Siyaset
- Kategori: Siyaset
- Gösterim: 88226
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yıllık projelerini anlattı...
Başkan Muhittin Böcek, 5 yıllık görev süresinde Antalya halkının yararına olacak 142 projeyi hayata geçireceklerini belirterek, Konyaaltı’ndan Varsak’a bağlanacak 4’üncü Etap Raylı Sistem Etüt Proje ihalesinin 15 Nisan’da yapılacağını açıkladı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yılda hayata geçen projelerini paylaşarak, iş insanlarını dinledi. Toplantıda, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 3 yıllık projelerini anlatan tanıtım filmini izlendi. Daha sonra ise Başkan Muhittin Böcek, projelerini anlatarak, ANSİAD üyelerinin sorularını cevapladı.
Ortak Akıl İle Yönetiyoruz...
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 31 Mart 2019’da yapılan seçimlerden iki gün önce ANSİAD üyeleriyle bir araya geldiğini hatırlatarak, “Geçen 3 yıllık süreçte bana oy veren, vermeyen herkesin emrinde olacağımı söylemiştim. Seçim döneminde ne söylediysek, tek tek hayata geçiriyoruz. Ortak akıl ile birlikte Antalya’yı ben sen yok demeden, birlikte yönetiyoruz. Son iki yılda tüm dünya bir pandemi süreci yaşıyor. Herkes zor günler geçirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınını yaşadık. Ciğerlerimiz yandı, can kayıplarımız oldu. Bu süreci de Türk halkının destekleriyle aşmaya çalıştık” dedi.
Su Da Kdv’yi Yüzde 1’e Düşürdük...
Antalya’nın tarım, ticaret ve turizmin başkenti olduğunu aktaran Başkan Muhittin Böcek, “Son aylarda iş dünyamıza ve halkımıza yansıyan çok ciddi girdi maliyetleri var. Tüm vatandaşlarımız bu süreçten etkilendi. Özellikle enerji maliyetleri çok arttı. 2021 yılının Ocak ayında Antalya Su ve Atıksu İdaresi’ne (ASAT) gelen aylık fatura 22 milyon TL iken, Ocak 2022 de gelen elektrik faturası 61 milyon TL’ye yükseldi. Bazı kalemlerde KDV oranları düşürüldü. Bizler de hemen su satışlarımızda KDV oranını yüzde 8’den yüzde 1’e düşürdük. Mazot fiyatlarının hangi noktaya geldiğini hepimiz biliyoruz. Ulaşım sektöründe hem taşınanın hem taşıyanın memnun olmasını istiyoruz. Özel yatlara sağlanan ÖTV ve KDV indirimi ulaşım ve tarım sektörüne de uygulanmalı” diye konuştu.
Konyaaltı-Varsak Raylı Sistem Projesi...
Gazipaşa’dan Kaş’a kadar Antalya’ya hizmet adına gece-gündüz demeden çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Muhittin Böcek, şöyle konuştu: “EXPO döneminde yapılan Hafif Raylı Sistemini Ulaştırma Bakanlığı yapıyor diye boy boy resimlerini koydular. Seçimler geçti, iki ay sonra 379 milyon TL’lik fatura Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne kesildi. Biz bir taraftan borçları öderken bir taraftan da yatırımlarımıza devam ettik. Şimdi Antalya’ya 4’üncü Etap Raylı Sistem Projesini kazandırmak adına tüm çalışmalarımızı yaptık. Sarısu, Konyaaltı, Yüzüncü Yıl istikametinden Kepez Belediyesi’nin önünden geçecek 4’üncü etabın proje etüt ihalesini 15 Nisan Cuma günü gerçekleştiriyoruz.”
142 Proje Hayata Geçireceğiz...
“Söz verdiğimiz projeleri tek tek hayata geçiriyoruz” diyen Başkan Böcek, “Antalyaspor kavşağının yer altına alınması, Boğaçayı 2’inci Etap Projesi gibi önemli projeleri yapacağız. 77 proje ile sizlerin karşısına çıktık. Kalan iki yıllık süreçte 142 proje tamamlayacağız. Bizim çılgın projemiz yok, halkın yararına projelerimiz var. Kooperatiflerimizin sayısını arttırarak, önemli bir destek veriyoruz. 51 kooperatifimizin yüzde 70 oranında elektrik desteğini Antalya Büyükşehir Belediyesi karşılıyor. Halk Et projemiz halkımızın büyük bir ilgisini gördü. Şimdi ANET’e ait mezbahamızla ilgili de bir çalışma yapacağız. Kırcami’nin 40 yıllık imar planı sorununu çözdük” dedi.
Antsu Projesi Hayata Geçecek...
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın kültür-sanat etkinlikleri kapsamında opera ve bale binası yönünden bir eksiği olduğunu kaydetti. Başkan Böcek, ilk kez ANSİD üyeleri ile paylaştığını belirterek, Antalya’ya bin 490 kişilik bir opera binası kazandırmak adına çalışma yaptıklarını açıkladı. Muhittin Böcek, Antalyalıların ucuz su tüketebilmesi amacıyla ANTSU projesini de hayata geçireceklerini, Finike’de hayata geçecek bu proje için Antalyaspor ile şirket kurduklarını kısa zamanda çalışmaya başlayacaklarını aktardı.
