head

2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 18 Kasım 2024

Siyaset

AK Parti Alanya İlçe Teşkilatı her sene düzenlediği yayla ziyaretlerini bu senede gerçekleştirdi...

yayla ziyareti alanya ak parti 2 fd19e

Adalet ve Kalkınma Parti (AK Parti) Alanya İlçe Başkanı Mimar Mustafa Toklu ve yönetimi ‘Yayla Ziyaretleri’ programına bu hafta sonu start verdiler.

yayla ziyareti alanya ak parti 6 3816a

Her sene olduğu gibi bu sene de ilk olarak Alanya’nın Batı Mahallelerinin yaylalarına ziyarette bulunuldu. İlçe Başkanı Mimar Mustafa Toklu, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyesi ile birlikte; Çakallar, Saburlar, Güzelbağ, Türkler, Soğukpınar, Güney, Orhan, Karamanlar, Yenice, Burçaklar, Gümüşgöze ve Gözübüyük Mahallelerin yaylalarını ziyaret etti.

yayla ziyareti alanya ak parti 3 e2105

Her gittiği yaylada büyük bir ilgi ve sevgi ile karşılanan Başkan Toklu ve ekibi, yaylalara çıkan vatandaşların sorun ve önerilerini dinledi. Özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolü ve denetiminde olan bölgelerde hizmetin eksikliğini dile getiren Başkan Toklu, ‘‘Her yıl düzenlediğimiz yayla ziyaretlerimizi bu sene de gerçekleştirdik. Bu sene yayla ziyaretlerimize batı bölgesi yaylalarımız ile başladık. Bizleri misafirperverlikle ve güler yüzle karşılayan bütün vatandaşlarımıza öncelikle teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunuyoruz.

yayla ziyareti alanya ak parti 4 79964

Ziyaretimizde, vatandaşlarımız tarafından iletilen Antalya Büyükşehir Belediyesi kaynaklı, yayla yollarının bozukluğunu ve su sorunuyla ilgili sıkıntıları yerinde gördük. Vatandaşların Büyükşehir Belediyesine yapmış olduğu konuyla ilgili müracaatların da cevapsız kaldığını işittik. Yaylalar hizmet bekliyor! Laf çok ama icraat yok. Bu hizmetleri yerine getirmesi gereken Büyükşehir Belediyesi maalesef yaylalarda da sınıfta kaldı.’’ dedi.

yayla ziyareti alanya ak parti 7 515d5

Başkan Toklu ve yönetimi yayla ziyaretlerine önümüzdeki günlerde doğu bölgesi yaylaları ile devam edecek.

yayla ziyareti alanya ak parti 5 83041

 

 

 

 

 

 

 

HABER: Halime Yağmur AKDAĞ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV'deki program çıkışında İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'ya düzenlenen yumruklu saldırıya çok sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, 'Saray artık budur' dedi...

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Halk TV'de katıldığı program sonrası bina çıkışında saldırıya uğradı. Kavuncu, saldırı sonrası yaptığı açıklamada 'Bunlar bizi yıldıramaz' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da saldırı hakkında twitter hesabından bir açıklama yaptı. "Maalesef Saray artık budur. Trol, küfür, iftira, yalan ve saldırılar" diyen Kılıçdaroğlu: "Erdoğan anketleri gördükçe gerginliği artırıyor. Ülke bunu gördü geçmişte, seni tanıdı Erdoğan. Sökmez artık bunlar, yutmayız! Biz seni hep beraber göndereceğiz" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun mesajı şöyle:Sevgili Buğra Kavuncu yumruklu saldırıya uğradı. Maalesef Saray artık budur. Trol, küfür, iftira, yalan ve saldırılar. Erdoğan anketleri gördükçe gerginliği artırıyor. Ülke bunu gördü geçmişte, seni tanıdı Erdoğan. Sökmez artık bunlar, yutmayız! Biz seni hep beraber göndereceğiz.  

 

 

 

 

 

 

İYİ Parti lideri Akşener, il ve ilçe binalarına asılan ve emniyet tarafından indirilmesi istenen "Hudut namustur" pankartına ilişkin açıklamalarda bulundu. "Biz duvarları yıka yıka, engelleri aşa aşa bu noktaya gelmiş bir siyasi hareketiz. İlçe binalarımıza astırmazlarsa biz alınlarımıza asarız" dedi...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, orman yangınlarının nedeniyle zor zamanlar geçiren ve hala yaralarını sarmaya çalışan Muğla'ya ziyarette bulundu, vatandaşların sıkıntılarını dinledi. Burada açıklama yapan Akşener, yangın felaketlerinden dış politikaya kadar birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu.

