'Sabah Sisi' isimli fotoğrafı ile 2018 iPhone Fotoğraf Ödülleri Doğa kategorisinde birincilik ödülünün sahibi olan Mehmet Ömür, iPhone fotoğrafçılığına adım atma süreci ve cep telefonunu ile etkileyici kareler çekmenin püf noktalarını NTV.com.tr'ye anlattı.

1- 2000 SENESİNDEN BU YANA HOBİ OLARAK FOTOĞRAFÇILIĞA MERAK SARDINIZ. SİZİ İPHONE FOTOĞRAFÇILIĞINA ÇEKEN ŞEY NE OLDU?

Fotoğraf büyüleyici bir olay. Çok değişik nedenlerden daha ortaokulda iken fotoğraf çekmeye başlamıştım. 30 yıllık ağır bir mesleki yaşam beni fotoğraftan uzaklaştırmış olsa da 2000 yılında Dijital fotoğraf döneminin başlaması İle fotoğrafa geri döndüm Ve fotoğraf Tutku halini aldı. Daha önce filmli makinelerle çektiğim pahalı ve zahmetli fotoğraflar artık başka boyuta geçmişti. 15 yıl kadar DSLR makinelerin her türlüsünü kullandım. 2007 yılında iPhone çıktı ama kamerasının kompakt makinelerle boy ölçüşecek hale gelmesi için 5-6 yıl geçmesi gerekti. Bu arada yüzbinlerde dijital fotoğraf çekmiş ve fotoğrafçı gözümün biraz gelişmesine katkıda bulunmuştum. 2010 yılında işime 1 yıl ara verip Pariste tam gün fotoğrafçılık okuluna giderek diploma sahibi oldum. Uzunca bir süre sırt çantamda tüm lens serileri ve 2 full frame fotoğraf makinesinin 20 kg ağırlığı ile dağ bayır dolaştım. 3 yıl önce iPhone’un çok pratik olduğunu fark ettim. Oldukça da iyi sonuçlar da almaya başlamıştım.

Fotoğrafta duygu yakalanması gerektiğine inananlardanım. İyi fotoğrafın da duygunun da fotoğraf makinesinin yüksek rezolüsyonu, fiyatı, full frame olmasından çok fotoğrafçının gözüyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle 2 yıl önce tüm son model DSLR makinelerimi satıp sadece iPhone’umla fotoğraf macerama devam etme kararı aldım. Akıllı kameralar profesyonel olmayan, ve benim gibi daha çok olayın sanatsal yönüyle ilgilenen fotoğrafçıların teknik ayrıntılarla uğraşmaktan çok kendilerini “o an’a” ve kadraj yapmaya konsantre etmelerini sağlıyor. Teknikle ilgili çoğu ayrıntı sizin için düşünülmüş ve çözümlenmiş olarak geliyor.

2- SABAH SİSİ İSİMLİ FOTOĞRAFINIZ İLE 2018 İPHONE FOTOĞRAF ÖDÜLLERİ DOĞA KATEGORİSİNDE BİRİNCİLİK KAZANDINIZ. BİZE İPHONE İLE FOTOĞRAF ÇEKERKEN NELERE DİKKAT ETTİĞİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

iPhone ile fotoğraf çekerken daha çok “o an’ı” yakalamaya çalışırım. Çevremde duygu dolu sahneler ararım. Renklere, fotoğrafın temel özelliği ışığın özelliklerine dikkat ederim. Kompozisyona, ışık ve renk kontrastına, sokakta yürüyen kişinin nerede fotoğrafının çekilmesi gerektiğine karar vermeye çalışırım. ISO, f değerleri ve enstantane hızı İle zaten iPhone uğraşıp saniyenin çok küçük bir anında bunu bana mükemmel bir biçimde hazırladığı İçin bana daha çok fotoğrafın ruhunu yakalamak işi kalır. iPhone sokak Fotoğrafçılığında mükemmel iş çıkartır. Çünkü iPhone ile uzun lensleri insanların burunlarına doğru uzatarak rahatsız etmezsiniz. Ne zaman neyi çekeceğinizi planlamaya zamanınız kalır.

3- FOTOĞRAF ÇEKERKEN PROFESYONEL BİR EKİPMAN İLE Mİ İPHONE İLE Mİ DAHA ÇOK ZORLANIYORSUNUZ? SEÇME ŞANSINIZ OLSA HANGİSİNİ TERCİH EDERSİNİZ?

Profesyonel veya yarı profesyonel olarak adlandırdığımız kameralar ağır, pahalıdır. Onları moda ve reklam alanında çalışan gerçek profesyonel fotoğrafçıların kullanıyorlar. Ben seçimi iPhone’dan yana kullandım. Çünkü profesyonel fotoğrafçı değilim. Kendimi sanat fotoğrafları çekmeye çalışan ileri amatör olarak nitelendiriyorum. Keskinliği, kompozisyonu, renk dağılımı düzgün bir fotoğraf güzel bir fotoğraf olabilir ama güzel bir fotoğraf iyi bir fotoğraf anlamına gelmez. Güzel fotoğraf turistlerin satın aldığı kartpostallarda gördüğümüz bir manzara veya bir anıt fotoğrafıdır. Oysa iyi bir fotoğraf ilk görüşte aşık olduğum, duygu yüklü duvarıma asmak ve sıkça bakmak isteyeceğim bir fotoğraftır. Ben kendim de bu tarz fotoğrafların peşindeyim. Dünyada çekilen fotoğrafların büyük çoğunluğu da cep telefonlarıyla çekiliyor. Akıllı telefonlar fotoğrafı halka indirip demokratikleştirmiştir

