Zafer Partisi lideri Özdağ, tarihteki büyük göçlerin jeopolitik sonuçlar doğurduğuna işaret ederek “Ülkelerin parçalanmasına yol açtı” dedi...
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye'nin sığınmacı sorununu ve “Sessiz İstila” filminin ardından kopan tartışmaları SÖZCÜ'ye değerlendirdi. Özdağ'ın çarpıcı tespitleri şöyle:
■ Ülkemizde son 10 yılda dünyanın en büyük göçü yaşandı. 5 milyon 300 bin sığınmacı Suriye'den, 1 milyon 500 bin civarında sığınmacı da Afganistan, Irak, İran ve Pakistan'dan geldi. Afrika ülkelerinden gelenlerle sığınmacı sayısı 8 milyonu aşıyor. Ayrıca, Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde de 3 milyondan fazla insanı besliyor. Bunun Türkiye'ye maliyeti, bir ay öncesinin rakamıyla 100 milyar doları geçti.
■ Türkiye'deki sığınmacıların çok büyük bir bölümü İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Adana, Mersin, Hatay, Kilis, Gaziantep ve Şanlıurfa'da yerleşmiş durumda. Adeta Türkiye'yi ikiye ayıran bir hat üzerine yerleşmişler. Kilis'te sayısal üstünlük Suriyelilerde. Kısa süre sonra Hatay ve Kilis'in kaderini paylaşacaklar.
DAYANILMAZ HALE GELECEK...
■ Suriyelilerin doğum oranı Türk vatandaşlarının üç katı. Önümüzdeki yıllarda daha da artacağı anlaşılan küresel ısınma kaynaklı göçlerle yükümüz daha da ağırlaşacak ve hiç dayanılmaz hale gelecek.
■ Dünya tarihi boyunca bütün büyük göçler, jeopolitik sonuçlar doğurdu. Ülkelerin parçalanmasıyla sonuçlandı. Bugün Türkiye, hızla bu hatta kayıyor. Biz de Zafer Partisi olarak ülkemizin geleceğinin Suriye'ye, Afganistan'a, Irak'a benzememesi için Anadolu Kalesi adını verdiğimiz projemizle modern tarihin en büyük geriye göç çalışmasını organize etmiş durumdayız.
■ 2023 seçimleri bir referandum olacak ve ana konu ‘sığınmacılar kalacak mı, gidecek mi?' olacak. ‘Gönüllü gidecekler' diye Türk halkını kandıran partiler, ‘Gerekirse zorla hepsi gidecek' diyen Zafer Partisi. Türk halkı bu iki seçenek arasında seçimini yapacak.
EN KÖTÜ SENARYO DEĞİL...
■ Türkiye'nin geleceğinin nasıl şekilleneceğini gösterme açısından, ‘en kötüsü' olmayan bir seçenek Hande Karacasu tarafından filmleştirilmişti. Daha kötü senaryoları yaşayabiliriz.
■ Emniyet Genel Müdürlüğü ‘siber tarama' yaparken bu filmi gördüğünü ve Hande Karacasu'yu gözaltına aldığını açıkladı. Siber taramanın Anayasa'ya aykırı olduğuna ilişkin, Anayasa Mahkemesi'nin kararı var.
■ İçişleri Bakanlığı Yardımcısı İsmail Çataklı yaptığı açıklama ile halkı yanlış yönlendirdi. Sığınmacı sayısını açıklamak suç değildir. Ben sığınmacı sayılarını toplam rakam olarak açıklıyorum. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da 9 milyon Suriyeli beslediğimizi söylüyorlar. Bu arkadaş onlar hakkında da suç duyurusunda bulunsun o zaman.
KAYNAK: Sözcü