head
2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 29 Nisan 2024

Siyaset

EKREM İMAMOĞLU KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NDE...

KKTC 2 PHOTO 2019 05 11 13 47 41 ffe47

Seçilmiş İstanbul Belediye  Başkanı Ekrem İmamoğlu, (KKTC) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı tarafından kabul edildi.

Daha sonra iki isim ve eşleri Cumhurbaşkanlığı köşkünde hatıra fotoğrafı çektirdi.

KKTC 3 PHOTO 2019 05 11 13 47 43 2 68d32

İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararının AKP içinde büyük bir coşku ve memnuniyet yaratamadığı belirtiliyor. Kulislerde, mazbatası elinden alınan CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun şu anda seçime gidilmesi durumunda 5 puan fark atarak seçimi kazanacağı görüşüne ve "İmamoğlu mağdur edildi, hakkı gasp edildi" algısının kırılamaması, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçimi neden iptal ettiğinin anlatılamaması durumunda seçimin kazanılmasının çok zor olduğuna dikkat çekiliyor.

Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, parti içinde çok iyi bir seçim çalışmasıyla Binali Yıldırım’ın kazanabileceğine inanan bir kesim olsa da seçimin yenilenmesiyle çok büyük riskin alındığı, 23 Haziran’da da kazanılamaması durumunda yıkımın çok daha büyük olacağı konuşuluyor. YSK’nin kararıyla İstanbul’u kazanmanın yolunun açıldığını düşünenler, iyi bir seçim çalışması ve algı yönetimi ile Binali Yıldırım’ın kazanacağı görüşünü dile getiriyor. İstanbul’da sandığa gitmeyen 1.7 milyon seçmenin büyük çoğunluğunun küskün ve kızgın AKP seçmeni olduğunu, bu seçmenlerin yarısının bile sandığa gitmesinin sağlanması, özellikle Kürt kökenli seçmenin tepkisini çekecek söylemin bir kenara bırakılması, daha kucaklayıcı bir seçim stratejisinin yürütülmesi, teşkilat ile Binali Yıldırım arasında uyumun sağlanması durumunda AKP’nin lehine bir durum yaratılabileceği görüşü dile getiriliyor.

Ayrıca hem seçim öncesi hem de seçim sonrasındaki sürecin kötü yönetildiğini düşünenler de var. Sürecin bu kadar uzatılması, İmamoğlu’nun hakkının gasp edildiği algısına yol açtı. Bu da İmamoğlu’nun oyunu artırdı. ‘Şu an seçime gidilse İmamoğlu kazanır, Binali Yıldırım ile arasında en az 5 puan fark var’ diyen bazı AKP’liler, bundan sonraki sürecin yönetilme biçiminin bu farkı kapatıp Yıldırım’ı öne geçirebileceği gibi farkı daha da açabileceğini düşünüyor.

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “Turizm acentelerine, kruvaziyer ve uçak destekleri kapsamında 2018 yılı içinde verilen toplam destek miktarı 1 milyar 149 milyon TL’yi bulmasına rağmen, sektör sürdürülebilir olmaktan çıktı” dedi.

 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması isteğiyle verdiği soru önergesine gelen cevapların tatmin edici olmadığını belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 2019 yılının turizm açısından başarılı olduğu ve yüksek miktarlı destek verildiğinin belirtilmesine rağmen, bunun sektöre yansımasının aynı şekilde olmadığını bildirdi. Bakan Ersoy’un sektöre yönelik can alıcı soruları cevaplamadığının altını çizen Budak, “Bakanlığın verdiği cevaplara göre, 11 milyon 572 bin TL’si kruvaziyer olmak üzere 2018 yılında acentelere toplam 1 milyar 149 milyon TL’lik destek sağlanmış. Söz konusu desteklerden hangi firmaların yararlandığına ilişkin sorumuz ‘ticari sır’ gerekçesiyle yanıtlanmadı. Bu da ister istemez kuşkuları beraberinde getiriyor. Ayrıca, verilen desteklere ilişkin Bakanlık tarafından herhangi bir denetim faaliyeti yürütülüp yürütülmediğine yönelik sorumuza da cevap alamadık. Turist getiren acentelere destek verilmesini önemsemekle birlikte, elini taşın altına koyan, istihdam sağlayan, döviz kazandıran turizm işletmelerinin de bu özellikleri dikkate alınarak ayrıca desteklenmesi şarttır” dedi.