Ulaşım Master Planını Tamamladık...
Antalya’nın geleceğine yön verecek projeler üzerinde çalıştıklarını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek, “72 kurumun katılımıyla Ulaşım Master Planı’nı tamamladık. Ulaşım Master Planı doğrultusunda yeni çalışmalar yapıyoruz. Kavşaklarımızı akıllı kavşak haline getiriyoruz. 52 kavşakta düzenleme yaptık. İklim değişikliği konusunda çalışma yaparak, Temiz Enerji Şube Müdürlüğü’nü kuran ilk belediyeyiz. Antalya’nın sera gazı envanterini çıkardık. İklim dostu kuruluş belgemizi almaya hak kazandık. Antalya’nın 2050’li yıllarını düşünerek vizyonel çalışmalar yapıyoruz. Su krizini öngörerek, Entegre Kentsel Su Yönetimi Planını belirledik. Çevre konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz. 3 yılda 9 tane çevre ödülü alan nadir belediyelerden biriyiz” diye konuştu.
Ansiad’tan Başkan Böcek’e Teşekkür...
ANSİAD üyelerini tek tek dinleyen Başkan Muhittin Böcek, tüm soruları yanıtladı. ANSİAD Başkanı Akın Akıncı Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür ederek, doğru projelerin her zaman yanında olduklarını ve bu anlamda katkı sunmaya hazır olduklarını söyledi.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Siyaset
- Gösterim: 95551
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Kargıcak ve Mahmutlar ve Kestel Mahallelerinde devam eden yatırımları inceledi. Başkan Yücel, “Doğu mahallelerimiz hayata geçen yatırımlarla parlayan bir yıldız olacak” dedi...
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Alanya Belediyesi’nin doğu mahallelerinde devam eden ve yapımı planlanan projelerin uygulama alanlarını yerinde inceledi. Başkan Yücel’e icracı müdürlüklerden sorumlu Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Karamut, Park ve Bahçeler Müdürü Nazmi Uyar, Kentsel Tasarım Müdürü Sibel Ademoğlu, belediye mimar ve mühendisleri eşlik etti. Başkan Yücel, Kargıcak’taki yol ve köprü çalışmalarının, Mahmutlar Mahallesi’nde yapımı devam eden spor tesisi, Mahmutlarspor tribünü, kreş ve gündüz bakımevi ve Kestel’de yeni yol projelerini yerinde inceledi.
“PROJELERİN SON AŞAMASINA GELDİK”...
Yatırımların son hızla devam ettiğini belirten Başkan Yücel, “Bugün icracı müdürlüklerimizle birlikte doğu bölgesinde yaptığımız yatırımları inceledik. Kargıcak’ta Barbaros Caddesi’nin devamını niteliğindeki yol ve köprü çalışmalarını, akabinde ise Mahmutlar bölgesinde yeni yaptığımız tenis kortu ve basketbol sahasını barındıran spor tesislerimizi ve yine Mahmutlar’a kazandırdığımız tribünlerin son aşamasına geldik” diye konuştu.
“MAHMUTLAR’IN İHTİYACI OLAN PROJELER BİR BİR HAYATA GEÇİYOR”...
Kültür Merkezi ve Sağlık Ocağı projelerini de yerinde inceleyen Başkan Yücel, “Mahmutlar için bilindiği üzere söz verdiğimiz bir de kreş projemiz vardı. Kreşimizin hafriyatını tamamlamıştık bugün de Allah nasip ederse temeldeki karo betonunu atacağız. Dere ıslah ve yeni yol çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Atatürk ve Barbaros Caddesi ile yeni açılacak olan 30 metrelik yolların kotlama, hafriyat, temel alt yapıları ve sanat yapılarını da tamamlıyoruz. Söz verdiğimiz gibi hepsini kısa zaman içerisinde halkımızın kullanımına açmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“MAHMUTLARLILAR KENDİ TAKIMLARINI KENDİ TRİBÜNLERİNDEN TAKİP EDECEK”...
Mahmutlar Spor Tesisleri’nin de bir aylık çimlendirme sürecinin ardından kullanıma açılacağını belirten Başkan Yücel, “Mahmutlarsporumuza da bir sözümüz vardı artık Mahmutlar halkı da bir ay sonra kendi tribününden kendi mahallesini, kendi takımını buradan izleyebilecek. Sosyal alanlarından tutun da sunduğu imkânlara kadar her şeyiyle bölgenin en güzel sahalarından, en güzel tribünlerinden birisi oldu. Mahmutlar halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.
KESTEL’DE 30 METRELİK YOL GÜN SAYIYOR...
Kestel İsa Küçülmez Caddesi’nden Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) arasındaki ulaşımı rahatlatmak amacıyla açılan 30 metrelik imar yolunu da inceleyen Başkan Yücel, çalışmalarda sona gelindiğini belirtti. Yücel, “Özellikle üniversitemize alternatif bir ulaşım güzergâhı oluşturmak amacıyla başlattığımız çalışmalar aralıksız sürüyor. Yolumuz yeni Çevre Yolu’nun da hayata geçmesiyle bölgenin trafik yükünü hafifletecek” diye konuştu.
