head

2183026 810x458 75f08
Salı, 26 Kasım 2024
Cumartesi, 06 Nisan 2019 14:29

ŞİDDET İLE TOPLUM KONTROL ALTINDA MI TUTULUYOR?

Yazan
Ögeyi Oylayın
(0 oy)
İnsanoğlunun var oluşundan beri şiddet hep oldu ve olmaya da devam edecek. Tarihsel gelişim içinde insanların şiddetten uzaklaşması hatta şiddeti bırakması gerekirken tam tersi şiddetin dozu gün geçtikçe daha çok artmakta.

 

Yaşadığımız dünyada insanlar arası şiddetin her türlüsü gündeme gelmekte. Sözel şiddet, psikolojik şiddet, manevi şiddet, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet, hak mahrumiyetine dayalı şiddet… İnsanın bulunduğu her yerde şiddetin varlığından söz edilebilir.

Şiddet evrenseldir ve toplumsal bir hastalıktır. Yazılı ve görsel basın hep şiddet ile iç içe. Sevgilisine, eşine, çocuğuna şiddet uygulayanlar. Trafiğin aktığı yerler ve spor karşılaşma yerleri hep şiddet alanları. Şiddet sadece darp edilerek yapılmaz. Gerek çalışma yerleri gerekse evlerde psikolojik şiddet ile karşı karşıyayız. Konuşmanın zor geldiği, sözcüklerin tükendiği durumlarda fiziksel güç ile çözüm aranıyor.

Güçlünün güçsüzü ezdiği bir devirdeyiz. İstatistiklere göre ülkemizde daha çok erkeğin kadına, yetişkinin çocuğa şiddeti söz konusu. Elinde gücü bulunduran kişi bir başkasına şiddet uyguluyor.

Son yıllarda kadınlara daha fazla haklar veriliyormuş gibi olsa da kapitalist düzen kadını daha da metalaştırdı. Toplumdaki muhafazakârlaşma kadını birey olmaktan çıkardı. Yaşananlara baktığımız zaman kadına, insana bakışımız değişti. Kadın birey olarak görülmedikçe, toplu tecavüzler ve ev içi şiddet bunun göstergesi olarak kayıtlarda yer alacak.

Banu AVAR gibi gazeteciler, Ramazan KURTOĞLU gibi akademisyenler yabancı devletlerin sitelerinin toplumu birbirine düşürmek için ülkemizde çalışma yaparak sürekli “KARGAŞA” yaratmaya çalıştıklarını belirtiyorlar.
”Sürekli KARGAŞA” ya da “Devamlı KAOS” ile tüm ülke insanları meşgul edilerek, toplumdaki şiddet her alana; sağlık, eğitim, hukuk… yaygınlaştırılarak bireylerin düşünmesi engellenmek isteniyor. Toplumdaki sürekli kaos ile insanların beynindeki algılarını kontrol altına almak için çaba sarf ediliyor. Böylece o ülke insanları algı operasyonlarına açık, MANİPÜLATİF bir duruma getiriliyor. Böyle bir ülkede de basın yayın organları ile nasıl bir operasyon planlanıyorsa hayata geçiriliyor. Arap Baharı gibi.

Basın yayın organları neyi gözümüze sokmak istiyorsa onu ön plana çıkarıyor. Sayfa sayfa şiddet haberleri veren basın neden diplomalı işsizlerden bahsetmez? Neden Eğitim, sağlık sorunlarını görmezden gelir? Neden Hukuk kurallarının hayata geçmesi, OHALin kaldırılması için kamuoyu oluşturmaz?
Hayatın içinde şiddet var. Bu bir gerçek. Ya dozunu artırarak bizi kontrolden çıkarmak isteyenler! SÜREKLİ KAOS ile üretmemizi, düşünmemizi engelleyenler!
Beyin ve duygu sağlığımızı korumak için Kitap okuyalım. Sivil Toplum Kuruluşlarında görevler üstlenelim. ALANYAmızı TEMİZ tutalım. Op. Dr. Ali DULUM

Okunma 11227 kez
Ali Dulum

DAĞARCIK

Gazeteler