head

2183026 810x458 75f08
Perşembe, 21 Kasım 2024
Cumartesi, 06 Nisan 2019 14:33

KIBRIS’I KAYBEDEN TÜRKİYE VAR OLAMAZ !..

Yazan
Ögeyi Oylayın
(0 oy)
1974 yılı temmuz ayının 20sine kadar Kıbrıs Adası’nda olup biten her şey Türklerin aleyhinde idi. Ada da 650 Türk askerine karşılık 950 Yunan askeri ve 20 bin Rum Muhafız Birliği vardı. 1960 yıllından itibaren Türkiye’den küçük rütbeli subaylar bahçıvan, bankacı kılığında Kıbrıs’a giderek hem istihbarat yaptılar hem de bölgenin haritalarını (çıkartmada kullanmak üzere) çıkardılar.


Rumlar Türkleri yok etmek için planlama yapmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olası bir çıkartma için eksiklerini tamamlıyordu. “Kendi gemini kendin yap” kampanyası başlatılarak çıkartma gemileri inşa ediliyordu. Hava indirme birlikleri için paraşüt tedarik edilmiş ve çıkartmada kullanılacak uçak ve denizaltıların bir bölümü satın alınmış bir bölümü ise Türkiye’deki tesislerde yapılmıştı.
Diplomasi kurallarına göre hareket eden Ecevit ABD den de izin alarak “Barış Harekâtı “adını verdiğimiz çıkartmayı 20 Temmuz 1970 sabahı başlattı.
Kıbrıs Türklerinin lideri Rauf Denktaş’a Kıbrıs’a bir çıkartma olacağının haber verildi. Çıkartmayı beklemeye başlayan Denktaş için zaman geçmek bilmez. 20 Temmuz 1974 saat 05.00 suları ve Türk askeri ortada değildir. Kıbrıslı Türkler endişelenir ya Türkler adaya gelmekten yine vazgeçtiyse? Neyse ki gerçek sonra anlaşılacak çıkarma için belirlenen saat 05.00 Türkiye saatine göredir. Türkiye ile Kıbrıs arasındaki bir saatlik zaman farkı unutulmuştur.
20 Temmuz sabahı saat 06.00 da çıkartma harekâtı başladı. Askerimizin bir bölümü gemilerle Girne’ye gönderildi. Bu, Rumlar için bir aldatmacaydı. Hava birliklerimiz paraşütlerle planlanan yerlere indirildi. Adaya çıkan birliklerle birlikte cephane sevkiyatının yapılması unutulduğu için Adadaki birlikler zor zamanlar geçirdi. Türk çıkartmasının olduğu o gün Yunan uçakları Kıbrıs üzerinde karşı saldırıya geçse idi binlerce askerimiz şehit olacaktı. İlk geceden itibaren Türk askerleri ilerlemeye başladı. Adada kimi yerlerde Türk askeri ile Rumlar arasında şiddetli çarpışmalar oldu. Adada sıcak çarpışmalar olurken Ecevit’in bir emri ile harekât durduruldu (harekât başladıktan iki gün sonra).
Adada yer yer çarpışmalar olurken hava kuvvetlerine ait Türk uçakları aşağıda düşman gemileri var diye istihbarat geçti. Türk hava kuvvetleriyle Türk Deniz kuvvetleri arasındaki koordinasyon bozukluğu nedeniyle hava kuvvetleri emir verdi ve uçaklar havalandı ve Türk Hava Kuvvetlerine ait uçaklardan atılan bombalar Türk Deniz Kuvvetleri gemileri üzerine indi. Türk Deniz Kuvvetlerine ait Kocatepe vuruldu, Adatepe ve Fevzi Çakmak gemileri yaralandı
Türk Hava kuvvetlerinde görevli subaylar mutlu bir şekilde Adana’ya hava üssüne inince gerçeği öğrendiler. Kendi Deniz kuvvetlerini vurmuşlardı. Pilotlarımız Kocatepe Gemisi’ni Akdeniz’in mavi sularına gömmüş, Adatepe ve Fevzi Çakmak gemilerini ise yaralamıştı. Tam 54 bahriyeli şehit edildi. Geri kalan askerleri ise İsrail Devleti’ne ait balıkçılar kurtardı.
20 Temmuz da yapılan çıkartma harekâtında Türk Devleti’nin kaybı kazalar da dahil 540 kişiydi. Birinci harekât iki gün sonra durdurulunca Rumların saldırılarının, toplu katliamların, devam ettiği görüldü ve bu nedenle İkinci harekâta karar verildi.”Ayşe Tatile Çıksın” parolasıyla bilinen ikinci harekât başladı. İkinci harekâta ABD taraftar değildir, hatta harekâtı engellemeye çalıştı. Yapılan ikinci harekât ile Türkler toplu katliamdan kurtuldu. KKTC’nin temelleri atıldı.
İkinci harekâta sıcak bakmayan ABD, Türkiye’ye ağır bir ekonomik ambargo uyguladı. Dilimize pelesenk ettiğimiz “70 cente muhtaç olduk” sözü o günlerin Türkiye’sinin ABD ambargosu ile karşı karşıya kaldığı durumu özetler. ABD Türkiye’ye ağır ekonomik yaptırımlar uygulamakla kalmaz aynı zamanda Türkiye’deki grupları manipüle edilerek 1980 darbesinin alt yapısını hazırlar.
“Kıbrıs sorunu” AB ve ABD istemediği sürece çözülemez. Türk askerinin Kıbrıs’ta kalması sadece Kıbrıs Türkleri için değil Türkiye’nin ulusal güvenlik sorunudur. Kıbrıs giderse Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kara devleti olur. Coğrafya geleceğimizi şekillendirir. Coğrafyamızı tanıyalım. Op. Dr. Ali DULUM
Not.Erol MÜTERCİMLER, Satılık Ada KIBRIS, kitabından yararlanılmıştır.

Okunma 10844 kez
Ali Dulum

DAĞARCIK

Gazeteler