HABER: İbrahim AKDAĞ
- Kategori: Siyaset
- Gösterim: 157047
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ek istihdam taahhüt eden firmaların işe alacakları her işçinin 3 veya 6 ay boyunca tüm ücretleri ve sosyal destek primlerini Çalışma Bakanlığı karşılayacak." dedi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Ramazan ayının rahmeti, mağfireti, affı ve bereketinin Türk milleti ile birlikte tüm Müslümanların ve tüm insanlığın üzerinde olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Maalesef son yıllarda ramazan aylarını hep sıkıntılı gündemler eşliğinde buruk bir şekilde geçiriyoruz. Dünya bir süredir salgınların ve savaşların yol açtığı olağanüstü dönemler yaşıyor, herkesin hayatını etkileyen ekonomik, sosyal, siyasi krizler sebebiyle ortaya çıkan belirsizlikler giderek artıyor." ifadelerini kullandı.
Salgın döneminde bozulan üretim ve tedarik sisteminin hala düzeltilemediğini, tam tersine Karadeniz'in kuzeyindeki savaşla birlikte üretim ve tedarik kanallarının yeni tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Finanstan sağlığa, enerjiden gıdaya geniş bir alanda giderek ağırlaşan sorunlar, zengininden fakirine kadar dünyadaki tüm ülkeleri derinden sarsıyor. Merkezinde yer aldığımız coğrafya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında benzer tabloları görmek mümkündür. Her ne kadar ülkemizde kendi kısır ve küçük hesaplarının içinde kaybolup dünyada olup bitenleri takip edemeyecek kadar hayattan kopuk bir kesim varsa da biz tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yaşadığı ülkenin ve mensubu olduğu milletin felaketini siyasi çıkara tahvil etme peşinde koşanları ihtiraslarıyla baş başa bırakıyoruz.
Türkiye'nin bu zorlu dönemi aşarak bir an önce hedeflerine ulaşması için ülkenin tüm gücünü, imkanlarını ve potansiyelini harekete geçirmenin gayreti içindeyiz. Hamdolsun salgın sürecinde bunu başardık. Şimdi de Ukrayna-Rusya Savaşı ile yeni boyutlar kazanarak devam eden küresel krizi fırsata dönüştürecek adımları da atıyoruz. Bugün Türkiye savaşın her iki tarafıyla da yakın ilişkilerini sürdürebilen, tarafları karşılıklı bir araya getirerek sorunun çözümü yolunda somut ilerlemeler sağlanmasını temin edebilen yegane ülkedir."
"Elbette küresel düzeyde yaşanan sıkıntıların bize de yansımaları oluyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi ve diplomatik alandaki kazanımları, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirme hedeflerinin itici gücü haline dönüştürmek için çalıştıklarını vurgulayarak, "Elbette küresel düzeyde yaşanan sıkıntıların bize de yansımaları oluyor. Önce ekonomimizi çökertmek için döviz kuru ve faiz tartışmaları üzerinden başlatılan saldırıların ardından da salgın döneminin yol açtığı küresel krizin ülkemize etkileri hala sürüyor." dedi.
Enerji ve gıda fiyatları başta olmak üzere küresel ekonomik dengeleri bir kez daha kökünden sarsan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonuçlarının da derinden hissedildiğini bildiren Erdoğan, "Tabii burada şu gerçeğin unutulmaması gerekiyor, petrol, doğal gaz ve kimi madenler gibi ülkemizin küresel piyasalardan tedarik ettiği ürünlerin fiyatlarının döviz cinsinden katlanarak artmasını bizim tek başımıza önleyebilmemiz mümkün değildir. Aynı şekilde gıda sektörünün kullandığı ham maddelerin fiyatlarındaki artışlar da ithalatımıza ve ihracatımıza olan etkileri sebebiyle bizi yakından ilgilendiriyor." ifadelerini kullandı.
Mevsim şartlarının, sebze ve meyve fiyatlarının yükselmesi üzerindeki etkisinin de göz ardı edilemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Esasen Türkiye'nin sorunu, kendi vatandaşlarının ihtiyacı olan buğdayı, unu, yağı, eti, sütü, sebzeyi, meyveyi üretmek değildir. Allah'a şükür kendi insanımızı asla temel gıda maddelerinden mahrum bırakmayacak üretim kapasitesine ve gerçekleşmesine sahibiz ama küresel sisteme entegre açık bir ekonomide sadece sizin kendi kendinize yeterli olmanızla iş bitmiyor. Çünkü siz elinizdeki ürünlerin bir kısmını dışarıya satarken tüketim veya ihracat amacıyla da dışarıdan ürün alıyorsunuz.
Küresel düzeyde ürün arzındaki denge bozulduğunda, fiyatlar her yerde fahiş bir şekilde yükseliyor. İşte bugün Amerika'da açıklanan son 40 yılın en yüksek enflasyon rakamları sorunun ulaştığı sınır tanımaz boyutları göstermektedir. Teknolojik ürünler ve enerji yanında insanlarımızın günlük hayatını yakından ilgilendiren yağdan şekere, undan ete pek çok konuda böyle bir durum ortaya çıkmıştır. Bizim bu süreçteki önceliğimiz, en pahalı malın olmayan mal olduğu gerçeğinden hareketle vatandaşlarımızın temel ihtiyaç maddelerine kesintisiz ve en uygun şartlarda erişimini sağlamaktır."
