaşamlarını sürdürmekte; ülkeyi yönetenler zenginleşirken geniş halk kitleleri fakirleşmektedir. Bu adaletsiz düzene birlikte son vereceğiz.

EGE’DEKİ GERİLİM...

*Güçlü bir demokrasi olmadan güçlü bir ekonomi olamayacağı, güçlü bir ekonomi olmadan da güçlü bir dış politika olamayacağı gün ışığı gibi ortadadır. Dış politika ve milli güvenlik konularını iç politika malzemesi olarak kullanan iktidar Ege'deki Türk-Yunan dengesinin Yunanistan lehine bozulmakta olduğu gerçeğini hamasi nutuklarla örtmeye çalışmaktadır. Kurumsal akıldan yoksun dış politikanın ürünü olan bu güvenlik zaafı hiçbir hamasi dille kapatılamaz.

*Öte yandan, Rusya'nın Ukrayna'nın bazı bölgelerini ilhak kararını da Kırım'ın ilhakı kararı gibi geçersiz görüyoruz.

*Milletimiz müsterih olsun! Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunları her geçen gün ağırlaştıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, keyfilikle ve kural tanımazlıkla, Türkiye Cumhuriyeti'ni bir şahıs devletine dönüştürmesine ve 85 milyonu uçuruma sürüklemesine asla izin vermeyeceğiz.

CUMHURBAŞKANI ADAYI AÇIKLAMASI...

*Kamuoyunun bilgisine bir kez daha sunarız ki;

– Altılı Masa hedefine emin adımlarla ilerlemektedir ve göstereceğimiz ortak Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır.

– Altılı Masa aynı zamanda, demokratik hukuk devleti için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tesis edecek Meclis çoğunluğunu da kazanacaktır.

– Yeni bir yönetim anlayışı ve siyaset kültürüyle ülkemiz hızla kutuplaşma girdabından çıkartılacak, inancı, kimliği, dünya görüşü ve yaşam tarzı sebebiyle hiç kimse ötekileştirilmeyecek, temel hak ve özgürlükler güvenceye kavuşacak, gençlerin önündeki tüm engeller kaldırılacak, kamuda israfa son verilecek, siyasi ahlak kanunu yürürlüğe girecek, yolsuzlukla ve yozlaşmayla etkin mücadele edilecek, güçlü kurumlar tesis edilecek, tüm terör örgütlerinin, yeraltı suç örgütlerinin ve uyuşturucu baronlarının üzerine kararlılıkla gidilecek, güzel ülkemizin hiçbir çocuğu yoksulluğa mahkûm edilmeyecek ve Türkiye rahat bir nefes alacaktır.

*Altılı Masa olarak her zaman vurguladığımız gibi, bu yeni bir başlangıç ve yeni bir inşadır.”

 

Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde 4,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Paniğe neden olan deprem Antalya ve Denizli'de de hissedildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi depremin büyüklüğünü 4,6 olarak açıkladı...

Gazeteler