Mahyaların kurulma tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Osmanlı Devleti'nin XVII. yüzyılına kadar gider. Kimi kaynaklara göre başlangıcı Kanuni Sultan Süleymanın oğlu II. Selim’e dayanır. Ramazan ayı boyunca camilerin dışarıdan aydınlatılması oldukça ilgi görmüştür.
Osmanlı hanedanı üyeleri tarfından yaptırılan camilerin (selâtin cami) sayısı arttıkça minarelere kurulan mahyalarda yaygınlaşmıştır.
Osmanlı Devleti'nde minareler arasına kurulan mahyalara yazı yazılması uygulaması XIX. yüzyılda gerçekleşen bir durumdur. Mahyaların yazıya dönüşmesiyle mahyaların farklı yönleri de ortaya çıkmıştır.
Osmanlı Devleti'nde var olan bu mahya kurma alışkanlığı Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir.1928 yılında Cumhuriyet dönemi minarelerinde kurulan mahyalarda yer alan yazılarda topuma sosyal mesajlar verilmiştir. Mahyalarda yer alan yazılardan bazıları şunlardır:
Hikmetin Esaası Allahtan Korkmaktır
Müslümanlık İnsanlık Dinidir
Allah Çalışıp Kazananları Sever
Birlik Kuvvettir, Ayrılık Zaaftır
Türk Yılmaz
Türklerin İstikbali Tayyareciliktedir...
1932 yılında İstanbul'da Selâtin camilerine mahyalar kurulmuştur. Mahyalardaki yazıların içeriğinde topluma sosyal mesajlar verildiği görülür.
Yerli Malı Al
İsraf Haramdır
Hilali Ahmeri Unutma
Yetimlere Bak
Kimsesizleri Düşün
Şehitlere Fatiha...
1949 yılı mahya yazılarından örnekler:
Camiler Yurdun Tapularıdır
Tanrı Elçisi Muhammed
22 yaşıda Devir Açan Türk: Fatih
Hayır Yap Hayırla Anıl
Ha Tanrısız Gönül Ha Camisiz Vatan
Camiler Bize Emanettir
El Birliği Gönül Birliği...
Sadece estetik bir tasarım olmayan mahyalarn topluma mesaj verme özellikleri de vardı. Ramazan Ayının da biz müsmanlar için anlamı pek büyüktür. Allahın dediği yoldan çıkmadıkça; Mustafa Kemal'in Bandırma Vapuru ile Samsun'a giderken İngilizler tarafından takip edildiğinde söylediği gibi "İnnallahe meana"(Allah bizimledir).
BİLGİ GÜÇTÜR.
Op. Dr.Ali DULUM
Not.Sinan MEYDAN..Atatürk ile Allah Arasında, İstanbul, 2016 kitabından yararlanıldı