"Ancak sorun çoğu defa hukuki değil, ahlaki..."
Tamahkarlık yaparak, insanların temel maddelerinin fiyatlarını yükselten açgözlü bir kesimin de olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Kimi zaman yalan haberlerle panik oluşturarak, kimin zaman ellerindeki ürünleri piyasaya vermeyip stoklayarak, hatta imha ederek, kimi zaman aralarında anlaşıp fiyatları artırarak haksız kazanç peşinde koşanları takibe aldık. Kamunun denetim ve yaptırım yetkilerini kullanarak serbest piyasa sistemi içinde bu tamahkarlarla mücadele ediyoruz. Ancak sorun çoğu defa hukuki değil, ahlaki olduğu için maalesef arzu ettiğimiz neticeleri almakta güçlük çekiyoruz." diye konuştu.
Karşılarında zorlu bir tablo olduğu gerçeğinin farkında olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Meseleye üreticilerden tüketicilere, çalışanlardan işverenlere, her kesimi gözeten, kazanımlarını korumaya, kayıplarını telafi etmeye yönelik bir anlayışla yaklaşıyoruz. Belirsizliğin yol açtığı tereddütler ortadan kalktıkça hem içeride hem de dışarıda ürün arzının yeniden dengeye oturacağını, tedarik kanallarının işlemeye başlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz. Bu düzelme yaşanana kadar vatandaşlarımıza her türlü desteği sağlamayı sürdüreceğiz. Gelir artışına yönelik tedbirler yanında gereksiz paniklerin önüne geçecek, piyasayı sakinleştirecek, tamahkarları dizginleyecek düzenlemelere hız vereceğiz. Sabırla, dirayetle daha çok çalışarak, daha sıkı mücadele ederek, bu dönemi de inşallah geride bırakacak, ülkemizin mutlaka 2023 hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız."
"Türkiye geniş bir coğrafyanın lojistik süper gücü haline gelme yolunda ilerlemekte"
Erdoğan, 2053 ve 2071 vizyonlarını kendilerinden sonraki nesillere emanet edeceklerini söylediklerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023'ün eşiğinde olduklarını, dolayısıyla bir sonraki vizyon eşikleri olan 2053'e yönelik hazırlıklarını hızlandırdıklarını belirterek, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'na sundukları katkı beyanıyla 2053 vizyonunun ilk somut hedefini ilan ettiklerini bildirdi.
Bugün de İstanbul'un fethinin 600'üncü yıl dönümüne atfettikleri vizyonlarının önemli unsurlarından biri olacağına inandıkları 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nı paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, "Ülkemizin merkezinde bulunduğu yükselen Avrupa-Asya-Afrika ticaret üçgeni bizim için özellikle ulaştırma alanında büyük fırsatlar barındırıyor. Bugün 12 milyar ton olarak gerçekleşen dünya ticaret hacminin 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ulaşması bekleniyor. Birleşmiş Milletler halen yüzde 50'si kentte yaşayan dünya nüfusu için bu oranın 2050 yılında yüzde 70'e çıkacağına işaret ediyor." diye konuştu.
Dünyada ulaşıma yönelik talebin 2050 yılında iki katına çıkacağının anlaşıldığını söyleyen Erdoğan, "Küresel ticaretteki bu gelişmelere bakan vicdan sahibi herkes ülkemizin ulaştırma alanında son 20 yılda attığı adımların ne kadar önemli ve isabetli olduğunu kabul edecektir. Türkiye, Londra'dan Pekin'e, Sibirya'dan Güney Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyanın lojistik süper gücü haline gelme yolunda ilerlemektedir. Nitekim diğer ülkeler de ortaya çıkacak potansiyelden mümkün olan en yüksek payı almak için yatırımlarına hız vermeye başlamıştır." dedi.
ABD'nin 2 trilyon dolarlık, Çin'in ise 559 milyar dolarlık altyapı yatırımları planladıklarının bilindiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin ise 2003 yılından 2021 yılı sonuna kadar 5 ana sektörde yaptığı 172 milyar dolarlık yatırımla bu konuda şimdiden oldukça mesafe katetmiş bir ülke olduğuna işaret etti.
Temel önceliklerinin hep ekonominin üretim gücünü desteklemek olduğunu, yaptıkları yatırımlar sayesinde Türkiye'nin üretimini 1 trilyon doların üzerinde arttırmayı başardığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yatırımlarla yarısı da yeni olmak üzere 18 milyona yakın insanımızın istihdamını sağlayan ekonomik sonuçlar ürettik. Yine bu yatırımlarla milli gelirimize 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. Yarına hazırlanırken odak noktamıza insan, veri ve yük hareketliliğini yerleştirdik. Bu unsurları lojistik, mobilite, dijitalleşme ekseninde yeni ulaşım yaklaşım ve uygulamalarıyla birlikte ele alarak adımlarımızı atıyoruz. Akıllı otoyolların inşası bu uygulamalardan biridir." dedi.
