Kategori: Siyaset

25 Ekim 2021 21:08 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 202124

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İçinde çırpındığınız kibir ve nefret çukurunda debelenmeye devam edeceksiniz" sözlerine yönelik, "Bizim yolumuz civanmert yoludur, gönlünde 'kin ve kibir' olan gelmesin. Sen zaten gelme, saraylarında takıl!" mesajını paylaştı... 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamasında kullandığı “Buradan bir kez daha tekrarlıyorum, başaramayacaksınız, ya bu ülkenin bağımsızlığını, bu ülkenin vakarını, bu devletin büyüklüğünü kabul edeceksiniz ya da nefesiniz tükenene kadar içinde çırpındığınız kibir ve nefret çukurunda debelenmeye devam edeceksiniz” ifadelere yanıt verdi.

“SEN ZATEN GELME, SARAYLARINDA TAKIL”...

Kılıçdaroğlu, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

* Şahıs, ‘içinde çırpındığınız kibir ve nefret çukurunda debelenmeye devam edeceksiniz’ demiş. Demiş bunu gerçekten…

* Bizim yolumuz civanmert yoludur, gönlünde ‘kin ve kibir’ olan gelmesin. Sen zaten gelme, saraylarında takıl!

Kategori: Siyaset

24 Ekim 2021 18:38 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 280382

Meral Akşener manifesto açıkladı: Devran dönüyor, buraya kadar...

İYİ Parti'nin 4. kuruluş yıl dönümü kutlanıyor. Meral Akşener, sahneye çıkmadan önce, 'Kim geliyor, Başbakan geliyor' anonsları yapıldı.

Akşener: Türkiye’nin demokrasi ve özgürlüğü için çalışacağımıza söz veriyoruz...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türk ve İslam tarihinin önemli simalarına yer verilen bir videoyu sosyal medya hesabında paylaştı. Akşener, “Milletimize adil ve hür bir yaşam sunmak için Ömer’in yolunda Atatürk’ün izinden ayrılmayacağımıza söz veriyoruz” dedi.

Meral Akşener, sosyal medya hesabından ilk halife Hz. Ömer, Fatih Sultan Mehmet, Mustafa Atatürk, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş ve Turgut Özal’a yer veriler bir video paylaştı. Akşener, paylaşımına şu notu düştü:

“Milletimize adil ve hür bir yaşam sunmak, memleketimize huzur ve bereket getirmek için çok çalışacağız. Bu kararlılıkla Ömer’in yolunda Atatürk’ün izinden ayrılmayacağımıza söz veriyoruz!”

Akşener’in paylaştığı videoda ise şunlar kaydedildi:

“Tarih boyunca sana kalan mirası bir düşünsene. Kudüs’ü fethettiği halde oradaki Hristiyan ve Yahudilerin haklarını koruyan Ömer’den bahset. Onun yolunda İstanbul’u alan Fatih’le devam et. Şehirden yaşayan Hristiyan ahaliye ‘eman’ verip onları teskin ettiğine şahit et. 5 asır daha ilerle. Şimdi Kurtuluş Savaşı’nı kazanan Atatürk’ü izlet. Hürriyet ve adaletin güneşi olan Cumhuriyet’i ilan ediyor, ‘Adalet mülkün temeli’ diyor, Ömer’den vasiyetle.

Bu hikayede hayal olan ilk boğaz köprüsünü hayata geçiren Demirel’e kulak ver. Binaenaleyh onun eşit hizmet anlayışını herkes sever. Ömer’in yolunu sürer, ‘Adil düzen, müreffeh Türkiye’ der Erbakan. Bunun için çok çalışmak, sanayi planları ortaya koymak, zulme karşı kafa tutmaktı milli olan. Mesela Kıbrıs Harekatı’nda aynı kararlılıkla o dönem Bülent Ecevit’ti başbakan. Namuslu hayatından mütevazı mirasıyla bir lokma bile fazla yemedi devlet malından. Unutma kardeş, Kızıl Elma’yı mutlak adalette arayan Alparslan Türkeş, ülküsü uğrunda sürgün, hapis görse de sözünden hiç dönmez. Ömer’in yolunda umut tükenmez. ‘Türkiye gelişmez’ derken başbakan olan Özallar bitmez. Milletin özgürlüğü ve adil toplum peşinde suikastlara da boyun eğmez.

