Kategori: Sağlık

12 Şubat 2020 22:16 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 206303

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa süre içerisinde hızla birçok ülkeye yayılan corona virüsü, kısa sürede 20 binin üzerinde insanda görüldü ve yüzlerce kişinin ölümüne neden oldu. Tüm dünyanın alarma geçmesine yol açan virüs solunum yetmezliği, öksürük, boğaz ağrısının yanı sıra yüksek ateş, kas ve eklem ağrısı ve halsizlik şikayetleriyle kendisini gösteriyor. Haliyle bu salgın anne adayları için de büyük tedirginlik yarattı...

İlk olarak 12 Aralık tarihinde Çin'de ortaya çıkan ve pek çok ülkeye hızla yayılan corona (wuhan) virüsü binlerce insana bulaşmış ve 900’den fazla ölüme sebep olmuş durumda. Ateş, öksürük, nefes darlığı, bitkinlik, eklem ağrıları belirtileriyle varlığını gösteren virüs, bu şikayetleri olan anne adaylarında da büyük bir endişeye yol açtı. Türkiye’deki üreme tıbbının öncülerinden biri olan Centrum Clinic Kadın Sağlığı Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu, anne adaylarının tüm dünyayı tedirgin eden bu virüsten nasıl korunması gerektiğiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Gebelikte bağışıklık seviyesi üst düzeyde tutulmalı

Prof. Dr. Recai Pabuçcu “Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan gruplar bir bulaşma olması durumunda hayati risk altındadır. Bağışıklık sistemi zayıf olan riskli grupların başında yaşlılar, çocuklar, kronik hastalıkları olanlar ve de gebeler yer almaktadır. Enfeksiyonlar hepimiz açısından son derece önemli. Fakat konu gebelik olunca anne adayının ve karnındaki bebeğinin daha güvenli koşullarda olması büyük önem taşımakta.” dedi. Corona virüsü, solunum, hapşırma ve öksürme halinde hava yoluyla bulaşıyor. Gebenin kalabalık ortamlara girmemesi ve gerekmedikçe yolculuk yapmamasının önemini vurgulayan Pabuçcu; hastalıktan korunmak için bağışıklık sisteminin üst düzeyde tutulması gerektiğinin altını çiziyor.

Hijyen büyük önem taşıyor

Prof. Dr. Recai Pabuçcu, “Anne adaylarının dengeli beslenmesi büyük önem taşıyor. Düzenli uyku, ellerin sık sık yıkanması, öksürük ve hapşırık durumunda mendil kullanılması, yabancı materyallerle temas sonrası ağız, burun ve gözlere temas edilmemesi, kapalı ve havasız yerlerde mümkün olduğunca durulmaması hem corona virüs, hem de diğer solunum yolu virüslerinin bulaşmaması için etkili olacaktır.” diye ekliyor.

Sağlık çalışanlarının son derece titiz davranması gerekiyor

Anne adayları, gebelik nedeniyle hastanelere sıkça gitmek durumunda oluyor. Hastanelerde sağlık çalışanları bakanlığın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün sunduğu kalite standartlarına uygun tıbbi malzemeler kullanmalı. Hastanelerde şüpheli kişilerden alınan numunelerin taşınmasında kesinlikle hastanenin pnömatik tüp sistemleri kullanılmamalı, numuneler elden teslim edilmelidir.

Centrum Hakkında:

Centrum Clinic Kadın Sağlığı Merkezi, en tecrübeli merkezlerinden biri olup 15. yıldır hizmet vermektedir. Prof. Dr. Recai Pabuçcu, Emre G. Pabuçcu ve Op. Dr. Gürhan Keleş liderliğinde çalışan Centrum, üreme sağlığı konusunda hastaların aydınlatılması, teknolojinin tüm olanaklarının en verimli şekilde kullanılması, çok deneyimli klinik ve laboratuvar ekiplerinin oluşturulması, en yüksek başarı oranlarına ulaşılması ve hasta memnuniyetinin en yüksek düzeyde tutulması prensiplerini hedeflemiştir.