‘TURİST NEDEN AZ DÖVİZ BIRAKIYOR?’
Verilen tüm teşviklere rağmen, turist sayısı ve turizm gelirlerinde artışın sınırlı kaldığını savunan Budak, “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2019 yılı ilk çeyreğinde turizm geliri yüzde 4.6 artmasına rağmen, aynı dönemde ortalama kişi başına harcama yüzde 3.5 azalarak 723 Dolar’dan 697 Dolar’a geriledi. Sanayinin durma noktasına geldiği, tarımın ne üreticiyi ne tüketiciyi tatmin etmediği bir noktada, ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden birisi olması gereken turizmin performansının da potansiyelini yansıtmadığını gözlemliyoruz. Deniz, kültür ve inanç turizmi alanında çok önemli potansiyeli bulunan ülkemize gelen turist sayısını artırmak yerine, oluşturulacak politikalarda turistlerin daha fazla para harcamalarını sağlayacak önlemlere yer vermeliyiz. Bu noktada, 2018 yılı itibarıyla sayıları 45 milyonu aşan turistlerin, 697 Dolar yerine, rakiplerimiz olan Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ortalama 1500 Dolar civarında harcama yapmaları, ülke gelirini bir anda 70 milyar Dolar seviyesine ulaştıracaktır” diye konuştu.

Alanyalı Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, S-400'lerin teslimatının erteleneceği iddiasıyla ilgili "Bizim tarafımızdan erteleneceği yolunda bir açıklama olmadı" değerlendirmesinde bulundu.

Alanyalı Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Reform Eylem Grubu Toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.

 

Çavuşoğlu, S-400'lerin getirilmesiyle ilgili süresiz erteleme olacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine, "S-400'ün Türkiye'ye getirilmesi konusunda bizim tarafımızdan erteleneceğine yönelik bir açıklama olmadı." ifadesini kullandı.

 

S-400'lerin hiç alınmaması veya ertelenmesi yönünde ABD ve diğer ülkelerden yorumlar ve taleplerin geldiğini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

 

"S-400 konusunda ABD'nin bazı iddiaları oldu. Yani S-400'ün F-35'ler dahil NATO sistemine verebileceği zararlar konusunda. Biz de bu iddialara katılmamakla birlikte son sözü uzmanların söylemesi gerektiğini söyledik.Şimdi ortak bir çalışma grubu teklifinde bulunduk. Hatta bu ortak çalışma grubuna NATO'nun başkanlık etmesi gerektiğini açık ve net bir şekilde söyledik. Türkiye tüm attığı adımlarda gayet şeffaf ve yine kendine güvenen bir şekilde hareket ediyor. Bu konuda da ne yaptığımızı biliyoruz ama endişeler varsa da bunun için çalışma grubu oluşturalım ve incelesinler. Düşüncelerini raporlarını bizimle paylaşsınlar."

 

ABD'nin söz konusu iddialarında eminse ve kendine güveniyorsa bu çalışma grubuna evet demesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, ABD ile son günlerde çalışma grubunun oluşturulması ve görevi bakımından bazı görüş alışverişlerinin olduğunu, teklifleri değerlendirmeye devam edeceklerini dile getirdi.

 

Çavuşoğlu, "ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile cumartesi günü telefon görüşmesi gerçekleştireceğiz. Arkadaşlarımız saat üzerinde şu anda görüşüyorlar." diye konuştu.

 

Bu konuda, Türkiye'nin yaklaşımının son derece yapıcı ve samimi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "İhtiyacımız olan bir sistemi müttefiklerimizden alamadığımız için acil ihtiyacımız olan bir sistemi Rusya en iyi teklifi verdiği için, bize uyduğu için aldık ama bu konuyla ilgili tereddütler varsa, biz de yapıcı önerilerde bulunduk. Buna ABD'nin de evet demesi gerekiyor. Bu şekilde bu meseleyi de iki müttefik olarak halletmiş oluruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkiye'nin önüne çıkarılan tüm engellere rağmen AB'ye üyelik hedefinden hiç şaşmadığını belirten Çavuşoğlu, katılım müzakere süreci siyasi olarak engellense de AB standartları uyum çalışmalarının kararlılıkla sürdürüldüğünü ifade etti.

 

Çavuşoğlu, bugünkü toplantıda AB'ye katılım sürecinde atılacak adımların değerlendirildiğine işaret ederek, "Önümüzdeki süreçte Vize Serbestisi Diyaloğu sürecinin tamamlanması esas önceliğimizdir. Bu çerçevede, kalan kriterlerin yerine getirilmesine yönelik çalışmalarımızı Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hızlandıracağız." diye konuştu.

 

"AB'ye aday diğer ülkelerle eşit muamele görmek istiyoruz"

 

Bakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanlığının üzerinde yoğun şekilde çalıştığı yargı reformu stratejisi ve insan hakları eylem planı sayesinde, yargı ve temel haklar faslının iki önemli açılış kriterinin yerine getirileceğini ve reform sürecinin hız kazanacağını söyledi.

 

Konuşmasında, başta Avrupa Parlamentosu (AP) olmak üzere AB kurumlarının da yeniden şekillenme sürecini yakından takip ettiklerini belirten Çavuşoğlu, bu şekillenmenin Türkiye'ye ve AB'ye yansımasını çok yakından takip ederek değerlendirdiklerinin altını çizdi.

