head

2183026 810x458 75f08
Salı, 03 Aralık 2024
Çarşamba, 04 Eylül 2019 17:56

Manazan Güzeli ve Altın'ın üzerinde yaşamak..

Yazan
Ögeyi Oylayın
(11 oy)
Manazan Güzeli ve Altın'ın üzerinde yaşamak.. Ne zaman Anadolu'ya özellikle Toroslar'ın arkasına bir gezi düzenlense içim kıpır kıpır eder. Yalçın kayaların, sonra da Akdeniz'e bakan yüzündeki sıra sıra makiler, çam ağaçları, yükseldikçe mis kokularıyla saran katran, ardıç, ladin ağaçlarından mıdır; vadileri yara yara akıp giden turkuaz rengi ırmaklarından, yamaçlara saçılmış, kimi çalı çırpıdan, kimi tuğla biriketten, taş yığınıyla yapılmış ; ufak elma,armut, kayısı, üzüm dolu meyve sebze bahçelerinin süslediği yayla evlerinden midir; yoksa Toroslar'ın zirvelerinde gezinip duran akça pakça, bazende güneşe çarpıp kızıla gönden , kimi vakit, özellikle güzün, kışın kararıp duran kara bulularından , virajları döndükça , eşini, çocuklarını , yada anasını babsını ardına takmış , burma bıyıklı jaea motoru süren yörük yiğitlerinden midir...


Belkide kanat çırpa çırpa gökyüzünün mavilikleri arasından yeryüzüne doğru inişe geçen , cafer naraları atıp tekrar göğe yükselen atmaca, şahin, kartallarından mıdır..
Bu "mıdır" kelimesi uzayıp gider aslında, upuzun...


Gelelim asıl konumuza. Yaklaşık bir ay önce, Alanya Konyalılar Karamanlılar Derneği'nin değerli başkanı , Torosların, Taşeli nin tanıtımı için çarpan, aslen Karamanlı bir kalp.. Hüseyin Şahin beyin teklifi ile eşimide alıp neşeli, eğlenceli bir grup doğa severle birlikte Taşkent ,Çepni, Sarıveliler, Göktepe, Ermenek şehir turu, Ermenek Turkuaz baraj gölü ve Zeyve pazarı gezisine katılmıştım ve olumlu izlenimlerle dönmüştük.
Hüseyin Şahin bey'in " 30 Ağustos Zafer bayramı kutlamaları kapsamında Atatürkümüzün Ata Yurdu Taşkale'yi de içine alan , Karaman bölgesinin tanıtımı kapsamında gezi düzenliyoruz, orayada gidelim " dediğinde , gün saymaya başlamıştım.


Dernek yönetiminin düzenlediği ve Ak Tur Taşımacılık ın genç sempatik güler yüzlü şoförü Yunus Kaplan'ın kaptanlığı ile gerçekleşen Karaman ve yöresini keşfetme gezisi kapsamında birinci gün, Hadim sınırları içinde kalan ve Torosları boydan boya geçip Silifke nin tam ortasından, tarihi Taş Köprünün altından geçerek Akdenize ulaşan Göksu nehrinin çıkış noktasına gittik. Hava, doğa bir harika. Nerede su var, orada hayat var. Coğrafyası, doğası ve görselleriyle herkesi büyüleyen Göksu ırmağı çıkış ve akış noktası, ırmağa su içmeye gelen onlarca yaban güvercini ve kuşlarıyla da dikkat çekti, bölgede yetşen şeftali de tadıyla görüntüsüyle harika.
Daha sonra , ovalara yayılmış, mısır , kavun ve kabak tarlalarını, kırmızı beyaz elma bahçelerini, yer; üzüm bağlarını izleyerek uçsuz bucaksız ovadan geçip Kazım Karabekir ilçesinden sonra Karaman'a geldik. Bizi " bundan böyle Türk yurdunda Türkçe yazıla, Türkçe okuna, Türkçe konuşula" diyen Karamanoğlu Mehmet beyin anıtı karşıladı.


