head

2183026 810x458 75f08
Çarşamba, 08 Ocak 2025

Alanya Haberleri

‘Milli servet çürümeye terk edildi’
Bu akşam Dim TV’de ekrana gelen İğneli Fıçı’ya konuk olan CHP İlçe Başkanı Karadağ, Alanya Belediyesi’nin yeni hizmet binası projesini bir kez daha eleştirerek bu bekleme sürecinde oradaki bazı materyaller deforme oldu. Bu tür yatırımlarda değil 8 ay, 2 gün bile yüklenici firma çalışmaları durdursa resmi prosedürü uygular, sözleşmeyi fesih edersiniz. ‘Müteahhit firma konkordato ilan etti’ denilmesi, bu bir gaflet” dedi...
 
CHP Alanya İlçe Teşkilatı'nın 29 Aralık’ta yapacağı kongre için geri sayım başlarken, favori başkan adayı olarak ön plana çıkan mevcut ilçe başkanı Coşkun Karadağ, bu akşam Dim TV’de (dimtv.tv) ekrana gelen Alanya televizyonlarının efsane programı İğneli Fıçı’ya konuk oldu. KGK Genel Başkanı, duayen gazeteci Mehmet Ali Dim’in hazırlayıp sunduğu programda, kongre sürecinden çarpıcı detaylar ve Karadağ'ın yeniden adaylığı konuşuldu. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Alanya Belediyesi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Karadağ’ izleyicilerden ve parti tabanından gelen soruları da yanıtladı. İşte Karadağ’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
‘BAŞKAN OLMAM SÜRPRİZ OLDU’
Bir önceki dönemde 11-12 yönetim kurulu arkadaşımızın istifası ile birlikte yönetim boşluğu oldu ve başkanlık düştü. Daha sonra partili arkadaşlarımızla birlikte Durmuş Özgen’in ofisinde bir araya geldik. Ben de o toplantıya katıldım. Fakat orada ilçe başkanı olarak adım yoktu. Arkadaşlarımız benim ilçe başkanı olmam konusunda bir fikir beyan ettiler. Dolayısıyla ben de partimiz için derhal bu durumu kabul ettim. Daha sonra yönetim kurulunu oluşturduk ve göreve başladım.
‘TARİKAT BİZE OY VERMEDİ’
Seçime girdiğiniz zaman amacınız iktidar olmalıdır. Seçimde bazı gruplardan blok oy almayı bekliyorduk. Fakat bu grup daha sonra blok oy kullanmaktan vazgeçti. Tarikatın bize vereceği blok oylar serbest bırakılınca ve farklı aktörler ortaya gelince bize oy vermediler. Dolayısıyla seçimi kaybettik.
‘CHP GİDEREK GÜÇLENİYOR’
CHP şu an siyasi alternatif olarak tek parti. Büyükşehir belediyelerinin kazanılması ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi'ne büyük bir yönelme oldu. Çalışmalarımıza bu yönde devam edersek iktidar olmamanız için hiçbir sebep yok. Son günlerde Mansur Yavaş ve Sinan Aygün arasında yaşanan polemik ortaya çıktı. Daha önce de saraya ‘Kim gitti’ polemiği vardı. Bütün bunlar CHP'nin önünü kesmek için yapılan provakatif davranışlardır. Ama CHP bunlardan çıkarak daha da güçleniyor.
‘DELEGELERİN ÇOĞU ORTAK’
Seçime gireceğimiz diğer iki aday arkadaşlarımız oldukça değerli insanlar. Hak, hukuk, adaleti içselleştirmezsek hiçbir konuda başarılı olamayız. Bu konuda da diğer iki aday arkadaşımıza söylediğim şey ‘Herhangi bir haksızlık yaptığım zaman beni uyarın’ oldu. Seçtiğimiz delege arkadaşlarımızın yüzde 60-70’i üç adayın ortak delegeleri. Yanı sıra üyemizin olmadığı mahallelerde üçümüzün ortak belirlediği ismi delege seçtik.
‘MUHİTTİN BÖCEK ALANYA’YI ÖNEMSİYOR’
Muhittin Böcek’in Alanya ilgisizliği kesinlikle söz konusu değil. Hatta muhtarlarla yaptığı ilk toplantıyı Alanya'da yaptı. Sorunları birinci ağızdan dinledi ve çözüm bulma noktasında çalışmalar yaptı. Konyaaltı'nda dört dönem belediye başkanlığı yaptı. Alanya'da verdiği sözleri harfiyen yerine getiriyor. Yoğun programlarından dolayı gelmediği gelmeyeceği anlamına gelmez. 19 ilçe arasında en önem verdiği ilçelerin başında Alanya geliyor. Bizlere Alanya'da 2 tane kreş açma talimatı verdi. Biz de yer bulma çalışmalarına başladık. Yanı sıra Mahmutlar Mahallesi’ne de bir kreş yapılması adına teklifte bulunduk. Ayrıca Halk Et’in Alanya’ya getirilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Muhittin Böcek verdiği sözü mutlaka yerine getirecektir.