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nı veriye dayalı, ortak aklı önemseyen, topluma kulak veren bir anlayışla hazırladıklarını belirten Erdoğan, öncelikle güncel sosyo-demografik arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, altyapı ve turizm verilerine göre bir ihtiyaç analizi yaptıklarını ifade etti.
Yük ve yolcu taşımacılığında emisyon salınımını azaltma hedefli, çevreci ve akıllı ulaşım sistemlerinin öne çıktığı senaryolar geliştirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Sürdürülebilir senaryoda demir yolu yatırımlarımız artık ön plana çıkmıştır. Esasen yıllarca kaderine terk edilmiş demir yollarımızı zaten önemli ölçüde yeniden canlandırılmıştık. Mevcutların tamamını yenilediğimiz demir yolu hat uzunluğumuzu 10 bin 959 kilometreden 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Hedefimiz bu rakamı 2053'te 28 bin 590 kilometreye taşımaktır." diye konuştu.
Bunun için Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nda demir yollarına özel bir yer verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payını yüzde 1'den Avrupa ortalamasının da üzeri olan yüzde 6,2'ye çıkartmakta kararlıyız. Bu da halen 19,5 milyon olan demir yolu yolcu sayımızın 2035 yılında 145 milyona, 2053'te ise 270 milyona ulaşması demektir. Yük taşımacılığımızın yüzde 4'e denk gelen 38 milyon tonu demir yoluyla gerçekleştirilmektedir. Amacımız 2053 yılında 440 milyon ton yükün demir yolu ile taşınmasını sağlayarak yaklaşık yüzde 22 seviyesine ulaşmaktır. Yurt dışı yük taşımacılığında da demir yolunun payını 10 kat artırmayı planlıyoruz. Hızlı tren hatlarını 2053 yılına kadar yaygınlaştırarak bu sistemle birbirine bağlı il sayımızı 8'den 52'ye çıkartacağız. Yolcu ve yük taşımacılığında kara yolu payının azaltılması, ulaşımdan kaynaklı karbon emisyonunun düşürülmesine de ciddi katkılar sağlayacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yatırımlarla kara yolu hizmet düzeyini de en üst seviyeye çekerek daha kesintisiz ve konforlu bir ulaşım tesis edeceklerini belirtti ve "Son 20 yılda bölünmüş yol ağımızı 6 bin 100 kilometreden 28 bin 650 kilometreye, otoyol ağımızı 1714 kilometreden 3 bin 633 kilometreye zaten bildiğiniz gibi çıkarmıştık. Hedefimiz, 2053'e geldiğimizde bölünmüş yol ağımızı 38 bin kilometreye, otoyol ağımızı ise 8 bin 325 kilometreye yükseltmektir." dedi.
Limanların hem taşımacılık modlarının entegre edilmesi hem de uluslararası ulaşım koridorlarını özellikle birbirine bağlamak bakımından giderek daha da önem kazandığına dikkati çeken Erdoğan, "Önümüzdeki yıl limanlarımızdan 255 milyon tona yakın yük taşıması yapılacağı öngörülürken bu rakamın 2053 yılı için yaklaşık 421 milyon ton olması planlanmaktadır. Bu amaçla halen 217 olan liman tesisi sayımız 2053 yılında 255'e çıkartılacaktır. Kanal İstanbul Projesi ise İstanbul Boğazı'nda yaşanan gemi trafiğinin azaltılması ve ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklı gücünün artırılması bakımından kritik ehemmiyete sahiptir." diye konuştu.
"2053'e kadar demir, kara, deniz ve hava yolu ile haberleşme için 198 milyar dolar yeni yatırım yapacağız"
Hava ulaşımında Türkiye'nin Avrupa, Asya'nın batısı ve Afrika için yolcu ve yük trafiği açısından önemli bir merkez olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye, hızla büyüyen ekonomisini ve turizmini destekleyen 56 havalimanına sahiptir. Önümüzdeki yıllarda bu sayı 61'e yükselecek. İnşallah hemen bayramın ertesinde Rize-Artvin Havalimanı'nın açılışını yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Böylece, Türkiye'nin, 2053'e kadar olan ihtiyacını karşılayacak seviyeye kavuşacağına işaret eden Erdoğan, halen 210 milyon olan hava yolu yolcu sayısının 2053 yılında 344 milyona çıkacağını dile getirdi.
Erdoğan, haberleşme alanında ileri teknolojiyle yola devam ederken Türkiye'nin dört bir yanını fiber ağlarla öreceklerini belirterek, hedeflerinin, 2053 yılında mobil geniş bant abone yoğunluğunu yüzde 100'e ulaştırmak, 5G teknolojisinin de nüfusun yüzde 100'ünü kapsamasını sağlamak olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, genişleyen uydu filosu ve uluslararası iş birlikleri sayesinde bu alanda küresel ölçekte hizmet verebilen dünyanın lider ülkelerinden biri haline geleceğini vurgulayan Erdoğan, "Netice itibarıyla 5'er yıllık planlamalarla 2053 yılına kadar demir yolu, kara yolu, deniz yolu ve haberleşme için 198 milyar dolar yeni yatırım yapacağız. Sektörün milli gelirimize katkısı 2053 yılına kadar 1 trilyon doları geçerek yatırım bedelinin 5 katından fazlasını ülkemize kazandıracaktır." diye konuştu.