Biz de Ömer’in adaletli yolunda, Atatürk’ün izinde milletin iyiliği ve refahı, Türkiye’nin demokrasi ve özgürlüğü için iyi çalışacağımıza söz veriyoruz. Hem de iyi insan sözü.”

BAŞBAKAN MERAL AKŞENER SLOGANLARI EŞLİĞİNDE ;İŞTE MERAL AKŞENER' KONUŞMASI...

Dün İYİ Parti’nin sosyal medya hesaplarından “Türkiye'nin başbakan adayı; Meral Akşener” notu ile bir video paylaşılarak seçim kampanyası başlatılmıştı. Kutlama programında konuşan Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:

BURADA BİR IŞIK VAR: İyilik hareketimizi, 4 yıl önce, 25 Ekim'de, nice zorluklara, göğüs gererek kurduk. Yolumuza engeller çıkardılar, aştınız. Duvarlar ördüler, yıkıp geçtiniz. “Yapamazsınız, 2 güne dağılırsınız.” dediler, ama sizler inandınız. Bana güvendiniz. Zengin, mutlu ve huzurlu bir Türkiye hayalime, ortak oldunuz. Bu yolu, benimle birlikte yürümeye, söz verdiniz. Şükürler olsun, yüce Allah, iyi niyetlerimizi geri çevirmedi. Bu aziz millet, bizleri sevdi, bağrına bastı. “Burada bir ışık var.” dedi. “Burada, yanlış giden bir şeylere, ‘dur' diyenler var.” dedi.

MİLLET BİZİ ÇAĞIRIYOR: Milletimiz bize, teveccüh gösterdi. Nitekim, göstermeye de devam ediyor. Ve büyük bir heyecanla görüyoruz ki; memleketin dört bir yanında, Millet bizi çağırıyor! Biz de, milletimizin bu kutlu çağrısına, daha çok çalışarak karşılık vereceğiz. Onları, asla mahcup etmeyeceğiz. Türkiye'yi, iyilikle düze çıkartacağız. Bu bizim, milletimize olan, vefa borcumuzdur. Bu bizim, milletimize olan, şeref sözümüzdür!

BİZDEN ÖNCEKİLER GİBİ OLMAYACAĞIZ: İYİ Parti'yi, Türkiye'yi yönetme iddiasıyla kurduk. Tüm hazırlıklarımızı, tüm çalışmalarımızı, bu iddia doğrultusunda yaptık. Milletimiz de, bu gerçeği görüyor ve emin adımlarla iktidara yürüyoruz. Artık biz hazırız. Şimdi onlar düşünsün! Bizim anlayışımızda, iktidar olmak demek, sorumluluk almak demektir. Hizmet demek, refah demek, huzur demek, mutluluk demektir. O nedenle biz geldiğimizde, bizden öncekiler gibi olamayız, olmayacağız. Kimse merak etmesin. Hazreti Ömer'in; “Dicle'nin kenarında, bir koyunu kurt aşırsa, adli ilahi benden sorar diye, çok korkuyorum.” hitabına, siyaseten değil, ahlaken bağlı kalacak, Ömer'in adaletini hep hatırımızda tutacağız.

KADINLAR ARTIK SAHİPSİZ KALMAYACAK: Ve Türkiye iyileşecek! Aziz milletim; İstanbul Sözleşmesi'ni, amasız fakatsız, hayata geçireceğiz. Kadınların fiziksel, psikolojik ve ekonomik olarak, baskı, şiddet ve işkence görmesini, görmezden gelmeyeceğiz. Öldürülen her kadın, devletin sorumluluğundaydı. İktidardakiler, onlara sahip çıkmadı. Ama bizimle birlikte, kadınlar artık sahipsiz kalmayacak. İYİ Parti iktidarında kadın, iş gücüne daha fazla katılacak. İş hayatında hak ettiği değeri görecek. Ev kadınları için de, projeler ortaya koyacağız. Kadın kooperatiflerimiz ile birlikte; onların ülkemizin kalkınmasında, nasıl bir itici güç olduklarını herkes görecek. Daha hür ve adil Türkiye, ancak kadınların çabasıyla mümkündür.

PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDEN KURTULACAĞIZ: Bir kadın olarak söylüyorum ki; bu ülkeyi kadınlarla el ele verip, yeniden ayağa kaldıracağız. Bizim için ortak akıl, demokrasinin olmazsa olmazıdır. O nedenle, milletimiz yetkiyi verdiğinde kararları ortak akıl ile alacak; ülkemizi tek bir kişinin hükmüne sokan Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nden kurtulacağız. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile milletvekilliğini daha aktif, sahada milletimizi dinleyen, ve mecliste milletimizin sorunlarına çare arayan, aynı olması gerektiği gibi, yeniden, kutlu bir görev haline getireceğiz.

