Gerçi birçoğumuz yazacağım olaya şahit olmuştur ama yine de gazeteci gözüyle uyarmak istiyorum.
Bir hanım yolu karşıdan karşıya geçmeye çalışırken telefona baka baka gidiyordu. Karşıdan gelen aracı görmüyordu bile.
--Aman Allah'ım sürücüde telefona bakıyor..
--Şükür ki başka bir yaya aynı anda geçerken kadını adeta sürüklercesine yoldan çekti ve sürücüde son anda onları fark etti.
--Bu nedir Allah aşkına?
--Bu nasıl bilinçsizliktir böyle?
Araç kullanırken telefona bakmak hangi aklın eseridir.
--Böyle sürücü mü olur?
--Siz trafik terörü yarattığınızın farkında mısınız kardeşim?
Hele o sevgili yayaya; bilinçsizce telefona gömülüp araçların vızır vızır geçtiği çevre yolunda karşıdan karşıya geçerken telefona gömülen hanımefendiye ne demeli?
Teknoloji böyle kullanılmaz hanımlar, beyler!
Biz teknolojiye karşı değiliz ama teknolojiyi bilinçsizce kullananlara karşıyız.
Biz trafik terörü yaratıp, araç kullanırken çoluk-çocuğumuzu ezenlere, sevdiklerimizi hayattan koparanlara karşıyız.
Ve biz; yolda yürürken, aptal aptal telefona gömülüp karşıdan gelen insana çarpana karşıyız..
Ve biz; yolda yürürken, aptal aptal telefona gömülüp çukura düşenlere karşıyız...
Ve biz; araç kullanırken , aptal aptal telefona gömülüp yayalara çarpan, başka araçlara çarpan sözde sürücülere karşıyız.
Bir sözümde değerli ailelere!
Evde kimse birbiri ile konuşmuyor.
Herkesin elinde bir telefon, aile bağları kopmuş, evde sohbet yok, herkes ayrı dünyalarda ve sahte alemde.
Çocuklarınızın telefonlarını takip edin sevgili aileler!
Çocuklarınızın arkadaşlarını tanıyın.
Hatta çocuklarınızın çok sık görüştüğü arkadaşlarının ailelerini de tanıyın. Birbirilerinizin telefon numaralarını ev adreslerini alın ki çocuklarınızın nerede olduğunu bilin.
Böylece çocuklarınızın kimlerle arkadaşlık yaptığını öğreneceksiniz. Böylece kötü alışkanlıkları olan arkadaş ve ailelerden de çocuklarınızı korumuş olacaksınız ve çocuklarınızdan ve çevresinden haberiniz olmuş olacaktır.
Ailelerimize son bir tavsiyem!
İlla çocuklarınız Üniversite okusun diye zorlamayın...
""Hâkim ol, savcı ol, doktor ol,"" gibi zorlamalar yapmayın. Bırakın neye meyilli ise o mesleği yapsın. Zaten önümüzde ki yüz yılda meslek sahipleri daha mutlu bir yaşam geçirecek. Market açar gibi plansız ve programsız Üniversite açmak ve Üniversite mezunu işsiz Ordusu yaratmak marifet değil. Önemli olan ihtiyaca göre üniversite mezunu ve meslek okulu mezunu kalifiye eleman yetiştirmektir. Bir ülke ancak böyle planlı ve programlı nesiller yetiştirirse başarıya ulaşır ve halkın yaşam kalitesi yükselir.
Aydınlık yarınlarda görüşmek dileğimle
Saygılarımla
Ayten YILMAZ
Alanya Güneşi Gazetesi Haber Müdiresi