Ulaştırma ve haberleşme sektörünün 2053 yılına kadar üretime katkısının 1,94 trilyon dolarla yatırım bedelinin yaklaşık 10 katına çıkacağını, istihdama katkısının ise 27,7 milyon kişiyi bulacağını belirten Erdoğan, amaçlarının, bu sürenin sonunda Türkiye'nin, dünyanın gelişmekte olan değil, gelişmiş ülkeleri arasındaki seçkin yerini alması olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nın Türkiye'ye ve millete hayırlı olmasını diledi.
"Hedeflere ulaşmakta kararlıyız"
"Aziz milletim, sizlerle paylaştığımız vizyonlar, ülkemizin sadece bugünüyle değil, geleceğiyle de dertlendiğimizi, tüm aklımız ve kalbimizle bunun hazırlıklarını yaptığımızı göstermektedir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Binlerce yıllık devlet geleneğimizin ve coğrafyamızdaki bin yıllık hakimiyetimizin yeni bir aşamasına adım atmak üzere olduğumuza inanıyoruz. İki büyük cihan savaşının ardından yeniden kurulan dünya düzeninde hak ettiği yeri almayan ülkemiz için bir dönem artık sona ermek üzeredir. Her demokrasi ve kalkınma teşebbüsü, tek parti faşizminden vesayete, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklardan darbelere kadar nice yöntemle engellenen büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına artık kimse mani olamayacaktır. Sağlıktan eğitime, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, spordan sosyal desteklere kadar her alanda Türkiye'ye çağ atlatmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemizi geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız. Diğer ülkelerin ve toplumların bugün başlasalar çeyrek asırda tamamlayamayacakları işleri biz hamdolsun önemli ölçüde bitirdik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan her krizin, her çalkantının, sarsıntının Türkiye'nin farkını tekrar tekrar gösterdiğini vurgulayarak, "Üretim ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar sebebiyle yaşanan küresel krizler elbette ülke içinde de kimi sıkıntılara yol açıyor. Dengesiz fiyat artışları, özellikle de dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın refah seviyelerinin geçici olarak bir parça gerilemesine sebebiyet verebilir. Ama emin olun arkasından gelecek güzel günler bu sıkıntıların hepsine değecektir." dedi.
"İşsizlik azalmaya devam ediyor"
"Bizim için asıl olan, özellikle her bir insanımızın çalışacak iş, evine götürecek ekmek, başını sokacak yuva bulabilmesidir." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunun için fiyatlardaki istisnai sıçramanın yol açtığı belirsizliği bir an önce ortadan kaldırarak, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme üzerine kurulu ekonomi programımıza çok daha fazlasıyla odaklanacağız. Fabrikaların tam kapasite çalıştığı, yolları mal taşıyan kamyonların, tırların doldurduğu, gümrük kapılarında sıraların oluştuğu Türkiye gerçeğini kimse gözlerden kaçıramaz.
Nitekim şubat ayı itibarıyla yıllık sanayi üretim endeksi yüzde 13,3 oranında artarak üretim temelli büyümenin sürdüğünü göstermektedir. Bu tablonun değerini sanayici bilir, nakliyeci bilir, ihracatçı bilir. İş gücü istatistikleri şubat ayında da 30 milyonun üzerinde seyreden istihdamın artmaya, işsizliğin azalmaya devam ettiğine işaret etmektedir. İstihdamı sürekli artırmamızın kıymetini de ancak yıllarca çalışacak iş bulamadığı için çoluğunun çocuğunun karşısında boynu bükük kalanlar bilir."
Şimdi istihdamla ilgili yeni bir projeyi daha hayata geçirmeye başladıklarını dile getiren Erdoğan, "İşbaşı eğitim programı kapsamında mevcut çalışanlarının üzerine ilave istihdam taahhüt eden firmaların işe alacakları her işçinin 3 veya 6 ay boyunca tüm ücretleriyle sosyal destek primlerini Çalışma Bakanlığımız karşılayacak. Böylece bu kapsamda işe giren her bireye bir veya iki yıllık istihdam garantisi oluşturmuş olacağız." dedi.
"Düzenleme çiftçilerimize hayırlı olsun"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, işverenleri, istihdam garantili yeni işbaşı eğitim programından istifade etmeye çağırarak şunları kaydetti:
"Diğer yandan, vatandaşlarımızla kamunun arasındaki mülkiyet çekişmelerine son vermek için başlattığımız 2B arazilerinin satışıyla ilgili başvuru ve ödeme süresini, şartları dikkate alarak 31 Aralık tarihine kadar uzatma kararı aldık. Aynı şekilde tarım amaçlı kullanılmak üzere çiftçilerimize ecrimisil bedelinin yarısına 10 yıl süreyle kiralama imkanı getirdiğimiz hazine taşınmazlarında da başvuru süresini kaldırıyoruz. 2020 yılı başından itibaren 3 yıl süreyle hazine taşınmazını kullanan çiftçilerimize başka şart aramadan bu araziyi kiralama imkanı getiriyoruz. Süresi bitenler, araziyi yeniden kiralayabilecek. 10 yıllık süreyi dolduranlar da satın alabilecektir. Hazine arazileri üzerindeki tarımsal üretimin devamlılığını sağlamayı amaçlayan bu düzenlemenin çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum."