BİR KESİME DEĞİL, HERKESE HİZMET: İYİ Parti iktidarında; yandaş kavramını kaldıracağız. Milletin sırtından, tüm keneleri söküp atacağız. Devletin kontrolünü, kişilere değil, yasalara, kanunlara ve kurallara bağlayacağız. Yaptım ettimlerle; oldu bittilerle; hareket etmek yerine, her kararımızda, milletimize başvuracağız. “Bir kesime değil, herkese hizmet.” anlayışımızı, İstisnasız tüm vatandaşlarımıza hissettireceğiz. Yollar, köprüler, tüneller, milletimizin rahatça kullanacağı hizmetler olacak.

HÜR VE ADİL KURUMLAR: Yani, yapılan hizmetlerin sahibi, artık müteahhitler değil, millet olacak! Özgür düşünceyi savunacağız, önünü açacak her türlü adımı atacağız. Üniversiteler, liyakatli insan yetiştiren, hür ve adil kurumlar haline gelecek. Akademisyenler, düşüncelerinden ötürü dışlanmayacak; bilimsel çalışmalarına destek sağlanacak.

ÇOCUKLARIMIZ EŞİT BESLENECEK: Bu ülkede torpil devri, önceden hazırlanan listeler ve mülakatlar, artık son bulacak. Öğretmen atamaları, liyakate uygun şekilde, hakkıyla yerine getirilecek. İYİ Parti iktidarında; Çocuklarımıza yönelik, her türlü şiddetin önüne geçeceğiz. Çocuklarımız, güzel şartlarda büyüyecek, eğitim alacak ve ülkelerine faydalı bireyler olacaklar. Eğitim sistemini, canı isteyenin kurcaladığı, bir oyuncak olmaktan çıkaracağız. Çocuklarımızın, daha sağlıklı öğrenim alacakları, rasyonel bir eğitim modelini, hayata geçireceğiz. Rüzgârgülü Projemiz ile ilk, ortaokul ve lisedeki çocuklarımıza, sabah kahvaltısı ve öğle yemeklerini ücretsiz vereceğiz. Böylece tüm çocuklarımız, eşit beslenecek, eşit şartlarda okuyacak ve sağlıkla gelişecek.

BORÇLU ESNAFIMIZIN ÇİLESİNE SON VERECEĞİZ: Rüzgârgülü ile büyük bir istihdam ihtiyacı da ortaya çıkacak; çiftçiden üreticiye, nakliyeciden dağıtımcıya, herkes kazanacak. Özellikle kadınların, işgücüne katılımı da artacak. Türkiye eşitlenecek, eşitlendikçe büyüyecek! Ekonomide hayata geçireceğimiz, yapısal reformlarla, borçlu esnafımızın çilesine son vereceğiz. Çiftçimiz, hakkı olan mazotu, gübreyi, ilacı alacak yerli tohum ile beraber, bereketli Anadolu toprağını, hakkıyla sürecek.

TÜRKİYE'Yİ MUTLU EDECEK PROJELERİMİZ VAR: Türkiye, tarım ve hayvancılıkta, dünyanın, önde gelen ülkelerinden biri haline gelecek. Tarım, turizm ve teknoloji alanında, Türkiye'yi mutlu edecek, büyük projelerimiz var. Bunları, süratle devreye alacağız. Üretimi destekleyeceğiz. İnşaata dayalı ekonomi modelinden çıkıp, sanayisiyle, hızla kalkınan Türkiye hedefimizi, hayata geçireceğiz. İşçi kardeşlerimizin, evlerine rahatça ekmek götürebilmeleri için, fabrikalar kuracak, kurulması adına teşvikler sunacağız. Üreticiyi güçlendirecek; böylece asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızı da, bu zenginliğe ortak edeceğiz.

ÖTV ZULMÜNE SON VERECEĞİZ: Emek sahiplerine, hak ettikleri, insanca yaşayacakları şartları sağlayacağız. ARTAGAN projemiz ile kayıt dışı para trafiğine, israfa, ranta, çalma-çırpmaya, ÖTV zulmüne, son vereceğiz. Türkiye'nin zenginliğini, tabana yayacağız. Nakitsiz bir toplum ile bugüne kadar görülmemiş bir zenginlik ve refaha erişeceğiz. Haksız kazançla zenginleşen varsa, ondan alacağız, milletimiz için kullanacağız.