HABER: Sariye AKDAĞ...

Kategori: Sağlık

06 Şubat 2020 14:07 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 274107

ALKÜ-- Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ilklere imza atmaya devam ediyor. Göreve geldiği andan itibaren adından sıkça söz ettiren ve başarılı işlere imza atan ALKÜ --Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, projelerini hayata geçirmeye devam ediyor...

İlk olarak Kalp Merkezini hastaneye kazandıran Başhekim Lakadamyalı şimdi de Tüp Bebek Tedavi Merkezi’nin ilk ayağı olan İnfertilite (Aşılama) Ünitesi ve Androloji Laboratuvarını hastaların hizmetine açtı.

AŞILAMA ÜNİTESİ HASTALARIN HİZMETİNE AÇILDI...
Konuyla ilgili açıklama yapan Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, sağlık hizmetinin sunumu ve genişletilmesi yönünde çalışmalarının devam edeceğini söyleyerek, ”Sağlık hizmetinin sunumunun genişletilmesi, çeşitlendirilmesi, ilerlemesi ve kalitenin artması yönündeki çalışmalarımız hızla devam ediyor. Hastane olarak Kalp Merkezinden sonra Aşılama Ünitesini de halkımızın hizmetine sunmanın mutluluğunu ve gururunu yaşamaktayız. Aşılama Ünitemiz ile birlikte Tüp Bebek Merkezi için de ilk adımı atmış bulunmaktayız. Basamak basamak eksiklerimizi tamamlayıp tam teşekküllü bir tüp bebek merkezinin ilçemize kazandırılması hususunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çok katmanlı olan bu sağlık merkezinin ilk ayağı olan Aşılama Ünitesi için hastalarımızın şehir dışına gitmelerine gerek kalmadı. Bu hizmetin Alanya’mıza kazandırılmasında büyük emeği geçen başta Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na herkes adına teşekkürü bir borç bilirim. Hastane yönetimi olarak Alanya halkına layık olduğu sağlık hizmetini 7-24 saat kesintisiz, herkesin ulaşabileceği kaliteli bir seviyeye taşımak istiyoruz. İlkleri yaşamaya devam edeceklerdir” diye konuştu.

KISIRLIK TEDAVİSİ İÇİN İLK BASAMAK OLAN AŞILAMA TEDAVİSİ ARTIK HASTANEMİZDE... 
Kadın Hastalıkları ve Doğum Ünitesinde yeni dönem. ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Barış Mülayim, bebek sahibi olmak için tedavi gören çiftlere müjdeli haberi verdi. Prof. Dr. Barış Mülayim, ”Hastanemiz bünyesinde Androloji Laboratuvarı ve İnfertilite (kısırlık ve aşılama) Polikliniği Kadın Hastaları ve Doğum Kliniğinde hastalarımızın hizmetine açıldı. Bu polikliniğimizde hastanemizin yüksek teknoloji cihazlarıyla beraber deneyimli ekibimle birlikte halkımıza bu sağlık hizmetini vermeye başladık. Burada kısırlık sorunu yaşayan (infertil) çiftlere bilimsel gelişmelerin ışığında hizmet sunmakta, tedavilerine yön vermekteyiz. İnfertil yani kısırlık; çağımızda biyolojik, sosyal, kültürel ve psikolojik boyutları olan çok yönlü bir sağlık sorunudur. Üremedeki başarısızlığın kişinin yetersizlik duygusu yaşamasına ve çeşitli sorunların meydana gelmesine neden olabilmektedir. Korunmasız bir yıllık ilişkiye rağmen gebeliğin oluşmaması kısırlık olarak değerlendirilir. Bundan sonra çocuk sahibi olamayan çiftler hastanemizin Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü İnfertite Polikliniğine başvurarak bizden yardım alabilirler.

