head

2183026 810x458 75f08
Pazar, 17 Kasım 2024
Cumartesi, 06 Nisan 2019 14:32

Dünyanın büyük güçleri Doğu Akdeniz’de

Yazan
Ögeyi Oylayın
(0 oy)
Yıllardır Türkiye’nin en önemli konusu KIBRIS oldu. AB müzakereleri, ABD görüşmelerinde hep KIBRIS başrolü oynadı. İngiltere, Rusya, AB, ABD, Çin KIBRIS ile ilgileniyor ve silahlı güçleri ile Doğu Akdeniz’deler.Kıbrıs Adası, II.

Abdülhamit döneminde Rusların Yeşilköy’e kadar gelmeleri üzerine arabuluculuk yapmaları karşılığında İngiltere’ye verildi. İngiltere, Doğu Akdeniz ticaret yolunu kontrol etmek için Kıbrıs’a geldi.2018 İngiltere hala Kıbrıs’ta. Kıbrıs’ın çevresi doğalgaz ve petrol kaynakları bakımından oldukça zengin. Dolayısı ile İngiltere artık bu coğrafyadan hiç ayrılmayacak.
Kıbrıs’ta ilk olaylar 1931 yılında başladı. Adadaki Rumlar İngiliz egemenliğine karşı baş kaldırdılar ve adada çatışmalar başladı. Sokak çatışmaları ile Rumlar, İngilizleri Adadan çekilmeye zorluyorlardı. Ana hedef Adayı Yunanistan’a ilhak etmekti yani ENOSİS idi. Adada Rumların İngilizlere karsı saldırganlığı II. Dünya Savası sonuna kadar devam etti.1950 li yıllara gelince Rumlar adadaki Türkleri de taciz etmeye başladılar. Adadaki Türklere yapılanlara Türkiye Cumhuriyeti Devleti yöneticileri kulaklarını tıkamış “Türkiye’nin Kıbrıs diye bir sorunu yoktur” ifadesini kullanıyorlardı. Oysaki ada da Rumlar kendileri dışında hiç kimseyi istemiyor İngilizlerle çatışıyor, İngilizleri öldürüyor ve Türklere karşı düşmanca tavırlarda bulunuyorlardı. Başpiskopos Makarios ile Grivas’ın kurduğu EOKA yeraltı örgütü ile terör olayları artmıştı. İngiliz askerleri, polisler, İngiliz taraftarı olan Rumlar, Türkler, İngiliz turistler terörden kaçamadı.
1950’lerde adada yaşayan Türklere yapılanları Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri görmezden geldi.1960lara geldiğimizde Adadaki şiddet bütünüyle Türklere yönelmişti. EOKA karşısında Türk halkının kendini savunması mümkün olmamıştı. Yaşam Kıbrıs’taki Türkler için dayanılmaz şekilde zorlaşmıştı. Türk Devleti Kıbrıs’taki şiddet olaylarına kayıtsız kalınca Adada Türkler çeşitli kuruluşlar kurarak mücadele etmeye başlamışlardı. Ama organize dağîlerdi ve en önemlisi silahları yoktu. Yerel direniş örgütleri ile Kıbrıslı Türkler Adada var olmaya çalışıyorlardı. Türk Mukavemet Teşkilatı (T.M.T.) kuruldu. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş mücadeleleriyle ön plana çıkan isimlerdi.
1960’larda artık Türkiye Kıbrıs sorunu ile ilgilenmeye başladı ve Zürih’te İngiltere, Yunanistan ve Türkiye arasında üçlü garantörlük antlaşması imzalandı(Biz bu antlaşmaya dayanarak 1974 Kıbrıs çıkartmasını yaptık). Makarios, Kıbrıs’ın lideri oldu ve Adada Rum ve Türk alayları bulundurulması kararlaştırıldı.
Bu uzlaşma Rumların Türklere yönelik şiddetini azaltmadı Türklerin köyleri basıldı, evleri yakılmaya devam etti. Adanın farklı yerlerine dağılmış Türkler kuzeye yönelmeye bir araya toplanmaya başladılar. Kıbrıs’tan her gün farklı bir şiddet görüntüsü geliyordu. Kıbrıs, Türkler için yaşanacak yer olmaktan çıkmıştı. Türkiye Devleti’nin eli kolu bağlı idi. Kıbrıs’a gönderilecek askerleri taşıyacak gemi, askeri hava harekâtında kullanacak paraşütümüz bile yoktu. Türkiye imkânsızlıklar içinde adadaki olayları seyrediyordu. (devam edecek)
Op. Dr. Ali DULUM

Okunma 11059 kez
Ali Dulum

DAĞARCIK

Gazeteler