KİRACI KAN AĞLIYOR: Doğalgaz, su ve elektrik faturalarını gören vatandaş korkuyor. Biz, insanımızın fatura derdini, en adil şekilde çözeceğiz. “Karadeniz'de doğalgaz rezervi bulduk.” diyenlerin, getirdikleri zamları kaldıracağız. Milletimizi, insan onuruna yakışan, müreffeh şartlara kavuşturacağız. Kiracı kan ağlıyor. Allah'ın izniyle biz, kira fiyatlarını sorun olmaktan çıkaracağız. “Bunu nasıl çözeriz?” diye kurul oluşturduk, çalışıyoruz. İnşallah hem ev sahiplerini, hem de kiracıları memnun edecek, çözümler üreteceğiz.

TRT, VERGİSİNİ ÖDEYEN HERKESİN KANALI OLACAK: Türk milleti, kendi memleketinde, artık ikinci sınıf vatandaş olmayacak, hakkıyla yaşayacak. Konut satışlarının, daha hakkaniyetli bir çizgiye girmesini sağlayacağız. Yabancılara konut satışını, sınırlandıracağız. Medya özgür ve adil düzende, olması gerektiği gibi; “toplum yararına” çalışan, kurumlar haline gelecek. TRT, vergisini ödeyen herkesin kanalı olacak, her kesime hizmet verecek.

TÜRKİYE'Yİ DÜNYADAN KOPARAN TÜM ENGELLERİ KALDIRACAĞIZ: Dış politikada bir tutarsızlık, istikrarsızlık ve çözümsüzlük durumu, kronikleşmiş şekilde devam ediyor. İYİ Parti iktidarında; bu garip anlayışa, derhal son vereceğiz. Bizimle birlikte, rasyonel, planlı ve programlı, tutarlı ve istikrarlı bir dış politika anlayışı gelecek. Atatürk'ün koyduğu o büyük vizyona uygun şekilde, düşman değil, dost kazanan bir anlayışla adımlar atacak; Ve mevcut saat uygulaması da dâhil olmak üzere, Türkiye'yi dünyadan koparan tüm engelleri kaldıracağız. Dünya'nın saygın Türkiye'si, Türkiye'nin İYİ Parti'si olacağız. Sığınmacı sorununu çözmeye yönelik hamleleri de, gelir gelmez, süratle yapacağız.

BU ANLAYIŞSIZ ZİHNİYETTEN KURTARACAĞIZ: İnsani değerleri göz ardı etmeden, bu konuyu hassasiyetle ele alacağız. Sığınmacılar, vatanlarına kavuşurken, biz de, ekonomik ve sosyal anlamda, rahatlamış bir Türkiye olacağız. Elbette cennet doğamızı, tarih mirasımızı ve sessiz dostlarımızı da unutmayacağız. Türkiye'mizi, hayvanlara eziyet, tarihi mirasımızı rezil, ormanlarımızı da talan eden, bu anlayışsız zihniyetten kurtaracağız.

KURUTMADIK DERE BIRAKMADILAR: Bizim şarkıların birinde ne diyor: Yak, İşlet, Devret, Nereye Kadar? Devran Dönüyor, Buraya Kadar! Proje gerekliyse, elbette yapılır. Ama, sırf yandaşları zengin etmek için, ne orman bıraktılar, ne su bıraktılar. Karadeniz'de, HES diye diye, neredeyse, kurutmadık dere bırakmadılar. Maden diye diye, dağları, ormanları talan ettiler. Doğamız, bizim için kutsaldır. Şart olsun ki; ormanları yakarak, yıkarak yapılan oteller için gereği neyse yapacağız. Milletin, devletin, yetimin hakkını, kimselere yedirmeyeceğiz!

Kategori: Siyaset

24 Ekim 2021 17:41 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 162053

Cumhuriyet Halk Partisi temsilcileri ile turizm paydaşlarını ve akademisyenleri bir araya getiren Turizm Çalıştayı, turizmin başkenti Antalya’da gerçekleşti. Çok sayıda turizm temsilcisi ve akademisyenin dile getirdiği sorunları, görüşleri ve çözüm önerilerini rapor eden CHP heyeti, güçlü bir şekilde “İktidara geliyoruz” mesajı verdi...