PEKİ AŞILAMA TEDAVİSİ NEDİR?
Aşılama tedavisi tüp bebek öncesinde yapılan ve en sık kullanılan yöntemdir. Aşılama tedavisi tüp bebekten önceki aşamadır. Bu tedavi yönteminde kadınlara hap yada iğne tedavisi uygulayarak yumurtalarını geliştirmekteyiz. Daha sonra hastamızın ultrason takiplerini yapmakta uygun zaman geldiği an ise eşinden aldığımız sperm örneğini androloji labaratuarında uygun hale getirerek rahim içine bir kanül eşliğinde enjekte etmekteyiz. Hastanın tanısına göre tedavi olayı değişmektedir. Eşleriyle birlikte gelen çiftimizi hastanemiz bünyesinde değerlendirilerek tedavilerine yön veriyoruz. Başarısız olan uygulamalarda ise hastalarımızı tüp bebek merkezlerine yönlendirerek sevk işlemlerini gerçekleştirebileceğiz. Hedefimiz en kısa sürede hastanemize tüp bebek merkezini kazandırmak kendi hastanemizde bütün işlemleri uygulayabilmektir. Bu doğrultuda da çalışmalarımız devam ediyor. “ dedi

HABER: Ayten YILMAZ

Kategori: Sağlık

05 Şubat 2020 20:23 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 563657

İç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, viral bir enfeksiyon olan yeni tip koronavirüsün korkulacak bir şey olmadığını öne sürerek "Vücudumuzun direncini kırmazsak hastalanma olmaz. Bütün mesele budur. Korona ve enfeksiyonlardan korunmak için ev sirkesi, ev yoğurdu, ev turşusu, turşu suyu tüketin. Korona diye çıkardılar ama merak etmeyin gripten farkı yok." görüşünü savundu...

Ev yoğurdu

Karatay, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) ve firmaların desteğiyle KSÜ'de düzenlenen "Maraş Paçası ve Gastronomisi" konulu konferansta, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Acil Durum Komitesinin "uluslararası kamu sağlığı acil durumu" ilan ettiği, Çin'de ortaya çıkan ve daha sonra çok sayıda ülkeye yayılan yeni tip koronavirüs salgınının yanı sıra doğru ve dengeli beslenme konularında bilgiler verdi.

Ev sirkesi

"Korona, bir viral enfeksiyondur, korkulacak bir şey yoktur." görüşünü ileri süren Karatay, koronavirüsün akciğerlerdeki hücrelerin içine girdiğini, solunum yoluyla bulaşmanın da bu anlama geldiğini belirtti.

Ev Turşusu

Bundan korunmanın mümkün olduğunu anlatan Karatay, şunları savundu:"Teknoloji ilerlemesine rağmen asırlardan beri daha virüsleri halledemedik. Virüslerin hücre içine girmesini bizim engellememiz lazım. Hücre içine girmezse hastalık olmuyor. Onun için de bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz lazım. Hücre güçlü olursa virüsler kapıları açıp içeri giremezler. Vücudumuzun direncini kırmazsak hastalanma olmaz, bütün mesele budur. Korona ve enfeksiyonlardan korunmak için ev sirkesi, doğal probiyotiktir, vücudumuzdaki dost bakterileri besler, ev yoğurdu, ev turşusu ve turşu suyu tüketin. Bağırsaklardaki dost bakterileri çoğaltır. Korona diye çıkardılar ama merak etmeyin gripten farkı yok."

Prof. Dr. Canan Karatay, kelle ve paça çorbası içenlerin, hastalıklardan korunacağı ve sağlıklı yaşayacağını söyledi...