Alanya'dan yola çıkıp, Konya, Seydişehir yolundan doğuya dönerek, Bozkır ilçesinide geçen gezi ekibi, ilde bulunan, duvarları , kendini bilmezler tarafından adres tahtasına dönüştürülmüş Karaman Kalesi, Karaman kent müzesi, Karaman şahir tanıtım müzesi, Yunus Emre Cami ve kabrini ziyaret, Meder-i Mavlana Cami ve Mevlana'nın annesi Mümüne hatun la birlikte 21 Türk büyüğünün kabirlerinin ziyaret ettik.


Karaman Belediyesi nin kültür hizmeti olan, Tartan konağı'nda ; gezi ekibi içeri girdikten sonra, kendini bilmez bir üşgüzar tarafından engellendiğim için kamera ile içeri alınmadığım , " talimat yokardan" diyerek yasağın, yazılı olmasa da Karaman belediye yetkililerinden olduğunu, yazılı yasak emri varsa göstermesi gerekiğini söyleyince de " sen gelsene buraya" diyerek beni tehdit edip, kenara çekip dövme düşüncesinde olduğunu sandığım iri yarı çam yarması gibi genç adamın ; gezi ekibi ve Başkan Hüseyin Şahin in dışarı çıkıp olayı öğrenmesiyle "kıvırtma" yöntemine geçen cahil yüzünden göremediğim Tartan konağını görüp gezemedim.
Daha sonra yine Karaman belediyesinin işlettiği Hürrem Dayı evini gezdik ve mükemmel bir kültürün izlerini yerinde gördük. Görevlide bütün konağı gezdirip her yeri bütün detaylarıyla anlattı.


Karaman da yaşayan Ermeniler ve Rumlar tarafından yüzyıllardır kullanılan Çeşmeli Kilisesi ni ziyater ettik. Belki bin yıllık olan kilisenin duvarlarında tavanlarında kalan son resimler renkler desenler buranın bir dönem ne kadar önemli ve emek verilerek yapılmış bir yer olduğunun kanıtıydı. Biz oradayken gelen ve içerde fotoğraf çektiren , gözlüklü, cılız damat ile dikildiği kilise pencesrsi önünde hüznle fotoğraf makinasına bakan gelinin halleri kafamda deli sorular canlanmasına neden oldu. Asimile edilmiş yada olmuş bir milletin gizli kalmış son neferlerimiydiler acaba. Yoksa gelenek miydi kilise içinde fotoğra çektirmek. Rehberimiz Ünsal bey, kilisenin son yüzyılda uzun süre cezaevi olarak kullanıldığınıda anlatmasıyla, " vay canına " demekden kendimi alamadım. İnsanlar bu uzun tavanı yüksel sütünlarla beslenmiş tarihi kilise içinde nasıl gün saydılar acaba.


Daha sonra akşam Kent otelde canlı müzik eşliğide yemek yenilip, Karaman yöresel türkülerini dinleyen gezi ekibi ilk günü tamamladık. Bu arada Kent otel sahibi Karaman eski Belediye Başkanı Yaşar Evcen, otelin genel müdürü Celil Evcen , Kartap yöneticisi yazar Rıza Duru , tarih araştırmacısı ve rehber Ünsal Özırmak gibi değerli isimlerle de tanışmış olduk.


Tarih araştırmacısı eğitimci Ünsal Özırmak, iki gün boyunca gezip dolaştığımız her yeri bütün detayları ile anlatıp doğa tarih severkleri bilgilendirdi.


Karaman ili ve çevresini keşfetmek ve tanıtmak amacıyla hareket eden , Alanya Konyalılar Karamanlılar Derneği 'nin organize ettiği gezide ikinci gün, Atatürk ün Ata Yurdu Taşkale ye gittik. Doğrusunu söylemek gerekirse Atatürkün Ata yurdu tam anlamıyla kaderine terk edilmş, sanki cezalandırılıyor gibi. Yıkıntılar, bakımsız sokaklar, çökmüş virane evler, doğal dokunun , tahıl ambarlarının önünde araba, gtraktör tamir edenler, nohut ayıklayanlar.. Doğa, tarih, pislik iç içe.. Lütfen daha dikkatli, temiz, bakımlı olalım. İlgililere buradan seslenmiş olayım. Yakışmıyor.


