Kılıçdaroğlu, Erdoğan için böyle dedi: Dışarıda tam bir kuzu...
"Dışarıda tam bir kuzu, Biden'ı görünce gözleri gülüyor. En büyük derdi "Acaba ben onunla bir saat oturabilir miyim." "Acaba onunla bir fotoğraf çektirebilir miyim?" "Acaba onunla tokalaşa bilir miyim?" Şu geldikleri hale bak. Utanmaz mısınız böyle bir şeyden? Bu devletin itibarı yok mu? Bu devletin bir saygınlığı yok mu?"
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başta kötü giden ülke ekonomisi olmak üzere gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. “Hepimizin umudu Kılıçdaroğlu” sloganlarıyla kürsüye çıkan CHP lideri, ABD Başkanı Biden’la G-20 Zirvesi’nde görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi:
BIDEN’I GÖRÜNCE YÜZÜ GÜLÜYORDU...
– Havuz medyasının gitmeden ve döndükten sonraki manşetlerine bakın. Nasıl dönebiliyorsunuz ya. Nasıl bir bel var ya. Biden’la görüşüyor ve Türkiye’ye geliyor. Türkiye’ye gelince de çok farklı bir tablo ortaya çıkıyor. 180 derece karakter değişmiş. Biden’ı görünce yüzü gülüyordu. Türkiye’ye gelince çatık kaşlı, tehditler, gözaltılar, hapisler, yalanlar, iftiralar.
BU DEVLETİN SAYGINLIĞI YOK MU?
– Dışarıda tam bir kuzu, Biden’ı görünce gözleri gülüyor. Türkiye böyle bir tabloyla hiç karşılaştı mı? En büyük derdi “Acaba ben onunla bir saat oturabilir miyim.” “Acaba onunla bir fotoğraf çektirebilir miyim?” “Acaba onunla tokalaşa bilir miyim?” Şu geldikleri hale bak. Utanmaz mısınız böyle bir şeyden? Bu devletin itibarı yok mu? Bu devletin bir saygınlığı yok mu?”
MİLLET DERSİ SANA SANDIKTA VERECEK...
– Sen ne aslansın ne kaplansın! Sen olsa olsa kağıttan kaplansın! Nereye gidersen git, ne yaparsan yap, sandığı bu milletin önüne getireceksin ve millet dersi sana o sandıkta verecek! Görevini yapacak!
– ‘Ver papazı, al papazı’ diyordu. Ne oldu? Özel uçakla transfer yaptı. “Bu can bu tende kaldıkça alamazsın” diyordu. Demirtaş ve Kavala haksız yere içeride tutuluyor. Benim vicdanım kabul etmiyor. Bizim görevimiz adalettir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından diğer satır başları şöyle:
– Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yok. Beraber bu ülkede hep birlikte demokrasiyi getireceğiz. Tüm vatandaşlarımızın emin olmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.
– Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi olacaktır. Temel amacımız, hedefimiz, felsefemiz budur. Mustafa Kemal Atatürk fikri, vicdanı, irfanı hür gençler istemiştir. Tüm gençlere CHP iktidarında özgürlük vaat ediyorum. Onların hayalleri bizim hedefimiz olacak!
BU KABUL EDİLEBİLİR BİR TUTUM DEĞİL...
– Beni üzen; Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin anılmamasıdır. Bu kabul edilebilir bir tutum değildir. Diyanet İşleri’ni kuran Atatürk’ün, Diyanet İşleri tarafından en azından cuma hutbesinde anılması gerekirdi.
– Biz herkesin inancına saygılıyız. Cumhuriyetimizin 98. yılında en azından Diyanet İşleri Başkanlığı kendisini kuran Mustafa Kemal Atatürk’e hutbesinde yer verebilirdi. Bu eleştiri haklı bir tutumdur.
– Bazı TV ve gazetelerin muhabirleri Anıtkabir’e alınmadı. O kararı alanlara açık ve net bir şekilde söylüyorum: Anıtkabir’de bu ülkenin aslanı yatıyor, sizin gücünüz yetmez ona.
AYM KARARINI UYGULAYACAKSIN...