'ALINLARIMIZA ASARIZ'...

Afgan göç dalgası sonrası kamuoyunu ve siyaset arenasında sıcak tartışmalara neden olurken geçtiğimiz gün İstanbul'un farklı noktalarına "Hudut namustur" pankartı asıldı. Pankartı asanlar gözaltına alındıktan sonra Çağlayan Adliyesi'ne çıkarıldı ve buradan serbest bırakıldı. İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu da pankartı asanları ziyaret etti. CHP Genel Merkez Binası'na "Sınır namustur" pankartı astı. İYİ Parti İstanbul İl Binası'na da "Hudut namustur" pankartı astı. Aynı şekilde farklı il ve ilçe binalarına da pankart asıldı. Kavuncu ise dün yaptığı açıklamada emniyetin "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" gerekçesiyle pankartın indirilmesini istediğini belirtti.

 

Bugün konuya ilişkin konuşan Akşener, "Biz duvarları yıka yıka, engelleri aşa aşa bu noktaya gelmiş bir siyasi hareketiz. İlçe binalarımıza astırmazlarsa biz alınlarımıza asarız" dedi.

“Türkiye’de bir devlet krizi var. 9’ncu köyde gördüğümüz eksiklerin, köylünün kurduğu cümle birbirinin aynı. Yani komplo teorilerine kadar giden bir mantık oluşmuş ama arka safhada beceriksizlik hat safhada" diyen Akşener, "Devlet nedir?" diye sorarak şunları söyledi:

"Devlet, vatandır eşittir toprak, toprağın üstündeki her şey. Devlet millettir eşittir nüfus. Devlet üç bileşenden oluşur bir diğeri de egemenliktir. Yani bir kişinin bunların tamamını temsil ettiği bir sistem ve tamamına yön verecek sistem hiçbir yerde yoktur bir bizde var bir de Kuzey Kore’de var. Çok derin bir devlet krizi var. Vatan eşittir toprak. İki gündür gördüklerimiz vatan toprağını kupon arazi görmenin sonuçlarıdır bu. Doğrusunu konuşmak zorundayız."

'MİLLET EŞİTTİR NÜFUS'...

Göçmenler üzerinden toplumun çok gergin olduğu sırada özellikle durumu tahrik etmemek için 'tek kelime' etmediğini belirten Akşener, "Millet eşittir nüfus. Ben Suriyeliler ya da Afganlar üzerinden insanların burnundan soluduğu dönemde bunu tahrik edecek tek bir kelime etmedim, bilerek etmedim. Ama siz nüfusunuzu bir toplumsal sözleşme ile millet ederseniz. Biz ne zaman millet ettik, istiklal savaşından sonra. Yani 1920 ile 1924 arasındaki toplumsal sözleşme ile Türk milleti tesis oldu. Bu misak-ı milli sınırları içinde kimlerin yaşadığı yazıldı çizildi belli" dedi.

'NÜFUS DENGESİNİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN YETKİYİ KİMDEN ALDIN?'

"Bu arkadaşların döneminde ne oldu?" diye soran Akşener, ülkede 10 milyon göçmen ve sığınmacı olduğunu belirterek "Bu nüfus dengesini değiştirmek için bu yetkiyi kimden aldın. O sözleşmeyi yırtmak için kimden imza aldın. Buradaki sorumlu Sayın Erdoğan’dır. Açarsan kapıları o millet olma sözleşmesini, nüfusu değiştirmek üzere yırtarsan aha da size beka sorunu" ifadelerini kullandı.

'BIDEN İLE NE KONUŞTUN?'

Akşener açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Üçüncü bileşeni devlet olmanın egemenliktir. Sayın Erdoğan sana soruyorum. Biden ile ne konuştun Afganlar üzerinden ne yapıyorsun? Egemenliğini niye paylaşıyorsun kardeşim? Almanya ile Avrupa Birliği ile Suriyeliler üzerinden ne konuşuyorsun egemenliğini niye paylaşıyorsun, bunu yapmaya yetkin var mı senin? Elbette bir devlet başkanı bir yabancı devletin başkanı ile o masaya oturduğunda her şeyi bilemeyeceği için Dışişlerinin mensuplarının o bilen insanların, teknik adamların elinde belgesi bilgisi ve arkasında onlar oturur. Genç bir kız orada egosuna yenildi orada ne konuşulduğunu söyledi. Türkiye bunu nasıl kaldırır böyle bir ciddiyetsizlik olur mu?

