head
2183026 810x458 75f08
Pazar, 19 Mayıs 2024

Alanya Haberleri

Alanya Eğitim Bir Sen Temsilciliği 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve öğretmenlerin meslek kanunu talebini dile getirmek amacıyla basın toplantısı düzenledi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu vaatte kalmasın, hayat bulsun...

Değerli basın mensupları ve katılımcılar,

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve öğretmenlerin meslek kanunu talebini dile getirmek amacıyla düzenlediğimiz basın toplantısına hoş geldiniz.

İnsanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eylemi eğitimdir. Eğitimi, eğitim-eğitilen çerçevesinde, insanların birbirleriyle ilişkisinden, iletişiminden ve etkileşiminden beslenen akli süreçlerin hâkim olduğu ve ahlaki sonuçların hedeflendiği faaliyetler bütünü olarak kabul ediyoruz. Eğitimi, tam da bu yüzden hem bilim hem de hizmet noktasında vazgeçilemez, ertelenemez, yok sayılamaz, devre dışı bırakılamaz, alternatifi oluşturulamaz konumda görüyoruz.

Eğitimde geriye düşenin ahlakta, adalette, merhamette, bilimde öne çıkması, teknolojide önde olması, ekonomik ve diplomatik düzlemde fark oluşturması mümkün olmaz. Öğretmenlik, insanlığın en kadim ve önemli mesleklerinden biridir. Öğretmen, çocuklarımızın şuur sermayesini artırma, bilgi haznesini büyütme, idrak zeminini güçlendirme, hikmeti keşfetme, hakikate ulaşma konusunda beşerin insanlaşması ve bireyin uzmanlaşması yolculuğunda hem rehber hem de rol modeldir. Bu vasıf, öğretmenlik mesleğinin tarih boyunca önemli ve değerli kabul edilmesinin de başlıca sebebidir.

Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususu artık daha fazla ötelenmemelidir. Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir.

EĞİTİM SEN 2 126856813 3279254065534605 1623666944547930051 n 16d88

 

Değerli basın mensupları,

Ülkemizde resmî ve özel eğitim kurumlarında fiilen görev yapan 1 milyon 200 bin öğretmen var iken, öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun olmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur.

Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir.

Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var. Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade. Bizler Türkiye’nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz: Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine, 11. Kalkınma Planı’nda da Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu’nda da yer verilmesi, hem talebemizi doğruluyor hem de tepkimizi haklı kılıyor.

Meslek kanununun çıkarılması noktasında niyet ve kararlılığın kamuoyuna deklare edilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, bugüne kadar kamuoyuna net, açık ve kesin bir içerik paylaşımı yapılmış değildir. Millî Eğitim Bakanlığı’nca yürütülen çalışma, hazırlanan taslak, öngörülmüş bir tasarım mutlaka başta yetkili sendika olmak üzere, paydaşlarla iş birliği içinde ele alınarak olgunlaştırılmalıdır.

Değerli basın mensupları,

Bu noktada, öğretmenlik mesleğine, öğretmenlere, eğitime ve öğrencilerimize dair hassasiyetlerimizi, önceliklerimizi, talep ve beklentilerimizi şekillendiren, meslek kanununa dair çerçeve beklentimizi ifade eden hususlara da dikkat çekmek istiyoruz.

OECD’nin yayınladığı ‘Dünya Standartlarında 21. Yüzyıl Okul Sistemi Nasıl İnşa Edilmeli?’ başlıklı raporda yer alan, ‘Eğitimin bir ülkenin gerçekten önceliği olup olmadığı bazı sorular sorularak anlaşılabilir: Öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü nedir? Öğretmenlere ödenen ücretler benzer eğitim geçmişine sahip bireylere ödenen ücretlere kıyasla nasıldır? Çocuğunuzun öğretmen olmasını ister misiniz? Medyada okullar ve eğitim üzerine haberler ne kadar yer buluyor?’ şeklindeki soruları yetkililerin dikkatine sunuyoruz. Bu soruların her birini, politika belirleyici, politika tasarlayıcı ve uygulayıcı konumda olanların cevaplaması gerekiyor.