– 15 Temmuz'da hep beraber darbecilere karşı çıktık. Ama birileri 15 Temmuz'u Allah'ın lutfü kabul edip, milletin ensesinde boza pişirdiler. 125 bini aşkın kişinin KHK’larla görevleri sona erdirildi. Mahkeme kararıyla beraat edenlerin, hakkında takipsizlik kararı verilenlerin, AYM tarafından “suç yoktur” diyerek hakkında karar verilenlerin tamamını görevlerine iade edeceğiz.
– AYM kararlarını, mahkeme kararlarını uygulamama konusunda kimden talimat aldılarsa uygulamasınlar. Aksi durumda ‘senin devlet bürokrasisi içinde yerin yoktur’ deyip onu görevden alacağız. AYM kararını uygulayacaksın!
– Ahlakın temel kurallarından birisi yalan söylememek. Milletin sorunlarını çözeceğim diye geliyorsunuz. 128 milyar dolar buharlaşıyor ve siz çıkıp milletin önüne açık ve net yalan söylüyorsunuz? Bunun hesabını soracağız! Soru sorduk: 128 milyar doları hangi koşullarda, kime sattınız? Bu sorunun yanıtını vermediler. Bugün değilse yarın bu sorunun yanıtını alacağız mutlaka!
YALAN SÖYLÜYORSUNUZ...
– “2021 yılının yarısına kadar, faaliyetlerine devam etmeyen, işyerleri kapananların bu ülkenin insanlarının yararına kullanılmıştır” dedi. Bu kadar atılmaz! Ahlak diye bir şey var! 128 milyar dolar buharlaşıyor. Siz çıkıp milletin önüne yalan söylüyorsunuz!
– 5202 dolar hane başına para düşmesi lazım… 49 milyon 578 bin lira para ediyor. Nerede bu para? Manava, bakkala, sanayiciye soralım, herkese soralım: Size 5202 dolarlık size bir hizmet verildi mi? Faturalarınız karşılandı mı? Elektrik suyunuz ödendi mi?
– Her davranışları kendi sonlarını getiriyor. Milletin vicdanında derin yaralar açtılar. Ciddi sorunlarımız var ama temelinde adaletsizlik var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hepsini çözeceğiz!
YABANCIYA DEĞİL BU MEMLEKETE ÇALIŞACAĞIZ...
– AKP’ye ve MHP’ye oy veren bugün de kendini kararsız gören ya da oy vermeye devam edeceğim diyen vatandaşlara soruyorum; Erdoğan şahsım hükümeti bizim çiftçimize mi çalışıyor, yabancı çiftçilere mi çalışıyor? Elinizi vicdanınıza koyun!
– Sen bütün parayı dışarıya ödüyorsun. Çiftçiye, esnafa destek olmuyorsun. Ne olacak bu memleketin hali? Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Yabancıya değil bu memlekete çalışacağız.
– Bahçeli bugün Anadolu’ya birilerini göndereceğini söylemiş. Memnun olurum. Hiç değilse vatandaşla muhatap olurlar. MHP’lileri de görür vatandaşlar! Gir milletin arasına, fakirin fukaranın halini gör! Cumhur ittifakının ortağına da demek ki CHP yol açıyor!
– 98 yıllık bir Cumhuriyette 7 yıl arka arkaya milli gelirin düştüğü dönem Erdoğan’ın Şahsım Hükümeti dönemidir. II. Dünya Savaşı’nda, Marmara Depremi’nde böyle bir şey olmadı.
BİR VATANDAŞIMIZ FATURASINI ÖDEYEMEZSE BELEDİYEMİZ DEVREYE GİRECEK...
– Sana yol gösterdim, ‘Kara Kış Fonu’ kur dedim ama sen bildiğini okuyorsun. Oysa Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz hiçbir ayrım yapmadan vatandaşların yanında olacak. Kara Kış Fonu benzeri bir çalışmayı büyük ölçüde tamamladık. Bir vatandaşımız elektrik veya doğalgaz faturasını ödeyemezse belediyelerimiz devreye girecek. Gönül isterdi ki iktidar olup tüm yurttaşlarımıza bu yardımı yapalım.
BİR TON KÖMÜR ASGARİ ÜCRETİ GEÇTİ...
– Asgari ücret, açlık sınırının altında. Böyle bir rezalet görülmedi. Bir ton kömürün fiyatının asgari ücretin fiyatını geçtiyse, bu kışın kara kış olacağını Erdoğan’ın bilmesi lazım.