'TÜRKİYE'DE DEVLET KRİZİ VAR'...

Dönüyorum şahsım devletine. Hayır Sayın Erdoğan Şahsının devleti değil, bu devlet Türk Devleti, bu millet Türk milleti. Bu milletin devletini yönetiyorsun. O taşlar bizim kafamıza düşsün razıyız. Türkiye’nin kafasına taş düşürüyorsun, bu milletin kafasına taş düşürüyorsun. Derhal behemehal bu ciddi devlet krizinin ortadan kaldırılması lazım. Onun için ne yapıp edip bugün biz bu şanssız dönemde bu ucube sistemi değiştirmek zorundayız. Sayın Erdoğan kafasında o kadar içselleştirmiş ki herkesin teki olduğunu, Varlık Fonu Başkanımı çağırdım diyor, gözden kaçtı. Varlık Fonu Başkanı kendisi, kendisini mi çağırdı aynada konuştu. Bu bir şuur altıdır. Dolayısıyla Türkiye’de çok derin ciddi bir devlet krizi var.”

Akşener açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Akşener’in sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Askerlerin hala Afganistan’da kalmaya devam edeceği kararını nasıl yorumluyorsunuz?

Afganistan diye bir ülke kalmadı, bir devlet kalmadı Türk askerinin orada işi yoktur. Sayın Erdoğan’ın Taliban ile ilgili bugün yaptığı açıklamayı yarın değiştirebileceğini bildiğimiz için dün başka evvelsi gün başka konuştuğu için bu konudaki son kararını da bilemiyoruz. Türk askerinin Afganistan’da kalmasının bir önemi yok Afganistan diye bir devlet kalmadı.

Kastamonu ve Sinop’taki selden sonra bir IBAN paylaşıldı tepkilerle karşılanmıştı. Bu konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanı “Senden kimse gelip gırtlağını sıkarak para vermeni istemiyor buraya hayırda bulunmak isteyen verir istemeyen de vermez” dedi bununla ilgili değerlendirmeleriniz nedir?

Somali’ye 30 milyon dolar gönderiliyor, her bir afette sıkışıklıkta vatandaşa IBAN gönderiliyor. Nasıl görünüyor ki, insanlar boğazına çökmüyorum, ümüğünü sıkmıyorum gibi bir cümleyi bu ülkeyi yönetenler, seçilmiş olduğunun altını ha bire çizdiler bizim de kabul ettiğimiz bir cumhurbaşkanı bunları söylüyorsa vah benim ülkeme.

Selde yıkılan evler için müteahhit tutuklandı ama Belediye başkanına bir yaptırım uygulanmadı neden siyasilere dava açılmıyor, selde veya depremde?

Onlarda şöyle oluyor yandaşsa alınıyor çıkarılıyor rol icabı. Sonra da böyle herkes elini yıkayıp çıkıyor. Türkiye’de bir ciddi devlet krizi var. Dolayısıyla adalet krizi var, hukuk krizi var bütün bunlara baktığınız zaman da haksızlık yapma krizi var.

Cumhurbaşkanı, Etiyopya Cumhurbaşkanı’nı kabul etti buna ilişkin ne söylemek istersiniz?

Bitmedi bu şuur altındaki Atatürk düşmanlığı, kıskançlığı. Bilmeyenler için söyleyeyim bir kabul var o kabulde Etiyopya’nın Başbakanı Atatürk’ü övüyor devlet adamlığını, karizmasını, vizyonunu övüyor. Tercümanın çevirmesi Atatürk’ü kaldırıyor, Sayın Erdoğan’ın karizması, Sayın Erdoğan’ın vizyonu, Sayın Erdoğan’ın liderliği şeklinde çevreliyor bu da hoş görülüyor asıl vahim olanı budur.”

Kılıçdaroğlu: Erdoğan’ın halleri endişe verici, iktidar güvenoyu almalı...


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün katıldığı canlı yayında kendisine yüklenen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sosyal medyadan yanıt verdi. 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter’dan yaptığı paylaşımla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi.