‘ALANYA BELEDİYESİ’Nİ KAZANACAK TEK PARTİYİZ’
Göreve geldiğimiz zaman kırsal mahallelerde teşkilatlanmaların eksik olduğunu gördük. 102 mahalleye temsilci atadık. Sorunları dosya halinde alıyoruz. Bu dosyaları da oluşturduğumuz komisyonlarda inceliyor ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne gönderiyoruz. Gönderdiğimiz dosyalar oradan da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kadar ulaşıyor. Biz CHP olarak Alanya'da gündemi belirleyen bir partiyiz. Alanya Belediyesi'ni kazanacak tek siyasi partiyiz. Tüm delege arkadaşlarımızın partiye oy vermesi gerekiyor. Alanya Belediyesi’ne geçmişte olduğumuz gibi her zaman talibiz.
‘ALANYASPOR TESİSİ KESİNLİKLE BİTECEK’
Başlanan her proje gibi Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek, Alanyaspor tesislerini de tamamlayacak. Bildiğiniz üzere aynı dönmede Payallar hal projesi ve gene aynı bölgede arıtma projesi başlatıldı. Bizim itirazımız projelerin başlama zamanı idi. Seçim yatırımı olarak görüldü bu projeler. Belediyemiz bugün 6,5 milyar TL borç batağının içinde. Muhittin Böcek’in söylediği ise ‘Bu borcu bahane etmeyeceğiz, dolayısı ile yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz’ oldu. O yüzden Alanyalıların ve Alanyasporluların içi rahat olsun.
‘BU BİR GAFLET‘
Alanya Belediyesi’ni eleştirdiğimiz konulardan birincisi ve en önemlisi yeni belediye binası oldu. Ben göreve geldiğimden beri yaklaşık 9 aylık süreçte bu binaya çivi bile çakılmadı. Bu milli servet, atıl durumda bekliyor. Bu zaman kadar bu milli değerin beklemesi hoş olamadı. Bu bekleme sürecinde oradaki bazı materyaller deforme oldu. Bu tür yatırımlarda değil 8 ay, 2 gün bile yüklenici firma çalışmaları durdursa resmi prosedürü uygular, gerekirse sözleşmeyi fesih eder bir başka firmayla yolunuza devam edersiniz. ‘Müteahhit firma konkordato ilan etti’ denilmesi, bu bir gaflet.
‘ALANYA BETONA GÖMÜLDÜ’
Alanya Belediyesi’ni eleştirdiğiniz konulardan ikincisi ise kentsel dönüşümün ada bazında değil de parsel bazında yapılması. Sosyal donatılar ve yeşil alanların arttırılarak dönüşümün ada bazında yapılaması gerektiğini belirtmemize rağmen dönüşüm çalışmaları parsel bazında sürüyor. Alanya betona gömüldü. Betona gömülen Alanya’da radyasyon ve ısı yıllar içinde artar. Biz çocukluğumuzda yazları daha rahat geçirdik. Bugün klimalar dahi fayda etmiyor. İnsanlar yaylalara kaçıyor. Alanya’mızı büyütelim derken Alanya’yı ızdırap içine sokmayalım. Bir diğer konuda DEMAŞ. DEMAŞ’a çok katlı AVM'ler yerine sosyal ve kültürel alanlar yapılmalı.
‘ALANYA’YI MARKALAŞTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYOR’
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan hocamızın ufku gerçekten çok açık. Alanya için güzel düşünceleri var. Alanya’yı marka şehir yapmak için elinden gelen gayreti gösteriyor. Şu an yayınımızı izliyormuş kendilerine başarılar diliyoru,m eğitim için yapılacak her konuda kendilerinin ayanındayız. “
SERDAR KÖSEOĞLU’NDAN TEŞEKKÜR MESAJI
Programın sonunda ise Dim, geçtiğimiz günlerde ilik nakli olan Alanya Hamdullah Emin Paşa (HEP) Üniversitesi akademisyenlerinden Şebnem Köseoğlu’nun babası CHP’li Serdar Köseoğlu’nun bir mesajını paylaştı. Dim, canlı yayında Serdar Köseoğlu’nun kızının lösemiyle mücadelesi sırasında kendilerine destek olan Alanyalılara teşekkür mesajını iletti.
 