Mehmet Ömür ödüllü fotoğrafının hikayesini şu sözler ile anlatıyor: "Ödül kazanan fotoğrafımı Rad Drew adlı Amerikalı iPhone fotoğrafçısının workshop’una katılmak üzere Toulouse yakınlarında Larnagol’de bulunduğum bir ilkbahar sabahı gündoğumudan biraz önce çektim. Kurs arkadaşlarımdan bir tanesi ile kırlarda yürürken sislerin ardında bir beyazlık fark ettim, yaklaştığımda bunun bir kuzu olduğunu anladım. Ortalık çok sakin ve huzur doluydu. Sanki cennetteydim. Bu küçük küçücük kuzu gözlerini dikkatle dikmiş diğer arkadaşlarını gözlüyordu. iPhone’a 6S’imle birkaç poz fotoğraf çektim. Kahvaltı için kursun yapıldığı çiftlik evine döndüğümde de Snapseed ve Provoke aplikasyonları ile bu fotoğrafları düzenledim."

Mehmet Ömür ödüllü fotoğrafının hikayesini şu sözler ile anlatıyor: "Ödül kazanan fotoğrafımı Rad Drew adlı Amerikalı iPhone fotoğrafçısının workshop’una katılmak üzere Toulouse yakınlarında Larnagol’de bulunduğum bir ilkbahar sabahı gündoğumudan biraz önce çektim. Kurs arkadaşlarımdan bir tanesi ile kırlarda yürürken sislerin ardında bir beyazlık fark ettim, yaklaştığımda bunun bir kuzu olduğunu anladım. Ortalık çok sakin ve huzur doluydu. Sanki cennetteydim. Bu küçük küçücük kuzu gözlerini dikkatle dikmiş diğer arkadaşlarını gözlüyordu. iPhone’a 6S’imle birkaç poz fotoğraf çektim. Kahvaltı için kursun yapıldığı çiftlik evine döndüğümde de Snapseed ve Provoke aplikasyonları ile bu fotoğrafları düzenledim."
4- AKILLI TELEFONU KAMERALARINI DAHA VERİMLİ KULLANMAMAK İSTEYENLER İÇİN VEREBİLECEĞİNİZ TÜYOLAR NELER?

Öncelikle kameralarının oldukça kolay olan kullanımını Ve bazı püf noktalarını öğrenmelerini öneririm. Ardından kısaca temel fotoğraf tekniklerine göz atmaları iyi olur. Belki bir workshopa katılmaları da uygun olabilir. Daha sonra da bol bol ustaların fotoğraflarına bakmaları ve bol bol fotoğraf çekmeleri gerekir. Bunları yaparlarsa fotoğrafa tutku ile bağlanmaları kaçınılmaz olabilir

Mayıs ayı içinde iPhone kullanıcıları İçin Remzi kitabevinden “Çek, Düzenle, Paylaş; iPhone Fotoğrafçılığı “ adlı bir kitabım çıktı. Bu kitabın da iPhone’larını daha verimli kullanmak isteyenlere yararlı olacağını düşünüyorum.

5- ARTIK HEPİMİZİN CEBİNDE GİRİŞ SEVİYESİNDEKİ CİHAZLARA RAKİP OLABİLECEK TELEFONLAR VAR, ÇEKTİĞİMİZ KARELERİ DİJİTAL DÜNYADA ANINDA MİLYONLARCA KİŞİ İLE BULUŞTURABİLİYORUZ. PEKİ EKSİK OLAN ŞEY NE? BU HIZ İŞİN RUHUNU ÖLDÜRÜYOR MU? YOKSA YEPYENİ BİR ŞEY Mİ ORTAYA ÇIKARIYOR?

Bence kesinlikle eksik bir şey yok. Fotoğraf bulunduğu 19. Yüzyıl ortalarından beri sürekli değişik sanat akımlarının ve teknik gelişmelerin yaşandığı bir alan oldu. Hiç bir zaman ruhu ölmedi. Dijital fotoğrafçılık ortaya çıktığında da benzer bir polemik yaşandı. Dijital çıktı mertlik öldü denildi. Oysa filmli makinelerle fotoğraf çekenler tekniğin önünde duramadı ve dijital fotoğraf dünyasına girmek durumunda kaldılar. Değişmeyen tek şey değişimdir.

Akıllı telefonlar zamanla daha da gelişecek ve yeni akımlara yol açacaklar. iPhone Fotoğrafçılığı bugün süratle yayılan ve “Mobil Sanat” denilen sanat akımının kapılarını aralıyor. iPhone ve iPad'lerimize çektiğimiz fotoğrafları aplikasyonlar aracılığı İle dönüştürerek sanat eseri yaratabiliyoruz. Kolaj, desen, yağlı veya suluboya, Abstre eserler ortaya çıkartabiliyoruz. Bu konu ile ilgili Facebook da gruplar sürekli eserler üretiyor ve paylaşıyorlar. Biz de Türk Mobil sanatçıları (TUMOBART) olarak değişik aralıklarla kurslar düzenliyoruz. Bu yeni alanın yaygınlaşmasına katkı sağlıyoruz.