Erdoğan’ın öfke ve uyku nöbeti geçirdiğini kaydeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Sevgili Halkım, Erdoğan her hafta yeni bir canlı yayında. Tabii anketlerden gidici olduğunu biliyor, gerginliği artırarak oy kazanma peşinde… Dün yine canlı yayına katıldı ve gecenin özetini çıkarmak gerekirse; iftira, küfür, hakaret, riya ve bedduadan başka bir şey duyamadık!

Sonunda da “Neden önemli bir toplantıda dışişleri yetkilisi yoktu” diye soran halkımıza, “Başınıza taş düşsün” dedi. Erdoğan'ın trolleri de paralelde küfürlü bir kampanya başlattılar. Saray'ın hali maalesef budur.

Erdoğan'ı ve küfürlerini ciddiye almıyorum ancak bu halleri, ülke bekasının söz konusu olduğu bu dönemde, hayli endişe verici…

GÜVENOYU ALMASI GEREKİYOR...

128 milyar hala ortada yok. Ekonomi çökmüş. Göçmen seli devam ediyor. Yangınlar ülkeyi çorağa döndürdü. Seller ilçeleri yok ediyor; Erdoğan küfürde kıyamette… Beceriksizliğinin yarattığı boşluğu küfürbaz trolleri doldurmaya çalışıyor.

Önümüz kış. Enflasyon halkımızın belini kırıyor. Görülüyor ki, canlı yayınlarını uyku ve öfke nöbetleri arasında geçiren Erdoğan, halkımızın yardım çağrılarına asla bir çözüm bulamayacak.

Biz bu kış belediyelerimizle, halkımızın yardımına mutlaka koşacağız ama böyle bir ruh haline düşmüş bir iktidarın artık seçimde bir güvenoyu alması gerektiği de aşikârdır. #HemenSeçim”

Ülkemizde artan corona virüsü vakaları ve milyonlarca öğrencinin merakla beklediği yüz yüze eğitimin ele alındığı Kabine Toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, okulların 6 Eylül'de başlayacağını ifade etti...

Erdoğan, "Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrenciyle irtibatlı henüz aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz" dedi. Öte yandan coronada yeni bir dönem başladı. Bundan sonra aşı olmayanlardan; uçak, şehirlerarası otobüs yolculuğu, konser, tiyatro ve sinemalarda zorunlu PCR testi istenecek. 

YENİ DÖNEM 3 d9427

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, salgın gündemiyle toplandı. 5 saat 20 dakika süren toplantının ana gündem maddelerini, artan corona vakaları ve yüz yüze eğitim oluşturdu. Toplantı sonrası kameralara karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;

*Bugün eğitimden ekonomiye bir çok konuyu toplantıda ele aldık.

*Neredeyse 4 haftadadır küresel çapta olan yangınlar da ele alınmıştır. Ülkemizdeki yangınlarda büyük hasarlar meydana gelmiştir. Avrupa da yangınlarla uğraşmaktadır.

*En azından bir kısmında terör örgütlerinin sabotaj şüphesi olmakla beraber genel bir afet hali ile karşı karşıya bulunduğumuz açıktır.

*Ülkemizde 2021 yılında 54 farklı ilde çıkan yangınlar yaklaşık 150 bin hektar alanı etkilemiştir. Yangınlara karşı devletimiz ilk andan beri çalışmaya başlamış ve halkımızın yanında yer almıştır.

“ORMANLAR KESİNLİKLE BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN KULLANILMAYACAK”

*Yangınlarda yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak sadece Antalya ve Muğla’da 2 bin 486 bağımsız bölüm belirlenmiştir. Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza evleri en geç 1 yıl içinde teslim edilecektir. Yanan ormanlar tekrardan canlandırılacak, kesinlikle bir başka amaç için kullanılmayacaktır.

*Afet bölgesindeki vatandaşlarımıza birçok destekte bulundu. Afetlerden de gereken dersi çıkardık. Böyle büyük afetlere karşı daha hazır olunmasını sağlayacağız.

SEL FELAKETİ

*İmardan ve yapıdan kaynaklanan sorunlar var. Ancak karşımızda tarihte ender görülen bir afet olduğunu görmezden gelemeyiz.

*Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketiyle ilgili de gerekli adımlar atılmıştır.

*Böylesine büyük bir sağanağa hiçbir altyapının dayanması mümkün değildir. Yüksekliği 5 metreyi bulan sel suları önlerine gelen her şeyi sürükleyip denize doğru atmıştır.