 
 
 
 
HABER:İbrahim AKDAĞ
 
KAYNAK: Dim Web Tv 
                Yeni Alanya Gazetesi

Alanya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nuri Demir'in abisi, Alanya Avcılar Derneği Başkanı Erhan Demir'in babası olan 'Miki' lakaplı İrfan Demir vefat etti...

Bir süredir akciğer rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören İrfan Demir, aniden rahatsızlanarak aramızdan ayrıldı. 72 yaşında vefat eden İrfan Demir, Alanya'da bir dönemin ünlü motosikletçilerindendi. 'Miki' lakabıyla tanınan Demir, Alanya'da motosiklet taksilerin yaygın olduğu dönemde uzun yıllar motosikletçilik yapmış ve o dönemin sembol isimlerinden birisi olmuştu.
Alanya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nuri Demir'in abisi, Alanya Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Erhan Demir'in babası olan İrfan Demir, yarın öğle namazına müteakip Hacımemişler Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Bektaş Mezarlığı'nda toprağa verilecek.


Alanya Güneşi Gazetesi ailesi olarak, İrfan Demir'e Allah'tan rahmet, Nuri Demir, Erhan Demir ve yakınlarına başsağlığı dileriz.

Ülkemizin bir çok bölgesinde son iki haftadır kara kış yüzünü ve etkisini göstermeye başladı...

HAVA DURUMU 1 80018040 500339907496612 3260342900260601856 n c376a

Buna rağmen son 5 günde Alanya da yazdan kalma güneşli günler yaşandı.Meteoroloji genel müdürlüğünden ve Alanya Meteoroloji ilçe müdürülüğünden gönderilen uyarılarda ve hava tahmin raporlarında;güzel ve güneşli geçen havanın ardından;  özellikle Antalya ve batı ilçelerinde şiddetli ve doğu ilçelerinde sağanak şekilde yağmur olacağı belirtildi.

Buna göre,gelen hava tahmin raporlarına göre Alanya da dört gün hava yağmurlu ;ilk iki gün rüzgarlı/yağmurlu ve ara sıra şiddetli yağışlı geçecek.

HAVA DURUMU 2 80018030 793953367723898 6724495386129465344 n f9609

 

 

 

HABER: Ayten YILMAZ

 

 

 

Türk Kızılay’ı Alanya Şubesi ile ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi işbirliğince ilçede “Sevgi Bohçası” projesi hayata geçirildi.
Türk Kızılayının başlatmış olduğu proje kapsamında Alanya’da da “Sevgi Bohçası" projesi hayat buldu. Proje kapsamında hastane bünyesinde yeni doğum yapan ihtiyaç sahibi ailelere Türk Kızılayı tarafından yardımda bulunulacak. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Türk Kızılayı Alanya Şubesi Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Basri Savaş, “Türkiye genelinde uygulanmakta olan projenin ayağını Alanya'da başlatmanın gururunu yaşamaktayız. Başhekimimiz Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı’nın iş birliğinde ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bu projeyi yürütmekteyiz. Sevgi bohçamızı, yeni doğan bebeğin ihtiyacı olabilecek tüm temel malzemeleri düşünerek hazırladık. Şube bütçemizle çıktığımız bu yolda bağışçılarımızın da desteklerini beklemekteyiz” diye konuştu.

 

BOHÇA 1 81257907 566938547200597 8486572677853609984 n 30f8f
Başhekim Yardımcısı Op.Dr.Hakan Çimşir ise böyle bir projede yer almaktan dolayı mutlu olduklarını ifade etti. İhtiyaç sahiplerine yerinde hizmet götürüleceğinin altını çizen Op. Dr. Çimşir; "Amacımız hastanemiz bünyesinde dünyaya gelen ve tedavi görmekte olan bebeklerimize ve ailelerine bir nebze de olsa yardımcı olabilmektir. Bu doğrultuda “Sevgi Bohçası” projesini gönülden desteklemekteyiz. Dedi.

BOHÇA 2 79944346 580840812491467 8786896427780407296 n 7dde9

 

 

HABER: Mertcan YILMAZ

Alanya Kent Konseyi tarafından organize edilen söyleşi için Alanya'ya gelen Yazar Sinan Meydan,Basına özel açıklamalarda bulundu.

Yıllardır Atatürk Cumhuriyeti ve Milli Mücadele konuları hakkında konuşan Meydan, "Laik Türkiye Cumhuriyeti dönüştürülüyor, başkanlık sistemi ile Cumhuriyet rejiminden fiilen meşrutiyete dönüldü" dedi...

Alanya Kent Konseyi'nin Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Konferans Salonu'nda düzenlediği söyleşide Alanyalılarla buluşan Yazar Sinan Meydan, yıllardır üzerinde çalıştığını belirttiği Atatürk ve Milli Mücadele konuları hakkında insanların tabi ki bildikleri, fakat unuttukları bazı tarihi gerçekleri onlara hatırlattığı ve bilmedikleri ya da doğruluğundan emin olamadıkları bazı tarihi gerçekleri de aktardığı bir söyleşi gerçekleştirdi. 

“BİRİLERİ UNUTTURMAYA ÇALIŞSA DA BEN HATIRLATACAĞIM”

"Aslında konu derin bir konu bir söyleşi kolay değil ama tabi ben yıllardır Atatürk cumhuriyeti ve milli mücadele üzerine çalıştığım için özetlemeye çalışacağım. Bazı noktaların altını çizmeye çalışacağım, bizi dinlemeye gelen insanların tabi belki bildikleri, fakat unuttukları bazı tarihi gerçekleri onlara hatırlatacak ve bilmedikleri ya da doğruluğundan emin olamadıkları ve bazı tarihi gerçekleri de daha çok sözcü gazetesinde yazdığım yazılar kitaplarımda anlattığım konular bir gazete niteliğinde olacak. Bu söyleşiler ülkenin pek çok yerinde ve yurtdışında bu söyleşileri gerçekleştiriyorum. Alanya’dan da böyle bir davet aldım milli mücadele Atatürk’ün cumhuriyeti tabi Alanya’da anlatmak benim için çok önemli. Benim için büyük bir mutluluk ülkemizin her yerinde ki insanlara ulaşmayı önemsiyorum geçen hafta Hatay’da dört yoldaydım bu hafta Alanya'dayım gelecek hafta Menemen’de olacağım. Yani cumhuriyeti Atatürk’ü milli mücadeleyi birileri unutturmaya çalışırsa da biz ısrarla hatırlatmaya devam edeceğiz.

“15 TEMMUZ SONRASI NELER DEĞİŞTİ”