 

Çavuşoğlu, "Yeni AB kurumlarının ülkemizle özellikle katılım sürecini teknik bir zeminde yürütmesini bekliyoruz. Bizim AB'den beklentimiz aslında gayet basit. Diğer aday ülkelerle eşit muamele görmek istiyoruz. AB ülkelerinin üyeliğimizi iç siyasete alet etmekten vazgeçmeleri lazım." ifadelerini kullandı.

 

Vize Serbestisi başta olmak üzere Türk vatandaşlarının temel hak ve hürriyetlerinin genişletilmesi çalışmalarına devam edeceklerinin altını çizen Çavuşoğlu, "AB'nin de bu sıkıntılı dönemde şunu çok iyi anlaması gerekiyor; güçlü Avrupa'nın yolu Türkiye'nin AB üyeliğinden geçiyor." diye konuştu.

 

Çavuşoğlu, AB'nin sadece Türkiye değil, diğer başka ülkelere yönelik aldığı bazı kararlara uymadığı için güvenilirliğinin biraz sarsıldığını anlatarak, "Sonuçta Vize Serbestisi sadece bizim için değil, AB için de önemlidir." şeklinde konuştu.

 

Vize Serbestisi sürecinde geriye kalan 6 kriterin yerine getirilmesi konusunda her kriter için bir çalışma grubu oluşturduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, AB ile her biri üzerinde müzakere yürüttüklerini dile getirdi.

 

Bakan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

 

"Bu müzakereler sürecinde her bir kriter için yakınlaşmalar olduğunu söyleyebilirim. Kriterlerin içerisindeki birçok konu bakımından esasen yakınlaşmamız var ama bazı kriterler üzerinde halen çalışıyoruz. Müzakere etmemiz gereken alanlar var. Farklı anlamadığımız kelimeler ya da cümleler var. Bunun üzerinde de müzakereleri sürdürüyoruz. Kendi içimizde de diğer bakanlıklarla da bunları koordine ediyoruz."

 

"Sonuçta halkı cezalandırıyoruz"

 

Çavuşoğlu, İran'a yönelik yaptırımlar konusunda Türkiye'nin tutumunun sorulması üzerine, "Sadece İran'a yönelik değil, Rusya'ya ve diğer ülkelere yönelik yaptırımlar konusunda Türkiye'nin ilkesel tutumu ortada. Biz yaptırımlara karşıyız. Yaptırımlar yoluyla da herhangi bir ülkeden bir netice alınamayacağını sürekli vurguluyoruz." dedi.

 

Yaptırımların insanlara zarar verdiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Burada hedef yönetim olabilir, rejim olabilir. Kim olursa olsun sonuçta halkı cezalandırıyoruz." ifadesini kullandı.

 

"Resmi bir açıklama ABD tarafından henüz gelmedi"

 

Çavuşoğlu, Türkiye'nin daha önce İran ile özellikle petrol ithalatı konusunda istisnaya tabi tutulduğunu hatırlatarak, "2 Mayıs geçti. Şu anda resmi bir açıklama ABD tarafından henüz gelmedi." şeklinde konuştu.

 

Öte yandan, ABD'nin diğer ürünleri de yaptırımlara eklediğine işaret eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

 

"Avrupa Birliği ülkeleri, İran ile en çok ticaret yapan ülkeler de bir çözüm bulmaya çalışıyor. Kurulan INSTEX mekanizması henüz hayata geçmedi, bu çözüm arayışlarının bir sonucudur. Biz, INSTEX'e katılma ya da buna benzer bir mekanizmanın oluşturulması konusunda İran ve diğer ülkelerle de görüşüyoruz."

 

Çavuşoğlu, İran'ın Türkiye'nin sınır komşusu olduğunu ve iki ülkenin birbirine ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, "Bu tür yaptırımlar sadece İran'ı etkilemez, sadece komşu ülkeleri değil, bölgeyi ve ötesini de ekonomi ve güvenlik bakımından etkiler." dedi.

 

İran'ın istikrarının herkes için önemli olduğu değerlendirmesinde bulunan Çavuşoğlu, ABD nezdinde bu konudaki telkinlerini sürdüreceklerinin altını çizdi.

CHP Alanya İlçe Başkanlığı CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için harekete geçti.

 

Tüm İmamoğlu sevenleri ve vatandaşları "Herşey Çok Güzel Olacak "sloganı eşliğinde yeni bir kampanyaya davet ettiler.

 

İlçe Başkanı Coşkun Karadağ, "vatandaşlarımız seçim dönemi İstanbul'da olmasalarda yüreklerini ortaya koyarak kampanyamıza destek olup demokrasimize sahip çıkabilirler" dedi.

 

Kampanya kapsamında herkesi birlik olmaya çağıran Karadağ :"biz birlikte yaparız dedik ve Ekrem Başkanla yine birlikte başaracağız.." açıklamasında bulundu.

Gazeteler