Cumhuriyet Halk Partisi temsilcilerinin, turizm sektörü paydaşları ve akademisyenleriyle bir araya gelerek; sektördeki istihdam, sürdürülebilirlik, kalite ve hizmet gibi sorunları ele aldığı Turizm Çalıştayı, Antalya’nın ev sahipliğinde Akra Otel’de gerçekleşti.

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın koordinatörlüğünde gerçekleşen çalıştaya; CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, İl Başkanı Nuri Cengiz, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gökhan Zeybek, Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Antalya Milletvekilleri Aydın Özer, Cavit Arı ve Rafet Zeybek’in yanı sıra sektörün önde gelen profesyonelleri, akademisyenler ve işletmeciler katılım sağladı. Öncelik olarak istihdam sorunu üzerinde durulan turizm çalıştayında, karşılıklı görüş alışverişleriyle belirlenen sektöre dair tüm sorunlar, avantajlar, öngörülen ve mevcut şartlardaki durumlar detaylı bir şekilde rapor edildi.

İKTİDARA HAZIRLIK ÇALIŞTAYI...

Açılış konuşmacılarından biri olan Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, sektörün daha güvenilir ve sürdürülebilir olması açısından gerçekleşen bu gibi etkinliklerin, iktidara geldiklerinde sorunları en hızlı şekilde çözmelerini sağlayacağını ifade etti. Başkan Cengiz, “Ülkemizde turizmin istihdama etkisi yaklaşık 2 milyon kişi ile istihdamın %8 ini oluşturmaktadır ancak sektörün özellikle başkenti Antalya’da sezonluk çalışma ve sosyal güvenlik sistemindeki eksikler nedeniyle sektörde uzun süreli ve nitelikli çalışacak personel bulmakta güçlük çekiyoruz. İşte bu çalıştaylar Cumhuriyet Halk partisi iktidar olduğunda hem işveren hem de işçi açısında sektörün daha güvenilir ve çalışılabilir bir iş kolu olması için yapılan çalışmalardır” diye konuştu.

YÜKSEL TAŞKIN’DAN ÇARPICI BİLGİLER...

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye’yi; herkesin rahatlıkla konuşup tartışabileceği, bu sayede tüm sorunların daha kolay çözülebileceği bir ülke haline getireceklerini ifade eden CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, işsizlik ve istihdamla alakalı çarpıcı bilgilere de değindi. Taşkın, “Türkiye’de gerçek işsizlik oranı yüzde 22’dir. Genç işsizlik yüzde 23, iş gücüne katılım oranı ise yüzde 51. Bu demek oluyor ki; toplumun yarısı çalışmıyor. Türkiye’nin bunu sorgulaması, bunu tartışması lazım. Şu an tam 9 milyon kayıt dışı istihdam var. Bunun anlamı; ‘günü kurtarıyoruz, emekliliğimiz olmasa da olur’ diyen milyonlarca insan var demek. Büyük bir ekonomik krizin içindeyiz ve neredeyse tüm sektörlerdeki tüm paydaşlar borç bataklığında. Artık gizlenemez hale gelen ekonomik tabloyu en temel düzeyde ifade etmemiz gerekirse; İMF’nin ölçüm teknikleri esas alınarak yapılan hesaba göre Merkez Bankası’nın şu an net döviz rezervi eksi (-)37.3 Milyar Dolar. Toplamda ise 169 Milyar Dolar borca sahibiz. CHP olarak şimdiden iktidarda ne yapacağımızı planlıyor, buna uygun hareket ediyoruz. Bugün buradaki çalışmayı; tarım, medya, bilişim, sanayi, ticaret vb. sektörlerin birçoğunda gerçekleştirdik, daha da devam ediyoruz. Bu çalıştaylar en sonunda raporlanarak, çözümlemeleri ile birlikte genel merkezimizin seçim bildirgesinde yer alacak” şeklinde konuştu.

BAŞKAN BÖCEK, “TAM ZAMANINDA” DEDİ...