İktidarın bir hedefi var ve o hedefe doğru ilerlediğini düşünüyor. Hedef yeni Türkiye adı altında. Tırnak içinde kullanıyorum, onlar kullandıkları için. Türkiye Cumhuriyeti tasvir ediliyor Laik Türkiye cumhuriyeti dönüştürülüyor başkanlık sistemi Cumhuriyet rejiminden Fiilen meşrutiyete döndü. Türkiye, bakın ben karnımdan konuşmayı sevmiyorum açıkça ifade ediyorum bazı gerçekleri. Türkiye de nedense Aydınlarımız, yazarlarımız, çizerlerimiz, milletvekillerimiz, gazetecilerimiz bu gerçekleri ifade etmekten geri çekiniyorlar haklı gerekçeleri olabilir ama çekinecek günlerde yaşamıyoruz. Bizim böyle bir vicdan sorumluluğumuz vardır gördüğümüz gerçeği halka söylemek ile yükümlüyüz. Bir aydın olarak ben de bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyorum ve diyorum ki. Türkiye başkanlık sistemi Cumhuriyet meşrutiyete döndü üçüncü meşrutiyete döndü. Meşrutiyet nedir şartı yönetimdir, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, meşrutiyetin tanımı budur egemenlik kayıtlı şartlı milletindir bunun adı meşrutiyet. Kayıt ve şartı oluşturan nedir dersek, meşrutiyette de meclis vardır, meşrutiyette de anayasa vardır, ama meşrutiyette bir de saray vardır. Bunların üstünde Türkiye’nin bugünkü rejimin meşrutiyettir, fakat Cumhuriyet kayıtsız şartsız millete aittir. Cumhuriyette anayasa vardır Meclis vardır Saray yoktur. Dolayısıyla kendimizi kandırmayalım fiilen rejim değişmiştir, bugün bu değişen rejime uygun hukuksal altyapıyı böyle hazırlamayı planlıyorlar, eğitim bu doğrultuda değiştiriliyor, nasıl değiştiriliyor? Dinsel, laik eğitim yerine dinsel eğitim Türkiye de pompalanıyor bunları görmek zorundayız. Öbür taraftan bakıyorsunuz. Bakın dinsel hukuk hazırlıkları yapılıyor, Türkiye'de Resmi Gazete de daha geçtiğimiz hafta yayınlanan bir kanun dipnotlarında ayetler dip not olarak kullanılmıştı, bu anayasa ihlalidir açıkça yani şunu anlatmaya çalışıyorum. Yeni Türkiye dedikleri yapıya uygun yeni bir hukuk sistemi, yeni bir siyaset, anlayış. Yeni bir eğitim modeli kurgulanıyor ve bu bağlamda tarihte yeniden yazılıyor. Bakın hepsi birbirine bağlı. Yani milli mücadele tarihi çarpıtılıyor önemsizleştiriyor dünyadaki ilk bağımsızlık Savaşı başarıya ulaşan ilk bağımsızlık savaşı, eşi benzeri olmayan Türk Bağımsızlık Savaşı önemsizleştiriyor, okul kitaplarından neredeyse çıkarıldı. Bu konuda Milli Mücadele'deki pek çok konuya bakıyorsunuz Cumhuriyet Devrimi Cumhuriyetlerinin İslam dünyasında bir benzeri yoktur. Batıda bile benzerini bulmakta çok zorlanırsanız bizim Cumhuriyetlerimizin, ama bu cumhuriyetleri bugün unutturulmaya çalışılıyor, Atatürk müfredattan çıkarıldı, dolayısıyla sorunuza gelirsek ben iktidarın 15 Temmuz sonrasındaki Atatürk'e yönelir gibi olmasını tamamen siyasi buluyorum. Nitekim bugün yandaş medya Atatürk'e ve Cumhuriyet'e saldırmaya devam ediyor. Yandaş medyadaki kalemler maaş alıyorlar, bu saldırılar nedeniyle onları kimse uyarmıyor işlerine devam ediyorlar. Çalışmaya devam ediyorlar. Atatürk'e hakaret etmeye devam ediyorlar. Televizyonlarda, gazetelerde ne görüyorsunuz? siyasiler cumhuriyete, Atatürk'e yönelik yaklaşımlarında bir değişiklik yok, yani kendimizi kandırmayalım bir takvimleri var 2023 diyorlar, 2020 işte Türkiye ne sistemini tamamen değiştirmeyi planlıyorlar fakat bunu başarmaları mümkün değil. Çünkü Türkiye'de her şeyleri oturmuş bir yapı vardır, cumhuriyetimiz her şekilde sağlamdır. Fiilen değişmiş olsa bile resmen hala ayaktadır ve bu dönüşümü sağlamaları mümkün görünmeyecektir, ama burada tabii tarih önemlidir ve tarihi siyasi siyasete bakışımızı, tarih şekillendirir, seçmen davranışlarını, tarih okumalarımız biçimlendirir. Ya, nasıl tarihe bakıyorsan, tarihe nasıl bakıyorsanız. Sandığa giderken oy verirken de o tarihe bakışınız sizin siyasi yaklaşımınızı şekillendirir, dolayısıyla iktidar yeni bir tarih yazarken Atatürk'ün Cumhuriyeti, Milli Mücadele'yi adeta silerken, bizlerde üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz, ne yapacağız hatırlatacağız yani onların sevdikleri sayfaları yeniden yazacağız.

MUHALEFET GÖREVİNİ YAPIYOR MU?