Kesin olan bir şey var ki, PISA’da yüksek performans gösteren eğitim sistemlerinin çoğunda, öğretmenlere daha yüksek maaş verilmesi, eğitim geçmişinin daha fazla önemsenmesi, öğretmen niteliğinin artırılması ve öğretimin iyileştirilmesi odaklı eğitim harcamalarının payının daha fazla olması eğilimi bulunmaktadır.

Eğitim çalışanlarının en güçlü sesi, genel yetkili sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek raporlar gerekse alan ve teşkilat taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu noktasında gündemin oluşmasını sağladık. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da gündemi belirledik.

Nelere ihtiyaç duyulduğu, meslek kanununun hangi nitelikte olması gerektiği hususlarını 2018 yılında hazırladığımız “Öğretmenlik Meslek Kanunu İhtiyaç ve Öneriler” başlıklı raporla kamuoyuna açıkladık. ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmene destek kanunu olmalı’ üst başlığıyla kamuoyunun dikkatini çekmeyi, içeriğe ve olması gerekenlere ilişkin farkındalık oluşturmayı hedefledik. Yaptığımız çalışmaların, araştırmaların, yayınlarımızın ve hazırladığımız raporların ürettiği birikimi esas alarak ‘nasıl bir meslek kanunu olmalı, meslek kanununda neler olmalı’ sorularına verilecek cevaplarımızı netleştirdik. Tespitlerimizi ve tekliflerimizi burada bir bütün olarak ifade edecek değiliz, başat konu başlıklarına yönelik teklif ve talepleri ifade etmekle yetineceğiz.

Öncelikle resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç konusunda geniş bir toplumsal mutabakatın varlığı herkesçe kabul edilmelidir.

Bu mutabakatın faydalı bir sonuç doğurması, meslek kanununun ‘öğretmenlerin statüsünü, toplumsal itibarını yükseltebilecek, haklarda kazanç sağlayacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek’ türden bir içerikle uygulamaya konulmasıyla mümkündür.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitimin niteliğinin artmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayacak pek çok düzenlemeye yasal dayanak oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının uluslararası standartlar çerçevesinde tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.

Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi haksız ve çözüm yerine sorun üreten uygulamaları ortadan kaldırmayan bir düzenlemenin meslek kanunu niteliği kazanamayacağına inanıyoruz.

Resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu istihdamını emredici şekilde düzenlemeyen bir kanunun, öğretmene itibarını korumada yetersiz olacağını hatırlatıyoruz.

Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinin meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz. İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz.

Öğretmenlerin atamadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümler meslek kanununun olmazsa olmazıdır.

Eğitim ve öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliği konusu bir sorun olarak değil, bir konum olarak meslek kanunu kapsamında düzenlenmeli, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmalıdır.

Öğretmenin itibarının, statüsünün, hak ve imkânlarının, fırsat ve yetkilerinin artırılmasına dayanak yapılması gereken Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin ve eğitim kurumu yöneticilerinin mali haklarında, hak, yetki, sorumluluk ve toplumsal beklenti ekseninde gerçekleştirilmesi kaçınılmaz görünen artış gerekliliği, kamu maliyesi dengesi, bütçe olanakları vb. bahanelerin arkasına sığınılmadan çıkarılmalıdır. Aksi hâlde, eğitimde istenilen başarının sağlanamayacağı, meslek kanunundan beklentinin karşılanamayacağı bilinmelidir.

Salgın süreci, okulun da öğretmenin de değerini; yokluğunun, eksikliğinin telafi edilemez niteliğini, toplumsal yapının ana direklerinden biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Salgın sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilinen ve alışılagelen usullerin zorunlu olarak terk edilmesi, öğretmenlerimizin fedakârlıkları, azimleri, çabaları olmasa, bu zorlu sürecin, öğrenme kayıpları başta olmak üzere, giderilmesi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini bugün çok net görebiliyoruz.

Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle geçiştirilen anma günlerini beklemiyor. 24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir.

Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır.

Eğitim-Bir-Sen olarak, bu hususlar temelinde çıkarılacak Öğretmenlik Meslek Kanunu’na katkı ve destek sunacağımızı bir kez daha ifade ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Bakanlığı bu konuda adım atmaya çağırıyoruz.

Abuzer GÜNDOĞAR

Alanya İlçe Temsilcisi 

 

 

 

 

 

Alanya Güneşi Haber Merkezi

Antalya Büyükşehir kendi elektriğini üreten ve depolayan ilk belediye olacak...

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Hizmet Binası ve Antalya Ulaşım A.Ş. binasına çatı tipi güneş enerji santralleri (GES) kurarak, kendi elektriğini üreten ve depolayan ilk belediye olacak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliği konusunda Türkiye’nin ulusal vizyonunu takip ederek, kalkınma politikalarıyla iklim değişikliği politikalarını entegre etmeyi sürdürüyor. Enerji verimliliğini yaygınlaştırarak temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttıran Antalya Büyükşehir Belediyesi, Belediye Hizmet Binası ve Antalya Ulaşım A.Ş. Binasının çatılarına güneş enerji santralleri kuruyor.


YENİ GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ KURULACAK...
Antalya ve Türkiye’de akıllı şehirlerin artırılmasını hedefleyen MAtchUp Projesi kapsamında yürütülen çalışmayla Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ve Antalya Ulaşım A.Ş. binası çatılarına Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulacak. Sisteme entegre “Enerji Depolama Sistemi” ile Antalya Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin kendi elektriğini üreten ve depolayan ilk belediyesi olacak.


KURULUM KISA SÜRE SONRA BAŞLAYACAK
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlarla yerel yönetim olarak Avrupa’da öne çıkan şehirlerarasında yer alan Antalya Büyükşehir Belediyesi, 4 milyon 937 bin 500 TL yaklaşık maliyetli “260 kWp/249 kWe Üretim, 250 kWh Depolama, 81,25 kWp/80 kWe Üretim, 150kWh Depolama Sistemli Çatı Tipi Güneş Enerjisi Santralleri Kurulumu İşi” ihalesini gerçekleştirdi. İhaleyi alan firma, teklif ve dosyaların incelenmesinin ardından belirlenecek. Ardından önümüzdeki günlerde çatı tipi güneş enerji santrallerinin kurulumuna başlanacak.


İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara aktif katılım sağlayan Antalya Büyükşehir Belediyesi, düşük karbon yoğunluğu ile vatandaşlarına yüksek yaşam kalitesi sunabilen şehirler arasına girmeyi hedefliyor. 

 

 

 

 

 

HABER: Ayten YILMAZ

Alanya Kent Konseyi Yürütme Kurulu aylık olağan toplantısını Nurhan Özcan Başkanlığında gerçekleştirdi...

Toplantıya Yürütme Kurulu Üyeleri Abdullah Akbaş, Mahmut Köse, Kerim Coşkun, Ali Kaptan, Tahir Göktepe, Velittin Yenialp, Ergül Demiral, İbrahim Barış Başar, Nuri Demir, Faruk Nafiz Koçak ve Raşit Sadullahoğlu katıldı.


Toplantı da ilk olarak Coronavirüs tedbirlerine ilişkin değerlendirme yapan Alanya Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri artan vaka sayıları sonrası önemlerin yetersiz kaldığını ve sokağa çıkma yasağının kapsamının genişletilmesi, en az iki haftalık sokağa çıkma yasağı getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bunun sebebi olarak uzayan önlem ve tedbirlerin yetersizliği, herkesin 2 hafta izole olması durumunda hastaların tespit edilmesi ve yayılımının önlemesi olarak ifade edildi.


Alanya Kent Konseyi Yürütme kurulunun gündemindeki bir başka konu ise 2020 turizm sezonuydu...

