GIDA stratejik bir üründür. Dünya da her sene 6 milyondan fazla çocuk açlıktan hayatını kaybetmekte. Bu durum bile başlı başına bir terördür. UNİCEF verilerine göre son 25 yılda dünyada açlığın, yetersiz beslenmenin neden olduğu hastalıklardan 300 milyon kişi öldü. Öte yandan Dünya da üretilen gıdanın yarısı israf edilmekte. Ekime uygun topraklar çoraklaşmakta, tatlı su kaynakları ise hoyratça boşa akılmakta. Bir tarafta israf öte yanda açlıktan kaynaklanan ölümler.
İnsanlığı kontrol etmenin en iyi yolu GIDAYI KONTROL etmektir. Küresel düzeni kontrol edenler insanlığa çözüm diye GDO’lu ürünleri sunuyorlar. İnsanları beslemek için, açlıkla mücadele etmek için gıdanın genetiği değiştiriliyor. Açlığı yok etmek gibi ulvi bir bahane ile bu GDO’lu ürünler üretiliyor.
Tohumu kontrol eden insanlığı kontrol eder. İnsanlığın varlığından önce doğa da var olan tohumlar yok ediliyor. Ürettikleri tohumu soğuğa, suya, böceğe dayanıklı yaptık masalı ile insanları uyutuyorlar. Bu uydurulan masallar önce üniversitelerde akademik bilgiye aç beyinlere aktarılıyor. Bu genç beyinlere enjekte edilen bu bilgiler bu beyinler tarafından siyaset, ticaret, bürokrasi alanında hayata geçiriliyor. Dünya düzenini arzulayanların dayattığı bu bilgi hakikatin yerine geçiyor ve gerçekmiş gibi algılanıyor ve Dünyanın her yerinde etkili bir güce dönüşüyor. GIDA BİR SİLAHTIR.
Gıda ile Dünya da egemenlik kurma önemlidir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan YENİ DÜNYA DÜZENİ ile ülkeler para oyunları ile kontrol altına alınmıştır. Sonraki hedef insanları kontrol altına almaktır. Nihai hedef budur. Kurulan düzeni bozacak insanların ortaya çıkmaması için küresel güçler gıda ile oynuyorlar. Ziraat ve sağlık alanındaki gelişmeler buna yöneliktir. İnsanları kontrol etmek için insanları hasta yapmak. Hasta insan çevresiyle, olaylarla ilgilenmez; kendi bedenine kendi hastalığına odaklanır. Hastalıkla mücadele eden kişi kendine dönük yaşar ve toplumdan kopar.
Tükettiğimiz gıdaların arka planında hangi amaçların olduğunu, tohumdan başlayarak gıdaların toprakta yetişip de tabağımıza koyulup servis edilinceye kadar nasıl bir işlemden geçirildiklerini, nasıl besin değeri olmayan maddelere dönüştürüldüğünü bilmek zorundayız. Bu besin diye düşündüğümüz gıdaların ne olduğunu bilmezsek ne çocuğumuzu, ne neslimizi nede insanlığı koruyamayız.
Ülkemizdeki ve Dünya da GIDA üzerine oynan oyunları anlatan son dönemin iyi kitaplarından biri Soner YALÇIN, SAKLI SEÇİLMİŞLER. Dehşete kapılacağınız bilgiler vermekte ve bu bilgileri akademik yayınlarla desteklemekte.
Konu ile ilgili İsmail TOKALAK, DÜNYA DA GIDA TERÖRÜ kitabı da okunmalı. Yaşadığımızı sanırken aslında yavaş yavaş ölüyoruz.
SAĞLIKLI GIDA petrolün yerini alacak. Zamanımız varken TOPRAKLARIMIZI, YERLİ TOHUMLARIMIZI KORUYALIM.
Op. Dr. Ali DULUM