Türkiye’nin geleceği adına partisinin düzenlediği bu ve buna benzer çalışmalara ev sahipliği yapmaktan ötürü son derece gururlu olduğunu ifade eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Turizm sektörü; insana insanla hizmet veren ve insan işgücüyle elde edilen en önemli gelir kaynağıdır. Salgının ardından en hızlı geri dönüşü ve sirkülasyonu sağlayan destinasyon Antalya’mız oldu. Bu hızlı geri dönüşte bir kez daha gördük ki; turizmin en temel sorunu kalifiye eleman, yani istihdam sorunudur. Sektör mevsimsel kalifiye eleman sorunu yaşarken; salgın ne yazık ki uzun süren birikimleri de yok etti. Ülkemizin en önemli sorunlarından olan genç işsizlik en yüksek seviyelerdeyken böyle bir çalıştayın gerçekleşiyor olması zamanlama açısından çok yerindedir” diye konuştu.

TURİZM GELECEĞİ EN PARLAK SEKTÖR...

Açılış konuşmacılarından bir diğer isim Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, bakanlık tecrübelerini ve öngörülerini paylaştığı konuşmasında, “Turizmdeki tüm teknik sorunları çözsek bile; Türkiye demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, insan hakları temelli bir zeminde durmadığı sürece, yani mevcut iktidar sürdüğü takdirde istediğimiz seviyeye ulaşamayız. Ana muhalefet partisi ve iktidara en yakın parti olarak CHP’nin böylesi çalışmalarda bulunuyor olması ülkemizin geleceği adına umut vadediyor” ifadelerine yer verdi. Çalıştayın koordinatörü olarak son konuşmayı yapan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “11 ayrı sektörde istihdam çalışması yapıyoruz. Türkiye teknolojiyi ve sanayiyi ne yazık ki ıskaladı. Çok geç dahil olmuş olmamıza rağmen dünyayı yakalayabildiğimiz tek sektör ise turizm. Turizm şu anda dünyadaki birçok otoriteye göre geleceğin en parlak ve kalıcı sektörü. Aslında turizm bir barış sektörüdür. Turizm amaçlı seyahat edecek olan herkes; gittiği yerin demokrasisine, kültürel ve sosyal gelişmişliğine, sanatsal özgürlüğüne bakar. Bu nedenle mevcut iktidar var olduğu sürece geçmişi, bugünü ve geleceği her zaman parlak olan bu sektörden hak ettiğimizi, payımıza düşmesi gerekeni asla alamayız” ifadelerini kullandı. 

HABER: Ayten YILMAZ

Kategori: Siyaset

23 Ekim 2021 17:37 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 210410

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Osman Kavala'nın serbest bırakılması için açıklama yapan 10 büyükelçi için istenmeyen adam ilan edilmeleri talimatını vermesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Açıkça söylüyorum; bu hareketlerinin sebebi milli çıkarları korumak değil, mahvettiği ekonomiye suni gerekçeler yaratma çabasıdır. Dönüp bir bak halkın sofrasına!" dedi...

Eskişehir'de toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 yıldır tutuklu bulunan Osman Kavala'nın serbest bırakılması için açıklama yapan 10 büyükelçi için sert ifadeler kullanarak istenmeyen adam ilan edilmeleri talimatını verdiğini söyledi. ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın büyükelçilerine yönelik olarak Erdoğan, "Gerekli talimatı ben Dışişleri Bakanıma verdim. Bu 10 tane büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim. Bunlar Türkiye'yi tanıyacak, anlayacak, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NDAN KARARA TEPKİ...
Erdoğan'ın bu açıklamalarına yönelik olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak "Ülkeyi hızla uçuruma sürükleyen Şahıs, bu sefer de "10 büyükelçinin 'istenmeyen adam' ilan edilmesi emrini" vermiş. Açıkça söylüyorum; bu hareketlerinin sebebi milli çıkarları korumak değil, mahvettiği ekonomiye suni gerekçeler yaratma çabasıdır. Dönüp bir bak halkın sofrasına!" ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?
18 Ekim'de Osman Kavala'nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın imzaladığı ortak bir açıklama yayımlandı. Açıklama, ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Ankara'daki büyükelçiliklerinin sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı ve "Kavala'nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz" ifadeleri kullanıldı.

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bugün yaptığı açıklamasında şunları söyledi:

"Yatıyorlar kalkıyorlar Kavala da Kavala… Kavala dediğin Soros'un Türkiye şubesi… 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı'na geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya… Siz burayı ne zannediyorsunuz ya? Burası Türkiye… Türkiye… Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Burada talimat verme gibi bir yola giremezsiniz… Gerekli talimatı ben Dışişleri Bakanıma verdim. Bu 10 tane büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim. Bunlar Türkiye'yi tanıyacak, anlayacak, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler."