Kategori: Turizm

15 Temmuz 2019 19:53 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 30622

Turizm kenti Antalya’ya, 14 Temmuz Pazar günü, hava yoluyla 96 bin 191 turist geldi. Bu sayıyla tüm zamanların 'gün' rekoru kırılırken hedefin ise 100 bin olduğu belirtildi...

Dünyanın sayılı turist destinasyonlarından olmasının yanı sıra Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olan turizm kenti Antalya’da hava yoluyla gelen turist sayısından rekorlar kırılmaya devam ediyor.

HEDEF 16 MİLYON

Geçen yılı 13 milyon 642 bin turistle kapatan Antalya’da, bu yıl ise hedef 16 milyon olarak belirlendi. Antalya hedeflerine emin adımlarla ilerlerken Rus ve Alman uyruklu turistlerin başı çektiği görüldü.

PAZAR GÜNÜ REKORU

Antalya turizminde, 14 Temmuz'da yeni bir rekor kırıldı. Pazar günü kente hava yoluyla gelen 96 bin 191 turistle tüm zamanların 'gün' rekorunu kırıldı.

1 Ocak’tan, 14 Temmuz'a kadar kente gelen turist sayısının 6 milyon 749 bin 751’e ulaştığı bildirildi.

Kategori: Turizm

15 Temmuz 2019 13:00 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 23337

TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayını bekleyen Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkındaki Kanun ile ilgili belediye işletme belgeli küçük otelciler, pansiyonlar ve apart gibi konaklama tesisleri, ajans bütçesi için kendilerinden de para toplanacak olmasına rağmen yönetimde temsil ve seçme hakkı tanınmadığından şikayet etti.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 36'ncı Grup Oteller ve Benzer Konaklama Yerleri Meslek Komitesi Üyesi Alp Özel, konuyla ilgili açıklamasında, TBMM'de kabul edilen kanunun ajans bütçesinin oluşturulmasıyla ilgili 6'ncı maddesine göre, Türkiye genelindeki tüm belediye işletmeli konaklama tesislerinden de cirosunun binde 7.5 oranında para toplanacağını kaydetti. Alp Özel, “Yasada hem bakanlık belgeli hem de belediye belgeli tüm konaklama tesislerinden para toplanacak olmasına rağmen, belediye belgeli otelcilere seçme ve seçilme hakkı tanınmıyor. Belediye belgeli oteller para toplanırken var ama temsilde yok" dedi.

YÖNETİM KURULUNDA KİMLER VAR
Özel, kanunun 3'üncü maddesine göre; yönetim kurulunun bakan başkanlığında, bakan yardımcısı, tanıtma genel müdürü, THY yönetim kurulu başkanı, DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç olmak üzere havalimanı ve terminal işletmelerini temsilen en yüksek cirosu olan ilk iki işletme arasından her üç yılda sırayla bir kişi, Bakanlık turizm işletmesi belgeli tüm tesislerin bulundukları coğrafi bölge bazında Marmara ve Akdeniz'den ikişer, Ege, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'dan da birer üye şeklinde 9 kişiden oluşacağını kaydetti.

TESİSLERİN ÇOĞU BELEDİYE BELGELİ
Özel, “Yasa TBMM'den geçti ve Sayın Cumhurbaşkanımızın onayını bekliyor. Dolayısıyla biz küçük otelciler veya belediye belgeli otelciler de eğer para veriyorsak, seçme ve temsil hakları tanınmasını da istiyoruz. Turizmin esas bel kemiği küçük otelcilerdir. Türkiye genelinde 10 binin üzerinde konaklama tesisi var ve bunların 7-8 bini belediye belgeli işletmeler. Örneğin Antalya'da Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre 1910 belediye belgeli işletme, 889 bakanlık belgeli işletme var" dedi.

'BİZ DE OY KULLANMAK İSTİYORUZ'
Antalya'da sadece Serik-Kumluca arasında ATSO'ya kayıtlı 1600 üye olduğunu kaydeden Özel, “Esnaf Odaları Birliği'ne kayıtlı bir o kadar daha üye var. Alanya, Manavgat, Kumluca, Finike, Demre, Kaş ilçeleri düşünüldüğünde bu rakamlar çok daha yüksek. Maliyede bu işletmelerin hepsi konaklama tesisi olarak geçiyor ve dolayısıyla binde 7.5 cirodan kesinti olacak. Ama bize seçme ve seçilme hakkı tanınmıyor. Biz de oy kullanmak, temsilci göndermek istiyoruz. Türkiye turizmi sadece resort oteller üzerine kurulu bir sistem olarak düşünülmemeli" dedi.