Paçasıyla ünlü Kahramanmaraş'a gelen Prof. Dr. Canan Karatay, bir işletmede ustalar tarafından Maraş paça çorbasını yapılışını inceledi. Karatay, ayak ve kelleden yapılan paça çorbasının insan sağlığına faydalı olduğunu söyledi. Maraş paçasının bağırsak, kalp ve kas hastalıklarına etkin bir antitoksin özelliğinde olduğunu söyleyen Karatay, paçanın korona virüsü de engellediğini ifade etti. Karatay, "Kelle ve ayak paça süper besindir. O kadar süperdir ki, bizim gibi yaşlıların diz, kalça ve bel ağrılarını giderir. Hastalıkları önler, korona virüsünü önler ve diğer bütün virüsleri önler. Vücudunuzun bağışıklık sistemi güçlü olursa hiçbir hastalık bulaşmaz size. Onun için sabah akşam kelle paça yemeği ihmal etmeyiniz efendim. Kollajen çok iyidir, glikoz amini çok iyidir ve mikropları öldürür. Bağırsak florasını düzenlediği için hastalanmazsınız, kalp hastası olmazsınız grip ve Alzheimer olmazsınız çocuklar aksırmaz öksürmez" diye konuştu

Kelle paça

Türkiye'deki ekmek tüketiminin fazlalığına ve bazı gıdalarda mısır şurubu kullanımına değinen Karatay, özellikle çocukların bu tür maddeleri tüketmesinin sakıncılarına işaret etti.

Gribe karşı kelle paça tüketilmesini öneren Karatay, bu yemekte protein, dengeli yağ ve vitaminlerin bulunduğunu belirtti.

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürü Seydihan Küçükdağlı, Türkolog Sibel Topçuoğlu Dedeoğlu da programda birer konuşma yaptı.

KAYNAK: Ajanslar

Kategori: Sağlık

04 Şubat 2020 17:34 tarihinde yayınlandı.

Gösterim: 214241

ALKÜ-- Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde farkındalığı arttırmak, erken teşhis ve tanı konularında vatandaşları bilinçlendirmek adına her yıl hasta ve hasta yakınlarıyla bir araya geliyor...

Sağlık çalışanları kanser hastalığına dikkati çekmek adına hastanenin poliklinik girişinde bir stant kurdu. Stantta; vatandaşlara kanser hastalığının çeşitleri, belirtileri, korunma yolları hakkında bilgiler verilerek broşür dağıtıldı.

Kanser türlerini sembolize eden kurdeleler hasta ve hasta yakınlarına hediye edildi.

Hastane Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı ve yönetim birimi de stantta yer alarak çalışmalara destek verdi.

Prof. Dr. Lakadamyalı, kanserde en önemli olayın erken teşhis olduğunun altını çizdi. Lakadamyalı, ”Sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı önlem alabilir, rutin kontrollerinizi yaptırarak erken tanı sayesinde yaşam sürenizi uzatabilirsiniz. Bugün burada kanser hastalığına dikkati çekmek, duyarlılığı arttırmak ve farkındalık yaratmak adına yerimizi aldık. Hepimiz biliyoruz ki toplum bilincinin gelişmesi kanserle mücadelede en önemli unsurdur. Sağlık çalışanları olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmekteyiz. Kanser, dünyada ve ülkemizde ölüm sıralamasında kalp ve damar hastalıklardan sonra ikinci sırada gelen önemli bir toplum sağlığı problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanser tanısı ne kadar erken konursa, tedavisi de o kadar erken başlar. Hastalığın tedavisi ne kadar erken başlarsa da başarıya ulaşma şansıda bir o kadar yüksek olur. Yürüdüğünüz bu zorlu yolda ve verdiğiniz bu hayat mücadelesinde yalnız değilsiniz. Bizler sizlerin en büyük destekçileriniz olmaya yürüdüğünüz bu engebeli yolda ışık tutmaya devam edeceğiz. Kanseri birlikte yenebiliriz. Unutmayın, kanser değil siz güçlüsünüz” dedi

HABER:Emine YILMAZ