head

2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 30 Aralık 2024
Çarşamba, 29 Nisan 2020 18:40

TARIM STRATEJİK BİR SEKTÖRDÜR..

Yazan
Ögeyi Oylayın
(18 oy)
Neoliberal politikaların egemen olduğu Coronavirüs öncesi dünyada tarım, stratejik bir üründür. Dünya siyasetine egemen ülkeler ve küresel şirketler için "gıda" dünyayı yönetmenin en önemli enstrümanıdır. Büyük şirketler, az gelişmiş ve yoksul ülkelerin topraklarını ya işgal ederek ya da satın alarak, insanları hem gıda açısından kendilerine bağımlı kıldılar hem de kendilerine pazar oluşturdular.

Coronavirüs salgınından önce de dünya çapında bir gıda krizi söz konusuydu. Coronavirüs salgını insanları evlere hapsederek tarımsal üretimi engelledi ve dünyadaki gıda ile ilgili dengeleri alt üst etti. Coronavirüs salgını nedeniyle tüm dünya evlere kapanınca, toprakları ekip biçme, tarım yapma, yani gıda üretimi temel kaygı ve öncelikli iş oldu. İnsanlık yeniden tarımsal üretimi yani gıdaya ulaşmayı hatırlamak zorunda kaldı.

Türkiye 1980'lere kadar tarım ürünlerinde kendi kedine yeten bir ülke idi. Ancak bu tarihten sonra AB'ne girmek için tarımsal tavizler verildi. Tarımla ilgili kamu kurumlarının özelleştirilmesi, tarım ürünlerindeki çiftçiye verilen desteklerin kaldırılması gibi Türk çiftçisi aleyhine olan gelişmelere imza atıldı.Hükumetlerin izlediği bu yanlı ve yanlış politikalar sonucu ülkemizde çiftçilikle uğraşan nüfus hızla azaldı.

Türkiye özellikle son on yılda izlenen yanlış tarım politikaları ile dışa bağımlı hale getirildi.

Coronavirüs salgının olduğu bu dönemde ülkemizde gıda ile ilgili bir kriz şimdilik olmayabilir.Ama salgın devam ederse, Türkiye'nin tarımsal ürün stokları yeterli olmayacaktır.Ziraat Odaları Başkanları ve tarımsal gıda otoriteleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, birçok ürün çeşidi ile ilgili yeterli stok olmadığını dile getiriyorlar. Bu düşünceyi dile getirenlerin en önemli kanıtı ise, Cumhurbaşkanının tarım ürünlerine yönelik aldığı iki kararın varlığı. Ay çiçek yağı üzerindeki verginin indirilmesi ve ay çiçek yağı ithalatına izin verilmesi. Yine buğday, mısır, pirinç gibi tarımsal ürünlerde Haziran ayı sonuna kadar gümrük vergisi alınmaması.

2019 yılı verilerine göre Türkiye, 9.8 milyon buğday ithal ederek, buğday ithalatında dünya da birinci oldu.2019 yılında ithal edilen buğday için 2.3 milyar $ ödendi. Türkiye'nin 2020'nin ilk aylarında aldığı nohut, arpa, mısır, buğday ithalatında da artış gözlendi.

Coronavirüs salgınının devam edeceği öngörüsünde bulunan gelişmiş ülkeler, tarım ürünleri ile ilgili korumacı bir politika izlemeye başladılar ve tarım ürünleri ile ilgili stoklarını yüzde 30 ile 40 düzeyine kadar artırdılar. Salgının pandemi olduğu bugünlerde her ülke kendi içine kapanarak bu salgından vatandaşını korumaya çalışıyor.Böyle bir durumda tarımsal üretim yapan ülkeler, ürettikleri ürünlerini satmaya bilirler. Bizim ülke olarak ürün bulmamız mümkün olmayabilir.Nitekim Rusya Nisan ayı başında dışarıya buğday satmayacağını duyurdu.

Türkiye, Avrupa'nın en fazla tarım toprağına sahip ülkesidir.Ama Türkiye'de çeşitli nedenlerden dolayı geçmiş yıllarda 35 milyon dönüm toprak "tarım toprağı" olmaktan çıktı.Ziraat Odası rakamlarına göre Türkiye'de 3 milyon hektar toprak ekilmiyor ve yine aynı verilere göre ülkemizde 2 milyon civarında çiftçi mevcut. Türk tarımının yıllardır devam eden büyük sorunları var. Döviz kıtlığı yaşayan bir ülke olmamıza rağmen başka ülkelerden gıda ithal ediyoruz. Hemen her ülkeden ithalat yapan bir ülke konumundayız. Bu üretmeyen dışarıdan satın alan anlayış hem çiftçiyi hem tüketiciyi hem de ülke ekonomisini olumsuz

etkilemektedir. Çiftçi desteklenmiyorsa, çiftçi toprağını ekemiyorsa o ülkede bir gıda krizi olmaması mümkün değildir.

Ülkemizin tarımsal üretim yapılan pek çok yerinde karantina var.Ülke olarak tarımsal üretimin devamlılığı ile ilgili henüz önlem alınmadı. Corornavirüs koşularında üretim nasıl yapılır bununla ilgili Tarım Balkanlığı planlama yapmalı.Tarımsal üretimin devamlılığı açısından içinde bulunduğumuz aylar oldukça önemli.Toprağın tohumla buluşması için insana, mevsimlik işçiye ihtiyaç var.Ama Coronavirüs tehlikesi ile karşı karşıyayız.Eğer mevsimlik işçiler üretici ile buluşmazsa topraklar ekilemeyecek.

Tarım konusunda milliyetçi davranmak zorundayız. Petrolün varil fiyatlarının düştüğü bir ortamda mazot üzerindeki vergilerin kaldırılarak çiftçi desteklenmeli. Gübre, ilaç ve tohum çiftçiye ucuz verilmeli.Üreten çiftçinin borçları silinmeli. Devlet çiftçilere ürettikleri ürünlerin alınacağına dair alım garantisi vermelidir.

Gıda stratejik bir üründür, tarım sektörü, stratejik bir sektördür.Alınacak tedbirlerle üreticilerin üretimden kopmamaları sağlanmalıdır. Tarım ile ilgili sorunlar sadece kırsalda yaşayan insanların sorunu değildir.Şehirde yaşayan insanların da sorunudur. Yerli ve milli olmamız için çıkış yerimiz, TARIMdır. Bütün emperyal güçlerin elde etmeye çalıştığı, tarımsal üretimin kaynağı ANADOLU'yu üreterek yeniden yurt yapalım. "Milli ekonominin temeli TARIMDIR."Mustafa Kemal ATATÜRK.

Op.Dr.Ali DULUM, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı

Baş ve Boyun Cerrahi

#Opdralidulum #Alanyakbb #tarım

Kitap öneri:Ceml ŞENER, Atatürk ve Aleviler/Kurtuuş Savaşında Aleviler-Bektaşiler

Okunma 22982 kez Son Düzenlenme Çarşamba, 29 Nisan 2020 18:42
Ali Dulum

DAĞARCIK

Bu kategorideki diğerleri: « HAYDİ EMEKÇİLER.. TURİZM »

Gazeteler