'ENDİŞELERİMİZ VAR'
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili ise, ajans kurulmasının turizmciler arasında uzun süredir tartışılan bir konu olduğunu söyledi. Tartışmaların fon üzerinden olmadığına vurgu yapan Sili, "Fon oluşturulması anlamında değil, turizmin yönlendirilmesi noktasında bir çatı altında toplanarak ortak kararla ülke turizm stratejisinin belirlenmesi konusu gündemdeydi. Tabii bir de kaynak lazım, bununla alakalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bir çalışma yapıldı" dedi.

'HAKKANİYET OLMALI'
Ajansın işleyişinde hakkaniyetin gözetilmesi gerektiğini belirten Burhan Sili, "Turizmde tüm paydaşlardan ortak bir gelir elde edilmesi ve bunun turizme, turizm tanıtımına, turizm projeksiyonuna aktarılması noktasında bir hakkaniyet olması gerektiğini düşünüyoruz. Orada yüzdeler veya bindeler belirlenirken ortaklık durumu söz konusu olmalı. Bununla ilgili endişelerimizi daha doğrusu önerilerimizi hem komisyona hem de bakanlığımıza ilettik" diye konuştu.

'BAKANLA GÖRÜŞTÜK'
Konuyu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile de görüştüklerini belirten Burhan Sili, şöyle dedi: "Toplanan paranın ne şekilde kullanılacağı, kimlerin karar verici olacağı, paydaşlar olarak masa etrafında toplanacakların hakikaten bu işle alakalı ve bu işe gönül veren insanlar olacağı noktasında kesinlik olmalı. Sonuçta Türkiye turizminin tanıtımı, imajı, projeksiyonlarının oluşturulması, geleceğe yönelik yapılması planlanacak ve planlanması muhtemel girişimlerin finanse edilmesi anlamında böyle bir kaynak oluşturulmasına biz de taraftarız. Ancak karar verici olanların doğru tespit edilerek sistemin içerisinde olması ve tüm masrafların, toplanan paranın şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini düşünüyorum."

'HERKES BU UYGULAMAYA DAHİL OLACAK'
Bazı turizmcilerin bakanlık ruhsatından çıkarak, belediyeden alacağı ruhsatla bu uygulamadan muaf olmak istediğine ilişkin kararını da değerlendiren Burhan Sili, "Belediye ruhsatı veya bakanlık ruhsatı olması önemli değil. Bildiğim kadarıyla konaklama sektörü deniyor. Bu konaklama sektörü içerisinde hem belediye belgeli diye tabir ettiğimiz işyeri açma ruhsatı ve belgesi ile çalışanlar dahil hem de bakanlık belgeli olanlar dahil, sonuçta bu bir vergi olacak" dedi.

Kategori: Turizm

08 Temmuz 2019 20:07 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 22992

ALTAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Exotic Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Topçu, bugün TBMM Genel Kurulu'na gelmesi beklenen Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı hakkında açıklama yaptı...

Tanıtım faaliyetlerinin daha profesyonelce ve tek elden yapılmasını öngördüğü için başlangıçta cazip görünen Tanıtım Ajansı'yla ilgili ortaya çıkan yasa metniyle hayal edilen arasında büyük fark olduğunu belirten Topçu, “Bu haliyle sektörün ana bileşenlerine daha fazla yük anlamına geliyor ve ajansın yürütme kurulunda bu ana bileşenler bulunmuyor. Bu şekilde tasarlanan büyüklükte bir fonun kimlerin yönetiminde olacağı da soru işareti” dedi.

Yasanın ana fikri olan tanıtımla ilgili sektörden hiçbir profesyonelin bulunmamasının soru işareti yarattığına dikkat çeken Cengiz Topçu, “Ayrıca ‘Turizm payı’ adı altında alınacaklar bakanlıktan belgeli konaklama tesisleri, seyahat acenteleri, deniz turizm araçları gibi bu işin asıl yükünü çeken sektörlere yükleniyor. Alınacak miktarlar, en azından şu anda bildiğimiz kadarı ile sırtımıza yeni yük anlamına geliyor ki bunun sürdürülebilir olması imkansız. Bin bir güçlükle turistin ülkeye gelmesini sağlayan ve burada konaklamasında her türlü özveriyi gösteren sektörün ana bileşenlerinin görüşleri tekrar alınmalıdır. Anlaşılıyor ki bu fikir alışverişi sınırlı ölçüde olmuştur” ifadelerini kullandı.