Taşkale ye giderken Yol üzerinde bulunan Manazan Mağaralarını ilgiyle izledik ve Karaman müzeinde görüp ilgiyle baktığımız , tahiminen onaltı onyedi yaşlarında olan ve hale elbisesi üzerinde, kurumuş eti kemiği duran ; 2000 yıllık Manazan güzelinin atıldığı mağaraların üstündeki kayalara ürpeti ile baktık. İçim titredi desem yalan olmaz.


Her ne kadar terkedlmiş bir viraneyi andırsa da , görenleri şaşkıan çeviren Taşkale tahıl ambarları, kayalara oyulmuş Taşkale Cami, daha sonra da 1050 metre uzunluğunda bulunan ve içersi renkli ampullerle ışıklandırılmış olan Taşkale İncesu mağarası gezildi.


Taşkale tahıl ambarlarının bir penceresi üzerinde büyük Atatürkün bir portre fotoğrafı da gelenleri gülümseyen bakışlarıyla selamlıyor.


Manazan Mağaralarının eteğinde, yol üzerinde Lavanta çiçekleri yetiştirilmiş. Harika boy atmışlar, mis gibi kokuları var. İlerde Karamana da lavanta gezileri düzenlenirse hiç şaşırmam. Gezimizin bayan rehberi Aysel Yılmaz ve çok eskiden tanıdığım , Güllerpınarı mahalle muhytar adayıda olan Fatma Doğan la birlikte, lavanta çiçekleriyle haşır neşir olup bol bol fotoğraf çektirdiler. Tabi bende , fotoğraf çektirme etkinliğinden nasibimi aldım.
Her yeri doğa, tarih zengini olan Karaman'da gördüklerinden etkilenen, gezi ekibinde bulunan ve eşi ile birlikte geziye katılan Alanya'nın ünlü turizmcilerinden Servet Şakiroğlu'da gördüğü her Karamanlı'ya " Altının üzerinde oturuyorunuz haberiniz yok" diyor.


Bölgeye has alabalık yemeğinin bir ırmek kıyısındaki piknik yerinde yenilmesinden sonra, keşif gezisinin öğleden sonraki durağında Maden Şehri kalıntıları denilen ve boydan boya uzayıp giden tarihi kalıntılar, kiliseler, şapeller, mezarlar, lahitler arasında dolaşıp durduk. Dağlarda yılkı atlarını gözlemledikten sonra, yüksek bir yamaçda bulunan Döğle ören yerinde gördüklerimiz ile de tarihle günümüz arasında gidip gelerek geziyi tamamladık. Döğle de köy jalkı tarihi mekanların içinde yaşıyor. Burada en dikkatimi çekenlerden biris ile beş metre ilersi uçurum olan tepenin başında yüzyıllara direnen kocaman bir kiliseydi.


Dernek Başkanı Hüseyin Şahin, " Amacımız, bir çok millete ve kültüre ev sahipliği yapmış Karaman ın her biri gizli kalmış tarihi değerlerinin keşfedilmesine, bilinmesine, günlük yada konaklamalı turlarıı bölgeye getirerek turizme açılmasına katkı sunmayı amaçlamak için bu geziyi düzenledik. Gezimiz 30 Ağustos Zafer bayramı kapsamında olması ve Atatük'ün ata yurdu Taşkaley yi gezmemiz açıcında da önem taşıyor. Gezip gördüğümüz yerlerde gördük ki gerçekten de doğa, tarih, antik çağ, binbir çekit güzellik Karaman da mevcut, katılımcı arkadaşlara katkı sunan herkese teşekkür deriz " dedi.


Derneğin organize ettiği iki günlük Karaman gezisine katılan seçkin konuklar ve tabi ki şahsım, iki gün boyunca tarihi Karaman kentini karış karış gezip, doğa, tarih, kültür üçgeninde gidip geldik.
Diyorum ki Manazan Güzelini ve Altının üstünde yaşayan insanların diyarını gidip görün..

Okunma 11687 kez Son Düzenlenme Çarşamba, 04 Eylül 2019 18:16
Zeki DEMİR

DOKUNDURMALAR

Gazeteler