*Ülkemizin hemen her şehrinde olduğu gibi buralarda da elbette imardan ve yapıdan kaynaklanan sorunlar vardır ama karşımızda tarihte ender rastlanacak bir afet olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz.

*Sel bölgesine yapılacak olan evlerin planları hazır, yakında inşaat çalışmaları başlayacak.

*Sel felaketinin yaşandığı üç ilimize toplam 73 milyon lira ödenek gönderildi.

*Sel felaketinin izlerinin silinmesi için AFAD bünyesinde bir yardım kampanyası başlattık. Biz de bakanlarımız ve diğer çalışma arkadaşlarımızla birlikte 7 milyon 430 bin liralık bir katkıyla bu kampanyaya iştirak etme kararı aldık.

*Deprem konusunda zaten halihazırda bir program yürütülüyor. Bunu sel ve yangın konusunda da gerçekleştireceğiz ve gerekli adımları atacağız.

*Milletimizi, nasıl terör örgütlerinin, darbe heveslerinin, istiklalimize ve istikbalimize göz diken alçakların, ekonomimize tuzak kuranların tasallutuna bırakmadıysak, tabii felaketler karşısında da yalnız bırakmayacağız.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ

*Bu günler gelip geçer geride sadece samimiyetle milletimizin hizmetine koşanlar ile fitne, fesat fırsatçılık peşinde koşanların bıraktığı iz kalır.

*Siyasetçisinden, gazeteci ve sosyal medya trolün kadar yüreği nasır tutmuş figürlerin yalanla çarpıtma ile tahrikle nasıl milletimizin acısını istismara yeltendiğini de unutmayacağız. Meclis'in açılmasıyla, Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini getirmekte kararlıyız.

CORONA SALGINI

*Özellikle şehir hastanelerimizin bu süreçte ne kadar kritik rol oynadığını milletimiz biliyor. Pek çok ülkenin aksine hiç bir konuda sıkıntı çekmedik.

*Salgına karşı aşılamada dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Toplam aşı sayımız 87 milyonu geçti.
*Bazı kesinlerin hala aşıya karşı tereddütle yaklaştığını görüyoruz. Aşı gönüllülük esasına göre yürütülmektedir.

*Çok şükür aşı konusunda da bir sıkıntı halkımıza yaşatmadık. 3. doz aşıyla ilgili de çalışmalar sürüyor.

OKULLARDA EĞİTİM

*Eylül ayında okullarına kavuşmayı bekleyen milyonlarca ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerimizin geleceğinin bu konuda kat edilecek mesafeye bağlı olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

*Okullarda 6 eylülde yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrenciyle irtibatlı henüz aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde üniversite çalışanlarından da düzenli PCR testi yaptırmasını talep edeceğiz.

YOLCULUK, KONSER, TİYATRO, SİNEMA…

*Uçak ve şehirlerarası otobüs yolculuğu, konser, tiyatro ve sinema gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız.

MÜLTECİ AÇIKLAMASI

“Bu topraklara gelip de zorla yüz geri edilen kimse yoktur” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yakın coğrafyasında yaşanan gelişmelerin Anadolu'ya yeni bir göç dalgası başlattığını belirtti.

Daha önceki yıllarda yaşanan göç dalgalarından bahseden Erdoğan, son olarak Afganistan'da yaşanan gelişmelerin ardından yaşanan göç dalgasına değinen Erdoğan, “Türkiye, elbette isteyenin istediği gibi elini kolunu sallayarak girip çıkabileceği, dilediği gibi hareket edebileceği sahipsiz bir ülke değildir. Devletimiz öncelikle 84 milyon vatandaşının güvenliğinden ve refahından sorumludur. Bununla birlikte biz sadece kendimizi düşünerek kapımıza gelenlere sırtımızı dönecek cibilliyette, karakterde bir toplum değiliz” dedi.

“5 MİLYON SIĞINMACI VAR”

Türkiye'nin halihazırda 3,6 milyonu Suriyeli sığınmacı, 1 milyon 100 bini ikamet sahibi yabancı ve 314 bini uluslararası koruma kapsamındaki misafir olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişiye ev sahipliği yaptığını belirten Erdoğan, şunları söyledi;

*Bunun yanında düzensiz göçmen diye isimlendirdiğimiz sınırlarımızdan kaçak giriş yapan kişiler de mevcuttur. Sınır güvenliğimizi artırmak için bir süredir devam ettirdiğimiz çalışmaları hızlandırdık.