Türkiye'de bir baskı iklimi var ben Sözcü gazetesi yazarıyım aynı zamanda bizim gazetemizin üzerinde ise çok ciddi baskılar, muhalif bir Türkiye'nin önemli muhalif oluşturuyor. Sözcü Gazetesine açılmış bir dava var biliyorsunuz. Sözcü gazetesinin bazı yazarları ve sahibi, FETÖ’cülükle itham ediliyor ki, FETÖ'ye karşı en büyük mücadeleyi veren zamanında yayın organıydı. Sözcü gazetesi, Fakat zamanında FETÖ'nün gazetelerinde yazı yazanlar FETÖ'yle kol kola gezenler aynı yoldayız koyanlar bugün ellerini kollarını sarıl sallayarak yine basında boy göstermeye, televizyonda boy göstermeye, köşe yazmaya devam ediyorlar, gazete çıkarmaya devam ediyorlar ya da mecliste milletvekillikleri devam ediyor, dolayısıyla bir baskı iklimi var. Bu baskı ikliminde de gerçeği söylemek kolay değil fakat tarih şunu gösteriyor ki, baskı ikliminde gerçeği söylediğiniz zaman topluma faydasız oluyorsunuz, ben bir tarihçi olarak yazar olarak bu sorumluluğumun farkındayım yani ne kadar da baskı iklimi de olsa topluma gerçeği söylemeye devam edeceğiz çünkü Atatürk'ten bunu öğrendim diyor ki, Koşullar ne kadar kötü olursa olsun, hangi durumda olursanız olun mutlaka millete gerçeği söyleyin halka gerçeği söyleyin. Halka gerçeği söylemek boynumuzun borcu dolayısıyla baskı göreceğiz. İşte atıyorum hapis yatacağız ya da ekonomik anlamda zor günler yaşayacağız bunlar hiç önemli değil çünkü vatan söz konusu ülke söz konusu. O bakımdan herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz, Türkiye'de güçlü bir muhalefet var aslında siyasal anlamda muhalefetten bahsetmiyorum, siyasal anlamda muhalefetimiz güçlü değil maalesef. Yani bütün muhalif partileri topluyorsunuz, işte bir iktidar partisi ediyor mu etmiyor mu diye tartışırsınız, sayısal anlamda söylüyorum bunu. Fakat halkın da toplumsal anlamda çok güçlü bir muhalefet var yüzde 7'nin de üstünde çok güçlü bir muhalefet var yani Türkiye'nin iyi yönetilmediği konusunda hemfikir insanlar yüzde 50-den fazlası bu konuda hemfikir ve yüzde 50-den. fazlası toplumun ülkenin ayağa kalkması için iktidarın reçetesinin dışında başka bir reçetenin hayata geçirilmesini savunuyor. Dolayısıyla buradaki kritik nokta şu: Toplumsal muhalefeti bence yüzde 50-den fazla olan toplumsal muhalefeti siyasal hale getiremiyoruz biz, yani partiler birleşse bile muhalif partilerin aldıkları oy oranı belli, o zaman ülkedeki bütün muhalif hareketlerin bunu oturup düşünmeleri lazım ya toplumsal muhalefeti ya da sokaktaki hali. Yani bu aslında çoğunluk olan. Bu muhalefeti nasıl Siyasal hale getirebiliriz düşünülmesi gereken cevap bulunması gereken bu. Burada Siyasal partilere görev düşüyor yani bütün siyasi partiler şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri lazım sokakta bu kadar çok güçlü bir muhalefet varken yani sayısal anlamda %50’nin üstünde bir toplumsal muhalefet varken bunu niye biz kendi partimize kanalize edemiyoruz diye düşünmesi lazım. Yani CHP idare edenlerin düşünmesi lazım iyi partinin diğer partililerin düşünmesi lazım bana yani karamsar olmamakta lazım Türkiye de İktidar göründüğü kadar güçlü değil aslında hiç güçlü değil Türkiye’de baskı iklimine rağmen pek çok şey yapılabilir. Ben mesela yazıyorum anlatıyorum işte baskı var muhalefet sesini çıkartamıyor televizyon yok gazete yok deyip köşene çekilirseniz o zaman bu ülkeye bir faydamız dokunmaz. Tekrar ediyorum asıl bu dönemlerde ayağa kalkmak gerekiyor ve mücadele etmek gerekiyor her şeye rağmen bunu yaparsanız tarih sizi yazar, ama bunu yapmazsınız sadece eleştirirseniz sadece ağlarsınız o zaman ülkenin ayağa kalkmasını bekleyemezsiniz. Yeniden, Türkiye’nin işte o Cumhuriyeti’nin o ilk yıllarında ki devinimini kazanmasını bekleyemezsiniz Mücadele etmek gerekiyor ve asla umutsuz olmamak gerekiyor Türkiye bugün hala cumhuriyet birikimiyle imparatorluk birikimi ile tarihsel tecrübesiyle gençliği ve nüfusuyla bence umut vaat eden bir ülkede her şeye rağmen Türkiye’nin sorunu sadece kötü yönetim.”

Gazeteler