head

2183026 810x458 75f08
Pazar, 22 Aralık 2024
Cumartesi, 08 Şubat 2020 17:17

Bizim Halden anlamaz odalarımız

Yazan
Ögeyi Oylayın
(3 oy)
Antalya'nın 1986 turizm yasası kabul edilmesinden önceki halini, Toroslar da ve eteklerindeki yaşam koşullarını unutup sonradan sosyetikleşmiş meslek odalarının bazı yöneticilerine birkaç hatırlatma yapmalıyım. Dışarıdan gelip yerleşerek odalara kaydolmuş kişilere fazla kabahat bulamayız belki ama, onlarda jakuzili dairelerinden çıkıp kentimizde ve kırsalda ne gibi sorunlar olduğunu araştırmadıklarından kusurlu sayılabilir.

Geçmişten bu yana odalarımızın bazılarının politize olduğunu izledik. Bazen, sevmedikleri siyasi partilerin belediyelerinde alınan kararları önlemek için adeta yarışırlar. Bazen de belediye yetkililerince siyaseten yakın görülmeyen mimarların, plancıların işleri ötelenir. Yılların gazetecisi olarak, birçok iş adamından ve emekli kurum yetkililerinden, pilancıların, mimar ve müteahhitlerin siyasi ve de ticari ilişkileri ile ilgili çok şey duydum.

Uzun zamandır, odalarımız arasında kamuoyunda en fazla tepki alan oda, Şehir Plancıları Odası galiba.

Şehir Plancıları Odası, belediyelerin kamu yararı gözeterek ve vatandaşların sorunlarına çözüm bulmak için yaptıkları çalışmalara, imar planlarına müdahale etmeyi alışkanlık edinmiş. Adeta belediyelere sözünü dinletir hale gelmiş. Birçok örnek arasında gündemde olan Kır cami planlarını örnek gösterebilirim. Ne için zora koşarlar, yıllardır kentin imkanlarından faydalanmak isteyen semt sakinlerine ne gibi hasımlıkları vardır bilinmez.

Belediyeler ile odaların arasında, uzun zamandır izlediğimiz rekabeti ve sürtüşmeleri incelediğimiz zaman, birçok detaya ulaşıyoruz. Bilindiği üzere, birçok oda mensupları ve yönetimleri, piyasada iş yapar ve hizmet karşılığı ücret alır. Bence, çekişmelerin bir kısmı da bu durumdan ötürüdür. Oda mensupları arasındaki ticari rekabetin yanı sıra kimin kiminle ve de hangi yetkililerle iş tuttuğu, çıplak gözle görülmese de ufak tefek kamuoyu araştırmasıyla ve yapılan işlerin en fazla hangi şirketlerle olduğuna bakılırsa, kanaat hasıl oluyor.

Bazen açtıkları dava ile ve ileri sürdükleri gerekçelerle, kendilerini adeta hakim savcı yerine koyduklarını düşünüyorum. Hakim ve savcılarımız bile hüküm verirken, vicdanlarının sesini dinlerler. Bu odanın yönetimi, kamu yararını, vatandaşların çözüm bekleyen sorunlarını neden göz önünde tutmaz?. Kentin yıllardır çözüm bekleyen bölgelerine ve kırsal kesimdeki insanların önüne neden set çekerler anlamak mümkün değil. Yasaların verdiği yetkileri kullanmakla iyi bir iş yaptıklarını sanırlar belki ama, her yasa uygulanıyorsa, arabamızda yalnızken sigara da içemeyiz. Ayrıca bu odamızın Devletin yetkili kurumları olan Çevre Şehircilik il müdürlüğü ve Gıda Tarım Hayvancılık ve Orman Müdürlüğü gibi kurumlarımızdan daha fazla yetkileri mi vardır?.

Bence, bu odalarımız davalar açacağına, gelişmekte olan Antalya'mızın işlerinin kolaylaşması yönünde tutum sergilemeli. Devlete yasal düzenlemeler yapılması için önerilerde bulunmalı. En azından, kentlilerce seçilmiş belediyelerin hizmetlerine yardımcı olmalı.

Asıl önemli olan ise, oda yönetimlerine seçilecek kişiler, ticaretten uzak, akademisyenlerden olmalı, kent yaşamını ve kırsal yaşamı iyi bilen uzmanlardan olmalı.

Pazar günü yapılacak Şehir Plancıları Odası seçimlerinde, gazeteci olarak hafızamızda ve arşivimizde bulunan şaibelilerin oy almayacağını umar, hayırlı seçimler dilerim.

Okunma 10534 kez Son Düzenlenme Cumartesi, 08 Şubat 2020 17:53
Cengiz SAVAŞERİ

SİVRİ KLAVYE

Gazeteler