Rahmetli Öztürk Serengil, filmlerinde duydukça ziyadesiyle hoşumuza giden bu tekerlemeleri, sağ olsaydı bugünlerde epey derinden tekrar ederdi şüphesiz.
Bartın'ın Amasra ilçesinde vuku bulan vahim maden kazasından dolayı gündemden düşmeyen Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Vedat Bilgin bey ve mevcut Sayın Bakan Vedat Işıkhan beyinde inşallah şimdi bahsedeceğimiz konulardan da gündeme gelerek başı ağrımaz.
Alanya'da son günlerde en trend iştigal mevzusunun emlak danışmanlığı ve komisyonculuğu olduğunu herkes kabul eder tabii ki. Bu iş kolu bölgemize akın eden Rus,Ukrayna'lı,Kazak,Ortadoğu'nun hemen her ülkesi vatandaşlarına hizmet üretiyor ve oldukça kazançlı olsa gerek her geçen gün bu iş koluna katılım artarak devam ediyor.
Buraya kadar durumda herhangi bir arıza,acayiplik ve yanlış yok. İnsanlar vergi mükellefiyetlerini oluşturuyor, işyerlerini açıyor, gerekli sertifikaları ediniyorlar dolayısıyla legal olarak bu iş kolunda iştigal ediyor hatta istihdam oluşturuyorlar. Birlikte çalışmak suretiyle ürettikleri hizmetin karşılığında bir bedel alıyorlar, faturalarını fişlerini düzenliyor vergilerini veriyorlar,yanlarında çalışan insanların da SGK primlerini ve ilgili vergilerini de ödemek suretiyle işlerini yapıyorlar.
Bu iş kolunda iştigal edenler yanlarında T.C.vatandaşı olan bizden insanlara istihdam sağlıyorlar sa hiçbir maruzat yok ve olamaz, ancak çalıştırdıkları personel Rus, Ukrayna'lı,İran'lı,veya başka uyruklardaki kişilerse burada bir acayiplik vardır diye düşünüyorum.Sorup araştırdığımda da arkadaşlar bu çalıştırdıkları ecnebilerin Çalışma müsadelerinin olduğunu buna bağlı olarakta oturma izni aldıklarını dolayısıyla herşeyin kanunlara uygun olduğunu bahisle rahat olduklarını beyan ediyorlar. Her ne kadar bu konuda çalışabilmek için gerekli sertifikalarının olduğundan şüphe duysamda diyecek ne var ki.
Bizim kendi çocuklarımız iş bulamazken ecnebiler anadil avantajını kullanarak işlerin kendilerine verilmesi anlamında büyük avantaj sağlıyor, bizimkileri işsiz bırakıyorlar.
Bilmediğim konu şu ki, bu çalışma müsaadelerini bu ecnebiler bu kadar kolay mı elde edebiliyorlar ve kanunen bu işlemler yerinde ve uygun mudur?
Bizlerden biri onların ülkesine gitse bu izinleri bu kadar kolay elde edebilir mi?
İşin bir çok boyutunun yanı sıra birde vergi boyutu var. Bu insanların ekserisi maaş artı prim esasıyla çalıştıkları için ayrıca vergi mükellefi olmaları gerekmez mi?
Bahse konu kazançlar azımsanacak miktarların çok üstünde afaki rakamlar.
Gayrimenkul satışlarında ortaya çıkan meblağın yüzde onbeş ve hatta yüzde yirmi lerden bahsediliyor. Şöyle bir kısa hesap yapalım, mesela ufak bir apartman dairesi satışının iki buçuk, üç milyon Türk Lirası olduğu varsayımından yola çıkarsak, bu durumda 375.000 veya 450.000. T.L komisyon yada hizmet bedeli ortaya çıkıyor ki bu miktar hiç kimse tarafından küçümsenemez. Bu işin en ufak boyutu,daha rakamlar yukarı doğru çıkınca konu çok ciddi hale geliyor.
T.C.vatandaşlığını alabilmek için 400.000. A:B:D: Dolarlık gayrimenkul almaları gerekliliği de devreye girince rakamlar devasa boyutlara ulaşıyor.T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek beyi bile ilgilendirecek hale, boyuta ulaşıyor.
Rahmetli Öztürk Serengil sağ olsaydı mutlaka ''amma iyi beee'', der ve ''bizim vatandaşımız işsiz kalsın ecnebi gelsin burada kaymağı vergisiz algısız alsın götürsün'' diye ilave ederek kendine özgü üslubuyla serzenişte bulunurdu kuşkusuz.
Bu konu üzerinde durulmaya değer.
Yalnızca otellere rakip olan ev kiralamayla, fotoğrafçılık yapan Ruslarla,bundan ve benzeri durumlardan ortaya çıkan kayıpla değil aynı zamanda bu meselelerle de ilgilenmek memleket adına hayırlı olur kanaatiyle, hoş ve hoşça kalın.