Endemik(ülkemize özel) bitki çeşitliği bütün Avrupa’nın bitki çeşitliliğinden daha fazla olan Türkiye’de yerli tohum yasaklandı. Türk Milleti, KÜRESEL ŞİRKETLERİN kısır tohumlarına mecbur edildi.
Türk Milletini gırtlağından yakalamanın adı, ‘tohum yasası’ oldu.
AB-D ve küresel tohum şirketlerinin talep ve baskısıyla kabul edilen bu yasa, Türk Tarımını bitirmek, yok etmek demekti. Türkiye’yi işgal etmenin önemli bir ayağıydı.
Kısır tohumlar için küresel şirketlere milyarlarca dolar para ödüyoruz. İşin tuhafı, bu tohumların ekildiği topraklarda artık yerli tohum ya çıkmıyor, ya ürün vermiyor. Bu durum da insanın aklına GDO’yu getiriyor.
Her yıl bu tohumlar alındığında, o yıl çıkacak hastalıkların ilacı da gümrüklere geliyor. Bu demektir ki, hastalık tohumların içinde gönderiliyor.
Türkiye’de toprak kimyasal kullana kullana bitmiş durumda. Topraklarımız ölü toprak. Kimyasal atmadan ürün alınamıyor.
ABD Irak’ı işgal ettiğinde ilk işi, Saddam’ın kurduğu tohum bankasını ele geçirmek oldu. Sonra 81 nolu kararı çıkarttırdı. Irak’ın tarımı çokuluslu tohum çetesi(mafyası)nin eline geçti.
Ya Türkiye? Türkiye Irak’ın işgal altında çıkardığı yasanın tohumculukla ilgili maddelerinin tamamına yakınını 31 Ekim 2006 tarihinde mecliste kabul etti.
Böyle bir yasanın kabul edilişi bir güvenlik sorunudur. Küresel çetelerinin Türk tarımını, dolayısıyla Türk topraklarını işgal etmesini yasayla kabul etmek demektir.
AKP’nin küresel şirketlerin isteklerine terk ettiği tarımımız komada, can çekişiyor. Ülkemizde 30 milyon dekar tarım arazisi terk edilmiş durumdadır. Yani, Belçika büyüklüğünde bir alan kısırlığa terk edilmiş durumdadır.…
Gelecekte ülkemize ambargo konduğunu düşünün. Bu durumda açız demektir.
2002 yılından önce kendi kendini besleyen 7 ülkeden biriydik. Şimdi başka ülkelerin çiftçileri lehine, kendi çiftçilerimiz aleyhine uygulanan tarım politikaları nedeniyle;
Dört mevsimi olan bu bereketli toprakları üretemez duruma getirdik. Ve hala utanmıyoruz.
Bir ülkenin topluca intihar etmesi galiba böyle oluyor…
Zahide UÇAR 08. 06. 2019-Alanya)
NOT: Bu yazıdan sonra, topraklarımızı nasıl tedavi edebiliriz? Bu konuyu işleyeceğim.