Araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın; Türk halkının sosyal olarak boş vaktini değerlendirmek açısından hiçbir şey yapmadığını belirterek, “Sinemaya, konsere, tiyatroya gitme oranları yok denecek kadar düşük. Yılda hiç kitap okumuyorum diyenlerin oranları çok yüksek. Hiç sinemaya gitmem diyenler de öyle. Türk toplumu maça, futbol izlemeye gider diye bir algı var, o da doğru çıkmıyor. Buralarda bile çok düşük oranlar var. İnsanların iş ve ev dışında hemen hiçbir sosyal faaliyete vakit ayırmadıkları anlaşılıyor. Ülkenin sosyal yaşamı açısından üzüntü verici bir sonuç diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Araştırma sonuçlarına göre insanımızın yüzde 53’ü kitap okumuyor. Ayda bir, iki üç haftada bir” diyenler de hesaba katıldığında Türkiye’nin yüzde 75’inin KİTAPLA ilgisi yok
Türk halkının yüzde 70’i tiyatroya gitmiyor. Yılda bir iki kez giderim” diyenler de bu istatistiğe eklendiğinde milletimizin yüzde 80’inin TİYATROYA gitmediği ortaya çıkıyor.
Sinemaya hiç gitmeyenler yüzde 40. “Yılda 1-2 kere sinemaya giderim” diyenler de bu sayıya ilave edilince SİNEMA ile neredeyse hiç ilgilenmeyenlerin oranı yüzde 65.
Tablo bize toplumun büyük bir kesiminin kültürel faaliyetlere ihtiyaç duymadığını ya da ekonomik nedenlerden dolayı sosyal ve kültürel etkinlikleri yapamadığını gösteriyor. İstatistiklerdeki sayısal verilere göre insanlarımız evlerinde oturup, evdeki eğlence kaynağı olan televizyona yöneliyorlar
Eve kapanan insanın tek beslendiği yer Amerikalıların “aptal kutusu” dedikleri TELEVİZYONlar. Televizyon insanımızın büyük kesiminin tek eğlencesi.
Televizyon karşısında zaman geçiren, eve kapanan insanlar düşünmeyen, sorgulamayan, ekranda gördüklerinin doğru olduğuna inanan itaatkâr bireyler olurlar. Böyle bireylerden oluşan toplum üretemez, geleceği planlayamaz.
İçinde, kültürün, sanatın, mimarinin, müziğin olmadığı bir medeniyet olabilir mi?
Kültür yoksa o ülke insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, havyan haklarında aşama kaydedebilir mi?
Tiyatro, sinema ve kitaba ilginin olmadığı toplumda demokrasi(bilinci) gelişir mi?
Kitap okumayan toplum bilgi üretir mi, güçlü olur mu?
Kendimize kültürel ve sosyal yatırım yapmıyorsak o ülkede dayanışma olur mu? Ben değil de BİZ kavramı önem kazanır mı?
Her şeyin dijitalleştiği ve bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bir Dünya da okumuyor ve kültürel faaliyetlerde yer almıyorsak güzel ülkem, TÜRKİYEM yaşanacak yer olmayacak. Medeniyetin parçası olamamakta bir sosyal terördür.
GÜZEL ve GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN OKUYALIM, ÜRETELİM. Op. Dr. Ali DULUM