"Felaket tellallığının çözüme faydası yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizle, kurulu enerji gücünde 100 bin megavat sınırını geçtiğimizin müjdesini de artık herhalde paylaşmak hakkımızdır diye düşünüyorum." dedi.
Türkiye'nin kurulu güç bakımından Avrupa'da 6'ıncı, dünyada da 14'üncü sıraya çıktığını belirten Erdoğan, Türkiye'yi bu seviyeye getirmek için son 20 yılda enerjiye 95 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını ifade etti.
İktidara geldiklerinde hidroelektrik dışında neredeyse hiç olmayan yenilenebilir kaynaklar konusunda da toplam kurulu gücün yüzde 54'üne ulaşarak, adeta bir devrim gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Milletimize gururla sunduğumuz bir diğer önemli hizmetimiz de Karadeniz'de keşfettiğimiz ve inşallah önümüzdeki yıl kullanıma sunacağımız doğal gaz çalışmasıdır. Geçtiğimiz hafta Yavuz sondaj gemimizi gerekli ekipman ve sistemleri kuyulara yerleştirmek üzere Karadeniz'deki Türkali-2 kuyusuna gönderdik. İnşallah yeni aldığımız sondaj gemimizin de filomuza katılmasıyla bu çalışmaları daha da hızlandıracağız." diye konuştu.
Erdoğan, enerjiden gıdaya her alanda bugünkü sorunların çözümünün ötesinde geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak projeleri hayata geçirmek için gece gündüz mücadele ettiklerini belirterek şunları kaydetti:
"Felaket tellallığının bu ülkenin hiçbir meselesinin çözümüne faydası yoktur. Bugüne kadar ülkemizin her meselesini nasıl hal yoluna koyduysak, inşallah bugünkü sıkıntıları da yine biz çözeceğiz. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Terör örgütlerinin başını nasıl ezdiysek, fiyatlardaki yükselişin belini de aynı şekilde yine biz kıracağız. Demokrasimizin ve milli iradenin üstünlüğünü nasıl kökleştirdiysek, ekonomimizi de aynı şekilde biz güçlendireceğiz. Kuru nasıl kontrol altına aldıysak, inşallah enflasyonun da üstesinden yine biz geleceğiz. Milletimiz bu vatan topraklarında bin yıldır nice imtihanlardan geçti, nice mücadeleler verdi, nice badireler atlattı, nice zaferler kazandı. Allah'ın izniyle bu imtihanı başarıyla atlatacağımıza inanıyorum. Şairin dediği gibi umutsuzluk yok, gün gelir gül de açar bülbül de öter."
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Siyaset
- Gösterim: 98463
AKP Ağrı Gençlik Kolları’nın sahur programına ilişkin görüntüler, Meclis'te gündeme geldi. AKP'li Durgut eleştirilere “Ne var orada? Gençler toplanmış sahur yapıyor" cevabını verdi...
AKP Ağrı Gençlik Kolları’nın sahur programına ilişkin görüntüler, TBMM Genel Kurulu’nda gündeme geldi. HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin “Türkiye'de aç ve açıkta hiç kimse yok" sözlerine tepki gösterdi.
AKP Ağrı Gençlik Kolları’nın sahur programına ilişkin fotoğrafı gösteren Aydemir, “İmam manda yoğurduna Medine hurması ve kestane balı tarifleri verirse cemaat bundan uzakta durmaz” dedi. AKP İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, Aydemir’e “Ne var orada? Gençler toplanmış sahur yapıyor” yanıtını verdi.
TBMM Genel Kurulu, bugün saat 15:00’te toplandı. Genel Kurul’da bu hafta Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi'nin ele alınması bekleniyordu. Ancak gündemde değişiklik yapıldı. Uluslararası anlaşmaların onaylanmasına ilişkin kanun tekliflerinin görüşülmesine başlandı.
SIDALI: TARIM POLİTİKASIYLA ÜRETİCİ FİYATLARI DİPTE
İYİ Parti Grubu’nun, tarım sektöründeki girdi maliyetlerindeki artışa ilişkin araştırma önergesinin gündeme alınmasına ilişkin önerisi üzerinde görüşüldü. İYİ Parti Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, şunları söyledi:
- Tarımsal potansiyeli en yüksek ülkelerden biri olmamıza rağmen, yanlış politikalar, daha doğrusu politikasızlıklar neticesinde bugün tarımda varlık içinde yokluk yaşıyoruz. Doyuyoruz ama beslenemiyoruz, üretiyoruz ama kazanamıyoruz ve buna daha fazla da tahammülümüz kalmadı. Artık tarım ve gıdada yeni bir dünya düzeninin içindeyiz. Pandemi süreci, tarım ve gıdanın stratejik önemini çok net bir şekilde ortaya koydu. Bu dönemin mottosu, ‘kendine yeterlilik’ ‘korumacılık’ ve ‘gıda milliyetçiliği’. Tarımsal verimliliği yüksek, biyoçeşitliliği zengin ve üretimi teknolojiyle birleştirebilen ülkeler yeni dönemin yıldızları olacaklar yani petrol zengini ülkeler yok, gıda zengin ülkeler var. Bugün markette 1 kilo limon eşittir 1 litre mazot. Çiftçi kaça satıyor? Bedava. Erdemli'de limonlar ağaçta kaldı. Tüm garabet de işte tam burada. Yeni dönemde anahtar sözcük "üretim", sizinki "ithalat". Yıllardır ithalata dayalı tarım politikasıyla üretici fiyatları dipte. Kazanamayan çiftçi üretimden çekilince mahsul azalıyor ve fiyatlar da yükseliyor. Fiyatı artan her ürün de ithalat edilerek, sözde, bu fiyat artışı önlenmeye çalışılıyor. Bunun adı, bile isteye teslimiyet.