*Özellikle İran sınırımızı göç, kaçakçılık ve terör faaliyetlerine karşı güvenlik duvarı, kanal ve elektronik sistemle kontrol altına alma çalışmalarında sona gelmek üzereyiz.

*Aldığımız tedbirler sayesinde ülkemizde 2019 yılında 455 bin olan göçmen sayısını 2020 yılında 122 bine indirdik. Bu yılın ilk 7 ayında da 77 bin düzensiz göçmeni yakaladık. Son 3 yılda yakaladığımız düzensiz göçmenlerin yaklaşık yarısı Afganistan uyrukludur.

*Halen ülkemizde yaklaşık 180 bini kayıtlı ve 120 bini kayıtsız olmak üzere toplamda 300 bin civarında Afganistanlı olduğunu biliyoruz. Ana muhalefetin dediği gibi, ana muhalefetin yanındaki muhaliflerin dediği gibi 1,5 milyon Afganlı ülkemizde yok. Bunların hepsi yalan. Bu yalanlara milletçe inanmayalım.

TALİBAN İLE GÖRÜŞECEK Mİ?

Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesi sonrasında Afganistan'da inisiyatif üstlenme konusunda çeşitli görüşmeler yaptıklarını, henüz bu görüşmeler neticelenmeden Taliban'ın ülkenin neredeyse tamamını kontrol altına aldığını kaydeden Erdoğan, “Bizim gayemiz öncelikle bu ülkenin istikrarı ve güvenliği olduğu için gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşüp ortak gündemlerimizi konuşacağız” dedi.

“TÜRKİYE ELBETTE YOLGEÇEN HANI DEĞİLDİR”

Afganistan'da çeşitli sebeplerden dolayı bulunan 5 bin vatandaştan geri dönmeyi talep eden 500'ü ile 83 yabancının Türkiye'ye getirildiğini söyleyen Erdoğan, “Halen dönüş için sıra bekleye ve sayıları 300'ün altında olan vatandaşlarımızı da en kısa sürede ülkemize nakledeceğiz” diye konuştu.

“HUZURSUZLUĞUN FARKINDAYIZ”

*Düzensiz göçmenlerin ülkede yol açtığı huzursuzluğun farkındayız. Esasen dünyada bu kadar sığınmacıyı barındırıp da bu kadar az asayiş sorunu ile karşılaşan başka bir ülke yoktur. Münferit bir takım hadiselerin medya ve sosyal medya vasıtasıyla farklı boyutlarda taktim edilmesini iyi niyetli bulmuyoruz.

*Muhalefetin bu konudaki söylemlerini de tehlikeli ve art niyetli olarak değerlendiriyoruz. Türkiye elbette yolgeçen hanı değildir. Bu ülkenin kanunlarına, kurallarına, düzenine uymayanların kaos çıkartacak tavırlar sergilemesine asla izin vermeyiz.

*Zaten bu tür tavırlar içine girenler derhal yakalanarak sınır dışı edilmektedir. Ülkemizde hukuk herkes içindedir. Misafirlerimiz de bunun dışında değildir. Ancak sığınmacıları ve düzensiz göçmenleri kendi kirli gündemlerine meze etmek isteyenlere de göz yummayız. Hele hele kamu güvenliğini tehdit edecek şekilde bu insanların hayatlarına kastedenleri, yağmaya yeltenenleri asla affetmeyiz.

*Milyonlarca insanın cazibe merkezi haline gelen Avrupa, sırf kendi vatandaşlarının güvenliğini ve refahını korumak için sınırlarını sert bir şekilde kapatarak bu sorunun dışında kalamaz. Üstelik Avrupa bu tutumu ile sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmıyor, insani değerlere de sırtını dönüyor.

*Türkiye'nin, Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti yoktur. Biz ülke olarak sınırlarımızı güçlü bir şekilde kapattıktan ve mevcut düzensiz göçmenleri evlerine gönderdikten sonra bu insanların diğer kanallardan nereye gidecekleri kendi bilecekleri iştir.

*Ülkemizdeki Suriyeliler konusu da farklı bir konudur. Bu insanlardan, dilimizi öğrenerek, mesleki yeteneklerini geliştirerek, sosyal uyumu sağlayarak ülkemizde kalacak elbette olacaktır. Bunu başaramayanların kendi ülkelerindeki durumun iyileşmesine paralel şekilde evlerine dönüşlerine yardımcı olmak da bizim kendi vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir.

Gazeteler