Yasayla ilgili önerilerde de bulunan Topçu, şu noktalara dikkat çekti:
- Sektörün ana bileşenleri yönetimde söz sahibi olmalıdır.
- Turizm payı daha adil ve kabul edilebilir bir şekilde alınmalıdır.

-Bu sektörden gelir elde eden herkes, belgeli olsun olmasın, bu paya dahil edilmelidir.

-Tabana yayılan bir çalışma makul ve mantıklı olacaktır.
- Turizm payı hesaplamalarında sektörün gerçekleri göz önüne alınmalıdır.

-Toplam ciro üzerinden gidecek hesaplama yöntemleri özellikle seyahat acentelerine hak etmedikleri bir yük getirecektir.

- Bu sektörün içinden gelen bakanımızın bu konularla ilgili yasanın görüşülmesinde gerekli düzletmeleri yapacağı konusunda güvenimiz tamdır. İyi niyetle yapılan yanlışlar, yapılanın yanlış olduğu gerçeğini değiştirmez.

Kategori: Turizm

06 Temmuz 2019 21:00 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 17221

“Bizi birleştiren deniziçin çalışıyoruz”

Antalya Büyükşehir Belediyesi, “Mavi Bayrak Akdeniz Ülkeleri Haftası” etkinlikleri kapsamında çevre temizliğine dikkat çekti.11 Akdeniz ülkesinin “Bizi Birleştiren Deniz İçin Çalışıyoruz” sloganıyla gerçekleştirdiği etkinlik kapsamında Büyükşehir Belediyesi’nin Mavi Bayraklı Lara Halk Plajı’nda halkın desteğiyle çevre temizliği yapıldı. Etkinlikle dünyaya temiz çevre için anlamlı bir mesaj verildi.

Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Çevre Eğitim Vakfı işbirliği ile Lara Halk Plajı’nda “Mavi Bayrak Akdeniz Ülkeleri Haftası” etkinliği düzenlendi. Etkinlik kapsamında TÜRÇEV ve Büyükşehir Belediyesi çalışanları ile vatandaşlar Lara Plajı’nda temizlik yaptı.Çevre temizliği etkinliğine ev sahipliği yapan Büyükşehir Belediyesi Lara Halk Plajı ve Ekdağ Lara Tesisleri Sorumlusu Arzu Demirkıran, “Denizlerimiz, çevremiz ve hatta okyanuslarımızın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmek istedik. Ailelerimiz özellikle çocuklarını alarak bize eşlik etti. Özellikle geleceğimiz olan çocuklarımızla birlikte bu güzel etkinliği daha anlamlı kılan ailelerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

ÇEVRE İÇİN SOMUT ADIMLAR ATIYORUZ

TÜRÇEV adına konuşan Antalya Mavi Bayrak Koordinatör Yardımcısı Mustafa Ergiydiren şunları söyledi: “1-7 Temmuz tarihleri arasında 11 üye ülkenin katılımlarıyla Mavi Bayrak Akdeniz Ülkeleri Haftası kutlanıyor. Bu kapsamda halkımızla, turistlerle ve çocuklarla plaj temizliği yaptık. Bizde en çok Mavi Bayrağa sahip olan şehirlerden biri olarak Antalya’dan bu kutlamalara en büyük desteği veriyoruz. Bugün de Lara Plajı’nda vatandaşımız bize muhteşem bir destek verdi. Etkinliğimize katılan tüm vatandaşlarımıza,denizimizi korumak için bizedestek veren Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum.”

HALK DA KATILDI

Çevre temizliği etkinliğine katılan vatandaşlar da etkinlikten duydukları memnuniyeti dile getirdi.Derya Gürler, “Bu anlamlı etkinliğe çocuklarımla eşlik etmek istedim. Çocuklarıma her fırsatta çevre bilincini oluşturmak için elimden geleni yapıyorum. Etkinliğe ev sahipliği yapan Antalya Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum. Buradan sahillerimizi kullanan tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum; denizlerimizi, sahillerimizi temiz tutalım” dedi.

DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEHRİNE SAHİP ÇIKALIM

Halim Korkmaz da düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Büyük önder Atatürk’ün söylediği gibi Antalya Dünya’nın en güzel yeridir. Biz bu güzelliğe, sahillerimize, denizimize sahip çıkıp korumalıyız. Çevreye saygısı olan herkes lütfen sahile gelirken elinde küçük bir çöp poşeti ile gelsin ve çöplerini o poşetlere koyarak çöp toplama yerlerine atsın. İnsanlık için bence en büyük yatırım budur.”