İlçede bulunan turistik tesislerin sadece % 30 unun hizmet verdiği sezon da açılan otellerin sezonu ortalama % 60 doluluk oranıyla kapattığına vurgu yapıldı. Pandemi nedeniyle hem turizmcinin hem de çalışanların zorlu bir yıl yaşadığının ifade edildiği toplantıda esnaf temsilcileri esnafların 2020 yılında zor günler yaşadığı ifade ettiler.
Tarım sektörünün Pandemi sürecini karlı kapatan tek sektör olduğunu belirten Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe üretiminin sorunsuz şekilde devam ettiğini kaydetti. Salgının artması durumunda tarımsal ürünlerin daha pahalı hale gelebileceğini de vurgulayan Göktepe Alanya açısından ihracatta da bir sorun yaşamadıklarını söyledi. Tarımda üreticinin planlı tarım yapması, herkesin aynı tip ürün ekmemesi, Ziraat Odası ile Tarım Orman Müdürlüğü’ ne danışarak değişik alanlarda üretim yapması bölge tarımı için daha yararlı olacağı ifade edildi. Toplantıda ayrıca üreticilerden tarımsal üretim için başlatılan 3 milyon TL üst limitli hibe programından da yararlanmaları tavsiyesinde bulunuldu.


Artan Coronavirüs salgınına sonrası maskesiz sokağa çıkma yasağının da hatırlatıldığı toplantıda maske takmadan sokağa çıkan vatandaşlara daha duyarlı olmaları istendi. Alanya Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan yaptığı çağrıda “vatandaş olarak hepimiz üzerimize düşen sorumluğu yerine getirelim ve maske-mesafe ve hijyen kurallarına uyalım dedi. 

 

 

 

 

 

HABER: Sariye KAYATURAN

Alanya Belediyesi, vergi ödemelerinin 2. taksiti için, hem Covid-19 tedbirleri kapsamında hem de vatandaşlara kolaylık sağlamak amacıyla öğle arasında da veznelerini açık tutarak vatandaşlara hizmet edecek...


Alanya Belediyesi 2020 yılına ait Emlak, Çevre Temizlik, İlan ve Reklam Vergisi’nin 2. taksit ödeme süresinin, bu ay bitiminde sona ereceğinden, mükelleflere ödeme kolaylığı sağlamak ve Covid-19 pandemisi nedeniyle yığılmayı önlemek amacıyla veznelerini öğle arası da açık bulundurulacak. Ayrıca vatandaşların veznelere gelmeden, Alanya Belediyesi’nin resmi internet sayfasından, e-ödeme yoluyla da vergilerini ödeyebileceği açıklandı.

SON GÜN 30 KASIM...

Alanya Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, yılda iki dönem olarak taksitlendirilen Emlak Vergisi ve iş yerlerine ait Çevre Temizlik Vergisi ile İlan Reklam Vergisi’nin 2020 yılına ilişkin ikinci taksit ödeme süresi ve yapılandırma taksitleri 30 Kasım 2020 tarihinde sona eriyor.

BÜTÜN TAHSİLAT OFİSLERİ HİZMET VERECEK...

Alanya Belediyesi’nin Avsallar, Payallar, Hal Tahsilat Ofisi, Mahmutlar, Oba ve ana hizmet binası veznelerinin öğle arası da hizmet vereceği açıklandı. Mükelleflerin cezalı duruma düşmemeleri ve vergi ödemelerini zamanında yapmaları için, 30 Kasım mesai bitimine kadar Belediye vezneleri öğle arası 12.30 ile 13.30 arasında da açık bulundurulacak. 

 

 

 

 

HABER: Uğur AKDAĞ

İçişleri Bakanlığınca 21-22 Kasım tarihleri arasında uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamasında, Alanya’da açık olacak nöbetçi akaryakıt istasyonları ve lastik tamircileri belli oldu...

AÇIKLASTİKÇİLERlastik113 nz2od2ml4jr0i5kq4whlselm64761d9525ujt96usg 8e330 40576

Alanya’da açık olacak nöbetçi akaryakıt istasyonları ve lastik tamircileri şu şekilde...

açık petroller 2 EnRpda2W8AMkJdr 226af

 

 

 

 

 

 

HABER: Uğur AKDAĞ

 

Gazeteler