AYDEMİR: KİRİŞCİ NEYİN KAFASINI YAŞIYOR
HDP Grubu adına söz alan Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin “Türkiye'de aç açıkta kimse yok” sözlerine tepki gösterdi. Aydemir, “Kirişci acaba neyin kafasını yaşıyor? Hangi ülkede yaşıyor, nerede yaşıyor? Eğer Türkiye'de tarımsal anlamda bir sorun, sıkıntı yoksa... Buğday ithalatının yüzde 100'üne yakınını şu anda Rusya ve Ukrayna'dan, savaş hâlinde olan bu 2 ülkeden ithal etmek zorunda bırakılan bir tarım ve çiftçi gerçeğiyle karşı karşıyayız” dedi.
Aydemir, kürsüden AKP Ağrı Gençlik Kolları'nın sahur programına ait bir fotoğraf göstererek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kirişci'ye cevap olsun babında şunu söylüyorum: Ülkemizde muazzam atasözleri var, özellikle AKP'nin aç ve açlıkla ilgili yapmış olduğu siyaseti çok iyi bir şekilde ifade eden ‘Eğer imam gülerse cemaat kahkaha atarmış.’ Bunun daha değişik versiyonları da var, onu sizin takdirlerinize sunuyorum. Bakın, eğer imam saraydan ejder meyveli ‘smoothie’ tarifi, yine, eğer, imam saraydan manda yoğurduna Medine hurması ve kestane balı tarifleri verirse cemaat bundan asla ve kata uzakta durmaz. O cemaat de imamına nazire yapar şekilde, işte, Ağrı Gençlik Kollarının gece saat iki buçuk, üçte vermiş olduğu bu sahurla cevabını vermiş olur” diye konuştu.
AKP İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut ise yerinden Aydemir’e, “Ne varmış orada ne var orada. Ne var orada? Gençler toplanmış sahur yapıyor” karşılığını verdi.
Bunun üzerine Aydemir bir fotoğraf daha çıkararak, “Burada ne var? Ekonomik kriz nedeniyle Manisa Turgutlu'da evine ekmek götüremediği için kendisini yakan vatandaş var; onun çocuğunun hakkı var, hakkı… Anladınız mı? Bu vatandaşın hakkı var; beyinlerinize, bilinçaltınıza, bedeninize yazın” karşılığını verdi.
AKP’li Durgut ise “Çocukların hakkını siz çok iyi biliyorsunuz... Dağa kaçırdığınız çocukların...” dedi.
Aydemir sözlerini şöyle sürdürdü:
- Bu halkı yanma pozisyonuna AKP Hükûmeti zorladı. Niye? Çünkü evine ekmek götüremiyor. Neden götüremiyor? Recep Tayyip Erdoğan tarımdan gerekli nemalanmayı götüremediği, ‘beşli çete’ yol açamadığı için, yol açamadığı için... Bu insanlar aç, bu insanlar ekmeğe muhtaç. Bunun hesabını bu halk mutlak suretle soracaktır.
Durgut’ta “O gençleri Kandil'de istiyorsunuz, onlar sahur sofrasında; çatlayın” diye konuştu.
KAYNAK: Ajanslar
- Kategori: Siyaset
- Gösterim: 54768
Alanya Belediyesi, şehirde yaşayan vatandaşların kente bakış açılarını öğrenmek için bir fikir ve proje yarışması düzenliyor. ‘Alanya İçin Bir Fikrim Var’ yarışması kapsamında en iyi projeler jüri tarafından belirlenecek ve ödüllendirilecek...
Bütüncül yaklaşım, birlikte yönetim anlayışı ile farklı fikir ve bakış açılarını önemseyen Alanya Belediyesi, Alanya’nın gelişmesi, yenilenmesi için fikir ve proje yarışması düzenliyor. ‘Alanya İçin Bir Fikrim Var’ Yarışması ile katılımcılar, fikir ve projelerini Alanya Belediyesi’ne sunacak. Seçici kurul üyeleri en iyi fikir ve projeyi seçecek ödüllendirecek.
Yarışma kapsamında birinciye 10.000 TL, ikinciye 7.500 TL, üçüncüye 5.000 TL ve Jüri Özel Ödülü ile Lansman Ödülü verilecek. Yarışma başvuruları 11 Nisan 2022 tarihinde başladı ve 9 Mayıs 2022 tarihine kadar sürecek. Yarışmanın kazananları Alanya Belediyesi web sitesi ve sosyal medya hesaplarından duyurulacak.
HABER: Halime Yağmur AKDAĞ