Akif, Ankara’ya gider gitmez ilk Cuma günü Hacı Bayram Camii’nde verdiği vaazda halkı milli harekete katılmaya çağırmıştı. İşgalci düşmana karşı direnmenin dinsel bir görev, yani CİHAT olduğunu ve buna katılmanın farz olduğunu anlatmıştı. Akif, Bursa Yunanlılar tarafından işgal edilince, işgale duyduğu öfkenin, tepkinin ve üzüntünün izlerini “BÜLBÜL” adlı şiirinde dile getirmişti.
TBMM’ne karşı isyanlara karsı cephe almıştı. Konya isyanı başlayınca Konya’ya gidip vatanın bölünme, parçalanma ve milletin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu o günlerde Ankara Hükümeti’nin yanında yer alarak isyan ateşinin yayılmasını engellenmeye çalışılmıştı. Akif, 5 Kasım 1920’de Kastamonu NASRULLAH Camii’ nde meşhur vaazını vermiştir. Vaazına, Al-i İmran, Tevbe, Bakara ve Maide surelerinden ayetler okuyarak başlamıştı. Sevr Antlaşması’nın Müslüman Türklere kurulmuş bir tuzak olduğunu dile getirmişti. Emperyalizmin Anadolu’yu bölüp parçalamak istediğini dile getirerek Sevr Antlaşması’nı kabul eden İstanbul Hükümeti’ni eleştirmişti.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşının manevi cephesini güçlendirirken pek çok din adamından yararlanmıştır. Akif Burdur mebusu olmasına rağmen neredeyse TBMM’nde hiç konuşmamış hem şiir hem yazılarıyla Kurtuluş Savaşı’nın manevi lideri olmuştur. İstiklal Savaşı’nı yapanlara din ve ayet üzerinden saldırılar başlayınca en kuvvetli çıkışlardan biri AKİF tarafından yapılır. Vahdettin ,Al-i İmran Suresi 118.ayete aykırı olarak”dinine yabancı milletlerden kendisine dost edinmiştir” Vahdettin’in en yakın dostları İngilizlerdir.İstiklal Savaşı karşıtları Şeyhülislam Mustafa Sabri, Şeyhülislam Dürrizade’nin verdiği fetvalara karşı fetvalar verilmeye başlayınca gazete ve dergilerde Kuran ve Hadis mealleri Padişah Vahdettin tarafından yasaklanır.23 Ekim 1921.Sakarya Meydan Muharebesi’nin milli coşkusu dini bir coşkuya dönüşmesi istenmemişti.Ama aynı günlerde Edirne Müftüsü Hilmi Beyin desteği ile Selimiye Cami’nde Venizelos için şükran ayini yapılıyordu.
Batı Cephesi’nde alınan I.İnönü Zaferine “çocuklar gibi sevinen” Akif İSTİKLAL MARŞI’nı yazar. Bu marş “Kahraman Ordumuza” TBMM ordularına ithaf edilir.
Şiir bestelenirken Mustafa KEMAL’in müdahalesi olur. Mustafa Kemal, İstiklal davamızı ve ruhunu anlatması bakımından en önemli mısralar:”Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet/Hakkıdır, Hakka tapan milletimin İstiklal!”Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar bunlardır.”Atatürk’ün bu uyarısından sonra bu mısralar marşın bestelenen bölümüne dahil edilmişti. İlerlemek için ne yapmamız gerektiğini şöyle dile getirmişti:
Alınız ilmini garbın alınız san’atını;
Veriniz hem de mesainize son süratini.
Çünkü kabil değil artık yaşamak bunlarsız;
Çünkü milliyeti yok san’atın ilmin; yalnız, …»